21 Temmuz 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

21 Temmuz 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 21 Temmnz 1938 OKUYUCULARIMIZ Istanbul atletizm şampiyonası yapılıyor 11 güne taksim edilen müsabakaların bir kısmı Taksimde, bir kısmı da Fener stadında yapılacak Bir türlü anlıyamadığımız bir sebeble on bir güne taksim edilen İstanbul atletizm birinciliklerine, dün, Taksim stadında yapılan gülle atma müsabakalarile devam edildi. Üç kategori üzerine yapılan bu mü sabakaların neticeleri şunlardır: Birinci kategori 1 inci: Arat (Gü neş) 12.40; ikinci: Sav (Galatasaray); 3 üncü Sevrek (T.H.S.). İkinci kategori Birinci: Seba (Haydarpaşa) 11,72. Üçüncü kategori Birinci: Zigakis (T.Y.Y.K.) 11.30. Puvanlar, yalnız birinci kategoriye dahil kulüblere verüdiği için, bu ilk günkü müsabakalarda Güneş 5, Galatasaray 3, T.H.S. de 1 puvan almışlardır. Birincilik müsabakalarm.a, şu sıra ile 'devam edilecektir: 21 perşembe saat 18 de Taksim sta Sjnda: Cirid atma finali, 1 inci ve 3 üncü kategori. Sırıkla atlama finali, 3 üncü kategori. 22 cuma saat 18 de Kadıköyünde Fener stadında: 100 metre seçmeleri: 1 inci, 3 üncü ve 3 üncü kategoriler. 400 metre seçmeler: 1 inci ve 3 üncü kategoriler. 5000 metre final: 1 încî kategori. 50 metre seçme: 1 inci, 3 üncü ve 4 üncü kategori. 800 metre final: 1 inci ve 3 üncü kategori. Sırıkla atlama final: 1 inci kategorl. 24 pazar saat 15 te Kadıköyünde Fener stadında: 50 metre final: 1 inci, 3 üncü ve 4 üncü KntegorL 3 adım final: 1 inci kategori. 110 mania final: 1 inci ve 3 üncü kategori. Yüksek atlama final: 1 inci ve 3 üncü kategori. 30 cumartesi saat 15 te Kadıköyünde Fener stadında: 100 metre final: 1 inci, 3 üncü ve 4 üncü kategoriler. VUzun atlama final: 1 inci'kategori. 400 mania final: 1 inci kategori. 200 metre final: 1 inci ve 3 üncü kategori. 200 mania final: 3 üncü kategori. 1500 metre final: 1 inci kategori. 10000 metre final: 1 inci kategori. 400 metre final: 1 inci kategori. Dtinkü gülle atma müsabakasında birinci gelen Arat nü, altı bine yakın seyirci önünde, Ergenekon İdman Yurdile yapmışlar ve bu defa da 5 1 mağlub olmuşlardır. Takviyeli bir şekilde gelmiş olan İzmirlilere karşı alman her iki netice, Uşak futbolunun nekadar terakki ettiğini göstermektedir. Karamanda yapılan maç Karaman (Hususî) Karaman İd man Yurdu ve Halkevi gencleri Ereğliye giderek Ereğli Sümer Bank spor kulübile karşılaşmışlardır. Sabahleyin otobüslerle Ereğliye giden Karamanlı gencler orada büyük tezahüratla karşılanmışlardır. Misafirler şerefine verilen parlak bir müsamereden sonra, saat 17,30 da maça başlanmış ve heyecanlı bir oyundan sonra, Karamanlılar, ancak maçın sonlarına doğru attıklan bir tek golle, galibiyeti kazanmışlardır. Yüzmede bir diinya rökoru Budapeştede, son defa yapılan yüzme müsabakalarmda, Srof, Zoryomi, Kve ronsi ve Csik'ten müteşekkil Macar ekipi, 4X100 bayrak yanşında 4 dakika 2 saniyelik bir derece elde ederek dünya rökorunu kırmıştır. Eski rökor 4,2 4/10 la Alman ekipine aiddL Ciddiyet ile alayı birbirinden ayıralım Gazetecilerin Anadoluhisarında yaptıkları maçı Ahmed İhsan iyi idare edememiş, Ömer Besim de bunu gazetesine yazınca, ömründe ilk defa hakemlik eden Ahmed İhsan bundan sinirlenmis., hemen kaleme sanlmış, hücuma geç miş. Gazeteciler, sırası gelince teşkilâta, kulüblere, idarecilere, sporculara ve bilhassa hakemlere kıyasıya vurur dururlarmış da kendileri tenkid edilince sinirlenirlermiş! Bizim Ömer Besim, evvelki gün «Lâ tife lâtif gerektir> başlığı altında yaz dığımız satırlara, yukanya kaydettiğimiz şekilde cevablar vermek istemiş, fakat bizim asıl bahsettiğimiz şeylere temas etmeden işin en hafif tarafını tutmuş. Biz, arkadaşımıza, Ahmed İhsan maçı iyi idare edemedi, dediği için değil, arkadaşlarma «gazeteciler oyunda kıyasıya bol bol tekme attılar, gazeteciler mahalle çocuğudur, eli maşalı adamlardır, sahayı muharebe meydanına döndür düler> gibi sıfatlar taktığı için sitem etmiş ve bu sözlerin lâtifa olamıyacağını hatırlatmıştık. Ahmed İhsan, maçı iyi Kulüb murahhasları lik maçları için çağırılıyor T. S. K. îstanbul bölgesi futbol ajanhğından: ' 1938 1939 senesi bölge birincilik müsabakalarına iki devre üzerinden 11 eylul 1938 pazar günü başlanacaktır. Fikstürü tanzim etmek üzere birinci küme kulüblerinin salâhiyettar murahhaslarının 25/7/938 pazartesi günü saat 17 de ve ikinci küme kulüblerinin sa lâhiyettar murahhaslarmm da 26/7/938 salı günü saat 17 de bölge merkezinde bulunmaları lüzumu tebliğ olunur. Doğansporun Uşakta yaptığı maçlar Uşak (Hususî) İzmirin belli başlı takımlarmdan olan Doğanspor, millî talomdan Hakkı, Fuad ve Galatasaraydan Reşadla takviye edilerek 16 kişilik bir kafile halinde buraya gelmiş ve Uşak Gencler Birliğile karşılanmıştır. Oyun 2 1 Gencler Birliği lehine devam ederken bir ihtilâf çıkmış ve oyun yanda kalmıştır. İzmirliler, ikinci maçlarını, pazar gü üzeri hükumet konağı önünden geçer Amerikalı profesör, doçent ve mualken şehir • bandosunun millî İstiklâl limlerden mürekkeb 28 kişilik bir seyyah marşımızı çalarak bayrak indirme me grupu dün sabah Loid Triyestino vapurasimi yapıldığını ve bütün nakil va rile şehrimize gelmişlerdir. sıtalarile birlikte yayaların durarak bu Profesör ve muallimler Galata rıhtı merasime seve seve ve hürmetle iştirak ettiklerini gormüştüm. Bu merasimin, mmda Maarif Vekâleti namma Maarif her sabah bayrak çekme ve her akşam Vekâleti umum müfettişlerinden Nuredindirme zamanlarında tekrarlandığını din ve bazı Universite mensublan taraöğrendim. İstanbulda da ayni merasim fmdan karşılanmışlardır. yapılamaz mı? Profesör ve muallimler Alp oteline Meselâ Taksimde Cumhuriyet abidesi misafir edilmişler, öğleden sonra Aya önünde İstanbul Şehir Bandosunun, sofya, Topkapı ve Asarıatika müzelerile Beyazıd meydanmda veya Fatihte Tay Süleymaniye, Sultanahmed camilerinı yare Şehidleri parkmda Fatih İtfaiye gezmişlerdir. Kafile reisinin sözleri grupu bandosunun, Kadıköv veva Üs küdar iskele meydanlarında Üsküdar Dün kafileye riyaset eden Kolombiya Parti ıbandosunun iştiraklerile millî Üniversitesi psikoloji profesörü Watson marşımız çalmarak her sabah bayrağı bir muharririmize demiştir ki: mızın çekilerek akşamları indirilmesi « Büyük Harbden sonra içtimaî ve merasimi yapılması çok muvafık olur. siyasî bakımdan pek büyük değişikliklere İstanbul halkının İstiklâl mar sahne olan Türkiye, Rusya, İtalya ve şımızı öğrenmesine ve ona lâyık oldu Almanyada içtimaî ve psikolojik tetkik* ğu savgıyı her gün göstermesine vesile lerde bulunacağız. Içimizde Kolombiya olacak bu teşebbüsün, hiçbir masraf ihve Missuri üniversiteleri profesörleri var. tiyarmı da mucib olmıyacağı için he Türkiyede on beş gün kadar kalacağız. men kabul edileceğini ümid ederim.> Tetkiklerimizi Amerikada muhtelif mecMükerrem tnseîel mua ve gazetelerde ve bağlı bulunduğumuz universite broşürlerinde neşredece Mahkum olan ihtiyar âşık gız. Aksarayda Vartuhinin evinin bir odaTürkiye her bakımdan tetkik ve müsmda oturan 50 yaşlarmda iki ayağı da şahedeye lâyık bir memlekettir. Atatürk sakat Hayri adında biri, evvelki gece Türkiyeye yepyeni bir hayt ve yol aç adamakıllı içtikten sonra ayni evde o mıshr. Türkiyeye ayak bastığımız dakituran 55 yaşlarmda Lusinin kapısına ge kadan itibaren bizde hasıl olan en kuvlerek kadının odasına girmek istemiş vetli ve sarsılmaz intıba, bu memleketin tir. sulh ve sulhu muhafaza eder görünmeLusi kapıyı kilidlemiş, Hayriyi içeri sidir.» almamıştır. Buna içerliyen topal âşık, Amerikalı profesör ve muallimler bireline geçirdiği ağır bir cisimle kapıyı kaç gün sonra Ankaraya gideceklerdir. kırmış ve Lusinin üzerine saldırmıştır. Dün akşam Beyoğlu Halkevinde kenLusinin feryadına ve gürültüye koşan dilerine Maarif Vekâleti umumî müfetpolisler evde bulunan Hayriyi yakalatişlerinden Nureddin tarafından Türkimışlardır. yenin maarif vaziyeti, profesör SadredDün üçüncü sulh cezada yapılan muhakemede Hayri suçunu inkâr ederek din Celâl tarafından da Türkiye pren Takuhi ile Lusinin kendisini evden çı sipleri üzerinde izahat verilmiştir. karmak istediklerinden iftira ettikleri Amerikadan gelecek diğer heyet ni söylemiştir. Ağustosun yedisinde Amerikadan şehFakat suçu sabit görülen Hayri, mu rimize profesör ve talebeden mürekkeb hakeme sonunda iki ay hapse mahkum yetmiş kişilik bir arkeolog kafilesi daha olmuş ve derhal tevkif edilmiştir. gelecektir. Heyet bir gün şehrimizde kaldıktan sonra Çanakkaleye giderek Trova harabelerini gezecek ve oradan da seyaBir cesed daha bulundu Dün saat 19 da Kınalıada açıkların hatini Izmir, Kuşadası ve Bodrum havada epey zamandanberi denizde kalmıs lisine kadar uzatarak tetkikatta buluna^ bir cesed görülmüş ve sahile çıkanlmış caktır. tır. Zabıtanın tetkikleri sonunda bu zaKocasını balta ile öldüren vallmın 65 yaşlannda tahmin edilen Arkadın mahkum oldu daş isminde birisi olduğu anlaşılmıştır Bursa (Hususi) Misköyünde ko Ardaşın ölüm sebebi hakkındaki tahkikata ehemmiyetle devam edilmektedir. cası Halili bir gece uyurken balta ile İhtiyarın daha ziyade bir kazaya kur basının muhtelif yerlerinden yaralıyarak öldüren Fatmanın muhakemesi Aban gittiği tahmin olunuyor. ğırcezada yapılmakta idi Son celsede karar tefhim edildiği için salon, bilhassa idare ettiğini iddia edecek kadar safdil Miskövü halkmdan ekserisi kadın olan değildir ki bu sözlere kızmış olsun. Esa meraklı dinleyicilerle dolmuştu. Kararsen bu maçın iyi idare edilmesi değil, da şahidlerin ifadeleri ve bu cinayetin idarenin de oyunla hemahenk olması safhalan uzun uzadıya tahlil edildikten lâzımdı. Nitekim de öyle olmuştur. sonra, vak'a akşamı Halilin karısı FatGazetecilerin, sırası geldiği zaman mayı düğümlenmiş bir urgan parçasile hakemlere, sporculara, idarecilere ve dövdüğü ve ötedenberi karı koca ara teşkılâta kıyasıya vurup durmalan iddi sında bir geçimsizlik bulunduğu işaret asına gelince; ciddî her işte gazetecinin olunuyor, nihayet o gece Fatmanın yavazifesi, gördüğü hataları, noksanlan taktan kalkarak iki yüzlü bir balta ile tenkid etmektir; ancak bu tenkid ve ir kocasını öldürdüğü zikrediliyordu. şadlardır ki. birçok hataların önüne geçFatmanın itirafı ve şahidlerin şeha mektedir. Eğer gazeteciler hakemleri, detlerile sabit olan bu cinayetin Türk sporcuları, idarecileri sırası geldiği za ceza kanununun temas ettiği maddesine man tenkid ediyorlarsa, vazifelerini ya göre 22 sene hapse mahkum edilmesi ipıyorlar, demektir. cab ederken, yediği dayağm tesiri altınBu tenkidler ortadan kalktığı gün, ö da bu cinayeti işlediği nazarı itibara amer Besimüı hayalinde canlandırdığı hnarak Fatmanın cezası hafifletilmiş ve «muharebe meydanına dönen spor sa 14 sene 8 ay ağır hapis cezasına mah hası> bir hakikat olabilir. Bu mevzuda kum olduğu. 75 lira mahkeme masrafıciddiyetle alayı birbirinden ayırmak lâ nm da kendisinden tahsiline karar ve rildiği bildirilmiştir. zımdır. ranmıyacak kadar müstesna yaratılmış sın!.. Herkesten ayrı, herkesten üstün, esrarh bir yaradılışm varmış!.. Pcrihan, hiç sesini çıkarmıyordu. K>rılmış, ezilmiş gibi dinliyordu. Kocası nın söyledikleri yalan değildi ki... Bunlan kendisi de biliyordu; kendisi de anlamağa başlamıştı. Yalnız, ne de olsa, sevdiği adamm ağzından duymak çok acı geldi.. İlkönce pek sevinmişti. Feridunun, öyle üç beş kuruş için herşeye katlanacak, işsiz RÜÇSÜZ bir adam olmaması, en büyük müjde sayılırdı. Onun yerinde bir başka kadın olsa kendini bu saadete koyuverir, üstyanını hiç düşünmezdi. Fakat, genc kadının en derin yerinde hiç durmadan tepinen, her fırsatta taşan o dik kafalı, asi ruh, gene birdenbire sahlanmıştı. Bir yandan Feridun, onun gözünde bu kadar büyür, yükselirken bir yandan da kendisi nekadar küçülüyor; sevdiği adamın önünde bu kadar küçük dü^mek ona pek ağır geliyordu. Simşek çakar gibi, en kısa bir saniye içinde: Ben bu adamın yanında, artık nasıl yaşarım, diye düşündü. Artık birbirimizin yüzüne nasıl bakarız?.. Feridun, sözünü bitinniş, kansmdan Bayrak çekme ve indirme merasimi Istanbulda da Profesörlerden mürekkeb kafile dün tetkikata yapılmalıdır Baş, diş, nezle, grip, romatizma, nevral ji, kırıklık ve bütün başjadı «Geçen hafta Bursaya gitmiş, akşam Konya 1 a b c Şehrimize gelen Diyor lci: Amerikalılar NEVROZİN Vilâyetinden: ağrılarınızı derhal keser. tcabında giinde 3 kaşe almabilir. Açık Eksiltme İlânı Yapılacak işler : 1500 lira keşif bedelli Ereğlide Alan arkın tamiri. 3000 lira keşif bedelli Karamanda îbrala deresi. 3500 lira keşif bedelli Akşehirde Koçaş ve Eğrigöz sulan üzerinde yeniden açılacak kanal güzergâhının tesbit ve proje ve evrakı keşfiyesinin tanzimi işleridir. 2 Bu işler 22 ağustos pazartesi günü saat 11 de Eksiltmiye Konulmuştur. 3 Mektubla evvelce müracaat eden taliblere bu işlere aid şartname ve krokiler gönderilmiştir. Yeniden şartname ve krokileri görmek istiyenler ihale gününe kadar Vilâyet Su İşleri Bürosuna tahriren veya bizzat müracaat edebilirler. 4 Bu işler ayrı ayrı veya hepsi bir arada ihale edilebilir. 5 İsteklilerin ihale gün ve saatinde Konya Vilâyeti Daimî Encümenine % 7,5 teminat ve serbest diplomalı mühendis olduklarına dair vesikalarile müracaat etmeleri ilân olunur. ( 4602 ) UYKUSUZLUKLARDA Umumt bir rağbet kazanmiş olan ) Asabî öksürUkler + BAYGINLIK # Baş dönmesi • ÇARPINTI ve sinirden ilerl gelen bütün RAHATSIZLIKLARI Tatlı bir uyku temin eder. IYI EDER İnhisarlar Kocaeli Başmüdürlüğünden: 1 23/6/938 perşembe günü saat 11 de kapah zarf usulile eksiltmiye konulan Düzce, Üskübü Gündoğdu, Hendek ve Adapazarı Bakımevlerinde mevcud tahminî € 2,300,000» kilo yaprak tütünün îstanbul depolarına kadar nakliye işi görülen lüzum üzerine pazarlıkla açık eksiltmiye çevrilmiştir. Muhammen bedel 20,000 liradır. 2 Eksiltme müddeti 12/7/938 den 26/7/938 tarihine kadar 15 gündür. 3 Bu yoldaki eksiltme şartnamesi isteklilere îzmit, îstanbul, Ankara, Adapazarı, Hendek, Düzce, Bolu İnhisarlar îdarelerinden verilir. 4 Muvakkat ihale 26/7/938 pazartesi günü saat 15 te îzmit înhisarlar Idaresinde müteşekkil Komisyonca yapılacaktır. 5 Muvakkat teminat miktarı 1500 lira veya o miktar itibarî devletçe musaddak millî bankalar teminat mekhıbu olup 26/7/938 tarihinde saat 12 ye kadar kabul olunur. 6 Taliblerin ticaret durumlarım bildirir vesaiki îzmitte müteşekkil Komisygn,»., jjoraz etmeleri lâzımdır. (4656)'^ •B^ l ANADOLU « Eski Kapris » Beyoğlumm en eski Lokanta ve Birahanesi olan ^ ^ ^ ^ Muhterem müşterilerinin eğlence ve menfaatini temin için büyük fedakârlıklar yaparak esasen çok serin ve güzel salonlannı CANLI BALIK HAVUZLARiLE SÜSLETTi ve hayat pahalılığına karşı meşrubat fiatlarıni, yeni tertip mezelerle azamîhadda indirmiştir. Bir ziyaretiniz yapılan fedakârlığı gösterecektir. Kocaeli Nafıa Müdürlüğünden: Derince travers fabrikasında kurulu on bir bin lira kıymetinde Asman marka lokomobil ve teferruatı müzayedeye çıkarılmıştır. 1 Lokomobil ve teferruatı evsafına aid şartname ile makinenin kaldırılması hakkındaki hususî şartname Kocaeli Nafıa Müdürlüğünde gö« rülecektir. 2 İhale 3/8/938 çarşamba günü saat 11.30 da Kocaeli Nafıa Müdürlüğünde yapılacaktır. 3 Muvakkat teminat 822 liradır. 4 Arttırma kapalı zarf usulile yapılacağından taliblerin belli gün ve saatten yarım saat evveline kadar teklif mektublarını Komisyona ver> meleri ilân olunur. ( 4565 ) K. D. Ereğli Belediyesinden: Belediyemizin açık olan 100 lira ücretli fen memurluğuna istekli olanlarm müracaatleri ilân olunur. Taliblerin diplomayı hamil ve musaddak şehir plânlarını, tatbika muktedir bulunmaları şarttır. Makine, elektrik, su işlerinden anlıyanlaı tercih olunur. Müracaatte evrakı müsbitenin eklenmesi şarttır. (3941) kâhınızda kaldım. Sizi nekadar sevdiğimi söylerken, kim olduğunuzu bilmiyordum. Tanınmış, zengin romancı Mahir Mecdiye değil, bir zamanlar aylıkla tuttuğum Feridun Şevkete yalvardım, onu seviyordum. Onu kendime eş sandım. Uç beş ay evvel darılttım, şimdi de gene herkesin önünde gönlünü yapayım, bar.şa yım, dedim. Meğer biz, birbirimize eş olamazmışız!. Zenginliğinizi filân, hepsini bir yana bırakalım. Yaradılışlarımız da birbirinden ayrı.. Siz bile ne diyordunuz?. Ben hırçın, kendini beğenmiş bir zavallıyım... Siz d« çok iyi yürekli, çok sabırlı bir adamsınız... Birbirimize hiç benzemiyoruz. Demin siz de söylüyordunuz. Umduğum gibi çıkmadın, demediniz mi.. Doğru!. Benim ne olduğumu, artık benden daha iyi biliyorsunuz. Onun için, dün nasıl aldandınızsa, benimle evlendiğinize nasıl pişman oldunuzsa, yarm da gene öyle pişman olacaksmız. Sırası gelmişken, bir zamanlar nasıl oldu da bo şanmadık, ayrılmadık, diye üzüleceksiniz!.. lyisi mi?... Feridun, bütün bunlardan hiçbir şcy anlamamış gibi bakıyordu: Neler söylüyorsun, Perihan?.. Bunların sırası mı şimdi?.. Biz artık bir arada yaşîyamayız!.. Bunu siz de söylüyordunuz. Demin, mahkemede iken de öyle demediniz mi?< Doğru imiş, hakkınız var mış!. Niçin, yanlış anhyorsun, Peri * han?.. Biz bugün birbirimizi seviyoruz, Şimdiye kadar ikimiz de çocukluk ettik, Ikimiz de olmıyacak işlere kalktık. Simdiden sonra da birbirini anlıyan, birbirine bağlanmış, iki insan gibi yaşarız!.. Neden olmasın?.. Feridun bunlan söylerken dudaklarinda öyle eskisi gibi, karşısındakini kuşkulandıracak, şüphelendirecek gizli bir gü" lüş yoktu. Belli ki yürekten söylüyordu, Candan bir bakışla gözlerini Perihandan ayırmıyordu. Gene kadın ağır ağır ayağa kalkh: Geçti artık, dedi. Eskiden belki bu dedikleriniz olurdu. Ne de olsa beni hv kadar fena tammazdınız. Ben de bu kadar delilik etmezdim. Kimsesiz büyü • mü?, zavalh bir kız, derdiniz. Eksiklerim1 hoş görürdünüz. Geçinip giderdik. Fa • kat şimdi?.. Gözünüzden bu kadar düştükten sonra... Perihanm gözleri buğulanmiştı.. Belki l b i I * açılacaktı. için için eziliyoPt küçülüyordu. Yavaş yavaş elini uzatti; mantosunu şapkasını aldı. tArkast var] Tefrika: No. 72 İlk gece, baloda gördüğüm o kibar, ince kız artık ortadan çekilmişti; onun yerine herkesten dalkavukluk bekliyen, hiç kimseyi adam yerine koymıyan, kendini beğenmiş bir kadın geldi. Bugün bunlan artık hiç çekinmeden, yüzüne karşı söylü yorum. Çünkü, bunda da aldanmışım. Şimdi şimdi anhyorum ki sen hiç de o yaratılışta değildin. Bana nisbet olsun diye böyle görünüyordun; inadı na yapıyordun; zorla kendi kendini fena tanîtıyordun. Yazık ki ben bunu o zaman anhyamadım; anlıyacak L halde değildim. Ben de sinirlenmiştim. L Karşımda öyle bir kadın görüyordum ki ft beni uşak gibi kullanmak istiyor, bir daH k k i k a soluk aldırmıyor, düşüncelerime ka^ B rışıyor, biraz dalgın dursam, bir yere ba^ B k a c a k olsam, onun için bile benden he^ B s a b istiyor... Bir yandan da kadınlığının Nakleden: Kemal Ragıb bütün kuvvetini, kılıcmın keskinliğini gene benim üstümde deniyor. Kendini bana sevdirmek, beni çıldırtmak için elin den geleni yapıyor, sonra ben biraz sokulmak istesem hemen kaçıyor, karşıma gcçip gülüyor, alay ediyor... Artık bu kadarına dayanamadım. Günün bi rinde hiç ümidim kalmadı. Bu işin böyle yürüyemiyeceğini anladım. Demin ne dedim?. Umduğum gibi çıkmadın, di yordum değil mi?.. Güzelliğin, sevimli liğin, inceliğin umduğumdan da, ilk görüşümden de çok üstündü. Beni kırıp geçiriyordun; bir tatlı bakışm beni günden güne sana bağhyordu. Fakat sonra birdenbire, durup dururken, takmrverdigin mirasyedi tavırları yok mu, işte o beni senden uzaklaştırdı... Gene söylüyorum. Asıl o zaman yanılmışım. Seni tanıya mamışım. Yoksa s«n, kolay kolay kav bir karşılık bekliyordu. Şimdi gülümsiyecek, sonra da artık kendilerini birbirinin kollarında bulacaklar, sandı. Bunu bekledi. Perihan, hep öyle dalgm dalgın pencereden dışanya bakıyordu. Ne düşünüyorsun, Perihan?.. diye sordu. Gene kadının başı, önüne düşmüştü. Cansız, yabancı bir sesle: Hiç, dedi. Nekadar yanıldığımızı ben de anhyorum. Siz benim aradiğım gibi çıkmadınız; ben de sizin umdugunuz gibi... Ben, sevgiyi, içeriden gelen bü tün çarpıntıları inkâr ediyordum; para için herşeye boyun eğecek bir adam arıyordum; siz de günün birinde yazacagınız romana mevzu olsun diye hiç duyulmamış bir macera bekliyordunuz... îkimizinki de olmadı. Ikimiz de boşuna yorulduk. Oynadığımız oyun da böylece sona erdi. Onu düşünüyorum. Gene kadın, bunları söylerken, hemen oracıktaki koltuğa çöküvermişti. Biraz durdu. Sonra dudaklaruun arasında sönen, kaybolan bir sesle: Çok teşekkür ederim, dedi. Pek lutufkârmışsmız. Mahkemede gözyaşlanma acıdınız. Benden bu kadar soğudu ğunuz halde, gözünüzden bu kadar düştüğüm halde, gene beni boşamadınız; ni

Bu sayıdan diğer sayfalar: