8 Şubat 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

8 Şubat 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Şubat 1939 CljltUtlL.lVll.ti Çocuk ve Terbiye Hâdiseler arasında Ingiliz Başvekilinin nutkunun akisleri Alman ve Italyan gazeteleri Ingiltereye hücum, Fransız ve Amerikan matbuatı da memnuniyet beyan ediyorlar Berlin 7 (Hususî) Gazeteler İngiliz Başvekilinin dünkü nutkunu tenkid etmektedirler. Deutsche Algemeine Zeitung gazetesi, bu nutkun, Hitler'in îtalyaya yardım vâdine bir cevab teşkil ettiğini yazmaktadır. mektir ki, ileride îngiltere yalnız muhasamatın başlangıcında değil bir harb tehlikesi belirdiği anda da, Fransanın yanında yer alacaktır.» Figaro şöyle yazıyor: «Çemberlayn'in Avam Kamarasmdaki kat'î beyanatı Fransız Hariciye Nazın Bone'nin Meb'usan Meclisinde 26 kânunusanide yaptığı beyanatı tamamlamaktadır. Fransa ve îngilterenin karşılıklı taahhüdleri bütün dünya önünde tespit edilmiş bulunuyor. Hiç bir tereddüde ve şünheye mahal bırakmıyacak olan böyle bir hattı hareket sulh davasına hizmet etmekten hâli kalmaz.» Matin gazetesi, Çemberlayn'in bu beyanahnın fevkalâde mühim olduğunu, hususile ki Fransız Italyan gerginliğinin basmdanberi îngilterenin ilk defa olarak vaziyet aldıgını yazıyor. Populaire gazetesi de şöyle diyor: «Artık hiç şüphe kalmamıştır. Bundan böyle Fransada hiç bir ferd îngilterenin Fransaya karşı hattı hareketinden şüphe edemez ve yeni bir teslimiyet hâdisesini haklı gösteremez. Çemberlayn şimdiden herkese cevab vermiştir.» Holandada Almanya ile olan dostluğun idame edileceği söyleniyor Mekteb otoritesi Yazan: ALİ KÂMİ «Bir mektebin kıymeti ondaki disipîinin derecesile ölçülür» demek doğrudıır. Fakat asıl mesele disiplini temin eden otoritenin kullanışı tarzındadır. Öyle ise «bir mektebin kıymeti otoritesini kullanması tarzile ölçülür» demek daha doğru olur. Otoritesini sevgi ve saygı esaslanna istinad ettiremiyen idareler mektebde nevuma idarei örfiye ilân etmek zaruretinde bulunurlar.Oionter olahm derken otorilarizme giderler. Otoritarizm eski mekteb idarelerinde olduğu gibi, talebenin şahsî kıymet ve hürrıyetini sıfıra indiren kaba bir kuvvet ve şiddettir; bir harb halidir. Saygı ve şeref esasına bedel tethiş siyasetini tatbik eder. Zavahiri azçok aldatıcıdır. Talebede görülen makıne intızamı ve manken itaati belki hoşa gider. Fakat yalnız askerî mekteblere yakışan ve ordu disiplini hesabına zarurî görülen bu otoriteyi hayatın her safhasına cemiyetin her sınıfına tatbika kalkışmak elbette doğru olmaz. Vakıâ taie'be içinde serkeş, küstah, ego ist ve her türlü disipline karşı menfi bir ruh taşıyan dejenere tipler de yok değildir. Fakat bu istisnaî tipler için istisnaî tedbirler almak icab eder. Nihayet doktorun, inzıbat meclisinin müdahalesi, talimatname ahkâmınm tatbikı nev'inden tedbirler. Ziya Paşa: Tekdir ile uslanmıyamn hakkı köiektir Türk edebiyatında azlıklar ürk edebiyatında bir Yahudi şair, bir Ermeni münakkid veya bir Rum romancı yoktur. Fakat Amerikan edebiyatında bir Ermeni VVilliam Sarayan vardır ki hikâyelerile meşhurdur ve geçenlerde de büyük bir edebiyat mükâfatı almıştır; İngiliz edebiyatında bir Michael Arlen vardır ki asıl adı Dikran Kuyumcıyandır ve «Yeşil Şapka» gibi, sanınrn birkaç lisana tercüme edilmiş romanlarile tanınır; Fransız edebiyatında, son Goncourt mükâfatını kazanan Charles Troyat'nın da Ermeni olduğunu öğrenmedik mi? Avrupa edebiyatında v e san'at tarihinde Yahudi muharrir ve san'atkâr pek çoktur. Ermenilerin Türk folkloruna, bilhassa tiyatromuza ve musikinıize büyük hizmetlerini bilmiyor değiliz. Fakat onların türkçeye bağlı san'atlarla alakalan bir devreye münhasır kalmıştır. Şivelerini tekâmül ettiremedikleri için sahneden ayrılmağa mecbur olduklarını da biliyoruz. «Millî ve siyasî birlik» adlı bir makalemde, Türk birliğinin yalnız hukukî ve siyasî vasıflarile tamamlanmış olamıyacağını yazmıştım. Millî birlik, birkaç değil bütün sosyal müesseselerin iştirakile gerçekleşebilir. Bunlann arasında ve bunlarin başında lisana ve estetiğe bağlı müesseseler gelir. Herseyden önce lisan ve edebiyat. Azlıklann güzel türkçe yazmalannı değil, henüz fena türkçe konuşmalarını temenni safhasındayız. Onların, fena bile olsa, umumî yerlerde hep türkçe konuşmalarını istiyoıuz da kendilerine bunu bile iyice dinletemiyoruz. Halbuki bir millete ve bir millî birliğe mensub olmak için resmî şartlann ve kanunların mihverinde yaşıyarak alışveriş münasebetleri içinde kalmak yetmez. Bu «uzaktan merhaba vatandaşlığının» tekâmül etmesi için türkçe, hatta iyi türkçe konuşmak da bir son değil, başlangıcdır. Türldye azlıklan, sokak dilinden edebiyata kadar bütün lisan merhalelerini hızla asmadıkça millî birliğimizi inciten an'anevî mukavemetlere sadık kalmış olacaklardır. Bizden olduğu kadar onlardan da bu mukavemeti devirmek için kuvvetli vatandaş hamleleri bekliyoruz. i AKYÜZ Amerikadaki akisler Vaşington 7 (a.a.) Amerika efkârı umumiyesi, Ingiliz Başvekili Çemberlayn'in Avam Kamarasmdaki beyanatını memnuniyetle karşılamıştır. Şurasını da kaydetmek lâzımdır ki, Amerika Senatosu Ordu encümeni, Ruzvelt'in beyanatmı ciddî itirazlarda bulunmaksızın kabul etmiştir. Esasen itirazlar da tayyarelerin satış şekline aid olup meselenin esasına taalluk etmiyordu. Ruzvelt'in tekzibi de, Amerikanm daha şimdiden Fransa, îngiltere veya diğer her hangi devletle ittifak veya muahedeler akdettiği düşiincesini ortadan kaldırmağa matuf bulunuyordu. Salâhiyettar mehafilde ehemmiyetle kaydolunduğuna göre, bundan böyle Amerika ön hatlannın Fransa ve İngilterede bulunduğu mefhumu gerek Ruzvelt'in gerek Amerika halkının ekseriyerinin zihninde yer etmiştir. Eğer İngiltere ve Fransanın kuvvetli olmaları Amerikanın menfaati Romadaki akisler icabı ise bu iki devletin tayyarecilik saRoma 7 (Hususî) Çemberlayn'in hasmda silâhlanmalarmı tesri etmek de nutku İtalyada gayrimüsaid tesirler yapbittabi gene onun menfaati iktızasıdır. mıştır. Gazeteler îngiltereye şiddetle hüFransadaki akisler cum etmektedirler. Giornale d'îtalia diParis 7 (a a.) Fransız matbuatı, yor ki: îngiltere Başvekili Çemberlayn'in dün «Times'lerin, Fransz Ingiliz men Avam Kamarasında yaptığı beyanatı faat birliğini tebarüz ettirmek için tevesbüyük bir alâka ile takib etmektedir. Gasül ettikleri tarzı harekete îtalyan metazeteler bu beyanatı sulhun muhafazas; libatınm nazarı itibara almmıyacağı mayolunda kat'î sözler suretinde tavsif edinasmı mı vermek lâzımdır? Eğer bu yorlar. böyle ise, demek ki îtalyanların haklı isPetit Parisien diyor ki: tekleri Çemberlayn'in siyasetine esas o«Çemberlayn bugüne kadar asla bu lan adilâne sulhtan haric tutulacaktır. derece kat'î bir lisan kullanmamıştı. în•giliz yardımı hakkmda alenen yapılan Halbuki îngiltere hükumeti pekâlâ bilir bu vaid yalnız sebebiyet verilmemiş bir ki, faşist îtalya isteklerİHİ ileri sürmekten tecavüze müteallik olmayıp her hangi bir geri kalmıyacaktır. Ve Fransa da bilmeîspanyada tehlike hâdisesine de şamildir. Bunun lidir ki, îtalyan kuvvetleri manası çok geniştir. Çünkü tehlike dai Franko'nun nihaî zaferine kadar kala ma bizzat harbden evvel gelir. Bu de caklardır.» Çinlilere göre! Japon kıt'aları büyük bir hezimete uğradılar Çunking 7 (a.a.) Çin ajansı bildiriyor: Çinden alman son haberlere göre, Sansi vilâyetinin cenubundaki dağlık Çungtias bölgesinde Japonlar mühim bir hezimete uğramışlardır. Hongkong 7 (a.a.) Çin ajansı bildiriyor: Çin kıtaatı San nehrin şimal kıyısında düşmanı çevirdikten sonra hücuma geç mişler ve dört Japon taburunu dağıtmışlardır. Şimdi HongHo'dan Şensi'nin cenubuna kadar olan bütün bölge düş mandan kurtarılmıştır. Bununla beraber Taotsin demiryolunun doğu şimal bölgesinde henüz birkaç Japon kıt'ası bulun maktadır. Yahudi zabitler Italyan ordusundan tamamen cıkarılıyor Roma 7 (a.a.) îtalyan ordırsundaki bütün .Yahudi zabit ve askerlerle faşist milis teşkilâtma dahil Yahudilerin derhal ihracı hakkındaki kanun bugün Resmî Gazetede intişar etmiştir. Bu gazeteye göre, son zamanlarda Yahudilere karşı yapılan bütün intikam ve tethiş suikasdleri gene Yahudiler tarafından yapılmıştır. Müteaddid vak'alarda, Arab nasyonalizmi siper edilerek Yahudi mahallelerine bizzat Yahudiler tarafından suikasdler tertib edilmiştir. La Haye 7 (a.a.) Hariciye Nezareti bütçesi hakkmdaki mülâhazalara cevaben Hariciye Nazın Patijn tarafından Meb'usan Meclisine verilen bir muhtırada bilhassa Almanya ile iyi münasebetler idame edilmesi zaruretinden bahsedilmektedir. Hariciye Nazın, büyük devletlerde beynelmilel kanunî nizamı muhafaza etmek azminin fıkdanından dolayı memleketin siyasetini Milletler Cemiyetine istinad ettirmenin imkânsızlığını tebarüz ettirmektedir. Mumaileyh, Milletler Cemiyeti mukavelesinin 16 ncı maddesine müteallik olarak Hollanda'nın mütearrız bir komşu olduğu takdirde taarruz kurbanınm idamına koşacak kıtaahn geçmesine müsaadeden imtina edeceğini teyid eylemiştir. Bövle bir mürur, ictinabı gayrikabil bir şekilde Hollanda arazisinde bir çarpışmaya sebebiyet verecek ve Hollanda bir muharebe meydanı olacaktır. Almanyaya gelince, Holanda hükumeti, iyi münasebetleri ihlâl edebilecek herşeyin önüne geçecek olup Matijn, Hitler'in nutkunda da teyid edildiği veçhile Almanyanm Holanda ile iyi müna sebetler idame etmek arzusunda bulun Diyerek zamanının terbiye sistemine masını memnuniyetle kaydetmiştir. çokiyi tercüman olmuş. Bugünün son ceHariciye Nazın, Holandalılara ten zası ise kötektea daha kötüdür: Tard. kidlerinde mutedil davranmalarını tavsi Dayağm acısı geçer ama, mektebden ye etmiştir. Mumaileyh diyor ki: koğulmanın acısı kolay kolay geçmez. « Mutedil davranmıyanlar, ideoloji Bu gibi istisnalardan sarfınazar otorite ve siyaset temayüllerinin çarpışmakta ol içten gelen bir sevgi ve saygı temin ederse duğu bu devirde zannettiklerinden fazla orada iyi bir disiplin var demekte teredzarar iras etmektedirler. Milletler arasm düd olunmaz. Bunun aksi fena bir otorida beynelmilel normal münasebetler tesi tedir. Fakat gene hiç yoktan iyidir. Fn si matlub olduğu takdirde gözetilmesi za fenası idarenin, muallimin, âmirin otorirurî olan itidale riayet etmiyenler vazife tesi olmamaktır. Çünkü bu olmayınca alerini yapmamiş olurlar.» narşi olur. Hariciye Nazın, bundan başka, Ho Talebesi üzerinde manevî otoritesini landa milletinin Almanyanm harbdenbetesis etmiş olan şöyle bir ilkmekteb tasavri kalkınmış olduğunu takdir etmekte buvur edelim: Sabahleyin tam vaktinde kalunduğunu beyan etmiştir. pılar açılır, çocuklar kapının açılacağı Mumaileyh, hükumetin bütün tebaasivakti bıldikleri için evlerinden ona göre le olduğu gibi ecnebi memleketlerdeki çıkmışlardır. Bu sırada mektebe doğru Holandah Yahudilerle de meşgul oldu caddenin iki tarafından onlarm birer ıkiğunu, fakat Almanyadan koğulmuş Ho şer geldikleri görülür. Evde ailesinden, Iandah Yahudiler mevcud olduğundan mektebde mürebbilerinden kaç kere işitip malumatı bulunmadığını beyan etmiştir. Mecburî itfaiye hizmeti hak kuîaklan doımuştur: SokakYa" koştnak, kındaki proje geri alındı bağırmak, çanta çantaya vuruşmak, ayakkabı ile kızak yapmak, taş parçalarını top Ankara 7 (Telefonla) Dahiliyt yerine koyup oynamak, geleni geçeni raVekâleti, sivil halkm bir defaya mahsus hatsız edecek hallerde bulunmak, kulakolmak üzere 3 ay müddetle itfaiye hiz ları incitecek kaba ve terbiyesizce sözler metinde çalışması hususunda hazırlanan söylemek, itişmek, kavga etmek yok. Bukanun projesini, üzerinde daha etraflı ça nu bildikleri için teker teker veya küme lışmak üzere Meclisten geri almıştır. halinde konuşa konuşa, derslerden, notProje, yeni Meclisin küşadmda mü lanndan bahsederek vaktinde içeri girerzakere edilecektir. Projenin halk için va ler. Mektebine, dersine, evine hep vaktinzettiği hizmet mükellefiyetinden kadınlar de gitmeğe alışan çocuk büyüdüğü vakit muaftır. konser, tiyatro, konferans gibi toplulukHususî vaziyetleri dolayısile mezkur lara geç gelip herkesin canını sıkmaz. hizmeti yapmaktan imtina edenler bedel Meclislere, toplantılara vaktinde gelir ve vereceklerdir. Bedel miktarı, henüz tesbit kimseyi bekletmez. edilmemiştir. Ancak, bedel efradmın, her Bir gün evvel mektebe gelmiyen çocuk sene muayyen zamanda ayni bedeli nak mazeretini tevsike mecburdur. Her çocuden ödemeğe mecbur tutulacağı anlaşıl ğun her sözüne itimad edip kendisinden maktadır. hiçbır vesika istenmiyecek olan mes'ud Türk Yugoslav afyon anlaşması Ingiltereden Fransaya nasıl asker nakledilebilir? İngiltere Çine para veriyor Londra 7 (a.a.) Şekial ajansı bildiriyor: Ingiliz hükumetinin Çine ikinci bir ikrazda bulunmak tasavvurunda olduğu bildiriliyor. Maliye Nezareti müşaviri öldürüldü Şanghay 7 (a.a.) Pekin hükumetinin Maliye Nezareti müşaviri Çovçi tang bu sabah beynelmilel bölgede ölü olarak bulunmuştur. Üzerine şöyle bir not iğnelenmiş bulunuyordu: «Siz bir hainsiniz.» Kütahyada yapılacak elektrik santralı Ankara 7 (Telefonla) KütahyaRomanya Hariciye Nazırı da yapılması düşünülen büyük elektrik Varşovaya gidiyor santralının yerini tayin hususunda ma hallen tetkikatta bulunacak heyet bugün Bükreş 7 (a.a.) Fafencu, mart aKütahyaya gitti. ymın ilk günlerinde Beck'le görüşmek üzere Varşova'ya gidecektir. Italyan Sovyet ticaret Londra 7 (a.a.) «Times> in askerî muharriri bir harb takdirinde Fransa ya İngiliz ordusu gönderilmesinin müşkülâtını tetkik ederek diyor ki: «Deniz aşırı bir yere gönderilecek ordunun ahemmiyerti, îngilterenin harb filosunun kudretini azaltmaksızm o ordunun emrine tahsis edeceği gemilerin adedine bağlıdır. İngilterenin kara ordusunu donanrnası zararına olarak kuvvetlendirmek bir çılgınlıktır. Bugün hava müdafaası İngiltere için fevkalâde ehemmiyetli olduğundan bunu da, ka rada yapacağı bir harb için zayıf düşüremez. Nihayet, modern orduların taarruz kudretinin bağlı bulunduğu mühimmat ve mayi mahruk nakliyatınm maruz bulunduğu tehlikeler bugün d«hşe£li su rette artmışıtiır. Fransada bir İngiliz ordusunun bulundurulması halinde ise bu tehlikeler bir kat daha artacaktır.> Ankara 7 (Telefonla) Yugoslavya ile aramızdaki afyon anlaşması kânunusanide nihayet bulmuş ve üç ay uzatılmıştı. Yeni esaslara göre bir anlaşma yapılması için îstanbulda başlamış olan müzakereler ilerlemişse de neticelenme miştir. Bu ayın on beşinde Belgradda bu hususta yeniden müzakereler açılacaktır. Toprak Mahsulleri Ofisi müdürü Hamza Osman da Belgrada gidecektir. zamana belki bir gün yetişeceğiz. O gene bizim hedefimiz ve idealimiz olsun.. Fakat o zamana kadar mektebde sıkı bir yoklama lâzımdır. Hiçbir nizamsızlığın mekteb kontrolundan kaçamıyacağı inancı, çocuğu uyanık bulundurur, anarşiye meydan vermez. Çocukların üstü başı ve temizliğile meşgul olmak önce aileye, bunun kontro lunu yapmak da mekteblere düşen bir vazifedir. Gerek talebenin sıhhati ve gerek temızlık, duygu ve ıtıyadının çocuklara verilmesi için bu meşguliyet pek lâzımdır. Yüz, eller, kulaklar mümkünse hergün muayeneden geçmeli; yırtık, sökük elbise müsamaha edilmemelidir. Bayrak merasimi yapıldıktan ve bu suretle sancağa hürmet dersi verildikten sonra sınıflara girilir. Hep bir ağızdan yüksek sesle malum olan vecizeler oku nur. Bugünün âmentüsü ve hayat kıraatinin fatihası mesabesinde olduğu için pek kıymetli bulduğum bu vecizede terbiyenin anahatlan çizilidir: «Türküm. Doğruyum, Çalışkanım. Yasam küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu özümden çok sevmektir. Ülküm yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığma armağan olsun!» Mümkün olsa da bunlardan birkaç tane olsa ve arada bir değişiklikler yapılsa! O zaman ruh ve mana, alışkanlığın törpüsünden korunmuş olurdu. Mütalea zamanı çocuklar sessizce çalışmaya alışmalıdırlar. Sessizlik de gürüN tü, patırtı gibi saridir. Haylazca gürültünün sirayetine meydan vermeden önünü almak idareye ve onu temsil edenlere düşer. Bir yerde ve bir zamanki talebenin susması lâzımken gürültü patırtı hâkimdir, orada disiplin yok demektir. Hele derste bu sessizlik daha ziyade ehemmiyet alır. Muallim ders anlatırken •talebenin onu dinlemeyip kendi aralarında konuşmaiarı fecidir. Fakat tethiş tarikile temin edilmiş bir mezar sessizliği vardır ki onun fecaati de bundan aşağı kalmaz. Matlub olan şey çocukların alâka ile dersi dinlemeleridir. Yoksa ceza korkusile gözlerini kırpmadan cansız bakış larla put gibi durmaları değildir. Put gibi, mermer gibi sessizlik çocuk tabialine uygun olmaz. Başka şeyler düşünerek ve dersle hiç alâkadar olmıyarak, can sıkıntısı içinde teneffüs zilini bekliyen çocuklarla dolu bir smıf ölü bir sınıftır. Böyle bir ders yalnız faydasız olmakla kalmaz. Çocuğun sıhhati ve maneviyatı için zararlı da olur. Muallimin muallâkta kalan bir sualine çevab vermek için elini kaldırıp söz iste mekte yarış eden çocukların canlı gözle rinden taşan hayat ve hareket varsın sını•fın sessizliğini biraz ihlâl etsin! Muallim alâka uyandırmakta ve hedefine doğru yürümektedir. O hayat taskınlığı dershaneyi teneffüshaneye çeviren kargaşa'ıkh zevzek ve boğuk şamatalara benzemez. Muallim isterse bir işaretile bu hareketi durdurur. Onun araştırdığı bir cihet vardır: Bu canlılığı acaba talebeden birkaçı, hep ayni çacuklar gösteriyor da ötekiler kendi âlemlerinde kayıdsız mı kalıyorlar. Eğer öyle ise suallerini bilhassa bu gibilere tevcih ederek uyuşukluklannı gidermek icab eder. İyi bir muallim az söyler, çok sorar, çok söyletir, uyku getirmez. Öğreteceği şeyi kendi söylemeyip Sokrat gibi bir takım suallerle talebesine keşfettıren muallim ıdeal bir tiptir. Onun smıfında ne mezar sükuneti vardır, ne de havra gürültüsü. Kendisile talebesi arasında bir samimiyet havası içinde hoşça geçen istifadeli ve canlı bir ders saati vardır. Bu ders bazı o kadar tatlı ve alâkalı olur ki teneffüs zi'ii'n çalmasına iki tarafm da canı sıkılır. Işte mektebde aranı^an otorite böyle bir taraflı saygı ve karşılıklı sevgi esasına dayanan tatlı bir otorite, temin ettiei disiplin de pedagojik ve rasyonel bir disiplindir. T PEYAMÎ SAFA Kont Cianonun Berlin seyahati Berlin 7 (a.a.) İyi malumat al makta olan mehafilde beyan edildiğine göre Kont Ciano, bu ayın 23 ünde Romadan ayrılacak, 25 şubatta Varşova'da ve ihtimal 28 inde Berlinde bulunacak tır. Almanya yeni bir zırhlı daha denize indiriyor Berlin 7 (a.a.) 35,000 tonluk ilk Alman zırhlısı bu ayın 14 ünde Hıtler hazır olduğu halde denize indirilecektir. Ikincisi de ikmal edilmiş gibidir ve ihtimal yaz başlangıcında indirilecektir. Bu iki cüzütamın servise gireceği tarih olan 1940 nisanında hizmete ahnmak üzere şimdiden gönüllü toplanmaktadır. Uçüncü bir hattıharb gemisinin inşası da mutasavverdir. Fakat tonajının ne olacağı malum değildir. Ali Kâmİ AKYtM Mussolini yeni bir kanun hazırlıyor anlaşması Roma 7 (a.a.) D. N. B. 1936 da inkıtaa uğrıyan Italyan Sov7et ticaret münasebetlerinin tekrar tesisi hakkında son haftalar zarfında yapılan »nüzakerelere bitmis nazarile bakılabilir. Ve yakında yeni bir ticaret anlaşması »mzasına intizar edilmektedir. Fransada bir tevkif Paris 7 (a.a.) întransigent gazetesine Strasburg'tan bildiriliyor: Stasburg Belediye azasından ve Alsas Muhtariyet partisi şeflerinden Doktor Roos bu sabah tevkif edilmiştir. Polis, Roos'un evinde suçu icab ettiren birçok vesikalar bulmuştur. Inhisarlar Vekili geliyor [Başmakaleden devam) Ankara 7 (Telefonla) Gümrük Ii büyük küçük hiçbir devlete karşı en ve İnhisarlar Vekili bu akşam İstanbula küçük derecesinde bile bir husumeti muhareket etti. tazammın değildir. Bu halde dahi büyük İşçilere aid ihtilâfların halli devîetlerin kâffesile istisnasız en iyi ve en Ankara 7 (Telefonla) îşçilerle iş normal münasebetlerimizi idame eylemeverenler arasındaki ihtilâfların uzlaştır mekliğimize sebeb yoktur. Bütün maksama yolile halline dair nizamname, Dev dımız Balkanlar sulhunu icabında bütün let §urası Tanzimat dairesince müzakere Balkanlılann elbirliğile müdafaa edeceolundu ve umumî heyete verildi. Umu ğimiz esasını en sağlam surette kurmaktan mî heyet, nizamnameyi bugünlerde gö ibaret olacaktır, ve bu alabildiğine meşrüşecektir. ru, makul maksadın gizli kapalı hiçbir tarafı da yoktur. Ruzvelt'in beyanatı Bugünlerde Bükreşte daimî konseyi neşredilecek mi? Vaşington 7 (a.a.) Senato, Ruz toplanacak olan Balkan Antantı devletlevelt'in Ordu encümenindeki beyanatmı rinin dünya ve Balkanlar vaziyetini bu mevzuubahs etmeksizin toplantısını per noktadan tetkik ederken ötedenberi müşembeye bırakmıştır. Muhalif demokrat dafaa edegeldiğimiz yukarıki esaslara telar müzakereyi açmak istemişler ve cum mas etmemelerine asla ihtimal veremeyiz. huriyetçiler de, hasta bulunan Borah'ın Bizim görüşümüze ve anlayışımıza göre gelmesine intizaren bu mevzua dokun yapılacak iş Balkanlılar arasında Balkanlar çevresine ve kendi aralarındaki mümamışlardır. Diğer taraftan, Hariciye encümeni re nasebetlere münhasır sulh hedefinin Balisi Pittman, askerî hususat zikredilme kanlar haricine de teşmilinden ibarettir. mek şartile Ruzvelt'in Ordu encüme Antanta dahil devletlerden herhangi nindeki beyanatının neşri lehinde bulun birine karşı haricden gelebilecek tazmuştur. . , yik veya tecavüz bütün Balkanlılann Balkan Antantmm hal ve istikbali Roma 7 (a.a.) Mussolini, «harbj ve bitaraflık zamanlarına aid yeni hu 1 kuk» istişare komisyonunun ilk toplantıJ müşterek ve müttehid kuvvetile kar smda söylediği nutukta harb zamanıncl şılanacaktır. Bu esasm ciddî olarak aid yeni bir kanun tanzimi lüzumunu izahl böyle bir karara bağlanmasmdan ortaya etmiş, enternasyonal hukukun bilhassal çıkacak manzara dünya karşısında bütün tayyarelerin icadından sonra bükümsüz • Balkanlılann 6070 milyon nüfuslu büyük kaldığmı ve İtalyanm pek yakında hiçbir bir devlet haline inkılâbmı ifade edecek memlekette olmıyan bir kanuna sahib otir. Böyle bir toplulukla tabiî ona göre lacağmı beyan etmiştir. Mussolini ceza konuşulur, ve böyle bir topluluğun ecza kanunile askerî kanunları da ıslah edecesından herhangi birine karşı hatta yanğini ilâve ettıkten sonra komisyonun mesrözle bakmak için elbet bin kere düşünü saisini şahsan kendisinin kontrol edeceğiJ lür. ni bildirerek sözlerine nihayet vermiştir. 1 Bizim itikadımızca Balkan Antantı Bu daimî komisyon senato azasından cok karışık dünya vaziyeti içinde insanh Amedeo Giannini'nin riyaseti altında ve ğa böylece yepyeni bir akıl ve mantık ör Millî Müdafaa Nezaretlerile diğer idaneği vermeğe davetli bulunuyor. relerin teşriki mesaisile çalışacaktır. YUNUS NAD1 Amerikanın tayyare inşaatı Vaşington 7 (a.a.) Ruzvelt tayyare inşaatında tecrübeler yapılması için 6 milyon 723 bin dolarlık munzam tahsisat istemiştir. Bu tecrübeler için Sunny Vale (Kaliforniya) da hususî bir fabrika yapılacaktır. Paranın bir kısmı Langleyfield (Virginiya) daki askerî tayyare meydanmın tevsii için sarfedilecektir. Yugoslav kabinesinin ilk içtimaı Belgrad 7 (a.a.) Yeni kabine, bugün öğleden sonra ilk toplantısını yapmıştır. Hırvat mahfillerinden öğrenildiğine göre, Maçek, Stoyadinoviç hükumeti tarafından Hırvat memurlar hakkmda alınan tedbirlerin ve azillerin derhal kaldırılmasını rica etmiştir. Bu rica, müzakerelerin başlıyabilmesi için elzem şart olarak telâkki edilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: