28 Haziran 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

28 Haziran 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtTET 28 Haziran 1936 Duymadıklarımız ve bllmedlklerlmlz Boçkay takımile dünkü maç 22 berabere neticelendi Olimpiyada hazırlanan futbolculardan seçilen muhtelit takım birbirile anlaşamadı. Bugün ikinci maç yapılacak Olimpiyad kampına ahnan futbolcu lanmızla müsabaka yapmak üzere şehrimize davet edılen profesyonel Macar Boçkay takımı dün ilk maçını Taksim «tadyomunda A muhtelitile yaptı. îki takım saat beşte sahaya çıktılar ve halkı tclâmladılar. Mutad merasimden sonra oyuna hakem Sadi Karsanın idaresinde başlandığı vakit takımların şu kadrolarla oynadıklan görülüyordu: Boçkay: Varga Vago, Yanso Palotas, Gyulai, Belesik Markoş, Orosz, Teleki, Takaç, Haydu. A muhteliti: Cihad Faruk, Lutfi, Adil, Hakkı, Ibrahim Niyazi, Said, FuiA, Şeref, Rebii. Muhtelit ilk dakikada çok mühim, bir fırsat kaçırdı. Said, kalecile karşı karşıya kaldığı halde topu kaptırdı. İlk kadikalar karşılıklı birkaç akınla çeçtikten sonra Macarlann hiç te fena oynamadıklan, hücumda bilhassa sağ, sol açıklarla inmeği tercih ettikleri görüldü. Muhtelitte hasıl olan ilk intıba takıtam anlaşamaması idi. Hiicum hattının üç ortasımn hasım kalesinin önündeki bece riksizlikle tereddüdleri göze çarpıyordu. 20 inci dakikada Rebinin on sekiz köşesinden çektiği bir şütü Macar kaleci enfes bir kurtanşla koraere atarak oyuna zevk geldi. Macarlann semeresiz olmakla beraber daha ziyade göz alıcı bir oyun oynamak istedikleri görülüyordu. Şaşırtıcı pas vermek, uzaktan şüt atmak gibi hareketleri göze çarpıyordu. Muhtelit, rüzgârla beraber oynamasına rağmen iki yan hafının çok bozuk oynamasmdan zaman zaman tehlikeli bir «urette sıkışıyordu. Koca bir çatalı yutan köylü! Hırvatistan köy lülerinden biri, geçenlerde midesin de şiddetli sancılar hissederek dokto ra koşmuş ve mu ayene neticesinde, adamın hazım ci hazmın içinde 25 santim boyunda bir çatal bulunduğu görülmüştür. Doktorlar, vazifesi, ucundaki yemeği ağza bı raktıktan sonra geri dönmekten ibaret olan bu vasıtanm bir insan midesine kadar sokuluşundaki lâübaliliğe şaşadursunlar, köylünun a ilesi işin esasını anlatmıştır. Meğer a damcağız bir buçuk sene evvel bir cinnet nöbetine tutulmuş ve o nöbet es nasmda nasılsa bu çatalı mideye indirmiş. O zamandan, yani bir buçuk sene denberi, çatal midede hiçbir gayrita biilik tevlid etmeden oturmuş, hatta köylü, en ufak bir rahatsızlıktan bile şikâyet etmeden, sanki midesinde ya bancı bir cisim yokmuş gibi rahat rahat yaşamış, işile, gücile meşgul olmuştur. Tabiatte böyle garibeler nadir değildir. Fakat bana kalırsa, bu adam, çatalı sap tarafından yutmuş olacak, yoksa o sivri uçlar herhalde bir marifet gösterirdi. Deli diyip geçmiyelim, bazı işlerde akıllılan bile geride bırakacak işler yapıyorlar. Meselâ, geçenlerde Fransa tımarha nelerinden birinin banyo dairesinde, zararsız delilerden biri, banyonun ba şına geçmiş, kemali ciddiyetle oltasını uzatmış, balık tutuyormuş. O esnada yanından geçen tımarhane doktoru, delinin sırtmı okşıyarak: Nasıl arkadaş, demiş ,yemi kapıyor mu? Deli başmı çevirmiş, doktorun yüzü ne istihfafla bakarak: Ayol, diye cevab vermiş, sen banyoda balık gördün mü hiç! Yazan: Habeş împaratoru Haile Selâsie ilk sukutu hayal WalWal hâdisesini tetkik eden hakem beklenmiyen bir karar vermiştî Sonra İtalyan tahşidatı başladı. Biz hâlâ Milletler Cemiyetinden meded umuyorduk. Bütün ümidlerimize mağmum seferberlik davulları cevab verdi Muhtelit takımın güzel bir hücumu anî surette sola geçen topa vurulan sıkı sında kuvvet ve teknik itibarile hiçbir debir şüt kaleye girmek üzere iken Cihad ğişiklik göremeyiz. iyi futbol oynuyor güzel bir plonjon yaptı ve topu kornere lar. atmağa muvaffak oldu. Muhtelitimize gelince, takım halinde Macarlann ikinci golü tam bir beraberlik gösteremedi. Bilhassa Muhtelitin hücum hattı yavaş yavaş muhacimler ekseriyetle çok dağınık hareBÖnük bir vaziyet aldığından Macarlar ket ediyorlardı. Yan haflarile bekler de hâkimiyeti ellerine aldılar. Yirmi beşinci iyi bir suretle anlaşamadıklanndan zaten iyi oynıyan Macar açıklan, bilhassa sağdan mütemadiyen işlediler. Kaleci Cihadın bilhassa korner atışlannda kalesinden fırlıyarak topa müda hale etmemesi en büyük kusurunu teşkil ediyordu. Takımda bir merkez muhacimi eksiklıği bilhassa nazan dikkati celbediyordu. Bugünkü maç Bugün gene Taksim stadyomunda Macar Boçkay takımının kampta bulunan futbolcularımızdan teşkil edilecek bir muhtelitle maçı vardır. Dün oynamıyan Safa, Yaşar, Hüsnü, Mehmed Reşad, Cevad, Semih, Fikret, Necdet gibi gencler bugünkü takımda yer alacaklardır. 13 Batıl itikad, insanların inanmak ihtiyacına en büyük delildir. Hemen hemen her insanda, batıla, az veya çok bir inanış vardır. Batıl inanışların bir istatistiği yapılsa, galiba 13 rakamımn uğursuzluğu başta gelecek. 13 hankkmda söylenılmiş ve yazılmış pek çok hikâye vardır. Fakat, Fransa nazırlarımn buna verdikleri ehemmiyeti gösteren şu fıkra zannederiz pek işitilmiş değildir. Fransada üç sene kadar iktidar mevkiinde kalan Rouiver, ikinci defa teşkil ettiği kabinenin listesini on üç nazır ismile çıkarmışı. Bu kabine tam on üç ay, on üç gün devam etmiştir. O tarihte, düşen kabine azasımn, son bir veda ziyafeti vermesi ve dostça bir toplantı yapması adetti. On üç ay, on üç gün mevkide kalan on üç nazırh bu kabinenin son ziyafetinde, nazırlardan birinin ısrarı üzerine, davetli sayısını on dörde çıkrmak için Reisicumhurun oğlu da çağınlmiştı. On üçle başlıyan kabinenin, bu ziyafette uğursuz rakamı on dörde çıkarması, sonradan ayni nazırın tekrar mevkii iktidara gelmesile, falihavır addedilmiştir. Macarlann birinci golü 30 uncu dakikada Macarlar sağdan yaptıklan bir akmla bir gol kazandılar. 6ağ açığın ortalayışma iyi çıkış yapamıyan Cihad, topu elinden kaçırdı. Sağ için başka bir kafa yuruşu topu kaleye soktu. Bu golden sonra muhtelit biraz düzelir, biraz canlanır gibi oldu ve üstüste hücumlar yapmağa başladı. Bu arada Macar kaleci, Şerefin bir şütünü mükemmel bir plonjonla kornere atarak yerinin hatikaten ehli olduğunu seyircilere ispat etri Dün geceki basketbol maçını Yunanlılar kazandı Boçkay kalesi önünde... dakikada sağdan bir korner vuruşu ka zandılar. Vuruş topu kalenin önüne gönderdi. Orada top Macar soliçinin eline değdiği halde hakem bunu göremedi ve bu göremeyiş muhtelitin ikinci golü yemesine mal oldu. Dün akşam Beyoğlu Halkevi salonunda misafir Yunanlı basketbolcularla IstanbulAtina temsilî maçı yapıldı. Yunanlılara karşı îstanbul muhtelitini temsi! hakkı Galatasaraya verilmişti. Maç Atina muhteliti Galatasaray karşılaşması şeklinde oldu. Maça başlanmadan Naiîî, seyircilere basketbolcuların da Olimpi yadlara götürülmesine karar verildiğini bildirdi. I İmparatorun, şimdi Hdbeş İmpa ratoru ilân edilen İtalya Kralile beraber ahnmış bir resmi istifade etmek kolay olmuş Habeş împaratoru Haile tur. Fakat bu işlerin, bundan Selâsie, İtalyan Habeş harbi sonra yapılan işlere nisbetle hakkındaki hatıratını yazmışpek az ehemmiyeti vardır. tır. Pariste çıkan bir fransızca Bunlardan birincisi, namecmua tarafından neşredılen zarî surette en vahimi, beybu hatırat, italyan Habeş nelmilel diplomasinin aylarharbinin, bizzat imparatorun ca üzerinde uğraştığı iş, kaleminden çıkan tafsilâtını 1934 sonunda WalWaltaşıdığı için okuyucul'anmızı de patlak verdi. herhalde alâkadar edecektir. Bu mesele o kadar sadedir Milletimin ve benim ki, en ufak kasabamızın hâ yaşadıgımız korkunç ImparatOra ihanet kimlerinden en cahili bile, bueden Ras Guksa facia nu halletmekte güçlük çek1 Habesistanda İtalyan tiyateti mezdi. Arazimizin yüz yirmi kilometro içeri«Habeşistanı milletler muvacehesinde, ittihaddan mahrum bulunmakla itham e sıne, her türlü hak ve salâhiyet haricinde, denlerin, mütemadiyen imparatorluğumu bir İtalyan karakolu yerleştirilmişti. T a zu inhilâl ettırmeğe bizzat uğraşmalan rafımızdan tavzif edilen ve refakatinde kendi hükumeti canibinden muvazzaf ecşaşılacak şeydir. nebi bir miralay bulunan bir Habeşli şeîtalyanm Habeşistan hakkında beslediği tecavüzjfâr tasavvurlar yeni birşey fin talebini, bu İtalyan karakolu reddetdeğildir. Geçen asırda cereyan eden hâ miş, işgal ettiği noktayı tahliye etmemij diseler, bunun, tekrara lüzum olmıyan ve Habeşlere, tanklar ve tayyareler vasrtasile ateş açmıştır. misallerini göstermiştir. Adua bozeunundan sonra, îtalyanlar, bir müddet ihtiyat üzere bulundular. Fakat siyasî faaliyeti daha ziyade artırdılar. Bu faaliyet, bir taraftan en mükemmel diplomatik dostluğu östermeğe, diğer taraftan da memleketimiz halkı arasında sinsi bir propaganda yapmağa münhasırdı. Kâmilen komşularımızın mahcubiyetini intac eden bu maceralann bir tarihçesini yapmağa yerimiz müsaid değildir. Fakat, şurasını hatırlatalım ki, Ba gemdör valisi Ras Guksanm bize karşı vaki olan isyanı, îtalyanlar tarafından hazırlanmıştır. îtalyanlar, Guksanm ikamet ettiği Debra Tabardan yaya olarak birkaç^günlük mesafede bulunan Gondarda ticaret mümessili olarak Komandör Pollerayı bulunduruyorlardı. Bu zat yaşlı bir adam olduğu gibi bir Habeş kadınile evlenmek garabetini göstermiş ve bu kadından bir kaç çocuğu da olmuştu. Bu itibarla, halkın hürmetine mazhar oluyordu. Pollera Habeş tarzında yaşar ve bundan dolayı, halkla sıkı temasta bulunurdu. Pollera, memleketin asıl reisinin Guksa olduğunu, Avrupalılan, kendi vilâyetine kabulden imtina ve «beyazların menfur medeniyetini» temsil eden herşeyi istihkar etmek suretile, ecdadının akidele rine yalnız onun hürmet ettiğini söyliye rek mahirane bir propagandaya başladı. Biz ise, bilâkis, Habeş medeniyetini hakir jçören ve yakında Roma dinini kabul edecek olan bir adam şeklinde tasvir ediliyorduk. Meselâ, Adis Ababada, her türlü hayvan derisi ve bilhassa eşek derisi işlemek üzere bir tabakhane kurmuş ol mak gibi, hurafata inanmadığımızı gösteren isler, buna delil sayıhyor ve bu ta bakhane, bu hayvanların istihlâkinin harciâlem olduğu zannını uyandırıyordu. Halbuki, eşek eti yemek ve eşeğin derisini yüzmek, memleketimiz haikının âdeti değildir. Avrupalılardan bir kısmı da esasen bundan tiksinir. Bu propaganda neticesinde, saf köylülerin, zihninde, bizim hükümdarlık devrimizin müthiş bir inhitat devresi olduğu zehabı uyandı. Guksa için, böyle bir zihnl haletten italyan kuvvetlerini kuşatıp, arazimize açıktan açığa yapılan bu tecavüzün icab ettirdiği her türlü muameleye tevessül etmek sarih hakkımızdı. Fakat, sulhperverliğimiz, Milletler Ce* miyetine ve Italyanlarla imzaladığınni dostluk muahedesine karşı olan hürmeti * miz dolayısile hiç birşey yapmadık. Beynelmilel kaideyi takib etmek istedık. Bu kaideyi takibe durmadan devam ettiğimizi bugün söyiiyebiliriz ve buna bütün dünya sahid olmuştur. Hakeme müracaatimiz, sadece Mil » letler Cemiyetıne girdığimiz tarihtenberî yaptığımız bir iş değildir. Anlaşmazlıkların halli için uzlaşma yollannı teklif edişimiz, herhangi bir kimseden veya herhanjçi bir şeyden korktuğumuz için değildir. Hakemlık, Habeşlinin kanında var • » dır; Habesli davacılann en zekisi, en sebatlısı, en ateşlisidir. Hâkimin verdiği hükme tam mutavaatla boyun eğen de odur. Çünkü, en sefil ferdi bile krala karşı dava açmak ' akkına sahib olan bu mlilette, adalet fıkri, derin surette kök sal * mıştir. Hâdisenin neticesi malumdur. Önce, bizden, Wal Waldeki hakimiyet hakkı meselesinin münakaşasım iste « memekliğimiz taleb edildi. Hakı olduğumuzdan o kadar emindik ki, meseleyi kökünden halledecek ola.n bu esaslı delili terketmeğe razı olduk ve bu sebeble, taraflardan hiçbirisine, hiç bir mes'uliyet yüklemiyen bir hakem karan aldık. Bu, bizim için, ilk sukutu hayal oldu. Bu müddet zarfında, îtalyan hükumeti, manasında yanılmağa imkân olmıyan bir takım beyanatı, matbuatında bol bol nesrettirmekteydi. Bu beyanat, ayni derecede sarih jestlerle takviye ediliyordu. 1935 senesinin ilk üç ayı zarfında mütemadiyen Afrikaya kıtaat ve malzeme sevkine baslanmıstı. Milletler Cemiyetine karsı sarsılmaz bir itimadımız olduğu için, üzerimize tevcih edilen bu silâhlann karşısında kımıldamadan durmaktan çekin medık; adaletin elinin bu silâhlan çevireceğinden emindik, Urkast vari Muhtelitin birinci golü Muhtelitin ikinci ve beraberlik golü ı I 40 ıncı dakikada oyunu azçok düzeltmeğe muvaffak olan muhtelit bunun mükâfatını gördü. Niyazinin görerek Şerefe verdiği paa golle neticelendi. 2 1 mağlub vaziyete düşen muhtelit canlanır gibi oldu. Niyazi üç Macar oOyuna başlandığı vakit bizim çocuk yuncuyu geçerek Fuada pas verdi. Fuad lann fena bir günlerinde olduklan, bu yalnız başına kalan önündeki beki atla na mukabil Yunanlılann da azamî surettarak beraberlik sayısını yapmağa mu te çahşarak bir evvelki mağlubiyetin acısını çıkarmak için çalıştıklan görülüyoı du. îlk on dakikayı 8 3 galib bitiren Yunanlılar bir aralık 12 ye dar çıkhlarsa da Galatasaray da arkaarkaya yaphğı sayılarla 11 e gelince taym avut istiyerek sükun bulmağa çalıştılar ve bunda muvaffak olarak oyunun yansını 1411 bitirdiler. Macarlann, muhteııt takım kalesıne yaptıklan guzel bir hücum Bu golden sonra Macarlar daha sıkı vaffak oldu. oynamağa başladılar, fakat biraz sonra Beraberlik sayısını yapan muhtelit hüdevre 11 beraberlikle neticelendi. cum hattı sanki vazifesi bitmiş gibi mu İkinci devre attal kalınca Macarlar tekrar us İki takım da bu devreye değişiklik yap ele aldılar ve sonuna kadar hâkim oynamadan çıktılar. Oyunun başlamasile muh dıklan halde gol yapamadılar ve maç tclit birinci devrede olduğu gibi muhak 2 2 beraberlikle neticelendi. Birkaç sene evvel şehrimize gelip Fekak bir gol fırsatı kaçırdı. Fuad, isabet siz, vuruşla topu kaleciye çarptırarak gol nerbahçe ve Beşiktaşla maç yapan Boçkay takımile bugünkü Boçkay takımı arayapamadı. Muhtelit rüzgâra karşı oynamasına rağmen birinci devreye nisbetle daha iyi oynamakta devam ederek altmcı dakikada gene bir gol fırsab kaçırdı. Bu fırsahn kaçmasmdan hemen bir dakika sonra Macar solaçığm yerinde bir pasını soliçleri kalenin iki metro yakinın dan avuta atarak onlar da bir fırsat kaçırmış oldular. Oyun çok canlı bir surette devam et memekle beraber zaman zaman hayli heyecanlı oluyordu. On beşinci dakikada Fuadm anî bir burun şütüne Macar kaleci dardarına plonjon yaptı. Top eline deyip kale direğine çarptı, içeri girmedi. Muhtelit bu suretle bir fırsat daha kaçırmış oldu. Bu tehlikeyi atlatan Macarlar hâÜ f miyefi ellerine alır gibi oldular. Snğdan şamı yapılacağı evvelce ilân edilen güreşler, pazartesi akşamı yerine bu ak şam (pazar) sekiz buçukta, gene Tak sim stadmda yapılacakbr. 2 Bu münasebetle güreş ringinin kurulmasına zaman vermek için Macar Üçüncü on dakikada îstanbul muh Boçkay takımı ile muhtelitimizin bugünteliti büsbütün bozuldu. Yunanlılar çok kü (pazar) futbol maçı saat beşte değil, üstün oynamalarına rağmen sepete atış dört buçukta başlıyacakhr. Bu maç ta larda isabetli olamıyorlardı. Taksim stadındadır. Neticede fstanbul takımı 2 7 1 9 mağ Dağcılık kulübünün tertib etlub oldu. Bu suretle Yunanlılar da millî tigi tenis turnuvası takımlannm acı mağlubiyetini çıkardı Dağcılık kulübü tenis kordunda 4 tenr lar. muzda başlıyacak olan tenis müsabakaTebliğ larına iştirak etmek üzere Izmirden Jiro ve Aliyotlardan üçer kişilik iki grup şehOlimpiyad Hazırlık Komitesinden: Alman güreşçilerinden bazılannın mü rimize gelecektir. Müsabakalar, cumartesi ve pazar günhim mazeretleri çıktığından hemen memleri sabahtan akşama kadar devam ede* leketlerine dönmeleri icab etmiştir. cektir. Dağcılık kulübü müsabakaların Bunun için: başlaması münasebetile 4 temmuz cumar1 29 haziran pazartesi günü ak tesi akşamı bir de gardenparti tertib et mıştir. Gece saat 21 de başlıyacak olan kulübün bu ilk yazlık eğlencesine yabıız kulüb azaları değil, kulübe manevî bağlarla bağlı olan herkes bir azanın delâ letile iştirak edebilecektir. Çok güzel bir teşebbüs îzmir (Hususî) Bu sene Berlin Olimpiyadlanna iştirak edecek olan dünva sporculanna, tzmirin ve Türkiyenin hediyesi olmak üzere zarif paketler halinde incir ve üzüm gönderilmesi karar laştırılmıştır. Üzüm Kurumu ve alâka darlar şimdıden hazırlığa başlamışlardır. Şmeling Almanyaya döndü Frankfort 27 (A.A.) Alman boks jampiyonu Şmeling, Hindenburg balo tııle buraya gelmiştir. htanbal Atina muhtelit basketbol taktmları bir arada

Bu sayıdan diğer sayfalar: