26 Haziran 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

26 Haziran 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Haziran 1937 CUMHURİYET Çanakkale boğazında iki Bir Türk gencinin Hataylılar sevinc içinde muvaffakiyeti gemi çarpıştı, biri battı Polonyanın bizden aldığı Türkler, hakkından emin, Musademe, Akdenizden gelen Ispanyol şilepile tütün eksperi Cemal ÇağBenim de inanacağım lar çok takdir edildi sükun içinde bekliyorlar İstanbuldan giden İtalyan vapuru arasında oldu, geliyor! ğur tutmak ve uğursuzluk gütmek, şüphe yok ki, irade [Baştarafı 1 inci sahtfcde) Bir kazazede yolcunun gazetemize zâfından, muhakeme kudret evvelki gün limanımızdan ltalyaya mügönderdiği tafsilât sizliğinden, kötü telkinlerden, batıl gö IBaştarafı 1 ind tahtfedel teveccihen hareket etmiştir. Italyan vaVe Türkler; birlikte kavuşulan istik reneklerden, sakat terbiye usullerinden Bir arkadaşımızın kazaya uğrıyan I Yalova berberi... puru Çanakkalede Nâra önünde Akde talyan vapurunda bulunan refikası, fe lâlin saadetine ortak olmakta gecikükleri ıleri gelen gülünc itiyadlardır. Fakat bu Ve her duvarda, her köşede hep ve sa için vatandaşlanna acıyorlar. nizden limanımıza gelmekte olan İspan lâket hakkında bize telgrafla şu malu gülünc ahşkınlıklar bazan felâketlere de de,(O). ya bandıralı, 9000 küsur tonluk Magel matı vermiştir: Bu acı, onların üç beş Suriyeli memur sebebiyet veriyor. Meselâ şu pek meşhur Uniformalı, sivil, renkli, renksiz, bü ve tahrikçisinin lâfına kapıldıklarını dü lancs isimli vapurla karşılaşmıştır. fıkra ve gene pek meşhur olan şu tarihî Saat dokuzu on geçe, Çanakkalede, yük, küçük Atatürk resimleri ve büstleri. şündükçe artıyor. İtalyan ve îspanyol vapurlan, galib bir Nâra burnunda, içinde bulunduğumuz vak'a, gülünecek bir itiyadın nasıl acıklı Ve hepsinin üstünde, yanında veya alihtimale göre fazla sis yüzünden pek ya Capo Fino vapuruna bir İspanyol gemisi Suriye liderleri hareketlerile Hatayda neticeler verdiğini ne güzel ispat eder?.. tında bir demet çiçek. kın bir mesafede birbirlerinin karşısına çarptı. Üzerimize doğru gelen bu vapurla kan dökülmesini istediklerini gösteriyor Fıkra şudur: Eski devirlerde derebe Evet Hatay sevinc içindedir. çıkmışlar ve rota değiştirmeğe vakit bu bızım vapur arasındaki musademe pek lar. Bunun için ellerinden geleni yapı yinin biri gün doğmadan atlanır, seher Fakat unutmayınız ki, on yedi senedi yorlar. lamadan çarpışmışlardrr. Vak'a esnasında şiddetli oldu. Capo Tino'nun kaptam havası almağa çıkar. Fakat konağmdan azab ve ıstırab içinde hasreti çekilen bu Ispanyol gemisi, fazla yüklü olan İtal tornıstan ettığı için Ispanyol vapurunun, Buna karşı Türkler, hakkından ve is ayrılmadan önce ilmine, irfanına kanaat saadeti kana bulayarak zehirlemek isti tikbalinden emin bir millet halinde, sü yan gemisinin üzerine düşmüştür. Mü tam ortadan çarpmasına mâni oldu. Aktaşıyarak yanında bulundurduğu bir müyenler de var. Tütün eksperi Cemal Çağlar sademe pek şiddetli olmuş ve Kapo Tino si takdirde bir an içinde batardık. kun içinde muahedenuı ilânım ve vaziye neccim taslağma «gezintiye çıkmak için Şu yan sokakta üç gün evvel yüzde tin inkişafını bekliyorlar. vapurunun iskele tarafında gayet büyük uğurlu dakikayı» seçtirmekten de geri Kıymetli tütün eksperlerimizden olup Tayfalar, yolcuları teselli ve gemiden yüz Suriye tahrikinin eseri kopan kıyabir delik açılmıştır. İspanyol gemisi de çıkmalanna yardım ettilerse de, sonradan Polonyanın memleketimizden bir müteSuriyeliler bir yandan da saflarına kalmaz. Henf remil mi atar, gökyüzüne baş tarafından ehemmiyetsiz surette ya yalnız kendi eşyalarını kurtarmak gay hassıs istemesi üzerine İnhisar İdaremızin metın yaralıları şu anda yataklarında ıs baska kuvvetler katmak istiyorlar. Iraka mi bakar, ne yaparsa yapar, gün doğ ralanmıştır. îtalyan vapurunun kaptam retine düştüler ve yolcuların eşyasını ta de tensibile seçilerek Varşovaya giden tırablarile başbaşadırlar. Mısıra, Filistine «Hani itlihadı islâm. madan bir saat, on üç dakika ve yirmi iki Ancak bütün memleketin benimsediğ Nasıl oluyor da felâketimize seyirci ka salise evvel yola çıkılmanın uğurlu olacaaçılan rahneyi kapatamıyacağını ve içeri mamile ihmal ettiler. Hatta, tayfalann, Cemal Çağların orada kendisinden istebu ıstırab, hiç kimseye, hatta kanını akıt lıyorsunuz?.» diye ateş püskürüyorlar. hücum eden sularla geminin açıkîarda kendi mallarını kurtarmak için tam on ğını, fakat mavi gözlü, kısa boylu bir a nilen vazifeleri büyük bir vukuf ve diramış olanlara bile büyük sevinci unutturabatacağını anlayınca hemen diimen kır beş dakika bol bol vakit bulduklarını, iç«Suriyenin büyük derdine Beyrut ve damla ilk ad:mda karşılaştığı takdirde geyetle yapmakta olduğunu memnuniyetle mıyor. mış ve sahile doğru seyrederek karaya lerinden bazısınm elbise bile değiştirdiğini Lübnan yabancı kalabilir mi, siz de bi zintinin küçük bir tadsızlıkla neticelene öğrendik. Fakat Suriyeden esen fena hava, üç zimle beraber olmalısınız!» diyen gaze ceâini söyler. oturmak istemiştir. İtalyan vapuru sürat söyliyebilirim. Genc eksperimiz evvelâ Polonya Tü beş kişiyi de olsa, neden avlıyabiliyor? le karaya doğru giderken ambarlanna telere Beyrutta çıkan nimresmî L' Orient Derebeyi işte bu ilmî ( ! ) habere uyaKaraya çıktıktan sonra, Çanakkale tün İnhisarının bütün sigara ve tütün maİşte yurdunu seven Hataylıların üzül gazetesi şu cevabı veriyor: dolan sularuı tesirile yarıyolda devrilmişrak ve bildirilen saati, dakikayı, saliseyi Sahil Sıhhiye dairesinin vesaitile Çanak mulâtını tetkik ederek kanaatlerini bir dükleri nokta budur. tir. Geminin batacağını anlıyan mürette«Bir tehlike ile tehdid ederek bizi de de gözönünde tutarak konağmdan ayrı kaleye nakledildik, orada Vali Feyzi ve raporla Varşova hükumetine bildirmişBu memleketle zerre kadar alâkası ol bu ihtilâfa sürüklemek istiyen çok ha bat bu sırada flikalara atlıyarak vapurlır. Lâkin ıssız sokaklardan temiz hava Belediye reisi Osman kazazedelere karşı tir. Memlekette bulunan tütün stoklarımıyan insanlann uzaklarda kurduklan yırhah komşumuz ( ! ) Suriyelilerin hâlâ yuta yuta geçtiği sırada bir köşeden an dan ayrılmışlardır. Pek az sonra da Kafevkalâde alâka ve nezaket gösterdiler; nın vaziyetini de gözden geçiren Cemal komıtalar, gene kendileri gibilerin ellerik Lübnanın bir parçası olan Trablusşamda sızın önüne bir adam çıkınca bindiği at po Tino vapuru büsbiitün devrilerek batbizi, ellerinden geldiği kadar teselli etti Çağlar, nihayet en mühim mesele olarak Hatay yurdunun artık ilelebed kardeş mıştır. Gemi sahile iyiden iyiye sokuıdugözleri olduğunu unutmuyoruz. Hele son ürker, şaha kalkar ve kendisini yere düler; yiyecek ve mesken tedarik ettiler, tavsiye edeceği yeni tütün harmanlannı geçinmeğe karar vermiş çocukları arası zamanlarda kaybettikleri Hataya muka şürür. ğu için battıktan sonra da bir kısmı sudan hatta eğlendirmeğe çalıştılar. Fakat, Vukarıda kalmıştır. Mürettebat tamamen tesbit etmiş ve bunlann nümunelerini de na fesad sokmak için kalemlerile, dilleri bil Fransızlardan ısrarla Trablusşamı ismaalesef hepimiz parasız ve giyeceksiz Derebeyi, müneccim taslaSmm keşfingemiyi terkeUiklerinden nüfusça bir zayihazırlamıştır. Bu harmanlar eskilerine le, hertürlü hareketlerile ve akla gelme tediklerini hiç unutmıyacağız. Böylece kaldık. de isabet ettiğine inandığmdan ve evvelce at olmamıştır. nisbetle hem çok güzel, hem de çok ucu dik hilelerile geceli gündüzlü çalışıp du anhyoruz ki; bize hiçbir fenalıkları do bildirilen küçük tadsızlığm attan düşmek Giilnar Varal za mal olabilecek evsafta bulunmaktadır. ruyorlar. kunmıyan Türklerden değil, fakat müf suretile tahakkuk etmesini de azametine Buradan transit olarak geçmekte olan Berlinden gelen malumata göre... Bu, günün birinde zaran gene ken rit Suriye politikacılanndan çekinmemiz sığdıramadığmdan hem âlim müneccimi PoloRja İnhisar îdaresi Cemal ÇağlaMagallanes vapurunun kaptam, hâdiseBerlin 25 (Hususî) İstanbuldan dilerine dokunacak menfur faaliyetlerini icab ediyor. Suriyeliler istedikleri kadar yalana çıkarmamak, hem de o tadsızlığm ye Italyan vapuru süvarisinin sebebiyet bildirildiğine göre, Valânsiya hükume rın kabiliyetini takdir etmiş ve kendisinhaklı gösterebilmek için de şu iddiayı ile hissiyatımızla oynasınlar, hiç de alâka başka şekilde vukua geldiğini göstermek verdiğini söylemis, mahallen keşif yapıl tine mensub bir îspanyol gemisi bugün den daha ziyade istifade etmek için muri sürüyorlar: «Türkiyenin maksadı Ha dar olmadığımız Hatay ihtilâfına bizi için önüne çıkan adamm kesilmesine emir ırasmı istemiştir. Süvari yoluna devam et Çanakkale Boğazında bir îtalyan vapu kavelesini bir müddet daha uzatmıştır. tayı istilâdır. Bu, Suriyeyi parçalamak ve asla katamıyacaklardır.» verir. Zavallı ölüm mahkumu hayret ve Şimdiye kadar memleketimize hep hamek için müsaade talebinde bulunmuş runu batırmıştır. îtalyan vapurunu ba yutmak siyasetinin başlangıcıdır. Arkaise de tahkikat neticesine kadar limanda tıran îspanvol vapuru bir Sovyet lima ricden ve bilhassa Avrupadan mütehasBütün mesele Suriyelilerin Hatayda dehşet içinde sorar: sından Suriyeye yürüyüş gelecektir. Bi sıs celbolunurdu. 5imdi, şeytanın ayağmı Suçum ne sultanım? kalması bildirilmiştir. Batan îtalyan va nından geliyordu. Vapurda Valânsiya oynamak istedikleri kanlı oyunun içyüzünaenaleyh yaklaşan tahlikeyi bugünden Uğursuzsun. Atım seni görünce purunun kaptan ve tayfalan Çanakka hükumetine aid mühim miktarda harb kırmak kabilinden, biz de Avrupaya ilk nü bütün Hataylıların anlıyarak onlara inlemek mecburiyetindeyiz.» ürktü, beni düşürdü. !eye çıknv.şlardır. Bugün şehrimize gel malzemesi bulunuyordu. Türk makamatı mütehassısımızı vermış bulunuyoruz. Her kapılmaktan tevakki eylemelerindedir. Ve işte bu gülünc bahaneye sığınarak Türkün memnuniyetle karşıhyacağı hâdiHerifceğiz, gene hayret ve dehşet içinmeleri beklenmektedir. ' tahkikat yapmaktadır. Ergeç bu tahakkuk edecektir. Hataydaki Türkten gayri unsurlan, de, cevab verir. se pek ziyade iftiharımızı mucib olmuş Fakat ekalliyetler bunu anlamak için hatta Türk olan Alevileri bile Türke Sen bana rasladm, attan düştün. bir an evvel gözlerini acmazlarsa, vazi Himalayaya çıkan heyct Suriye Başvekili dün Pa zanan mütehassısımız hakkında malu karşı harekete geçırmek emcTilc Vi'H>"» yet sarahaten gosteriyut k!, I laıayda gc »nım «*»nı orörmeH>S>m viİ7Ündense kelyorlar. «Türkfye Hataydaki Türklere mat edindik: lem düşüyor. Hangimizin uğursuz oldune kan dökülecekrir. gizlice silâh dağıtıyor. Türk fırkaları O halde buna mâni olmak vazifesile ğunu artık görenler söylesin. Eksper ve harmancı Cemal Çağlar lilelâcele hudud boyunda toplanıyor» giSimla'dan verilen bir habere göre, [Baştarafi 1 inci sahi1ede~\ Tarihî hâdise dediğim de meşhur Nese tahsilini memleketimizde bitirdikten bi yalanlarla dolu Suriye gazetelerini ka mükellef olan devletlerin şimdiden gözHimalâya dağına çıkmağa teşebbüs e rine doğru yollarına devam etmişlerdir. lerini dört açmalan lâzımgelmektedir: zib muharebesinde Osmanlı ordusile beSuriye Başvekili Cemil Mürdüm iki sonra Almanyada ziraat tahsilini en iyi pı kapı dolaştıran serseriler, masum ve den sekiz Alman ve dokuz yerliden müraber bulunan ve sonra mareşal olan Bilhassa Fransa ile Türkiyenin. rekkeb bir seyyah kafilesi çığ altında gün şehrimizde kalarak pazartesi saba bir derece ile ikmal etmiş, Samsunlu bir ahil halka; katliâma hazır olun!. diye Moltke'nin kumandan Hafız Paşaya KANDEM1R kalmıştır. Heyetin reisi Dr. Karl Wien hı Toros ekspresile Şama gidecektir. Ce tütün tacirile tütün satışlan işleri için bir bağırıyorlar. verdiği hücum plâmnm «müneccimlerce ve altı seyyah bu feci kaza neticesinde mil Mürdüm derhal Suriyeye dönmek müddet Almanya, îtalya ve Avusturyada Bunun gibi çeşid çeşid propagandalar, uğursuz sayılan vakte göre yapılmıştır» ölmüş. yalnız doktor Karl Ulrich Luft mecburiyetinde bulunduğundan Anka kalmıştır. Bilâhare İnhisarlar îdaresinin istematik faaliyetler sinirleri gerip duruDefine bulan amelelerin denilerek reddolunmajı yüzünden vukua rada kalamıvacakrtır. kurtulmuştur. tesis ettiği Tütün Eksper mektebini de bi yor. muhakemesi gelen hezimettir. Malum olduğu üzere Birçok defa yüksek dağ seyahatleri Kont De Martel bu sabah geliyor rinci derece ile bitirerek eksper sıfatıle Bu gerginlik o hale gelmiştir ki; bu Sirkecide Hasan Halife camisinin ya Hafız Paşa, Moltke'nin istediği gün ve yapmış olan bu sekiz kişi. nisanm 11 in Fransanın Suriye fevkalâde komiseri îdarenin taşra mubayaatında çahşmıştır. gürı Antakyada her unsur kendi mahalle yakaldırımım kaplıyan minaresi yıkı saatte hücum etseydi yüzde yüz galib ci günü Münich'ten hareket etmişlerdi. Kont De Martel bu sabahki ekspresle Mesleğindeki ihtisasına binaen Cibalı fab ine çekilmiş bir haldedir. lırken taşçı Ahmed, minareci Mahmud gelecekti. Uğur meselesinden dolayı geHeyet reisinden alman 15 haziran ta Paristen şehrimize gelecektir. Kont De rikalarına harmancı olarak alınmış olan Çarşıdaki Alevî dükkânları hâlâ ka ve mermerci Saim minarenin temel kıs cikti, karşısındaki ordunun manevra yapMartel, Suriye Başvekili Cemil Mür mına yakm bir yerinde 500 tane altın ve rihli en son haberde, uzun müddet deCemal Çağlar fabrikanın haricî ticaret palıdır. bakır para bulmuşlar ve aralannda pay masına zaman bıraktı ve mağlub oldu. vam eden karlardan sonra havamn dü dümle beraber pazartesi sabahı Toros başharmancı muavinliğinde on sene muArablar, Ermeniler, Rumlar, Ale laşmışlardır. ekspresile Suriyeye gidecektir. Bunlar iyi ve dediğimiz gibi uğur tutzeldiği ve artık, dağa süratle tırmanmak vaffakiyetle çahşmış, bu sıralarda Umum iler ne alışveriş için, ne gezmek veya Hacı Bekir adında bir adam bunu gör mak, uğursuzluk gütmek de gülünc. Lâ imkânı hâsıl olduğu bildiriliyordu. SeyMüdürlük fen şubesinde de meşgul ol dostlarını görmek için Türklerle meskun müş ve polise ihbar etmiştir. Bunun üAvrupaya gidecek yahlar, az bir zaman zarfında. 6185 metkin İstanbulun Maslak yolunda vukua muştur. îki sene evvel Adana fabrikaları taraflara gelmiyorlar. Türkler de onları zerine üç suçlu yakalanmış, paralar isgümrükçüler ro irtifaındaki 4 numaralı kampa ulaş gelen kazaların artık günlük vakıalar hatirdad edilerek Müzeye, ameleler de Ad lini alması gözönüne gelince o meş'um Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti birkaç başhamıancılığına tayin edilmiş, burada teskin için o taraflara gitmiyorlar. mak ümidinde idiler. iyeye teslim edilmişti. senedenberi yapmakta olduğu gibi bu da muvaffakiyetle çahşmış, son zamanyoldaki ağaclara şoförlerin dikkatini celb sene de Avrupa ve Amerikaya tetkikat larda da îdarenin Maltepedeki Tütün aya gönderilmiştir. Dün bu davaya asliye birinci ceza ıçin sürülen kireçlerin ve öteye beriye koAtina elçimiz Metaksasın için üç gümrük memuru gönderecektir. Enstitüsünde vazife almışh. Cemal Çağlar, înhisar îdaremizin tü mahkemesinde bakılmıştır. Taşçı Ah nulan isaretlerin uğursuzluk getirdiğine yanmda Gidecek memurlardan ikisi Avrupaya, Dört ay evvel Polonya İnhisannın tün ve harman işleri hakkındaki vasi bil medle minareci Ahmed minareyi yıkar benim de inanacağım geliyor!.. Atina 25 (Hususî) Buradaki Tür • bir tanesi de Amerikaya gidecektir. Bun arken iki taş arasında çürümüş bir çudaveti üzerine mütehassıs olarak Polon gisi ve tetkikatile tanınmış bir eksper ve M. TURHAN TAN kiye elçisi Ruşen Eşref Ünaydın, Baş lar altı ay kalacaklar ve bulundukları val içinde paraları bulduklarını. kanunH: yanın Varşova ve diğer şehirlerindeki harmancıdır. Almanca, ingilizce lisanla dan haberleri olmadığı için paylaştıklavekil Metaksası ziyaret ederek iki mem memleketlerin gümrük muamelelerini Silâhtaraga fişek fabrikası direktörü eleketi alâkadar eden meseleler hakkın esaslı bir şekilde tetkik edeceklerdir. fabrikalarının harman, sigara ve bütün nna bihakkın vâkıf olan Cemal Çağların nnı söylemişlerdir. mekli alba.y Hamdi Akife: Memurlar memlekete döndükten sonra tütün mamulân işlerini ıslah etmek, bu tütün ve mamulâtı ve tütünün tarihi hakda yarım saatten fazla görüşmüştür. Gelmiyen suçlu Saimin mahkemeye Fırsat ve münasebet düştükçe o bahse Mezunen memleketinden dönen Fran edindikleri malumatı bir rapor halinde hususta icab eden teşkilâtı yapmak üzere kında çok kıymetli tetkik ve tercümele getirilmesi için muhakeme başka güne temas edeceğiz. Zavallı Acıbademln yakın bir günde düzgün yola, elektriğe ve suya Vekâlete arzedeceklerdir. inhisarlar İdaremiz tarafından Polon ri vardır. sa elçisi de Başvekili zivaret etmiştir. jırakılmıştır. kavuşacağını ümld etmekten geri kalmıyaM.T.T. Ayağa kalktı ve gözlerini kuruladı. her mesele gibi bir tek sigara içerken ü Yatakta bakan ve görmiyen gözler. Odanm içinde başı dönerek dolaşıyordu. çüncü nefesin dumanile beraber ehem Çarpan ve duymıyan kalb. Toprağa kaSarıyer Belediye şubesinde Cumhuriyetin edebî tefrikası: 110 Vediasız bir dünyanm birçok hallerini miyeti havaya püskürtülecek kadar sade dar yuvarlanmak üzere devrilmiş ve yaaçık yok tasavvur etti. îçinde ebediyen Vedia ol ve alelâde şeylerdi. Çünkü ölümden baş tagm, sondan evvelki muvakkat istasyo îstanbul Belediyesi riyasetinden dün mıyacağım bildiği bir gün yaşadı: Sa ka nekadar dava varsa ölüm gibi hayatın nuna serilmiş vücud. Karanlığa şimdiden şu tezkereyi aldık: bahleyin kalkış. Fakat bacağına yatağı nefyine değil, bilâkis, verdikleri mücade teslim olmuş, baygm şuur. Gazetelerde Sarıyer Belediye şube sinde 2500 lira açık olduğuna ve müfetnı aşmak iktidarım veren eski iradeyi bu Ie gerginliğile, hayatın ikranna taalluk 1' Yazan: Peyami Safa Bir hafta e\rvel şunları yazmış: lamamaktan korkuyordu. Bir pencere ettikleri için mutlaka biraz da zevk olmak «Artık birşeyler yapmak istiyorum. işlerle murakıblar tarafından bu açığın « Hayır. ormanın derinliklerini aksettiriyormuş gi açhğmı farzetti. En kalabalık cadde ona lâzım gelirdi; hele şüphe ve kıskanclık Boğazıma kadar birşey çıktı. Bitti. Ötesi neden ileri geldiğinin araştırıldığma da« Niçin? bi koyu yeşil gözlerinin dahşlarile, ayni bomboş, en aydınlık meydan karanlık, en davası yalnız içimizde olduğu için, pen yok. Sona geldi tahammülüm. Sıçramak ir bir havadis görülmüştür. « Bende her zaman sizden evvel ö roktada ve ayni şekilde kalıyordu. Or gürültülü yer ıssız gelecekti. îçinde ken ceremizi tekmeliyen bir fırtma gibi dış« gibi birşeyler yapmak istiyorum. Koş Sarıyer şubesinde böyle bir açık veya suiistimal olmayıp şubenin kayıdlarile leceğime emin olmak gibi bir his, bir ka han bu hayal içindeyken, onun fena bir dimiz olmıyan bir dünyada yaşamamız rıda bir kuvvet ve tesiri yoktu; şifasız mak, koşmak, koşmak..» Hep değişen Malsandığının kayıdları arasında 2000 hakikatin reaksiyonundan dogmuş bir kadar abes bir hakikati idrak etmek zor hastalık ve ölüm nev'inden irademizi a manzaralar içinde. naat var. iralık bir mübayenet görülerek hesab « Şayed yaşarsanız... demek is tasavvurdan ibaret olduğunu bilmiyor îuğu içindeydi. Bağırmak ihtiyacı duy şan yegâne! Yegâne! büyük felâket«Safiyeye bunlan anlattım da, bana sehvinden ibaret olduğu anlaşılan bu : değildi. Bu tezad onun içine ağlamaklaı du. Evvelce de, birçok defalar, kendi ler serisinden dışarıda kalması itibarile, çirkin birsey söyledi: tiyorum. ark tashih edilmiştir. Murakıblar taradolduruyordu. Etrafına bir daha baktığı kendine: «Haykır, niçin olursa olsun, yani ruh kuvvetimizin emri altında bizim ından mezkur şubede yapılan tetkikat « Koca istiyorsun! dedi. « Bu bahsi kapatınız, rica ederim. halde, bu hayal, jelâtin üstüne yapılmış haykır, etrafına daima birkaç kişi top dilediğimiz şekli almağa müstaid olabil Vedia simdi bir hastane odasında öle«Bu sözü söylemeden evvel benim üs da sene sonu münasebetile bütün şubeşeffaf bir resim gibi esyanın üstüne ya lanacaktır; haykır, seni anlar gibi ola mesi itibarile fazla ürkebileceğimiz şeyler ler meyanmda burada da yapılmış olan. cekti. Orhan etrafına bakındı, başını tatümde ne tesir yapacağını biliyormuş gipışarak bir türlü gözlerinin önünden ay caklardır, haykır, anlamasalar da haklı değildi. Fakat ölümün de içini biz boşalmurakabe ve tetkikattan ibarettir. vana doğru kaldırarak gözlerini kapadı, bi, yüzüme bakmadan, devam etti: nlmadı. Hatta Vediaya baktığı halde, bulacaklardır; haykır, büyük ses büyük tır ve biz doldururuz ama doldursak da, sonra kalabahk ve renkli hayaller orta Bir düzeltme « Kızma yavrum, dedi, bizim sonuhatta onun karyola demirine dayanarak ruh ifadesidir, haykır, haykır, ne söyle boşaltsak da ölürüz. Yüksek gazetenlzin 22 haziran 937 günsında açtı. Apartımanında verdiği ziya muz oraya varır. Kendini nafile üzüyorsarkmış başını bütün hakikati içinde gör mek için olursa olsun, haykır, ah, Hayü ve 470 sayılı nüshasının (Bibliyografya) feri hatırlatan bir sofra gözünün önüne Karyoladan uzaklaşh ve şezlonga tek çun. sütununda büyük Türk alimi (İbni Sina) düğü halde, o tasavvurun müphem tefer kır...» demişti. O zamanlar bu ihtiyacı geliyordy. İçine hatıralarile ümidleri karar uzandt. Eline defterleri alıp bırakı nın eserleri mütercimleri arasında (Hü«Rüştüye çevirdi lâkırdıyı. ruatını takib edecek kadar çifte bir viz nasıl duymuş olabildiğine bugün şaşıyorrışan bu yarı doğru hayal, ayni mihver ün yordu. Gözune ilişen her satır, Vedianm « Kâfir oğlan, dedi, göreceğim gel Tora)risalesi) mütercimi (Mehmed Hazmi y®n içinde yaşıyordu. nın adı yanlış olarak (Cezmi Tora) du. Olümden başka ona dünyanm bütün hayatile son mahkumiyeti arasındaki teetrafmda reük, şekil, yer değiştirdi. Sofdi. yazılmıştır. lada Vedia ve kendisi kalıyor, etrafmdaBirdenbire hastanm dizleri üstüne ka ıneseleleri gene manasız göründü. Başta zadı ona daha şiddetle hissettirmeğe baş«Dilimin ucuna gelen şeyi gene yut İbni Sina bibliyografyasmm meydana ki manzaralar ve insanlar gidip geliyor, pandı ve hıçkırarak ağlamağa başladı. bütün içtimaî meseleler; sonra, hatta, Ve ladı. gelmesinde pek çok çalışmış olan Murad tum. Ne zamandır ona: Molla Kltabsarayı şef isyarı (Mehmed baskalaşıyor, azalıp çoğalıyorlardı. Her Gene de yüzü altında sivrilen şuursuz bir dianın Rüştüyle alâkasma aid meçhul Meselâ şu satırlar: « Rüştüyle nereye kadar ilerledi Hazmi Tora) nın bu ad yanlışhğının dü defasmda, Vedia, sofranın başında, be bedenin hakikati değil, bir sofranın bil karşısında kendisinin çektikleri bile, hayzeltürmş şeklinin de kıymetli gazetenizin «Ne güzel gün! Bu sabah rıhtımda niz? diye sormak istiyorum. yazlar giymiş, her zamankinden fazla lurlan ve çiçekleri arasında kahkahalar kırmaya değil, kaşlarını bir saniye bu dolaştım ve büyük nefeslerle denizi içime sütunlarmda görülmesinl ilim namına bek«Sormadım. Ya o da bana ayni şeyi ler ve derin saygılarımı sunanm. parlak sarı saçlarının kıvrımlan arasında atan, ona sokulan Vedianın ikinci ve ha ruşturmaya değer şeyler değildi. Bütün çektim, çektim.» Murad Molla Kitdbsarayı şef Uyarı sorarsa?.. yuvarlanan altm parıltılarile, daima bir yalî nüshasını idrak ediyordu. kıymetleri içimizde ve içimize göre olan Ve şu manzara: Mehmed Hazmi Tora (.Arkası var) Italyan vapuru battı, nüfusça zayiat yoktur Bu mes'ud insanlar diyarının her tarafı, Ulu Önderin küçük büyük resim ve büstlerile süslenmiştir bir felâkete uğradı risten şehrimize geldi BİZ İNSANLAR

Bu sayıdan diğer sayfalar: