21 Mayıs 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

21 Mayıs 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 21 Mayıs 1939 Şehîr ve Memleket Haberleri Tarihî roman; 29 Yazan: Kadircan Kaflı Siyasî Ingiltere ve Arablar ve Yahudiler ngiltere hükumeti Filistini biri müstakil Arab ve diğeri müstakil Yahudi devleti olarak ikiye ayırmak tasavvurundan feragat ettikten sonra Londrada Arabları ve Yahudileri hem kendi aralarında anlaşmalan ve ayni zamanda İngilizlerle dc uyuşmaları için bir konferansa davet etmişti. Konferansa Mısır, Irak, Süudiye, ve Yemen olarak dört müstakil Arab devletinin mümessilleri davetli olarak iştirak etmişlerdi. Londrada üç taraf arasında bir anlaşma yapılammıştı. Hiç olmazsa İngilizlerle Arabların anlaşabilmeleri için Kahirede yapılan toplantıda da kat'î bir anlaşma hasıl olmamıştı. Nihayet Ingiltere hükumeti kendisini serbest addederek Filistinin mukadderatı hakkında kendi bildiği kararlan vermiş ve bunları Beyazkitab şeklinde Parlâmentoya arzeylemiştir. Filistine aid bu kararlar Yahudiler içia yeis verici olmustur. Cünkü Ingiltere hükumeti Arzı Mukaddeste müstakil bir Yahudi devleti kurmak şöyle dursun, Yahudiler için burasmın millî bir ilticagâh ve yurd olmasından bile feragat etmiştır. Çünkü beş seneye kadar her yıl on beş bin Yahudi muhaciri alındıktan sonra bir daha tek bir Yahudi burada yerleşemiyecektir. Bugün Filistinin umum nüfusu bir milyon dört yüz bin kişidir. Bundan bir milyonu Arab ve dört yüz bini Yahudidir. Yahudi nüfusuna beş sene zarfında ancak yetmiş beş bin kişi ilâve edilecek ve bundan sonra Filistinde sülüsan ekseriyet daima Arablarda kalacaktır. Filistin on senelik bir intikal devresinden sonra müstakil olacaktır. Arablarla Yahudiler tedricen idareye ve teşriî işlere nüfuslan nispetinde iştirak edeceklerdir. H II Büyük camcılar bir Mart ayına aid tröst mü kuruyor? haricî ticaretimiz Sinemaya tahvil edilecek garaj Mahfiruz, Harerhağasının bağrında, Valide Sultanın bağrındâki yürekten daba ak ve temiz bir yürek bulmuştu! Renk renk çinilerin biraz ferahlı gösBu saraydan gitmek, bu sonsuz kudre ti bırakmak, bir hiç olmak ve eski sara terdiği dolaşık ve dar koridorlardan geçyın ıssız ve büyük odalannda uoutulup tiler; bir avluya çıktılar. Mahfiruz orakalrnak... da gökyüzünü gördü; bol ve temiz hava Safiye Sultan bunu düşündükce derin buldu. Havayı ciSerlerin^ göklerin ma,, .1.». .. 1 • 1 1 1 1.. viliğini. gözlerine doldurdu. derin nefes alıyor: Sedef ve fildişi kakmalı bir kapının ö Hayır... Bu olmamah!.. nünde Mustafa Ağanın kocaman ve kaDiyordu. Öyle olmaması için de Şehzade Ah ra parmağı genc kızın gözlerine doğru medin ortadan kalkması lâzımdı. Bu iş birkaç defa sallandı; her kelimenin hatyapıldığı takdirde Osmanlı tahtına on iki ta her harfin üzerinde durularak fısıltı yaşındaki son Şehzade Mustafa ç'kacak halinde şu sözler söylendi: Aslanımızı hoşça tutasın; burada tı. Bu çocuğım annesi aptaldı; oğ'unun da anasından farkı yoktu. Safiye Sultan yağlı ip de çuval da pek çoktur. Mahfiruz bu kara adamın bağrında onları kolayca susturur; gene diledıği gibeyaz Valide Sultanın bağnndaki yürekbi saltanat sürerdi. Padişah Şehzade Ahmedden her za ten daha ak ve temiz bir yürek bulunduman sevgile bahsediyor; bazı çok sıkın ğuna şüphe etmiyordu. Canfeda kadın genc kızı dikkatle süztılı zamanlarında onu yanına alarak avudü; onun yorgun ve ürkek bakışlannda nuyordu. Bu itibarla Şehzade Mahmuhiçbir ihtiras bulamayınca: da benzetmek mümkün değildi Hoşgeldın, yavTum! Safiye Sultan maksada ermek için tek Dedi. Kolundan tutarak küçük bir osilâh biliyordu: Zehir... Birer ikişer, bahane ile, Şehzade Ah daya götürdü; karşısına oturttu: Valide Sultanın cariyeleri arasınmedin kalfalarını, hadımağalarını dağıttı. da senin gibisi yoktur. Ne oldun, haste Zavallı Şehzade o kadar sıkıldı ki bir gün Padişaha şikâyet etti. Valide Suhan he mısın? Mahfiruz önce çekindi; fakat o tatlı men cevab verdi: Hep bunlar aslanımm sagl ğı, ra sesten çabuk cesaret aldı; başından gehatı içindir. O cariyelerle hadımlara hiç çenleri kısaca anlattı. güvenemiyordum. Üzülme! Gene Hünkâra verilebiSonra Şeihzadenin dairesi nekadar ka lirsin, fakat bir şartla... Mahfiruz onun sözünü kesti: labalık olursa o kadar korkulu olduğunu Istemem... Istemem onu!.. söylüyor, şöyle diyordu: Bu sözler onun ağzından adeta kay Allah esirgesin o yıîanlardan biri aslanımın yiyecek veya içecegine zehir mıştı. Yanıldığını anlayınca birdenbire toparlandı; biraz geri çekildi ve ağzını jsa!.. atajsa Padişah o zaman annesinin ellerini ö tuttu. püyor; yüzüne gözüne sürüyordu: Ya ne istersin? Sen bir meleksin! Sen olmasan!.. Darılmazsm, değil mi? Şehzade Ahmedin yanında kala kala Hayır... Hiç darılmam... Hatta sütninesi Canfeda kadınla iki aptal habeş yardım ederim! Buradan kurtulmak, karsı kıyılara kalmıştı. «Canfeda» otuz yaşlarında süzgün gitmek isterim. Canfeda kadın ona karşı kıyılarda yüzlü esmer bir kadındı. On dört sene evvel Üçüncü Mehmedden doğurduğu kimlerin bulunduğunu sordu. Mahfiruz kız birkaç gün yaşadıktan sonra ölmüş, aslını gizledi ve başka birşey uydurdu: Beni evlâdhk alan bir kadınla bir Senzade Ahmedi emzirmeye başlamıştı. Genc kadın süt çocuğunu kendi yavr'ösu adam var. Kendi kızlarından farksızdım. nun yerine tutmuş, onun gibi sevmişti. Canfeda birkaç dakika hiç birşey söyO zamandanberi Şehzaded«'n 4i?«*5»Hİ> "lemecren ona^baktı.1:Sonra"yBrîndeh' kalkmamıştı; şimdi de gizlî sesler ona bir tı ve genc kızın sırtını okşadı. Hem kortehlikeyi haber vermiş gibiydi; süt oğlu kutan, hem de ümid veren bir sesle: nun her isini kendi elile yapıyordu. Seni oralara da gönderirim, fakat Şehzade Ahmed de zavallı büyük bir şartla... kardeşinin yağlı urgan altında boğuk hıDedi. rıltılarla çırpındığmı gözlerinin önüne geMahfiruz bu kadmdan kötülük geletıriyor; babasmdan iğreniyor ve korkuyor ceğini ummuyordu. Onun ellerine sarıldu. dı: O sırada birdenbire ağır hastalandı ve Ne isterseniz yaparım; ne isterseyerinden kalkamaz oldu. Annesi onun niz!.. başucuna koştu; Padişaha da şikâyet etti: Ne söylersem onu yap! Aslanımı burada bir garib sürgüMahfiruz orada ortalığı topluyor, düne benzetmişler; bunca eziyet .reva mı zeltiyor, hünkâr mutfağından gelen yedır? Elbet hizmetine birkaç cariye ve mekleri altm sahanlara koyarak gümüş birkaç atik hadımağası vermek geıcKi». tepsiye Şehzadeninv, .J,, Her odasınm kakaç atılc hadımagası vermeıs. gerektir. ~ty sıralıyor; iki firma cam ithalâtını Bu senemn ilk üç ayında Binbirdirek sarnıcmı koinbisar altına almıya 30,155.170 lİralik ihracat rurken yeni ^er»î batalara çalışıyorlarmış! yaotık ~ düşmemek lâzımdır Alâkadar makamlara, İstanbulda, bü:ün memlekete şamil olarak ve Türkiyelin bütün cam ithalâtını ele alacak trösün kurulmakta olduğu ihbar edilmiştir. iazetemize de bir mektubla haber verin bu tröst hakkmda aynen şöyle denilıektedir: «Başı Çiçekpazarında bir camcı olmak üzere birçok camcılar, bir tröst /apmak ve bu hususta tanzim ettikleri mukaveleyi camcılara imza ettirmek üere İstanbuldaki bilumum cam tüccarlarına ve ikinci derecedeki camcılara müracaat ediyorlar. Şöyle ki; Türkiye[e senevî sarfedilen 9 0 1 0 0 bin sandık cam iki firma tarafından getirtile:ek, bu camlar yüzde 10 temettü ile iinci ve üçüncü smıf tüccarlara ve camnlara satılacak, bunlar da ister peraken;e, ister bayilere toptan satacaklardır. Avrupadan, tröstten başka kimse cam jetirtemiyecek, böyle bir hataya düşenler zarar ve ziyan olarak tröste 250 lira erecektir. Gelecek cam sandıklan maktuan birer lira fazla fiatla devîedilecektir. Sene nihayetine kadar satılan amların kânndan teraküm edecek paa, sene sonunda kârm yüzde 60 ı birin:i smıf tüccarlara, yüzde 20 si ikinci sııf tüccarlara, yüzde 10 u üçüncü ve dördüncü smıf tüccarlara ve yüzde beşi de mütebaki tüccar ve esnafa taksim eilecektir.» Biz bu ihbar üzerine mukabil tarafı a dinlemek için tesis te^ebbüsünde buunanlarla görüştük. Diyorlar ki: « Biz, tröst değil, bir limited şjrket kuruyoruz. Bu teşebbüsümüzle memleete büyük bir hizmet yapacağımıza kaiiz. Bunu sırf halkın daha ucuz cam labilmesi için yapıyoruz. Şimdi 10,000 andık sipariş veriyorsak, şirket kuruldukan sonra 100,000 sandık sipariş vereceız. Bittabi cok daha ucuza alacağız. Bu suretle daha ucuza cam satmak •nümkün olacaktır.» Istatistik Umum Müdürlüğü mart aına aid haricî ticaret istatistiklerini neşetmistir. Bu istatistiğe ççöre, 939 sençsi marında, ihracatımız 9.467,139 lira, ithalatımız ise 12,522,481 liralıktar. îh•acatımız, ithalâtımıza nazaran 3,055,342 ira miktarında eksiktir. Bu senenin ilk üç ayında ihracatımız 30,155,170, ithalâtımız 30,557,409 lialıktır ki aradaki fark ithalât lehine 402,239 lirayı bulmuştur. Bu üç ay zarfında ihracatımızın 16 milyon 444,003 ü yani yüzde 54,53 ü Almanyaya olmuş, ithalâtımızın da 15 milyon 464,443 yani yüzde 50,61 i Almanyadan yapılmşıtır. Almanyadan sonra ihracatımızda yüzde 12,08, ijhalâtımızda yüzde 7,61 his,e ile İtalya gelmektedir. Bundan sonra :n fazla ihracat, Fransaya yapılmıştır. Nispet, yüzde 3,66 dır. Halbuki ithalâtımızda üçüncülüğü, yüzde 5,24 ile ngiltere almaktadır. r Binbirdirek üzerindeki otomobil tamirhanesinin boşaltılarak bir sinemaya tahviî edileceği haber almmıştır. Bunun icin garajm müsteciri ay basmda garajı tahliye edecektir. «** Cumhuriıjct Geçenlerde, arkadaşımız Sedad Çetintas «İstanbulun imarı» hakkındaki düsüncelerini yazarken, Binbirdirek sarnıçmın bugünkü acıklı vaziyeti etrafmda sayanı dikkat malumat varmişti. Bundan sonra Belediye de şehir projesine göre, Binbirdirek sarnıçı üzerindeki bütün binaların istimlâk edilmesine, meydanm Divanyoluna kadar açılmasına ve burada bir park yapılmasına karar vermişti. Sinema haline getirilecek garaj haberile Belediyenin Binbirdireği imar edeceği hakkındaki havadis arasında bir tezad vardır. Eski eserlerimizi korumak mecburiyetindeyiz. Bu mecburiyet, yeni yeni hatalara düşmemek için daima düşüneceğimiz bir zarurettir de... İşin icinde bir yanlışlık olduğunu zannediyor, Belediyenin bizi tenvir etmesini istiyoruz. Şarköy önünde karaya oturan vapur kurtarıldı Köstenceden Stettin'e giderken sis yüzünden Şarköy civannda Inceburunda ehemmiyetli derecede karaya oturan 9,000 ton tayyare benzini hamuleli Alman bandıralı «Mittelmoer» vapuru, Türk Gemi Kurtarma müessesesinin Alemdar, Hora ^e Saros kurtarma gemilerinin bir haftalık ]eceli gündüzlü mesaisile bu sabah kur:arılmış ve Şarköye getirilmiştir. Geminin lamulesinin tayyare benzini olması ve hararetin bugünlerde fazla bulunması doayısile büvük bir tehlike atlatılmış ve ^eminin sığlıklar üzerinde oturması kurtarma ameliyesini hayli işkâl etmistir. Gemi re hamulesinin kıymeti 600,000 Türk liası tahmin edilmektedir. SEHfRİSLERI Asfalt yollarm icab ettirdiği masraflar CEMtYETLFPnE VtLÂYETTE HaydarDaşa Lısesınden Yetışenlerin dünkü deniz Vali, yarın Ankaraya gidiyor tenezzühü Vali ve Belediye reısi Lutfi Kırdar, anında Belediye muhasebecLsi olduğu Haydarpaşa L sesini Bıtırenler cemialde yarın Ankaraya gidecek, imar ve /etinin tertib ettiği büyük deniz tenezıelediye işleri etrafmda alâkadar Ve zühü, dün yapılmış, davetliler, sabahtan :âletlerle temaslarda bulunacaktır. akşama kadar neş'e ve samimî bir hava MÜTEFERRtK çinde eğlenmişlerdir. Sabahleyin saat 8 de Köprüden hareTiftik ve yapağıların stan ket eden Ş rketin 68 numarah vapuru, davetlileri alarak, Üsküdar ve Kadıköve dard nümune tipleri Tiftik ve yapağılarımızm standardi uğradıktan sonra Değirmendereye gö asyonu için lüzumu olan nümune tip ürmüştür. Saat 16 ya kadar orada eğ er» vücude getirmek üzere Ticaret Ve enen misafirler, gece saat 22,30 da ayni r kâleti hesabına 1000 kilo tiftik ve 4400 apurla Köprüye dönmüşlerdir. Teneztcilo yapağı alınacak ve bunlardan stan :üh, büyük bir intizam içinde cereyan dard nümune tipleri vücude getirile rtmiştır. ektir. İNHtS4Rf Bir sabah erkenden izbedeki on beş U j n d a k . alçaktezgaha bırakyemeklerden yordu Her defasmda Canfeda Kadın Mudanya hattında ılâve kadar kızı ite kaka yukanya götürdüler; birer kasık alıyor, yiyor, ondan sonra iValide Sultan odasımn önüne sıraladılar. pazar postaları çeri götürüyordu. Genc kız niçin böyle Safiye Sultan kapıda göründü. HepsiDenizbankm Mudanya hattı ilâve payapıldığını anlıyor; vaktile uzaktan acıni dikkatle gözden geçirdi; Mahfiruzun :ar postalannm yapılmasına bugünden dığı fakat şimdi daha yakın bulunduğu üstünde durdu ve yaklaşmasını işaret etŞehzadenin önüne kendisini de siper et tibaren başlanacaktır. Bu ilâve posta ti. Diğerleri eski yerlerine dönerlerken o kşam 20 de İstanbuldan Mudanyaya mek ihtiyacını duyuyordu. kalkacaktır. da içeri girdi. Safiye Sultan ona sert sert lkinci gün Canfeda Kadma: baktı: Göç «eferleri İzin verirseniz yemekleri ben de Geldiğin yerde ölüp gitmek mi Yakın sahiller ilâve göç seferleri de dilersin; yoksa şimdi gideceğin yerde neyim! bugünden itibaren yapılmağa başlanaDedi. dilsiz ve sağır olup yeniden gözde olmak caktır. Haftada üç defa yapılacak olan Sen mi?.. mı? bu seferlerde göç eşyası yüzde 50 tenzi Evet... âtla naklolunacâktır. Mahfiruzun gözleri büyüdü, içini çekti Henüz gelen ve jçinde sarımtırak bir ve elinin birile ağzını, birile de kulaklarmı su bulunan küçük bir sişeyi gösterdi: ADffYFDF göstererek diz çöktü; titrek bir sesle mı Şundan iç! Fakat biliyor musun Bekçinin elinden kaçan rıldandı: ki... Yahudi Istemem. Gerî yollayın! Ne di Biliyorum hanımcığım! David ısminde biri evvelki gece Sir lim kesilsin, ne de kulağım! Hiç düsünmeden ilâcdan bir kaşık içti. kecide bir yerde içerek sarhoş oldukKethüda kadm alaylı alaylı gülümseCanfeda kadın iki dakika ona baka kaltan sonra ötekine berikine sarkıntıhk di: Safiye Sultan da dudaklarını ısırdı; dı; sonra kucakladı: etmeğe başlamıştır. Zabıta kendisini yagenc kızı son defa süzerek sesini tatlılaş Benim gerçek kızım ol! kalıyarak karakola götürmek üzere bektırdı: Kucaklastılar. ji Aliye vermiştir. Davd yolda giderken Aotal, onu demek istemedim Mahfiruz sirnd' Şehzadenin odasına de bekçinin üstünü başmı jartmak iste11 Yani gittiğin yerde ne crörsen görmemi ^la girebiliyordu. Burası oldukça büyük miştir. David. dün suçlannın hesabım olacaksm: ne işitsen işitmemiş gibi dav tü. vermek üzere gene bekci Ali tarafından (Arkav var) Sultanahmed birincı sulh ceza mahke 7 a n c A o T^a ancA o T^j doğruldu. mesine götürülürken bekçinin elinden S^f've S'iltan Kethüda Kadma isaret Bursanın meyva rekoltesi kacmıştır. Zabıtaca aranmaktadır. etti. C.»nc kızı bastan savma yıkadılar; Bursa (Hususî) Meyvacılığımız için Biletçiye hakaret eden yolcu mavi bir şalvar, beyaz bir gömlek ve Mehmed isminde biri dün Karaköy kırmızı bir yelek givdirdiler. Biraz son Ziraat Vekâletinin aldırdığı tedbirler ra uzunca boylu bir hadımagası. arkasm bu güzel mahsullerin kıymetlenmesmi den tramvaya binmiş ve aldığı bilete göda kendisi gibi iki t3T;si daha olduSu hal ve cins itibarile mükemmellesmesini te re Sultanahmedde inmes icab ederken d<". e«ikte göründü. Ince bir sesle orada mine yaramağa başlamıştır. Son yıllara inmemiştir. Mehmedin tramvavdan in kadar muhtelif haşarelerin zarara uğ medıği biletçi Ak.fin nazan dikketin daki k=>lfava sordu: rattığı meyvalar, bir iki yıldanberi ya celbetm'ş ve kendisine ihtarda bulun Ve'îahd dairesine gidecek olan pılan mücadele ile eski vaziyetlerini bul muştur. kız bu mıı? maktadır. Bursa meyvacılığında bağcı • Bu ihtardan hiddetlenen müşteri, bi Evet, Mustafa Ağa, budur. Ne lığın da mühim bir yer aldığı görülmek letçiye hakaret ettiğinden yakalanmış olacak^ tedir. Evvelleri üek o kadar rağbet gör hâdise cürmü meşhud mahkemesine in Ben götüreceğim, Valide Sultan miyen bağcılık, 937 yılında 7,213 hekta: tikal eylemiştir. yer işgal etmiş ve o sene 5.860,000 kilo Sultanahmed birinci sulh eeza mah buyurdu. mahsul vermiştir. Vilâyetin hemen her kemesinde yapılan duraşma sonunda Başüstüne... Bu adam H?7İn<»r1ar Ağa idi: saray tarafı bağcılığa pek müsaid olduğundan Mehmedin suçu meydana çıkmıs üc gü daki rütbesi ve kudreti Klzlarağasındar bağların seneden seneye artmakta oldu hapsine ve üç lira da para cezası ver ğu görülmektedir. mesine karar verümiştir. sonra geliyordu. vm * ¥ ¥ Muharrem Feyzi TOCAY Bu ayın otuz birinde ortamekteblerle liselerin ders kesimleri yapılacaktır. Şehrimızdekı ecnebi ve ekalliyet mekBayi tezkerelerinin müddeti DEMtRYOLLARINDA tebleri türkçe muall.mleri mütekabilen bitiyor imtihan mümeyyizliklerine tayin edil Adapazarı Sapanca tenezİnhisarlar idaresin n müskirat bayi züh seferleri .erine verdığı ruhsat tezkerelerinin mişlerdir. Hazırlanan liste, alâkadarlara tebliğ olnnmustur. Devlet Demiryollan ıdaresinin her yaz müddeti bitmektedir. Bunun için ayın 25 inden .tibaren ruhsat tezkereleri ycECNEBt MEHAFİLDE tertib ettiği Adapazarı Sapanca gezinti seferleri. bu sabahtan itibaren başlıyaniden verilecek ve umumî bir kontrol Ordumuzda staj görecek in caktır. Haydarpaşadan 6,55 ve 7,30 da apılacaktır. 'ki tren kalkacaktır. giliz ve Rumen zabUleri Belediyenm geçen sene ihale ettiği asfalt yollarla bu sene inşa ettıreceği asfalt yollar, Terkos, Elektrik, Havagazi ve Telefon idarelerini, tamirat masrafınınçokluğu yüzünden düşündürmeğe başlamıştır. Ingilterenin kararlan yalnız Filistin YaBu sebeble Sular ve Elektrik idarele hudileri ve Siyonist teşkilâtı için değil, rinin bütçelerine mühim miktarda tah mevcudu on yedi milyon olup birçok memsısat vaz'ı mecburiyeti hasıl olmustur. leketlerde ve bahusus Amerikada ıktısadî Bir umum müdürlük mü ve malî işlere hâkim olan bütün Yahudi âlemi için tepeden inme bir darbe olmuskurulacak? tur. Hindli meşhur Iider Gandi'yi takliTramvay, Elektrik ve Tünel idareleıiden Filisitn Yahudiler boykot, nümayiş nin Belediyece tesellümürıden sonra ve vergiden ımtina gibi silâhsız usullerle Belediye müesseseleri umum müdür Ingiltere devletile mübarezeye ginşmislerlüğü namı altında bir teşkilât vücude dir. Dünya Yahudileri ise bulundukları getirüecek, bu işler mümkün olduğu devletleTİ sıkıştırmak, malî ve iktısadî kadar küçük bir kadroya mdirilecektir. tedbirlere müracaat etmek suretile IngilteBelediye müesseseleri umum müdür re üzerinde tesir yapmağa çalışıyorlar. lüğüne Sular idaresi müdürü Yusuf ZiArab âlemi dahi bu kararlardan memyanm, Fen müdürlüğüne de Beledive Fen müşaviri mühendis Hulkinin geti nun olmamıştır. Mısır ve Irak hükumetltri bu kararların Arab ve islâm âlemi dilekr lmesi muhtemeldir. Silâhtar fabrikası için sipariş lerine uygun olmadığını şimdiden ilân etmişlerdir. Filistin Arabları İngilizlere karedilen kazan şı tedhiş hareketlerine şiddet vermişlerdir. Elektrik idaresının Sılâhtarağa fab Ingilterenin kararları eskisine nazaran Arikası için sipariş ettiği büyük kazan, rablar için çok müsaiddir. Fakat Arablar memleketim ze getirilmek üzere yola cesaret alarak derhal tam istiklâl ve tam çıkarılmıştır. KÜLTÜR tSLERt milliyet esaslarınm tatbik mevkiine konulması için harekete geçmişlerdir. Bu suretEcnebi ve ekalliyet mekteb le Filistin meselesi yeni bir safhaya girmiş oluyor. lerinde mümeyyizlik MAUYFDE Tedavülü yasak olan paralar Maliye Vekâleti, alâkadarlara gönderdiği bir tamimde bronz on ve nikel yirmi beş kuruşluklarm halk arasında tedavii! etmekte olduğuna işaret ederek bunun kat'ivven memnu oldu&unu bildirmi=;tır. k Vali Lutfi Kırdann dün Tarabyada verdiği çay ziyafeti İngiliz erkânıharb yesi bazı ecnebı Kandilli önünde bir cesed ordularmda staj görmek üzere kü^ük bulundu rütbeli İngiliz subayları göndermıştır. Bu arada iki subay da memleketirmze Dün sabah Boğaziçinde Kandilli sa gelmişt r. Kezalik Romanya hükumeti hıllerinde bir erkek cesedi bulunmuştur. de yarbay rütbesinde bir subaymı ordu Hüviyeti henüz tespit olunamamıştır. muza göndermiştir. Bu cıhet anlaşıldıktan sonra hâdisen n kaza veva cinayet mi olduğu araştırılacaktır. Tahkikata devam olunmaktadır. Suçlu vatman mı? Tophnede Karabaş mahallesinde oturan yedi yaşlarında Hayreddin isminde bir çocuk, dün Beyoğlunda Necatıbey caddesinde caddenin b;r tarafından öbür tarafına geçmek isterken vatman İbrahimin idaresindeki tramvay arabasının sadmesine maruz kalmış, sağ dizinden yaralanmıştır. Vatman hakkmda taki bat yapılmaktadır. Kaşından yaraladı Beyoğlunda Meşrutiyet caddesinde Nur apartımanında oturan Alber dün kendi idaresindeki hususî otomobılüe Karaköyden Beyoğluna çıkarken ye dek subay Nuriye çarpmış, kaşından yaralanmasma sebebiyet verm ştir. Tarabyada dün akşam verilen çay ziyafetinden bir intıba Şehir Meclisinin mesaisini bitirmesi dolayısile Vali ve Belediye Reisı Lutfi Kırdar, dün Tarabyada Tokatlıyan otelinde bir çay ziyafeti vermiştir. Davetliler saat 17 de Köprüden hususî surette tahrik edilen Şirketi Hayriyenin 73 numarah vapurile Tarabvaya gitmişlerdir. Kendilerini otelde Lutfi Kırdarla eşi karşılamıştır.. Davetliler bir müddet istirahat ettıkten sonra hazırlanan büfede ağırlanmışlardır. Çay ziyafetinde, Sehir Meclısi azalarmdan başka Vilâyet ve Belediye erkânile kaymakamlar ve matbuat mensubları bulunmuştur. Saat 20 de hususî vapur davetlileri tekrar Köprüye getirmiştir. 1 Cumh u r ı y et Senelik Alh avlık Üc ayhk Bir avlık Abone seraiti 1| Nüshası 5 kurustur Haric Türkive icin 1400 Kr. 750 » 400 » 150 » 2700 1450 800 icin Yoktur Kr. » > J

Bu sayıdan diğer sayfalar: