26 Mart 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

26 Mart 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYE ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Almanyadaki bloke| Deniz nakliyatı |Romanyadan gelen| İtalya ve devletler Bütün Osmanlı tarihinde eşsiz sayılan bu ordunun. hareketine, bir ihtişam ve Hurrem, kocatına giderayak bir zerre| fgu verdiğini düşünerek memnundu. Pa- dişahin düydüğü sözleri unutmiyacağı ve vezitin açgözlülükle mim koyacağını seziyordu. Omun bu se zişi #abetsiz de değildi. Çünkü şu para östeyiş ve para dağıtış işi Hünkârın bey-, 'ninde doğup sönen üçüncü bir bulut ol -| du. Şimdi o, kölelikten Sadınazamlığa çe kardığı nedimini — arsızlıkla ve pervasız-| Tıkla ilham / ediyordu. — Fakat bu ilham, aa ve pek kosa bir an sürdü, devekiz, yaşamaktan — ürken her intan gibi © dal benliğine destek yaptığı nediminden v - zaklaşmayı düşünmedi, -düşünemedi ve kendisinin sadakatini, çalışkanlığını, zer- ke hizmet yolundaki ehliyetini hatırlamak güretile kırgınlığını giderdi, küçük bir si- temde bulunmadı, eskiri bi güler yüz dakındı, gene onunla atbaşı beraber or - dunun önüne düştü, yola düzüldü. 10 mayıs 1529 da İstanbuldan hare- ket eden bu ordu, kemmiyet ve keyliyet itibarile bütün Osmanlı tarihinde eşsiz sayılabilir. Çünkü atlı ve yaya olarak iki yöz eli bin kişiden terekküb - ediyordu. Bu kalabalığın #ğliğimi, cepanesini, er zakını, hazineyi taşıyan binlerce katır, mmerkebi at ökür ve manda, — ordunun| kemmi haşmetine uğultulu bir ziyadelik veriyordu. En önde, beşer, onar, yirmi- ger ve hatta ellişer çift manda tarafından gekilen iki yüz eli top, aslanlar sürüsüüne İalavuzluk eden ejderler alayı gibi kor - kunce bir manzara teşkil ediyordu. Orduda venk, ark, ses birbirine kan- garak göz kamaştıncı, — gönül - hoplatıcı bir kudret nümünesi | vücüde / getirmişi. Vezirlerin kallâvileri, Yeniceti zabitleri. min selimileri, mecvezeleri, kaferileri, bo- zasanileri, paşabileri, kâtibileri, ocaklını börkleri, lâğamcıların kalpakları, topçu- Tann puşları, Sipahilerin zerrin külâh de- nilegelen madeni miğferleri, seray adam: Jaraın renk yenk — takyeler, — yelkenleri,| barataları, tasları, şemleleri, orduyu uğur: Jamaya gelen Şeyhülistâm ile yüksek rüt- beli hocalatım ürfleri, küçük tepelileri potlak dikişlileri, kalafatları binbir kavsi kazehin parçalanarak ve binbir kalıbdan #eçerek iki yüz elli bin insan başında ki- Melendiğine - zehab uyandınyordu. Bul yörüyen renk kümesine bayraklardan dö-. Külen ayrı bir renk şelâlesi de katlınca manzara gerçekten bedilesiyordu. Yesil, i.İlinledi. O, seferi kılığa henüz girmemiş: y binleri aşiyordu. Kiminde tek, kimin- e çift ve bir kumınde dört da anahtar, bazılarında kilic zetmi bulunan, bir kasm da yazı ile süre Jenen bayrakların dalgalanışından birçok renklere boyanmış tırma satırlı, çeşid gid retimli bir bitabın sahife sahife hava- da uçuşunu hatırlatan bir şekil peyda - Tuyordu. Atların kimemesi, ökürlerin böğürme- 4, yemeklik kayunların melemesi, o renk ve işik seylâbesine heybetli bir ahenk işliyordu. Fakat ordu şairlerinin teren Tümü, bütün bu shengi de bastıran bir| kudreteydi. Parmaklarında en ince bir hassasiyetin dili, bileklerinde ise en ya - mman bir silâhşurluğun haşmeti sezilen bu. gairler, tepeden tımağa kadar demire bü- Tünmüşlerdi, çelik bir belâtat heline gir mişlerdi. Hepsi, bilâ istima hepsi, pehli- yan yapılı kimtelerdi. en sağlam yürek leri titretecek kadar heybet taşıyorlardı. Fakat karaını palalarına dayıyarak in Jettikleri çökürlerile. çelğe yür söyleten bir tarihin de yürüyüşü denilebilirdi kanışık israfına /| akşayıcı idi ve o iki yüz eli bin. aslan) yavrısunu heyecandan heyecana düşü -| rüyordu. onun da içine derin gözleri kamaşıyor ve kalbi şaha kalkı - yordu. Gi Zeyi bir yığın çamur gibi gekilden şekle sokmak küdretinde görü -| 'nen b ordunun kendini de bir sinek gibi| Yazan : M. Turhan Tan Tümam e a sükmen — Ordunun İstanbuldan hareketi saltanatın olduğu kadar| i irler, bir aşk ninnisi değildi. merd ruh « İarn hamasi duygularını terennüm eden açalardı. Fakat inceydi, tatlıydı. gönül| Sultan Süleyman işte böyle bir ordur inde yürüyordu. Renk, ıgk ve sen, dad Gökmüşt ura düşmüyordu. Çünkü kü- yağurmak ve çiğnemekte - lüzum görürse - güçlük çek- mmiyeceğini biliyordu. — Lâkin kıvanc da) duymuyor değildi. Zira, adımlarının & - zünden toprağın kaya kaya çekildiği ve- zilen ve pınlah, gürültülü yürüyüşlerinde metafe mefhumunun silinip eridiği apa -| çık görülen çu ordu, kendi / saltanatını, kendi azametini, kendi / kudretini temsil ediyordu. Bötün bu renklerde, bu çıkla da ve bu seslerde kendisi görünüyordu. O. gurura / kaçmıyan bir kıvancla bu| dalga dalga haşmeti seyrederken Har - zemi hatırladı. güzlerini kapıyarak onun hayalini temaşaya daldı. Hurrem de bir enk kaynağı, bir ışık âlemi, bir ves dün- “yası idi. O'da içini derinleştiren, yüreği- ni gaha kaldıran bedü bir varlikt. Fakat bu coşa coşa, kabara kabara ve uğuldiya uğuldiya yürüyen kahir haşmetle onun ihtişamı - arasında bir fark vardı. Ordu, hisleri ayakta rutan bir kuştu, - Hürrem Tüya ve hulya aşılıyarak - hinleri uyutan bir kudretti. Hünkâr, Halkalımara” doğru yavaş| yavaş atını sürerken işte bu mülâhaza ve bu temaşalarla ayalanıyordu. Bir aralık başınt yana çevirdi, İbrahim Paşayı gör- titredi. Manisada yüzünü ve se- gini beğenerek san aldığı gene köle ile Osmanlı İmparatorluğunun — Sadazamı| nekadar ve nekadar birbirlerine benze -| miyorlardı). O köle utangaçtı, daima ye e bakiyordu. Bu vezir mağrır ve perva: sadı, gözlerini gökten ayırmıyordu. O| köle meskenete yakın bir mahviyetle ko- muşurdu. Bu verir mücadele eder gibi söz söylüyordu, bâtün kelimelerinde ta- hakküm sezdiriyordu. O köle bir hiçti, şey gibi görünüyordı. ile - tetkiklerine devam ederken vezirinin - kendinden çok daha sürlü ve göslerişli olduğunu görerek be- *i alay elbizesi taşıyordu, başında sorguç bulunmamakla - beraber tepeden ümağa kadar pırilt içindeydi. Kaftanının düğ - ömeleri elmastı, enlarisinin kopçaları inci idi, parmağında * har hazinede eşi bu - rdu atlarından güzeldi, eyeri altın ve elmasla müzeyyendi. Hünkâr, hayretten kamaşan görle veririnden çevirirken düşünüyordu, h: hangi bir yabancı, şu kâle ile kendini böye Je yanyana görse mutlaka yaşıracak ve belki de Padişahlığa onu lâyık/ görüp) sayçılanını da ona sunacaktı. İşte bu dü günce, on 1da doğup sönen dör Güncü bir bulut oldu. Doğup söânen diyorur. Çünkü Hün- kâr, süne ve gösterişte kendini gölgede biraka veririne karşı bir iç üşümesi duy- makla beraber gene bir an içinde © üşü saynlmıştı. Çünkü onu dürünüyordu. Ğ atıma vurulan eyeri, M: züşünde ona bizzat armağan ct tırlamış bulunuyordu. İunmuyan - bir yüzük vardı. An, bütün| & Türk paraları Mayıs iptidalarında kle- ring hesablarında bir tevazün olabilecek Almanyadaki bloke Türk paratının süratle azalmakta olduğu görülmektedir. Almanyadan gerek evvelce siparişi ya pilmiş olan vadeli ühalât, gerek seri sipa: Sislerin icab ettirdiği — ithalâtın — miktanı çoktur. Alâkadar - makamlar bu şekilde) Mayıs başlarında - Almanya ile bugünkü ihtilâfk vaziyeti doğurm klering hesa bında bir tevazün hasıl olabileceği kana: atindedirler. O vakit yeni bir anlaşma için Almanlarla masa - bapına - oturmak kabil olacaktır. Fransızlarla aramızdaki tcaret anlap mması nisanın 13 ünde bitecektir. Fransa- dan yeni müzakerat için bir heyetin gel dek üzere olduğu haber alınmıştır Feshedilmiş olan Türk - Macar ica: et anlaşmasını yenilemek için nisanın ilk günlerinde Macaristandan da bir heyet gelecektir. Belçika e de yakında yeni bir tica- yet anlaşması yapılmak üzere müzakere- Tere başlanacaktır. Bütün bunlar yeni ih- yac senesi için Türk ihracalçısına geniş, imkânlar hazırlıyacak - ve ühalükçılara kolaylıkla ihalâtı mümkün kılacak an -| Jaşmalar alacaktır. ŞEHİR İŞLERİ Sırt hamallığının kaldırılma- sına hazırlık Belediyece şehir dühilinde sırt ha. mallığının kaldırılmasına karar veril mişti. Bu karanın tatbikı etrafında hs aarlıklar yapılmaktadır. Birkaç güne ke-| dar bilhassa düz mıntakalarda bu mem Tiyetin tecrübe şeklinde tatbikına baş,| anncak ve ondan sonra da her tarafa teşmil edilecektir. Sebze halinde yeni bir paviyon yapılıyor Belediye tarafından Sebze halinde ye ni bir paviyon yaplırılmasına kazar ve- ilmiş, projesi hazırlanmıştır. Bu pavi 'yon 45 bin lireya mel olacaktır. Ö: müzdeki hafla içinde ihalesi yapılacık ve bir aya kadar da inşaata başlanacak- 'fır. Yeni paviyonun yapılmasile Sebec halinde sebeclerin iplidal - bir, şekilde satışa çıkarılmasının önüne geçilecektir. | Halic temizleniyor Belediye ile Liman ve Havuzlar ida- releri arasırda Halicin temizlenmesi çin temaslar yapılmaktadır. Bugünlerde z üç şubeye menrüb mümessillerden İmürekkeb mühteliz bir komlayan top- Tanacak ve bu iş halkırıda esaslı bir kar Çöplerin denize atılmasına başlanıyor. İstarbul çöplerinin yakılması için ye-| ni fırınlar yapılıccıya kadar bünlerin denize atılmasına kar diğinde: Belediyece bu hususta bazırlıklara baş-, lanmıştır. Vekâlet, henüz buna Güir olan emri resmen Belediyeye göndermemiş- tir. Fakat, son neşriyat üzerine Belediyel| bu işi hükümet merkezinden — sormuş. emrin yakında gönderileceğini - öğren- miştir. u Ekmek narhı değişmedi Yapılan tetkikat neticesinde buğdı tintlarının hali hazırı ekmek narhira di Biştirecek mahiyeste görülemediğinden önümüzdeki hafta için de #rancala ve) ekmek narhlarının olduğu gibi birakıl- masina karar verilmiştir. HALKEVİNDE| Felsefe konferansları bugün bitiyor Halkevinde tertib edilen felsefi ve iç- timal kanferansların on beşincisi ve so- uuncusu bugün verilecek, bu suretle bu yılbaşında başlamış ve sirasile Mustafa Şekib, Peyami Safa, Ali Kâmi, Hümi Ziya, Sadreddin Celhi, Nusrat, Mümtaz 'Turhan, Hatemi Senihi, Sabri Esad, Sa- bahadelin Rahmi gibi tanınmış mütefek. kirlerimiz tarafından verlimiş olan kon- ferans serisine hitam. verilecektir. Bu | akşam saat 1730 da Eminönü - Halken Salonunda Dr. Ziyacddin Pahri tarafım 'verilecek olan Konferans, memleke: | timizde ilml, felsefi fastiyetin inkişaf Şartları ve inkânları mevm vi tarafından toplu bir halde n TAPU STRODA Tapu idaresinde yeni Tapa ve kadastr fazfiye sureti Gümrükler Müsteşarı tetkikat yapıyor Marmara havzası dışinda deniz yo - de yapılacak - nakliyat için hazırlanan alimatname hakkında vki olan şikâyet- ler üzerine şehrimizde bulunan Gümrük İnhisarlar - Müsteşan Adil Okuldar| tetkiklere başlamıştır. Müsteşar, —dün - sabah - İnhisarlarda mejgul olmuş, öğleden sonra gümrüklerde bu işi tetkik etmiştir. Yeni talimatname tatbikatının, yapılan tetkikler / dolayımle) T nisandan | mayua kalması büyük bir dtimal dahilinde bulunmaktadır. Talimatnamenin — gayesi — Marmi haricinde geniş gümrük kolaylıkları ver- mmek, ve bunun tatbikatında elde edilecek tecrübelerle Marmara havzası içinde da- ha fazla kolaylıklar temin etmeklir. Fa: Kat yapılan şikâyetler, gayenin tatbika ta uymadığını göstermektedir. Adil Okuldaş, ayni zamanda antrepo ve amharlara eşyanın giriş ve çikış şe - killerinde temin edilebilecek kolaylıklar etrafında da tetkikler yapmaktadır. dirilmesi düşünülen kasket ve pelerin dün müsteşara gösterilmiş ve muvafık göri müştür. MALİYEDE Kazanc ve yoklama defterleri Yenl bina tahriri yapılmış olan yer-| lerde kazanc yoklama defterlerinin yeni kayıdlara göre tanzim edilmesi Maliye Yekâletinden Viliyete - bildirilmiştir. Yeni tahririn mer'iyete girmesinden tti baren kazanc yoklama defterleri yeni tahrirdeki varidat üzerinden ve münta- zam bir şekilde hazırlanacaktır. KÜLTÜR İŞLERİ İlkmekteblerde okutulacak tabiat bilgisi Tikmekteblerde okutulan tabist bilgi- t Kitabları için Masrif Vekeâleri bir mü) sabaka açmıştı, Fakal, müsabakaya dlk- mekteb müallimlerile - başmuallimleri İştirek edememeleri yüzünden İkmek-i teb müsllimleri bu şartın kaldırılması işin Masrif Veklletine müracsat etmiş- lerdir. Ayni zamande kanırlanacak kir fabın hazirın sonuna kadez. Vekileir #önderilmesi mecbüriyeti de ükmekteb Saallimilerinin imtihanlarla meşgu: ol- dukları bir zamana tesadüf ettiğinden| müddet meselesinin de uzatılmasını mü- allimler alakadarlardan istemektedirler. Alükedarlar senebaşında çocukların &- tabsız kalmaması için erami müddetin İhazirandan başka bir zamana tehir edi. Jemiyeceğini söylemektedirler SOSYETELERDE Şark Şimendifer memurları yarım milyon lira istiyorlar Şark Demiryalları hükümet tarafın. dan satın alırdıktan sonra, şirket em- le çalışan dokuz yüzü mütecaviz ürk memuruna şirket tarafından ilera- miye ve tazminat verilmemişti Türk memuru haklarını aramak için, tutukları avukatlar vamtasile şirkel heyeti idare reisine bir ihbarname göne dermişlerdir. Türk memurları milyon liraya yakın ikramiye ve t istemektedirler. Şirket, bu ihbarnaz meye müsbet cevab vermeme malikemeye intikal edecektir. Bomontinin mukavele müddeti bitiyor Bomaontü Bira şirketi, dün, senelik he İyeti mumiyo içtimsını şirkot merke zinde yapımıştır. Bu içtimada bir senelik Teali Ve idari rapor okunmuş. yapıla- çak temetlü tevzlatının tayini merkez idace heyetine bırakılmıştır. Yaptığımız!| tahkikata nazaran şirketin müskiret in-| bisar Maresile yaptığı mükavele, kâ- ayında nihayet bulacektır. Mul| .velenin buzdan sonra temdid edilmi- Gümrük moayene memurları için göye| S İrine beşliyacaklar ve telimlerini Uni ihtiyar bir Türk İki yankesici tarafından zarfçılık suretile dolaiclgrıldı Dün cürmü meşhud dördüncü »liye mahkemesinde garib bir zarfçılık hâdise. Hüdise udur: Gözlerini tedavi / ettirmek ( Romanyadan şehtimize gekniş olan Yu- suf isminde ihtiyar bir adam evvelki gün Mahmudpaşadan geçerken Vehbi imin- de birisine tesadüf etmiş ve Sühulet ote- Tinin neredle olduğunu sormuştur. Maruf sahıkalılardan olan Vehbi: e— Ah geker babacığım, gel ben va- 'a orasını göstereyim. Benim de ihtiyar bir babam var, Orada beraberce arkadaş olumunuz. O da senin gibi cennetliktir. Ben öyle bir babanın oğlu olduğum için adeta İftihar ediyorum> demiş ve ihtiyarı güiya ötele doğru götürmeğe başlamıştır. Biraz sonra önlerinden - Arab Sabri denilen diğer bir sabıkalı geçmiş ve ge- erken de adet olduğu üzere yere kabar mık bir zarf düşürmüştür. Vehbi, hemen iğilp zarfı almış ve ihtiyar e— Yaşadık baba -demiş- ten çok talihli bir adammıştın. başına devlet kur ge konda, bak para bulduk. Hemen pay- laşalım.> İhtiyar adam bu işe iliraz ederek: «— Hayır olmaz. Sen o parayı gidip) polise teslim eti demiştir. Fakat biraz evvel zarfı bililizam dü -| gürmüş olan Arab Sabri yanlarına gele-| zek bağırmağa başlamış: «— Paramı düşürdüm, siz aldınız. İsterim paramı, yoksa...» Vehbi, derhal Arabın önüne geçmiş sinin muhakemesine bakılmıştır <— Ne oluyortun açıkgöz, baba be nim müsafirim. Ne diye kafa utuyarsun, dam böyle halt e - inanmıyorsan ara demiş ve z ten bu teklifi bekliyen zarfçı Sabri, Yu- Sufun üstünü aramağa yeltenmiş, fakat Yusuf üstünün aranmasını izzeli nefsine yediremiyerek kendi cebindeki para dolu. zarfı çıkarıp ebak istersenn demiştir. “Arab Sabri kaşla göz arasında af -| diyanın zarfindeki 55 Türk hrast ve 500) leyi alınış ve yerint de katlanmış gazete, parçaları yerleştirip ihtiyara — uzatmıştır. Biraz tonra her iki sokak haydudu birer vesile ile uzaklaşmışlardır. Namaz kılmak üzere Sultanahmed ca- misine gelen Yusuf neden sonta vak'a —| an farkına varmış ve derhal soluğu no- Tiste almıştı. Yusuf, poliste - kendisine gösterilen zesimler içinde Vehbiyi ve A Tab Sabriyi teşhit etmiştir. Kısa bir zamanda her ikisi de yakala- map cürmü meşhud mahkemesine veril - mişlerdir. Cereyan eden muhakeme v0 - nunda Vehbi üç ay, Arab Sabri de 4 ay 15 gün hapse mahküm olmuşlardır. ÜNİVERSİTEDE | Üniversitede askerlik dersleri Üniversitede gösterilmekte olan na-| zarf askerlik dersleri bu hafta sona er. İmektedir. Önümüzdeki pazartesinden 1- tibaren talebeler ameli askerlik dersle- versite meydanında. yapacaklardır. Topçu sinıfma aymlen talebe de ame- dersler için Davudpaça kışlasına gi deceklerdir. Fransız profesörü gitti Şehrimize gelmiş olan maraf Pransız | profesörlerinden doklor Debre İi ermiş ve konferanın miteakib bir müd. . anlaşılmakt birer eftanevi mahlük hali alıyorlardı. Bu! Carkanı sarı son li Sinobda yapılan det istirahatten sonra Semplon ekspre- ürek avları 'on zamanlarda, dümya politike nda, bütün bücumlar İtalyaya tevcih edilmiştir. Bundan evvel hücumlar Almanyanın üzerinde temerı küz etmiş bulunuyordu. Daha evvel da Japonya dünya politikasının bücumlarınaı İhemen hemen yegüne hedef teşkil ediyor du. Mutolini'nin Trablusgarba — yaplıği seyahat ve bu münasebetle bütün şark ve islâm ölemini, bahusus arabca — konuşan * İyetmiş milyan Afrıkalı ve Asyalı müdlü- talyayı yegüne hami olarak tanvr mağa davet eğerek töylediği - sözlerden 4 hücumların şiddetlerdiği görülmekte Şarkta, garbda ve hatta İapanya işle « vinde, hep İtalya kabahatli ve - mev'ul görülmekle ve diplomatik, viy , içtimal, Hatta dini her yahada İtsiyaya bücum e- dilmektedir. İspanyaya General Francor ya yardım için İtalyanın külliyetli asker gönderdiği Valensa'daki ol cenah Eleri bükümeti tarafından iddin edilere Lendradaki ademi müdehale komitesine 've doğrudan doğruya İngiltere hükümeti. ne mürscsat edildi. İngiltere, derhal, İtalyadan izabat ir- tedi. İtalya da cevab verdi ve İspanyay gönderilen İtalyanların bir miktar gönül- Hiile bazı ahhiye mensobları olduklarını bildirdi. İspanyadaki / gönüllülerin geri alınması Valensin hükümetine taraflar clan devletler tarafımdan komited nildi. İtalya murahbası bu metelenin sime di mevasubahir bile edilemiyeceğini kat't olarak söyledi. Fazla izahat vermekten imtina eti Bu sözler, Sovyet ve Fransz murah « hadları tarafından komilenin mercudiye- tini tehlikeye düşüren bir hareket sayıl d Sovyet murahbası daha ileri giderek bu bareketin Avrupa - sulbu için tehime teşkil ettiğini de ilâve eti. Frana ve İar giltere de bazı müstemlekelerindeki hare- Hetleri İtalyan teşvikine hamlediyoclar. Garbi Avrupanın emniyetini mubal aa için İngilteresin teklif eniği misak tar savrunna karı, Almanya ile- İtalya, kat'i cevablarını vermişlerdi. Her iki cer vabın mhleviyatı birbirine yakın bulun « duğu halde, İngilterede ve Framuada d ha ziyade İttlyanınki - tenkid “ediliyor. Böylece İtulyaya diplemasi Ve politka Sabalarında hücüm ediliken: İaşikelkür tim dini müemesesi olup dahili ve 've her meselede çok ağır bazan, hatta Kral Sekizinci Edvard'ı bir le, İngiliz müleri tarafından bu kadar ve- yildiği halde, bir - pikoposun - tenkidile iac ve tahttan, veraset hakkından ve te - kald tahsisatından bile / maham - eden Anglican kikesi, İtalyaya kar harb açmıştır. Bu kilise, şimdi Habeşislan İmparato - yunu ve davaşını adeta kendi himayei al Te almış bulunuyor. Anglikan Tücsssin - dan Winchester pükoponu, - İlalyanın Habeyistan politikası hakkında ve bahı vas, Habeşistan Uztumi Valisi General Geazziani'ye yapılan sukasd teşel müteakib, Adis Ababada yapılan şiddetli tedib ve tethiş hareketi münasebetile bi yük bir milet için söylenemiyecek en ağır hakaretleri sarfetmiştr. Musolini, Trablusgarbdan dözdükten sonra ilk işi bu hücumlara şiddetle muka- belede bulunmak oldu. Düçe,/ Haber harbinde. İtalyayı dokuz ay sıkı bir ikt. sadi ablukaya tâbi tatan ve sülperestlii Tahirde kendilerine daimi iş edinen a - gurların şimdi de yeni hücumlarla yeni Kanşıklıklar ve ihtilöflar hazırladıklanı ve sulhun hakiki düşmanları bunlar oldu.. Şunu söyledikten sonra, İngiliz milletinin ö mukadder mücueseti sayılan Angli » fan kiliemi erkâmın - âlemin gözünde önü görürken kendi gözündeki memleği Gra secık ader sepleklile a Siş ve İlalyan ülletinin Adua harbinin nükamını tam kırk sene sonra ald bi ba yeni hücumları da asla unutmya - cağını ve bir gün intikam alacağını ihlar Musolini sözle mukabelede bulunmak. Ja kalmamış olup işi filiyar sahasına da dökmektedir. Son telgraflara göre, İtalya ile Japonya aranında bir anlaşma akdi için Roms aamnıştır. Anlaşılan komünizme ve Sovyetlere kar. Ja müzakerelere b 4: mücadele elmek ve bütün dünya poli> Tikasında beraber yürümek için, Alman. ya ile Japonya arasında akdolunan ittifa- ka İtalya da girmeğe lüzum himetmiştir. Muharrem Feyzi TOGAY Cumhuriyet Kü Termektedir. Trarkiye — Harç Abone şerakti | TÜT n Senelik — M0 ku Ze K A aşlık — S0 e Mas0 e Ocaylık —e e a e Bir aylık — XS0 » Yektur

Bu sayıdan diğer sayfalar: