16 Mart 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

16 Mart 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Mart 1939 ıtT Majeste Rıza Pehlevinin cloğum yıldönümü Diin şehrimizdeki İran konsoloshanesinde merasim yapıldı, gece Vilâyet ve Parti erkânile bütün konsoloslara süvare verildi Bir Türk doslu Hıfzı Beylevaç Kıymetli muharririn mesleğe intisabının 25 inci yılı kutlulandı Birkaç gün evvel, *" Belgradda, muharrir ve gazeteci HıfBeylevaçın muharrirlik mesleğıne intisabının 25 inci ~ Anketimiz Bursa umumhanelerinde cereyan eden aşk faciası Mes'ud bir aile babası olan saf bir delikanb bir aşk yüzünden katil oldu Bursa (Hususî) Geçenlerde Antalyah Nac yenm umumhanesinde bir cinayet olmuş, kanal makinistlerinden Dursun Tekin admda bir genc, Bursada güzelliğile meşhur sermayelerden Ka racabeyli Fatmayı tabanca ile öldürdükten sonra kendisi de kazaen beyninden Cevablar ağır surette yaralanmıştı. Şehrimiz hal1 En başta hastalık tevlid eden kımn büyük bir merak ve alâkasını umaddeleri kökünden kurutmak lâzımdır. vandırmış olan bu c nayete dair tahkiYani: Mikrobsuz temiz su, hilesiz hahs kat ikmal edilmistir. süt temini ve umumiyetle yıkanma yerleKurşun, Dursunun kafatasını delmiş rinin ucuzlatılması ve hatta bir kısmının olduğundan doktorlar bidavette hayatıparasız yapılması, sokakların Avrupada nı tehlikede görmüşlerse de sonradan olduğu gibi geceleyin süpürülüp yıkan Dursun iyileşmiştir. Müddeiumumilik, ması ve süprüntüden tuğla, kimyevî güb Dursun hakkında taammüden katil sure ve saire yapılarak mazarratının fayda I çundan hukuku umumıye davası açmak üzere evrakı ikinci sorgu hâkimliğine ya tebdili; vermişti. Sorgu hâkimi İhsan Tünkanın 2 Memleketin servetini bir arda yaptığı tahkikat sonunda Dursunun mahveden yangına karşı mühim tedbir mevkufen Ağırcezaya sevkine karar veler alınması; rilmiştir. 3 Yukarıki esaslı işler yapıldıktan tçyüzü pek acıklı ve ibretli olan bu sonra hastanelerdeki noksanların ıkmalı facia etrafmda yapılan tahkikatta cinave yolların halihazırile tamir ve tenviri yetin sebebleri tahlil edilmiş bulunmakicab eder. Hulâsa ilk evvel halkın sıhha tadır. Erzurumlu saf bir köylü çocuğu otine, hayatına taalluk eden işler bitiril lan Dursun amelelikten makin'stliğe melidir. Seyyah celbınin esasını da bu kanal inşaatında terfi etmiştir. Orada mühimce bir ücret de almaktadır. Bu teşkil eder. îstanbulun imanna gelince: Bunun sırada şehrimizde temiz bir aile kızile için çok derin düşünmek ve uzağı gör evlenmiş ve yuvasında mes'ud bir hayat mek lâzımdır. îstanbul dünyada eşı ol geçirmeğe başlamıştır. Fakat günün birinde bir arkadaşmın teşvikile mutadı mıyan müstesna gözellikte yaratılmıştır. hilâfina umumhaneye gitmiş, orada cilTabiî gözelliğını okşıyacak surette neka veli ve cazib bulduğu Fatmayı görür dar milyarlar sarfolunsa lâyıktır. Nesli görmez ona âşık olmuştur. Dursun o âti muhakkak burayı dünyanın en güzel günden itibaren umumhaneye sık sık bir seyyah şehri haline koyacaktır. Ve gıtmeğe ve Fatma ile düşüp kalkmaya, ileride dünyanın en kalabalık şehri bu hatta kazandığı paranın mühim bir kısrası olacaktır. Tekmil bunlar düşünüle mını Fatmaya yedirmeğe başlamıştır. rek esas plânı yapılmalı, buna göre ima Bittabi bu yüzden ailesini ihmal etmişra nereden, nasıl başlanması lâzım gel tir. Karısı bu ihmalin sebeblerini araşdiği tespit olunmalı ve tedricî imara baş tırmaya koyulmuş, lâkm kocası yeni aşlamalıdır. Böyle yapılmazsa bir yerine kının kendisine verdiği ıstırabı göz yaşyüz sarfolunacağı gibi bugün bin liraya larile karısına itiraf etmiştir. Kocasma çok bağlı ve müsfik olan Zehra şiddetli yaphğımızı nesli âti yüz mislini sarfedebir bir teessüre kapılarak cinayetten rek yıkmağa mecbur olacaktır. bir müddet evvel delirmiştir. Dursun, Emekli kurmay albay kansının Fatma yüzünden delirdiğini Şükrii Sagun görünce büyük bir vicdan azabı çekmeğe başlamıştır. Maamafıh Fatmayı her şeye rağmen asla ihmal etmiyen Dur sun, bir gün ona metreslik teklif etmiş, ileride kansım kend'sinden soğutabilirse kendisini nikâhı altına alacaŞını da vadetmiştir. Fatma bunlann hepsini reddetmiş, kendisini görmek isted §i zaman umumhaneye gelmesinin münasib olacağını bildirmiştir. Dursun, Fatmayı çılgınca sevmesine karşı ondan hicbir vefa görmev nce yuvasına dönmek istemiş, lâkin karısının delirmiş oldupunu ve saadetinin artık Lmkânsız bulundu ğunu görerek Fatmayı öldürmeğe ka rar vermişt r. Bir akşam arkadaşmın evine giden Dursun, ondan bir bahane ile tabancasını istemistir. Bahane de şudur: (Karım delirdi. Onu okutmak icin köye götüreceğim. Yolda lâzım olur diye tabancanı istiyorum!) Tabancayı aldıktan sonra ba'ika bir arkadaşına da kayınbiraderine verilmek üzere iki mektub bırakmıs. soluğu derhal umumhanede almıştır. Fatmayı başka b risile meşgul bulan Dursun, salonda sükunetle radyo dinlemiş, Fatma dısarı çıkınca (hoş geldin sevffü'm!) diye kend'sini karsılamış ve kolkola verip üst kattaki odaya cıkmıslardır. Oda kanısınin kananm «;ürfnilpnme içinin tabiî güzelliği gelir. Halbuki bu güzel tabiat parçası yüz kızartacak su rette ihmal edilmistir. Eski devrin ahşab ve metruk köşklerile pitoresk bir manzara arzeden Bo ğaziçi, yirminci asrın modern yapılarile süslenmelidir. 2 Şehrin bellibaşlı ihtiyaclanndan biri de yoldur. Bozuk arnavud kaldınmları medenî olmağa çalışan îstanbula yakışmıyor! Kadıköy: Kemal Sel * * * 1 Bes milyon liranın bir kısmı başlanılan yerlere sarfedilmelıdir. 2 îstanbulun imarı hakkında beklenilen esaslı plân tanzim edilmemiş olduğundan bu hususta fikir beyan etmek malum olmıyan hedefe kurşun atmağa benğer. Binaenaleyh evvelâ plân sonra beyan. Sultanahmed: Şükriye Okur * * * îstanbulun imarı meselesinde evvelâ düşünülecek nokta, şehrimızın alması lâzım gelen müstakbel çehresidir. Kalkmma hareketinden tarihî abidelcri meydana çıkarmalı, îstanbulun en büyük vasfı olan «tarihî şehir» sözünü düşük bir tabir halinden kurtarmalıdır. Bu hpusta Romada tatbik edilen ameliye, bize örnek olabilir. îstanbulun tarihî turistik bir şehir olması için icab ederse tarihî kıymeti o!m:yan eski eserleri yıkmaktan çekinmemeliyiz. İşte bu noktai nazardan hareket ede rek beş milyon liranın sarfını muvafik gö On gündenberi devam eden anketi miz yann nihayet buluyor. Şehrin imarı için ayrılan beş milyon liranın nerelere ve ne şekilde sarfedılmesi lâzım geldiği hakkında okuyucuları mızın gönderdikleri cevablar, hemen hemen birkaç ana fikir üzerinde toplan ~~" maktadır. Bugün son cevabları neşrediyoruz; yarınki sayımızda, birçok okuyucuian mızın serdettiği ana fkirleri neşredcce ğiz. yıldönümü kutlulanmıştır. Hıfzı Beyievaç, Ankarada ve İs tanbulda Yugoslav Matbuat ataşesi clarak bulunmuj, Yugoslav gazetelerinde intişar eden yazılar ve Belgrad radyosunda verdiği konferanslarla, Türk dc:tu olarak tanınmiş bir şahsiyettir. Gerek eserlerinde, gerek makalelerinde ve konferanslarında, memleketimize aid mevzuları işleyen Hıfzı Beylevaç, ararrn/da yaşayan, bizimle beraber ayni havayı teDün, İran konsoloshanesinde resmi kabulde bulunanlar neffüs eden bir dost gibi, daima Türk Dost ve kardeş Iran Şahinşahı Majeste Tebaa namına Ehrabî, İran tüccarları nadavasını müdafaa etmekten geri kalmaRıza Pehlevinin doğumunun yıldönümü mına Esadullah ile îran mekteb müdürü mıştır. münasebetile şehrimizdeki İran konsolos Hayamkur nutuk irad etmişlerdir. Hıfzı Beylevaç, 1912 senesi martnBaşkonsolos, bu nutuklara cevab verehanesinde merasim yapılmıştır. da Bosna miislümanlarının Türklycye rek Majeste Kralın memlekete yaptığı İran başkonsolosu Abbas Kuli Garib, hizmetleri minnetle yâdetmiştir. hicretini tasvır eden ilk romanını yazmışdün sabah saat onda İran konsoloshane tır. Muharrir, «Bir başka güneş altında» Bu münasebetle dün gece de saat yirsinde tebaa ile İranlı mekteb talebelerinin ismile edebiyat âlemine verdiği bu e=ermi birden itibaren konsoloshanede Vilâtebrkilerini kabul etmiştir. de, Abdülhamid devri siyasetini, Avusyet ve Belediye erkânile konsoloslara ve turya ve Rus diplomasisi entrikalarnı, Talebe İran millî marşını söylemiştir. diğer davetlilere bir suvare verilmiştir. Yıldız sarayındaki zulümleri, ve kendisinin de dahil bulunduğu Türk gencliğini tasvir etmiştir. Umumhanede öldürülen Fatma sile birlikte üstüste üç tabanca sesinin duyulması bir olmuştur. Umumhanedekiler kapıj^a koşmuşlar, Fatmaya ses lenmişlerdir. Fakat içeriden hiç cevab gelmeyince, telâş ve heyecanla kapıya yüklenen beş altı kişi, onu pervazlarile b rlikte kınp odaya girmişlerdir. Burada karşılaştıkları manzara pek müthiştir. Alnından vurulmuş olan Fatmanın bir yandan beyni akmakta, diğer taraftan odada ateşle dolu olan büyük mangalın üstüne düşerek yüzü yanmaktadır. Dursuna gelince: O da başından vurulmuş ve bir kolunu Fatmamn omzuna atmıştır. Maamafih Dursun da mangala düşmüş, onun da gözü ve boynu yanmaktadır. Bu vaziyette ateşe raslı yan yerleri kavrulmuş, bir kebab halini alan iki âsık. sorulanlara cevab verem:yecek haldedirler. Beri tarafta ise, odaya sıçnyan ateşler halıları tutuştur muştur. Derhal polisler yetişiyor. Ateşten çekilerek kurtanlan Fatma derin birkaç nefes alarak hiçbir şey söylemeden ÖIÜD gidiyor. Dursun ise tam bu esnada (Zphracığım!) diye karısına hitab ediyor. Sonra pol's^ere dönerek: (Aileme karşı ihanetimin cezasını çekivo rum! Fatmavı ben vurdum. Kimseyi rahatsız etmeyiniz!) d vor. Müddeiumumî muavini Osman Bayrav geliyor. Yarah Dursunun ifadesini alıvor. Sonra da Dursunun vak'adan evvel yazdığı mektublar bulunuyor. Bunlar hâkim huzurunda açılıyor. Birisinde: (Muhterem Müddeiumumî! Başkalan nın rahatsız edilmes'ne mahal bırakmayın' Katil benim') deniyor. Diğerinde ise (muhterem Türk gazetecileri! Bu facia. sa§ kalan gencliğe ibret olsun!) gibi bazı fıkraları ihtva ediyor. Ailesi Zeh rayı da Tanrıya emanet ettiğini yazıyor. Sorgu hâkimi kararnamesinde, tammüşşüur olan Dursunun bu hareketini idam cezasmı müstelzim olan taammüden adam öldürmekle mütalea etmekte ve bu fiilden cinavetle lüzumu muhakemesine karar verms bulunmakta ise de, hâdisede mevcud şiddetli bir ask neti cesi fartı teessür. kıskanchk ve vicdan azabı gibi ahvali tabiiyenin cürmü islemek hususunda surlunun haleti ruhivesine vaptısı tesirleri sa\*mıs ve cezavi hafifleten bu gibi sebeblerin kabul ve takdirinin mahkemeye aid olduğunu da ilâve etrrı'ctir. ruyorum. Misal: Gülhane bahçesile tramvay volu arasındaki duvar (sur) yıkılmah dır. Kemal Hakkı Kut * * * 1 Şehrin tanzim ve imarı için evvelâ büyük meydanların açılması, sonra da bu meydanlara çıkan yollann yapıl ması lâzımdır. 2 îstanbulun en çok ihmal edilen yerlerinden biri Eyübdür. Burası esaslı surette imar olunmal.dır. 3 Şehrin tarihî bakımdan kıymetirıi artıran cami, çeşme, sebil, mescid gibi eserlerin ıslah olunması sarttır. Beyoğlu: Melek Gündüz * * v îstanbulun birçok şeylere ihtiyacı ol makla beraber, bence bir şehrin en başta gelen ihtiyacı: Su, yol, temizlik ve nakil vasıtalandır. Binaenaleyh Belediyervn eline geçecek para ile herşeyden önce îstanbula temiz ve bol su temin etmesi, saniyen îstanbulu orta zamanlara maH«us arnavud kaldırımlarından kurtarması ve ucuz nakil vasıtaları tedarik etmesi iâ zımdır. Profesör: Ali Fuad * * * İmar işinde ileriyi düşünmek mecburiyetindeyiz. Bugün yaptığımızı varm bozacak olursak Istanbuîu hiçbir zaman imara kavuşturamayız. Bence şehre temiz su, iyi yol, park, ucuz nakil vasıtası temin etmek lâzım dır. Fatih: Cahid II nci miintehib seçimi başladı Belediye reis muavinlerinin teftifleri Dün yurddaşların mühim bir kısmı reylerini kullandılar, intihab devam ediyor (Baştarafı 1 inci sahijede) lerin kendi aralarında çarpışmaları da memleketi ıçinden yiyip kemirir. Böyle kendi kendini kemirerek millî kudretini israf eden bir yurd ne olur? Tabiî olardk zayıf düşer ve pusııda fırsat bekliyen haris düsmanlarda istilâ ümidleri uyandınr. Aziz yurdumuz için böyle bir ihtrmal mevcud olmadığını düşünmekle ne kadar iftihar etsek azdır. Cumhur Reisimiz ve Millî Şefimiz îsmet İnöaü geçenlerde kudümlerile İstanbulu şereflendirdikleri vakit Universite kürsüsünden yüksek tahsil genclerioe ve bütün vatandaşlara hitab ederek memleketimizin seçim bakımından haiz olduğu kıymet ve kudretin göz kamaştıracak bir vaziyette bulunduğunu söylemişlerdi. Halk arasına giren ve halkm ruhunu yakmdan anlayan bu yüksek ruhlu demokrat Şef, Türk milletinin nifak tesirlerinden uzak ve salim bir birlik havası içinde kendini göstermekte olduğunu ilâve etmişti.» Hatib bundan sonra İstiklâl harbinin başlangıcından itibaren bugüne kadar Türk milletinin gösterdiği harikalara ve intihab sırasında her ferdin reyini kullanmasınm bir hak ve ayni zamanda bir vazife olduğuna temas ederek sözlerini şöyle bitirmiştir: « Önümüze açılan doğru yola gidelim. Bu yol Cumhuriyet Halk Partısinin takib ettiği yoldur. Bu yol bizi selâmete ulaştıracak olan tek yoldur. Çünkü arkamıza baktığımız vakit şerefli biı mazinin bizi selâmladığını görüp iftihar edeceğiz. Bundan emin olalım. Yaşasın Türk milleti, yaşasm Cumhuriyetimiz, yaşasm Millî Şefimiz...» Belediye reis muavinleri Lutfi ve Rifat, dün intihab sandıklarının bulundukları mahalleri gezmişlerdir. Bugünkü tezahurat Bugün sabahleyin saat 10 ile 12 arasında Kasımpaşada Parti kamyonetinin hoparlörlü plâkları ile îstiklâl marşı çalınacak, nutuklar söylenecektir. Bakırköy Halkevind» de bando bulunacak, Eminönünde saat 20,5 ta Agâh' Sirn tarafından bir konferans verilecektir. Beşiktaşta 16 ile 18 arasında Şehir bandosu marşlar çalacak. Doktor Etem Akif bir hitabe irad edecektir. Gece Halkevinde temsil verilecektir. Fatihte akşam üstü itfaiye bandosu muhtelif parçalar çalacaktır. Yeniköyde Zehra Çevik tarafından bir hitabe irad edilecek, saat 1 3 1 6 arasında Parti kamyoneti Büyükdereden başhyarak sahili takiben İstanbula kadar sandık başlarında durarak gelecektir. Beyoğlunda Taksim meydanında saat 17 de Doktor Recai Okan bir söylev verecektir. Kadıköyünde Süreyya Sinemasında da konserle İffet Oruz, Niyazi Tev fik ve Müştak Erenör söz söyliyeceklerdir. Ankaradaki intihab faaliyeti Hıfzı Beylevaç'ın ikinci romanı gene genc Türklerin faaliyetini tasvir eden bir eserdir. Muharririn, Minka ve Melika isimli romanlannda, müslüman kadınının içtimaî hayatı ve kadınlığm yükselmesi çareleri etrafında tetkikler buluyoruz. Bu romanlardaki bütün hâdiseler, Bosna müslümanlannın hayatından mülhem olmuş ve hakikate istinad eden tasvirlerle süslüdür. Hıfzı Beylevaç, asıl kudretini; «mesud bir yuva kurmak» isimli eserinde göstermiştir. Muharrir, bu eserde, günün cn mühim meselesi olan, insanların mes'ud îstanbulun imanna tahsis edilen beş olamamaları sebebini tahlile çalışmış ve milyon liranın mühim bir kısmını muhakbu derin meseleyi, büyük bir vukufla mü kak hastanelere ve yoîlara sarfetmek lâtalea etmiştir. zımdır. Tabiî güzellikleri itibarile eşsiz Hıfzı Beylevaçın son hazırladığı iki bir şehir olan îstanbulun imar ve tanzimi eser daha vardır ki, henüz intişar etme sıhhî ihtiyaclar temin edildikten sonra miştir. Bunlardan birisi «Marmara k'yı düşünülmelidir. Hastaneler ihtiyaca celarında sonbahar» öteki «Türk ink:lâbı vab verecek şekilde, yollar da medenî b'r nm tarihçesi ve bu inkılâbın müs'.ürr.an şehre yakısacak suıette tanzim edildikten sonra yapılacak işler sunlardır: dünyasmdaki akisleri» adını taşıyor. 1 Atatürk köprüsünün her iki taraBahçe kazasında bir cinayet fına meydanlar açmak ve modern binalar Adana (Hususî) Bahçe kazasmdan yapmak. alınan malumata göre, Karagedik kö 2 Boğaziçini lâyık olduğu şekilde yünde Aydınlı aşiretinden Hasan adın ve muayyen bir piânla güzelleştırmek. da birisi, çadırında gece uyurken çadır 3 İstanbulun su derdini kökünden komşusu tarafından ansızın bastınlmış, halletmek. yanında yatan kansının feryadı üzerine Topkapı: Yaşar Feyzi uyanan Hasan, yastığmın altındaki bıçağını alarak mütearrıza saplamış, ve îstanbul ihtiyacların.n başında «su» öldürmüştür. Hâdiseye zabıta ve adliye derdi vardır. İsmen suJak olan îstanbul el koymuş ve katil Hasan yakalanmış dünyanın mümasil medenî şehirlerı ya tır. nında susuz sayılır. Nüfus başına sarfi Eyübde Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yeni yaptınlan hoparlörlü kamyonet de sabahtan akşama kadar şehrin mütekâsif noktalarını dolaşmıştır. Muhtelif hatiblerin plâklara alınan nutuklan bu vasıta ile her tarafa yayılmıştır. Kamyonet sabahleyin evvelâ Eyübe gitmiştir. întihab faaliyeti her tarafta büyük bir canlılık gö'stermiş olmakla beraber, bilhassa bu mıntakada ayn bir hususiyet arzetmiştir. Yirmi iki fabrikayı sinesine alan bu muhitte, adedi biniere varan işçi çalışmaktadır. Fabrikalar dün saat 11,5 ta tatil yapmışlardıı. On ikiye kadar geçen zaman zarfmda her fabrikada bir hatib tarafından nutuklar söylenmiştir. Bundan sonra işçiler yemkelerini yemiş, toplu bir halde mensub olduklan sandıklara giderek reylerini atmışlardır. Eyüb kazası Halkevi Reisi Doktor Hulusi Ertuğrul da Defterdar ve Eskiyenideki sandık başlarında birer nutuk söylemiştir. Aym on dokuzuncu günü akşamına kadar herkes reyini kullanmış ve müntehibisaniler taayyün etmiş bulunacaktır. Ankara, 15 (Telefonla) Ankarada ikinci müntehib seçimine bu sabah başlandı. Bugün Anafartalar ve Doğanbey mıntakasında oturan vatandaşlar reylerini kullandılar. Sandık başı bütün gün reylerini kullanmağa gelen kadın, erkek vatandaşlarla hıncahmç dolu idi. Rey atma muamelesi, saat 17 ye kadar devam etti. İntihabm başlaması dolayısile Ankara Halkevi gencleri bugün şehirde halkm toplu bulunduğu yerlere, ezcümle kahvelere g'derek parti pTensipleri etrafında konferanslar verdiler. Demirfırka, Dumlupmar, Kurtuluş, Keçiören, Etlik civarında oturanlar yarın; Yenişehir, Çankaya, Cebeci, Dikmen, İstasyon ve civarında oturanlar da cuma günü rey vereceklerdir. Bir çiftlik köylüye dagıtılıyor İzmir, (Hususî) Yüz bin liralık bir borc yüzünden Ziraat Bankasmm eline geçen ve senelerdenberi icara verilmekte olan Bulgurca çiftliğinin, topraksız köylüye dağıtılması için emir gelmiştir. Köylü, bankaya borclanacak ve borcunu uzun vadelerle ödeyecektir. Çekirge mücadelesi îzmır, (Hususî) Hükumet bu sene çekirge mücadelesini arttırmağa karar vermiştir. Süvari olarak şüpheli mıntakalarda işçibaşılar dolaşacak ve bunlar, vaziyeti sık sık ziraat memurlanna bildirecekler. icabında tedbir alınacaktır. tiğini yazmıştık. Bu zat çok büyük ve içi imza ile dolu bir kâğıdı teftiş heyetine getirip vermiştir. Bu imzalar sahiblerinin kendisinin meb'usluğunu istediğini haber vermektedir. İmza kâğıdmdaki adresler ayni yazı ile yazılmış olup imza atış tarzları muhteliftir. îstanbul Şehir meclisi azasından on beşinin de meb'usiuğa namzedliklerini koyduklan haber alınmıştır. İzmirde İzmir, 15 (Hususî) Havanın yağmurlu olmasına rağmen gerek İzmirde ve gerekse mülhakatta müntehibisani seçimi, parlak bir alâka içinde geçmiştir. Akşam üzerine doğru izmirde yüzde 89 netice alındığı anlaşılmış, İzmirde seçime son verilmiştir. întihab, mülhakatta yann akşam ikmal edilecektir. yat hem azdır, hem de çok pahandır. Fikrimce ilk hareket, programla Sular idaresının çalışmalarır.m artmasıdır. Daha cezrî, daha kesif faaliyetin temini için lüzumlu olan para bu 5 milyondan harcanmalıdır. Şehre isal olunacak su her semtte bol, ve ucuz olmalıdır. Yangınlar olur su az gelir; çok semtlerde, Adalarda, Bakırköyde, Yeşilkövde susuzluk vardır. Susuzluk ve pahalılıktan hamamlar kapanır. Mütekâsif ve kazancları az halk küllesi semtlerinde susuzluktan sıhhatlerinin bozuldu&unu, caddelerin, sokakların susuzluktan yı kanmadığmı görüyoruz. Bu hakikatleri herkes bilir. Evvelâ su, lâğım, hastane. H. Edin * * * imar hareketine baslanınca bunun deva"unın zarurî olduğu tabiidir. Beş milyon lira ufaktefek imar hareketlerinden başka göze çarpacak birşey yaratamaz. îstanbul şehrinin tam manasile imarı ıçın bir ömür kâfı gelmez, şimdiden esaslı bir program hazırlayıp bizden sonra gelecekleri de alâkalandırmak mecburiyetindeyiz. Fakat bu alâka, eski rejimlerde olduğu gibi, yalnız borc bırakmak suretile olmamalıdır. Yapılacak bir istikrazla varidat kaynakları temin ettikten sonra, elde edilecek gelirden kısmen borclar itfa ve büyük kısmile de şehir imar edilmelidir. Her memlekette büyük şehirlerin elektrik ve tramvay tesisah belediyeye aid dir. Yapılacak istikraz biraz daha genisletilmek suretile Tünel, Tramvay ve Elektrik tesisatları Nafıa Vekâletinden satm alınarak varidatları bir kanunla şehrin imanna tahsis ediimelidir. Cerrahpaşa: Avni Berker * * * 1 İstanbul denince, habra Boğaz, Bütün memlekette Sandık sayısı Bu yıl, diğer senelere nazaran muhlelif yeriere daha fazla sandık konulmuştur. Bunlann sayısı 145 tir. Sandıklar dün akşam tekrar mühürlenmiş, en yakm polis karakollanna teslim edilmistir. Bu sabah tekrar rey mahaüerine getirilecektir. Ankara, 15 (a.a.) Dahiliye Vekâletine ve Cumhuriyet Halk Partisi GeŞimdilik Yıldız otelinde nel Sekreteriiğine gelen malumattan ankalmayı tasavvur ediyormuş! Muzaffer Mehmed Gökçay isminde laşıldığma göre, ikinci müntehib seçimi bir zat dün Belediye teftiş heyetine mü bu sabahtan itibaren yurdun her tarafında racaatle îstanbul meb'usluğuna namzed başlamıştır. liğini koyduğunu bildirmiştir. Muzaffer Devletin siyasî ve içtimaî kudretinin ve Mehmed Gökçay kendisinin hukuk me millî vaıhdetin en mütebariz timsali olan zunu olup mahkeme kâtibliklerinde bu bu seçime, en uzak köylerden, en büyük lunduğunu söylemekte ve (şimdilik Yıl eşhirlere kadar her yerde vatandaşlar şudız otelinde oturmağı tasavvur eden!..) urlu bir hassasiyet ve tehalükle alâkalandiye bir ikametgâh adresi göstermekte nı göstermektedirler. Bazı mmtakalarda dir. kışm şiddetle hüküm sürmesine rağmen müntehiblerin mühim bir kısmı bugünden Imza dolu kâğıd Geçenlerde Sacid isminde bir avuka reylerini ku'lanmışlardır. tın da meb'usiuğa namzedliğini koymak Yurdun her tarafında bayram manzaiçin Belediye teftiş heyetine müracaat et rası yardu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: