26 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

26 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 26 Ikincikânun 1939 ADLiYEDE VE MAHKEMELERDE Uludağda yapılması istenen hava hattı Bağdadlı bir şeyh Bir kunduracı RO R 300 bin liraya çıkacak bu hat, yalnız spor bakımından değil, ikhsadî cihetten de faydalı olacak Ayakkabı sergisi Ankarada, Ankara Palas salonunda, şehrimizin maruf PATStKAKİS Kun dura ticarethanesi tarafmdan tanzim ve küşad edilen Ayakkabı sergisi, bü yük bir muvaffakiyet kazanmıştrr. Ankaranm şık ve kibar halkı tarafmdan ziyaret edildiği üç gün zarfında teşhir edilen yerli malı ve îsviçrenin meşhur Bally fabrikası mamulâtmdan zengin ve müntehab ayakkabı çeşidlerindeki şıklık, tenevvü ve yüksek teknik itibarile takdirle karşılanmıştır. Osmanlı Bankası İLÂN Kurban Bayramı münasebetile Os manlı Bankasının Galata merkezile Yenicami ve Beyoğlu şubeleri, 31 ikincikânun 1939 ve 1, 2, 3, 4 şubat günleri kapalı bulunacaktır. * mahkemede tevkif edildi İkamet tezkeresi almadı Dimitri, Madam Atinağından para cezasına nın şahidlerine tesir mahkum oldu yapıyormuş Birçok kadm ve kızlan fuhşa teşvik etmekten suçlu olan Madam Atinanın, mubakemesi Istanbul Birinci Ceza mahkemesinde kapalı celsede devam etmektedir. Mevkuf olarak muhakeme edilen Madam Atina'nın bu davasile alâkadar bir is, dün Adliyeye intikal etmiş ve Dimitri isminde bir ayakkabıcı tevkif edilmiştir. Yapılan ihbara göre, Madam Atina ile tanifiklığı olan, gerek kendisine, gerek evine devam eden kadınlara ayakkabı yaparak senede sırf bu müşterilerden 1500 2000 lira kazanan Dimitri, mevkuf olan hatırlı müşterisinin bu davadaki vaziyetini kolaylaştırmak üzere bazı teşebbüslerde bulunmuştur. Dimitri, davada şahidlik edecek kadmlardan bazılannı tehdidle, ifadelerini değrçtirmeğe, bildiklerini saklamağa zorlamıştır. Bu ihbar üzerine tahkikat yapılmış, Dimitri polisçe Adliyeye getirilmiş, Müddeiırmumilikte ifadesi alınmış, sonra da Sultanahmed Birinci Sulh Ceza mahlkemesine yollanmıjtır. Dimitri, mah kemede: « Ben, hiç Jcimseyi «öyle veya b&yle ifade vermeleri hususunda ne teşvik ettim, ne de tehdid! Madam Atma ile tanışıklığım da kendisinin müşterilerimden biri olmasıdır. Birçolk kadın gibi o da bana ayakkabı ısmarlardı, ben de yapardım. Davası, beni alâlkadar etmez. Şahidlerle tomas ederek bu işe karrçmış değilim!» demiştir. Bir guçla daha Hâkim Reşid, Dimitri Jıaılckıtıda tevBulgar tebeasmdan Hıriz» îsimli bir ldf karan verdîkten sonra evrak, Müdikadın da ikamet tezicereîi almamaktan deiumumiliğe göndermiştir. Dimitri aAdliyeye gönderilmrç, Suıltananmed Bi leyhindeki tahkikat, devam safhasırfdadff. Tİnci Sulh Cezada beş lira para cerasma 80 altını kim çalmış? mahkum edilmiş, cezası tecil olunTntrçGalatada Ermeni katolik kilisesi akatur. retlerinden bir odada kira ile oturan îki evden eşya çaldıkları kaydile ikinci cezada muhakeme edilen Ahmed Reşadla arkadaşı Kirkor aleyhindeki dava dün karara bağlanmıştır. Ahmed Reşadm iki sene sekiz ay, Kirkorun altı ay hapsi kararlaştırılmıştır. Kirkor, bu müddeti mevkuf olarak bitirmiştir. Mohammed istninde Bağdadlı bir şeyh, dün öğleden sonra AdJiyeye getirilmiştir. Beyaz sanklı, siyafo cübbeli ve omuzu renk renik atkıh olan bu Arab, Sultanahmed Birinci Sulh Ceza mahkemesmde hüviyeti tespit edilirken, şu cevablan vermiştir: Babam Abbas, anam Lâtife.. 62 yaşındayım. Bekârım. Bağdadda dogdum. Irak tebaasıyım. Bağdadda ülumu diniye tedrisile müteveggilim. Burada «Şahinpaşa» otelinde mukimim. Şeyh Mohammedin 21 ağustos 338 de İstanbula geldiği, ecnebi tebeasından olduğu halde ikamot tezkeresi almadığı kaydile takibat yapılıyordu. Sebebi sorulunca, kısaca şöyle söyledi: Kanunu bilmiyordum! Kanunu bilmemek mazeret değildir! Hâkim Reşid, tercüman vasıtasile, ifadesi alman şeyhe, beş lira para cezası, yüz kuruş da muhakeme masrafı ödemesi lâzım geldiğini anlatmış, Şeyh, kararı ögrenince, elini göğsüne bastırarak, şöyle demiştir: Semi'na ve ata'na! Şeyh Mohammed, serbest bırakılmıştır. Kendisi, memleketine gitmek üzere yarm yola çıkmak arzusundadır. Bu itibarla bugün altı yüz kuruşu usulü dairesinde yatırması zarurîdir. Kendisine bu cîhet izah edilince, yatıracağmı söyliyerek, salondan çıkmışttr. Zayi miihür •I I •• Yaîovanm Koruköy ihtiyar heyetine aid mühür 21/1/939 tarihinde zayi olmug tur. Yenisi yaptınlacağından zayiin o tarihten itibaren hükmü yoktur. Avrupanın 140 kuruşluk meyva tuzlarına mukabil Şişe 25 SL 40 22 60 Sl? 100 kr. Uludağda manzarası ve otel. Bursa (Hususî muhabirimizden) görmek bile böyle bir hattm yapılmasma Bursa için hayatî denecek kadar mühim biran evvel başlanmak için verilecek ka ve mübrem ihtiyaclardan biri de Uluda rara esas teşkil eder. Bütün buraya kadar saydıklarımdan ğa bir hava hattı yapılması işidir. Zaman zaman tazelenen bu mevzu üzerinde Be sarfmazar, yalnız Uludağın tertemiz halediye Medisinden seçilmiş bir komisyon vasından istifade için yapılacak bir hat, tetkikat yapmaktadır. Son günlerde bu memleket halkımn sağlığı bakımından komisyon mesaisinin vardığı safha ve pek faydalı olacaktır. O zaman görüle merhaleyi bilmemekle beraber, hava hattı cektir ki, Uludağda villâlar kurulacak, veya dişli şimendifer gibi emin ve seri bir jehir yazm oraya taşmacak, Uludağda nakil vasıtasının Uludağa kış, yaz işletil yeni yeni oteller ve köyler doğacakhr. mesinin artık zamanı gelmiş bir zaruret Bugünkü halile kalırsa şüphesiz bu olduğunu tekrarlamak lâzımdır. Zira îs inkişaf çok uzak bir istikbalde olacaktır. tanbul, Ankara, îzmir gibi büyük şehir Belediyemizdeki komisyona tekliflerde lerden ve memleketin her tarafmdan ya bulunan bir çok yabancı firma vardır. Bizın şehrimize gelenlerin behemehal bir ze kalırsa hat bu firmalara yaptmlmah, defa Uludağa çıkmak istedikleri göriilü fakat işletilmesini devlet üzerine almalı yor. Yazın muntazam bir otobüs servisi dır. Nafia Vekâletinin bu büyük memlenm mevcudıyetıne rağmen hususî otomo ket i§i, ve turizm davasımn tahakkuku için billerle yukarı çıkanlar oluyor. Otomobil ayıracağı 300 bin liralık bir tahsisat herücretlerinin yüksekliği, yolun yüzlerce halde en güzel yerine sarfedilmiş bir pavirajla adeta bir minareye çıkılır gibi do ra olacaktır. iambaclı oluşu yolcuya zahmet ve külfet Çünkü Belediyemizin bütçesi bu hattı veriyor. Buna rağmen, hiçbir gün ziya yaptırmağa müsaid olmadığından bir yaretçisi eksılmiyen Uludağ Bursanın en ca bancı şirketin dağımıza işleteceği hatta da zıb bir sayfiyesi, daha doğrusu Bursanın tahammülümüz yoktur. hakıkî bir şohretı olmuştur. Bir hava hattı Uludağ hava hattından sadece yolcu yapıldığı takdırde görülecektir ki, Ulu nakliyatı bakımından istifade olunacak dağ bambaşka bir âlem olacak ve imkândeğildir. Ayni zamanda parke ve kereste sıziık içinde oraya çıkamıyanların teha nakliyatı daha mühim bir yekun teşkıl cümüne maruz kalacaktır. Hem öyle ki: edecektir. Hat biraz daha uzatıldığı takBu tehacüm bütün bir memleket çevresi dirde bugün işliyen ve yarın işletilecek oiçinde yeni bir hareket kaynağı halini alan pek çok ve zengin maden damarları lacaktır. Bugün tereddüdsüz diyebiliriz nı da kendi nakliyat çerçevesine alacak ki: Yalnız Bursada oturan 80 küsur bin tır. nüfusun hemen yarısmdan fazlası yalnız Orhaneli havalisindeki bu zengin ve hava hattile seyahat etmiş olmak için dahi muhtelif maden damarları Bursanın ve olsa Uludağa çıkacaktır. Kaldı ki yakın hatta Türkiyenin candaman denecek kaAvrupa merkezlerinden, Balkanlardan dar ehemmiyetlidir. Son tetkikat da buMısırdan, Suriyeden ve memleketin her nu göstermektedir. Hulâsa: Uludağa bir köşesinden gelip de bu hava hattımn hava hattı yapılması zamanı gelmiş ve verdiği kolaylıkla Uludağa çıkmıyacak geçmeğe başlamıştır. Bugün yüzleri aşmıkimse bulunsun. yan sporcu gencliği binlere çıkarmak da Yolcuyu dağa ucuz, rahat ve kolayca ancak bu hatla kabil olabilecektir. çıkaracak olan hava hath vagonetlerinin, hiç boş kalmıyacağı, binaenaleyh bu rağbetin tesis masrafını daha ilk yıllarda kurtaracağı muhakkaktır. Bu bir hayal değil, hesaba dayanan bir lıakikattir. Insan oğlundaki merak, zevk, heyecan ve tabiat sevgisi gibi muhtelif ihtiras ve temayüller onu Uludağa yapılacak bir hava hattile sımsıkı alâkadar edecektir. EYVA Iştlhasızlık Hazımsızlık Şlşkinllk Bulantı Qaı • Sancı Mlde bozukluğu Dll Barsak ataleti Inkı baz Sarılık Safra Karaciğer Sıkıntı Slnlr Horlamak ve bütUn mide ve barsak rahatsızlıklarına karşı Mahkum olan hırsızlar Uludağda yapılacak müsabakalar Bursa (Hususî) Uludağda yapıla cak olan ilk kayak yarışlanrun mem lekette büyük bir alâka uyandırdığı görülmektedir. Şimdiden Ankara ve İs tanbuldan birçok kayakçı şehrimize gelerek Uludağa çıkmış bulunmaktadır. Beden Terbivesi Umum müdürlüğü bu vanşlann hakemlerini intihab ederek Bursa Dağcılık kulübüne bildirmiştir. Ayrıca hakemlerin masraflanm karşılamak üzere bölge emrine 500 lira gön dermiştir. Hakemler: Ankaradan dağcılık ajanı Namık Katoğlu, Mülkiye mektebi muallimlerinden Mehmed Erkan, muallim Fuad Pora ve isimleri henüz bildirilmiven iki hakem. Istanbuldan Hikmet Üstündağ, Bursadan Musa Ataş, Ekrem Karay, Saim Altıok, Boludan ve Kastamonudan da birer hakem. Beden Terbiyesi Umum müdürlüğü ayrıca yarışlar için muktazi malzemeyi de göndermiştir. Bunlar arasında sıhhiye çantalan da vardır. Bayraklarla beraber otellere büyük çanlar da alın mıştır. Kayak yarışlannı tanzim, takib ve idare için Dağcılık ve Kayakçılık federasyonu reis vekili îlyas Sınal da şehrimize gelecektir. vile meşgul olmuş. Kocası, neden dorayı kansına yardım etmemiş? O gece siz ne yaptınız? Kannızm yerme niçin siz çalısmadınız? Rupp ayağa kalkta ve ]*üri azasının bulunduğu tarafa, Madam Budecker'e baktı. Düşünürken, kulaklan, ileri geri oynın'ordr. Nihayet cevab verdi: Evde değiîdim. Ananız öldüsü zaman evde de^ildiniz, anladnk, fakat on<lan evvel? Rupp. tekrar kulaklarmı oynattı ve cevab verdi: Bir arkada«ımda idim. Rupp kadın, söz söylemek ister biri bir hareket vaptı. Drost: Siz sövleyin Rupn kadm dedi. S'i'Iu lcadm Tcalktı. Ellermi kamı üzer'^de birleştirdi ve yavaş sesle cevab verdi: Kocam, arkadaşmm yanında idi efendim, rica ederim! Her hafta oraya giderdi, bostana. Bostanm işleırine yar<înm ederdi, oradan zerzevat ve ytımurta alırdı. Arkadaşmuı adı n«dir? Bu sefer Rupp, kendisi cevab verdi: Jozef Broesig. Evvelden patates toplamışttk. Eve de bir iki okıka patates Piyer Pirimoğlu, bir müddet evvel ayni yerde başka bir odada oturan Ago bun 80 altınım aşırdığı iddiasile yaka lanmış, tevkif edilmiş, mevkuf en mu hakemesine başlanmıştı. Dün, ikinci cezada bu davanın şahid lerinden bir kısmı dinlenilmiştir. Bu şahidler, Agobun 80 altın sahibi olduğunu tasdik etmişler, ancak Piyerin çaldığını görmediklerini söylemişlerdir. Mevkufun vekili, müekkilinin serbest bırakılmasıru istemiş, 150 lira kefaletle serbest bırakılmasına karar verilmiş, Papaz Jamanaciyanm şahid olarak davet edilmesi kararile, muhakemenin devamı başka güne bırakılmıştır. Mide için her yemekten lonra I S Utlı kaşığı yarım bardak su içinde ve mushil için her sabah veya gece yatarken aç karnına 12 çorba kaşığı yarım bardak su içinde köpürterek içmelidır. HASAN MEYVA ÖZÜ meyvalardan ve meyvaJarın Ozlerinden yapılmış bir harikai san'attır. Avrupa ve bilhassa Ingiliz meyva tuılarmdan daha yüksek olduğa katiyetle sabittir. Buna rağman Avrapa mejva özlerinden beş misli daha ucuzdur. HASAN MEYVA ÖZÜ yalnız bir türlü olup şekereizdir re çok köpürur. HASAN MEYVA oZü kullanınız. 100 paralık kurabiye için Bundan iki sene evvel, Salâhaddin isminde bir gencin 100 paralık bir kurabiye aşırıp kaçtığı iddia edılerek, tahkikat yapılmış, polis aramış, bulama mış. Zonguldağa gidip orada bir ahçı yanında çal^an Salâhaddin, şimdi İstanbula gelmiş, gelince de yakalanmış ve iki sene evvelki 100 paralık kurabiyenin hesabı sorulmak üzere Adliyeye gönderilmiştir. Salâhaddin, şöyle dijror: Ben kurabiye çalmadım. Param azdı. Bir tane almak istedrm, kurabiyeci aksilik ederek beni tersledi, «ben ne olur camm?» deyince de kızdı, parasını vermek üzere elime aldığım kurabiyeyi çaldığımı iddia etti. Bağırdı, polis çağırdı. Ben de korktum, bu sebeble kaçtım! Sultanahmed birinci sulh cezada sorgusu yapılmış, serbest bırakılmıştır. getirmiştim. Eve geJdigim zaman felâket zaten olmuş bitmişti. Drost: Peki, dedi, yann, Jozef Broesig'i dinleriz. Suçlu kadm cevab verdi: Rica ederim. Tekrar yerine oturdu, memnun bir tavırla ellerine baktı. Ayni dakikada kocası, sınıfta muallknden izin isteyen bir talebe gibi elini kaldırdı. Drost, onun kırmızı yüzümde, tekrar, çabucak gelip geçen bir endişe ifadesi görmüştü. Avukat: Rupp, şahidin, eski adresinde bulunacağı şüpheli olduğunu söylüyor, dedi. Zarar yot, aratırız. Drost kalktı, celseyi tatdl etti ve ertesi sabaha bıraktı. Önünde duran kâğıda, bir sürii üzüon salkunı resmi yapmıştı. Bu, onun âdetiydi. Broesig'in ismini ve adresini kaydetti. Hâfızası, isiın, rakam, telefon numarası ve adres gibi şeyleri katiyyen rutamazdı. Salon, ayak patırdıları ve öksürülkler arasında boşaldı. Suçlu ikadm, arfcasmda muhafız polis memuru bu'lunduğu halde, kısa adımlarla çekildi, gitti. Rupp, ayağa kalktıktan sonra, panta Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Satınalma Komisyonu Reisliğinden: 1 Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi için Yena mamulâtı beş, on ve yirmi litrelik serom şişeleri 11/2/939 cumartesi günü saat on birde açık eksiltme ile satın ahnacaktır. 2 Muhammen bedel 3700 lira olup muvakkat teminatı 277 lira 50 kuruştur. 3 Şartnamesi hergün Müessese mutemedinden parasız tedarik edilir. l{ 579 )' Musa Ataş Ağustostâ yapılacak deniz müsabakası Ağustostâ şehrimize gelecek olan Yugoslav gemisinde bulunan sporcularla, şehrimiz yüzücüleri arasmda muhtelif müsabakalar yapılacaktır. Fakat İstanbulda muhtelif kulüblere mensnb yüzücülerin hepsi talebedir. Umum müdürlük bu müsabakalar için hazırlık emri Hele kışın, yazdan bin kat daha gü vermiştir. Müsabakaya kimlerin girecezelleşen ve ak çamlannın gelinler gibi Şi henüz malum değildir. süslü dallarının manzarasma doyulamı Üç millî cemiyete yardım için, yan Uludağ, bu harikulâde manzarasile müsaid bir fırsatla karşılaşıyoruz: kimbilir nice binleri kendine meclub edeKurbanlarımızı, kurban derilerini cektir. Bilhassa kışm spor için oraya yaTürk Hava Kurumuna verelim. pılan çıkışm bugünkü zahmetli vaziyetini Yazan: VİKÎ BAUM Çevİren: HAMDt VAROGLU Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma, nevralji, kırıklık ve bütün ağnlarınızı derhal keser. icabında günde 3 kaşe alınabilir. lonunu yukaırı doğru çekti. Bu, onun her zaman yaptığı, huşunet ifade eden bir haraketti. Dw»t, onu gözlerile takib etti. Sonra, Broesig için bir celbname yazdırdı. Mahkemeden çrktıktan sonra tramvay beklerkon ıslık çalıyordu. Yorgundu, fakat yeni bir hamle kazanmıştı. Bu yeni şahidin, Rupp davasmı aydmlatacağı kanaatindeydi. Tramvay tıka basa dolu idi ve Adlî Müsavir, bin müşkülâtla ön sahanlığa geçebildi. Boğazı yanıyordu. Yaktığı sigarayı elbden artı. Eve geldiği zaman, Evelin'i meydanda göremedi. Yatak odasında yöktu. Halbuki her zaman bu saatte, bir kedi gibi, yatağmda büzülmüş bulunurdu. Dilciş kutularmı ve kitablan, gülümsdyerek kanştırırdı; gece masası üstünde duran bir çiçeği, ne olduğuna dikkat bile etmcden aldı ve gargara yapmak için banyo odasına geçti. Çocuklarm, bitişik odadan gelen seslerini ddnliyordu. Yanlarma gitmek iaıtedi, fafeat cesarot edemedi. Dadı, mahkeme salonundan milyonlarca mikrob gerirdiğini söyliyerek gene çikışabilirdi. Belki de haıkli idi. Nanelî, serîn gargara suyu ile birkaç dakika boğazmı yıkadı, ferahladı. Evelin banyo odasuıa gir* rince, kabahat yaparken yakalanm^ gibi durdu. Sonra, buğuluğunu istedi. D&« va dü|üncesinden azade iki dakika geçiı* meğe muvaffak olmuftu. Şimdi, sabırsızJ&la, salonda dolaşıyor* du. Veronik'in mutfakta tabak, çanak' kanştırdtğını işitince karnı daha ziyade acıkh ve Evelin'in, gelip kendisini yemeğe çağırmasını bekledi. Lakırdı söylemelî mecburiyetinde kalmamağı çdk istiyordu. îçin için de, Marian'm, evde bulun* masmı arzu ediyordu. Marian, durmadaö lâkırdı söyliyebilirdi. Bir odaya girdigi zaman, peşi sıra, taze bir hava cereyanî getirir gibi olur; fakat, orada birkaç dakika kalınca, oda, sanki ufacı/k bir soba yanıyormuşçasma, tatlı bir dıiklığa bürünürdü. O gün Marian gelmemişti. Çarşamba idi; yani yemekte yumurta ve balık vardı. Bu, Drost'ım, kat'iyyen sevmediği bir yemekti. Gıda ıneselesine hiç eiıemimiyet vermediği için, bu isteksizlikten bahis bile etmezdi. Fakat, balığm urfacık kılçıkları gırtlağına doluyor, sesini daha fazla kısıyordu. Nezaketen yedi ve nezaketen konuştu. (Arkası var) Görülüyor ki, zehir, on alb teşriniev\rei sabahı evde esasen mevcud mu idi, yoksa o gün mü satın alındı, bu cihet ispat edilemiyor. Fakat, o gün satın alınmıs dahi olsa, bu, cinayetin vukuunu ispat eder mi? Hayır, kat'iyyen! Huzurunuzda duran kadın bir anadır, bütün hayatını en zahmetli işlerde çalif.makla geçiren bir kadmdır. Otuz iki saat uyku uyumamıştır. Bunu kendi ağzmdan dinledik; şahidler dc tasdik ettiler. Otuz iki saat uyku uyumıyan bir insan ne yaptığını bilir mi? Herhanki bir hatadan dolavı mes'ul tutulabilir mi? Drost, bu sözleri, önce hayretle, sonra can sıkmtısile dinlemişti. Bruhne'nin, vukuunu iddia etti&i haller, sadece hakikate mutabık değil, belki haddinden fazla malum şeykrdi. Drost, o ince ruhlu a| j | dam, bu lüzumsuz sözlere tahammül e•fcdemiyordu. A\ukata, barid bir tavırla: V Bu mülâhazalarmızı müdafaa esnasmda söyleseniz daha münasib olmaz mı? dedi. Şimdi, sesi, büsbütün kısılmış gibiydi. Salonda gülüşmeler oldu. Drost, kendisine mi, yoksa avukata mı gülündüğünü anhyamadı. Sürahiyi yakaladı, bir bardak su doldurdu. Hindyağı gibi bir su idi. Bruhne münakaşaya başlamıştı. Drost ona cevab vermek istiyordu, fakat kendini tuttu. Nazik bir tavırla şu sözü söyledi: Sözünüzü bitirirseniz, suçluya bir sual sormak istiyorum. Bruhne birdenbire sustu ve oturdu. Dinleyiciler yeniden eülüştüler. Drost etrafa göz gezdirdi. Salon boşalmıştı. Marian'm orada bulunup bulunmadmmı bilmek istiyordu. Fakat röremedi. Marian'm başm<îa, baska hiç kimseninkine benzemiyen isaTet feneri gibi kırmızı bir bere bulunurdu. Rupp kadmın, zehirî satm almadan ev\rel otuz ilci saat uykusuz kaldıgmı dinledik, dedi. Hasta kaynanasını teda

Bu sayıdan diğer sayfalar: