19 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

19 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUKİYET 19 Temmuz 1939 Tarihî roman: Yazan: Kadircan Kaflı Göçmen nakliyatı Ücretleri kesilen Sevkiyatın sekiz seferde köy başmuallimleri bitmesi muhtemeldir Bu sene memleketimize Bulgaristan dan on iki bin, Romanyadan üç bin dört yüz göçmen gelecektir. Bulgaristandan gelenler orta ve şarkî Anadoluda, Rumanyadan gelenler de Trakyada iskân edileceklerdir. Göçmen nakliyau için vapurcularla temasa geçilmiştir. Ayın yirmi dördünde nakliyatın ihalesi yapılacaktır. Bu seneki nakliyat işinin Köstence ve Varnaya yapılacak sekiz seferde tamamlanacağı kuvvetle tahmin edilmektedir. Her sene olduğu gibi, nakliyata ağustos haftasında başlanacaktır. Senelerdenberi yapılan etüdlerle tes pit olunan müddet gözönünde tutularak beher sefer 15 gün oiarak kabul edil mektedir. Bu senenin göçmen nakliyatı birincikânunun ortalarında sona erecek tir. Fakat bu tahmin ancak ihale işinin vaktinde neticelenmesi, muntazam sevki yat ve dış memleketlerde herhangi bir müşkülâta maruz kalmamakla kabildir. Bu hususlarda başgöstereoek herhangi bir müşkülâtın nakil işini bir müddet gecıktirmesi ihtimali de variddir. Göçmenler için ev, ancak gelecek sene yapılacaktır. Tahsisat azlığı dolayısile, geçen sene gelenler için yapılmakta olan evlerin inşaatı bitmemiştir. îskân müdürlüğü nakil işinin her senekinden daha muntazam bir şekilde yapılması için tedbirler almaktadır. ( Şehîr ve Memleket HaberlerCTl Siyasî icmal İstimlâk isleri Ingiliz kabinesi emberlayn'in riyasetindeki ıngiliz kabinesinin haricî siyasette karşılaşmış olduğu zorluklar n.hayet Başvekilin mevkiini de sarsmırtır. Bu sarsıntı muhalif partilerden ziyade kendi muhafazakâr partisi tarafından ileri gelmiştir. Muhafazakârlar parlamentoda mutlak ekseriyeti haiz bulunduklarmdan müttehid oldukları takdirde Başvekilin muhaliflerden bir korkusu olamazdı. Hatta muhafazakârlarla birlikte millî kabinede birleşmiş bulunan mutezil liberallerin ve küçük sosyalist hizbinın millî ittifaktan çıkarak resmen muhalefete geçmeleri de Başvekilin mevkiini müte essir edemezdi. Amele partisi Çemberlayn'e daha ziyade kendi siyasî akide ve umdeleri dolayısile muhalefet etmektedir. Meselâ askerî mükellefiyete zemin hazırlıyan genclerin mecburî talim kanununa sırf amele ücretlerinin müteessir olacağı dolayısile aleyhte rey vermişti. Haricî politikada Sovyetler Birliğile anlaşmağı gene siyasî akidedeki karabet noktasından müdafaa etmektedir. Bu sebebden îngilterenin Japonya ile anlaşmasından İngiliz Amele partisi Sovyetlerle uzlaşmağa imkân kaîmıyacağı düşüncesile korkmaktadır. Maahaza dahilde Ingiliz amele partl«i ve dört buçuk milyon yetişmiş amele azası bulunan amele birlikleri komünistlerle işbirliği yapmağa şiddetle muhaliftirler. Bunun için amele ile komünistleri birleştirerek îngilterede bir halk cephesi teskiline çalışan parti lideri Cripps bile partiden ihrac edilmişti. Çemberlayn resmî muhaliflerden korkmamakla beraber; parlamento mutad devresinin sonu yakmlaşması münasebetile bunu feshederek yeni intihab yapılması an'anesine sadık kalmağa taraftar bulunmuyor. Haricde vaziyet gayet nazik bulunduğu için umumî intihabın gelecek sene sonunda yapılmasına karar vermiştir. Muhafazakârların gayriresmî muha'iferi de meclisin feshedilerek yeni bir umu mî intihab yapılmasını istemiyorlar. Bilâkis kabineye kendi liderlerini de sokarak kaleyi içinden fethetmeğe çalışıyorlar. Bu muhalif liderlerin başında eski Bahriye Nazırı Çörçil ve sabık Hariciye Nazırı Eden ve geçen eylulde kendi başına Almanyaya karşı (îonanmayı seferber yaptıından çekilmeğe icbar edilen sabık Bahriye N a a n Caoper bulunmaktadir. Zaten ötedenberi Çörçil ve arkadaş an Çemberlayn'i Münih konferansını terib ederek Almanya ile anlaşma yapmış olmasından ve muahharen ÇekoSlovakyaya mevcud hududları ve istiklâli için teminat verdiği halde sonradan bu tekef ülünü yerine getirmemiş olmakla itham ediyorlardı. Lehistan, îngilterenin vereceği milyonarı istediği yerde ve zamanda sarfetmekte serbest kalmakta ısrar etmektedir. îngilteenin Lehistana hava filoları göndermesi de henüz kat'î bir karara bağlanmamıştır. Ancak son günlerde lngiltere denizaşın kuvvetler için yeni tayin olunan askerî müfettiş sabık Cebelüttarık kumandam General Ironside'i Varşovaya göndermışir. Bu müzakereler Çemberlayn'in, muıalifelerine karşı vaziyetini kuvvetlendirecektir. Çakır Ali atma bindi ve karşı yamaçlardaki çadırlara doğru sürdü. Oraya yaklaştıkça çadırlar arasmda bir kaynaşma gördü Hoş geldiniz, oğul! Demiş. Nasuh Paşa yeniden di? çökmüş,; aralarında §u konuşma olmuş: Devletlu sultanım, kusurumuz çoktur; yo!a çıkmakta geciktik ve ıgeç kaldık! Geç gelmenize sebeb ne»idi> Çok şükür askerler iyidir; biz Halebde iken beraber kışlayan askerimizin az olduğunu işitmişsinizdir. Haleble Diyarbekir arası uzak değilken yanımıza gelmemekle bize mi saygısızlık ettiğinizi sanıyorsunuz. Bu saygısızlık Padişahadır. Biz yenilmiş olsaydık siz yalnızbaşına Kalenderoğluna karşı koyaHjlecek miydiniz? Bir fetva istenilse ki kuvvetli bir islâm ordusu ondan zayıf olan bir ordunun imdadına. gelmiyecek olursa şeriatçe ne yapmak lâzım gelir? Acaba ccvab nice olur? Nasuh Paşa başmı iğmiş ve cevab vermemiş. Murad Paşa sözlerine devam etmiş: Benim oğlum, bu sekbanları başına toplamaktan maksad nedir? Canboladoğlunun on altı bin sekbam vardı, ne yapabildi? Sekbanlannın hepsi efendilerini bırakıp kaçtılar. Kalenderoğlunun ne olduğunu da bilirsin. Padişah Anadoluda bir sekban bulunduğunu istemez. Eyaletine gidince bunlan savmaya bak. Padişahımızın eli en uzak yerlere dahi erijir. Biraz öteye dikilmiş olan «altı bölük» tuğlarını göstererek sormuş: 5u gördüğün altı tuğdan birini sana gönderen katlini ferman etse ne yapabılırsin? Bununla beraber iki hil'at priydirmiş; Nasuh Paşa da büyük hediyelerle gelip ak«am yemeğinde bulunmuş; gece meşaleWle çadırına dönmüs! Çakır Ali Nasuh Pasa adını duyar duymaz Kayış Mehmedi hatırladı. Akpınar faciasını oynıyanların henien hemen hepsi öldüğü yahud aslan hücumuna uğrıyan sırtlanlar gibi hudud d'sansına sürüldükleri halde Kayış gene buralarda mı geziyordu! Murad Paşaya onun vaktile Celâlî olduğunu ispat edebilirse idam emri verilmiş demekti, Bir aralık atına binmek ve Nasuh Paşanın çadîrları arasında dolaşmak istedi. Murad Paşanm kethüdası Ömer Ağayı buldu, izin aîdı. Murad Paşanın o günkü azarlan Nasuh Paşaya dokunmuştu; fakat derinden derine ateşlenmiş olan düşmanlıgmı açığa vurmuyordu; şimdi sadrıazamın kapı halkından birinin kendi çadırlan arasmda dolaştığmı öğrenirse hoş görmiyecekti. Çakır Ali de bunu düşünmüş, sorulunca cevab olarak: Kaya Hasam arayorum!.. Yahud: Vaktile Canboladoğlu îsyan edince onu bırakıp giden Keleş Hamza burada mıdır? Diyecekti. Gerçekten bu iki yiğit sîpahiyi de arayacaktı; Kaya Hasanın Toros geçidlerinden birinde ona söylediği çok dostça sözleri unutmamıştr, belki o dostluğa şimdi ihtiyacı olacaktı. Çakır Ali atma bindi Ae karşı yamacj daki çadırlara doğru sürdü. Oraya yaklaştıkça çadırlar arasmda bir kaynaşma gördü; bu, yolculuğa hazırlıktı. Biraz daha yaklaşınca aradaki çakıllı derenin içinden on kadar atlı çıktı. En önde pala bıyıklı, ablak yüzlü, iri yarı bir adam vardı. Kalın bir sesle bağırdı: Hele dur .kanndaş! Çakır Ali durmadı, fakat biraz sonra kendileri değilse de atlar burun buruna gelecek kadar yaklaştılar. Pala bıyıklı sipahi sordu: Kimsin? Burada ne ararsın? Murad Pasa kaDio.larmdanım. Çakır Ali derler. Kaya Hasanı ararım! O da kimdir? Nasuh Paşa yanmda sipahidir! Adam başını çevirdi ve arkasında duranlara baktı: • Tanır mısmız? Onlar da birbirlerine bakıyorlardı. Çakır Ali Kaya Hasanın boyunu, bosunu, yüzünü, gÖzünü anlatmca içlerinden biri atıldı: Kapıağasını söyföyor. Kapıağası Kava Hasan mı? O zamandan bu zamana belki kapıağası olmuştur! Pala bıyıklı sipahi, karşısındaki delikanlıyı bir defa daha bastan ayağa kadar süzdü. Sonra ufka iki mızrak boyu kadar inmiş olan güneşe baktı; çadırlar arasındaki kaynaşmaya göz attı; basını Cakır Aliye çevirdiği zaman kaşları çatılmıştı: Seni o mu çağırdı> Hayır... Ben arayorum! Şimdi Nasuh Paşa Divamndadır; yann gelesin! Belki Divan erken dağılır! Dağılmaz. Belki biter, ağam! İşim acelecür. Çoktandır görmedim. Bir de Keleş Hamza vardı. Canboladoglu isyan edince birlikte Istanbula gitmiştik. Nasuh Paşa yanına girecekti; bir daha görmek nasib olmamıştı. Pala bıyıklı adam genc sipahinin son sözlerini hiç duymamış gibi adeta !ıomurdandı: Yann gel, yann! Ve Murad Paşanın çadınna doğru giden ince yolu gösterdi. Çakır Ali onu ve arkasmdakileri gözden geçirdi. Hepsinin bakışlarında bir düşman görmüş olanların hali vardı. Vezirler ve reisler arasındaki geçimsizliğin onların adamlarına da nekadar çabuk yayıldığına bundan daha kuvvetli bir örnek olamazdı. Delikanlı eğer ayak direse kavga çıkacağma şüphe yoktu. Bundan başka Kaya Hasanla Keleş Hamzay; bulunca acaba nasıl kabul edeceklerdı? Acaba o merd adamlar Nasuh Pasanm Murad Paşaya beslediği kin duygularından kendilerini uzak tutabilmişler miydi? Acaba Murad Paşanın genc kapıcısını eski yoldaştan farksız görecekler miydi? Çakır Ali geri döndü. Çadırına geldiği zaman şunları öğrendi: «Murad Paşa Van Vilâyetini Tekeli Mehmed Paşaya, Şarkikarahisar sancağını «Türkçebilmez» e, Karamanı Zülfikar Paşaya vermiştir. Ekmekçizade İstanbula, Nasuh Paşa da Diyarbekire gidecektir.» Işte o zaman Nasuh Paşa ordusundaki hazırlıkların manasım anladı ve telâşa düştü. Demek ki Kayış Mehmed eğer şu karşıki çadırlardan birinde ise ondan intikam ajjnak fırsajını kaçıracaktı. Acaba ne zaman gidecekler! • Yannki geçid resminden sonra... < Ertesi sabah ovayı alh, yfşilli, sanlt; külâhlı, kavuklu, alacalı askerler doldurmuştu. Paşalarla beyler Murad Paşanm yanmda ve arkasında yer almışlardı. Herbiri kendi askerleri geçtikten sonra serdarm önünde diz çöküyor, ayağmı öpüyor; biraz ötedeki atlanna binerek uzaklaşıyorlardı. Çakır Ali, çavuş ve kapıaların safları arasmda, Murad Paşanın sayebanına bakıyordu. Oradakileri dikkatle sürerken gözleri bir «tebdilağası» nm üzerinde durdu. Onun donuk esmer rengini, keskin yüzünü, bulanık gözlerini, sejnrek sakalıni ve ağzınm iki ucundan sarkan ince bıyıklarını tanıdı. Kendi kendine mınldandı: îşte!.. Nasuh Paşa bu adamla mı adalet yapıyordu? Halkm ve askerin haklan, hayatlan bu cellâd herife mi tes'im edilmişti? Nasuh Paşanın askerleri gö'z kamaştıran renklerle ve hızla geçiyordu. Biraz sonra Kayış Mehmed de Diyarbekire giden yollarda uzaklaşacak, Çakır Ali onu belki hiç göremiyecekti. Şu anda bu delikanhnın gösterdiği tereddüd Koca Hasanın mustarib ruhunu, ne olduğunu bilmediği kızkardeşini kim bilir nekadar ağrıtıyordu. Çakır Ali birdenbire saj'an fırladı. Dur!.. Nereye gidiyorsun? Demeye kalmadı, kendisine en yakm olan kethüda Ömer Agaya kostu: Ağa... Aranızda bir «Celâlî» var. Hem de en domuzlarından... Celâlî mi? Nerede?.. Aha... şuracıkta... Nasuh Paşanın ardmda... Kimdir? Tebdilağası... Onu salıvermeyin... Adı Kayış Mehmeddir. Kalenderoğlunun cellâdhğmı yapardı. Buraya nasıl ojmuş da gelmiş? Yanlış olmasıon!.. (Arkast var) Yeni kanun bugünlerde meriyete giriyor Bunlar, makam tahsisatıBüyük Millet Meclisinin tasdikına iktiran eden yeni istimlâk kanunu bugün lerde mer'iyete gırmek üzeredir. Evvelce istimlâk edilecek yerlerin gayrisafî varidahnın on misli istimlâk bedeli olarak verildiği halde yeni kanun takdiri kıymet esasını kabul eyledığı cıhetle yeni kanun mer'iyete girinciye kadar istimlâk işleri durmuş gibidir. Kanunun tatbikına geçılince lüzumu kadar takdiri kıymet komisyonları seçılecek ve bu komısyonlar tarafından takdir edilecek kıymetlere itiraz vaki olduğu takdirde mahkemeye gidilecektir. Atatürk köprüsünün iki tarafmdaki açılacak meydanlarla Eminönü meydanında, Bebek İstinye yolunda, Barbaros Hayreddin türbesi etrafında ve Usküdar İskele meydanmda yapılacak esaslı is timlâk işlerile beraber diğer müteferrik istimlâk muamelelerine hız vermek için kanunun mer'iyete geçmesi beklenmektedir. nın verilmesini istiyorlar Muhtelif ihtiyacları tespit etmek, gelen gidenlerin sorgularına cevab vermek maksadile ilkmekteblerin haftada iki gün açık bulunması hususunda mekteb baş muallimlerine tebligat yapılmıştır. Ayni tebligat köy mekteblerine de yapıldığından tespit edilen günlerde mek tebler faaliyete devam edeceklerdir. Köy mekteblerinden yaz tatili müna sebetile aynlan ve köyde ikamet etmiyen başmuallimlerin makam tahsisatı kesil miştir. Köy başmuallimleri; kanunen haklan olan bu ücretin şu veya bu idarî sebeble ve bütçe tasarrufu dolayısile kesilmesinin doğru olmıyacağıru söyliyerek itirazda bulunmuşlardır. Köy başmuallimleri itirazlarında; köy lü çocuğunu yetiştirmek vazifesini üzer lerine aldıklarını, köylerin basit yaşama şartlarına katlandıklarını söyliyerek şehir başmuallimleri gibi kendilerine de bu ücretin verilmesini istemişlerdir. Dilek tetkik edilmektedir. ŞEHİR İŞLERİ Sularî tahlil edilecek plâjlar Küçüksu plâjı için adi günlerde vapur ve plâj ücretleri dahil olarak 33 kuruş almdığı halde pazar günleri 22 kuruş vapur ücretinden ayrı 25 kuruş da plâj ücreti alınmaktadır. Plâjda iki türlü tarife tatbik edilmemesi için Üsküdar Kaymakamı vaziyeti tetkik edecektir. Plâjdaki tahlisiye tertibatınm da gözden geçirilmesi kararlaşmıştır. Bazı plâj sularına mecra kanşmakta olduğundan da şikâyetler vaki olduğu cihetle Sanyer, Moda, Küçüksu, Suadiye, Florya ve Salacak plâjlanndaki sular dan da nümuneler alınarak tahlilhaneye gönderilmiştir. Neticeye göre, bunlar hakkmda icab eden kararlar verilecek tir. 1500 sahifelik eser Etüdler, 20 teşrinievvele kadar Ankaraya gönderilecek MÜTEFERRÎK Kadarstro umum müdürü Tekirdağına gitti Kadastro umum müdürü Halid Ziya Türkkan, kadastro ve imar işleri etra fında tetkıkatta bulunmak üzere dün Tekirdağına gıtmiştir. Hataya gidecek meclis heyeti Devlet Demiryollannın Izmir fuan için her sene tatbik etmekte olduğu yuzde ellı tenzilâtlı bilet usulünü Hataya gıtmek istiyenlere de teşfmil etmiştir. Meclis namına Hataya gidecek heyet, Reis vekıllermden Şemseddin Gıinaltay (Sıvas), Halid Bayrak Ağn, Bekir Ka leli, Pajrti namma umumî idare heyetmden Hamdi ve Zihni Ülgenden mürek kebdir. ' ' ..,..« İdare heyetindeki münhal azahk Parti reisinin vilâyetten ayrılması ve bu vazıfenm müfettişler tarafından ifaya başlanması münasebetile Parti Vilâyet idare heyetinde açıian azalığa bir diHazırlanacak etüdler, teşrinievvelin ğerinin getırilmesi ve bunun da yedek aza arasından seçilmesi icab etmekte yirmisine kadar Maarif Vekâletine göndıx. Fakat yedek azanın hepsi müsavi derilmiş bulunacaktır. rey sahibi olduklanndan aralanndan DENİZ İŞLERİ kur'a ile intihab yapılacaktır. Parti Vilâyet idare heyeti, dün VilâLiman hizmetleri reisinin yet merkezinde toplanarak bu mesele tetkikleri etrafında müzakerede bulunmuştur. Münakale Vekâleti liman hizmetleri '5a akşamki toplantı dairesi reisi Zeki, dün de liman riyase Parti Vilâyet merkezinde yann ak tinde meşgul olmuştur. şam saat 17 de bir toplantı yapılacaktır. Yolcu salonu inşaatı Parti kaza ve nahiye reislerile Halkev leri reislerinin iştirak edeceği bu top Galatada yeni yolcu salonu inşaatımn lantıya Parti müfettişi Konya meb'usu Cumhuriyet bayramma kadar ikmal eTevf ik Fikret Sılay riyaset edecek ve bu dilemiyeceği anlaşılmıştır. vesile ile bir tanışma yapılacaktır. Liman idaresi salonun karşısındaki ambarları yıktınp yerine otomobü parVergi taksit ihbarnameleri kı yaptiTacaktır. Bunun yerine şimdiki Bir kısım maliye şubelerinin verdiği salon karşısmda antrepolar yaptınlması taksit zamanları henüz tamam olmadan mukarrerdir. evvel mükelleflere tahsili emval kanu Köprü Suadiye arasında nunun tatbikına dair ihbaraameler gönderdikleri anlaşıldığı için bu yıl ihbar tenzilâtlı tarife namelerin taksit müddetlerinden evvel Şirketi Hayriyenin Üsküdar Kadıköy kat'iyyen gönderilmemesi hususunda ve havalisi tramvaylarile anlaşarak Köpalâkadarlara emir verilmiştir. rü Çamlıca arasmda ihdas ettiği fev Tanzimatın yüzüncü yıldönümü mü nasebetile bugüne kadar, geçirdiğimiz muhtelif sahalardaki yenilikleri ve tekâmülleri mukayeseli bir surette tespit et mek üzere Maarif Vekâletinin 1500 sahifelik bir eser hazırlamağa karar verdi ğini yazmıştık. Eserin türlü kısımlarında çalışmak istiyen profesör, doçent ve tanmmış zevat tetkiklere başlamışiardır. Istanbuldaki müze ve kütübhanelerden istifade etmek KÜLTÜR İŞLERİ istiyen Ankara Tarih, Coğrafya ve D!l Fakültesi doçentlerinden üçü, dün sabah Divrikten gelen izciler şehrknize gelmişlerdir. Doçentler ctüd Divrikten şehrimize hepsi ortamekteb lerine bugünden itibaren başlıyacaklar talebesi olmak üzere 75 kişilik bir izci dır. kafilesi gelmiştir. Vekâlet eserin hazırlanması için yeniİzciler, İstanbuldan sonra, Edirne, Bur sa ve Ankaraya <ia gideeeklçrdır. Bu den şu zevato tavrif etmiştir:^ <" ^">>, Profesör Hikmet Bayur, Rektör Ce mekteb, Nurı Demirağı tarafından yapmil Bı'lsel,' felsefe profesörü Hilmi Ziya, tir. îzdiîer, duh, Haydarpâşadaft motörİktısad Fakültesi doçentlerinden Ziyaedle Beşiktaşa geçerek Nuri Demirağın din Fahri, Enver Ziya, doçent Cevad, tayyare fabrıkasmı gezmişler, öğle ye Fen Fakültesinden Suphi, doçent Fahri meklerini orada yemişlerdır. ve Nüzhet. Ankara kütübhanesi t Ankarada bir umumî kütübhanenin kurulmasına karar verilmiştir. Maarif Vekâleti, kütübhane projelerini tespit etmektedir. Ankara kütübhanesine şehrimiz kü tübhanelerinde mükerrer bulunan eserlerden bazüarı da gönderilecektir. ADLİYEDE Adliye Vekili şehrimizde Adliye Vekili Fethi Okyar, dün sabah Ankaradan îstanbula gelmiştir. Vekil, Haydarpaşadan Büyükadadaki evine gitmiş, dünü istirahatle geçirmiştir. Silâh kendiliğinden patlamîş! tstanbul îzmir seferleri için hazırlıklar Devlet Havayolları umum müdürlü ğünün İstanbulla İzmir arasmda doğrudan doğruya ihdasma karar verdiği hava seferleri için hazırlıklar yapılmaktadır. Maamafih bu hususta henüz alâkadarlara emir verilmemistir. kalâde tenzilâtlı vapur tramvay kombine biletlerinin çok rağbet gördüğünü nazan dikkata alan Devlet Denizyolları Tramvay idaresile ayni şekilde anlaşa rak Köprü Suadiye arasında kombine büetler ihdası için tetkikler yapmaktadır. ECNEBİ MEHAFÎLDE Rumen turizm müdürü şehrimizde MBerber olmak istiyenlerin imtihanları dün yapıldı^) Şaban isminde biri, dün, Müddeiumumiliğe getirilmiş ve hakkında öldürmek İngilterede dahilî siyaset şimdi haricî suçundan dava açılarak sorgu hâkimli politikanın tesiri altında bulunuyor demekğine verilmiş, tevkif edilmiştir. Arala rında Kâğıdhanede çıkan bir kavgada tır. Muharrem Feyzi TOGAY tabanca ile Niyazi ve Tahir adlı iki kişiye öldürmek kasdile kurşun sıkmak tan maznun Şaban, «silâh Tahirindi. Ben Eli silâhlı kavgacılar hücuma uğradım, çekişiyorduk, silâh Erenköyünde Bostancı caddesinde okendiliğinden patladı» demiştir. ;uran Ali ile Rıza arasmda bir meseleden dolayı kavga çikmıştır. Savarona Bebek önünde... îki kavgacı birbirlerine saldırdıklan İstinyede fennî temizliği yapılan «Sa jırada Rızanm arka cebindeki tabancası varona» yatı, dün kızaktan indirilmiş, yere düşerek ateş almış, çıkan kurşun öğle üzeri Bebeğe gelerek iskele önün ikisini de yaralamıştır. Yaralılar hastade demirlemiştir. neye kaldınlmış, hadise hakkında tah kikata başlanmıştır. Biçakla... Kumbaracı yokuşunda oturan Ali admda biri, ayni evde oturan Ahmedi biçakla yaralamıştır. Suçlu Ali yakalanmıştır. Romanya Matbuat ve Propaganda Nezareti turizm şubesi umum müdürü Corbo, şehnmize gelmiştir. Bu zat, şehri mizde «Turist Ofıs Rumen» adlı bir büro tesis temek tasavvurunda olup bu hususta Beledie ile temaslara girişmiştir. Bu teşkiâltm şimdiki halde yalnız Paris ve Berlinde bürolan mevcud olup ÜNİVERSİTEDE tasavvur file çıktığı takdirde üçüncü büro şehrimizde açılmış olacaktır. MakTalebenin kitab işi sad, iki memleket arasındaki turistik Üniversite talebelerinin en büyük vaziyetin inkişafma hizmettir. derdlerinden biri, profesörlerin derslerini not olarak tutmalan ve bu derslerin Boğulan sar'alf matbu kitablan olmamasıdır. Kemerburgaz nahiyesinde Yenirriâ Maarif Vekâleti, talebenin bu ihtiya cma karşılık olmak üzere bazı tedbirler hallede oturan 14 yaşlannda sar'a illealmış, fakültelerde okutulan derslere tine müptelâ Abdullah, evinden çıkarak Yeniden berber olmak istiyenlerin dün esnaf cemiyetleri merkezinde imtiaid 180 kıtabı hazırlatmıştır. Bu eserle bahçesine gitmekte iken krize tutulmuş, hanları yapılmıştır. İmtihana yLrmi dört erkek ve beş kadm iştirak etmiştir. rin bir kısrm satışa çikmıştır. Diğerleri yolun kenarındaki içi su dolu hendeğe Yalnız kadmlardan bir tanesi muvaffak olamamış, diğerleri muvaffak olmuşdüşmüştür. Zavallı boğularak ölmüştür. lardırr. Muvaffak olanlann ehliyetname leri verilecektir. eylule kadar basılmış olacaktır. Dumanla zehirlenerelc ölen tuğla amelesi , Silâhtarağada Sabrinin tuğla Harmanında amelelik yapan 339 doğumlu Hasan, dün öğle üzeri tuğla pişirmeğe mah:us ocağın menfezinde uyurken yan makta olan ocağm dumanlarile zehirlenerek ölmüştür. Cesed Morga kaldırıl mış, tahkikata başlanmıştır. C umhu Nüshası 5 knruştnr Aboneşeraiti}*"*Senelik Alö aylık Üç aylık Bir aylık 1400 750 400 150 ^ c Kr. 2700 Kr. » 1450 » > 800 » » loktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: