9 Eylül 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

9 Eylül 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtYET 9 Eylul 1937 Ressamın sofrası Suzette aynanın önünde şapkasını giyiyordu. Pierre'e gülümsiyerek sor du: Beni seviyor musun? Haydi git işine. Sabahtan akşama kadar hep bunu mu dinliyeceğiz. Suzette'in bu sözlerden kızacağını umdu. Fakat nerede... Zavallıcık başmı önüne iğmekle iktifa etti. Halbuki Pi erre istiyordu ki o kızsın, bir kavga kopsun ve bunun üzerine genc kıza bağırıp çağırsın.. tHaydi git artık, git ve bir daha gelme, seni sevmiyorum hiç! Cicisin, fakat bıktım senden. Eskiden kusurlarına bayıhrken şimdi meziyetlerin beni sinirlendiriyor> diyebilsin. Genc kız nihayet gitti. Pierre onun ayak seslerini dinledi. Bir zamanlar bu gürültü ile kalbi nekadar çarpardı. Ayak sesleri uzaklaşınca delikanlı caketini çıkardı. Güzel bir sofra kurdu. Bunun üzerinde neler yoktu ki! İki şişe şampanya, pasta, Rus salatası, ciğer kızatması.. Neler neler.. Şimdi, yeni sevgilinin gelmesini bekönüne eğmekle iktifa etti. Halbtıki Pierre endişe içinde. Bu macera o kadar hoştu ki kalbi atıyordu! Zira zengin adamlar^n altma boğduğu bir kadının buraya gelmesi ne demekti, biliyor musunuz? Hele Pierre gibi fakir bir res samın atölyesine! Bu kadın güzelliğile meşhurdu. Aşıklannın arasında, kral kamndan prensler de vardı. Fakat ga rib değil mi, Pierre ile nekadar alâkadar olmuş, atölyesi hakkında nekadar tafsilât istemiştü. Delikanlı da bundan istifade ederek sormuştu: Bir kere lutfen teşrif etmez misiniz? Üzerinde resim yaptığım tahtayı yere yatırırız, bize bir sofra olur ve yemeği onun üzerinde yeriz. Fena olmaz, değil mi? Kadın bu teklifi kabul etmişti! Bu, olur talih değildi! Fakat ya şimdi gelmezse! Böyle kadmlar o kadar çabuk fikir değiştirirler ki! Kadın onu at latırsa Pierre'in bu dar zamanında et tiği masraf da yamna kâr kalacaktı. Birçok ahçısı olan bir kadın her şeyi beğenmese gerekti. Binaenaleyh de likanlı ona göre hazırlanmış ve mas rafı o derece yüksek olmuştu. Buna rağmen kadın belki bunları da beğen mezdi! Olur a!.. Bir ayak sesi.. Gelen, acaba beklenen kadm mı? Evet, Pierre yanılmamıştı. Kendisine uzatılan güzel eli öptü, öptü. Nekadar mes'uddu. Hele bir müddet scmrasını düşündükçe.. Yaptığı mas rafla gerçi mahvolnruştu, fakat boşuna değil... Delikanlımn sevinci adeta genc ka dının da hoşuna gitmişti.. Misafir, her zamanki lüks elbiselerini bırakmış, gayet sade giyinmişti. Atölyeniz nekadar güzel tanzim edilmiş, pek cioi doğrusu. Ne yalan söyliyeyim, ben biraz intizamsızlık bekli yordum. Nerede o eski ressamlar.. Genc artistler pek başka oluyorlar. Maama fih güzel, çok güzel. Bir insan ressam olmakla muhak kak dağınık mı olmalıdır? Delikanlı bunlan söylerken kendi kendine düşünüyordu: «Biraz evvel gelseydiniz de odamn halini görseydiniz!> Yüksek sesle ilâve etti: Şapkanızı çıkarmaz mısınız? Genc kadın paravanı göstererek sor Bunun arkasında neler var? Resim tahtası üzerine kurulmuş soframız. Ha, evet. Genc kadın gülerken gözleri parh yordu. Paravana giderek bir kanadmı açtı ve özenle kurulmuş sofra meyda na çıktı. Bunlar da ne? Şampanya!.. Havyar!.. Halbuki ben ne umuyordum: Büyük bir parça peynir, bir kutu sardalya balığı... Böyle olsaydı nekadar sevinirdim. Budala, anlamadmız mı ki şam panyadan, havyardan bıktım artık. Birini içmek, öbürünü yemek benim için meslek iktizasından. Buraya nefes almağa, rahat etmeğe, eski mes'ud günlerimi hatırlamağa geliyordum! Bo yalı bir masa üzerinde kırdığım bir dilim ekmekle bir jambon parçasını sevdiğim adamm dizleri üstünde yediğim günleri, îşte benim burada bulmak istediğim hayat bu idi. Halbuki siz gene şampanya, havyar ikram ediyorsunuz. Ben de her zaman peynir ekmek yerim. tster misiniz aşağıdaki dükkândan hemen gidip alayım. Hayır, iş işten geçti artık. Zaten bu yaptığım bir delilikti. Allahaısmarla dık. Nasıl! Gidiyor musunuz? Evet, gidiyordu. Pierre anladı ki yalvarmak da boştu. Delikanlı, bu kadar fedakârlıkla hazırladığı sofrasının karşısında, iştihası ke&ilmiş bir halde donakaldı. Hayret, kapı çalındı! Acaba güzel kadın geri mi dönmüştü? Belki pişman olmuştu... Hayır, gelen Suzette'ti, can okmağa başlıyan Suzette. Kucağında bir buket çiçekle utana utana içeri girdi. Bir şey söylemeğe vakit bulmadan sofrayı gördü. O zaman dudaklarmdaki çekingen tebessüm silindi, gözleri yaşla doldu. Ağlıya ağlıya Pierre'in kollanna atı larak: Sevgilim, benim biricik Pierre'im! diye haykırdı. Unutmadın demek bugün aşkımızın yıldönümü olduğunu! Düşündüm! «Eğer unutırraşsa beni sevmiyor demek! > Bundan emin olduğum anda senden aynlmağa hazırlanmıştım. Fakat unutmamışsın, bu mutlu günü şampanya, havyarla tes'id etmek istemişsin. Bu dar zamanında böyle çılgınca masraflara girmek olur mu? Sonra sen, istediğin kadar beni sevmiyormuşsun gibi aldatmağa çalış! Pierre şaşkın şaşkın dfoliyordm Bjr aralık itiraz etmek, sofrayı devinnek istedL Fakat böyle bir hareketin nekadar manasız olacağım anladıf Bili yordu ki bir kadın Nuh der, peygamber demez. Ne yapsa boştu, bıraktı, zavallı kadın aldansın, aldansın ve sevinsin.. Bütün hemcinsleri gibi boş şeylerle avunsun! Çeviren: Kahraman Mehmet Çavuşun mektubu «Milletim uğruna kanımı 8on damlasına kadar akıtırım» diyor Uzun zamandanberi beyaz perdede görünmiyen Geçenlerde muharrirlerimizden Kan artist Mary Picford'la evlenince Paramount demirin «Dünkü ve bugünkü ordu» baş hklı bir yaztsım neşretmiştik. Arkadaşı şirketi tarafından angaje edildi RADVO Buddy Rogers'in bahtı açıldı ffksamkî orogram J İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 bavadis 13,05 muhtelif p l â i neşrlyatı 14,00 SON 18,30 plâkla dans muslkisi 19.30 spor musahabeleri: Eşref Şefik tarafmdan20,00 Sadi ve arkadaşlan tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları 20,30 Ömer Rıza tarafından arabca söylev 20,45 Bayan Emel ve arkadaşlan tarafından Türk musikisi ve halk şarküan. (Saat ayarı) 21,15 ORKESTRA 22,15 Ajans ve Borsa haberleri ve ertesl günün programı 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçalan 23,00 SON. VİYANA: 18,05 karışık yayın 18,35 ŞARKILAR 19,05 karışık y a y ı i 20,30 SALON ORKESTRASI 21,30 eglencell konuşmalar22,05 ORKESTRA KONSERİ 23,15 kanşik ha« berler 23,25 DANS MUSİKİSİ. BERLİN: 18,05 MUSİKİ ŞAN KONSERİ 19,05 BALET MUSİKİSİ 20,05 küçük ORKESTRA KONSERİ 21,05 deylet yayını, haberler 23,35 EÖLENCELİ MUSİKİ VB HALK HAVALARI. mız, bu yazısında dünkü ordunun silâh mahrumiyeti içinde sivrilen yüz binlerce kahramanlarından birini, Ayıntablı Mehmed Çavuşun, bugünkü silâh bolluğu karşısında duyduğu heyecanı, çok güzel bir şekilde ifade ve tasvir ediyordu. Bu yazryı okuyan Mehmed Çavu$ bize rcsmile bcraber bir metub göndermiş. Bu kahraman Türk evlâdı tasavvur edilemiyecelc bir tevazula şunlan söylüyor: «Muhterem kumandanın bendc gör • müş olduğunu söylediği o kudret, o kahramanlık benim değil, kcndilerinindir. B«n her Türk gibi vcrilen emri sonuna Charles Buddy Rogers Buddy Rogers, 1930 senesinde san'at hayatınm en parlak devresini yaşıyor, prestişkârlarından ayda en aşağı 20 bin mektub alıyordu, fakat aradan bir müddet geçti, renkli olarak merhum Thelma Todd'la «Âşıklar Kulübü» ismindeki filmi çevirdikten sonra yakışıkh delikanlı birdenbire ortadan kayboldu. Sinemacılık âleminde ismi işitilmez oldu. Kahraman ve mütevazi Mehmed Çavuş kadar, harfiyen olmak üzere, yerine ge n'rmeğe çahştrm ve düşmanın bizden kat kat fazla ve kuvvetli oluşuna aldınş bile etmediın. Hâlâ unutamadığım ve aklana geldikçe kalbimi sızlatan ve gözlerknden yaş getiren birfey var: O da mahrumiyet ve yoklukrur. Geçen sene tesadüfen Istan • bula geldiğimde kıymetli erkânıharbimiz albay Muzaffer beni atış talimine götürdü. Gördüklerim beni şaşırttı. Harbi U mumide bes, tanesini bir arada. görenjedj, ğim mermil erden en aşağı yirmi bim bu gene gemi azıya aldıtalimde yakıldı. Yakılan tüfek değiU tc© mermisiydi. Bunu rüyamda görsem inan lar. Bu işi muhakkak, Paramount'la alâmazdım. Böyle bol cepane ile harbede kadar ve onun artistlerinden olan Mary mediğime yandım. Bu yaşta da olsa bu Pickford tertib ve tanzim etti, dediler. varlıkla bir harbe girsem, orada milleHer ne olursa olsun, iş becerenin, kıtim uğruna kanımı son damlasına kadar akıtsam ne mutlu bana.» Buddy'den ancak bir iki ay evvel tekrar bahsolunmağa başlandı. O da, Mary Pickford'la evlendiği için.. Bu münasebetle dedikoducular, tabiî faaliyete geçtiler, kertdisinden büyük, baba Douglas'tan artakalmış kadını niçin alıyor, muhakJcak parası içindir, diye mütalealar lık!» gibi kordelâlan meşhurdur. Lâkin yürütmeğe başladılar. bunlar arasında da Buddy'nin en ziyade Buddy hiç aldırmadı. Mary'yi alıp muvaffak olduğu «Kanadlar» ile «Genc «Havai» adalanna gitti. Balaylannı o Kartallar» isimlerindeki filimleridir. rada geçirdiler. Dönüp geldikleri zaman Buddy aktörlükte olduğu kadar cazParamount kumpanyası kendisine iyi band takımmı teşkil eden bütün musiki şarth bir mukavele gönderdi. Delikanh âletlerini baştan aşağı çalmakta da son onu imzalar imzalamaz «Lutfen Şu Yol derece mahirdir. Hatta kendisine Buddy dan!» ismindeki filmini çevirmeğe başla ismi üniversite cazband takımındaki ardı. kadaşlan tarafından takılmış ve aktör olmadan evvel bu amatör taktmla boğazı tokluğuna Avrupanın büyük şehirlerini dolaşmıştır. Batüktan sonra tekrar çıkan yıldıza yeni kansı ve yeni muvaffakiyeti kutlu olsun! PEŞTE: 18,05 ÇİNOENE ORKESTRASI 19,05 Siyasi haberler 19,20 KADINLAR ORKESTRASI 20 Amerika zencilerinin şalrleri20,30 ORKESTRA KONSERİ 21,45 haberler, gramofon, hava, haberler. BÜKRES: 19,05 DANS ORKESTRASI 20,35 konfeMary Pickford rans, gramofon 21,20 AKŞAM KONSERİ 22,35 karı^ık yayın 23,05 KONSER* lıc kuşananın.. Buddy tekrar kendisini 23,50 haberler. kurtardı ya.. O Buddy ki birçoklan gibi BELGRAD: alaylı artist değildir. Paramount'un ak18,25 ŞARKILAR, KONSER, VİYOLON • < törler mektcbinden yetişmiştir. 1904 te SEL KONS&RI 20,35 ulusal yayın, haberdünyaya gelen Buddy tabiî bir tahsil ler, ulusal tlyatroya nakil. LONDRA: hayatı takib ederek üniversiteden çıktık 19,05 TANGO ORKESTRASI 19,40 ŞAM tan sonra gazeteci olan babası tarafından KONSERİ 20,35 karışık yayın 21,05 AParamount kumpanyasmın aktörler mekÇIK HAVA KONSERİ 22,35 MUSİKİ VK tebine bizzat getirilmişti. Sekiz ay zar EĞLENCE 22,50 ASKERÎ BANDO 23,35 fında büyük bir istidad gösterince maruf DANS ORKESTRASI 24,35 haberler, hava filim âmili Jesse L. Lasky tarafından bir ve saire 24,45 gramofon. PARİS [P.T.T.J: çok filimlerde oynahldı. Bunlar içinde 17,35 HAFİF MUSİKİ, ORO KONSERİ bilhassa «En Çok Sevdiğim Kız!», 19,35 gramofon, konuşma, eglence, La Da«Kocanı Kolla!», «îrlanda Gülü», me aux Camelias piyesi • 23,35 haberler, «Aşk Uçurumu Kenarında», «Cennetin gramofon, hava. Yan Yolunda..», «îşte Böyle, Baba ROMA: 18,20 DANS MUSİKİSİ 18,55 karışık yayın 21,45 KARIŞIK MUSİKİ 22,05 ko • « medi 23,20 KONSER 24,05 haberler, hava 24,20 DANS MUSİKİSİ. NOBETCİ ECZANELER F. VARAL Mes'ud bir nikah C Bir iki satırla Fransada takdir olunan Alman filmi Paris sergisinde «Alman san'at haf tası» nın başlaması münasebetile serginin sinema salonunda «Vatanseverler» ismindeki Alman filmi gösterilmiştir. Kordelâ başlamazdan evvel Alman nazırlarmdan ve Kültür odası ıkinci reislerinden W . Funk Alman san'at ve san'atkârlanndan bahseden bir konferans vermiş, Berlin operası artistlerinden H. Schlusnus bir parça okumuştur. BEYAZ KADIN TiGARETi Merhum Harbiye Nazırı Müşir Receb Dr. Fethi Erden açılıyor!.. Paşanın oğlu süvari albayı Ekrem ReCerrahpaşa hastanesi bakteriyoloğu ceb kızı Bayan Fazilet Ekremle sabık Sinema mevsimi başhyor, diyemedik, Dr. Fethi Erden, Avrupa seyahatinden Serez meb'usu merhum Hulusi Beyin şehrimizdeki sinemalar açılıyor, dedik. avdet etmiştir. oğlu Tarık Tavmanın nikâhları icra eÇünkü Istanbulda sinema mevsimi ancak dilmiştir. Tarafeyne saadetler dileriz. ilkteşrinde başlar. Mektebler o zaman aMuayenehane nakli çılır, herkes yazlıktan ancak o zaman Evlenme Doktor Osman Şerefeddin Nuruos Nafıa Vekâleti Demiryollar sabık mü döner. Fakat havalar kapalı, serin gidemaniye caddesinde 19 numaradaki muayenehanesini ayni caddede 5 numara dürü merhum mühendis Muhtann ke cek olursa bu şekilde erken açmış olan rimesi Cavide ile 3 üncü Umumî Mü sinemalar, diğerleri de henüz açılmamış ya nakletmiştir. fettişlik iktısad müşaviri doktor Saffet olması dolayısile, kısmen kazanırlar. Sezenin akidleri Beyoğlu Evlenme daEvvelce yazın üç ay kapılannı kapıYeni sineroa mevsimine neKs ve iresinde icra kılınmıştır. Tarafeyne saayan sinemalar, şimdi hiç olmazsa kirayı rransızca sSzlü büyük bir fılimle başladı. detler temenni olunur. çıkarmak ümidile o müddet esnasında da faaliyette bulunuyorlar. Başkalanna uMevlidi Nebevî cuz bir fiatla kirahyacakları filimleri Akçaburgaz çiftliği sahibi tüccardan Baş rollerde : kendileri gösteriyorlar. Bunun için hatta merhum Hüseyin Avni Akçaboğazın GABY M O R L E Y ruhuna ithaf edilmek üzere yarınki cu «Sinemalar açılıyor!» demek bile doğ M A R İ E G L O R Y ma günü Beyazıd camisinde cuma na ru değildir. Çünkü kapanmadılar ki açılA N D R E LUGUET mazım müteakıb Mevlidi Nebevî kıraat sınlar.. Nihayet, azamî on beş, yirmi gün Pro?rama ilâve olarak : TRAKYA MANEVRALARI ve edileceğinden dost ve ehibba ile arzu temizlik yaphlar. Işte o kadar!. ParamouDt dünva havadül'ri eden zevatm teşrifleri mercudur. Dün akşam «Azgm Âşıklan> filmile ilk temsili veren «Melek» oldu. Saray YENİ SiNEMA MEVSiMiNiN BiRİNCi sineması ise bu akşam «Casus Aşkı» ile HAFTASI ŞEREFiNE kapılannı açtı. Ipek de yann «Beyaz Y A R I N G E C E Kadm Ticareti» ile işe başhyor. Tabiî diğerleri de onu takib edecek. Bu sene hemen her sinemanın progra mında geçen seneninkilere nazaran çok Vekiller Heyeti ve Generallerimiz daha iyi filimler vardır. Amerikan korde/Sabiha Gökçen ve Khhraman Tayyarecilerimiz. lâları hepsinden fazla yer tutmaktadır. MUttefik ve Dost Devletler Askerî Heyetleri S İ N E M A S I N D A TayyareTankTopçuSüvarı ve MötörlU kıt'alarımız İşe, bir de eski «Cemal Tekin» lokanFransızca sözlü aşk Heyecan ve hareketli, herkeain beğcneceği, takdir edeceği rnuazzam film tasmın yerinde yapılmakta olan salon kaBüyük resmigeçid 1CO0 metroluk film. nşmca rekabet büsbütün artacak. RekaSesli Ve T ürkça SözlU bet artacak ama, acaba fiatlar ucuzlı Y A R I N G E C E için numaralı koltuklar yacak mı? Bas rollerde: Kate DS Nary Jean Pierre Aumont buğünden satılmaktadır. Telefon : 44289 •jf Kısmen amatör ve kısmen profes yonel artistlerden mürekkeb bir grupun şehrimizde «Güneşe Doğru» isminde bir filim yapmakta olduklannı haber aldık. Allah muvaffakiyet versin. Şehrimizdeki sinemalar Bu akşam şehrln muhtelif semtlerlnde nobetçl olan eczaneler şunlardır: Istanbul cihetindekiler: Eminönünde (Beşir Kemal), Beyazıdda (Asador), Küçükpazarda (Necati Ahmed), Eyübsultanda (Mustafa Arlf), Şehreminlnde (Nâzım Sadık), Karagümrüfcte (Kemal), Şehzadebaşmda (Asaf), Aksarayda (Şeref), Fenerde (Emilyadl), Alemdarda fEşref Neş'et), Samatyada (Teofilos), Bakır köyde (Merkez). Beyoğlu cihetindekiler : İstiklâl caddesinde (Kanzuk), Yenlşehlr Mankasar caddesinde (Panınakyan), Boa tanbası caddesinde (İtimad), Galatada Mumhane caddesinde (İsmet), Takslm İs~ tiklâl caddesinde (Nizameddin), Şişll Kurtuluş caddesinde (Necdet), Kasımpasada (Vasıf), Hasköyde (Barbut), Beşiktesta (Nail Halid), Sarıyerde (Nurl). Sunnet dugunu Yenikapıda Sandıkburnunda Bizim Aile kazinosunda Kızılay Kumkapı Nahiye şubesi tarafından 9/9/937 perşembe günü akşamı saat 20 de fakir cocukların sünneti vaoılacaktır. MELEK Bir ilân Nüfus kâğıdlarmı 936 937 senesinde kavbedip de yenisini çıkarmış olanlarla kaybolduğu halde yeni nüfus kâğıdı çıkarmak için nüfus memurluklanna müracaat etmemiş olanlarm muhakkak Emniyet İkinci şube müdürlüğüne müracaat etmeleri lâzım gelmektedir. AZGIN SEVDALILAR ATATÜRK INÖNÜ Maraşal Çakmak TRAKYA MANEVRALARI Şanlı Ordumuzun Büyük Umumî Harbde Fransız toprağına düşen bir Alman tayyarecısinin macerasını anlatan bu eseri, Almanyanın büyük karakter ektörlerinden Mathias Wıemann ile Lida Barova temsil etmişlerdir. Fransız gazeteleri, bilhassa Fransızlann ekseriyette bulunduğu seyirci kütlesinin Mevlidi Nebevî kordelâyı bir nezaket olsun diye değil, Istanbulda ameliyat neticesinde ölen can ve gönülden alkışladıklannı kaydetmekte ve filim hakkmda çok sitayişkâra kıymetli babamız Ankara Şark Pazarı sahiblerinden Everekli Bay Abdullah ne yazılar yazmaktadırlar. Kökçünün ruhuna ithaf olunmak üzere Bir zamanlar yekdiğerine ebedî birer 12 eylul pazar günü öğle namazmı müdüşman gibi görünen iki milleti birbirine teakib Beyazıd camii şerifinde Mevlidi yakla^tırmakta, sevdirmekte görülüyor ki Nebevî kıraat olunacağmdan akraba ve sinema da miihim bir rol oynuyor. Ne dostlarınm ve kendisini seven ve tanıolur, biz de bu işe kannca kaderince, e yanlann teşrifleri rica olunur. Kayınvalidesi Avşe, kızı Perihan limizden geldiği, gücümüzün yettiği kadar ehemmiyet versek! •Jc Almanlar «Mühürlü Zarf» ismin de bir filim yapmaktadırlar. Baş rolleri Camilla Horn ve Paul Hartmann oynuyorlar. ^ Almanlann yapmakta olduğu «Güzel Karl'ın Kurnazlıkları» ismindeki komedide baş rolleri Heinz Rühmann ile Leni Marenbach oynamaktadırlar. ^ îhtilâl Esnasında Izdivac» filminin baş rollerini oynıyacak artistler seçilmiştir. Brgitte Horney ile Paul Hartmann. Daktilo aranıyor Türkçe, fransızca ve almanca büen bir daktiloya ihtiyac vardır. Hüviyet, referans ve istenecek ücret miktarı gösterilerek mektubla müracaat olunur. İstanbul potsa kutusu 189. BU AKŞAM Yeni 19371938 sinema mevsimi münasebetile verilecek GALA MÜSAMERESiNE iştirak edecektir. ilk program: Altm sesli : GITTA ALPAR S A R A Y Sinemasınıı (Fransızca sözlu) CASUS AŞKI SAKARYA l l eylul cumartesi matinelerinden itibaren Sineması Kalorifer, asansör, sıcak su, parke ve saire gibi modern konforları havi, 4 7 8 odadan mürekkeb geniş ve sıhhî apartımanlar kiralıktır. Cağaloğlu Nuruosmaniye caddesi, 5. ERTUĞRUL SADÎ TEK Bu gece Yeşilköy Aile tiyatrosunda NUR BABA VODVİL 3 perde Kiralık Apartıman Komedi Fransezden : JULES BERRY gibi iki büyük yıldız tarafından şahane bir surette temsil edilen ve emsalsiz bir lüks ve ihtişam içinde cereyan eden MUSiKi, AŞK ve CASUSLUK Filmi. ilâveten: B ü y ü k T r a k y a M a n e v r a l a n ve PARAMOUNT JURNAL dflnya tıavadisleri Bu akşam içio yerlerinizi evvelden temin ediniz. Telefon : 41656 filmile açacakür. OYNIYANLAR: FRANÇOISE ROSAY FELIX OUDART • HELLA MULLER liâveten : En son çıkan PARAMOUNT dünya baberleri G U N A H Mevsimi, en güzel insanî bir hissin ifedesi olan Ç O Ç U G U

Bu sayıdan diğer sayfalar: