10 Ekim 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

10 Ekim 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Birinciteşrin 1936 Gazi Antebde sanayi gitgide inkişaf ediyor Şimdiki halde bu vilâyetimizde 3,000 dokuma tezgâhı hali faaliyettedir Meshur bir kadıtı casus öldü B. 9 numaralı casusun geçirdiği maceralar Dünya para vaziyeti İngiliz lirası mütemadiyen düşüyor ya getirilmesi ve mübadelelerin kolay laştınlması temennisinde bulunduğunu söylemiştir. Osmanlı tarihinde Sadnazamlar büyük Cenevre 9 (A.A.) İsviçre ve Holan bir fasıl teşkil eder. Doğru veya iğri bir da paralarının düşmesi üzerine Millet telâkkiye göre ilk Osmanlı veziriazamı, ler Cemiyeti maliye murakabe komis devlet müessisi Osman Beyin büyük oğyonu Cemiyetin bütçesini kat'î olarak lu Alâeddin Paşadır. Beylik postundan tesbit edememiştir. Çünkü bundan dohisse gözetmiyecek kadar kanaat ve kiGazi Antebdeki el tanayiinden: TarakşAar... ğacak vaziyeti kestirememektedir. Ko Gazi Anteb (Hususi muhabırımız bil naüş ve ikı yüz bin lıra raddesinde varimisyon azanın altm olarak taahhüdleri yaset sahibi olan bu adam, Osmanlı devdiriyor) Anteb pek eski bir san'at dat hemen hiçe inmiştir. üzerinden yüzde 20 tenzilât yapılmasına letinin temel tutmasına hayli yardım et merkezidir. Asırlarca evvel kurulmuş oArif Bilge admdaki bir gencimiz de ve her ihtimale karşı da yüzde 10 bir miş bir şahsiyetti. Vefatmda yerine ye lan muhtelıf san'at şubeleri, kendi sa kaplama atölyesi açmış ve bu ince sanğeni ve devlet reisi Orhanın oğlu Süleypay bırakılmasına karar vermiştir. halarındaki terakkilerden istifade göre atm İstanbuldan sonra Antebde tesisini man Pasa geçti. Onun 1358 de ölmesile Cenevre yeni mali tedbirleri gdre bugünku mütekâmil şeklini almış temin etmiştir. uzun yıllar birinci vezirlik mevkii boş kalkabul etti tır. Bakırcılık ta müterakkidir. Mevcud Cenevre 9 (A.A.) Malî ve iktısadî dı. Ancak 1371 de bu boşluğu Çandarlı Bunlar arasında en mühim mevkii bakır kab fabrikası imalâtını ihraç et komite, Fransızlarla Ingilizlerin bey Kara Halil doldurdu ve 1453 yılına kadokumacılık işgal eder. Filhakika. eski mekte ve bu yüzden de şehrimize para nelmilel ticaret sahasındaki maniaları dar osmanlı hükumet riyaseti o aile elindenberi şöhretıni muhafaza edegelen girmektedir. ve bilhassa kontenjantmanla dövizle de kaldı. dokumacılık. bilhassa Gazi Antebde teAntebli genc kızların uzun emekler rin kontrolunu ortadan kaldırmak le Onyedinci asrın ortalarına, Köprülükâsüf etmiştir. Bugün şehirde faaliyet sonu vücude getirdikleri nefis el ve ev hindeki tekliflerini kabul etmiştir. nün sadaret mevkiini işgal ettiği yıla dehalinde olan üç bin tezgâh vardır. Alaişleri de kayde çok şayandır. Kenarları Komite, bundan sonra her memle Avusturya paranın kıymetini ca, aba. hamam takımları ve kilim doğin Sadrıazamlara birinci vezir, yahud işlemeli mendiller bir tarihte külliyetli ketin iptidaî maddeler elde etmek hu kuyan bu tezgâhlarda üç bin erkek, bin düşürmüyor veziri azam denilirdi. Sadrıazam tabiri miktarda Amerikaya ihrac olunurken susunda müsavata malik olması hak beş yüz kadm ve bin çocuk çalışır. ÇözViyana 9 (A.A.) M. Draxler, ga müstemirren Köprülüden sonra kullaşimdi bunu Suriyeye iltica etmiş bulukındaki îngiliz teklifini kabul etmiştir. gü. tarak, boya ve silindir gibi dokumazetecilere beyanatta bulunarak hükume nılmıya başlandı. Yeniçeriliğin lâğvile nan Ermeniler taklid eylediklerinden Franaa iskonto fiatım indirdi cılığm teferrüatından olan kısımlarda tin fiatları kontrol edecek bir servis ihyüz gösteren yenilikler sırasında ve Rauf ihracat durmuştur. Fakat, buna mukaParis 9 (A.A.) Fransa Bankası isçalışanlar da hesaba katılacak olursa dasına karar vermiş olduğunu söylemişbil Türk bayanlarınm bluz ve roblara, konto haddini yüzde üçten iki buçuğa, Paşanın ya ikinci, ya üçüncü sadare üç bin tezgâhta (6200) kişinin çalıştığı tir. Kendisi Avıısturyanm iktısadî va tinde bu unvan değiştirildi. Başvekil takaryola ve çay takımlarma, diğer muhanlaşılır. ziyetinin onu para kıymetini indirmek esham üzerine avansları yüzde dörtten telif elişlerine gösterdikleri rağbet artbiri kabul olundu. Fakat çok sürmedi, ten menetmekte olduğunu, çünkü A üç buçuğa ve 30 gün vadeli avanslan da B. 9 numaralı casus Mari Balam Sanayide inkişaf bilhassa Cumhuri mıştır. eski unvan gene iade olundu. ikinci Ab" vusturyada fiatlarda vukua gelecek her yüzde üçten iki buçuğa indirmiştir. yet devrinde başlamıştır. 1913 te beş bin Elektrik kudreti yıldan yıla çoğal mesleki için lâzım olan hazırlık devreleri türlü tereffüün memleketin felâketine dülhamid, meşrutiyetseverlerin gözlerini Markın düfürüleceçi bir daha olan tezgâh sayısı üç bine düşmüş, fa maktadır. Üçü silindirli yedi un, bir ni bitirmiş ve mükemmel bir casus ol bais olacağını ilâve etmiştir. boyamak için bir aralık Başvekil tabirini tekzib ediliyor kat buna mukabil hem mevcudun ran buz, bir rakı, soma. bir zeytinyağ, bir muştu. • M. Draxler, başka memleketlerin malî Berlin 9 (Hususî) Markm kıymet kullandıysa da kanunu esasiye verdiği dımanı artmış. hem de büyük fabrika mensucat, iki iplik, bir bakır kap. bir Romanya, ilkönce, bitaraf kalacağını siyaset telâkkilerini red ve cerhetmek ten düşürüleceğine dair çıkan haberler sözü ayak altına alırken o tabiri de kurulmustur. Hâlen 70 tezgâhlı büyük tuvalet sabunu ve bir elektrik fabrikası biraktı. söylemişti; fakat bir yandan da harbe istemcdigini. ancak paraların bir hiza resmen tekzib edilmektedir. bir mensucat ve iki bin iğli bir iplik hali faalivettedir. girmeğe hazırlanıyordu. Viyana ca Orhanın oğlu Süleyman Paşayı Sadrr fabrikası vardır. Yeni bir iplik fabrıkaParası için kadın öldüren azamların birincisi sayarsak Osmanlı tarisusluk teşkilâtı Bükreşi sıkı bir tarassud nıün infaz edilemiyeceğine emin bulun sı daha kurulmaktadır. Bursa tramvayları hinde o adı taşıyanların sayısı ikişer, üaltında tutuyordu. Fakat bu mukabil car duğunu halile anlatmıştı. Pamukçuluğa bu sene fazla önem ve Bursa (HtBusr *~m4mijmçtiç<İMk)en imamın muhakemesi Mfcri Balam, hapisaneden lcaçınca çer, dörder, beşer kere ve daha ziyade rilmiştir. Anteb esasen önemli pamuk îzmir (Hususi) Şehrimiz Ağırceza Bursa elektrik şirkerînin mukavelesirde 4usluk teskilâtının btitün raafiyçtıen, ha; Bükreşe gitti; hizmetlerine mukabil boî mmtakalarımızdan iken Umumî Harbmahkemesi, garib bir cinayet davasını Sadrıazamlık edenlerin tekerrürleri de rikulâde bir casusun müdahalelerile bo 4 den çok zarar görmüştür. Bu yıl ekime Bursaya bir tramvay yapmalc teaHhüdü zuluyordu. Viyana, bu casusu ele geçir Dol mükâfat aldı ve pek tabiî olarak ca" görmeğe başlamıştır. dahil olmak üzere • iki yüz yetmişe varır. vardır. Yıllardanberi tramvay güzergâ susluğa artık devam etmedi. Oradan Pahususî bir ehemmivet verilecektir. Suçlu, Mustafa isminde bir imamdır. Bunların içinde gerçekten yüksek şahsimek için son derece yüksek meblâğlar Dokuma istihsalâtının yüzde sekseni hınm istimlâki meselesinden Beledive ile vermeğe hazır bulunuyordu. Aylarca sü rise gitti. Mücevherler içinde müdebdep Evvelce Dedebaşı köyü imamı imiş. yetler yok değildir. Fakat parmakla sabütün Anadolu şehirlerine ihraç olunur. şirket arasmda mevcud ihtilâf nihaye! ren arastırmalardan sonra, bunun B. 9 bir hayat sürmeğe başladı. Fakat bu ha Maktul, polis Fatma namında 65 yayılacak miktardadır. Cahil, mürtekib, kaİhracat kamyonlarla ve en ziyade Narlı Nafıa Vekâletine intikal etmiş bulun numaralı casus olduğu anlaşıldı. Fakat yat pek fazla devam etmedi. Güzel Ma şmda bir kadındır. Hâdise şöyle olmuş ti! ve beceriksiz olanlar ise ekseriyeti teşri, 1920 ile 1928 arasında sürdüğü sefih tur: yolile yapılır. Alaca ve kilimlerimizin maktadır. Belediye; şirketin lüzum gös bu B. 9 kimdi? kil eder. Polis Fatma, Menemendeki evine ve hayatın tabiî bir neticesi olarak güzellinefaset ve metaneti bütün Anadoluca terdiği istimlâki yapdığını iddia etmekteTevfik Paşa işte bu iki yüz yetmi} Viyana hükumeti Mari Balamı harıl ğıni ve onunla beraber servetini kaybet nezdindeki 350 liralık bir alacak sene dır. Şirket te bu sefer, bazı bınalann bil malum ve mergubdur. harıl araştırmakla meşgulken 0, Avus miş bulunuyordu. Mari Balam, elinde dine mukabil, kendisine ölünciye kadar Sadrıazamm sonuncusu idi. Yaşı sekseBazı muhtekir ve menfaatperest ta hassa Ulucami gibi tarihî bir abide olan turya zabitlerile zevk ve sefahet âlemle muazzam eserin bir köse duvannın istimavucunda hiçbir şey kalmayınca tekıar bakmak üzere, imamla mutabık kalmış ne varırken o mevkie gelmesi bakımından cirlerin hileye saptıklarmı anlıyan Tilâki lâzım geleceğini ileri sürmekte^'ir rinde yaşıyor, zahıren masum, kendi ha Bükreşe dönerek eski patronlarının kapr tır. îmam, kadının köye nakli ve sairesi Kuyucu Murad ve Köprülü Mehmed caret Odası geçen yıldanberi kontrol uiçin 35 40 lira kadar masraf yapmıştır. Paşalara benzerdi. Lâkin Kuyucu, ke * Nafıa Vekâleti evrakı mahallinde tetki linde bir ömür sürüyordu. Fakat günün sını bir daha çaldı. Kendisine bir kere Bunu müteakib polis Fatma, alacağını mikleri dağılacak kadar lâgar bir ihtiyar" sulü vazetmiş ve şu suretle bu mahzu kat yapılmak üzere Bursa nafıa müdiir birinde, B. 9 numaralı casusun o oldı ğu daha büyük bir para tahsis ettiler ve Mari tahsil için Menemene dönmüş, köye av ken at üzerinde dinlenmeden kilometro run da önüne geçilmiştir. lüğüne göndermiştir. Nafıa müdürliifj;ü anlaşıldı ve Mari Balam, Tamşuvarda bu defa Versece, dogduğu şehre gelip det etmemiş. ar aşardı, Köprülü de gene dermansız Diğer sanayi de ilerlemiştir. Sabun • «imdi bir komisyon teşkil ederek bunu tevkif edildi. yerleşti. Nasıl olsa sen bana bakamıyacak bir koca vezir bulunmasına rağmen orduMari Balamın muhakemesi kısa siir culuk pek müterakkidir. Son senelerin halletmeğe memurdur. Nafıadan, BeleVaktile güzelliği dillere destan olan sın. Sana üç lira kadar borcluyum. Geri arın başma geçip ülkeler dolaşmaktau kuraklığım 935 in bereketi telâfi ey dıyeden ve şirket mümessillerinden mü nıüştü. Casus kadın kendini sarsılmaz bir maceraperest Mari Balam, artık varida* tarafına karışmam. geri kalmazdı. Tevfik Paşa ise otomo lemiştir. Geçen yılm hakikî zeytin re r.kkeb bir komisyon burada tetkikat ya cesaretle müdafaa etti. On\ı muhakeme tını artırmaktan baska birşey düşünmiven Diyerek, ilk taahhüdünü bozmak istebile koltukla bindirilip indirilen, bir ihkoltesi yedi bin tondu. Zeytinyağının pacak, eğer tramvay güzergâhına aid eden zabitler ondan daha şaşkm vazi şişman bir kadın olmuştu. Artık Prestiş • miştir. Îmam diyor ki: tiyar vezir idi. Karım çarşıya çıkmıştı. Polis Fatkilosu vasatî 37 kuruştan verilir ve mah istimlâk Belediyece tamamen yapılmıssa. yette idiler. Fakat elde mevcud delâil kârı yoktu. Ebeveyni ölmüştü. Bir kahO : «Baki kalan bu kubbede hoş bir sulün ^65 i sabunhanelerde kullanılır. şirketten tramvayın yapılması istenecek kuvvetliydi; vazife, onları, casusu mah vehane satın aldı ve orada, kendini ya ma bana kapıyı iyice kapamaklığımı söy sada idi» dedirtmedi, dedirtmedi. Çünledi. Ben bundan bir şey anlamadım. kum etmek mecburiyetinde bırakıyordu vaş yavaş alkole verdi. Şarkî ve orta Anadoluya sevkedilen sa tir. ve mahkum ettiler, hatta Imparatora ve Geçen eylulün 30 uncu günü, Versec Kapıyı kapatıp dönerken bastonumla kü altında oturduğu kubbe yıkıhyordu bunlar hileden tamamile âri bulunduğu Darende Malatya şosesi rilen af istidasını imzadan bile imtina et delikanhları, Marinin kahvehanes>inde kendi kendisini müthiş surette döver ve böyle bir kubbede kuvvetle çınlayıp için fazla müşteri kazanır. Zeytin. vilâken, çığlıklar atıp yerde yuvarlamrken tarihe kadar aksedecek sesler onun bentiler. yapıldı bedava içki icileceğıni haber alarak ora" yetin Kilis ve Nezib ilçelerinde külli gördüm. Hatta baston bile parçalandı. iğinden çıkamazdı. Darende (Hususî) Beş yıldan Mari Balam, ertesi sabah saat 6 da ya koştular. Sabaha kadar içildi. de'ice Bilâhare hastanede ölmüş. yetle yetişır. M. TURHAN TAN beri yapılmasına devam edilen Darende kurşuna dizilecekti. Hatta müfreze ha eğlenildi. Son fıçı boşaldığı vakit Mari Halbuki şahidler, aksini iddia ediyorH: Debagat, ehemmiyetinden çok kay Malatya şosesi ikmal edildi. Bu yol üze zırlanmıştı. Fakat, idam saati gelip te, Balam bir iskemle kaparak davetlilere lar. C. B. rumuzile mektub yollıyan.okuyucubetmiştir. Bir zamanlar şimalî Afrika nnde ilk seyahati meb'uslarımızdan Ze hapisane höcresinin kapısı açıldığı za hücum etti ve hepsini kapıdışarı kovdn. Çığlıklar üzerine kapıya geldik, ma: ya kadar sevkolunan renkli sahtiyan ki Mes'ud, Mahmud Nedim ve Osman man, mahkumun kaçmış olduğu anlaşıldı. İstanbulu muhasara eden Keyhüsrev SaBu hareketin sebebini hiçkimse anlıya kapalıydı. Pencereden baktık. İmam, lar, haricin ağır gümrük resimleri ve Taner ile valimiz Ethem Akmcı yaptı Esasen casus kadın, idam hükmü okun mamıştı. Yalnız onu, birkaç saat sonra kadını dövüyordu. Kadmcağız bundan sanhlar sülâlesinden 22 nci hükümdardır. Nusirevanın oğludur, Hiisrev Perviz adını duğu zaman kahkaha ile gülmüş, bu hük' Versec mezarlığında ölü olarak buldula1" öldü, diyorlar. dahilin vergileri yüzünden adeta sön lar. taşır, Keyhüsrev diye de anılır. 591 de ahta çıktı. 629 da öldü. Onun İstanbul köşesinde, meçhul ve metruk bir mezar nnızı, kendisi ile beraber gömülmek üze dısinin de öldüğünü, ebediyette onunla muhasarasma aid en iyi bilgi Theophanelığa gömüldüğünü anladı. re gizlice tabutuna koymamı, bunu da si birleşmek üzere olduğunu sanıyor ve bu sin tarihinde ve Heracül bahsinde yazılı dır. Kaşıkçı Elmas için bir fıkra yazılacakze bildirmemi rica etti. Son arzusunu ye histen rahatlık ve teselli duyuyordu. Sonra mektubu okudu: tır. * M. T. T. rine getirdim. Bir vasiyeti daha vardı Neden sonra kendisine gelebildi. AkHanımefendi, Dibine gömüldüğü ağacm dalından birkaç şsm olmuş, odayı karanlık basmıştı. DizArkadaşım, yüzbaşı Ercümendin vefat Nişan yaprak koparıp size göndermemi istemişti. lerinin üstünde büyükçe bir beyaz zarf eftiği haberini size bildirmekle müteelli " Debreli îsmail Paşa kerimesi Bayan Onu da yaptım. Kopardığım dalın ucır mim. Ercümend, evvelki gün askerî hasgördü. Bu zarftan, hem sert, hem baygm Nadide Drinerle Hava kurmay subay "^umhurivet.. T efrika»" D Abidin Daver DAV'ER tanede rahmeti rahmana kavuştu. Ölü nu takdim ediyorum. Sevgili arkadaşı bir koku yayılıyordu. Zarfı açtı. îçinden larından Ferruh Şahinbaşın nişan meSaniha, «artık kahramanlık etmesin pıyı açtı. Hizmetçi birkaç mektubla bü münden bir gün evvel kahramanlığına mın, ölüm döşeğinde, yalnız bana açtığı bir kâğıda sarılmış kurumuş mimozalarla rasimi 8/10/936 da İsmail Paşanın Beysırrı, onun mezanna ve benim kalbime lerbeyindeki yalısmda yakm dost ve den, şeref kazanmasından, terfi etme • yük sarı bir zarf uzattı. mükâfaten rütbesi yüzbaşılığa terfi edübir selvi dalının ucu çıktı. akrabalarının varlıklarile kutlulanmışsmden vaz geçtim, aşkı yeter bana. Ma Hanımefendi, postacı geldi. Size mişti. Son defa tedmir ve imha ettiğimiz gömülmüştür. Bunu sizinle benden başO zaman hatırladı. ır. ka kimsenin bilmiyeceğine emin olmanızı demki birbirimizi hâlâ seviyoruz. Mes'ud taahhüdlü bir mektub var. eşkiyaya hücum ettiği zaman fevkalâde nca ederim. Hürmetler hanımefendi. Mimozalar, kendisinin bir gün Payasoluruz.» diye düşünüyor ve kafasmın Taahhüd kâğıdını imzalayıp hizmet kahramanlık etmş, fakat müsademenin sota saçlarının arasına takıp ta sonra, söyiçinde kolayca tahakkuk ettirdiği bu çiye verdi. Diğer taahhüdsüz mektublar nunda, bir kovuktan kahpece atılan bir mes'ud tasavvurlarını, âşıkına hemen bil la beraber bu büyük zarfı masanm üze Saniha, bu mektubu okuyup bitirdiği lediği güzel bir şarkıya mükâfaten Er kurşunla ağır surette yaralanmıştı. HasYazan: Tekin Alp zaman, neye uğradığını bilemedi. Dimağ: cümende verdiği mimozalardı. Demek. diremediği için adeta üzülüyordu. rine atarken gözüne Hakâri damgasi taneye yatırıldıktan sonra, bir müddel Mektubları gümüş çekmecesine dol • ilişti. Sevindi ve halecanla zarfın üstün<= kendini bilmedi. Doktor arkadaşlar, bu durmuştu; yalnız dudaklan kendi kendine yavrucuk onları son nefesine kadar sak" lamıştı. Selvi dalı ise, kahraman zabitin durup kapağını kaparken yüksek sesle: baktı. Yazı Ercümendin yazısı değildi. cesur ve kahraman zabiti kurtarmak için. şu sözleri tekrarlıyordu: Fransız Parlâmentosu regölgesinde ebedî uykusunu uyuduğu a «Ercümend öldü, Ercümend öldü.» Evet, sevgili Ercümendim gelsin isi M. Heryo ile profeTitriyerek alelâcele zarfı yırttı; he ellerinden geleni yaptılar. Fakat yarası ğaçtan koparılmışh. Eskiden, onu düşündüğü zamanlar, sör Fuat Köprülünün bi buraya, dedi. Bu acı ayrıhktan sonra. men imzaya göz attı. Zarfın üstündekı çok ağırdı. Fazla kan zayi etmişti. As * Saniha, Payasta aldığı ipekli kumaşrer mukaddemesi vardır her zamankinden daha mes'ud oluruz... yazı gibi imza da onun değildi: «Ercümendi seviyorum, Ercümend; kerlerin hepsi ona kan vermek için hazır larla yaptığı divanın üzerine yığılarak seviyorum.» Ve Ercümende hemen bir mektub yazHakâri hudud bölüğü kumandanı: olduklarını söylediler. Kanı kanına u • hüngür hüngür aglamağa başladı. Mi mağa karar verdi. Kalemi eline aldı. Ko Yüzbaşı Feridun. Dediği gibi şimdi de: yanlardan bir tanesi kur'a ile seçildi. Kan mozaları, selvi dalını öpüp kokluyor ve kulu ve renkli kâğıdlanndan birini çekti Her Türk gencinin «Ercümend öldü, Ercümend öldü.» Bu, Ercümendin tayin edildiği hudud da verildi; fakat mukadderatın önüne dudaklan bir dua gibi mınldanıyordu: Ercümendim, hayatım, yavrum, Diyordu. Fakat genc kadının ruhunda, mutlaka okuması bölüğü idi. O zaman Saniha, mektubu geçilemedi. Ölümün yaklaştığını hissedin«Susfu, Ercümendim, ebediyen sus * Diye başladı. Fakat devam edemedi; okumadan her şeyi anladı. Kendısinin çok ce beni çağırttı. Bu acı haberi, size b>il benliğinin içinde herşey simsiyah olmuş, lâzım bir eserdir. oda kapısına vuruluyordu. Canı sıkıldı. geç kaldığını, zavallı yavrucuğun öldü' dirmek vazifesini, bana verdi. Bütün herşey donmuş, he/şey kör ve sağır ol *tu!» mektubu yazıhanesinin gözüne atarak ka ğünü anladı. Memleketin en hücra bi: mektublarınızı, resimlerinizi ve haürala muştu. Garib bir boşluk içinde, artık kenS O N IBaştarafı 1 inct sahifede\ 615 618 kuruş fiat vermiştir. Bu ayın ilk günü Merkez Bankasmm sterline verdiği fıat 627 kuruştu. Liret ve Fran1910 senesinin bir günü, Macaıistamrı Versec şehri sokakları, o civarda manev sız frangı da ayni vaziyettedir. Dün Borsada 2,200 sterlinlik muamera yapmak üzere gelen askerlerle dolu le olmuş ve 616 da açılan sterlin 615 te vermişti. Askerlerin ve zabitanın evlere kapanmıştır. Bir Türk lirası karşılığı taksimi sırasında, Balan ailesi nezdine de frank 17,15 te ve liret 15,12,50 de kapanbir zabit verildi. Zabit, genc ve güzeldi. mıştır. Ailenin kızı Mari de genc, güzel, şuh b;r Milliî tahviller dün gene yükselmekte kızdı. Babasınm yanmda, kapalı ve so devam etmiştir. Cumhuriyet Merkez nıurtgan bir hayat geçirmekten bıkan. Bankası hLsse senedleri dün 95 liraya neş'e ve macera içınde yaşamağa can a kadar çıkmış ve bu fiatta kapanmıştır. tan bu genc kızla o yakışıklı zabit ara • lngiltere parasını ileride çmda pek tabiî olarak, bir aşk macerası düşürecek mi? başladı. Beraber kaçtılar. Berlin 9 (A.A.) Paraların kıymet Mari Balan, kısa bir müddet devam ten düşürülmesi etrafmda Cenevrede eden bu ilk aşkından sonra lüks ve rra' vapılan müzakereleri mevzuu bahseden Doyçe Algemanya Zaytung diyor ki: cra dolu bir hayata atıldı. Bugün bir Al<İngiltere bu hususta bedbindir ve manın, yarın bir Romanyalının, d=ıha paralarını düşürmüş olan, memleket sonra bir Avusturyalının, bir Macarın lerden dünya ticaretinin artmasına yarmetresi olarak oradan oraya dolaşmağa dım etmelerini beklemektedir. Aksi tak başlıyan Mari Balan, nihayet istidadla dirde İngiltere mukabil tedbirlere ve rının kendisini sevkettiği mesleğe, yan' hatta İngiliz lirasını ileride düşürmeye casusluğa atıldı. 1914 te Harbi Umumî de tevessül eyliyecektir. patlak verdiği zaman Mari, casusluk Berliner Börsenzeitung da şöyle ya zıyor: cFransanın çevirmek istediği siyasî çember akim kalınca şimdi para çemberine girişmiştir. Öyle ki liretin kıymetten düşürülmesi de Fransız diplomasi sinin bir muvaffakiyeti şeklinde tefsir olunmuştur. Fakat Roma bu faraziyeyi reddetmiş ve aldığı tedbirleri bizzat ken di menfaati bakımından derpiş ettiğini beyan eylemiştir. Giornale d'İtalya para meselesini İtalyan dış siyasasmm hedeflerile karıştırmamak lâzım geldiğini yazıyor. Bir tarihin son satırı Çekoslovakya Başoekilinin beyanatı Prag 9 (A.A.) Para kıymetinin in dirilmesi teklifinin meb'usan meclis tarafmdan kabulünden sonra dün âyan meclisinde bir nutuk söyliyen M. Hod za, Çekoslovakyanm mukabelei bilmi sillerden korkmamakta olduğunu, çünkü para kıymetinde yapılmış olan ten zilâtın garb devletlerininkinden fazla olmadığını söylemiştir. Diğer taraftan hükumet, fiatların ve bilhassa zira mahsulât fiatlarile millî iptidaî maddelerle vücude getirilmiş mamulât fiatlarının tereffü etmemesi için icab eden tedbirleri alacaktır ki bunlar, istikrarın en mühim amilleridir. T Milletler Cemîyetinin bütçesi de karıştı evfik Paşa, kapanmış bir tarr hin henüz yer yüzünde tenef füs eden son satırı idi. Onun nefesi vardı, fakat sesi yoktu. Yaşıyordu, fakat yaşadığını başkalan değil, kendi bile hissetmiyordu. Tevfik Paşanın insanlık tarafını bir yana bırakıyoruz. Onun tarihdeki hakikî yerini de bahse mevzu yapacak değiliz. Ancak Imparatorluk battıktan sonra kendisinin yaşayışına verilebilecek manayı tesbit etmek istedik. Bu mana bize, bağlı olduğu sahifeden nasılsa ayrı düşen bir satır halinde göründü. Bir satır, fa kat son satır!.. Ecel şimdi o satın da aldı, taalluk ettiği tarihin yanına koydu!.. • * KEMALİZM

Bu sayıdan diğer sayfalar: