8 Ekim 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

8 Ekim 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 8 Birîncitesrin 1938 ( Tarihi roman : 61 Teodosya, inlemeğe bile muktedir olamadan hazırlıkları bitiyor çılgın erkeğin pençesi altında boğulmuştu Mütehassıs ve müstahsilYuvanis'in aşkı bir lâhza için sönük geleceklerini bildiği Lala Şahinleri, Ha lerden birer tez istenildi cı İlbeyileri, Sultan Muradlan düsünmüyordu. Önünde uzanan cesedin heıüz solmıyan güzellıklerini kuduz bir s;rtlan iştihasile dişleri arasında eritmek ihtivacma kapılıyordu. Fakat o ihtiyacın ibramına mağlub olarak ölüyü uzun uzun hırpaladıktan sonra ihtirasın ve ifilrasın perdelemiş olduğu şuuruna bir uyanıklık geldi, hayvanlıktan yavaş yavaş sıyrıldı, nasıl sefil bir durumda olduğunu gördü ve... korktu. Şimdi ölü, bütün güzelliğini kaybet mişti, kanşık yazıh bir mezar taşı gibi ona soğuk görünüyordu. Henüz yarı açık duran, sabit bakışlannda en vahsi bir cinayetin vesikaları okunan o gamlı göz ler, birkaç kere cani ve birkaç kere katil adamı iliklerine kadar titretiyordu. Bu korku, ölünün durumundan ziyade kuv vetle muhtemel bir muhasebeyi düşün mekten ileri geliyordu ve Yuvanis, ifti rasına kurban ettiği kızın na'şında, kendini sorguya çekecek kuvvetlerin vere cekleri ölüm hükmünü işlenmiş görerek azab duyuyor, ıstırab duyuyordu. Evet, şuur, dalâlete galebe etmişti. Hain adam, Abdurrahmanla yüz yüze geldiği zaman ağır bir imtihan geçireceğini, belki ölüme mahkum edileceğini anhyarak telâşa kapılmrçtı. Bir cinayetini bağışlatmak için geldiği yerde ikinci ve pek iğrenc bir cinayet daha işlemesini prensesi himaye etmekte olan Abdurrahmanın müsamaha ile geçiştirmiyeceğini anlıyordu. Onun için, beş on dakika evvelki vahşi neş'eyi, vahşi dalâletı kaybederek bir halâs yolu anyordu. Katil, kurbanınm dizi dibinde belki bir, belki iki saat şaşkın ve dalgın oturdu. Parça parça edilmiş kıymetli bir kâseyi onarmak istiyen ve başaramadığı için terleyip duran suçlu bir hizmetçi gibi cezadan korka korka düşündü, sonunda sarayden ve kabil olursa Edirneden uzak laşmayı tasarladı. Uzaklara, Türk adaletinin henüz erişemediği yerlere kaçmak ve işlediği cinayetlerin hesabmı vermekten bu suretıe kurtulmak istıyordu. İşte bu kararla ve sendeliye sendeliye kalktı, kufbanını doya doyâ seyir için getirdigi mumu aldı, bitişik salona geçti. Biraz sonra sokağa fırlamış, kendini halâs yoluna götürecek ilk adımı atmış olacaktı. Fakat gözbebeklerinde müphem müphem çizilip silinen o yolun başına varmak, saraydan uzaklaşmak kaiil a dama nasib olmadı, henüz uzakta bulunduğunu kuruntuladığı ceza ilâhile çarçabuk karşılaştı. Çünkü Abdurrahman sa londaydı, kollaruıı göğsüne kavuşturarak sert bakışlarile onun gelişini istikbal ediyordu. Katilin bu karşılaşmadan nasıl bir korkuya kapıldığını söylemek lüzumsuzdur. Merice attığı Yani ve iki üç adım arkada bıraktığı genc ölü, birden ayaklanarak kollarına asılsalar belki bu ka dar korkmıyacaktı. Bununla beraber canhevli aksülâmel yaratmakta geciknıedi, şuuruna bir keskinlik geldi, tehlikeden kurtulmak için düzenbazlığa yeltendi ve ilk lâhzada elinden düşmek üzere bulunan şamdanı bir yere koyarak Abdur rahmanı selâmladı: Ben, dedi, size geliyordum. Prensesle barıştık. Size sevgi ve saygılannı yolluyorlar, Türk ordusunu kendilerinin de karşılamağa çıkacaklarını söylüyoılar. Henfin yatak odasından mumla çıktığını gördüğü için Abdurrahman bu sözlere inandı ve sevindi. Yuvanis'le prensesin o odada başbaşa kalmaları, kendinin de istediği birşeydi. Fakat kızın Türk ordusunu ıstrkbale karar vermis olmas; hosuna gitmedi ve Yuvanis'i yâra da, ağyara da kapalı bir yerde kabul «tmiş görünen kızın bu durumundan ıstifade ederek Türklere yük olmasını hemen önlemek istedi: Türk ordusu, dedi, seninle prensesin düğününüzde bulunmak için Edimeye gelmiyor. Budalalığı bırakın, gün doğmadan önce şehırden uzaklaşmağa b.'km. Yanna kalırsanız birbirinizi bulamazsı nız. Ve Yuvanis, saranp bozarırken ilâve etti: ona di: (Arkast var) (1) Temiz türkçemizde ne lugat, ne ıstılah, ne de tablr olarak adı bulunmıyan bu dalâlete frenkler Necrophilie diyorlar. Büyük Lârus'ta 5u tarif vardır: Perversion sexuelle observ6e chez cer. tains degeneres qui pratiquent le coıt avec des cadavres. M. T. T. Haydi git, prensesi çagır. Fikrimi da söyliyeyim. Katil, üç beş kere yutkundu, kekele2 teşrinisanide Ankarada toplanması mukarrer olan ziraat kongresi içm yap: lan hazırlıklar bitmek üzeredir. Ziraat Vekâleti, muhtelif istihsa! maddelerimize, sulama işlerine, meyvacıhk "e saireye aid olm.ık üzere, 35 kadar broşür bastınmaktadır. Bu broşürlerin tab'ı bilmek üzeredir. Aynca kongreye iştirak edecek mütehassıs ve müstahsillerden kendi işleri üzerinde birer tez hazırlamaları istenmiştiı. Bu arada mütehassıslar, memleket mahsulleri için hazıriadıkları kitablan da kongreye arzedeceklerdir. Ziraat kongresine İstanbuldan da bır heyet iştirak edecektir. Bu heyete, İstanbul Ziraat Odası, Ziraat müdürlüğü mümessillerile, çiftl'k sahiblerinden ihtısas sahibi zevat dahil olacaklardır. Ticaret ve Ziraat Odalan ve Zahire borsaları tarafından hazırlanan raporlar da ziraat kongresinde tetkik olunacakhr. Yazan: M. TURHAN TAN Şehîr ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Ziraat kongresi Belediye intihabatı 7 inci Millî Türk Fransanın dahilî siyaseti Bu akşam reylerin tasnifine başlanıyor Bugün, seçimde bulunmıyanlar reylerini verecek Yeni belediye azalarının seçiminc dün de devam olunmusîur. Seçim müddeti, bu akşam tamam clacak ve bütün kaza'ardaki sandıklar kald'nlacak, reylerin tasnifi yapılacaktır. Bugün, yalmz vaktinde rey veremiyenler kaza merkezlerine giderek reylerini vereceklerdir. Bazı kazalarda ise henüz mıntakalar ikrrıdl edilmediğinden bura Urda da bugün hem bu mıntakalar ahalisinin ve hem de vaktinde rey veremi yenlerin reyleri alınacaktır. Bu arada mülhakatta yapılmakta olan intihab da tamam olmuştur. Yeni belediye azalığı için Halk Partisi tarafından Silivriden Asım Engin; Atıf Ödül, Çatalcadan Hayri Oğuz, Refet Ertekin, Galib Bahtiyar, Gökbakan, Hüsnü Alaph, Kartaldan Şerefeddin Ozer, Şiledin Fuad Savcı Akgün namzed gösterılmışlerdir. Bu zevattan yalnız Galib Bahtiyar eski meclise dahil olup diğerleri bu defa namzed gösterilmiş'erdir. Tıb kurultayı Müracaat eden doktorlarm sayısı iki yüzü buldu Ankarada in'ıkad edecek olan 7 nci millî Türk tıb kurultayı birinciteşrinin 1 7 nci pazartesi günü saat 1 1 de Ankara Halkevinde içtimalarına baslıyacaktır. Kongre, üc gün devam edecektir. Şimdiye kadar kongreye iştirak etmek üzere müracaat eden doktorların sayısı 200 ü bulmuştur. Tanmin edıldığıne göre bu rakam 500 ü gerprpktir. Mevzular Kongrenın esas mevzuu ikidır: Birinci mevzu grip hakkındadır. Bu mevzuda gripin amili marazisi, virüsü, esbabı sirayeti, korunma yolları ve umumiyet itibarile epıdemıyolojisi, serıriyat ve tedavisi hakkında en yeni, tamamen tnodern dünya mesaisı konuşulacaktır. Grip mevzuunun raportcrleri İstanbul Üniversitesi Tıb fakültesi mikrobiyoloji profe sörü Bravn, Gülhane serıriyatı emrazı intaniye muallimi Dr. Kemal Hüseyin ve Tıb fakültesi dahiliye doçenti Ekrem Şeriften ibarettir. kaldı, hıncı şahlandı, gözleri karardı, içine bir hayvan hırcınlığı yayıldı ve bu halet içinde o, keskin bir sayha çıkararak Teodosya'nın üstüne atıldı. Yalnız ısırmak, dişlerine tül, kumaş, et ne rasge lirse koparmak istıyordu. Prenses, bir fiskeyle iradesizleştirece line kanaat taşıdığı miskin erkeğin bir jırtlan savletile üzerine sıçradığını görünkorktu, bitişik odaya dogru kaçtı. Lâkapıyı örtmeğe zaman bulamadan oıda, o yıldız yıldız benekli yatak saloîunda yakalandı, insafsız hamlelerle hırjalanmağa başlandı. Korkan kadın, kuvvetinin dörtte üç buçuğunu kaybetmiş demektir. Teodosya da korkuyor ve bundan dolayı hızla mağlub oluyordu. Fakat son çırpmışı yapıp da ipek halılar üzerine upuzun bayılacağı ve kendinden geçivereceei sırada gözünün önüne Abdurrahmanla arkadaşlan geldi, bu görünmenin ardından da o odada geçirdiği büyük îüya kafasında dirildi ve mağlub kız birden canlanarak kuduz sırtlanın elinden kur tuldu. Şimdi mücadele, müsavi kuvvetler arasmda cereyan etmeğe başlamış gibiy di. Erkek saldırdıkça kadın mukavemet ediyordu, sırtlan ısırdıkça ceylân karşılığını vermekten geri kalmryordu. Bu hal, bu yenilmemek azmi, zaman geç tikçe müfteris erkeğe çılgmUk geu'rdığinden artık kavga, tam manasile boğazlaşma şeklini aldı ve her iki taraf birbirlerini boğmak için kollanm kemend, elierini mengene gibi kullanmağa girişti. Bir müddet müsavi görünen kuvvetlcrin bu vaziyeti, şüphe yok ki, tabiî de ğildi. Kadın, hatıralardan ve yanrta bağlı ümidlerden aldığı şevkle iğreti bir kuvvet hissettiriyordu. Berikinde ise ta biî bir üstünlük vardı. Onun için birbirinin boynunu yakalama durumunda galebe imkânı yavaş yavaş erkek tarafında belirdi ve kadın uzun bir didinmeye rağmen nihayet elierini yapıştığı yerden çekmek zorunda kaldı. Şimdj hügura devam ediyordu. Mukavemet sıfıra doğru iniyordu. Fakat Yuvanis, içadçsini ta mamile kaybettiğinden ne yaptığını bilemıyordu, yakaladığı nazık boynu sık maktan geri kalmıyordu. Bu hain savlet, ?ittikce çoğalan bir şiddetle devam etti ve Teodosya, inlemeğe bile muktedir ola madan çılgın erkeğin pençesi altında boğuldu, can verip gitti. Yuvanis işlediği cinayetin farkıncla değildi, kızın hareketsizliğini mukavemet ten âciz kaldığma hamlederek vahşi duygulannın heyecanını yaşıyordu. Bu he yecan son haddini bulunca kirli düşüncelerine sefil bir inkişaf verdi, yorulup bayıklığına inandığı prensesi kucakladı, yatağına götürdü, kendisi de baris ve müfteris yamna uzandı. Ölüyü diri sanarak ve o korkunc sükunetten bir aşk musikisi duyarak kurbanmı boyuna öpüyor, okşuyor ve kucaklıyordu. İftiras ateşi ona uzun müddet ölümün soğukluğunu hissettirmedi, fakat o ateşe biraz sükun gelince hakikat kendini tanıttı ve Yuvanis bir ölüyle kucaklaştığını anladı. Bu, tüyler ürpertici birşeydi, işlenilen cinayetin ağırhğını herhangi bir idrakin tahammül edemiyeceği nisbette çoğaltıyordu. Bununla beraber Yuvanis ne korku, ne tiksinti duydu, sadece hayıf landı. Aldığı öcden hıncma kurban ettiği kızın habersiz kalışına üzüldü. Bu duy gusuzluğu şu cesedden gidermek ve tatmin olunmuş bir gayzın neş'esini verile cek ölüye seyrettirmek için ömründen bir kısmını feda etmeğe hazırdı. Ona, koynunda yatan ölüye gözlerini dikerek bu vahşi düşünceyi geçirirken içine daha vahşi bir arzu düştü, kurbanını kefensiz görmek ve doya doya seyretmek istedi. Tavanda ve duvarlarda pı rıldıyan mozaiklar, böyle bir temaşayı mümkün kılacak kadar ışık vermiyordu. Katil, bu müphem aydınlığı kuvvetlen dirmek çarelerini aradı, yataktan inerek sağa sola basvurdu, yakacak mum bulamayınca bitişik salona geçti, oradaki şamdanı alıp geri döndü ve bu ışığın yardımile ölüyü soya soya temaşaya koyuldu. O mum bu cinayet odasında bir tür beye konulmuş kandili andırıyordu, Yuvanis de mezar soyuculannı hatıra jjeti riyordu. Lâkin o, yalnız ölü soyan bir sefil değildi. Soğumuş kadın cesedlerinde hayvanî ihtiraslarınm iğrenc atesjne su arayan hilkat lekelerinden biri idi. Kendi elile bogduğu kızdan hâlâ müstefid olmak istiyordu. Vahşetle kanşık bu dalâlet ona, önündeki acıklı mezan bir gerdek kadar cazib ve bedbaht ölüyü de bir gelin gibi müheyyic gösteriyordu .(1) Artık Edirnenin mukadderatını, şehri palalarma bağlıyan Türkleri ve yakında MÜTEFERRİK Ziraat Vekâleti müsteşarlığı ikinci mevzu ikinci mevzu öjeniktir. Son zamanlarda ırk hıfzıssıhhası hakkmda şayanı dıkkat bir mevzu oîarak tedvin edilen bu mühim mevzu, hututu umumiyesine, esasatına, verasetle alâkasına ve tatbikatma aid pek şayanı dikkat meseleleri ihtiva etmektedir. Bu mevzuun raportörleri Ankara merkez Hıfzıssıhha enstitüsü birinci müdürü Prof. Gotschlik, Ankara Tarih Coğrafya frkültesinde antropoloji profesörü Şevket Aziz, istanbul Haseki hastanesi akliye ve asabiye mütehassısı Dr. Şükrü Hazım, Gülhane nisaiye muallimi Dr. Ali Esaddan ibarettir. Bu iki mevzudan başka kongrede 60 1 mütecaviz serbest mevzu tebliğ edilecektir. Bu serbest mevzular 6 nci kongre ile 7 ncisi arasında geçen üç senelik müddette Türk doktorlarının şahsî etüd, araştırma ve buluşlarına aid çok kıymetli meöai mahsulleridir. Kongre çalışmalanna devam ederken Türk cerrahları ve çocuk mütehassıslan da kongTelerini akdedeceklerdır. Ziraat Vekâleti müsteşarhğına İstaADLİYEDE tistik Umum müdürü Celâlin tayini Yüksek Tasdika arzolunmuştur. Celâlin Bir kadın cesedi bulundu yerine İstatistik umum müdür muavini Dün sabah Dolmabahçe nhtımı önünNüzhet Sabit getirilecektir. de 70 yaşlarmda bir kadın cesedi bulunSümer Bank Umum müdürü muştur. Henüz hüviyeti meçhul olan cesedin bugün geliyor üzerinde yapılan araştırmada 17 kuruş Sümer Bank Umum müdürü Nurullah para çıkmıştır. Elbiselerden bu kadının Esad Sümer, bugün Avrupadan şehri bir taşralı olduğu anlaşılmaktadır. mize gelecektir. Nurullah Sümer, LonAdliye tabibi Enver Karan dün cesedrada üç numaralı dört senelik sanayi di muayene ederek hüviyetinin tesbiti leşme plânının tatbikatma aid tetkik ve hususunda Morga kaldırılmasına lüzum temaslarda bulunmuştur. göstermiştir. Müddeiumumilik bu meçhul ihtiyar Ticaret Odasının bir kadm cesedinin hüviyetini tesbit için kadirşinaslığı tahkikata başlamıştır. Ticaret Odası, dün yaptığı bir toplanSirkat suçlusu otel kâtibi tıda birkaç gün evvel ölen idare heyeti Bir müddet Bursada otel kâtibliği yaazasmdan Şekib Memduhun ailesine ikpan ve son zamanlarda îstanbula gelen ramiye verilmesini karar altma almıştır. Merhumun Oda Memurlan Yardım san Raif Zeki admda biri, şehrimizin muhdığında birikmiş olan paraları da ban telif semtîerinde hırsızhk yapmak suçundan yakalanarak Adliyeye sevkedilkadan almarak ailesine verilecektir. mistir. KÜLTÜR ISLERt Dün,. birinci sulh cezada yapılan sorguda Raıf Zeki, suçunu ikraf etmiş ve vYeni mualJimlerin tayin sorgııyu müteakib tevkif blünmus'tur/ aşta top ağzında Fransa olarak büyük devletleri seferberliğe icbar eden Çekoslovakya meseiesinin Milletler Cemiyetini büsbütün bir tarafa bırakan dörtler konferansı vasıtasile halledilmesi; yalnız beynelmilel politikayı düzeltmekle kalmayıp ayni zamanda büyük devletlerin dahilî işlerinin salâh bulmasına ve iş başında bulunan reisle rin ve partilerin mevkilerini sağlamlaştırmalarına da yaramıştır. Amerika Cumhurreisi Ruzvelt ikinci defa bu makama geldikten sonra Ameri kanın iktısadî ve içtimaî vaziyetini dü zeltmek üzere ilk riyaseti zamanında başlamış ve ilerletmiş olduğu mühim ıslaha tın arkasmı getirememişti. Bilâkis yeni teşebbüslerinden dolayı nüfuz ve itıbarı hatta kendi partisi olan demokratlann nezdinde kınlmıştır. O derecede ki pek an'ane halini almamakla beraber kanunu esasinm cevaz verdiği üçüncü defa Cumhurriyasetine namzedlığıni vazetmeğe cesaret edeme miştir. Tam bu sırada dünya sulhunun Çekoslovakya meselesinden dolayı ciddî bir tehlikede kaldığını ve Avrupa büyük devletleri reislerinin şaşırarak sefe.rberliğe müracaatle silâha sanldıklarını gören Mister Ruzvelt sulhu muhafaza için alâkadar devletlerin rüesası nezdinde üstüste müracaatlerde bulunmuştur. Bu gayretin boşa gitmeyip dörtler konferansınm toplanmasına yardım eylemesi mumaileyhin nüfuz ve itibannı haricî meselelerde kenarda kalmağı tercih eden Amerikalıların bile nazarmda hayli yükseltmiştır. Diğer taraftan Fransa Başvekili ve ayni zamanda Müdafaa Nazırı bulunan M. Daladye bir taraftan bir milyon as keri seferber ederek Fransayı şeref ve emniyetini müdafaaya hazırlamak ve diğer taraftan da dörtler konferansını ilk defa İngiliz Başvekiline telkin etmek ve toplandıktan sonra da konferansın müs pet bir surette neticelenmesine fedakârlık ve gayret göstermek suretile Fransız er kârı umumiyesini hem tatmin etmiş, hem de sevindirmişti. Muaileyh Fransız mil letinin minnettarlığını kazanmasından bilis tifade sosyalistlere ve komünistlere karşı Fransanın dahilî vaziyetini bunların müfrit kanunlarını tadil etmek ve gene bu kanunlar yüzünden harab olan malî mevkiini ve bahusus parasını yoluna ' koymak için yeni bir hamle yaptı. Senenin sonuna kadar emirnamelerle iktısadî ve malî sahalarda ve para işlerinde istediği tedbiri almak için fevkalâde salâhiyet ve bir nevi diktatörlük istedi. Dörtler konferansı vasıtasıle sulhu kurtaran siyasetini meb'usan meclisinde mu vafık ve muhalif bütün partıler ve mebuslar tasvib etmişlerdi. Lâkin istediği fevkalâde salâhiyet karsısında hükumete taraftar olan partiler yalnız Dalady'enin kendi partisi radıkal sosyalistler müstesna olarak hep birdea ayaklandılar. Başvekilin istediği fevkalâde salâhiyet bazı içtimaî kanunlar istisna edilmek ve müddeti 15 teşrinisaniye indirilmek suretile tadil edildiği halde ko münistler toptan aleyhine rey verdiler. Sosyalistler bu kadar ileri gitmege cesaret edememekle beraber hep birden müstenkif kaldılar. Hükumete dahil ya hud muzahir dığer küçük sosyalıst parti ler dahi Başvekilin tarafını tutmadıîar. Bilâkis kabinenin düşmanı ve muhalifi diğer fırkaların hepsi de Iehte rey verdi ler. Bu suretle M. Daladye Fransanın iktısadiyatını, maliyesini ve parasını kurtarmak için son bulduSu tedbirleri ancak kendi partisile muhaliflerin reyleri sayesinde meb'usan meclisine kabul ettirmiştir. Âyanda kendi partisi radikal sosya listler hâkim bulunduğundan fevkalâde salâhivetin bu meclis tarafından kabulü güç olmamıştır. M. Daladye artık muhalifler sayesinde hükmünü yürütüyor, demektir. muameleleri Muallim mekteblerinde eylul devresi imtihanları nihavete ermiş ve mezun olan talebenin listesi Maarif Vekâle tine gönderilmiştir. Maarif Vekâleti, mezun talebevi 938 939 ders yılı için ilk tedrisat kadrosuna dahil etmek istediğinden yeniden bir liste hazırlamıştır. Yeni muall mlere aid kadro birkaç güne kadar alâkadarlara tebliğ edilecektir. Sahte pasaportla seyahat Dün, bır akşam gazetesinde sahte pasaportla Viyanadan gelen bazı kimse lerden başka Yugoslavyadan da böyle sahte pasaportlarla bazı Yahudilerin geldiği yazılmıştı. Müddeiumumilik, böyle bir şey ol madığmı, yalnız Vij'anadan sahte pasaportla gelen birkaç Musevi hakkmda tahkikat yapıldığmı söylemiş, fakat Yugoslavvadan kimsenin böyle sahte pa saportla şehrimize geldiğinin görülmedini ilâve etmiştir. VÎLÂYETTE Kontrplâk nizamnamesinin tatbikatma aid tebliğ Köy tedrisat talimatnamesi Maarif Vekâletinde mesaisini birkaç gün evvel ikmal etmiş olan hususî bir komisyon, köy tedrisatı ve çavuş eğ:t menler için yeni bir talimatname vücude getirmiştir. Bu taîimatname hükümleri. önümüzdeki ders yılı içinde bütün imkânlardan istfade olunarak tatbik mevkiine konacaktır. Avrupaya çönderilecek talebe Maarif Vekâleti hesabma Avrupada muhtelif branşlar üzerinde t a ^ l e gönderilecek olan lise. koller vffnuallim mektebi mezunlannm şehrimizde icra edılecek olan müsabaka imtihanlanna 10 tesrinievvelde başlanacağım yaz mıstık. Bu imtihanlara talib olan talebelerin mekteblere hâlen müracaat etmedik1eri ve vesikalarım tamamlamadıkları haber almmıştır. Bu gibiler 10 teşrinievvele kadar vesikalarım tamamlıyarak imtihan kom'svonlarına müracaat etmedikleri takdirde imtihana girme hakkım kaybedeceklerdir. Kontrplâk hakkında neşredilen ni zamnamenin tatbikatma dair İktısad Vekâletinden Vilâyete bir tebliğ gelmiştir. Buna göre, nizamnamenin neşri ta rihinden itibaren bir ay zarfmda fabrıka ve ithalâtçılarla satıcılar, ellerinde bulunan kontplâklarm mevcudünü bir beyanname ile mahallin en yüksek memuruna bildireceklerdir. Bevannamelerde yazılı kontrplâklar, sanayi müfettisleri tarafından muayene edılerek damgalafki yaramazîn marifeti nacaktır. Kontrol ve damga işi, vilâvetAksarayda bir kahvecinin oğlu olan 13 yaşlarında Abdullah ile bir berber lerdeki Ticaret Odaları tarafından ta cocuğu Hıfzı, evvelki gün Şehidlikleri kib ve intaç olunacaktır. İmar cemiyeti için rozet mukabilinde topladıkları ianeye aid kutuyu alâkadar El dokuma tezgâhları makama teslim etmeden evvel mührünü kongresi koparmak suretile içinden 58 kurus alBu ay içinde Ankarada, toplanmasına mışlar. fakat sonra mührü yerine kovamaymca korkarak paralan tekrar kutu karar verilen el dokuma tezgâhları nun icine atıp kutuvu mühürsüz bir va kongresi için hazırlıklara devam edil mektedir. Kongreye el dokuma sanavilzivette teslim etmek istemislerdir. Abdullahla Hıfzı polise teslim edil nin miitekâsif bir halde bulunduğu Eğe miştir. Dün, Adliyeye getirilen bu iki mmtakasile Karadeniz havalisınden raküçük varamaz. fari&i mümevyiz OIUD porlar istenmistir. Bu mıntakalardan kongreye iştirak olmadıklarmm tesbiti icin Adliye tabaetmek üzere, aynca heyetler Ank^rava betine gönderilrni^lpro'ir. şeleceklerdir. Kongreyi toplamaktan Karpit lâmbasını patlattı maksad, el ve dokuma tezoâhlarında doKasımpaşada Bedreddin mahallesin kunan kumasları standardize etmek ve de oturan dokuz yaşlarındaki Mehmed, muhtelif verlerde. muhtelif isimler ta eline geçirdiği bir karpit lâmbasını yak şıyan ayni cins mlalara avni adlarm ve mak isterken patlatmış, ağzmdan yara ayni fiatların konulmasını temin et mektir. lanmıstır. f Suvat gemisi, dün sabah geldi J Muharrem Feyzi TOGAY Erkek çorablarlnîn standardı meselesi Kadm çorabları standardize işleri tekemmül etmiş bulunduğundan sıra, erkek çorablarmm standardma gelmiştir. Bundan bir müddet evvel Sanayi Umum müdürlüğü bu hususta bazı tetkikler vapmış ve bir takım esaslar hazlamıştı. Bu esaslar dahilinde fabrikatorların da mütalealan alınmaktadır. Erkek çorabları için de aynca bir standardizasyon nizamnamesi hazırlanacaktır. Mürakabe heyeti faaliyete geçiyor Sanayi Birliği idare heveti, dün bir toplantı yapmıştır. Toplantıda görüşü len meselelerin en ehemmivetlisi ipekli kadın çorabları işidir. Birlik idare he veti, ipekli kadm corablarınm kalınlaştırılmak suretile sağlamlıklarımn temini için ittihaz edılen kararları tetkik etmistir. Koton corab encümeninin seç tiği murakib heyet, bugünden itibaren faalivete geçerek çorab fabrikalannda tetkik ve murakabe işlerine başlıya caktır. Beden terbiyesi teşkilâtına aid kanunun tatbikatı Beden terbiyesi umum müdürlüğü teşkilâtı hakkmdaki kanunun tatbikına ikinciteşrinden itibaren başlanacak, bu teşkilâtm icrası için yüz bin lira sarfedilecektir. Yugoslavyadan bir meb'us heyeti gelecek Cumhuriyetin on beşinci yıldönümünde Yugoslav meclis reisinin riyasetinde bir meb'us heyeti memleketimize gelerek Ankaraya gidecektir. Denizbank tarafından Kadıköy, Adalar ve Yalova hatları için, Aknanyada Bremen'de Atlaswerk'e fabrikasma ısmarlanan iki vapurdan Suvat gemisi, dün sabah limanımıza gelmiştir. Geminin boyu 65 metredir. 1700 yolcu taşımaktadır. Beyaza boyanan gemi, bütün konforu havidir. Kamaralarmda havayı temiz tutmak için modern vantilâtör tertibatı vardır. Sürati 14,5 mildir. Şimdiye kadar bu derece mükemmel körfez vapuru yaptınlmamıştı. Gemiyi, (Bremen) den Eğe vapuru süvarisi kaptan Faik Kırkaya getirmiştir. Vapur 18 günde gelmiştir. Bir haftaya kadar, sevahili mütecavire seferlerine başlıya caktır. İkinci vapurumuz Günev de hazırdır. Yakında gelecektir. C u m h uriyet Abone şeraiti: Nüshası 5 kuruştur. Türkiye Haric için için Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Altı aylık 750 • 1450 » Üç ayhk 400 » 800 Bir aylık 150 * Yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: