15 Ekim 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

15 Ekim 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Birincitesrin 1937 CUMHURIYET Filistin Lübnan Erdün Suriye Hatay f tktısadî hareketler Deniz tarifelerimizde ileri bir adım NICIN BOSANIYORLAR? Evvelce Seyrisefain id<tresi zamanından baslayıp Denizyolları idaresi zamaariste toplanan felsefe kongrenında devam eden denız nakliyat ve yolsi hakkında ve gene bu sütunda cu tarifelerinin ıslahma aid tedbirler bilbir hafta evvel bir yazım çıktı. hassa kabotaj nakliyatmm kâmilen devMaksadım bu kongreye iştirak için seçiletin elinde toplanmasından sonra daha len iki profesörümüzle bir doçentimizin razıh ve ayni zamanda faideli bir şekil ancak son celseye iştirak ettikleri ve ilmî almıştır. Altı ayda bir toplanan tarife koAnketi yapan: Salâhaddin Güngör rapor vermek şöyle dursun başka memmisyonunun her mesai devresinden sonra Yazan: KANDEMtR leket mümessilleri tarafından verilen ratarifelerin biraz daha ıslah edilmiş ve 9 porlan dinlemek fırsatını da bulamıya 11 pratikleşmiş olduğunu görüvoruz. Şim Evlilikle geçen zamanîan, bir çiçeğin Üçüncü günü sabahı, feci hakika rak sadece Paris sergisini ziyaret edip Hi öğreniyoruz ki İktısad Vekâletı alâkadarlann, ithalâtçılarm ve ihracatçıların ömrü kadar sürmemiş. Beyaz gelinlik ti onun kendi ağzından dinledim. Bir geri geldikleri rivayet olunduğundan işin kendisini alâkadar eden eşyanın her Türk duvağında heyecanlı soluklann izi sol genci seviyormuş. Biribirlerinin olmağa içyüzünü bu mevzula hangi makamlar limanında tâbi olacağı yükleme ve bo madan, başına kara bağlamak, bir gene karar vermişler. Babasının zoru yüzün alâkadarsa onlardan sormaktı. den benimle evlenmeğe mecbur olmuş! Günler geçti, meseleye hiçbir taraftan şaltma ve iskele ücretlerile resimleri hak kız için ne acı şey.. Üç gün, yalnız üç gün bir arada ya Bu itirafı duyunca ne hale geldiğimi, siz ilgi gösterilmedi. Halbuki temas ettiğim kmda daha sade ve aç;k bir şekil ihtiyadüşünün artık!.. mevzuun birkaç bakımdan ehemmiyeti şıyabilmişler. rına karar vermiş bulunmaktadır. Hemen aynlmahyız! diye yerim vardı. Bir kere âlimlerimizin yol harclıkGerdeğe girdiği gecenin ihtimamlı tuiktısad Vekâleti bu işin I938 senesinlan vaktinde verilmediğinden beynelmide tamamlanmasını tasarlamaktadır ve valetile ortada dolaşan erkeğe bakıyo den fırladım. Evet... dedi, benim de istediğim o.. lel ilmî bir toplantıda Türkiye temsil rum. Sonra, gözlerimi ondan çekerek, bunun üzerinde çalışılmaktadır. olunmamıştır. Sonra, verilen para heder Filhakika bugünkü tırifeler her neka ördek yeşili gece elbisesine hâlâ doyamı Aynlmahyız! OIUD gitmiştir. Daha sonra da memleketidar eskilerine nazaran d<»ha pratik ise de yan gene kadının üzerinde dinlendirivoUç gün süren bu, cehennem azabm miz o toplantının nurundan ve feyzinden memleketin bütün limanlarına samil vah rum. dan beter evlilik hayatı, beni, adeta on mahrum kalmıştır. Medenî ve ilmî ceredetli, vuzuhlu ve anlaşılması kolay bir Ve nihayet, erkeğe yaklaşarak: yıl ihtiyarlattı. Şimdi, mahkemenin ve yanları, hâdiseleri takib eden vatantarzda tanzim edilmiş bir tarife esasına Niçin ayrılıyorsunuz? diye soruyo receği karan bekliyorum. daşlara bu aksaklıkların hesabı verilmese malik bulunmak göğsiımüzü kabartacak rum. Gene kadın, birkaç adım ileride, his bile sebebleri izah olunmak gerekmez bir muvaffakiyet olacaktır. Çünkü dersettirmemeğe çalıştığı bir alâka ile ko mi? Karısını gösteriyor: hal şunu ilâve edelim ki Avrupanın en nusmamızı dinliyordu. Bilmem.. Kendisine sorun.. Bakınız; ben bile bu mevzuu ele aldıbüyük denizci memleketjer de dahıl olNihayet o da dile geldi: Ayni suali, bu sefer kadına soruyo ğım için duramıyorum, sağa sola başvuduğu halde bugün böyle bir memleket Ben, dedi, ne söylemek lâzımsa, rup kongre hikâyesinin sonunu anlamak Akka'dan bir manzara rum: mevcud değildir. hepsini mahkemede »öyliyeceğim. ve okuyuculanma anlatmak istiyorum. Beni Hayfadan Akkâya götürcn tre sanlar, devirler varmış, diyorsunuz. Niçin aynlıyorsunuz? îktısad Vekâleti mevcud olmıyan bir Sonra içine hüzün katmağa çalıştığı Gerçi didinmelerim beni esas itibarile Duvarlarında keçilerin aksırıklan do işin husulünü temin etmek gibi mühim bir ne dolmuş Yahudi izcileri bağınşarak, Dudaklannı büküyor: bir sesle ilâve etti: müspet bir neticeye erdıremedi. Parise şarkılar söyliyerek, şakalaşarak vagon laşan, çukurlarında kertenkelelerin kuy davaya girismiş bulunuyor. Bu işten mu Bilmem.. Ona sorun! giden profesörlerin kongreye niçin iştirak îlk geceden koca dayağı yedim! ruklan titreşen o eski Akkâ kalesi.. Onu vaffakiyet dilememek mükün değildir. dan vagona dolaşıp dunıyorlar. Vak'anın kahramanlannı, ne yapıp etmediklerini öğrenmek mümkün olmaDemiryolu kıyıdan giderek sanki Ak sımsıkı kuşatıp önünde iki ay dokuz doHayretle sordum: yapıp harekete getirmek lâzım. Erkeğin F.G. dı. Fakat hikâyenin iyi bir tarafı bulunkâ körfezini adım adım dolaştırmak isti ğuran Napoleon'u düşünüyorsunuz. Siz mi? Siz mi dayak yediniz?. birkaç dakikadanberi dudaklannda sönduğu anlaşıldı. Meğer Üniversiteden seDaha gerilerde Aslanyürekli Rişar'ın yor. Niçin şaştıni7 dayak yediğime? müş bir sigara ile dalgın dalgm dolaştığıçilen âlimler yol harclıklannı vaktile alaDenizle aramızda, cninden hiç kay hayali beliriyor, daha ileride Mısırdan na dikkat etmiştim. Yaklaşarak kibriti Kocasından dayak yiyen kadın görmedimamak ve birbirlerini bulamamak yüzünkopup gelen akm görülüyor. Ve bir asır betmeden uzayıp giden, yer yer hurma niz galiba... çaktım. Teşekkür etti. den Avrupada dolaşıp dururlarken felağaclan ve sabbaralarla beneklenmiş bir evvel şu kale duvarlarmı döven ingiliz Hazırladığım fırsattan istifade etmek Sesimi çıkarmadım. O, devam etti: sefeye âşık ve bu aşkla müteharrik iki zırhlılannı ufukta sezer gibi oluyorsunuz. kumluk var.. âzımdı: Dayak.. Hem ne dayak.. Vücu gene âlimimiz kendi paralarile Parise Etrafımı saran on sekiz yirmi yaşla Su kenarında çöl, insana bir tuhaf gö Bana merak oldu, diye söze baş düm, yara bere içinde kaldı. Konudan, gitmişler, kongreye de iştirak etmişler. rındaki delikanhlar hep bir ağızdan bağrünüyor. ladım, işittiğime göre, üç günlük evli komşudan şahidlerim var. Mahkemede Kompartimanın kapısı yerinden kopu rışıyorlar: Beynelmilel ilmî bir toplantıda îstanimişsiniz! Nasıl oluyor da... herşeyi olduğu gibi anlatacağım Gezdirelim... Her tarafı göstere yormuş gibi hızla açıldı, bora gibi içeriye bul Üniversitesini değil, Türkiyede yaşıLâkayd görünmeğe çalıştı: Niçin dayak atıyor size? diyecek yan felsefe sevgisini temsil eden bu ilim giren kondüktör avazı çıktığı kadar ba lim... Gönlünden kopan bahşişi ver.. Evet.. Üç günlük evliyiz. Ayrılı oldum. ğırdı: tstemem... gönüllülerinin parlak bir hamle dahi yoruz. Kenan oyalı minimini mendiline göz yaptıklarını kongre organı da acte'larm Fakat red para etmiyor. Sülük gibi Bıktım artık sizden... Vallahil'aŞehir mütehassısı profesör Prost şim Çok erken değil mi? lerinin yaşmı içirirken cevab verdi: şehadetinden anladık. zim defolup gideceğim bu işten.. Vcr şu yapısmışlar, nefes aldırmıyorlar. Bu badıye kadar yapmış olduğu tetkıkat nenBelli belirsiz içini çekti: biletleri... Günaha sokmaym adamı... direden kurtulmak için aralarından birini Ben de anlıyamadım. Belki de Aziz okuyucular, benim gibi siz de secesinde Fenerbahçe. Kalamış, Mecidiye seçiyorum. Ne yapalım. Anlaşamadık. Ayıbdır yahu! namusumdan füphe etti! Ona, dostum ol vindiniz ve felsefe kongresinde mümessil köy, Florya, Kasımpaşa, Kâğıdhane Sebeb?.. duğunu söylemişler. însan, bir kere tah bulundurmak için hükumet hazinesinden ingiliz güllelerinden sonra dalgalarm caddesi ve Barbaros Hayreddin tiııbesi Kompartimanda benden başka kimse Şımarıklıktan başka sebeb yok. kik eder. Doğru mu, değil mi, anlar da, boş yere çıkan paralara artık acımaz olyoktu. Günahmı bilmiyen bir îuçlu halile döve döve kemirdikleri kale duvarlannın sahalanna aid avan projeleri ikmal edebir daha etrafıma bakındım ve öfkesi ar üstünde, ufuklara bakıyorum; ne gelen tek Beledıye riyasetine vermiştir. Bu Daha ilk geceden, anneme gideceğim, ona göre karısmın üstüne yürür. dıınuz, değil mi?.. Öyleyse bu genclerin diye tutturdu. Annesini göreceği gelmiş. ta arta çılgına dönen kondüktöre bileti var, ne giden. Dostum olsa, kocaya neden varayım admı da yazayım: Ziyaeddin Fahri ve projeler Belediye riyasetince kabul ve Sonra, bacaksız delilime soruyorum: Nafıa Vekâletınce de ta>dik edilmiştir. Babasını özlemiş. Kardeşleri rüyasına canım!.. Amma, onun maksadı, beni bo Halil Nimetullah!.. mi uzattım. Onu demin gördük... Hani öteki Sızin büyüğünüz kim? Içtimaiyatta aksiyon adh bir tezle Projelere nazaran Fenerbahçe, Kala rmiş. Eve bir türlü alışamamış, alışa şamak.. Zaten alıp bıraktığı ilk kadın Lâmbayı değilim ki... Kimbilir benim gibi daha Türkiyede Descartes başlığını taşıyan ler... On bir bilet daha vereceksin... Sigarasını dudaklanndan almak lüzu mış ve Mecidiyeköy birinci sınıf mesire mıyacakmış. Korkuyormuş. munu duyarak cevab veriyor: bir raporu kongreye veren Ziyaeddin Bu sefer ben kızdım: yerleri olarak ayrılmıştır. Buralarda bu açık bırakmah imişhn. Konuşmamalı kaç zavallının canım yakmış,!.. Şeyh Esad Şukeyrî.. Fahridir. Halil Nimetullah da bu gö Bu memlekette trene binenler adam na göre yollar, rıhtımlar ve eğlence yer imişim. Üstüne varacak olursam, yangın var, diye bağınrmış. başma bir düzinc bilet mi alırlar?. İki tarafı böyle ayn ayn dinleyince, nüllü gidişte ve kongreye girişte onun Unutmamışım; 30 sene evvel de îs leri yapılacaktır. Kasımpaşa ile Kâğıd iki gün, iki gece bütün hırçmhklanna bilhassa kan koca davalarında hâkime yoldaşıdır. Hazretin aklı başma gelir gibi oldu. tanbulda ve bütün împaratorlukta Ak hane arasında yeni ve genis bir cadde tahammül ettim. Fakat, üçüncü gün.. Kolunu kaldırdı ve şehadet parmağı kânın en büyüğü gene o idi. Ve onu Os acılacak, Barbaros Hayreddinin de Bedüşen ağır vazife, bütün heybetile insa llme karşı taşıdıklan derin aşk yüzünm burnumun ucuna kadar uzattı: • Sustu. Bıraktığı yerden devam eder, nin kafasında canlamyor. manlı Meclisi Meb'usanında kara cüb şiktaş iskelesi yanındaki türbeyinin etrafı den böyle fedakârlıklara katlanan ve Siz, dedi, siz bu Yahudi çocuklan besi, ak sakalı ve sarığile dil dökerken açılarak büyük bir meydan haline ko ümidile ben de sustum. Sükutu o kadar Şımdı, bunlann içinde haklı kim, hak beynelmilel ilim meclislerinde yüz ağarHin muallimi değil misiniz? uzun sürdü ki tekrar bahsı açmağa mec sız kim? görür gibi oluyorum.. Daha sonra Umu nacaktır. tan genclerimizin iki değil, on iki milyon Florya plâj ve pfark şehri olarak kabul bur oldum: Ne münasebet? » mî Harbde Cemal Paşanın peşinde bir lçlerinden biri, muhakkak ki yalan rakamile tesbit olunduğunu görmegi Öyle dediler... Biletlerin üst tarafı gölge gibi dolaşan o idı... Demek hâlâ olunmuştur. Müstakbel plânın tatbikı sı Evet.. İki gün tahammül ettiniz.. söylüyor. F kat hangisi? Sonra, ele alı hangi Türk istemez? rasmda burada da buna göre yeni te Sonra?.. şu kompartimandaki muallimimizdedir, o. nacak bir mesele de şu: Temeli atıldığı M. TURHAN TAN dediler. Hep böyledirler işte, ayak üsTek katlı büyük bir eski zaman evi si^at yapılacaktır. Sonrasmı bana söyletmeseniz iyi gün, çatısı çökecek bir yuvayı, niçin kuH: tünde adamı kafese koyarlar, sonra da.. nin kapısını çaldık: edersiniz.. rarlar? Nasıl yıkıldığını »eyretmek için Tokaddan R. H. imzaslle mektub yollıKÜLTÜR tŞLERl Tekrar ok gibi kapıdan fırladı, bağıra Şeyh hazretleri evde değiller, deFakat, bir an içinde ısrardan vazge mi? yan zata: bağıra koşmağa başladı. Fakat tren diler. Hurrem Sultan romanı basılmıştır. BuSALÂHADDİN GÜNGÖR Eğitim kursunda yapılan çerek anlatmağa başladı: ^ünlerde piya^aya çıkarılacaktır. Cinci Hodurmuş, vagonlar boşalıyordu. Nerededir, ne zaman gelir? canın da bit«r bitmez basılması kararlaştetkikler Izciler gene bağınşarak, gülüşerek, Kimbilir nerededir, kimbilir ne tınlmıstır. İltlıatınıza teşekkür ederim. îlk Tedrisat Umum müdürü Ali Rıza, itişip kakışarak ilerideki köyün yolunu zaman gelir. Gideli iki ay oldu. Dünyayı M. T. T. profesör Peters ve profesör Sadreddin tutmuşlardı.. mı dolaşıyor, biz de bilmiyoruz. Celâl Edırneye giderek Eğitim kursunKondüktör de yere inmiş, bacaklarını Böyle hangi işin peşinde gezer? ADUYEDE da tetkikatta bulunmuşlardır. gererek kollarını kaldırmış, yakası açıl Vatan ve millet için... Eğitim kursunun faaliyeti memnuni mamış küfürleri savura savura yumrukBeş sene sonra beraet etti Evet unutmamışım; yirmi sene evvel yet verici bir mahiyettedir. Bu kursu larını sallıyordu. Sonra trene dö'ndü, bealtmış yaşmdaydı Şeyh. Şimdi, seksen bitirenler kendi vilâyetleri dahilindeki Mülga Zat îşleri muhasibi mes'ullüni pencerede görünce: yaşında, vatan ve millet için bucak bu köylere dağıtılacaklardır. Gelecek sene ğünde muhasebe memuru iken müte Ah bir gazeteci... diye inledi... med Kemalin yaptığı 1878 liralık ihti cak dolaşan Şeyh hâlâ müridsiz, hâlâ kurslarm daha vâsi bir şekilde yapılmaHep kötülüğümüzü yazan bu herifler de sı düşünülmektedir. lâsla alâkası görülerek gıyaben tahtı asâsız ve abasız... tam lâzım olduklan zaman meydanda muhakemeye alınan ve gıyaben beş sellk Tedrisat Umum müdürü Anka Bahtsız Akkâ. gö'rünmezler... Ah bir gazeteci!. neye mahkum edilen Vehbi, ahiren İs raya dönüşünde bilhassa bu kurslar ütanbul Ağırceza mahkeme"sinde vica zerinde uğrasacak ve yapılacak kursla Gülümsedim: Bomboş bir meydanda denize arkamıhen muhakeme edilmiş ve kendisine is Bir polis arasan daha doğru olmaz zı dönerek karşıda iç kalenin tepesinde nn daha verimli olabilmesi hususunda nad edilen suçla alâkası görülemediğintetkiklerde bulunacaktır. mı? ki pencereleri demirparmaklıklı yapıya den beraetine karar verümiştir. Polis mi?.. Yabanın çölünde hanbaki3'oruz. gi polis yüz elli haydudla başa çıkabi Bir tavzih Hapisane... Uhhh içi öyle kalaba methedede ede bitiremiyorlar. lir? Neden bilmem, kendimi tutamadım: Kumkapıda av vergileri memuru thlık ki... Ben de bir hafta evvel oraday Çöllerin biatini kazanmış bir serdar Ya ben de onlardansam.. Türk san Pekerden aldığımız bir mektubda, dım. gururile yerime oturdum. sem? 10/10/937 tarihli gazetemizde çıkan bir Ne yapmıştın? Artık kuş uçmaz, kervan geçmez bir mahkeme haberinden bahsedilerek, JiKarşımda boynuma sarılacakmış gibi Kahvede kumar oynuyorduk.. ArSoma tütünleri bir çardakta diziliyor yolun kimsesiz kalmıs son yapısına benzirayr ismindeki balıkçmm kapısını kırkadasım mızıkçılık edince kan beynime çırpmıyor: yen, kapıları, pencereleri, önü, her yanı Soma (Hususî) Bir haftadır hava istical etmiyor. mak suretile zorla içeri girilmediği bil Türksün... Vallahi Türksün sen!. sıçradı, bıçakladım onu. bo,« ve sessiz binanm önünde durduk. ların sıcak ve yaz günleri gibi güzel Her yıl tesbite gelenlerin etrafinı tü dirilmektedir. Nereden bildin? Kumar oynayıp arkadaş kanma gitmesınden cesaret alan bazı zürra, uç tün zürraı kuşatarak ve yalvararak tüTreni kendi sürüklüyormuş gibi vorîhsan Peker diyor ki: Yahudi olsaydın bana sigara, o tütünleri de toplamaktadır. Fakat umu tünlerine baktırır ve eksperler de ma < Jirayrın evinde kaçak olduğu hagireceğine çalışsana... gun kondüktör haber verdi: îş nerede?.. Tütün ve şarab para dilenciye sadaka vermezdin.. Yahudi ol miyetle artık tütünün işi bitmiş ve halk halle mahalle dolaşmazken bu sene ge ber alınan balıklar, kapı kırmak sure Geldik... Akkâ! saydın şimdiye kadar yüz defa pazarlık mahsulünü denk haline getırmeğe baş len eksper ve direktörlerin semtine ken tile değil, açık bulunan kayıkhane kapıAnladım. Daha üç gün evvel, Filistin sını çıkaracak bir is bulsam öpüp başıma lamıştır. di ajanlarından başka uğrıyan bulun sından girilerek usulüne tevfikan mu koyacağım. îşte kırk yılda bir, senin gibi ederdin... Yahudi olsaydın... Müftisi bana derd yanarken: «Elli bin Bugünlerde birçok eksperler ve kum muyor ve onlar da en kenar mahalle sadere edilmiştir. Bundan sinirlenen Jibir Yahudi gelecek de üç beş kuruş alaLokantanın önüne gelmiştik. Heye nüfusu olan Akkâ kazasında topu topu candan titriyen eline bahşişini sundum. panya direktörleri kazamıza sık sık ge lere kadar çıkarak ve kapıları çalarak rayr da. daireye hiddetle gelerek, va300 nüfuslu bir köyden baska Yahudi cağız.. lerek tütün nevilerini iyice tesbit et bakılacak tütün arıyorlar. Halkm, ma zife esnasmda hakarete yeltenmiştir ve Demek Yahudiler işinize yanyor Güle güle koşup gitti. yoktur.» dememiş miydi? Ve Filistinde, mektedirler. Bu sene Soma tütünleri lına bu kadar itimadı ve tüccarlann da hükumete vaki müracaatirrt üzerine, Daha çorbamı bitirmemiştim ki, sokak Yahudisiz olan her yanm hareketsiz, gü lar?.. her yılkinden az, fakat her zamankin bu kadar kıymet vermesl bu civarda kendisi mahkemeve sevkedilmiştir.» Gezmeğe geîenlere ehlen ve seh kapısında, birbirinın omzundan sarka rültüsüz kaldığını, derin bir uykuya dalden pek çok nefistir. Hiçbir sene böyle Soma tütünlerinin birinci derecede olKeyfiveti tavzih ederiz. len... Fakat yerlesmek yok. rak, hayran hayran, sevinc dolu gözleri hastalıksız tütün yetiştiği görülmemiş duğunu göstermektedir. Somanın bu sedıs'nı bilmiyor muydum? Minareden tenha sokaklara öğle ezanı ışıldıya ışıldıya, bana bakan, bir sürü tir. neki istihsali kuraklık yüzünden 500 bin İ«te, iki kücücük yelkenlinin yalpa Dünya tarihinden seçilme (50) vayıhyor. Gümrük dairesinin önünden gene birikmişti. Ağızlan dola dola: vu^duğu bir liman.. Ve işte yabancıya, Gündeliklerin pahalılığı yüzünden kiloyu geçmiyeceği tahmin edilmektezarif yaprak: geçerken bir koca taş duvardaki Osmanlı dir. Türk... Türk... derken sanki heye mahsul çok masrafh elde edilmişse de gökten inmis bir ucubeye raslamış gibi arması gözüme ilişiyor. «Tarihî Musahabeler» !.. halk bu vaziyetten endişe etmiyerek candan nefesleri kesiliyordu. gözleri acılan bir çarşı... Cumhuriyet bayramına kadar tütün M. Turhan Tanındır. Yeni çıktı. Bu, diyor delilim, Türklerden kalBu nesil, Türkü hiç, hiç görmemişti. mahsulün nefasetinden o kadar emin piyasası açılacağı ve halkın da neş'eli Akkâ bir mezara benziyor. Gözünü? bulunuyorlar ki satış hususunda kimse bir bayram yapacağı umuluyor. KANDEMtR V J * neye ilişse hep mazi. Burada yaşıyan in mış.. Çok iyi insanlarmış... Büyüklerimiz NOTLARI Akkâ mezara benziyor Üç günlük evlilik ! Hikâyenin iyi tarafı 4 İ Gözünüz neye ilişse hep mazi. Burada yaşıyan insanlar, devirler varmış diye hayret ediyorsunuz Erkek bir taraftan, kadm diğer taraftan ayrı ayrı sebebler ileri sürerek ancak üç gün süren bir evlilikten sonra ayrılmağa çalışıyorlar Birinci sınıf mesire yerleri Kalamış, Fenerbahçe, Mecidiyeköy birinci smıfa ithal edildi Soma tütünleri bu sene çok iyidir

Bu sayıdan diğer sayfalar: