7 Eylül 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

7 Eylül 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 7 Eylul 1936 Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Bütün Ingilterenin hazırlandığı hâdise MTL Domuz çobanı olan Okyanus Venüsü Geçen asrın meş hur ressamı, Fransız Gauguin, re sim amatorlerinın pek iyi tanıdığı bir san'atkârdır. Bu ar tistm cOnun por tnpsı» ısımlı bir tab losuna, son günlerde, 2 mılyon frank kıymet takdir edilmiştir. Geçen asırda Gauguin ismınde bir ressamm yaşaması tabiî bir hâdisedır. Bu ressamm bıraktığı nadır bir tabloya 2 müyon frank kaymet takdir edılmesi, ayni derecede tabiî bir hâdise sayılabilir. Bunlarda hayret edılecek bir şey yok. Yalnız, bu kıymetli tablo nun hem hazin, hem meraklı bir macerası vardır ki biz onu anlatmak isti yoruz. Gauguin, Pasifık denizindeki küçük adalardan bırınde uzun zaman yaşamış ve 1903 te orada ölmüştü. Eserlerınde, daima bır guneş dıyarınm kendıne mah sus ışıklı manzaralarını canlandıran, o manzaralara en yabancı mevzuları bile çizerken, o dıyarın renginden, ziyasmdan, ruhundan ilham alan san'atkâr, adamn yerlilerinden bir genc kıza âşık olmuştu. <Onun portresi> ismindekı tablo, şimdi 2 mılyon frank paha biçi len bu şaheser, işte o kızın portresidir. Gauguine, kalbine sunduğu aşk derecesinde yüksek bir eser ilham eden bu Okyanus güzeli, şimdi, Papeete şehrinde bir Çinlinin domuzlanna çobanlık ediyor! Eser 2 milyon frank kıymet alırken, onu çizen ellerin toprağa karışıp gittiğini görmek, bir san'atkârın gözünde o ebedî eseri ilham edecek kadar yük selen genç kızın domuz çobanlığma kadar indiğıni ve eserle beraber, bir za manlar kendisini delice seven ressamı bıle belkı unuttuğunu duşunmek in sana zıncırleme bir hüzun vermiyor mu? Almanya kazandığı birinciliği haketmiştir! Olimpiyad organizasyonu, Olimpiyad köyü ve «tadı gibi muazzam eserler yaratan sporcu bir millete bu netice çok görülemez 2 [•] Majeste Edvard 12 mayısta merasimle tac giyecek Bir gün için devlet ve parlamento usulleri bir tarafa bırakılarak tarihl an'ane yaşatılacak ve Kral merasimle tacını giyecek Büyük stadyomun haricden görünüsü On birinci Olimpiyadın en hararetli müsabakalanna sahne olan büyük stadyom, Alman mimarisinin en güzide nü munelerinden biri olarak tavsif edilmektedir. 100 bin seyirciyi rahatça içinc a lan, icabında 150 bin kişiye müsabaka seyretmek imkânını veren bu azametlı yapı; bir stadyom değil, etrafındaki di ğer sahalarla, salon ve binalarla beraber bir spor memleketidir. Polo, hokey, basketfcol, tenis sahaları, eskrim salonlan vc yüzme havuzları, büyük stadın dört tarafını kaplamıştır. Polo oynıyan ve ath müsabakalar yapılan sahalar, mesaha itibarile büyük staddan daha geniştir, müteaddid tribünleri seyircilerin, müsabakalan rahatça seyretmelerini temin etmektedir. Hokey sahalan, elli bin se yirciyi ferah ferah içine almaktadır. Tenis ve basketbol sahalarının sayısını ben kat'î olarak öğrenemedim; çünkü o kadar çoktu. Yüzme yarışlarınm yapıldığı havuz, intizamı ve bilhassa temizliği itibarile herkesin gıptasını celbediyordu. SIEGE R Londrada Bukingam sarayında tngiltere tahtı [Şimdiki Kral bekâr olduğtt için merasimde koltuklardan birisi kaldırılacaktır] Hükümdarın babasına minnet ve hürmetit 1911, de müteveffa Kral Corc tac giydiği zaman Prens Dö Gal [Majeste Edvard] babasım öpüyor Kralın kıyafeti tarihî olacakbr. Bu kıyafetler arasında vaktile Ehlisalibe iştiraK eden İngiliz şövalyelerinin zırhlı kıyafet* leri bile bulunacaktır. İngiliz milletinid hürriyet vesikası olan Magna Corta fermanının verildiği devrin kıyafetleri dahi yaşatılacaktır. Garibdir ki dünyanın en parlmantarizm ve demokrat memleketi olan İngilterede tac giyme merasimi gü« nü parlamento ve hükumet bir gün içinde sahnenin önünden çekilecek ve geri plânda kalacaktır. ' Derebeylik zamanlannda devlet Kra« lın şahsile »aray erkâmndan ıbarettf. Bd köhne usul İngilterede bir gün için tek" rar yaşıyacakhr. Şöyle ki tac giyme me« rasiminde en mühim vazifeler ve teşrifal derebeylik zamanındaki Kralın maiye " tini teşkil edenlerin unvanlannı haiz rical tarafından ifa edilecektir. Saray başkâhyası, başteşrifatçı, saray mareşah, vazifesi Kralın saltanatını müdafaaya silâh* la hazır bulunduğunu ilân etmek olafl saray şampiyonu gibi garib ünvanlan haiz rical merasimin başında bulunacak* tır. Başvekil ve nazırlar bu merasimda ikinci ve üçüncü derecede kalacaktın Çünkü o gün vaziyete saray ve derebey lik hâkimdir. Yalnız bu arada moderp İmparatorluğun remizleri ihmal edilmi < yecektir. Onbeş asırlık an'anelerle en modern u< sullerin birleştirileceği ve en eski tanh} zamanlarla en yeni İmparatorluk devirle* rinin uzlaştırılacağı bu dikkate şayan merasimin bütün gayesi dünyanın dörtte bi« rine hâkim olan ingiliz împaratorluğu camiasını sarsılmaz bir kül halinde tutmak ve öyle göstermektir. Bu manevî gayelerin îstihsali îçîn maddî noktadan hiçbir fedakârlık esirgenmiyecektir. Meselâ tac giyme merasi« mi münasebetile 300,000,000 hususj pul, milyonlarca madalya yapılacaktır. Mayısm on ikisine kadar küreiarzın iki milyar nüfusundan beş yüz milyonunun başhca meşguliyeti împaratorluk merkezi Londrada yapılacak merasim olacak • hr. ingilterede demokrasi yalnız efrada aid değil, împaratorluğu teşkil eden milletler arasında da caridir. Kral Sekizinci Edvard İngiltere müttehid Krallığı hü * kümdarı olarak değil, her milletin kendi Krah olarak şeflik yapıyor. Ayni zamanda hiçbir ülkede hükumet sürmüyor. Kral yalnız her ülkede parlamentosuna karşi mes'ul hükumetin tavsiyesini icra eder. Koca imparatorluğun kudretinin sırn buradadır. Ohmpiyadların yapudığı Büyük Stadın mermer £utunlanna şampiyonlanpı ısımJerı hâkkedıhyor müsabakalann neticelerine dair haberler de muntazaman ayağımıza kadar geli yordu. Alman organizasyon komitesi, bunun için ayn bir teşkilât kurmuş, bu işe yüzerce adam memur etmişti. Bütün müsabakalann neticelerini gösterir matbu kâğıdlar, müsabakanın hitammdan on beş yirmi dakika sonra gazetecilere dağıtılıyordu. Hergün 2S0 bin kişi müsabakalarda Biz, hergün büyük stadyoma topla nan ve 100 binle 150 bin arasında te halüf eden seyirci kalabalığını gözönünde tutarak müsabakalann bu kadar insan tarafından takib edıldiğini görüyor duk. Halbuki bu 100 bin kişi, büyük stada civar olan sahalardaki muhtelif müsabakalan takib ediyordu. Bunlann haricinde kalan müteaddid futbol Saha lannda, Doyçlandhalde toplanan halk ta ayn idi. Bu suretle hergün vasatî bir Vesabla 250 bin kişinin Olimpiyad mü" sabakalannı takib ettiği muhakkaktır. Telefon ve telgraf servisleri Büyük staddaki telefon ve telgraf servislerinin intizamı görülecek birşeydi. Diğer bütün stad, salon ve sahalarda olduğu gibi burada da hususî telefon ser visleri kurulmuştu, beş dakika içinde dünyanın herhangi bir yerile görüşmek im kânı bulunuyordu. Büyük staddaki sahamn manzarası Büyük staddaki sahanm manzarası tarif edilemiyecek kadar güzeldi. Sahanm ortası yemyeşil çayır, kenarlar kire mid renginde pist, bunlann üstünde müteaddid beyaz çizgiler. Sahaya uzaktan bakıldığı zaman nadide bir halı döşenmiş sanırsınız. Müsabakalar esnasmda sahada, müsabık ve hakemlerden başka kimseyi görmek kabil değildir. Yarışmı bitiren atlet burada bir dakika fazla kalamıyor. Stadın içinde müteaddid dükkânlar var. Sanki burada büyük bir çar şı kurulmuş; yiyecek, içeceğe dair hertürlü şey satılıyor. Fakat bizde ol duğu gibi halkı rahatsız eden ayak sa tıcılarına hiçbir yerde tesadüf edilmi yor. Büyük stadyomda halka gÖ8terilen kolaylık Büyük stadyomda halkın girip çık masını kolaylaştırmak için o kadar gü zel tertibat alınmıştı ki, bu 100 bin in san, itişip kakışmadan, koşup terlemeden rahat rahat yerini buluyor ve oturuyor du. Stadın dört tarafmda bir sürü kapısı vardı, bu kapılardan geçildikten sonra büyük bir avluya girilıyor, buradan a sıl stadın içine başka kapılardan geçıliyordu. Stadın tribünleri muhtelif blok lara ayrılmış, her blok için ayn kapılar yapılmıştı. Herkes elindeki bilete bakarak hangi blokun hangi sırasında oturacağını anlıyor ve o bloka giden kapıdan geçiyordu. Stadın iç ve dış kapılarında, tribün lerde, koridorlarda yüzlerce intizam memuru bulunuyordu. Bunlar, halka yol gösteriyor, oturacakları yerleri tarif ediyorlardı. Yanlışlıkla başka bir yere oturan olursa, hemen bir işaretle yerini terkediyordu. 100 bin insanın toplandığı bu yerde en ufak bir intizamsızlık göremedim. Ecnebilere gösterilen nezaket Hergün 100 bin insanın topandığı bu yerde, ecnebilere ve bilhassa gazetecilere karşı gösterilen nezaket, hepimizi adeta minnet altında bıraktı. Stada girmek i çin müteaddid kontrollardan geçmek, bileti birkaç yerde göstermek lâzımdır. Fakat göğsümüzdeki gazeteci rozetlerini gören memurlar bizden bilet sormak şöyle dursun, çok defa bizi ta yerimize kadar götürüyorlardı. Almanlarm bu ne zaketine biz, yalnız büyük stadyomda değil, her yerde raslıyorduk. Almanlar, memleketlerine gelen misafirlerin Al manya hakkında en iyi intıbalarla aynlmalarını temin etmek için ellerinden geleni yaptılar ve bunda da muvaffak oldular. Yabancı bir memlekette insanın gördüğü bu kolaylık ve nezaketin kıy meti hiçbir şeyle ölçülemiyor. Basketbol takımımızla Şıli arasmda yapılacak maç sahasmı ve eskrim takımr mızm oynadığı salonu bulmak, bu binbı Gazetecilere gösterilen kolaylık Dünyanın dört tarafından gelen ga zeteciler için stadın ikinci katmda ayn yerler yapılmıştı, rahatça yazı yazmak için hususî teşkilât kurulmuştu. Sahadaki bütün müsabakalan buradan takib etmek çok kolaydı. Stadın her tarafına bin lerce oparlör konmuş, spiker, her ya nştan evvel ve sonra mütemadiyen al manca izahat veriyordu. Bizler buradakı müsabakalan takib ederken, diğer sahalarda, ve salonlarda yapılan muhtelif Şehrimizde misafir bulunan ve dünyanın mesaha itibarile dörtte birine ve nüfus cihetinden beşte birine hükümdar olan Kral Sekizinci Edvard, babası Beşinci Corcun vefatından dolayı resmen matemde bulunduğundan hükümdarlık mevkiine geçer geçmez tacını giymemişti. İmparatorluğun eczası arasındaki yegâne rabıta Hükümdarın şahsî ve hükümsaha ve salon arasında pek zordu. Yu darlığın remzi bulunan tac ve tahtı bukanda da ışaret ettığımi uzere vakıâ bü lunduğundan ve hatta tac giyme meratün bu stad ve salonlar birbirine ekli idi, simi jmpa^aforluğurı dahılen kuvvetlenve her taTafcı giden yollara müteaddid dirilmesini temin eden ender fırsatlardan levhalar asılmış, işaretler konmuştu âHl* Ibiri bulunduğundan lâyıkile hazırhk ma, saha bir ikı değıldı ki. Burada da yapmak için bu muhteşem merasim geleimdadımıza memurlar yetişti, bızlerı, cek mayısm on ikisine bırakıldı. Şimdi müsabıklarımızın bulunduğu yerlere ka bütün îngiltere bu büyük hâdise için hazırlanmaktadır. dar götürduer. Tac giyme merasimile alâkadar daireNakU vasıtalarımn bolluğu Bütün nakil vasıtalarımn büyük stad ler son derecede meşgul bulunuyorlar. yom etrafında teksif edilmiş olması bu Hazırhğı tertıb için başlıca iki heyet raya gelip gitmeği fevkalâde kolaylaştır teşkil edılmiştir. Bunlardan biri Kralın mıştır. Otobüs, tramvay, metro, elek Meclisihâssı tarafından teşkil edilen kırk triklı tren \e hertürlü nakil vasıtaları iki azah tac giyme komitesidir. Bu heyet tac giyme işlerinin müttehid stadyoma durmadan adam taşıdılar. Bu Ingiltere Krallığına aid işlerine bakacakvesaiti nakliye bolluğunda, geç kalmak, müsabakaya yetişememek ihtimali olma tır. Bu komitenin bir de icra heyeti vardığı gibi müsabakalar bittiği vakit te gi dır. dilecek yere geç kalmak endişesi de vaDiğer heyet Kralın muvafakatile teşrid değıldi. Bu bol vasıtalar, 100 bin iır kil edilen tetevvüç işleri komisyonudur sanı bir satte şehrin her tarafına dagıtı ve reisi York Dükasıdır. Bu heyet tac yordu. Bunun en güzel misalini Olim giyme merasiminin bütün İmparatorluk piyadın kapanış günü gördüm. O gün eczasile alâkadar işlerile meşgul olacak stadyomda belki 150 bin kişi toplanmış ve heyette İmparatorluğun her parçasıtı; merasim saat dokuz buçuktan sonra nın ayrıca mümessilleri bulunacaktır. bitmişti. Bu 150 bin kişinin gecenin bu Müttehid Ingiltere Kralhğile, Kanada, saatinde şehrin muhtelif yerlerine nasıl Avustralya İttihadı, Yeni Zeland ve cedağılacağını merak ediyordum. Herşeyi •nubî Afrika birlıği döminyonlarının mühesab eden Alman teşkilâtı bunun da dü messilleri buraya dahildir. şünmüştü, bu muazzam kalabahk ta bir Biri müttehid Krallığa ve diğeri bütün saat içinde muhteif nakil vasıtalarile yer Ingıliz İmparatorluğuna şamil bu iki büli yerine gitti. yük heyetten başka gene tac giyme işleriBu intizam ve sürati şimdi düşünüyor, le alâkadar diğer umura bakmak üzere bir de Taksim stadyomundan veya Fe muhtelif heyetler teşkil edilmiştir. Bunnerbahçe stadından çıkan dört beş bin lardan biri metalib heyeti ve diğeri umukişilik bir halk kütlesinin şehre dönerken ru nafıa komisyonudur. Tac giyme merasimi ve işlerile alâkaçektiği sıkıntıyı gözönüne getiriyorum ve organizasyon işlerinde nekadar geri ol dar bütün davalar birinci heyet tarafınduğumuzun acılığını bir daha duyuyo dan tetkik edildikten sonra Lord Hailsrum. Biz, beş bin kişiyi beş saatte taşı ham, Mister Ramzey Makdonald, Noryamıyoruz, onlar 150 bin kişiyi bir sa folk Dükası, Lord Krome ve diğer bazı atte koca Berlin şehrinin her tarafına lordlardan mürekkeb bir mahkemeye havale edilecektir. dağıtıyorlar... ikinci heyet tetevvüç alayının geçeceİsimleri ebedileşen amatörler ği yollarda ve meydanlarda halkın durBüyük stadın garb kapısının yanında büyük mermer sütuHİar yapmışlar. Bu masma ve oturmasına mahsus yerleri tamermer sütuna 1 1 inci Olimpiyadda yin edecek ve tac giyme merasiminin yaaltın madalya alan sporcuarın isimleri pılacağı Westminister kilisesinde yerler hakkediliyor. Dünyanın dört bir tara hazırhyacaktır. fından bayrağının şerefi için merdce Bu gibi hazırhklarda hep imparatormücadele etmeğe gelmiş olan yiğit spor luğun menfaatleri gözetilecektir. Meselâ culann namı burada ebedıleştiriliyor. oturulacak yerlerin inşası için kullanılaBu, bir amatör için paha biçilmez bir şe cak kerestenin ecnebi memleketlerden gereftir. lenlerden olmamasma ve Kanada gibi Almanya birinciliği hak etmiştir İngiliz İmparatorluğunun ülkelerinde yeOlimpiyad koyünden sonra Olimpi tişen mallardan bulunmasına son dereceyad stadyomu, bir memleketin spora de dikkat edilecektir. ingiliz İmparatorluğuna mahsus me verdiği kıymet ve ehemmiyetin canlı bir nümunesidir. Alman sporculuğunu an rasimde yalnız İmparatorluk mah kullalamak ve onun kudretini bilmek için sa nılması kat'î bir düstur sayılmaktadır. dece bunlarr görmek bile kâfidir. Böyle 1200 senelik âyin ve emirname bir memleket sporculuğu 11 inci Olim Tac giyme merasimi birçok garabet piyadda birinci oldu ise, bu, onun hak ve tezadları ihtiva edecektir. On iki asırkıdır. Iık âyinler ve adetler bu merasimde ihya AHMED IHSAN edilecek, ayni zamanda en asrî idare u sulleri de kullanılacaktır. Çünkü hem çok an'aneperest, hem de fevkalâ de terakki ve teceddüd taraftan bulunan İngilizler tabantabana zıd olan işleri birlikte yürütmeğe fevkalâde ehemmiyet veriyorlar. Meselâ 1937 senesinde Kral Sekizinci Edvard dünyanın dörtte birine hâkim bir hükümdar olarak tac giyerken Kantrbüri Başpiskoposu tarafından okunacak takdis sözleri ve Kralın beyannamesi 766 tarihinde Ingilterede üç buçuk kontluğun Prensi Pol ile İkinci Etheiredin tac giyme merasiminde Tieşrolunan emirnameden farklı olmıyacaktır. Bir farkı Kantrbüri Başpiskoposunun takdis sözleri ve Kralın beyannamesi ingilizce olmasıdır. 766 senesinde York Başpeskoposunun okuduğu takdis duası ve o zamanki hükümdann beyannamesi lâtince idi. Kral rabbanî himayeye ve samadanî irşada muhtac ve bağlı olduğunu söyliyecek, adalet ve merhamet esaslan üzere hükumet icra edeceğine yemin edecektir. Derebeylik zamanında İngiliz Kral ları nasıl yemin ederse demokrasinin ve, parlmantarizmin en yüksek derecesine varan bu devirde de Kral ayni suretle yemin edecektir. Şu kadar var ki İngiliz İmparatorluğunun artık bir merkeze ve hükumete tâbi ülkelerden mürekkeb bir camia olmadığına işaret edilerek, derebeylik zamanma mahsus âyin ve sözlere en modern idare usulü kanşhrılmış olaca ktır. Bu yepi usul Kral Yedinci Edvardm tac giyme merasiminde ilk defa tatbik edilmişti. 1688 ihtilâlindenberi ilk deği şiklik burada görülmüştür. İngiliz îm paratorluğunu teşkil eden döminyonlardan her biri kendi başına birer millet ve devlettir. Bunların Krala tâbiiyetleri anayurd olan İngiltere hükumeti vasıtasile değil, doğrudan doğruya Kralın şahsınadır. Meselâ Avustralya ittihadı devleti şef olarak Kral Sekizinci Edvardı tanır ve Ingiltere müttehid Krallığının hükume tini tanımaz. Bu itibarla Kral Sekizinci Edvardm Londrada müttehid İngiltere Kralhğının tacını giydikten sonra Delhiye giderek Hindistan imparatorluğunun tacını ve Kanberraya giderek Avustralya müttehid devletleri döminyonu Kralhk tacını giymesi icab etmektedir. Lâkin bu usul tatbik edildiği zaman împaratorluğun bir manası kalmıyacak tır. İmparatorluğun eczası arasında Kralın şahsî vasıtasile bir rabıta bulunduğunu ve ayni zamanda bu camianm bir kül teşkil eylediğini isbat için Kral Sekizinci Edvard Londrada tac giyerken bütün ingiliz imparatorluğunun tacını giymiş sayılacaktır. Bu iştirak ve ittihadı anlatmak için müttehid Kralhk ile döminyon mümessillerinden mürekkeb olmak üzere yukarıda söylediğimiz veçhile York Dükasının riyaseti altındaki tac giyme komisyonu teski] edilmiştir. M. F. T. Yunanistanın yeni ataşemiliteri Atina 6 (Hususî) Yunanistanın Ankara elçıliği ataşemiliterliğine süvarî miralayı Zumbulakis tayin edilmiştir. Ehli salib kıyafetlerî Kral Sekizinci Edvardm tac giyme merasimi, yalnız emirnamelerin ve duaların söz ve manalarile değil; kıyafet ve lâkabları itibarile de tarihi yaşatacaktır. Merasime iştirak edenlerin ve hatta Tayyare ile Yunanistanı dolaşma müsabakası Atina 6 (Hususî) Atina havacılık kulubü tayyare ile Yunanistanın etra fmda dolaşmak için bir müsabaka aç * mıştır. Müsabakada kazanana ehemmiyetli hediye verilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: