9 Mayıs 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

9 Mayıs 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 9 Mayıs 1939 { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tarihî roman: 17 niş ve beyaz bir feraceye sardı; kemlİM de karalara büründü ve: Haydi, yavrum! Dedi. Nazikter Hanım çoktan hazırlanmiştı. Diğerleri kapının iki tarafında iki saf halinde dizilmişlerdi. Tosun Bey genc kızı alnından öptü; ihtiyar nine ağlıyarak kucakladı. Zenci dadı kenarda sessiz ve boynu bükük duruyordu; çocuklann gözlerinde bile, birşey kaybettiklerini anlatan his karaltıları sezmek mümkündü. Mahfiruz göğsünü biraz bastırmaktan başka birşey yapmadı; kendisini bahtın eline vermiş olmanın bezginliği içinde, üç ayını geçirdiği bu evi, üç ay beraber yaşadığı şu insanları donuk bakışlarile son defa sardı ve yürüdii. Birkaç dakika sonra iki kadının ortasında ve kapah bir araba içinde dolambaclı, bozuk sokaklardan, sarsıla sarsıla gidiyordu. Artık dekorlar ve hâdiseler pek hızlı geçiyordu: Yarım saat kadar gittiler; küçük ve ıssız bir meydanm kenarında durdular. Mahfiruzu arabadan indirdiler. Dört katIı, sarıya çalan pembe renkte büyük bir konağin kapısma gelmişlerdi. Dilküşa Kadın dudaklarını oynatarak oraya yakIaştı; anahtar deliğinin yukansında kapıya yapışmış gibi duran cevizden bir yuvarlağı tutup çekti; uzaktan bir zil sesi duyuldu. Kapının kuzuluğu açıldı: Pala bıyıklı, koca sanklı bir baş göründü. Dilküşa Kadın ona yavaş sesle birşeyler söyledi. Kuzuluk kapandı. Beş on dakika sonra içeriden tok ve ağır ayak sesleri duyuldu. Kapı açıldı. Cepkenli, şalvarlı iki adamm ortasında kapkara ve upuzun bir haremağası vardı. Ince fakat dik bir sesle: Buyurunuz! Dedi. İki uşak orada kaldılar. Mahfiruzla iki kadın haremağasının arkasından yürüyerek mavi damarlı ve parlak mermerle döşenmiş olan geniş bir sofayı geçtiler. Kendilerine açılan oymalı cevizden bir kapının eşiğini aştılar. Şimdi her yanı halılarla döşeli, duvarları işlemeler ve levhalarla süslii, ağır ipek perdeli bir sofaya gelmişlerdi. Haremağası onlara kenardaki sırma işlemeli kırmızı kadifeden sediri gösterdi ve ilerideki başka bir kapıdan girdi. İçine girdiği masal dünyası Mahfiruzu o kadar kalan memurlar Buğday işlerile Ziraat büyülemişti ki garib ve ölısüz bir Bankası meşgul olacak «İstikbal» gemisi, derin Bunların hepsi, son teşkikuzu uysalhğı gösteriyordu! Aldığtmız malumata göre, yeni ticaret teşkilâtı dolayısile yara almış bulunuyor lâtta kadroya alınıyor Dilküşa Kadın kurbanhk kuzusunu ge zı yeniden seyretti. Haremağasına bir iToprak Mahsulleri Ofisinin kalşaret yaptı ve kapıya doğru yürüttu; geri çağırdı, tekrar gönderdi ve getırttı. Dilküşa! Buyurunuz, sultanım! Hamamını da sen yap! Başüstüne sultanım... Kethüda kadın sağında ve ayakta duran halayığa sordu: Usta nerede? Haznedar usta geldi ve şu emri aldı: Dilküşa Kadına bir kese veresin! Dilküşa Kadın yerlere kapandı; Zibendenin eteğini bir defa daha öpmek saaderine erdi! Yarım saat sonra Nazikter Hamm haremde altın zarflı billur bardaktan amber kokulu gül şerbeti, gülbeşeker ve çeşid kokulu macunlarla ağırlanıyor, Düküşa Kadınla Mahfiruz da yumuşak ve ince peştimallara sarınarak konağm üç kurnalı hamamına giriyorlardı. Ayaklannda sedef işlemeli abanoz nalmlar vardı. Göbektaşı pembe mermerden yapılmıştı; yerlerdeki ve duvarların omuzlara kadar gelen kısmındaki mermerler, mavi hareli yahud damarlı idi. Duvarların yukarısmı mavi çiniler kuşatmıştı; kubbeler bembeyazdı ve dışanya doğru kabarık renk renk meme şeklindeki tepe camlanndan içeriye sızan ışıklar kubbelerde birbirlerile sarmaşıyorlardı. Mahfiruz, daha o sabah yıkanmış olduğunu, kethüda kadın bilmese bile, Dilküşanm unuimasına imkân görerrr.yordu. Bununla beraber inne girdiği masal dünyası onu o kad^r b"vülemişti ki hiçbir itirazda bulunmidı. Garib ve öksüz bir kuzu uysall'ğı gösteriyordu. Devlet Denizyolları Umum Müdürlüğıle Devlet Limanlan Umum Müdürlüğü teşkilâtı dolayısile yapılan hazırlıklar ilerlemiştir. Kadrolar ikmal edilmiştir. Büyük Millet Meclisinden teşküat kanunu çıkar çıkmaz derhal tatbikata geçilecektir. Denizbanktan gerek Yusuf Ziya Öniş zamanında çıkarılan ve gerekse sonradan Yusuf Ziya Erzinin Umum Müdürlüğü sırasında kadro harici bırakılan yüzden fazla memurun, içlerinde bir suç do!ayısile bankadan uzaklaştırılmış olanlardan maadası yeni Umum Müdürlükler kadrosuna ahnmaktadır. Hiçbir işe ya^amadıklan görülen bir kısım memurlar yeni teşkilâtta vazefelendirilmiyCcektir. Yeni teşkilâtta birleştirilmekte olan Devlet Limanlan Umum Müdürlügü Fenerler ve Cankurtaran Müdürlüğüne bu şube şeflerinden Abdullah Ziyanın tayini takarrür etmiştir. Toprak mahsulleri Yazan: Kadircan Kafh Denizbankta açıkta ofisi lâğvediliyor Yeni karar Musodeme Dün Karadenizde iki şilep çarpıştı Harb tehlikesi vrupa işleri fena halde kanşmaktadır. Artık siyasî gruplarm tam manasile askerî ittifaklar şeklini alması vaziyetin vahametine hıç şüphe bırakmıyor. îngiltere ile Fransa arasındaki işbirliği Lokarno misakile bir taraflı yardımdan ibaretti. Almanya tahrık edilmeksizin hücum ettiği takdirde İngiltere Fransızlara yardım edecekti. Lokarno misakı bozulup Ren gayraskerî mıntakası Alman ordusu tarafmdan işgal edildikten sonra Fransa ile İngiltere Almanyanın muhtemel taarruzuna karşı birbirine yardım etmeği taahhüd etmişlerdi. Fakat gerek evvelki gerek sonraki taahhüdler sırf şimalî Fransaya münhasır bulunmuştu. îtalyada cenubî Fransadaki Savoie ve Riviera ve Korsika ve şimalî Afrikadaki Tunusun ilhakı lehinde sesler yükseldiği zaman İngiltere cenubî Fransa ve şimalî Afrika için de yardımda bulunmağı üzerine almıştı. lspanya komünist enternasyonali aleyhinde ittifaka girip 1904 muahedesi hilâfına Cebelüttarık boğazının iki tarafını tahkim ettikten sonra îngiltere ile Fransa Akdenizde dahi beraberce hareket etmek için mutabık kalmışlardı. Bunun filî ispatı olarak Fransanın Akdeniz ve Atlas Okyanusu donanmaları Cebelüttarık îngiliz müstahkem mevkii tersane limanında toplanmış olmalarıdır. dırtlmast takarrür etmiştir. Toprak Mahsulleri Ofisinin buğday kısmı eskisi gibi Ziraat Bankasına verilecek, afyon kısmı beynelmilel ehemmiyetli vaziyeti dolayısile, Ticaret Vekâletine merbut müstakil bir idare haline konulacaktır. Şehrimizdeki toplantı Toprak Mahsulleri Ofisi idare meclisi dün fevkalâde olarak, şehrimizde Umumî Müdür vekili ve idare meclisi reisi, eski tstanbul Valisi Randin reisliği altmda bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıda Ofis Umumi Müdür muavini Şakir Turalı da bulunmuştur. Dün Deniz Ticaret Müdürlüğüne gelen malumata göre, Karadenizde bir Türk şilepile bir İtalyan şilepi arasında korkunc bir musademe olmuştur. Hüseyin Sohdirike aid İstikbal isimli Türk bayraşını taşıyan şilep, kömür a'mak üzere nöbette bulunduğu Ereğîiden Çamlıya giderken, açıkta limana g'.rmek üzere olan İtalyan bandıralı Sitta Bergana şilepile karşılaşmıştır. Birbirine pek yakin vaziyette o!an şieplerden «Sıtta Bergama», «İstikbal» in ancak tarafına doğru oldukça sür'atle ]üşmüş ve «İstikbal», İtalyan şilepi öünden kaçamıyarak sancak tarafındaki numaralı ambar üzerinden yara almı§ır. Fırıncılar telâşta! Ekmek fabrikası için tahsisat istenilmesi endişe uyandırdı Belediye Iktısad Müdürü Saffet, dün, ekmek işini tetkike başlamıştır. Ekmek fabrikası için tahsisat istenilmesi, fırıncıan telâşa düşürmüştür. Yaptığımız tahkikata nazaran, ekmekçiler, Belediye tenbihlerine riayetkâr olur ve zabıtai belediye talimatnamesine uygun ekmek çıkarırlarsa Belediyenin fabrika tesisi işini gayri muvakkat bir zaman için tehir etmesi ihtimal dahilindedir. İktısad Müdürü, Belediye İstişare heyeti tarafmdan ekmek meselesi hakkmda hazırlanan raporu gözden geçirmektedir. Tetkikat neticesinde ikinci nevi ekmek çıkarılması muvafık görülürse, hazırhkara başlanacaktır. Dünkü tetkikler neticesinde ekmek narkının ipkasma karar verilmiştir. Umum Müdür muavini geldi Limanlar Umum Müdür muavinliğine tayini takarrür eden Hâmid Saracoğlu dün Ankaradan şehrimize gelmiştir. ŞEHIR t$LERl Yol programı Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar, dün Belediye Fen Heyetine giderek bu seneki yol programı üzerinde tetkikatta bulunmuştur. îhale edilen yollar Son on beş günde Eyübde 1300 metre murabbaı parke kaldmm ile 1113 metre murabbaı adi kaldınm inşa edilmiştir. Eyübde Çiniliçeşme deresinin mecraya raptı, Balat Halk hamamınm tamiri, Şehremini, Saraymeydanı ve Açıkfırm kaldırımlarile Söğüdlüçeşme Kurbağahdere, Beşiktaş Köyiçi ve Ortabahçe parke kaldınmlarının tamiri eksiltme ile ihale edilmiştir. Her biri saatler kadar uzun olan birçok dakikalar da orada geçti. Neden sonra karşıdaki sedef işlemeli abanoz kapı açıldı; deminki haremağası ve iki halayık çıktı; baştan ayağa kadar kadife, ipek, sırma, altın ve elmaslar içinde, sanşın ve otuz beş yaşlarında bir kadın göründü. Atlas şalvarmı küçük gösteren geniş ve uzun altın işlemeli «üst» ün eteklerini yeşiller giymiş olan iki cariye tutuyordu. Bu, Valide Safiye Sultanın kethüdası Zibende Kadındı. Nazikter Hanım onun eteklerine kapandı. Zibende Kadın başını biraz arkaya doğru çevirerek pırlanta yüzükler içinde sedef beyazlığı gösteren uzun parmaklı tombul elile minimini bir işaret yaptı. O zaman cariyelerden biri elınde tuttuğu eteği Tosun Beyin karısmm yüzüne doğru itti; Nazikter Hanım onu parmaklarmın ucile tuttu: Ancak şimdi biraz kızarmış olan dudaklarma götürdü. Dilküşa Kadın da onun gibi yere kapanmıştı. Doğrulduklan zaman kethüda kadın onları bir defa daha iri mavi göilerile süzdü; geride cansız gibi duran Mahfiruza dÖndü. Dilküşa kadın hemen oraya koştu, genc kıza yaklaştı; iki kelime fısıldadı Mahfiruz yürüdü; diz çöktü ve kethUda kadının eteğine uzandı. Kadının bakışUrında bir parıltı görüldü. Biraz iğüerek genc kızın çenesini tuttu, yüzünü kaldınp gözlerinin içine girdi ve büsbütün kalkmasını işaret etti. Zibende Kadın cariyeyi, sağdan, soldan, önden, enseden, evire çevire tetkik etti. Dilküşaya sordu: Kaç yaşında? On üç... On altı görünüyor! Öyle olmasa efendimize ne ceiaretle takdim edebilirdik! Bakahm dilediğim gibi yetiştirebildin mi? Hiç şüpheniz kalmasın efendim. Kethüda kadın sedire oturdu; genc kı Pırıl pınl tunc musluklardan güriil güül su akıyordu. Altın yaldızlı gümüş hamam taslan; büyük ve yarım küre şeklinde liğenler, lifler, keseler, mis kokulu Edirne sabunlan yerliyerine konmuştu. îçeri girer girmez Dilküşa Kadın JcaJ pıyı sürgüledi; havlulannı askılara taktı. Genc kızın da havlularım aldı; göbektaşına serdi: Haydi benîm beyaz güvercinim! Şuraya uzan! Mahfiruz göğsünün iki yerini ellerile örtüyordu. Dilküşa Kadın en ılık ve tatlı sesile: Rahat ol, şekerim! Burada bizden başka kimseler yok! Kapı da sürgülü... Dedi. Yumuşak ve încitmekten korkan ellerIe peştimalı da çıkardı. Mahfiruz biraz ilerideki halveti göstererek kekeledi: Oraya girsek! Ne lüzum var canım! Her taraf halvet... İpek kese ile genc kızm bütün vücııdünü hafif hafif ovalıyor; adeta okşuyordu. Vakit vakit onu yan kaldmyor; sırtüstüne çeviriyor; tekrar yüzüstü yatırıyordu. Beş on dakika böyle geçti. Sonra kaldırdı; kurnanm yanma götürdü. Sabun hazırlamaya başladı. Uğen kÖpüklerden görünmez oluyor; fakat Dilküşa Kadın bir türlü işini bitiremiyordu: ' Peripeyker kızım, askıdaki havlu düşecek gibi, şunu iyice tutturuver, canım! Mahfiruz oraya gidiyordu. îstenilen işj yapıp dönerken: Öteki de düşecek sanırım; gitmişken... Mahfiruz onu da düzeltiyordu. Şuradaki tası getirir misin, şekerim!. Onu da getiriyordu. Dilküşa Kadın bunları söyledikçe Mahfiruz hamamın mavi damarlı mermerlerinde kıvrak vücudünün akislerini gezdiriyor; renk renk ışıklann altmda zümrüd, yakut, elmas, firuze, pırlanta altın toz'arına bürünüp soyunuyordu. Geniş ve çıkık göğsünün kabanklan henüz tam yuvarlak olmamıştı. Tek çıkıntısı bulunmıyan tombul ve düzgün kolları, ince beli, birdenbire olgunlaşan kalçalar, aşağıdan yukanya doğru yavaş yavaş kalmlaşan çok güzel bacaklar, bir çıft kanadsız ve beyaz güvercini andıran ayaklar... Dilküşa Kadın ikide bir tam karşısındaki duvann ortasına bakıyordu. Orada dört köşeli bir delik açılmıştı ve Mahfiruz o tarafa döneceği zaman birdenbire kapanıyordu. Gel kızım, artık yıkayım! lârKan var) Karanlık sokalc İstanbuldan Galataya geçen otomobılerin Galata köprüsünden itibaren takib ettikleri Galata rıhtımı Kasaplar sokağının karanlık olması dolayısile buraya, avnca' ısık tertibatı yapılması kararlaştırılmıştır. GÜMRÜKLERDE Türk Amerikan ticaret anlaşması tatbikatı Yeru Türkiye Amerika ticaret anlaşması için İstanbul gümrüklerine cumartesi günü telefonla verilen emir üzerine derhal tatbikata geçilmiştir. îstanbul gümrüklerinde yeni anlaşmanm tatbikı beklenerek resim tenzlâtmdan istifade edebilecek birçok eşya ve bilhassa otomobil ve aksamı, benzin cihazlan ve radyo bulunduğundan tüccar bunlan süratle çekmektedir. Muayyen birtakım Türk mallannm ihracı ve Amerika mallarının ithali suretile Amerika ;le aramızda yapılmakta olan takas muamelâtı, yeni anlaşma dolayısile kaldırılmıştır. Beyoğlunda cezalandırılanlar Beyoğlu kazası dahilinde gıda maddelerinin üzerini açık bulundurmaktan 29, caddeyi işgalden 31, yangına sebebiyet vermekten 11, otomobil ile memnu yerlerde durmaktan 33, muayenesiz müstahdemin kullanmaktan 30, caddeyi kirletmekten 12, dükkânını vaktinde kapatmamaktan 6, otomobile fazla yolcu almaktan 9, iş gömleklerile caddeye çıkmaktan 6, kapaksız çöp kutusu kullanmaktan, 5 kişi olmak üzere 240 kişcezalandınlmıştır. Gelen malumata göre, bu yara, sukesimine yakındır; üç saç içeri çökmüştür. Bu vaziyet karşısmda îstikbal hemen Ereğli Iimanına iltica etmiştir. italyan şiepi de Ereğliye girmiştir. Ereğli Liman Riyaseti, musademe âdisesini tahkike başlamıştır. Çarpışmaı intac eden hatamn hangi şilepte olduJapon donanması Hindiçinî ile Singağu tetkik ve tahkiklerden sonra anlaşıla pur arasındaki Sprafley adasını işgal edecaktır. rek Uzakşarktaki Fransız müstemleke imparatorluğunu her taraftan tehdid eyleBir Alman vapuru da oturdu Alman bandıralı Mitalmer petrol ge mesi üzerine ingiltere ile Fransa aralamisi, Marmarada, Şarköy civannda ka rındaki askerî ittifakı bütün dünyaya teşraya oturmuştur. Geminin vaziyeti hak mil etmişlerdi. kmda dün akşam geç vakte kadar maluîngiliz Fransız askerî ittifakına karşı mat alınamamışhr. bir Alman italyan ittifakının teşekkül eylemesi; harb tehlikesi çok büyük olduMÜTEFERRtK ğunu ispata kâfidir. Bunun için vaziyeti ve mahiyeti itibarile sulha hizmet ve yarUsküdar tramvaylarının dım edebilecek müesseseler harekete gelyeni müdürü Üsküdar Kadıköy ve havalisi tram mektedir. Bunlardan Papa Cezayirde ayları müdürlüğüne İs Bankası idare toplanan katolik kongresi münasebetile meclisi azalarından Feridun Manyas sulhun kurtarılması için temenniyatta bulunduğu gibi Berlin ve Paris sefirlerine ayin edilmiştir. mühim talımat vermiştir. Berlin sefiri Yerli mallar sergisi Berchtesgaden'e gidip M. Hitler'le bir Ticaret Vekâleti, dün M.llî Sanayi buçuk saat görüşmüştür. Paris sefiri de Birliğine 11 inci Yerli Mallar sergisinin Fransa Hariciye Nazırile görüşmüştür. ralatasaray lisesinde açılması için derBütün bu mülâkatlarda eski Papaya naal hazırlıklara başlanmasını bıldirmişza'an bitaraf bir mevkide bulunan yeni ir. ADLİYEDE Papanın sulhun muhafazasım dileyen mektubları görüşülmüştür. Bir harb vukuunda birbirine gireceklerin kahir ekseMahkum olan kadın Nesım adlı birini Adliye merdivenin riyeti katolik mezhebine salik bulundude döverek yere yuvarlamaktan Sul ğundan Vatikan haklı olarak endişeye anahmed Üçüncü sulh ceza mahkeme düsmüştür. Çünkü harb tehlikesi bütün iine verilen Şinorik adlı bir kadın, üç dehşetile artık kendisini iyice göstermiş gün hapse, yirmı altı lira para cezası ö o ] U y o r demeğe mahkum oldu. Muharrem Feyzi TOCAY Bir cinayet davası MecidiyekÖyünde temizlik tedbirleri alınıyor Döviz kaçakçılığı Alâkadar makamlara ihbar olunan büyük döviz kaçakçılığı işi üzerinde ehemmiyetle tetkikat devam etmektedir. Bu ihbar İstanbulun en büyük dört bankenne taalluk ettiği için işin ayrıca ehemnniyeti vardır. Beled ye Reis Muavini Lutfi Aksoy, beraberinde Belediye Temizlik müdürü olduğu halde Mecidiyeköyüne giderek tetkikatta bulunmuştur. Mecidiyeköyünün cumartesi ve pazar günleri BelediKÜLTÜR tSLERl ye tarafmdan sulanmasına, oradaki kır kahvelerinin Belediyenin müdahalesile 19 mayıs şenlikleri güzelleştirilmesine, seyyar satıcılann bir intizma altma alınmasma karar verilBugün, Vali Lutfi Kırdann başkanlımiştir. ğmda Vilâyette bir toplantı yapılarak 19 mayıs idman şenlikleri için hazırlaTemizlik amelesi ne nan programa son şekli verilecektir. Bu zamanlar çalışacak? yıl bütün îstanbul mektebleri bir yerBelediye, temizlik amelesinin çalış de toplanacaklardır. Bunun için en mümasına aid bir talimatname hazırlamış said saha olarak Fenerbahçe stadyomu tır. Amele, mart başlangıcmdan birinci muvafık görülmüştür. Şenliklere 1000 teşrin sonuna kadar saat 5,5 da, ikinteş kız ve erkek talebe iştirak edecektir. rinden şubat nihayetine kadar saat 6,5 ta Deniz Lisesinde bugünkü iş başmda bulunacaktır. Çöpçü onbamerasim şıları amele ile birlikte hazır bulunacaklardır. Vaktinde :s başma gelmiyen Deniz Lisesinden mezun olan talebeonbaşılar ilk defasmda on beş günîük lerin Harbiyeye geçmeleri münasebetile ücret kat'iyle cezalandmlacak, tekerrü bugün Heybeliadadakı mektebde bir meründe işten çıkarılacaklardır. Bunlann rasim yapılacaktır. Talebelere Amira vaktinde işbaşma geldiklerini tespit et Şükrü Okan tarafmdan diplomalan vemek üzere en vakın polis karakolunda rildikten sonra, stajlarını yapmak üzere bir îmza cetveli asılacaktır. Hamidiye mekteb gemisine almacaklardır. Boş arsalara çöp atanlar Mahalle aralanndaki arsalara çöp aDENtZ tSLERÎ tılarak fena koku intişarına sebebiyet verildiği Belediyenin nazarı dıkkatini cel 500 Alman geliyor betmiş, alâkadarlara gönderilen bir taFon Ştoben Alman seyyah vapuril mimde arsalara çöp atanların şiddetle bugün lımanımıza 500 Alman seyyah tecziye edilmeler bildirilmiştir. gelecektir. Bunlar arasmda iki sinema SAĞUK ÎSLERl operatörü vardır. Kantarcılarda sabun fabrikasmda bekçi Şevkiyi boğarak sabun kazanma atmaktan suçlu amele Mansurun muhakemesine, Ağırcezada dün devam edildi. Gömlekçi Mehmed, şahid olarak dinenildi. Fail kendısi olmadığmı söyliyen Mansur, vak'a zamanı bu gömlekçinin dükkânmda bulunduğu iddiasındaydı. Suçlu avukatı, Şevki boğulduğu sırada fabrika yanındaki medreseden Mansurun sesini işittiğmi söyliyen Gülizarın şahidliğine itirazla keşif yapılmasını istedi. Mahkeme, bu hususu düşünmek üzere, muhakemenin devammı pazartesiye bıraktı. Ziraat Vekâleti Heyeti Teftişiye Reisi öldü Bir müddettenberi rahatsız bulunan Ziraat Vekâleti heyeti teftişiye reisi Bekir Sasa, müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak evvelki gece hayata gözlerini kapamıştır Bulunduğu vazifelerin hepsinde ve bilhassa uzun seneMerhum Bekir Şasct ler idare ettiği Orman Umum Müdürlüğünde büyük bir liyakat gösteren Bekir Şasanin vefatüe memleket kıymetli bir mütehassısını kaybetmiştir. Bekir Şasanin cenazesi, bugün saal 11 de Fener yolundaki evinden kaldınlacaktır. Cenazede Ziraat Vekâletini temsil etmek üzere Orman Umum Müdürlügü Fen subesi müdürü Fikri Kozak" şehrimize gelmiştir. Merhumun kederdide ailesine taziyetlerimizi bildiririz. Ağlaya, ağlaya... Tahtakalede oturan ve boyacılık yaptığını söyliyen 1335 tevellüdlü ve evli Haydar; dilendiği iddiasile zabıt tutularak Belediye doktoruna muayene ettirilmiş, Belediye doktoru <sakatsa da çahşabilir» diye rapor vermiştır. Bunun üzerine Sultanahmed îkinci sulh ceza mahkemesine getirilen Haydarm, bir ba cağı yoktur, koltuk değneklerine tutunarak yürümektedir. Dün koridorda ve mahkemede «ömrümde ilk defadır başıma böyle bir hal geldi» diye hüngür hüngür ağlıyordu. Hâkim Salâhaddin Demirelli; kendisinin beraetine karar verdiğini bildirdi. Haydar, geldiği gibi ağlaya ağlaya gtti. İNHÎSARLARDA Yeni eksperler İnhisarlar idaresi hesabma Amerika' da eksperlik stajı yapan Atıf ve Halil Nedim dönmüşlerdir. Kaza Polis mektebinden Zeki isminde bir polisle Maliye memurlanndan Semih ve daha iki arkadaşları, evvelki gün gezmek üzere Mecidiyeköyüne gitmişlerdir. Bir aralık Semih, tabanca ile vurulmuş ve yarası ağır olduğu için cankurtaraa otomobilile hastaneye kaldınlmıştır. Ba. yaralanmanm Zekinin tabancasile bir kaza eseri olarak vukua geldiği anlaşılmıştır. Eroinciler Kasımpaşada Akbaba yokuşunda 3 numaralı evde oturan Arab Hulusinin eroin satıcılığı yaptığı haber almarak dün evinde bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırma sırasmda otuz gram erccn, eroin tartmağa mahsus hassas bir terazi, 30 tane mavzer fişeği ve bir tabanca bulunarak musadere edilmiştir. Arab Hulusinin arkadaşları olan Müzeyyen, Cenab, Turan, İbrahim, Şevki; diğer bir İbrahım, Zeki, Nevzad ve Behice de ya, kalanmıştır. Sıhhiye Müsteşarı şehrimizde Sıhhiye Vekâleti Müsteşarı Asım, dün Ankaradan şehrimize gelmiştir. Yalova kaplıcalanmn Sıhhiye Vekâleti tarafmdan idaresi mevzuu bahsolduğundan Müsteşar bugün Yalovaya giderek bu hususta tetkikatta bulunacaktır. Bu suretle kaplıcalarm yeni idare şekli tespi edilecektir. ÜNlVERStTEDE Lisan mektebi imtihanları Üniversıte lisan mektebi imtihanları nın yazılı kısmı bitmiştir. Bu yıl muvaffak olan talebe miktarı daha fazladır, Kazanamıyanlar ancak yüzde 7 dir. Sö lü imtihanlara perşembe günü başlana caktır. Cu m h u riyet Aboneşeraiti} 1 ™^ Senelik Altı ayhk Üç ayhk Bir ayhk 1400 750 400 150 Nüshası 5 kuruştur Rr. 2700 Kr » 1450 » 800 » » Yoktur »

Bu sayıdan diğer sayfalar: