4 Aralık 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

4 Aralık 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 4 Birincikânun 1937 KUçUk hlkâyo Değişen tipler Mahmud Yesari kumral kadmı, gözüm ısınjor. Kafasını geriye iterek çenesini havada bir dik tutuşu var ki ben, bu jesti, çok iyi hatırlıyorum. Bu duruşu, bu kadında mı gör düm? Elimdeki gazetenin vapraklarını çevirirken karşımdaki kadının resmini gör mez miyim? Evet, ayni hal, ayni eda, ayni kafa tutuş! Demek bu, meşhur bir kadmdı. Hemen resmin altını okudum: Greta Garbo! Karşımdaki kadının tavnnda, o kadar emniyet vardı ki, düşünd'dm; acaba, bu mu Greta'ya benziyordu; yoksa. Greta mı buna? Benzeyış, daha doğrusu benzetiş, yalnız görünüşte, gösterişte değil; ruhlarını, benliklerini de sarmış; o kadar tam, eksıksiz... *** Matbaada yalruzun; işsiz, pinekli yorum. Sizi, bir genc bay görmek istiyor, dediler. Buyursunlar, dedim. Odaya, şapkasız, saçlan permanantlı, favurili, sülıik bıyıklı, fırlak omuzlu bir delikanlı girdi. Mısır f ilmi Firavunlar diyarında büyük bir kordelâ yapıhyor 3 günlük radyo programı sekzinci sahifemîzdedir Kafız ^ ustafa ve Mahdumu Sayın yurdr aşlarının bayratnını hut Eğer oturduğum pastacı dükkânmın önü, işlek bir cadde olmasaydı, sıkıhr, verdiği sözde iki saat geciken arkadaşımı beklemekten vazgeçer, çıkar giderdim. Fakat gelen geçenlere bakarak gönül eğlendiriyordum. Pastacı dükkânmın içi de epey eğlenceliydi; insanm gözünü çelecek bir içim su bayanlar vardı. Dümanı üstünde, yepyeni bir hakikat değil amma, gene söyliyeyim. Arük çir kin, ve müsaadenizle! yaşlı kadın kalmadı! Beyazı, sansı, kumralı, esmeri; uzunu, kısası; zayıfı, şişmanı, hepsi güzel, hepsi genc! Bunu sadece, kadının kendi zekâsı, becerikliliği, marifeti, büyüsü, albenisi sanırsak aldanırız. Terziler, kumaşçılar, kunduracılar, çorabcılar, şapkacılar, ma nikörler, pedikörler, masajcılar, kimya gerler, eczacılar, hatta operatörler, has taneîeri, lâboratuarlan, atölyelerı, fabrikalan, tezgâhlarile bütün bir «teşkilât» elbirliği etmişler, kadının güzelliği ve genclığı için, durmadan dinlenmeden ça lışıyor; erkekler de bu büyük «teşkilâ» ın durmadan dinlenmeden işlemesini temin edecek parayı kazanmak için, geceyi gündüze katarak, göz nuru, alın teri döküyorlar. Insanlar, hele kadınlar, biraz yaşlanınca, kolay tamnmazlar, değil mi? Fakat şimdi, hiç tanmmıyorlar. ŞEKERCi Bugün MELEK sinemasında BİR SİNEMA HARİKASI EN NEFİS EN SEN EN EĞLENCELİ BİR MEVZU İCİNDE ŞAHANE BİR İHTİŞAM EMSALSİZ BİR LÜKS «Lashin» filminde bas rolü oynıyan Mısırh artist Şimdiye kadar Mısırda birkaç tane filim yapıldıysa da onlar vaktile bizde vücude getirilenler kabilinden tecrübe kordelâlan gibi bir şeylerdi. Son günlerde Kahire civarındaki stüdyolarda mühim bir eser vücude getirilmektedir. Filmin ismi «Lashin» dir. Mevzuu Mısırın Onüçüncü asırdaki hayatını, Türk memluklar devrinde geçirdiği inkılâbları tasvir etmektedir. Bu eser, sade tarihî vukuatı esas almış değildir. Ayni zamanda içtimaî ve kültürel tekâmüllerin izahmı da gaye edinmiştir. Kordelâ, Mısırh artistler tarafından cevrilmekte, teknik ve sair hususlarda Alman mütehassıslarından istifade edilmektedir. Senaryo, konusmalarm esası bir Alman muharriri tarafından hazırlanmış, rejiyi de Alman sahne vazıı Fritz Kramp deruhde etmiştir. AŞK TERZiHANESi i. 1937 yılının en son keşfl üzerine yapılan •^İ'rA T NşMİLTON Genc Kızlar Mektebiode A ^ Conanma Geliyor N E EKLER JURNAL M ve hergün «ilk seansta 1 • Dick Powel ve Ruby KeeİM BAYRAM MÜNASEBETİLE 2 BÜYÜK FİLM BİRDEN 1 YÜRÜYEN K A L E Şimdiye kadar görülmemiş dehşet saçan gangsterler filmi îlk bakişta, her nedense! beni, gözü tutmamişa benziyordu; odanın içine şöyle bir bakıp da bendsn başka kimse göremeyince, ilerledi, masamın önünde boyun kırdı: Beni bırakın. Ben, eski Unıdıklanmı, Şer Metr! dedi. artık, hiç mi hiç tanıyamıyorum. TasavBu, bizim gazetecilik âleminde, kahvevur edin, kırk yaşında olduğunu bildiğim ci çırağına kadar sÖylemeğe alıştığımız tir kadını, şimdi yirmi beş yaşında görür «üstad» ın modern istihalesi olmalıydı. sem, nasıl tanıyabilirim ? Geçenlerde, Demek ki yeni yetişen vs yetişecek nesilgenc bir kadınla dans eden bir arkadaşım gözüme ilişti. Bu genc kadın, arkadaşı ler, «üstad» yerine, «Şer Metr» diyecekmm annesine çok benziyordu. Kızkarde ler! Hasta ciğerlerimin beni, o günlere eriştireceğini hiç ummadığım için, günün şidir, diye düşündüm. Danstan sonra yanıbirinde, kahveci çırağına «Şer metr» dia yaklaştım, sordum. O, gülerek cevab yemiyeceğime eseflenir gibi oldum: verdi: Emriniz, üstad? dedün. • Tanım&dın mı yahu? Annem! Saçlan permanantlı, favurili, sülük bıBu değişmeler, bazaa umumî bir sima alıveriyor. Saçlan enseden şakaklara doğ yıklı, fırlak omuzlu genc, karşımda aru kıvrılmış; cimcımenin üstüne oturtul yakta duruyor, ellerini uğuşturuyordu: muş Amerikan bahriyelilerinin takkele Pardon... sizden ricaya geldim... rini andıran kenarlan yukanya kalkık Bir iskemle gösterme.Tie, ağız açmama şapkalazgiymiş genc bayanlar, size Vind vakit bırakmadan söylemeğe başladı: sor Düşesini hatırlatmıyor mu? Eğer Dü Benim hayatım, çok enteresandır, şesi görmeğe merak ediyorsanız, gazete şer metr. Size, bütün aventürlerimi anla lerde, mecmualarda resimlerini aramaga, tacağım. Sizin, bunlardan bir roman yapIjeyaz perdede gölgesini seyretmeğe kal manızı istiyordum. kışmayınız. Sokakta etrafmıza bakmı • Af buyurunuz; evvelâ, kiminle tenız; kısa günde, birkaç yüz Vindsor şerrüf ediyorum? Düşesine rasgelirsîniz. Evet, onlar, tanr Onuruna dokunulmuş gibi yüzü bu dığınız Ayşe, Fatma, Eleni, Katina, Peruz, Mannik, Raşel, Sara değil; düşe ruştu; berber elile perdaht edilmiş kaşlasin, taş basma tablolar gibi, bozuk kop nnı çattı, göğsünü gererek, dimdik dur du: y? .andır. Nasıl! Beni tanımıyor musunuz? «Sokağa bakmaktan yorulunca, dükkâSuçlu bir bakışla: ni" içine göz gezdiriyor; konup kalkan Af buyurunuz, dedim. Pek birden üvercinlere, kanaryalara, sülünlere bakıjordum. Onlara bakarken, içim, gaze ateş hatırlıyamadım. düşmüş gibi yanıyor; tatlı bir şurub içmiBeni, hakaretle süzüyordu: şim gibi yüreğim bayılıyor; arasıra klo Ben, Con Barrimor'a benzemiyor röform koklatılmış gibi baygmlıklar ge muyum? çirdiğim de oluyordu. Bu cevab üzerine ayağa kalktım, kaSiyah saçlan bukle bukle sarkan bir pıyı göîterdim: genc, sağımdaki masaya doğru geldi; O halde, lutfen saat beşte gelir, siha»ır koltuğu çekip oturdu, etrafına bakınema muharririmizle görüşürsünüz! mrken gözgöze geldik. Genc kız, aşina *** bir bakışja gülümsiyerek beni selâmladı. Artık, bu «modern istihale» lere raslaOnunla tanıştığımız muhakkakh. Fakat dıkça, onlan vaktile nerede tanıdığımı, nereden tanıyordum. Gözler, bürun, çe onların vaktile kimler olduğunu düşün nenin biçimi, bana, hiç yabancı gelmiyor müyorum. Onlann, şimdi, kimler oldu du. Insan, tanıdığına da dik dik bakmaz ğunu düşünüyorum. ya! Arada bir, göz ucile bakmaktan kenBu, benim için, daha büyük bir yor dimi alamıyordum. gunluk. Çünkü, eskileri hafızamm yar Belki uzak akrabalanmdandı. Belki dımile bulabiliyordum. Fakat hemen de eski semt, mahalle komşulanmdandl. hergün gibi biri batıp biri çıkan sinema Birdenbire kafamın içinde, sinema rek yıldızlannı nasıl tanırım, nasıl aklımda lâmlan; gazetelerin sinema sahifeleri, sü tutarım? tunları canlanmağa başladı. Beni selâmMAHMUD YESARİ hyan meşhur yıldız Lilyan Harvey'di Fakat Lilyan Harvey olmasma rağmen, Lilyan Harvey olmasinm imkânı, ihti mali yoktu. Kafam tekrar kanştı, ve yılSigoria şlrketleri dızın hayali bir an silindi; yerine, bir ahBürolarının nakli bab evinin duvarlan Lilyan Harvey'in ga« İ T T Î H A D I MÎLLλ ve «ÜNzetelerden kesilmiş resimleri, kartpostal YON» sigorta şirketleri, işlerinin lerile dolu bir odası görünüverdi. Ve ben, tevessüü ve inkişafı hasebilc ve muhLilyan Harvey'le, sinemada değil, o odaterem müşterilerinin bürolarına koda teşerrüf ettiğimi hat'rladım. Beni selaylıkla girip çıkabilmeleri için, serlâmhyan Lilyan Harvey, orta halli bir vislerini «ÜNYON» hanının 3 ünailenin kızıydı. cü katından zeiîıin katina nakletLilyan Harvey'i tanımak için bu kızı mişlerdir. tanımak lâzım, yoksa bu kızı tanımak Yeni burolarının methali: için mi Lilyan Harvey'le tanışmah? Voyvada caddesinde 12 numaradadır. (Haraççı sokağı karşısında) Vapurda karşımdaki sıraya oturan birincl ve mükemrnel tabiî renkli %: *o ŞC Baş rollerde: 2 CANAVARLAR VADİSİ Baştan aşağı Afrikada ıssız ormanlarda canavarlarla heyecanh mücadele BUGÜN JOAN BENETT WARNtR BAKSTER Seanslar : Hergün saat 2 4.15 6.30 ve 9 da ALKAZAR Sinemasında Bayram münasebetile S Ü M E R sineması SHIRLEY TEMPLE Genc mesleginin eo I mükemmel eseri Bir iki satırla ^ Bir vakitler «Siyah inci» namile bir filim çevirmiş ve şehrimize de gelerek numaralar yapmış olan müzikhol artisti Josephine Beaker Fransız tayyarecilerinden Jean Lion ile evlenmiştir. *JC «Mayerling» filmini yaptıktan sonra Amerikan şirketleri tarafından angaje edılerek Holivud'a götürülen rejisör Anatol Litwak orada evvelce Fransada vücude getirmiş olduğu «Son uçuş» fılminin bir Amerikan versionunu yapmıç ve bu kordelâda başrolleri Annabella ile Charles Venel'in yerine Miryam Hopkins ile Paul Munni oynamışlardı. O filmi idare ettiği esnada Miryam Hopkins ile sevişen Anatol bu genc artistle evlenmişti. Son olarak Claudette Colbert ve Charles Boyer ile meşhur Fransız piye3İ «Tavariş» ten iktibas edilen bir filim yapmış ve son günlerde de Parise gelmiştir. Miryam Hopkins Nevyork tiyatrolannın birinde angajmanı olduğu için kocasına refakat edememiştir. Anatol, Noel yortularını kansile birlikte geçirmek üzere Amerikaya dönecektir. Jc Alkapon, Ben bir pranga kaçağıyım, Sarı esirler filimlerinin kahramanı Paul Muni kansile birlikte Parise gel miştir. Paul bir müddet Fransada kaldıktan sonra Rusyaya gidecek, oradan tekrar Amerikaya dönecektir. Malum ol duğu üzere Paul Muni Rus musevilerinden olduğu için Sovyetler memleketi onun vatanıdır. jf Genc Fransız artisti Ketty Gallian bundan birkaç sene evvel Amerikalılar tarafından Holivud'a götürülmüştü. Ketty orada büyük muvaffakiyetler kazanarak birçok filimler çevirdi. Simdi bir müddet İngilterede çahşmak için Londraya gelmiştir. Orada da muhtelif kordelâlarda basrolleri ovnıvacaktır. 2 büyük filimden mürekkep fevkalâde bir program takdim edlyor Sinematım en güzel filmi ve dünya muvaffakiyetini kazanan 3 MODERN KIZ Fransızca sözlü Baş rolde: Yeni artist YILMAZ KAPTAN Sergüzeşt ve macera sahnelerile dolu pek mükemmel bir film Baş rolde: • >u .,ı (Şanghay'ın yetimi)! filmi ÇİNÇİN Pek yakında SAKARYA'da DEANNA DURBİN 15 yaşlarırjda genc krzların filmi JÂCK HOLT Senaslar: 3 Modern Kız : 11 2 4 Vı 7 ve 9 Vı ta Yılmaz Kaptan: 12 Vi 3,30 6 ve 8,30 ŞEYH AHMED RAv.ON NOVARRO TUrkçe sözlü ve şarkılı Bayram münasebetile S A R A Y Sergüzeşt, macera, kin, ihtiras ve aşk sineması dolu H A R R Y B A U R ' u KORSAN SAtD ALİ rolünde Kızıl Denizin Esrarı İkl saatlik heyecan, hareket, entrika, aşk ve ihtiras süper filminde takdim ediyor Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine sahnelerile Bayram.n en güzel filmi BllflÜfl T Ü R K TURKÇE SÖZLÜ Büyük 4ilimlerln en büyüğU I /7«•*^l If^H^^^^m^^B Lennet Biolerce figfiranla rensı T>^%««A» DOLORES DEL RIO Güzel ve J 0 E Havayan atlalarıoda yapılan aşk, zevk ve heyecan MAC CROE filmi "İTTİHADI MILLT,, v e " ÜNYON„ BAY TEKiN Bugün sinemacılığm bir harikası olan Meşhur artist B U S T E R G R A B B E tarafından Vahşi hayvanlarla mücadele, Mogo kuyruklu yıldız, dunya tehlikede, insana benziven havvanlar... 26 BÜYÜK KISIM TEKMİLİ BİR DEFADA Seanslar: Adi günlerde: 2 %, 5 Vz, 8 Vz ve Bayramda cumartesi, pazar ve pazartesi günleri: 12 2,45 5,30 ve 8,30 dadar. ASRî BAYRAM GÜNLERİ MÜNASEBETİLE sinema S A K A RY A sinemasmda BÜYÜK GÜNDE .... BÜYÜK FİLM ..v Tamamen renkli Fransızca sözlü ALLAHIN BAHÇELERİ Oynıyanlar: Dünyanın en büyük iki artisti MARLE DİETRİCH CHARLES BOYER Şarkın cekici esrarı .... Sahranın sihirli güzelliği .... Kıvrak ve insanı mesteden sark rakısları ... ve ... büyük bir aşk mevzuu ... İlâveten: Fvkalâde renkli bir SİLLY SENFONİ. Bugün saat 11 de tenzilâthmatine Şeker Bayramı Bugün i P E K sinemasında I En büyük sergüzeştler En heyecanh maceralar ve en müthiş hakikatler filmi T U R K Ç E S Ö Z L Ü BAŞ A S i GENERALİN SON EMRi ROLDE GARY COOPER MADELE1NE CAROLL AKiM TAMîROFF

Bu sayıdan diğer sayfalar: