15 Haziran 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

15 Haziran 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lBa4tara.f1 1 ind sahifede] ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar ve refikası ve Yalova kaymakamı karşılamışlardsr. İskele Türk ve Rumen bayraklarile donatılmıştı. Rumanya Hariciye Nazırı Vali ve Belediye Reısimize teşekkür ettikten sonra, yanındaki zevatla birlikte iskele meydanında selâm resmini ifa eden polis kıtamızı teftiş etmiş ve kendisine tahsis edilen otomobille kaplıcalardaki Otel Termal'e gitmiş ve bir miiddet istirahatten sonra Riyaseticumhur köşküne gitmiştir. Millî §efimiz İsmet İnönü, Rumanya Hariciye Nazınnı kabul etmiştir. İsmet İnönünün refıkaları da, Madam Gafenko'yu Riyaseticumhur köşkünde saat 11,45 te kabul etmiştir. Cumhur Reisimiz İsmet înönü, saat 13 te Rumanyalı misafirlerimiz şerefine köşkte bir öğle ziyafeti vermiştir. Ziyafet, çok samimî bir hava içinde geçmiş ve Riyaseticumhur orkestrası ziyafetin devamı müddetince güzel parçalar çalıruştır. Misafirlerimiz, ziyafeti müteakıb otomobillerle Yalovaya inmişlerdir ve Sakarya motörü, kendılerini Yalovadan alarak Rumanya bandıralı Daçya vapuruna götürmüştür. Rumanya Hariciye Nazırı ve refikaları, iskelede, Hariciye Vekilimiz Şükrü Saracoğlu ve refıkası, Bükreş büyük elçimiz Hamdullah Suphi Tanrıöver, îstan bul Valisi ve Belediye Reisi Lutfi Kır dar, mihmandan, Rumanya büyük elçisi, ve Rumanya konsoloshanesi erkânı ve diğer zevat tarafmdan uğurlanmıştır. Bir polis müfrezesi de misafirlerimize selâm resmini ifa etmiştir. Yalovalılar Madaaı Gafenko'ya güzel bir büket takdim et mişlerdir. Sakarya motörü teşyicilerin alkışlan arasında iskeleden ayrılırken, Madam Gafenko, türkçe olarak ve güzel bir şive ile «çok teşekkür ederim» diye bağırmıştır. Millî Şef dün Rumen Hariciye Nazırını kabul etti Resmî tebliğ Ankara, 14 (a.a.) Resmî tebliğ: Resmî bir ziyarette bulunmak üzere 11 haziranda Ankaraya gelen Rumanya Hariciye Nazırı Gafenko, Türk hükumet merkezindeki ikameti esnasında, Başvekil Dr. Refik Saydam ve Hariciye Vekili Şük rü Saracoğlu ile müteaddid görüşmelerde bulunmuştur. Sayfiyede bulunan Reisicumhur, Gafenko'yu 14 haziran tarihinde Yalovada kabul etmiştir Bu resmî ziyaret, Türk ve Rumen milletleri arasında mevcud sadık ve derin dostluğu ve iki miîleti birbirine bağlayan rabıtaların bütün tecrübelere mütehammil sağlamlığını bir kere daha bütün kıymetile tebarüz ettirmiştir. Türkiye Hariciye Vekili Saracoğlu ile Balkan Antantı konseyinin bu seneki reisi olan Rumen misafiri arasındaki itimadlı görüşmeler, iki nazıra, Balkan Antantının birliğine, istiklâline ve sulh siyasetine müsterek bağhlıklarını bir kere daha müşahede imkânını vermiştir. tki nazır, bu antantta, komşu milletler arasında Balkanlar nizamına elzem ve Avrupa sulhuna gittikçe daha ziyade lüzumlu bulunan bir kardeş birliği ve tesanüdlü hareket âleti vasfını görmektedir. 15 Haziran 1939 CUMHURÎYET Havayolları umum müdürünün beyanatı Ingiliz, Fransız ve Yunan Havayolları idarelerile de müzakereler yapılıyor. Yeni yolcu tayyareleri almacak, şehirler arası seferleri artırılâcâk Kısa bir müddet zarfında havacılık âlemınde beynelmilel bir ehemmiyet alan ve yeni hatlar açıldıkça ehemmiyetı daha da artacak olan Yeşılkby hava meydanına, otomobilimiz yaklaşırken hemen biraz ilerimızden büyük bir tayyarenm sür'atle havalandığını ve bunu çok mevcudlu bir fılonun takib ettiğini gördük. Pazar gü nündenberi, şehrimizde bulunan ve bü tün lstanbul halkının gönlünü kendine bağlayan Türkkuşu filosu Bursaya gıdiyordu. Önde Başöğretmen Sabıha Gökçenin tayyaresi uçuyor ve 10 tayyare muntazam bir şekılde onu takib ediyor. Güzellik ve temizliğile insanm yüzüne gülen hava meydanına girdiğimiz zaman Ankara postasını yapacak tayvare han gardan çıkıyordu. Henüz konuşmağa başladığımız Havayolları idaresmin faal istasyon müdürü Abdullah, büyük bir nezaketle yanımızdan ayrılıp tayyarenin bas;na gitti. Bir babanm evlâdına gösterebileceği müstesna şefkat ve itina ile son yapılan hazırlıklara nezaret etmeğe başladı. îstasyonun bahçesinde oturuyoruz. Biraz ilerimızdeki masada pılotlar konuşu yorlar. Makinistler ayn bir grup teşkil etmiş, ileride kalkıp inen plânörleri takarak tekrar havalanan askerî tayyarelere bakarak konuşuyorlar. Arkamızda ayakta bir Alman tayyareci, Türk meslektaşıle derin mubahaseye dalmış; havacılıktan bahsettikleri muhakkak... Esasen burada mevzu hep havacılığa dair. Tertemiz elbiseli pilotlar Türkkuşu filosunun memleket turnesi üzerinde mütalea yürütüyorlar. Göğsünde birçok nişanların kordelâlarını taşıyan bir pilot: sedece efkârı umumiyenin alâka duyduğu bazı hususları öğrenek arzusunda oldu ğumuza kendısinı ıkna ettik. O bir taraftan pervanesi dönen tayyaresine biran evvel yetışmek ıçın acele ediyor, diğer taraftan gıyeceğı hava elbisesinin başhğım hazırlıyor. Bu esnada ilk suali soruyo rum: Memleketimiz üzerinden yeni beynelmilel hatlar geçmeğe başladı. Daha bazı teklıfler de olduğunu duyuyoruz. Başka hangi hatlar memleketimiz üzerinden geçecektir? Hemen hepsi, diye cevab veriyor ve sonra tasrih ediyor: Kısa bir müddet içinde memleketimiz bütün Avrupa merkezlerıle bağlanmış olacaktır. Sımdi Berlin ve Bükreşle lstanbul ve dolayısile Türkiyenın diğer tayyare postaları olan şehirlerinin muvasalası temin olunmuştur. İngiliz Kralıyet Havayolları ve Yunan Devlet Havayolları idarelerile bu hususta temastayız. Er Frans şırketi de müracaat et niîştir. Daha başka müracaatler de bekliyoruz. Yakında lstanbul ve Ankara Avrupa ile Asya ve şark memleketlerini bağlıyan bütün hava hatlarının uğrağı ola caktır. Bunlar Ankaradan da geçecektir. Bu, dünyanın her yerinde böyledir. Hava hatları hükumet merkezlerinden geçer. Şimdi şarka giden hava hatlarının takib ettiği yollar Atina, Beyrut, Hayfa ve İskenderiyeden geçmektedir. İskenderiye den giden hatlar bize sapa olsa bile d'ğer hatların en tabiî yolu memleketimiz üzc ridir. Memleket dahilinde baska şehirlere hava hatları açılabilecek midır? Tabiî; bunun için çalışıyoruz. Bu sene için Samsun ve Dıyarbakır hatlarını hazırlıyoruz. Bundan sonra Erzincan ve Erzurum, Elâzığ ve Van halîarı var. Bu hatlar ayni zamanda başlıca hedefımıze doğru bir ılerleyiş olacaktır. Bu hedef nedır? Havacılığımızın hedefı kendi vasıtalarımızla yakın komşularımızla hava muvasalasnı temin etmektir. Memleketi mızin iktısaden yakın komsuluk itibarae ve daha birçok bakımdan dost İran, Irak ve Suriye ile hava münasebatını temin ctmesi bir zarurettir. Bunun için Ankara Şam, Ankara Tahran ve Ankara Bağdad hava hatlarını küşad etmek meselesi üzerinde meşgui oluyoruz. Bu hatların açılması için tabiî daha bol tayyare lâzımdır. Yeni tayyareler alınacak mıdır? Almanyadan bes yeni yolcu tavyaıesi alıyoruz. Fakat Almanya, İngiltere ve Fransadan başka yeni yolcu tayyareleri alacağımızı da söyliyebılirim. Tabiî bu herşeyden evvel bir bütçe meselesidir. Yeni hava meydanları ve bilhassa ara meydanlan yapılacak mıdır? Yeni hatlar teessüs ettikçe tabiî yeni alanlar da ihzar ediyoruz. Ara mey danlarını şimdilık birinci plânda lüzumlu görmüyoruz ve bu çok masraflı bir iştir. Biz konusurken küçük tayyarenin motörü daha büyük bir homurtu ile çalışma5a baslamıstı. Hava elbisesini giymiş olan Umum müdür, bunu bir davet gibi karşılayarak bize veda etti. Biraz sonra iyi seyahat temennileri arasında küçük tayyare havalanıyordu. i Millî Şefin refikası, misafirlerile bir arada Millî Şef, Rumen Hariciye Nazırile görüşüyot Rumen Hariciye Nazırımn beyanatı Dost memleket Hariciye Nazırı, harexetinden biraz evvel kendisile görüşen Türk Yunan ve diğer ecnebi gazeteleri mümessillerine şu beyanatta bulunmuştur: « Bizler, Balkan Antantı azasm dan Rumenler ve Türkler aramızda mü zakerelerde bulunduk. Bu müzakerelerin neticesini Ankarada neşredılen tebliğlerden anlamış bulunuyorsunuz. Atinaya vardığım zaman bu müzakerelerin neticelerini bizzat Metaksas'a söylıyeceğim. Bu müzakerelerin Yunanistanın da noktai nazarına tevafuk edeceğme emin bulunuyo rum. Ankarada, bir kere daha sabit oldu ki iki dost memleket arasında al nan kararlar, Balkan Antantına dahil dort mılletin de nef'ine hâdımdir.» Ekselâns Gafenko bundan sonra Atina Ajans muhabirine de şunları söylemiştir: « Atinayı bilhassa pek severim. Yeni Atina için bir sempati duyanm ve eski Atinaya da perestiş ederim. Ankarada yaptığımız müzakereler Balkan Antan tındaki tesanüdün yeniden teyıâine vesde olmuştur.» Misafirlerimiz, Millî Şefle bir arada Hariciye Vekilimizin beyanatı Cumhur Reisimizin dün verdiği Türk Rumen münasebetlerinin müsalemetperver mahiyetini ve Avrupa ve Balkan muvazeneleri için çok lüzumlu bir teşekkül olan Balkan Antantının kat'î bir liğini, istiklâlıni ve kuvvetini tebarüz et tirmeğe imkân bahşeylemiştir. ziyafet .Bundan sonra Hariciye Vekilimiz Şükrü Saracoğlu da gazetecilere demiştir ki: « Rumanya Hariciye Nazırı dos tum Gafenko ile Ankarada, yolda ve Yalovada iki devleti alâkadar eden bütün meseleler üzerinde fikir teatisinde bulunduk. Her rneselede mutabık kalrnak için müşkülât çekmedık. Esasen beraber yürüyen iki devlet, teferruat üzerinde de bugün tamamen mutabık kalmış bulunmaktadırlar.» Rumen matbuattnın neşriyatı Bükreş 14 (a.a.) Bütün Rumanya matbuatı, Gafenko'nun Türkiyeyi ziyaretine hususî bir ehemmiyet vermekte ber devamdır. Gazeteler, Ankara görüşm'V rini yakından takib etmekte ve bu görüşmelere müteaddid sütunlar tahsis eyle mektedirler. Timpule, Ankaradan yazılan biı ma kalede, görüşmelerin tam bir anlaşma ile neticelendığini ve iki memleketin rraksadlarile bu maksadların tahakkuku için olan teşnki mesailerine lüzumlu olan bü'ün vasıtaları birleştirmek arzusunun bir kere daha teeyyüd eylediğini bildiriyor ve diyor ki: « Gafenko, Rumanyanm Türkiye ile olan münasebetlerine verdiğı ehemmiyeti göstermeğe ve iki memleketı bÜhassa alâkadar eden meselelerle umumî mahi yetteki meseleler hakkında görüş iştırakini teyide muvaffak olmuştur.» Timpul gazetesinin gönderdıği hususî muhabirinin diplomatik mahfill<*rdea e'.de ettiği intıbaa göre, Ankara görüşmeleri dığını kat'î surette tasrih etmiş olduğuna göre, bu genişleme şimdıkı statüknva riayet esası dahilinde arzuya şa>an bulunmaktadır. Yazı, birisi aşağı Tunanın, diğeri Boğazların hürriyetıni müdafaa ile mkeüef Muhabir diyor ki: olan iki memleket arasmda bir benzerlik « Rumanyanm, Türkiyenin ve Bal tesisi suretile bitmektedir. kan Antantının Bulgarıstana karş. vazi Rumanya" gazetesi, Ankara görüşrr.eyetlerinde, Gafenko'nun meclisteki nut lerinin siyasî mahiyetini ve çok samimî bir kunda da tasrih edildiği veçhile, dnğişikhava içinde cereyan ettiğini tebaraz ettirlik yoktur. Saracoğlu söylediğı nutukta mektedir. mutlak Türk Rumen tesanüdiinü bil Gazete, aşağı Tuna ile Boğazlann hassa kayıd ve işaret eylemış olduğıından, hürriyetini müdafaa eden iki mem'.eket abundan Bulgaristanın buaünkü şartlar rasındaki görüş ve menfaat bi'iğ:"e i*adahilinde antanta girmesinin çok ivi karret etmekte ve polıtikalarındaki misale şılanacağına bütün antant devletlerinin metperver mahiyeti bilhassa kaydeylemutabık olduğu neticesini çıkar.nağa ce dıkten sonra Bulgaristanla kartlıklı hür vaz vardır.» met ve riayet prens'oine dayanan Jostluk Gazete, hususî muhabirinin uzun biı münasebetleri tahakkukunun cok arzuya yazısında iki mılletin bütün meseleler hak şayan olduğunu bildirmektedır. k.ndaki görüşlerinın ayni oldu&unu tebaGazete muhabirinin diplormtk Tiahrüz ettirmektedir. fillerden öğrendiğine göre, Gai'en\o, anTürkiye ve Rumanya kapalı bir kap tantm bu devre reisi sıfatile, döıtıi ittifadeğillerdir. Bunun icin ziyaret avrıi za kın birlik ve istıklâhnin muhafazası lüzumanda beynelmilel bir mahiyet kazan munu müdafaa etmiş ve bu da Belgrad ve maktadır. Görüşmelerin tabiî bir neticesi, Atinada sempatüe ile karşılanmıştır. tam görüş tıpkıhğının ve iki memleketin Gazete, Balkan Antantının bugünkü sıkı teşriki mesaiye devam hakVndaki hududlara riayet edilmek şartile bütün müsterek kararlarının tesnit ve teyidi ol Balkan memleketlerini içerisine almağa muştur. Balkan Antantı, birliği bu böl amade bulunduğunu bıldirdıkten s>onra, gede mühim bir siyasî amil teşkil eden yazısını şu sözlerle bitiriyor: beynelmilel bir teşekkül haline gelmişti'. «Ankara ziyareti, Tuna ağ/ının, hürBalkan Antantının genişletilmesi me riyeti lüzurolu olan Boğazlar derecfcinde selesine gelince, Gafenko meclıste söyle mühim bir nokta olduğunu ispat e>'emek diği nutukta toprak terkine imkân olma , tedir.» « Ben, dedi, yarın Ankaradayım, [Başmakaleden devam] sonra Adanada, bir gece orada kalacağım bağlayan bu çanlı dostluğu ancak mühür ve cumartesi buradayım.» lemektedlr. O kadar kat'ıyetle görüşüyor ki, havaGörülüyor ki, kıymetli dostumuz Ga cılığa ünsiyeti bulunmıyan bizler bunu fenko, Balkan Antantı mefhumunu mu gayritabiî görüyoruz. vakkat bir siyasi teşekkül olarak değıl fa*** kat halklarımız arasındaki tanhî, iktısadî Biraz sonra, kendi kullandığı tayyare ve kültürel münasebetlerden doğan zarurî ile Ankaraya hareket edecek olan Devlet bir netice olarak telâkki etmektedir. Esa Havayolları Umum müdürü Ferruh Şasen hâdıseleri iyi gören bir devlet adam. hinbaşı bekliyoruz. Umum müdür gelmiçin başka türlü düşünmek kabil mı? ceye kadar etrafımızda alâkadar olacak Fakat yazık ki, yeryüzünde her devlet çok mevzu var. îstasyona giren çıkan adamının ayni realist görüşe malık bulun Ankara, îzmir, Adana yolcuları, Berlmduğuna şahid olamıyoruz. Zaman zaman den gelecek yolcularını şimdiden karşıla bu antantı sun'î ve muvakkat bir teşekkül mağa gelenler, Bükreş için yer hazırla imiş gibı telâkki edenler ve öyle göstermek tanlar, prova edilen motör gürültüleri ve istıyenler de çıkıyor. Bunlar, antantı par ileride biri inip biri kalkan diğer tayyareçalamaya, yahud hiç değılse kendi men ler. faatleri uğrunda kullanmaya çalışıyorlar. Ankara yolcuları tayyareye biniyorlar. Işte asıl garib, sun'î ve tahakkuk edemıye Elinde çantası Devlet Şurasrndaki işinı tacek olan düşünce budur. kibe giden bir avukat, kâtibine, bilmem Millî menfaatlerinin müdafaası için hangi dostunun akşama yazıhanesinde birleşen şuurlu ve ileri görüşlü kütleleıi, kendini beklemesini sıkı sıkı tenbih ediyor. yabancı gayeler uğruna kazanmak kabil Bir Adanalı tüccar kolunda pardesüsü olabilır mi? Bu hususta sarfedılecek bü şehr içinde bir gezinti yapar gibi arkadatün gayretler neticesiz kalmaya şimdiden şıle konuşup veda ediyor. Bir baba oğlumahkum değil midirler? r.a Izmirden hediye vadetmekle meşgui.. Balkan halklan arasında beraberlik Ankara postasının havalanmasından fikrının beş senedenben günden güne na sonra bir otomobilden de küçük bir taysıl inkişaf ettiğini görenler için bu sualleıe yere geldi. Devlet Havayolları Umum menfi cevab vermek herhalde imkân hari müdürünün tayyaresi. Biraz sonra Umum cindedır. Ve bizi en çok sevındiren, An müdür, beşuş bir çehre ile istasyonun katant devietlerinin başında realiteleri müd pısında göründü. Bizi gönrünce pek anî rik, iyi niyetli, iyi görüşlü, halkın ruhunu yakalandığmı anlayarak: kavramıs adamların bulunmasıdır. « O... dedi, ben herşeyden evvel Onların en kıymetlilerinden bir tanesi, memurum; beyanat veremem. » dostumuz Gafenko şöyle diyor: Istedığımız şeyin beyanat olmadığına, Dosiluk hislerimiz, uzlaşma zihniyetile dolu, fakat her türlü zâftan an bir tarzda, sulh siyaseümizi müsterek surette idame bahsinde bize yardım etmekied'r. [Baştarafı 1 Ind sahifede] Milletler arasmda bir işbirliği Ve ittihad aleti olan Balkan Avtantı eserine ve ayni teblerini teftiş için geldim. Dün (evvelki zamartda umumî sulh eserine cesaretle gün) bütün gün Yüksek Mühendıs mektebini, bugün de (dün) teknik okulunu hizmet edeceğiz. Gayesi bu kadar a«il olan bir teşekkü gezdim ve imtihanlarında bulundum. Memleketımizin hergün artmakta olan lün istikbaline emniyetle bakmak süohesiz hakkımızdır. Milletler arasında sulh, em iş hacminin ihtiyacma tekabül etmek ganivet ve işbirliği istiyen Balkan Antant: yesıle bugün mühendis yetiştiren müesseyalnız sevçi ve hürmete lâyıktır. selerimizi hem kemıyet ve hem keyhyet Ona dü«manlık sulha, hatta insanlığa itibarile randımanlarının azamî bir deredüşmanlık sayıhr. cey.e çıkarılması için çok çalışmaktayız. Gafenko'yu uğurlarken FAIK GÜNERI Nafıa Vekilinin beyanatı Mekteb idare ve talim heyetlerinde ve talebede ahenkli bir surette bu gayeye doğru azimli adımlar atıldığını göstermek tedir. Dün bulunduğum Yüksek Mühendis mektebi imtihanlarında, talebeler çok muvaffak oluyorlardı. Bugün teftiş ettiğim Teknik okulu da ayni mırvaffakiyetleri gösterdi. Daha fazla meslekî bir mekteb olarak pratık hayata daha çabuk atılacak fen memurları, mühendisler ye tiştırmek icin bu mektebe bütün vilâyetlerden pek çok lise mezunlan geliyor. Tahsil senelerinın kısaltılmış olmasındsn dolayı da ayrıca rağbet görüyor. Bu mektebde de gördüğüm intızam Yüksek Mühendis mektebi derecesindedir. Talebe lerinin imtıhanda aldığı neticelerden de ayni suretle memnun oldum.» NADIR NADİ Tarihî bir hatıra IBaştarafı 1 incl sahıfede] madalyayı Ankaraya getirerek, yeni ittifakın sürur ve heyecanı içinde gayet kıymetli bir hatıra olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi riyasetine tak dicn etmişlerdir. Bu meb'uslardan Mıster Harold Nitchell bugün bazı meb'uslann delâletile altın madalyaları Büyük Millet Meclisi Reisine tevdi eylemiştir. Altın madalyaların üzerinde Uçüncü Sultan Selimin tuğrasile 1801 tarihi yazılıdır ki bu tarih Napoleon'un Mısır seferi zamanına ve müttefiklerin orada kendisine karşı galib geldikleri tarihlere tekabül eylemektedir. Bu maksadladır ki 1911 senesinde tesis edilip şimdiye kadar yalnız fen memuru yetiştiren Teknik okulunda bugün ayrıca iki senelik bir mühendislık kısmı açılmıştır ve bu sene ilk mezunlarını muvaffakiyetli bir surette çıkaracaktır. Yüksek Mühendis mektebi daha fazla bir ihtısas mektebi olarak ıslah edilmekte ve burada en yeni usullere göre tedrisat yapılmaktadır. Bu mekteb tedricen Av rupanın en tanınmış mektebleri olan Politeknik, Teknişe Hohşule ayarmda ve komju memleketlerden talebe celbedebilecek bir seviyeye yükseltmek emelile uğraşılmaktadır. Dün yaptığım tetkikat neticesinde bu emellerimizin az bir zamanda elde edileceği kanaatini verdi. Nafıa Vekili Vilâyet Nafta işlerini tetkik etti Nafıa Vekili General Ali Fuad Ce besoy dün öğleden sonra lstanbul vilâyeti Nafıa müdürlüğüne gelmış ve Nafıa müdürü Bedri hazır olduğu halde vilâyet dahilinde yapılmakta olan nafıa işlerini, yolları ve saıreyi tetkik etmiştir. General Ali Fuad tetkikatına bugün de devam edecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: