20 Ağustos 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

20 Ağustos 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 20 Ağustos 1937 KüçUk hikâye Bîr sukutu hayal hemmiyet vermediyse, şimdiki hayretle rine de öylece lâkayd, parmaklarınm, çözmekte olduğu kadar iliklemekteki meharetini de gösteren bir el çabukluğile iki kız kardeşi giydirdi. İşi bitince, hiçbir şey söylemeden, geldiği gibi odadan çıktı. Kapı tekrar açıldı ve bu sefer, saçsız başh erkek odaya girdi. Arkasında frak, elinde eldiven vardı. Daha ziyade, bir lokanta garsonuna benziyordu. Kadınlann karşısında bir kere daha eğildi; büyük bir kalabalığa hitab edercesine, teklifli bir eda ile dedi ki: Madam, matmazel! İlk kararım, bu geceki maceranızın esrarını size an latmadan, sadece arzı itizar edip sizi evinize göndermekti. Fakat düşündüm ki, kadın tecessüsü tehlikeli bir şeydir. Sırrımı size açmazsam, onu keşfetmeğe kalkışmanız ihtimali vardır. Bu ise, sizin için ve benim için pek vahim neticeler verebilir. O sebeble, işin içyüzünü anlatmağa karar verdım. Arkanızdaki roblar, Parisin en güzel roblarıdır madam. Ben terziyim. Bir müşterim, genc bir ecnebi kadın Operada bu roblarınızı görmüş. Ne pahasma o lursa olsun bunların aynını istedi. lş haricî şekilden ibaret kalsa, mesele kolaydı. Fakat, roblann üzerinde öyle görülme miş iki nakış var ki, bunlan kopye etmek için, o roblann bir masa üstüne serilmesi şarttı. tşte bu akşam sizi otomobille, dağa kaldınr gibi kaçırtanağa mecbur oluşumun sebebi budur. Şoförünüzü para ile ikna ettiğim için, sizi, evinize kadar gene benim şoforüm götürecek. Saat henüz altı. Bu saatte, balodan avdet etmiş olmanızdan daha tabiî birşey yoktur. Bu cihetten korku yok. Bu geceki macerayı kimseye anlatmamak gene sizin menfaatiniz iktizası dır. Çünkü, aksi takdirde kimseyi inan dıramazsmız. Şu halde, benim için de korku yok demektir. Yalnız, bütün bunların içinde, bize çok pahalıya mal olan şey, zevcinizdir. Onu bu gece evden uzaklaştırmağa memur etriğimiz genc kadına biraz fazla ücret vermeğe mecbur olduk... * * * İki kız kardeş, otomobile bindikleri zaman, Annand, soyunup giyinmekten ibaret kalan macerayı kolayca atlattık ları için seviniyordu. Fakat Madlen'in yüzünde, can sıkınbsı ve öfke alâmetleri vardı. Bu, hayatta pek az kimsenin başma nadiren gelen böyle bir vak'aya maruz kalıp onu dostlanna anlatamamaktan, kocasının, o geceyi yabancı bir kadınla geçirdiğini bile bile, bu ihanetini onun yüzüne vuramamaktan, rasgele bir ter zinin elinde bir moda kuklası vazifesi görmeğe mecbur edilmekten değildi. Madlen, iki saatlik korkunun beyhudeliğine, geçirdiği maceranm neticesine acıyor, sonsuz bir sukutu hayalin acısı içinde kıvranıyordu... Çeviren: HAMDt VAROGLÜ Mektebler Muhtelif müesseseler Maarif Vekâletine bağlı olan resmî ilk ve ortamekteblerle liselerden gayr tedrisatla meşgul olan hususî eşhas veya cemaatler tarafından açılmış hususî mek tebler, yurdlar ve dersaneler de vardır, Bu hususî tedrisat müesseselerini dört kıs ma ayırmak mümkündür. RADYO Brigitte Helm yakında tekrar beyaz perdede görünecek Brigitte Helm iki sene evvel evlendi. Sonra yaptığı bir otomobil kazası yüzünden hapsedilmek tehlikesine maruz kaldı. Daha sonra Marlene Dietrich, Gitta Alpar ve saire gibi Almanyadaki Nazilerin hışmına uğradı. Memleketi terket mek mecburiyetinde kaldı. Bu vaziyette bir yere yerleşip filim çevirmeğe kalkmasına imkân yoktu. Avrupanın muhtelif taraflarmda dolaştıktan sonra nihayet Parise gelen büyük artist gazetecileri kabul ederek şu beyanatta bulunmuştur: « Arnk vefasız kadın tipini yaşatnıaktan bıktun. Çünkü şahsan görüyor sunuz ki hiç de beyaz perdedeki şahsiyetıme benzemiyorum. Eğer vaktile bu hususta fikrimi almış olsalardı sinemada yaratacağım şahsiyeti büsbütün başka şe kilde intihab ederdim.. Meselâ sade ve saf bir genc kız.. Hayatta ne isem o tarzda görünmek isterdim.. Fakat reji sörler ve filim âmilleri baoa mütemadiyen vamp rollerini oynattılar. Yalnız G. W . Palst beni diğerlerinden daha fazla düşünür gibi göründü ve bana Atlantide'deki Antinca vazifesini verdi. Daha pek küçükken mekteb temsil lerinde roller alır ve onlan seve seve temsil ederdim. Birçokları oradaki muvaffakiyetimi görürl«r, tebrik ederler, «sen ileride çok büyük artist olacaksın!» derlerdi. Bilmiyorum onlan yalancı mı çı kardım. İlk mühim rolümü Fritz Lang'm Met İki kız kardeş, tiyatrodan çıkıp, kap önünde bekliyen otomobillerine bindik leri zaman, vakit geceyarısını geçmişti. Otomobil hareket etti. Madlen ve Annand, seyrettikleri piyesi konuşmağa başladılar. Bir aralık Armand: Yirmi dakikadanberi gidiyoruz. 1Y0I niçin böyle uzadı abla? Diye sordu. Elile, buğulanan camı siltli, dışanya baktı, ilâve etti: Dışansı kapkaranlık! Ablası eğildi, pencereden dışanya bir göz attı. Evet, sahi karanlık, bu ne biçim • cadde böyle? Aleksandr bizi Parisin dışına mı çıkardı? Elini zilin düğmesine uzattı. Fakat, zile dokunmasile beraber, otomobilin siirati birdenbire artü ve koca araba, karanhk yolda, son hızile uçmağa başladı. O zaman, Madlen, pencereden dışan sarkarak şoföre doğru eğildi ve birden bire geri çekildi: Eyvah! dedi. Şoför yerinde bizim Alexandr yok. Başka birisi oturuyor. Kaçırıldık galiba! İki kız kardeş, bir arada bulunmasaîar, rautlaka, korkudan, kendilerini dışan atarlardı. Fakat, beraber bulunuşları cesaret veriyordu. Birbirlerine sanldılar. Ne düşüneceklerini, ne söyliyeceklerini şaşırmış vaziyette, bir müddet öylece kaldılar. Otomobilin sürati gitgide artıyordu. Araba, yirmi dakika kadar daha, ayni delice hızla koştuktan sonra, birdenbire bir kıvrıntı yaptı, bir kemerin altından geçti ve bir merdivenin önünde durdu. Saçsız başlı, kırk yaşlarında kadar bir erkek, otomobilin kapısmı açtı, yerlere tkadar eğilerek selâm verdi: Madam! Matmazel! Lutfen iner misiniz ? Dedi. Armand, korkudan çarpan dişlerinin arasından, güçliikle yalvardı: Mösyö! Öldürün beni, fakat Al lah aşkma yanıma yaklaşmayın. Adam gülümsedi: Matmazel, dedi, beyhude telâş ediyorsunuz. Size yaklaştığım yok. Üzülmeyin, lutfen beni takib edin, çünkü vaktimiz pek az. Bağırmağa da kalkma ymız, ev, ormanm ortasmdadır. Sesinizi kimseye işittiremezsiniz... İki kız kardeş indiler. Girdikleri ev, baştan başa aydmlık içir.deydi. Otomo bilin kapısını açan adam, önlerine düş tü; bir koridordan, arka arkaya iki sa londan geçtıler; onun arkasmdan, bir koridor daha dolaştıktan sonra, bir küçük odaya girdıler. Adam, onları odaya soktuktan sonra, kapıyı kapadı ve kayboldu. Odada, ihtiyar bir kadın oturuyordu. Jki kız kardeşin içeri girdiğini görünce ayağa kalktı. Siyahlar giyinmişti. Tıpkı deminki erkek gibi, yerlere kadar eğile rek selâm verdi. Sonra, damdan düşer gibi, yan âmirane bir tavırla: Lutfen müsaade ediniz de sizi soyayım, dedi. İki kız kardeş, şaşkın ve korkak, ba ikıştılar. Fakat, ihtiyar kadın, onlann cevabını beklemeden ilerlemiş, Armand'ın mantosunu çözmeğe başlamıştı. Becerikjli parmaklan, genc kızın itiraz etmek için ağız açacağı kadar ktsa bir zaman zarfında, düğmeye ve kopçaya benzer ne ivarsa hepsini çözmüş, arkasında, kombijıezondan başka birşey bırakmamıştı. Armand'dan sonra sıra ablasına geldi. O da, tepeden tırnağa kadar, ayni süratle soyuldu. Yaşlı kadın, onların sırtından çıkar dıgı roblan koluna aldı, hızla yürüye rek odadan çıktı ve kapıyı üstlerine ki • Jidledi. Şimdi, iki kardeş, birbirlerin* sarıl Biışlar, bir saattenberi gerilen sinirlerinin, yüreklerini dolduran halecanın bütün rvücudlerine verdiği ra'şe içinde titreşe Tek bekliyorlardı. Başlarına gelen bu ha]in manası ne idi? Kendilerini kaçıran kimdi? Biraz sonra kimlerle, nasıl insanîarla karşılaşacaklardı? Konuşmuyorlar, konuşamıyorlardı. Söz söylemeğe takatleri kalmamıştı. Bir yandan da vakit geçiyordu. Du Vardaki saat dördü çaldı. Sabaha pek az 2aman kalmıştı. Tam o esnada, koridorda bir ayak sesi işitildi. İki kardeş, bir ağızdan haykırdılar: H a h ! Geliyorlar işte! Titremesi büsbütün artan vücudlerile birbirlerine daha sıkı sanlarak, yuvala rından fırlıyan gözlerini kapıya dikip, beklediler. Kilidin içinde dönen bir anahtarın, madenî, sert sesi, kalblerinde akisler bırakan bir gıcırtı ile öttü ve kapı açıldı. İçeri, gene ayni yaşlı kadın girdi. Biraz ifcvvel koluna takıp götürdüğii roblar, ge<c kolunda duruyordu. İlerledi. Eğilerek fe »\ekrar selâm verdi ve: Madam, matmazel, dedi, müsaade f»uyurun da sizi giydireyim. İki kız kardeş, biraz evvelki korkuları iadar büyük bir hayret içinde idiler. îhiyar kadın, deminki korkularına nasıl e f Rn aksamki program İSTÂNBÜL] 1HUSUSÎ TÜRK MEKTEBLERİ İstanbulda 2 si ana, 3 hususî müstaki ilk, 1 i ilk sınıfları da havi orta, 7 si ilk ve orta sınıflarını havi lise, 38 de dersa ne olmak üzere 52 hususî Türk tedrisa müessesesi vardır. Bu mekteblerin heps ücretlidir. Resmî mekteblerin talimat ve müfredat programlarını tatbik ederler Bu itibarla bu mekteblerden hepsinin muadeleti tasdjk edilmiş bulunmaktadır Bu mekteblerden resmî mekteblere nakiî suretile geçmek istiyenler, hiçbir şarta ve kayde tâbi tutulmadan muadil sınıflara kaydedilirler. Bu mekteblere girmek için resmî mekteblerde olduğu gibi nüfus kâğıdı, çiçek aşısı, sağlık raporu, 4,5 X 6 eb'adında 3 aded fotoğraf ve tahsil vesikası ibraz etmek lâzımdır. İlkmekteb lerin birinci sınıfma girenlerden tahsil vesikası aranılmaz. Hususî tahsil görüp de gerek husmî Türk mekteblerine, gerekse resmî mek teblere girmek istiyenler, evvelâ bir istida ile Maarif idaresine müracaat edeceklerdir. Bu gibilerin imtihanlan, Maarif idaresince tesbit edilecek mektebin muallimleri önünde imtihanlan yapılacaktır. Ancak bu imtihan neticesinde tesbit edilecek dereceye göre alınabileceği sınıf tesbit edilecekrir. Hususî ilkmekteblerden mezunlar i tihansız olarak resmî ortamekteblere ve yahud hususî ortamekteblere kabul olu nurlar. Hususî ilkmektebleri bitirme imtihanlan resmî ilkmekteblerde, hususî lise ve ortamektebleri bitirme imtihanlan da resmî lise ve ortamekteblerde yapılır. Hususî ana mekteblerine 6 yaşından küçük olan çocuklar kabul edilir. Ana mekteblerinden birisi Üsküdarda Sofu Mehmed Paşa ana mektebidir. Diğeri Gedikpaşada Yavrular Yurdudur. İlk dereceli ilkmektebler, Aksarayda, Ca ğaloğlunda ve Şişlidedir. İlk kısmı da havi olmak üzere orta dereceli hususî mekteb bir tane olup Beşiktaştadır. Başından geçen birçok hâdiseler yüzünden çalışmaya vakit bulamıyan artist yeni filmini Pariste çevirecek Şimdilik Pariste ancak iki ay kadar kalmak istiyorum. Fakat bu müddet icabmda uzayabilir. Çünkü muhtelif sinema kumpanyalarından filim çevirmekliğim hakkında birçok teklifler aldım. Bu hususta size maatteessüf daha fazla malu mat veremiyeceğim. Çünkü henüz hiçbir şirkete karşı taahhüde girişmedim. Bir hafta sonra vaziyet daha kat'î şekilde belli olcak. Yalnız yeni filmimde her halde «vefasız kadın» rolüne çıkmıyaca • ğan.. Onu şinıdiden size temin edebili • rim!» 12,30 plâkla Türk muslkisi 12,50 hava dis 13,05 muhtelif plâk neşriyatı 14 son 18 30 plâkla dans musikisi 19 radyofo nik komedi: Yorgi Dandini 20 fasıl sa' heyeti 20,30 Ömer Rıza tarafından a • rabca söylev 20,45 fasıl saz heyeti, saa ayarı 21,15 orkestra 22,15 ajans ve bor sa haberleri ve ertesi günün programı • 22,30 plâkla sololar, opera ve operet par • çaları 23 son. Vt?ANA18,10 Salzburg'dan naklen: «NÜREN • BERG'in BAŞŞARKICISI» operası, Istira • hat zamanlannda kansık yayın 23,3! muhtelif haberler 23,45 gramofon. BERLİN • 18.05 EĞHENCELİ ODA MUSİKİSİ 19,0! EĞLENCELİ MUSİKİ 20.05 konuşma v< gramofon 21.15 EĞLENCELİ MUSİKİ • 22,20 OPERA YAYINI: ŞEHRAZAD 23,0{ hava, haberler, spor 23,35 karışık yayın. PESTE18.25 KORO KONSERİ 19,05 spor • 20.40 eğlence 21.05 Çingene orkestrası • 22.20 haberler. spor 22.50 ASKERÎ BANDO 24.05 ingilizce haberler 24,10 ÇİNGENE ORKESTRASI 1,10 son haberler. BÜKRES19,05 ORKESTRA KONSERİ 20,35 konferans 20.55 MUSİKİ 21,30 gramofonla opera yayını 23,50 haberler. BETGRAD18.05 Salzburg'dan naklen: «NÜREN • BERG'in BAŞŞARKICISI» operası. LOVDRABrigitte Helm 19.05 PİYANO MUSİKİSİ 19.30 OR KESTRA KONSERİ 20.25 karışık yayın ropolis'inde oynadım. Bundan sonraki 21.05 musiki 21,45 ORKESTRA KONSEsan'at hayatımı sinema meraklısı olan Rİ 22,20 piyes 23,35 DANS ORKESTRASI. 24,35 KARIŞIK YAYIN 24,45 gramoherkes az çok bilir. fon. 18,15 PARİS ŞARKILARI 18.45 konuşma, gramofon 19,05 ŞARKILAR, PİYA NO KONSERİ 19.35 gramofon 19.50 ŞARKILAR 20,05 haberler, eglence 21.35 ŞARKILAR VE BALET MUSİKİSİ 23,05 gramofon ve saire. ROMA18,20 ODA MUSİKİSİ 18,55 kansik yayın 21,45 KARIŞIK MUSİKİ 22.05 ORKESTRA MUSİKİSİ 23,20 ŞARKILAR, sonra dans musikisi, Jstirahat zamanlannkarışık yayın. PARTS fPTTV Bir iki satırla Harold Lloyd sinemadan çekiliyor mu? Vaktile sessiz smemanın dört büyük komiği vardı. Fatty, Malek, Şarlo ve Harold Lloyd. Bunlardan Fatty bazı sefahet işleri yolunda ölüp gitti. Malek, aklını oynattıktan sonra şifa buldu. Şimdi, herhangi bir filimde ikinci veya üçüncü derecede roller oynamıya muvafakat gösteriyor. Şarlo ise ancak üç dört senede bir filim yapıyor. Yalnız Harold Lloyd sessizdeki mevkiini muhafaza etti. Çocuklar kadar büyüklerden de mürekkeb olan se yircilerinin alkışlannı ve takdirlerini topamakta devam etti. Fakat son gelen haberler Harold'un iptizale düşmeden tam muvaffakiyetli anında beyaz perdeye veda etmek üzere olduğunu bildiriyor. Meşhur komik bu hususta Amerikan gazetecilerine: « Artık yerimi genc san'atkârlara terkederek yazı ile meşgul olmak istiyorum. Elimde kullanmak fırsatını bula madığım elli kadar senaryo var. Bunları sas ittihaz ederek eğlenceli şeyler yaz mıya çalışacağım!» Demiştir. Harold hatta yazılanndan birini neşretmiştir bile* Bu, İngilteredeki son hanedan buhranı hakkında hikâyemsi bir seri makaledir. Amerikanın en çok satılan mecmualarında çıkan bu yazı Harold'a herhangi bir filmi kadar para getirmistir. Ne mutlu ona! dersanesi Nişantaşmda, daktilograf der sanesi Galatada, Otomobil ve Makinist mektebi Taksimde, İstanbul berberler dersanesi Beyoğlu Bursa sokağında, Makine, Motör ve Elektrik mektebi Galatadadır. Yabancı dil dersaneleri: Fransızca dersanesi Eminönünde, fransızca lisan dersanesi Pangaltıda, fransızca okutma yurdu Beşiktaşta, lisan dersanesi Çemberlitaşta, Eminönü Halkevi dersanesi Cağaloğlundadır. Maurice Chevalier Londrada yeni bir filim çevirecek Halihazırda sinema ile alâkasını kesmiş bir vaziyette bulunan ve Casino de Paris'de şarkı söylemekle meşgul olan Maurice Chevalier'nin yakında Londrada Fransız rejisörü Rene Clair'in idaresi altında yeni bir filim çevireceği haber verilmektedir. Bu filmin adı «Kaçan ölü!» dür. Vaktile Pariste Jules Berry, Mic hel Simon ve Marie Glory'nin baş rolleri oynadıkları bir kordelâ halinde vücude getirilmişti. Maurice Chevalier'nin bu filimde partöneri, «Karyoka» kahramanı Fred Astaire'in kız kardeşi Adele Astaire ola caktır. İlk ve orta sınıfları ihtiva eden liseler yedidir. Bunlardan birisi Darüşşafaka olup orta sınıflarda ve lise sınıflarında ecnebi dil olarak ingilizce, fransızca ve almanca okutulur. Darüşşafaka Çarşam badadır. Bu mektebe fakir talebelerden müsabaka ile her sene bir miktar meccanî talebe de alınır. İkincisi Hayriye lisesidir. İlk kısmı Çarşambada, orta ve lise kısmı Saraçhanebaşındadır. Burada ecnebi dil olarak almanca, fransızca ve ingilizce okutulur. Üçüncüsü, Sehzadebaşında îstiklâl lisesidir. Ecnebi dil almanca, fransızca ve ingilizce okutulur. Dördüncüsü, Cağaloğlunda Yüce Ülküdür. Ecnebi dil fran Hududumuza iltica eden sızca, almanca ve ingilizce okutulur. Bulgar askerleri Beşincisi Arnavudköyde Boğaziçi lisesi Hududlarımıza iltica eden Bulgar ko dir. Ecnebi dil olarak fransızca, almanca münist askerlerinden mürekkeb bir ka ve ingilizce okutulur. Altıncısı Teşviki fıle dün şehrimize getirilmiştir. vede Işık lisesidir. Ecnebi dil olarak fransızca, almanca, ingilizce okutulur. Belçika yumurta almak Yedincisi Nişantaşında Sişli Terakki liistiyor sesidir. Ecnebi dil olarak fransızca, al Anversten bir firma memleketimiz manca ve ingilizce okutulur. den 2000 sandık yumurta almak üzerp 2 DERSANELER VE teşebbüslere gırişmiştır. Fakat fıatlar BÜROLAR makul görülmediğinden bu sipariş he nüz kabul edilmemistir. İstanbul vilâyeti içinde ruhsat alarak SarayBosna faciası Umumî Harbin çıkmasına sebebiyet veren ve Avusturya Valiahdine karşı Saray Bosnada yapılan suikasd hakkında Fransız rmıharrirlerinden Joseph Kessel'in yazmış olduğu eser yakında filme çeki lecek ve buna aid faaliyet eylulde baş IıyacakUr. Bu akşam şehrin muhtelif semtlerinde nöbetci olan eczaneler şunlardır: İstanbul cihetindekiler: Eminönünde (Hüseyin Hüsnü), Beya zKİda (Cemil), Küçükpazarda (Yorçl), Eyübde (Mustafa Arif), Şehremlnlnde (Nazım Sadık), Karagümrükte (Kemal), Samatyada (Erofifts'», Sehzadebaşında (İsmail HakkO, Aksarayda (Sarim), Fenerde rHusameddin), Alemdarda (Sırn Rasim), Bakırköyde (İstepan). Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde (Galatasaray), Tü nelbasmda rMatkovlç). Galatada Okçumusa caddesinde fYeniyol), Fındıklı tramvay caddesinde < Mustafa Nail), Taksimde Cumhuriyet caddesinde fKürkçiyan), Kalyoncukullukta CZafiropulos), Firuzağada (Ertugrul), Şişli Halâskâr Gazi caddesinde (Asım), Kasımpasada (Vasıf), Hasköyde fBarbut), Beşiktaşta (Süleyman Receb), Sanyerde (Nuri). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda Carşıboyunda (Kenan Ömer), Kadıköyde Söğüdîüceşme caddesinde (Arman HulusH, Büyükadada (Halk), Heybelide (Tanaş). Balık ağından çıkan cesed Teşekkür Sevgili kardeşım ve aziz pederimiz Ali Haydar Sandıkçıoğlunun vefatı dolayısile gerek cenazesine iştirak etmek veya mektub ve telgraf göndermek suretile büyük elemimize ortak olmak lutfunda bulunan dost ve arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekküre gönüldeki acı mâni olduğundan muhterem gazetenizin bu hususa delâletini rica ederim. İbrahim Etem, Nuri, Muhiddin, Selma Sandıkçıoğlu ÖLÜM İş Bankası Trabzon şubesi şeflerin den Adnanın ve Osmanlı Bankası Ma latya şubesi müdürü Rüştünün babası ve mühendis müteahhid Fahrinin ka yınpederi mütekaid mülkiye müfett'şi Necib dün kalb sektesinden vefat et miştir. Cenazesi bugün öğleyin Teşvikiye camisinden kaldırılarak makberesine defnedilecektir. Kederdide ailesine sabn cemil dileriz. Mevlid Ağustosun 20 nci cuma günü cuma namazı eda edildikten sonra Şehzade camii şerifinde Alyanak Ziya tarafm dan Mevlidi Nebevî kıraat ettirilecektir ve Mevlidi Şerifi Hafız Kemal okuyacaktır. Arzu edenlerin teşrifleri rica olunur. ders gösteren 4 resmî dersane, 28 dikiş ve bicki, 5 meslek, 4 de yabancı dil dersanesi vardır. Resmî dersanelerin dördü de Vakıflar müdürlüğüne bağlı Hıfzıl kur'an dersanelerıdir. Bu dersanelere ilkmektebi bitiren 13 yaşla 45 yaşlar a rasında olanlar kabul edilir. Bu dersanelerde Kur'an ezberletilir. Hıfzılkur'an dersaneleri Beyazıd camisinde, Fatih camisinde, Çakırağa camisinde ve Yenicamide ders vermektedirler. Dikiş ve biçki yurdları, kızlara ve kadınlara dikiş ve biçki öğretmek maksadile yurd tesis etmeğe mezun eşhas tarafından tesis edilmiş müesseselerdir. Bu yurdlara girmek istiyenlerden 16 yaşma kadar o lanlardan ilk tahsil diploması istenilir. 16 yaşından büyük olanların ise Millet dersanelerinin A ve B kurslarından tahsil vesikası göstermeleri şarttır. Biçki ve dikiş dersaneleri Bakırköyde, Beşiktaşta, Taksimde, Çarşambada, Harbiyede, Gedikpaşada, Ağacamisinde, Beyoğlu Bostanbaşında, Ortaköyde, Beşiktaş Aka retlerde, Beylerbeyinde, Fatih Çırçırda, Kadıköy Altıyolağzmda, Kadirgada, Kurtulusta, Pangaltıda, Eyübde, Beyazıdda, Bostan iskelesinde, Pangaltıda, Kadıköy Acıbademde, Paşabahçede, Sanyerde, Taksim Talimhanede, Çar şıkapıda, Veznecilerde, Üsküdar Çeşmemeydanmda bulunmaktadırlar. 3 EKALLİYET MEKTEBLERİ Dün sabah. Halicde balık tutmakta o lan Balat balıkçılan, ağlanm topladık ları vakit içinde bir erkek cesedi gör müşler ve derhal Emniyet müdürlüğü ne haber vermişlerdir. Yapılan tahkikatta bunun üç gün evMarsilyada bir gece vel Balat açıklarında bir motör musa Fransız artıstlerinden meşhur komedi demesinde batan sandalda bulunan Buryen Larquey ile Colette Darfeuil ve [azadalı Zaharyadis olduğu anlaşılmışCharpin «Marsilya'da bir gece» isminde tır. bir filim çevireceklerdir. Marsilyalıların mubalâğacılığını ve hayatlannm diğer karakteristik noktalarını gösterecek olan Avcılar bayramı bu kordelânın eğlenceli olmasının temin İstanbul Avcılar Kurumundan: edileceği zannedılmekredir. 22/8/937 pazar günü Ambarlı Çobançeşmede avcılar bayramı kutlulanacakbir lisede olgunluk imtihanı geçirmeğe tır. Bütün avcıların bu törene gelerek mecburdurlar. Bir ekalliyet ilkmektebinonur vermeleri saygı ile rica olunur. den mezun olan bir talebe, resmî bir or tamektebe girmek için bir resmî ilkmekHALK OPERETÎ tebde ilkmektebi bitirme imtihanı vermeğe Bu akşam mecburdur. Ortamektebden mezun olanÜsküdar Salacak bahçesinde lar da resmî liselere girmek için resmî bir ENAYÎLER ortamektebde, ortamektebi bitirme imti 21 ağustos cumartesi hanı vermeğe mecburdurlar. Bu mektebakşamı lerin hepsi ücretlidir. İçlerinde leylî yokBüyükdere Aile bahçesinde tur. ENAYİLER İstanbulda 8 i lise, 6 sı ortamekteb, 80 i ilkmekteb olmak üzere 94 ekailiytt mektebi mevcuddur. (Çajnlar, Konferanslar, kongreier") Meslek dersaneleri, beden Azlık mektebleri, devlet mekteblerin de tatbik edılen talimatname ve müfredat programlannı tatbik etmezler. Her zünıreye mensub azlık mekteblerinin kendı erine mahsus hususî bir müfredat prog ramları, hususî bir talimatnameleri var dır. Bu mekteblerden hiçbirisinin mua deleti Maarif Vekâletince tasdik edümiş değildir. Bu itibarla bu mekteblerden resmî mekteblere nakletmek istiyenler, irmek istedikleri sınıftan bir sınıf aşağısının imtihanını vermeğe mecburdurlar. Bir cemaate aid mekteblerden birinden diğerine nakil imtihansız mümkündür. Bü mekteblerin ilk smıflanna 6 yaşından itibaren talebe kabul edilir. Bu mektebler, ilkmektebi, liseyi ve ortamektebi bi tirme imtihanlannı kendi mekteblerinde yaparlar. Olgunluk imtihanlarına girmek terbiyesi istiyenler Maarif idaresinin göstereceği İstanbulda 10 Fransız, 1 İran, 5 İtalyan, 1 Alman, 2 Avusturya, 1 Bu'.gar, 2 İngiliz mektebile 4 meslek ve yabancı dil desanesi vardır. Ecnebi mekteblerinin ilk ve ana kısımlarına Türk tebaası ka bul edilemez. Ancak orta ve lise sınıflarına Türk tebaası kabul edilir. Ekalliyet mekteblerinde olduğu gibi bu mektebleri bitirenler imtihan vermedikçe resmî mekteblere kabul edilemezler. Bu mekteblerin bir sınıfından resmî mekteblerin bir sınıfına nakletmek istiyenler de imtihana tâbidirler. Bu mekteblerde tarih, coğrafya, türkçe, yurd bilgisi, sosyoloji ve as kerlik dersleri Türk muallimler tarafm dan verilir ve imtihanları da resmî mü meyyizler tarafından yapılır. Bu derslerden birisinde imtihanda muvaffak olmı yanlar sınıfta kalırlar. 4 ECNEBİ MEKTEBLERİ | Bahçe Mimarı Mevlud Baysal Dördüncü Vakıf Han dördüncü kat, 18 numara. Telefon: 23426 Büyük şehir ve kasaba parklan; Anıt, meydan, çocuk parkJan ve villâ bahçeleri için modern proje ve plânlar hazırlar; keşifnameler tanzim eder. Projelerin arazide tatbikatını deruhde ve taahhüd eder. Büket, nişan sepeti ve çelenkler için yapılan siparişler sür'atle hazırlanır. Çiçek, sebze lohumlan; fide ve fidanlar; süs, meyva ağaç ve ağaç* çıkJan; bahçe alât ve edevatı ve ehliyetU Bahçlvanlar gSnderir. Katalogu (50) kuruştur. Alâkadarlara parasız gönderilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: