20 Ağustos 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

20 Ağustos 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMRtHRtYET 20 Agustos 1939 Dünkü hava taarruzu tecrübesi lemiş, temizleyici ekip vazife başına koşarak sokağı yıkamış, yere kirec dökmüştür. Aradan az bir zaman seçtikten sonra ıkıncı bir bombardıman fılosu gelmış. o 1 Havaya karşı korunma tecrübele da Universite meydanma geldiği zaman rinden mutevellıd hakikî düşman taar beyaz ve kırmızı gazler atmıştır. Bu filo ruzları vâki olduğu zaman nasıl kovun Beyazıd kulesi yamndan hızla geçerken mak lâzım geldJğını oğrenmektir. Bunun için îstanbulda yapılan ve yapılacak o ekiplere kumanda eden zat, yaralı ollan havaya karşı korunma tecrübelenn duğunu, bir yerin yıkıldığmı bildirmiş, aden herkes kendisi, çoluk ve çocuğu ve lâkadar memurlar komşarak varalı olmalı için neler vapması lâzım geldığıni duğu farzolunan bir adam üzerinde kurduşünmeli ve bilmelidir. 2 Havaya karşı korunmada şu iki tarma tecrübeleri yapmıslardır. Bacağ; noktayı temeltaşı olarak gozonunde bu sarılan mefruz yaralı, sıhhî imdad otomolundurmalıdır : biline konularak en yakın dispansere kalA Can korumak, dırılmış, ellerinde kürek ve baita olan B Mal korumak. 3 Gerek can ve gerek mal korumak adamlar da inhidam yerlerine koşmuşiçin yalnız hükumeün, yalnız Beledıye lardır. mn iş yapmasmı beklemek doğru değ:lBu sırada hava müdafaa genel komudir. Herkas kfndisini ve her aile sahibi kendi aılesini nasıl koruyacağını duşün tanı Korgeneral Hüseyin Kılkıs, yanmda meli ve hazırlamahdır. Hükumet ve Be tstanbul kumandan vekili General Oslediye ahalıye bu hususta ancak yol gos man Tufan oldığu halde Beyazıd meytermekle yardım eder. danına gelmiş, yapılan işlerle alınan ted4 Hava tehlıkesınden korunmak için, havadan gelecek mermilerin patlamasıle birleri tetkik etr^işlerdir. husule gelecek sarsıntılardan bu msrmıBir aralık, Universite ekipine, tramlerin parçalarından. tayyarelerln ata vay telinin koptuğu, havagazi borusıının cakları makinell tüfek mermilerinden fco runmak lâzım geldigi gibi yerden bizim patladığı haber verilmiş,, derhal merditoplarımızı ve makineli tüfeklerimlzin venli tamir arabası getirilerek, koptuğu tayyarelere atacakları mermilerden ve bildirilen tel eklenmiş, patlıyan havagazi parçalarından dahi korunmak İcab eder. Ayrıca tayyrelerden atılacak gaz tesirle borusu tamir edilmiştir. Bu vazifelerin rine karşı emniyette bulunmak lâzıradır. ifası sırasında hakem subaylar, işlere neBunlardan sakmmak için açıkta dolaş zaret etmişlerdir. mamak ve bir ortü altmda bulunmak Fatih îtfaiye garajı onündeki ekip de icab eder. 5 Insanları ve korunması lüzumlu ayni suretle yangm, zehirli gaz, tp'nnb şeylerl havadan gelecek tehlikelere karşı ve infilâk hâdiseleri karşısında ya *•••'§' koruyacak olan yerlere sığınak denir. Bu 1 sığmaklar mermllere, mermi parçalanna hizmetlerin tecrübelerini gösterm !!, buve gazlara karşı kouyacağına göre baş rada da herşey yolunda cereyan rtmiştir. ka başka kalmlıkta veya tertibde olurBiraz sonra, hücumu yapan t>yyarelar. Bunlar iyi duşünulerek yapılırsa fayler, şehrin bazı yerlerine paraşütle temsidaları büyük olur. 6 Bir evde sığınak olacak yer en iyi lî bombalar atmışlardır. Atılan bu bomclarak evın alt katı veya bodrumudur. ba modellerile bir dükânm camlar; kırılBu alt kat veya bodrumda bir odayı sı mıştır. ğınak olarak hazır bulundurmak her aiBuradaki vazifelerin teftişinden sonra le sahibi için mumkündür. Bu gibi sığınaklar tam isabet haline göre değil, par Hava müdafaa kumandanı Korgeneral ça tesirine karşı koruyacak halde bulu Hüseyin Hüsnü Kılkışla îstanbul kumannursa kâfidir. dan vekili General Osman Tufan, Sul7 Her apartımanda bodrum katları sığmak olarak kullanılmalıdır. Bina çök tanahmedde eski Adliye sarayı arsasına tüğü zaman enkaz altmda kalmamak 1 konulan dâfi topları teftiş etmişler, ençin bu bodrum katlarının dayanıklı bir daht vaziyeti hakkında batarya kumanhale konulması lâzımdır. Bu da ya pot.ırellerle veya direklerle temin edlllr. A danından izahat almıslardır. partımanm büyüklüğüne göre bu işler bir mühendis veya bir mimar tarafmdan tanzim edilirse faydalı olur. Saat 9,50 de, Karaköyden itibaren 8 Bahçesl olan evlerde bahçenln bir Bankalar caddesi, Şişhane y,okuşu, Tekenarma siper hallnde sığmak yapmak en amelî bir iştir Bu siperler ailenin pebaşı, Tünel meydanı ve nihayet îstikmiktarına göre genlşçe olmalıdır. Siper lâl caddesinde vazife alan zabıta ve mülerin üstleri makineli tüfek mermilerlne ve bomba parçalanna dayanabilmek için dafaa memurlanndan başka sokak ve kapah olmalıdır. Bunlarm üstü muhtelif caddelerde tek insan görülmemışiir. surette kapanablllr. En basiti üsttine aHalk, Galata ve Beyoğlu Tünel anğac veya tahta dlzdikten sonra yarım trelerine sığmmışlar, Ağacamiindeki umetre kadar toprakla örtmektir. mumî sığınağa da birçok yurddaş iltica Iflaytara/ı 1 tncı sahifede\ etmiştir. Bu meyanda şehri gezmekte keden tstanbul Emniyet müdürlüğü de bulunan 300 kişilik bir seyyah kafilesi de haberdar edilmiştir. Bunun üzcrine Be Ağacamiine sığınmıştır. İlk dakikalarda bazı kadınlann şaşkınyazıd kulesi saat ona yirmi kaia alarm lığı görülmüş, bunlar, vazifesini iyi kavdüdüğünü çalmaya başlamıştır. Bunu Galata kulesile limandaki vesaitin dü ramış olan zabıta memurlan tarafından en yakın sığmak ve mahfuz yerlere götüdükleri takib etmiştir. Bu esnada sokak başlannda bulunan rülmüşlerdir. Alârm düdükleri bittiği zaman, Tünelmaskeli ve motosikleili polisler, düdiik öttürmek suretile sokaklarda koşarak hal den itibaren Taksirre kadar îstiklâl caddesinde açık bir tek dükkân kalmamıştır. kı ikaz etmişlerdir. Taksim meydanmdak! tecrübeleri EmniAlarm düdüklerile beraber, şehirde hayat durmaya başlamış, nakil vas'tala yet Umum Müdürü Ali Rıza Çevik, Varı olduklan yerde kalmış, tramvaylar li Muavini Mu7affer, Emniyet Direktömüşterilerini boşaltmış, halk civar sığı rü Sadreddin Aka, Vilâyet Seferberlik naklara, mahfuz mahallere saklanmış Müdürü takib etmişlerdir. 10.02 de ilk tayyaıe, Taksim meydatır. Bu sırada halkın gösterdiği sogukkan nı üzerine gelmis,, bunu bombardıman taylılık cidden takdire lâyıktır. Halkın kesif yarelerinden mü'ekkeb iki filo takib etbir halde bulunduğu Köprü, Eminönü, miştir. Tayyaıeler vakit vakit yang;n alarm düdüğünün başlamasından 4 da bombası işareti olan kıımızı, gaz bombası işareti olan san ve tahrib bombası i?areli kika sonra bomboş kalmıştır. Halk, dükkân ve mahfuz mahal'ere olan beyaz tozlar atmışlar, Taksimdeki çekildikten sonra gözler semaya diWmiş, Camlıköşk gazınosunda da temsilî bir hava taarruz denemesini yapacak hava yangm çıkarmışlardır. Meydanm ön kısmında zehirü ^azı kuvvetleri merakla beklenmeye başlamıştır. Bu sırada sokaklarda yalnız ha temsil etmek üzere sur'î sis bombası tukem heyetlerine ve matbuata aid otomo tuşturulmuş, saatin civanndaki 75 metre murabbahk bir saha, san bayraklarla biller görülmüştür. Saat tam onda, yani alarmın yirmin çevrilerek iperitli mıutaka olarak kabul ci dakikasında bir çelik kartalm bekleni edilmiştir. Derhal arazozler faaliyete g«çirilmiş, len istikametin tam aksine olarak Marbu kısım bol su ile yıkandıktan sonra mara denizindcn geçip Sultanahmed camiinin minareleri arasından süzülerek bol miktarda kireç dökülmüştür. Bu esBeyazıd meydanı istikametine ilerlemek nada iperit gazile zehirlendiği farzolunan te olduğu görülmüş, bu esnada Sullanah bir adama hemen orada ilk tedavi yauılmed meydanında gizlenmiş olan bir top mış, hasta, imdadı sılîhî otomobilile hasçu kıt'ası, manevra mermisi atarak aktif taneye gönderilmiştiı. müdafaaya geçmiştir. Bundan başka Sular idaresinin de bom balandığî farzolunarak başından ağır vaBu tayyarenin geçişinden birkaç dakika sonra, ufukta taarruz vazifesini ıiz?ri ra almış bir adamm ilk tedavisi yapılmışne almış olan ilk filo görünmüş, tayyare tır. Bu tecrübelerin muvaffakiyetle icraler, Yeşilköy ve Samatya açıklarından smda mükemmel etnniyet tertibatı alınBeyazıd meydanı üzerine gelerek bird'n masında Bevoğlu kaymakamı ile Taksim bire beyaz bir duman çıkarmıştır. Bu du Nahiye müdürü ve Emniyet başkomiseriman, bir sigara dumanı tarzmda uzak nin kıymetli yardımhn dokunmuştur. Tecrübeler esnasında Hava Genel lara doğru uzanıp kaybolmuştur. komutanı Korgcneral Hüsnü Kılkıs ve gaz genel komutanı General Hüsnü ü n Bu esnada Beyazıd kahvelerinin ya sal da Taksim meydanma gelerek teftişnındaki yüksek bir binanın üzerinde de ve tetkikte bulunmuçlardır. bir kırmızı parıltı olmuş, Universite meyEmniyet direktö'rü ve pasif koruma âdanında duran ekİDİere yangm o'duğu miri Sadreddin Aka, manevradaki inzihaberi verilmiştir. îtfaiye ekipi vak'a ma bat ve intizam hakLnda gazetecilere şunhalline koşmuş, mefruz yangını söndür ları söylrmiştir: me vazifesini muvaffakivetle yapmıstır. « Manevralardaki ihtisasım, ifade Îtfaiye ekipi henüz isini bitirmemişken demiyeceğim kadar büyüktür. Düdükler alâkadar bir memur, iperit atıldiğım *öy öttükten bes dakika scnra sokak ve mey Hava Müdafaa Komu tanının halka tavsiyeleri danlarda tek bir ki|i kalmamıştır. Yalnız Beşiktaş pazar verinin boşaltılması biraz geç sürmüş, orası 15 dakikada tahliye edılmiştir.» Hava genel komutanı General Hüsnü Kılkıs da şunları söylemiştir: « Îstanbulda havadan korunma için alınan tedbirler sayesinde gerek halk, gerekse vazifedar memurlar, kendilerine düşen vazifeyi büyük bir muvaffakiyetle yapmıslardır. Gizlenen istanbul Saat ona yirmi var. Bir düdük sesi, üç gündenberi elle tutulacak kadar maddileşen intizarın nihayet sona erdiğini anlatan bir rahat refes gibi, İstanbul ufuklarını yaladı, geçti. Ahenginde, velev farazî bir tehlikeyi haber vermeğe memur edilmiş olmanın üzüntüsü var. Ayni tehlikeyi hakikaten ihbar mecburiyetinde kalmamak temennisi gibi akseden bu sesteki sızlanışa içimden iştirak ettim. Kulaklar üç gündür kirişte, gözler mütemadiyen ufuklan taramakla meşgul olduğu için, bu hergünkü öğle düdüğü sesli rl ferya '""klenen tehlike işareti olduğunu anlıyoruz. Pasif koruma imtihan odasının kamsındayız. Düdük sesinin başladığı anIa bittiği an arasındaki kısacık zaman limesi, bir hâdiseler mahşeri kadar kalabalık. Sesin, sokaklardaki ilk aksülâmeli anî bir duruş oldu; bunu, talimatnamenin emrettiği telâşın sür'ati takib etti. Düdük sesi bittiği dakikada, koca Istanbuî, baştanbaşa, caddeleri yarılıp kalabalığı içine çekmis gibi tenhalaşmıştı. Dükkân kepenkleri alelâcele kapanır ken, vayalar, tramvay yolcuları ve oto • mobilliler, tehlikenin verdiği bir tesanüd içinde, buldukları duvar diblerine sığın dılar. Hiç kımsede, talimatnamenin em rettiği şekilde, mesafeli ve münferid djıvar dibi seyranına cesaret yok. Müşterek tehlike, kasab çırağile kerliferli patronu, dirsek dirseğe, kapı içlerine, duvar kenarlarına barındırmış. Kaynaşan hayatı, maveradan gelen bir emirle, birdenbire durmuş bir âlemin ortasmdayım. Caddeleri bir lâhzada, taşarcasma dolduran sessizlik, kimi kaldınm kenarlarında, kimi sokağın oportasında taş ç sokaklarda... Havadan ilk korunma tecrübesi olduğu halde, bir an içinde, halkın şuurlu bir isticalle umumî sığınaklara, evlere koşarak sokakta kimsenin kalmaması, büyük takdirlere şayandır.» Havadan hücuma karşı korunma tecrübesi sırasında, Beyoğluna çıkılan yan cadde ve sokaklarda tam bir sükun. çarçabuk temin olunmuştur. Meselâ, Cihangırle Galatasaray arasındaki Ağahamamı caddesinin Firuzağa mahallesindeki kısmında, düdük ötmeye başlayınca, polislerle bekçiler görünmüş, sokakta bulunanlardan bazıları çobuk çabuk ve bir kısmı da yavaş yavaş evlerinin veya en yakın üstü kapalı yerlerın yolunu tutmuşlardır. Ata küfe yükletmiş seyyar satıcılardan birkaçı, atlarını Firuzağa camii yanındaki ağaclara bağlamışlar, atlarının başlarına gaz maskelerini temsilen yem torbalarını geçirmişlerdir. Çift atlı araba ile kavun, karpuz satan bir seyyar sa tıcı, arabasını apartımanlar hizasmda bir kenara çekmis, n da atlarıınn başına yem torbalarını geçirmeyi unutmamıştır. Dükkân kepenklerinin çoğu indirilmiştir. Apartıman kapıları ve pencereleri umumiyetle kaoanmıştır. Meraklılar, daha ziyade pe:de aralıyarak dışanya bak;ı mayı te<" ı etmişler, bununla beraber, uzaklardaki apartımanlarda, vaziyeti balkondan, çatı arasından seyredenler de görülmüştür. Tayyareler, renk renk duman salıvererek, birkaç defa aşağı yukan gelip geçerken, Beyoğluna çıkan bütün sokaklarda derin bir sessizlik hüküm sürmüştür. Tehlikenin geçtiğine dair işaret vcrilince, dar yollar, yokuşlar, birdenbire insan kafilelerile dolup dolup boşalmıştır. Hulâsa, bu saha ve mıntakada da gizlenme, büyük bir intizam içinde olmuştur. ğu manevralar münasebetile Istanbula ıcra edilmesi kararlaştırılmış olan tayyare taarruzlarından bırincisi 19/8''1939 cumartesi gunü yapılmıştır Alârm âmiri İstanbul Hava Müdafaa Komutanlıftma saat 9,35 te, Vilâyet havaya karşı korunma âmirine bildirUmış ve alârmın hltamı 10,45 te ilân edilmiştir Tatbikat buyük bır intizamla cereyan etmiş, hp.lkımızın ilân edılen tavsiye ve tedblrlere ciddiyet ve basıretle rıayet ettikleri görülmüştür. Halkın cadde ve sokakları, + nakil v»" '»''>rmı terkederek hususi korunma yer "".ıne veya umumî sığınaklara 1 iltica etme^tf ;! telâşsız ve vakurane şitabı takdr° • TMr İtfalye, gaz temizleme, ıık s ı n iardım ve cankurtarma ve teknık onarma ekiplerlnin faallyetleri plân dairesmde ve memnuniyeti mucib bır şekilde cereyan etmiştir. Hava deneme taarruzu ilk defa yapılmakta olmasına rağmen tashihl müstelzim hareketler ve kusurlar ancak birkaç yerde ve küçük mlkyasta vâki olmuştur. İkincl bir tecrubede bunlarm da vukubulmayacağı tabiidir. Bunun için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir. 1 Alârm işareti verilir verllmez halkın ve nakil vasıtalarınm derhal oldukları yerde durmayıp tayyareler gelinceye kadar geçecek kLsa zamandan istlıade ile sığınaklara ve tenha yerlere çekilmesi lâzımdır. Bu suretle caddelerden Îtfaiye ve yardım ekipllrinin geçmesine mümanaat edilmemiş ve tayyarelerden korunulmuş olur. 2 Atlı nakil vasıtalarında hayvanlar arabalardan çözülecek ve evvelce neşrolunan umumi emirde izah edildiği tarzda sağlam bir yere bağlanacaktır. 3 Tayyareler çekildikten sonra, iperitle gazlanmış sahalar ve inhidama yuz tutmuş binalar bulunacağından böyle tehlike işaretile tahdld edilmiş yerlere glrmiyerek, buralardan uzaklaşmak lâzımdır. 4 Dükkân ve mağazalarm bomba parçaları tesirlerine karşı muhafaza için kepenklerinin mdlrilmesı faydalıdır. 5 Hallc köprülerl tayyare taarruzlarına büyük hedef teşkil edeceklerlnden halkın bu köprülerde blrikmesi tehlıkelldir. 6 Tecessüs saikaslle bazı caddelerin meydanlara müntehi olan kısmında topluluk görülmüştür kl bu hareket caiz değildir. 7 Evvelce neşredilen umum! emrln birinci maddesinde manevralar münasebetile yapılacak deneme taarruzu için harb halinin 15 ağustos 1939 gününden başlayacağı ve bitimi ayrıca ilân olunacağı bildirilmlş olduğundan bu ilân yapılmcaya kadar halkımızm ikincl bir tayyare hücumuna intizar etmesl lâzımgelir Bu hataların ikincl tayyare taarruzu denemesinde tekerrür etmemesl halkımızın yüksek kabiliyetlnden ve intizam severliğinden beklenilmektedir. banliyö trenleri, olduklan yerde durarak yolcularını çıkarmışlar ve icab eden tertibatı almıslardır. İstanbul Valiliğinin dün Köprü, üzerinden silgi geçmiş bir taştahta gibi bomboş. Taksimde yiirekleri ürperten bir akşamki tebliği sessizlik ve ciddî bir hazırlık var! Ordumuzun Trakyada yapmakta olduHamdi Varoğlu^ Taksimde yüreği ürperten bır sessizlik; vakur, ciddî, büyük bir hazırlık var. İtfaiye kumandanı îhsan, yerde parlıyan ateş gibi, gökten inen ateşe de göğsünü siper etmeğe hazırlanmış, bekliyor. Dükkânlar, insan vücudünden kepenklerle örtülü. Pencerelerde meraklı başlar, dışan uzanmakla içeri kaçmak arasında mütereddid, intizar içinde. Düdük çaldığı dakikada başhyan rüyanın kâbus sahnesini dolduran hayaletler, burada yüzleri maskeli insanlar şeklinde, kimi telâşlı, kimi ağır adımlarla dolaşıyor, birşeyler hazırlıyorlar. Yaklaşıp soruyorum: Burada ne tecrübesi yapılacak? Hortumun dibinden zorla sömürülüp yukarı doğru çıkar gibi derinden, boğuk, hım hım bir ses cevab veriyor: Yangın bombası atılacak. Tam şu noktaya düşecek. Onu bekliyoruz. Bunu söyler söylemez yanımdan aynlıyor. Göklerden saldıracak korkunun yaklaştığı belli. Fakat, pasif korunmanın devam edeceği azamî bir saatlik zaman zarfında, şe j hirdeki bütün hazırlığı ve bütün manzarayi görmek ihtiyacındayım. Beyazıdı henüz' görmedim. Bir de oraya uğramak lâzım. Daha iyi görünmesi için, beyaz flamaı 1 mızı, otomobilin radyo antenine taktırdım. Şimdı, ayni yoldan geri dönüyoruz. Duvar diblerini, kapı kenarlarını siper, alanların yüzünde, açılmasmı beklediği' perdenin hareketsizliği karşısında sabırsızlanan seyirci ifadesi dolaşmağa başlamış. Üç gün bekliyenler, üç dakika daha bekliyemiyorlar. Filhakika, taarruzun başla masma üç dakika var. Bir aşağı bir yukarı dolaşan tepesi bel yaz flamalı otomobili seyyar sığınak sanıp içine bannmak için durdurmak ister gibî el hareketine hazırlananlar görüyorum. Geçtiğimiz caddeler, iki geçeli, gizlî, bir kalabahkla dolu. Büyük müesseseler kapılarını kapamışlar, kalm duvarlarınm himayesi altında, derin ve müsterih bir uykuya dalmış, dışan hayatla bütün bağlan» nı çözmüşler. Mağazalarm camlı k%jjılarından caddeye bakan gözlerde, tatlı canını emin bir yere attıktan sonra, tehlikenin. ta ortasında dolaşan bu gafile, hem acır hem güler gibi bakan bir eda seziliyor. Beyazıda, bombalar atıldıktan sonra yetişebildim. Her tarafta bir kannca faaliyeti var. Işte, bacağına iperit isabet etmiş bir yaralı. Yıldırım sür'atile sarılan sargı» lar içinde cankurtarana naklediliyor. lşte kordon altına almmış iperitli bir saha. Kireç döktükten sonra hortumlarla yıkanmasına başlanmış. Şu tarafta, bir evin tahtaboşuna asılı bayraktan bir alev var. Itfa iye, onu söndürmekle meşgul. Beyazıd camii, avluya dolan, parmakhklara tırmanan çoluk çocukla dolu. Avlunun arka tarafmdaki kahveci çırağınm, ömründe görmediği bir müşteri kalabalığı ortasında, ustasma, kahve, çay ısmarlayan sesinden baş, ka birşey işitilmiyor. | Camiin duvarı dibine çömelmiş yaşlıcaj bir kadın eteğimi çekti: Oğlum, gazlı paçavrayı ne tarafa atacaklarmış acaba? ; Yangm bombasile, boğucu gazi, petroı !e bulanmış bir paçavra şekline sokan bu velud kariha karşısında lâhavleden başka bir cevab bulamadım. \ Tayyarelerin gürültüsü, bu suale kanş) tı. Tam tepemden geciyorlar. Bütün bu hareketlerin yüreklere ferah, şuurlara emniyet vermek için yapıldığmı, hayat kay nağı olan nurlarile teyid etmek istercesine, güneş, celik kanadlarda ısık âlemleri yaratıyor. Bu kanadlar, semadan alev ve gaz yağdıran farazî düsman görünüslerine rağmen, bu parlak Türk güneşi altmda, bu Türk toDrakları üzerine kanad germiş, celikten meleküssıyaneler olduklarmı giz liyemiyorlar. j Semaya bakan gölzerde, simdi korku donuklusu değil, insirah pırıltıları var. Cehrelerde, endişenin, üzüntünün sarılığ^ değil, gönül ferahhğınm verdiği geniş, Tiü'terih, emin tebessümler dolaşıvor. > Yerdeki faaliyet, gökteki hareket kar fazib olmaktan cıkmıs. Semaya bakan her Türkün yüreğinde, bulutlarla rekabet; dercesine beyaz dumanlar «avuran o müib kanadlann üstüne gerildiği su mubar ek tonrağı, fünün birinde bu faalivetin hekikisine sahne olmus görmemek itminanı oV Vuvvetle yerleşmiş. TavvaTeler, Beya7<d meydanından ayılm nfuklara tekrar dalarken bir top sesi bu too de, b°n, ayni rplik Vanadlan selâTietliyen urdı>" •»'"i rinvrînm Beyoğlu tarafında Köprüde... »> , *\U*\*.Ü Bevazıd'da Tevkifhanede de, vazifesi olanlardan başkalarınm üstü açık yerde, avîuda dur Gene bu esnada Adalardan ve Kadıkö mamaları gözetilmiş, korunmaya bu su vünden gelen birer vapur da yolcularını retle iştirak cihetine gidilmiştir. Köprüye boşaltmış, bunlardan da bir kısmı Sultanahmeddeki İbrahimpaşa sarayı Calafa cihetine gönderilerek Yeraltı ca sahasındaki yıkma faaliyeti de bu müdmiinde ve Tünel aralığında, bir kısmı da det içerisinde durmuş, iki yüz işçi ile başHanbul cihetindeki sığınaklarda muha larındaküar kubbe ve dam altlanna sığınfa7a altına alınmıştır. rnKİarJır. Tehlike işaretinden on dakika sonra yani saat ona beş kala, yedi tayyareden mürekkeb ilk filo Rami üzerinde görülHava müdafaa komutanlığı emrinde olmüş ve bunlar Süleymaniveve geldikleri mak üzere îstanbulda bir pasif müdafaa zaman Süleymaniye camii ile Nebatat Sirkeciden Köprüye dönerken iğilip enstitimi üzerine ta^ib ve vansn bomba komutanlığı teşkili takarrür etmiştir. Bu lar att'ktan sonra, KoDrü '"'"""inden Be kumandanlık Îstanbulda pasif müdafaa iş baktım. Yenicami merdivenleri, Köprüyü dolduran kalabalığı bir hamlede sömürlerin üzerinde çalışacaktır. yoğlu istikametine geçmişlcHir. müş. Canh bir Yenicami merdiveni hiza1 Bundan sonra kısa fsılal? «ehir üzesmca uzayıp giden canh bir duvar görünürinde görülen ve bir kı«mı alt' ve bir kısmı Aksarayda oturan 70 yaşlannda Ayse vor. Kımıldanmıyan, ses vermiyen bir canvedi tavyareden mürekkeb olan filolar, adında ihtiyar bir hasta, tayyarelerin uçuş lılık. İsfanbul ve Beyoğlu cihetlerile Boğazın Köprü, üzerinden silgi geçmiş bir taşAnadolu ve Rumeli yakalarını baştanba larını görür görmez heyecandan umumî bir felce uğramış, koma halinde Haseki has tahta aibi bomboş. Sıratın bu İstanbul şu«a taramış, bir<ok yerlere mefruz tahrib, tanesine kaldırılmıştır. Hastanenin nöbet besinden, bir sevab ehli gibi, takılmadan, vanom ve gaz bombalan atmıştır. ci doktoru Hilmi tarafından içeri alınmı durmadan. korkmadan, sadece yüreğimde Te^l^e i«erati vprildiği sırada Kadı köy ve Haydarpaşadaki vapurlar olduklan yarak kapı önünde dört saat bekletilen ^öklerden beklenen farazî tehlikenin hafif verlerde kaldıkları sibi Sirketi Hayriye ve ancak saat 15 te kabul edilen hastanm ürpertisile, ilk defa olarak, yağ gibi kayıp nin Boğazın muhtelif noktalarında sefer hayatı hakkında malumat alınamamıştır. gectim. Zabıta memurları, otomobilin kenanna Dün saat 11 den gece saat 24 e kadar üzerinde bulunan vapurları da durup yamüteaddid defalar aranılan nöbetçi dokto takılı beyaz bayrağı uzaktan seçemediklekın iskelelere yolcu çıkarmışlardır. B"nlardan 64 rmmaralı vapnr Çubuk runu telefonda bulmak kabil olmamıştır. ri için, gidişimize duruş demek daha doğAlarm düdükleri esnasında halk sığı ru Tekerleklerin bir devrine mukabil bir lu; 75 Yeniköv. 59 Tarabya, 53 YeniTiahalle, 51 Küçüksu plâiı ve 52 numa naklara iltica ederken Eminönünde Hati devirlik vakfe geçiriyoruz. Rüyanm kâburalı vapur da Paşabahçe iskelelerine bağ ce admda bir kadın, fazla heyecan yüzün su icindeyim. lamış, cıkan yolcular buralardaki sığınak den üç aylık çocuğunu düşürmüştür. HatiPasif koruma tecrübelerinin en ehemce derhal cankurtaranla Cerrahpaşa has miyetli sahneleri Taksimde olacak. Oraya lara iltica etmişlerdir. O'duklan verlerde sığ:naklara iltica e tanesine kaldırılarak tedavi altına alın biran evvel yetismek lâzım. Arkaarkaya dizili tramvayların arala^en ha'k tehlike geçtikten sonra gene çık mıştır. l rındaki daracık boşluklardan bir cambaz 'k'arı i°Welerden vannrlara girerek yolPerapalas karşısındaki bir apartımanda larına devam etmislerdir. oturan 18 yaşlarında bir kız da sinirlerine meharetile süzülen şoför, Şishane yokuşun da, taksiye sarılı flamayı, bir teslim bayT<rrübe bütün kazalarda talimatname hâkim olamıyarak bayılmıştır. •nıır.'binrA ve tam bir intizam dahilinde Besiktasta vazife sören bir polis memu rağı gibi apaçık tutup, pencereden uzat f atbik edilmiş, Sirkeci ve Havdarpaşa ru ile bir itfaiye neferi de, fazla çalışma mağa mecbur oldu. Adım basında «dur!» emrile karsılasmamak için başka çare yok. hatlannda, tecrübe esnasında sefer yapan yüzünden bayılmışlardır. Saat tam ona çeyrek kala Galata ve Beyazıd kulelerile limandaki vapurların düdük seslerile haber verilen tehhke işareti üzerine canacvar düdüğü taşıyan motosikletli polislerle bütün emniyet teşkilâtı faaliyete geçmiş, halkın biran evvel sığınaklara iltica eylemelerini temin edecek ted birleri almıslardır. Bu sırada şehrin en mütekâsif noktalarından birini teşkil eden Eminönü meydanı ve Köprü üzerini ihtiva eden saha cok kolaylıkla ve büyük bir sükunla boşaltılmıştır. Şirketi Hayriyenin bir kaç dakika fasıla ile Köprüye yanaşan ve biri Üsküdardan, ikisi de Boğazdan gelen 3 vapuru yolcusunu çıkarmış, buradan çıkan halktan bir kısmı kordon halinde bekliyen emniyet memurlarının delâletile Dördüncü Vakıf hanına, bir kısmı da Yenicamie pönderilmiştir. Adliyede Tecrübe sırasında, İstanbul Adliye daiıesinde, bazı mahkemeler davaya bakmışlardır. Muhakemeler, durmamıştır. Taraflarla salonlarda bulunan ve muhakeme dinlivenler bulunduklan yerlerde kalmış lardır. Sade, koridorlarda dolaşanlar, alt kata indirilmiş, postanenin alt katındaki geniş sahada beklemek üzere kendilerine yol gösterilmiştir. Tehlike esnasında arabadan çözülen ve tramvay direğine bağlanan iki at kesümiş otomobiller; cereyanın inkıtaa uğrad.ğı zamanları hatırlatan inadcı bir kakılışla, biribirinin peşisıra raylara mıhlanıp duran tramvay arabaları; on, on beş metrede bir, bu muazzam hareketsizliğe, keskin gözler'le nigehbanlık eden polis memurlan, bir lâhza evvelki bu uyanık ve hayat dolu şehrin, birdenbire içine daldığı rüyayı süsliyen hayaletleri andırıyor. Otomobiline yakın bir kepenk kenan bulup sıp .mış bir şoför ele geçirinciye kadar, beşe yakın taksinin kornasım kurcaladım. Bütün bir şehir halkmın sokulacak delik aradığı bu anda, bir taksiden ötekine dolaşan bu şaşkın adama, pencerelerden, arkasına gizlendikleri parmaklıklı kapılardan, merakla bakdn gözün haddi hesabı yok. Besbelli ki aklıma şaşan şaşana. Yeni bir kumandanlık Zabıta vak'aları HAMDİ VAROĞLU

Bu sayıdan diğer sayfalar: