11 Nisan 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

11 Nisan 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 Nisan 1939 CUMHURİYET arabetleri Rokfeller'in oğlunun muazzam tiyatrosunda Yeryüzünde misli görülmemiş olan bu bina akıllara hayret veren yeniliklerle doludur Uydurma havadis Emanuel, Arnavudlere karşı luk Kralı oluyor! IBaşmakaleden devami lBa$tarafı 1 tnct sahtfedei Radio City'de başmakiuist dairesi Amerikalılar, her ne yaparlarsa, ala cakları neticeyi hesab ederek değil, ellerindeki vesaitin azamî müsaadeslni göz önüne getirerek yapmağı âdet edinmişlerdir. Bundan dolayıdır ki vücude getirdikleri her eser, ekseriya, beşer takatinin fevkinde görünür. Amerikanın gök tırmalı » yan binaları, azametli köprüleri, baraj • ları; fabrikalarınm akıllara hayret veren seri halindeki imalâtı, Yenidünya insanlarının her sahada, herşeyin büyüğünü ve çoğunu yapmak temayülünü pek güzel gösterir. Bütiin bunlara, Yenidünya milletlerinin gözleri ve kulakları artık alış mıştır. Yalnız, zevk ve eğlence sahasında da ayni derecede bol ve geniş davranmağı prensip edinen Amerikalıların sinemada, müzik holde, hulâsa bütiin eğlence vesaitinde nekadar büyük mikyas üzerin den hesablar yürüttüklerini bilmek faydasız değildir. Meselâ, Rokfeller'in küçük oğlu tarafından Nevyorkta yaptırılan Radio City birrasını ele alalım. Dünyanın en geniş tiyatrosu olarak vücude getirilen ve 6200 kişi alan bu bina için milyonlarca dolar masraf edilmiştir. Amerikada, herhangi bir işin şayanı dikkat telâkki edilmesi için, ınutlaka yüksek verimli olması şarttır. Bu esasa göre tertib edilen Radio City sahnesi, günde bazan dört, bazan beş defa bir musiki konseri, bir müzik hol müsameresi, dört beş tablo, bir de bütün bir sinema seansı verir. Ve asıl rökor, bu kalabalık programin, her hafta baştanbaşa değişmesindedir. Meselâ Madam Butterfly operası, iki hafta zarfında 250,000 seyirci tarafından görülmüştür. Dünyanın bu en büyük tiyatrosunda, musiki, dans, tiyatro, sinema, kıyafet ilâh şubelerinin ayrı ayn memurları ve bu memurların kendilerine mahsus localan, malzemeleri, hatta kulübleri vardır. Her program, iki üç hafta evvelinden hazırlanır. Müeasesenin ücretli bestekârlan tarafm dan mütemadiyen yenisi çıkarılan koro ve balet musikilerinin notasını, gene ücretli on memur muntazaman temize çekmekle meşguldürler. Bu işe verilen ehemmiyeti kavramak içtn, halihazırın, tiyatronun kütübhanesinde mevcud piyeslerin 30,000 layısını bulduğunu hatırlatmak kâfidir. Yalnız bu şube, müstahdemleri, 70 kişilik orkestrası, 30 korist'i ve solist'i ile, müesseseye, senede bizim paramızla 570000 liraya mal olmaktadır. Tiyatronun resim atölyeleri vardır ki, dekorları önce maket halinde, sonra tabiî büyüklükte yapmağa memurdurlar. Dikiş ve biçki atölyesi, haftada vasatî olarak yeni 200 kostüm diker. Sahnede kullanılan kostümlerin muhafazasına mahsus vestiyerde, şimdiye kadar kullanılmış ve oraya kaldırılmış 50,000 kostüm mevcuddur. Tiyatro binasınm ıçinde, her temaşa şubesine mensub artistlerin prova sahneleri ayrıdır. Gene her sınıf artiste mahsus olarak binanın tepesinde bir spor meydanı vücude getirilmiştir. Çalışma saatleri çok sıkı bir kontrole t?bi olan artistler, tatil zamanlarmda, bu meydanda vakit geçirir, muhtelif sporlar ve oyunlar yaparak eğlenirler. Artistlerin, kışm vakit geçirmeleri için, büyük mecmuaların hepsine abone olan külübhaneleri vardır. Radio City'nin en şayanı taaccüb, fakat en güzel düşünülmüş tarafı, artistler de dahil olmak üzere müessesenin bütün müstahdemlerine mahsus olarak yapılan tiyatrosudur. Daimî surette müessesede vakit geçirdikleri, hele eğlence saatlerin Tiyatronun 4,305 düğmeli elektrik idare makinesi de vazife başında bulunduklan için halkla beraber eğlenemiyen Radio City'liler, programları istirahat saatlerine göre tertib edilen bu tiyatro içindeki tiyatroya giderler. Radio City'nin teknik bakımdan teçhizatı, dünyada emsali olmıyan bir şaheserdir. Sahne, muhtelif ihtiyaclara göre, hem ayrı ayrı, hem de ayni zamanda işliyen asansörler vasıtasile şakulî ve ufkî istikametlerde hareket eden parçalardan mürekkebdir. Perde, Amerikada bile bu müesseseden başka yerde bulunmıyan, nev'i şahsma münhasır, istenilen şekli alan ve en muhtelif tablolara uygun biçimlere girebilen bir perdedir. Sathı 1800 metre murabbaı, ağırlığı 3 ton olmasına rağmen, bu perde, istenildiği gibi iğilip bükülmek hassasına maliktir. Sahnenin ve salonun ışık tertibatı, bir tek merkezden idare edilir, bu tertibatı idareye mahsus düğmeler ve manivelâlar o tarzda tanzim edilmiştir ki, hem ayrı ayrı söndürüp yakma imkânını verir, hem de, her türlü ışık oyunlarını, evvelden hazırlıyarak bir tek hareketle vücude getirmeğe müsaid şekilleri alır. Işık bahsinde o kadar ince düşünülmüş, o kadar küçük teferruata kadar inilmiştir ki, her koltuğun arkasına bir küçük lâmba konulmuş, seyirciler tarafından icabında yakılıp programa göz gezdirilmesi temin edilmiştir. Müessesenin elektrik masrafı ayda bizim paramızla 8000 lira kadardır. Radio City salonunda, akustik mese lesi de uzunuzadıya tetkikata mevzu teşkil etmiştir. Salonun boyu sahneden nihayete kadar takriben 60 metre olduğu için, sahnedeki jestlerin ve seslerin, seyircilere, teahhursuz ve aksisadasız gelebilmesini temin için yapılan birçok tertibattan maada, projeksiyon dairesinin yanıbaşmda, bir ses mühendisinin daimî surette vazife başında bulunduğu hususî bir mevki vücude getirilmiştir. Burada üç köşeli bir masa üstünde, 80 kadranlı bir ses tertibatı vardır ki yedisi sahneye, on biri sahne önüne, diğer on biri orkestra mahalline tevzi edilen 33 mikrofona bağlıdır. Sahnede dolaşan bir artistin, oradan oraya gezen sesini bu mikrofonlar vasıtasile zaptedip salona, hiç inhiraf ettirmeden ver mek vazifesı işte bu ses mühendısinındir. Ses tertibatı arasında, sahne dahilinin, gerek artistlere, gerek makinistlere, seyirciler farkına varmadan gizlice emirler vermesi için, projeksiyon mahaîli yanında ihzar edilen mevkii de saymak lâzımdır. Buraya konulan aletler vasıtasile, sahne vazıı, bütün tiyatro müstahdemlerine, fısıltı halinde emirîer verebilmektedir. Radio City'nin sinema perdesi de dünyanın en büyük perdesidir. 21 metre 12 santim genişliğinde, 12 metre 19 san bîrlerinden biri vasıtasile filân devletin merkezinden şöyle bir havadis uçuruyor: «Buradaki iyi haber alan mahfillerin ekseriya isim yoktur kanaatine göre önümüzdeki aylar zarfında filân filân işlere girişilecektir. Salâhiyettar makamların her türlü beyanattan kaçmmalarına rağmen, şehirde görülen manzara, hâdisenin doğruluğunu ispata kâfidir. Ve saire...» Bir fikir vermek için yukarıya şema halinde sıkıştırdığım «maksadlı telgraf» hakikatte, ekseriya bir makale kadar uzundur. Bunu okuyan halk, hangi milletten ve hangi siyasî fırkadan olursa olsun, mukabil tarafm, yani havadisi icad eden tarafm sürüklemek istediği yola hazırlanmış sayılır. Oyle ya, bu bir fikir veya iddia değil ki; bitaraf bir havadis. Hem de filân devletin merkezinden geliyor. îyi haber alan mahfiller bildiriyorlar ve muhabir de kendi gözlerile görmüş işte.. Havadisin intişarından sonra bir kararsızlık buhranı geçiren efkân umumiyeyi bir iki heyecanlı makale ile avlamak, maksadla hareket eden o siyasî zümre için artık hayli kolaylaşmış olur. Bu gibi efkân umumiye avcıları, içinde yaşadığımız karışık günleri dört gözle beklerler. Şimdi, sağdan soldan birbirini kovalıyan havadis fırtınalarma tutulmuş vaziyetteyiz. Bunlan sıraya koymak, doğrularını iğrilerinden ayırd etmek saati saatine, dakikası dakikasma çalışan gazeteciler için pek mümkün değildir. Hatta bir cihetten bunların neşredilmesinde efkân umumiyenin tenviri hesabma fayda da vardır. Elverir ki onlan izam etmiyelim, hangi kaynaktan çıktıklarını okuyuculara haber verelim ve günün hakikî havasını bu maksadlı telgraflara uyarak değil, fakat kendi objektif görüşümüze göre yaratmaya çahşalım. Nis'teki gazeteciler kongresfade bir Fransız muharriri, doğruluğundan şüphe edilen bütün haberlerin «şüpheli» kaydile neşredilmesini ve bunlann birinci sahifeerde gösterilmemesini teklif etmişti. Böyle hareket eden ciddî Avrupa gazeteleri çoktur. Gönül ister ki ayni şey bizde de olsun ve Türk matbuatı içinde, oradan. uradan işitilen maksadlı havadisleri en büyük harflerle şişirerek baş sahifesine geçiren tek bir gazete bile kalmasm. Halkm âsabile oynamak, kimsenin haddi değildir. talyan müfrezesi, bugün hava yolile bu raya gelmiştir. Ingiltere, Yunanistana kat'î teminat verdi Bir taarruz vaki olursa, Ingiliz donanması Yunanistanın müdafaasını deruhte edecek Normal hayat başladı Roma 10 (a.a.) İstefani Ajansının bildirdiğine göre yüksek îtalyan memur LBaştarafı 1 incı sahıfede] lan dün Tirana'ya giderek gateze servisNazırlar, perşembe sabahı toplanarak, lerini tanzim etmeğe başlamışlardır. Başvekil tarafından parlamentoda yapıHer tarafta işler tekrar başlamıştır. lacak beyanatı müzakere edeceklerdir. Arnavudluktan kaçan Jtalyanlar Kabıne toplantısından sonra, Hariciye döndüler Nezareti siyasî komitesi Lord Halifaks'ın Roma 10 (a.a.) Bari'den bildiril riyasetinde bir ıçtıma akdetmıştır. diğine göre Italyan kıt'alarının ihracından Londrada verilen kararlar evvel Arnavudlukta ikamet eden sivil Siyasî mehafılden alınan malumata İtalyanlardan mürekkeb ilk grup dün Ar nazaran; İngiliz Nazırları bilhassa Yunavudluğa avdet etmiştir. Bu Italyanlar nanistanın vazıyetını tetkık ederek, Yunabirkaç gün evvel Bariye gitmişlerdi. nistana İngiltere tarafından Lehistana verilen teminatı vermeğe karar vermişler dir. Bu karar mucibince, İngiliz donan Roma 10 (a.a.) İyi malumat al ması, zecrî tedbırlerın tatbıkı esnasında makta olan mehafile nazaran Mussolini, olduğu gibi, Yunanistanın müdafaasını bugün büyük bir nutuk söylemek üzere deruhde edecektir. gıdeceği Tiran seyahatinden vazgeçmişFransantn teşrikimesaisi tir. İngilterenin Paris elçisi bugün Fransa Duçe'nin bu seyahati hava şartlan mü Hariciye Nazırı Bone'yi ziyaret ederek, said olduğu zaman yapması muhtemel ol İngiliz kabinesi tarafından verilen kararduğu haber verilmektedir. arı anlatmıştır. Bu münasebetle, şarkî Diplomasi mehafili, Mussolini'nin bu Akdenizde İngiliz . Fransız teşriki mesaseyahatten yalnız hava şartları değil, ay s'ı hakkında Fransız ve İngiliz hüku ni zamanda muhtelif ecnebi payitahtların metleri arasında tam bir anlaşma hasıl olda îtalyanm Arnavudluktaki hareketi ü muştur. zerine yapılmakta olan görüşmelerin ne Yunan hükumetinin tebliği ticelerini beklemek arzusunda olması doAtina, 10 (a.a.) Atina radyosu bu layısile vazgeçmiş olduğunu beyan et gün aşağıdaki tebiiği neşretmiştir: mektedirler. Elen milletine, Ramanyanın talebleri Boğazların açılması ve karşılıklı bir pakt yapılması isteniliyor Londra, 10 (a.a.) îyi haber alan mahfillerin öğrendiklerine nazaran, Romanya, îngiltere ile bir karşılıklı yardım anlaşması akdinde hâlâ mütereddid bulunmakta ve aşağıdaki iki şartın evvelemirde teminini istemektedir: 1 Harb vukuunda Boğazların İngiliz Fransız filosuna açık bulunması, 2 Doğu Avrupasında müessir bir mukavemet cephesi tesisi için Türkiye, Romanya ve Sovyetler Birliği arasında bir karşılıklı yardım paktının imzası. Mussolini Tiran seyahatinden vaz geçti Gizli tutulan anlaşmalar Kral Zogo Mısıra gidiyor Atina 10 (Hususî) Eski Arnavudluk Kralı Zogo, refakatinde Kraliçe Jeraldin'le veliahd olduğu halde bugün Selânikten Larisaya hareket etmiştir. Kral Zogonun Mısıra gideceği haber ve rilmektedir. Kral Zogo'nun kardeşi Üsküb'de Üsküb, 10 (a.a.) Kral Zogo'nun kardeşi Prens Celâl dün karısile buraya gelmiştir. Prens gazetecileri kabul etmemiştir. Bir çok Arnavud subaylan Alasonya civannda İtalyanlarla son musademeleri yaptıktan sonra dağ yoluyla Yugoslav ya topraklanna iltica etmişlerdir. ltalya Kralı, Arnavudluk ilân edilecek Kralı NAD1R NADI Saldıray geliyor IBastaraft 1 tnct sahtfedel Saldıray, bîr haftaya kadar limanımıza gelecektir. Yeni denizaltı gemimize limanımızda merasimle sancak çekilecektir. Burada inşa edilen diğer iki denizaltı gemîmizden birinin denize indirme merasimi de mayıs bidayetinde yapılacaktır. Saldırayı kendi denizcilerimiz getirmektedir. Paris 10 (a.a.) Le Jurnal, Romadan istihbar ediyor: «îtalyanm, askerî kuvvetlerinin işgal etmiş olduğu memleketi kayıd ve şartsız lhak etmek niyetinde olması ihtimali gitgide kuvvet bulmaktadır. Bu babda bu sabah Chigi sarayından çıkarılmış olan bir mektubun neşri manidar görülmektedir. Bu mektubda Tiran eşrafı Arnavudluk tacını Kral Viktor Emanuel'e teklif etmektedirler. Herşeyin Habeşistanm fethi sırasında olduğu gibi cereyan ettiği söylenmektedir. İtalya Kralı, Arnavudluk Kralı ilân edilecek ve Tirana'ya bir valii umumî gönderilecektir.» Cezayirde zelzeleler oluyor Oran 10 (a.a.) 31 marttanberi Mostaganem'de mütemadiyen bazı fası lalarla zelzeleler olmaktadır. Geçen cu ma günü saat 17 ile geceyarısı arasında altı zelzele kaydedilmiş ve cumartesi günü öğleyin de zelzelelerin otuzuncusu duyulmuştur. «İki meme» adı verilen dağdan kesif dumanlar çıkmaktadır. Burada bir yanardağ ortaya çıkmak üzere olduğu zannediliyor. tim yüksekliğinde olan bu ekran, seyircilerin gözlerini yormamak üzere bir takım kimyevî muamelelere tâbi tutularak, gün ışığına muadil bir ziya in'ikâs ettirmesi temin olunmuştur. Salonun muhtelif noktalarındaki koltuklarda oturan seyircilerin gözlerine, hep ayni derecede ziya vurmasını temin için de altı sene tetkikat yapılmıştır. Salonun hava tecdid tertibatı, müte hassıslann ifadesine göre, en temiz havalı dağlık arazideki kadar saf oksijen vermektedir. Müessesenin, hava ve su soğutma tertibatı için sarfettiği buz miktarı, senede 200,000 tona yakındır. Radio City'nin içindeki bütün mükemmeliyetler saymakla tükenmez. Yalnız, şunları da ilâve etmeden geçmiyelim. Müessese müstahdemlerine mahsus, 3 hastabakıcısı ve bir doktoru olan bir hastane vardır. Tiyatronun bütün eşyası hergün baştan aşağı muayeneden geçmektedir. Öyle ki, günde lâakal 20,000 kişinin çiğnediği halılar ve üstüne oturduğu koltuklar, daima yeni hissini vermektedir. idare hizmetine ve müşteriye bakmak için, müessesenin on sekizle yirmi beş yaş arasında 106 tane hizmetkârı vardır. Bütün bu teşkilâtı idame edebilmek ve masraflarını korumak üzere, Radio City'nin, hergün bizim paramızla on beş bin lira hasılat yapması lâzım geldiğini söylemek, müessesenin azameti hakkında bir fikir verebilir, Reddedilen îtalyan nelermiş? talebleri Debre 10 (a.a.) Bir Arnavud devlet adamı Havas Ajansı muhabirine Kral Zogonun reddettiği İtalyan mutalebatı hakkında izahat vermiştir. Bu mutalebat mağlub Arnavudluğa İtalyanın nasıl bir akıbet hazırladığı hakkında bir fikir vermeğe kâfidir. 1 İtalyan kıtaatının her an ve Ar navudluğun her noktasma ihrac edilebilmesi, 2 Arnavudluğun bütün istihkâmları, limanları, muhtelif tesisatı üzerinde İtalyanın askerî kontrolü, 3 Arnavudlukta ikamet eden İtalyanlara meb'us ve nazır olmak hakları da dahil olmak üzere Arnavudların bütün haklarının verilmesi, 4 Arnavudluk Hariciye Nezaretînin ilgasile Arnavudluğun haricde İtalya tarafından temsili, 5 Arnavudluk nezaretlerine İtalyan genel sekreterlerinin tayini, 6 Tiranadaki İtalyan elçisinin Arnavudluk kabinesine dahil olması ve Arnavudluğun Roma elçisinin de faşist kabinesi erkânmdan olması. Hükumet, Yunan efkân umumiycsinde her türlü endişeyi izale için, memleketin stiklâl ve bütünlüğünün kat'î surette temin edilcniş olduğunu teyid edecek vaziyette bulunduğunu beyan eder. Elen milleti, hükumetinin kendi emniyet ve şerefine müstemir surette nigehban lduğundan emin bulunarak müsalemetperver mesaisine huzur içinde devam edebilir. îmza: Jan Metaksas ttalya Yunanistan hakkında teminat verdi Paris 10 (a.a.) Diplomatik müzakereler, daha az gergin bir hava içinde devam etmektedir. Londraya İtalyan hükumeti tarafından talyanın Akdeniz statükosuna riayet edeceği ve Arnavudluğun istiklâlini mu hafaza eyliyeceği hususunda teminat vermiştir. İtalya hükumeti, îtalyanın Yunanistala ve Korfuya karşı birguna niyet ve taavvuru olmadığı hakkında da teminat ver miştir. Diplomasi mehafili, İngiliz îtalyan tilâfının feshedilmesinin çok muhtemel lduğunu beyan etmektedir. Bone, Pariste kalmıştır. Beynelmilel aziyetin inkişafını yakından takib et mektedir. Mumaileyh bu sabah İngiliz sefirini kabul etmiştir. Sefir kendisine ,ondra ile Roma arasındaki müzakere erin netayici hakkında malumat vermiş :ir. Bone, ayni zamanda Sovyet Rusya efirini kabul etmiş ve sefirle şarkî Av upa hakkında görüşmüştür. Londra, 10 (a.a.) Hükumet mahftllerine göre İngiliz nazırları bu sabah İngiliz teminatınm derhal Yunanistana ve Türkiyeye teşmil edilip edilmiyeceği meselesi hakkında karar vermişlerdir. Mevzuu bahsolan anlaşmalar, Polonya ile imza ve Romanya için de derpiş edilen iki taraflı anlaşmaya benzer anlaşmalardır. İyi malumat alan mahfiller, Yu nanistan ve Türkiye ile akdi muhtemel anlaşmaların şimdilik gizli tutulacağını ilâve etmektedirler. Hükumet mahfilleri, İngiltere tarafından bu hususta her hangi bir beyanatta bulunulmamasının İngiliz hükumeti nin pasif kaldığına delâlet etmiyeceğini, İngiliz hükumetinin Yunan ve Kıbrıs sularında mühim tedbirler aldığını kaydediyorlar. Diğer taraftan, İngilterenin Türkiye, Bulgaristan ve Romanya ile olan diplomatik faaliyeti önümüzdeki günler zarfında çok hararetli ve hedefi de şunlar olacaktır : 1 Balkan Antantının, Bulga ristanın Döbricedeki isteklerine rağmerj, muhtemel teşriki mesaisini, 2 Harb halinde İngiliz ve V ransız harb gemilerinin Boğazlardan serbest geçmesini temin eylemek. I ne göre, Mısırm Londra sefirinin bugün Kahireye muvasalatı beklenilmektedir. Sefir, İtalyanın Arnavudluktaki harekâü dolayısile Akdenizde hasıl olan vaziyetle Mısır ve Sudanın müdafaası ve Filistin meseleleri hakkında görüşmeler yapacak:ır. Mısır mehafili, bu hususlar hakkında mütalea beyanmdan içtinab etmektedir tngiliz harb gemileri hareket etti er. tngiliz gazetelerinin nesşriyatı Londra 10 (Hususî) Garbî Ak denizdeki İngiliz harb gemileri bu akşam Londra 10 (a.a.) Bütün gazete iemti meçhule hareket etmişlerdir. er İtalya tarafından Arnavudluğa yapıMaltada faaliyet an taarruzu Balkanlara karşı bir tehdid Malta ile Sicilya arasında münakalât mahiyetinde telâkki etmekte ve «tecavüz kesilmiştir. Maltadaki Bahriye kuman aleyhtarı» cephenin sür'atle genişlemesi danı, donanmada bilumum izinleri lâğvet arzusunu izhar etmektedirler. miştir. Times gazetesi diyor ki: Kabinenin kararları Londra 10 (a.a.) Bu sabah saat 1 1 de toplanan kabıne içtımaına bütün nazırlar iştirak etmiştir. Nazırlar meclisi İtalyanın Arnavudluğa taarruzu üzerine ortaya çıkan vaziyeti tetkik eylemiştir. «Press Association» un bildirdiğine göre, kabine Yunanistana ve Yugoslav yaya yardım için icab eden tedbirleri derpiş eylemiştir. Kabine Korfu adasına hususî bir ehemmiyet vermiştir. Balkan elçilerinin ziyareti «Haricî siyasetinde mühim bir deği şiklik yapmak mecburiyetinde kalan İn giltere için bu yeni istikamette sür'atle ve azimle yürümekten başka yapılacak birşey yoktur. Nazırlar bugün bu siyasetin ink:;ahnı tetkik edeceklerdir.» Daily Telegraph şöyle yazıyor: «Tecavüze karşı kurulan cephenin kuvvetlendirilmesi ve yeni yağmacılık temayüllerine karşı kuvvetli bir mania hazırlanması için hiçbir gayret esirgenme melidir.» New Chronicle gazetesi totaliter olmıyan memleketlerin sür'atle harekete geç mesi Arnavudluğun zaptından sonra elzem olduğunu yazmaktadır. Sulh için yegâne ümid bir İngiliz Fransız Sovyet askerî itilâfıdır. Londra 10 (Hususî) Kabine içtima halinde iken Romanya elçisi Tilea ile Yunan elçisi Simopulos Hariciye Neza retinde kabul edilmiştir. Tunustan Arnavudluğa selâm! Hariciye Nazırı Lord Halifaks kabine içtimaından sonra İtalyan maslahat Tunus 10 (a.a.) Tunus İtalyan larınm halk birliği kabul ettiği bir karar güzarile uzun bir mülâkatta bulunmuştur. Muhaliflerle mülâkat suretinde faşist hükumetinin yeni ve çir Londra 10 (a.a.) Saat 14,30 da kin taarruzunu protesto etmekte, siyah gömleklilerin barbarca istilâsına karşı Çerrberlayn işçi muhalefet partisi lideri mukavemet göstermesini bilen kahraman Attlee ile liberal muhalefet reisi Archi Arnavud milletini kardeşçe selâmlamak bald Sinclaire'i kabul etmiştir. ta ve Tunusa karşı bir taarruz takdirinde Malaya zırhlısı hareket etti faşistlerin Tunusta bulunan İtalyanları Nice 10 (a.a.) Bu sabah burada diğer Tunus halkile kardeşçe birleşmiş o yapılacak olan Fransız İngiliz deniz şenlarak mukavemete ve zafere azimkâr bu liklerine iştirak etmek üzere Menton ö lacağmı bir kere daha teyid eylemektedir. nünde demirli 31 bin tonilâtoluk Malaya Arnavudların mukavemeti admdaki İngiliz zırhlısı dün gece birLondra 10 (Hususî) Belgraddan denbire buradan hareket etmiş ve bilin bildirildiğine göre, bazı Arnavud kuvvet miyen bir yere gitmiştir. Mısırdaki müzakereler leri, Arnavudluğun şimalinde elân İtal yanlara mukavemet etmektedirler. Londra 10 (a.a.) Mısır mehafili, Holandanın korkunc bir karart Londra 10 (a.a.) Daily Express gazetesinin Amesterdam'dan istihbarına göre, Holandanın Alman hudud mınta kası 50 kilometre derinliğinde Holanda hükumeti tarafından askerî kontrol altma konulmuştur. Holandanın üçte birini birkaç saat içinde şu altında bırakmak için bendlerde icab eden tertibat alınmıştır. Maltada hava hücumlarına karşı tedbirler Londra 12 (Hususî) Malta'da bugünden itibaren hava hücumlanna karşı müdafaa tedbirlerinin tatbikına başlanmıştır. Bu karann bir ihtiyat tedbiri ol« duğu tasrih edilmektedir»

Bu sayıdan diğer sayfalar: