1 Eylül 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

1 Eylül 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUBtYET 1 Eylul 1939 r~ ROMAN j TARlfiİ \ 17 I Buhara Güneşi = Yazan: ORHAN RAHMl Y ( Şehir ve Memleket Haberlerl ) Doğru değil mi? Bira buhranı Bira meselesi bir türlü halledilermyor. Çünkü, biranm ucuzlıyacağı aylardanberi malum olduğu hdlde icab eden tedbirler vaktıle almmamıştır. Bu sıcak yaz günlerınde bira ucuzlar ucuzlamaz, JStıhlâkin artacağı muhakkaktı. Nitek'm, bu istihlâk yuzde 500 artmıştır. Halbuki bira ışini idare edenıer, ne fazla şişe ısmarlamışlar, ne fazla b'ra sevketmişlerdir. BUmiyoruz ama belki fazla bira ımal ettikleri dahi şüphelidir. Alâkadar lar bize cevab vererek şişe ısmarladıklannı, İstanbul gibi b ra istıb ; ux mmtakalarma bira gönderdıklermı ve fazla bira yaptıklannı iddia edeceKİerdır ama, aldıkları tedbirlerın noksan olduğu ve istıhlâk nısbetimn ne kadar artacağı asîâ hessblayamadıkları meydandadır. Havaların yağmurlu gitmesine ve istihlâkin bu yüzden bir miktar azalmış olmasına rağmen, hâlâ bol bira bulunamamaktadır. Bira buhranı, vaktinde tedbir almak hassasından mahrum olduğumuzu ve yumurta kapıya gelmedıkçe aklımızın başımıza gelmediğmi göstermesi itibarile ibret alinacak bir haldır; dıyoruz. Biz de işitirdik; bunlar iki kahraman kardeşlermiş. Tokyoların yanında bulunuyorlardı. Birbirini çok seviyorlarmış Aybey bunları anlahrken, Salak da so Burası Tanrınm değil yiğit, Tanrıluk soluğa geldi: nırı deâil... Oh, oh. dedi. Kuzular gibi başbaşa ! • Ya kimin? Bizim Hânm... Baksana, buralar vermişsiniz. da hiç kimsecikler var mı? Sen buraya Yakar güldü: S'zin Hâkanla kardeşini anıyorduk. eırmekle belki de kendine kıymış oluvors Yaaa... Aybey, ne derse, onlara un. Bahcenin hududunu nasıl seçtin? Basbayağı, duvan yok, çukuru yok. bir misil de benden koy. Toprak üstünde Iyi ama sıra sıra ağaclarda bayrak erkek diye avakta duran iki ki«i, iki ay parrası Hele Gultekin, hele Gultekin... sallanıvordu... Aybey: Gördüm, ben onlrj kuşları ürküt Salak, kısa kes! diye seslendi. Karüinler dive koydular sandım... Belki de hakhsın. Fakat buna kim nımız aç! Salak elindeki üç iri kusu gösterdi: seyi inandıramazsın. Seni bir hırsız, bir uğursuz, bir serseri sanacaklar, kimbilir Iste, işte!.. Baska birsey bulamakaç yüz sopa yyieceksin... dim. Zaten ortalık da karardı. Ben ha, ben ha! Fakat Yakar, bir şey hatırlamış gibi Acı acı güldüm: davrandı: Kızlar, dedim, bana tokat atacak Aaaa.. dedi. Salak, Salak! er, anasının karnına bile düşmemiştir. Ne var benim dilber hanımım? Ben bu cevabı vermiştim ki, ilerdeki Yakar kıpkırmızı oldu. Aybey hayretağacların aralığından bir ses geldi: le Salağa baktı. Ne dedin, ne dedin? Ben hanım değilim Salak, kurtulHepimiz başımızı o tarafa çevirdik. muş bir Türk kızıyım. Bir de ne göreyim: Basmda parlak, en Salak kuşlardan birinin göğsünü yariyisinden bir tolga, sırtında ince, hani gümış, içini temizliyordu. Başını hiç kaldırmüş kadar parlak bir zırh, elinde kamçı, madan cevab verdi: belinde altın kemer, ayaklarında elmas Canım, ne olursan ol, içimden öyle kakmalı çizmelerle ay gibi güze! ve yakıdoğdu işte. Söyle bakalım beni ne diye! şıkh bir genc duruyorKızlar, süt dökmüş gibi soldular, çağırdın, bir şey mi diyecektin? Diyeceğim şu: Mağaraya gir; hatitrediler, birdenbrie ayağa kalktılar. Ve lıların altında bir sandık bulacaksın. Aç başlannı eğdiler. Kendi kendime : Bu güzel çocuk, olsa olsa, bu sa onu. îçinde yiyecek var. Sonra, destiler rayın beylerinden birisi olsa gerek... di Çin şarabı dolu! ye söylendim. Kızlardan biri, ayağile arSalak bunları duyunca keyfinden bir kamı dürttü: nâra attı. Eskimiş, rengi solmuş külâhını havaya fırlattı: Kalksana! Yaşasm tokluk! Diye fısıldadı... Ne kadar kızdım bilDiye bağırdı. .nezsın Yakar! llın bilmediğim delikanliMna neden ayağa kalkarmışım. Aldınş Aç ayı oynamaz Yakar. Kurdu ibile etmedim. Ne kılıktı, ne bakıştı o? ninden çıkaran ya açlıktır, ya soğuk... Tanrınm bu kadar güzel bir erkek doVe bundan sonra Salak mağarava girğuracağını hıç hatırıma getırmemıstim... di. Hava gene ayazlıyordu. Döndü maAğır ağır yaklastı. Karşımda durdu. Bir ğaranın ağzından seslendi: gözleri vardı ki, Yakar, daha emsalini Çocuklar! görmedim. O ne giyinis, o ne süs, ne in , Jkisi de gayriihtiyarî güldüler. Salak celıktı) hakikaten ne temiz, ne babacan, ne iyi bir Demek, dedi. Sana tokat vujaçak adajntrH' » • " .«^«u > I I. yiğit daha toprağa düşmedi ha, öyle mı? Ne'var Saîakf " Düşmedı ya! Davranın bakalım, rüzgâr çıkıyor. Kaşlarını çatar gibi oldu. Kolunu yıl Sizi akşam vakti ağıla sokulan davar gibi dırım gibi kaldırdı ve elindeki kamçıyı sürecek değilim ya. saüadı, fakat ben hangi milletin çocuğuYakar: yum? O kolunu kaldırırken ben yumula Doğru, dedi. îçeriye girelim... rak sıçramış ve tam yanında dikilerek Salak içerdeki meş'aleyi de yakmıştı. hançerimi çekmiştim. Kamçı boşa git Sonra gene eski yerine geldi, ateş yakmamişti. Bir kahkaha attı. Benim hançer ğa başladı. Hem çalışıyor, hem de söyleçekişime aldınş bile etmiyordu. Fakat o nıyordu: ş ş Terfi eden belediye muhasebe memurları Siyasî icmal İki hükümdarın vesatatı vrupada askerî vaziyet günden güne fanalaşıyor. Almanya Lehıstanın cenubunda bulunan Slovakyaya müttefik sıfatile ordu sevketmiştir. Bu m«mleketin müstakil olduğu devletler tarafından tanınmışsa da Almanya ile akdettiği askerî ittifak mucibince fevkalâde ahvalde burada Alman kuvvetlerinin bulunmasına ve askerî yollar yapılmasına miisade edilmişti. Slovakyanm devlet şefi Tisso Slovak halkını ve kuvvetlerini Alman ordusile birlikte Lehlilere karşı harbetmeğe davet etmiştir. Slovakyanm devamı olup Rumanya hududuna kadar uzanan Karpat Ukraynası ise daha ziyade Lehistanın zoru üzerine Macaristana bırakılmış ve buraya yerleşen Alman beraberindeki kuvvetler memleketı tahlıye etmışlerdı. Al manya bu hareketile yalnız Lehistanı memnun ve Macaristanı tatmin etmekle almayıp ayni zamanda büyük Ukrayna evletinin teşekkülünde İtalyanın birliğinbüyük rol oynıyan Piemont gibi esas Imağa namzed müstakil küçük bir Ukaynaya nihayet vererek Sovyetlerle anaşmağa yol hazırlamıştı. Bugün alâkadarlara tebliğ edilecek olan listeyi aynen neşrediyoruz: Belediye muhasebe memurlarından ref, Melekzat Uluyazman, Süleyman terfi sıraları gelenlerin listesi tasdik edil Başar, Muammer Karabiber, Mecid Emiştir. Bugün kendilerine tebliğ edilecek zer. 14 liraya terfi eden memurlar olan bu listeyi yazıyoruz: Burhan Tanig, Şefik Pulatay, Hulusi 40 liralık murakıbhğa Binici, Faruk Sümerler, Necmeddin İrnakledilenler Eminönü Tahakkuk başmemuru Şe mak, Raif Ersöz, îbrahim Etem Kürat, fika Gökkılıc, Eminönü Tahsil başme Ali F.rman, Necdet Gürtan, Süıeyya Uysal, Salâhaddin Özbaykal, Muzaffer muru Lebib Aktan. Uygur, Muhtar Sonant, Baha Ancan, 40 liraya terfi eden Faik Sert, Hakkı Alemdaroğlu, Yaşarl başmemurlar Doğancıl, Ahmed Gençer, Hilmi, Ziya Sadeddin Tavmergen, Mir'at Çengi, Ebeoğlu, Zeki Ergip, îbrahim Candaş, Suphi Uyguç. Said Agun. Murakıb: Nureddin Behic Alhndağ, 60 liraya murakıb: Hüseyin Pastal, murakıb: VasHayri Atay, Hüseyin Temelgök, Hafi Ocak. Tahsil mümeyyizi: Refet Ökmen, Galata Tahsil başmemuru: Abidin san Çağlar, Alâeddin Emul, Esad Gür, Hikmet, Mustafa Sayıner, Bedri GürelTürkkan. | ler, Rifat Düzgider, Nedim Genc, Ham30 liraya terfi eden | Samatya Tahsil şubesi başmemuru A di Sezer, Hüseyin Aydın, Ahmed YıldıLehistan, şimalden ve garbdan kendisini | rım, Sabri Bıyıklı, Ali Ekemen, Halid sım Aykın. armış olan şarkî Prusya, Alman PomerıGökmen, Musa öztürk, Receb Radop, 25 liraya terfi edenler a ve Silezyalarile Moravyada Alman haHikmet Şentürk, Tahir Oğuz, Ata Şevket Demircan, Hüseyin Dinc, Tev a ve kara kuvvetlerinin tahşid edilmiş, buSayar, Hürrem örten, Burhan Ökten, fik Erdem, Yakub Akın, Sabri Diîman, unmasından zaten kendisini pek emniyette Şefik Bilge. AbdÜlkadir Arel, Cevad Ça Cemal Sözen, örmediğinden iki milyon askeri silâh altıpanoğlu, Ihsan Kutku, Yusuf Erteni, Zi 52 liraya terfi eden tahsildarlar a davet etmiştir. Zeki Beyazıd, Cemaleddin, Ihsan Haya Acun, Muhtar Şerefli, Cevad UzgüIngiltere ile Almanya arasmda müza ven, Alâeddin Algan, Ali Kemal Oktay. ser, Ahmed Fahri, Faik Gözütok, Zeke ereler devam etmekte ise de Alman riya Ohrulu, Osman Tamer, Ruhi Er Leh hududunda sıklaşan vahim musademe 20 liraya terfi eden memurlar Saadet Onul, Fahri özbay, Necib E kin, Kemal Üşenmez, îbrahim Ersöz, e hâdiselerin yüzünden nagehanî haıb .er, Hulusi Sözen, Şükrü, Kâzım Küral, Süleyman Uluer Receb. latlak verebilir. Bunun için Ingiltere ile îstanbul meb'usları, bugün saat 16 da Meliha Gökmen, Ali Rıza îjin, Celâl 49 liraya terfi eden tahsildarlar Almanyanm arasına girecek vaziyette buParti merkezinde toplanacaklardır. MebYusuf Ziya Akın, Hakkı Anil, Mu unanların vazifesi büsbütün ehemmiyet uslar, halkm dileklerini Vali ve Belediye Atadoğu, Adem Hulusi, Hayri Dündar, Reisile alâkadar daire ve şube müdürle Mukbil Kerim, Yaşar îrican, Cahid Kent harrem Korman, Halil Vurat, îsmail Tu ulmuştur. rine kısaca izah edeceklerdir. Bu dilekler men, Ahmed Aksoy, Salâhaddin Kmay, ran, Adil Boyacıoğlu, Bahaeddin Sipahi, Şimdiye kadar yalnız Amerika mütte den hangilerinin buraca yapılması kabil Mehmed Şensoy, Necmi Yar, Tosun Murad Mişkan, Hasan Çiçek, Hasan Feh ıid hükumetleri Cumhuriyeti Reisi Ruzolacağı, hangilerinin hükumet tarafından Tosya, Burhan Uyâk, Hikmet Renge mi Aşkın, Fuad Vanioğlu, Mustafa ö z ^elt'le Papa ve iki tarafın müttefiklerin p yapılabileceği tespit edilecektir. Buraca zer, Muharrem, Danyal öztas,, Cevad oğuz, Mehmed Saydut, îsmail Hakkı den de Fransa ve Italya araya girmek teyapılabilecek olanlar Vilâyet ve Belediye Önler, Yahya Caner, Şükrü Batuhan, Yu Gençer, ebbüslerinde bulunmuşlardı. Almanya tarafından yapılacak, buna imkân olmıyan «uf Akın. 45 liraya terfi eden tahsildarlar Amerikan halkının bitaraflığına inanmakdilekler için de Ankaradaki alâkaîı daire 77,5 liraya terfi eden memurlar Hasan Ferid, Hayri Geçen, Veysi Ko a beraber îngiltereye karşı teveccühünü Nafiz îzmirlioğlu, Saim Cahid Gülerlere başvurulacaktır. Belediye, bu akşam çak, Ali Rıza, Hüseyin Zihni Temizkan, izlemiyen ve bitaraflık kanununu bile busaat yirmide Perapalas otelinde Istar.bul .nan, Mitat Akman, Adnan Tokay, îs Necmeddin Gön, Ethem Gülümser, Munun lehine tadiline çalışan Ruzvelt'in tameb'usları şerefine bir ziyafet verecektir. met Gönenoğlu, Sekib Alp, Ahmed harrem Karaca, Şerif Tuna, Ziya Gökımüracaatine cevab vermejniştir. Hamdi X*Wwn.r.lsro»ü Hakkı î ] Hk k AV şık, Mehmed Ertem, Sırn Tuna. Papanın sözü ancak halkı kâmilen kaŞEHIR IŞLER1 Etem Aslansan, Ahmed Hulusi Esen, 50 liraya terfi eden kantar olik ojan devletler üzerinde müessir bu Ui Ekrem Yener, îlyas Kâmil Kütük, Ali Muhisebe murakıbları ve su memurları ' undugundan daha ziyade protestan bir ErenTBurhan ATceren," Celâl Kulaksız, Bir müddettenberi mülhakat muhasedevlet olan Almanya; vaktile millî sosyaAli İsa, Mükerrem, Hüseyin oîilu be ışlerıni teftış eden Belediye muhase Mükerrem Lâçin. Mehmed, Nazmi, Hayri, Mehmed Ce istliğı batırmak için bütün dinî nüfuzunu 16 liraya terfi eden memurlar be murakıblırı bugünden ıtibaren merkullanan bu makamın teşebbüsüne pek eMehmed Ali Güralp, Tahsin, Es mil, Mazhar. kezde çalışacaklar, tahakkuk ve tahsil hemmiyet vermemiştir. şubelerinın hesablarını tetkik ederek ADÜYEDE Fransa Başvekilinin yaptığı teşebbüs 'MÜTEFERRİK tahakkuk harici kalmiş vergileri araştıracakTardır. Husrev Gerede bu akşam Üsküdar hapisanesi müdürü dahi Hitler tarafından pratik sayılmadı ğından reddedilmiştir. italyanın tavassutuEminönündeki su doruları ne işten el çektirildi Berline gidiyor Asfalta çevrılecek yollardaki tahtelÜsküdar hapisanesinde adliye müf?t na gelince Mussolini ancak hak ve adalet Berlin büyük elçiliğimize tayin edilen esası üzerine ortaya girmekten bir fayda remın boru ve kablolarm şimdiden tresabık Tokyo büyük elç miz Hüsrev Ge tişliğmce yapılan teftiş üzerine, müdür çıkacağı kanaatini de ilâve etmektedir. tuva.lara alınacağını yazmıştık. Bu kaCemıle ;şten el çektirilnv.ştir. Bu hususd B kh saniyede ben de hayrete düstüm. Bu kah Hey gidi zaman hey! Yavaş yavaş rara tevfikan sular idaresi dünden iti rede yeni vazifesine başlamak üzere bu taki tahkikat, devam halindedir. san Bundan maksadı Versay muahedesinin kaha başka türlü idi. Bildiğimiz gibi ka ıhtiyarhyorum galiba! Meselâ şu iki gen baren Eminönü meydanmdaki su boru akşamki ekspresle Peşte yolile Berline son eserleri olan Danzıg'le Korıdorun AlMahkum olan bakkal gidecektir. lm, erkek kahkahası değil, kız kahkaha ce, bir baba gibi davranmak istiyorum, lannı kenarlara çekmeye başlamıştır. Bir tshliye kararmm icrasında üçün manyaya iadesi şartile sulhun sağlamlaşSeferberlik umum müdürü sı... içimde bir damar atıp duruyor... Onlari Yeni inşaat ve Prost'un plânı tırılmasını istediğini anlatmaktır. Dahiliye Vekâleti seferberlik şubesi cü icra memur muavini Kemalle polis Yiğit, dedi, sen yavuz bir kişisin. yedirip, içirip safalarına bakayım, diyoİşte her tarafça fikir ve niyetine itiBelediye kanununun bir maddesi, sa umum müdürü Hüsameddm Vekâletin Mehmede karşı sövmek ve ayni zamanBen sana kamçı vuracak değildim. Bir rum. Safa da ne safası sanki? Bu keratahillerle şimendifer hatlan f arasmdaki daveti üzerine dün akşam Ankaraya git da bunlan dövmek iddialarile birinci mad edilecek bir devlet ve makamın teşebdenemek istedim. Epeyce atik davranı lar biribirile ne diye evlenmiyorîar. Ikisi bina inşaatınm onar kilometre geride cezada muhakeme edilen Fatihde bık üste bulunmaması ortada büyük ve kormiştır. de nur gibi şeyler. yorsun, korkmak da bilmıyorsun. yapılmasını âmırdir. Halbuki Prost plâkal Fazıl hakkında karar verilmiştir kunc bir hal ve boşluk doğurmuştu. Tam Salak, dilini damağına koyarak çatlat nma göre, bazı sahillerde inşaata müsa Sanayi erbabımn muamele Verilen karar, iki ay on altı gün hapis Canım sıkılmıştı: bu sırada Holanda hükihndarı Vilhelmine ve istihlâk vergileri ade edılmiştir. Plânın kanuna uyduru' Sen, dedim. Onlari bırak. Erkek tı ve keyifli bir ıslık çaldı: otuz Ura para cezası şeklindedir. Ayrı le Belçika Kralı Leopold'un müşterek oSanayi erbabımn evvelce muamele ve ca divacılara ellişer lira tazminat öde Ama da olur ha! Fakat Buhara ması ıçın tatkıkat yapıbnaktadır. nisin, kız mısm, evvelâ onu söyie! larak dostane vesatat teklifinde bulunmuş istihlâk vergilerine aid müteaddid temen dilberi oğlanın canevine sokuldu. Böy'e Ne kız, ne erkek...mek de karar altına alınmıştır. İnşaat ruhsatiyelerini olmaları bütün dünyayı sevindirmiştir. niler üzerine hükumetçe bu vergilere şey görmemiş ki biçare... Ne ben gör Ya nesin? verebilmek için... mahsus kanunlan tadil eden bir proje Bir evi soymanın Mutlak surette bitaraf bulunan iki devledüm, ne o!.. Ama gün gelir, unutur, dl'n Kadın..» hazırlanmış ve fakat Büyük Millet Mectin reisleri tarafından yapılan teklif İngilYangm yerlerinde yapılan inşaatta muhakemesi Kadm, kız, bence hepsi de bir... yada neler unutulmuyor. Iste ben... ÇoLazı kımselerin çap ibraz etmeyip ka lisine sevk edilememişti. Projenin önüluk çocuğumun yüzünü bile unuttum. Şişlide Bomonti caddesinde Jilbertin tere, Fransa ve Lehistan tarafından kabul Sen buralarda necisin? dastro plânlarım gdstermekte olduklan müzdek' devrede Meclise sevki mukar7 numarah evini muhtelif zamanlarda edilmiş ve Almanyada dahi derin bir teÇektieim çileyi dağların sırtma verseler, O, bu sözüme cevab vermedi: görülmüştür. Belediye, bu kabıl inşaat rer bulunduğundan bugünkü vaziyetin veccühle karşılanmıştır. İki hükümdarın Sen, dedi, herhalde çok uzak iller koca bir dağın tepe'i, vük altında kalmiş ta ruhsatiye verilmesi için mutlaka cap ae bir kere daha tetkiki faydalı görül soymaktan Vasil isminde bir gencle Teden gelmişsin. esek beli gibi çökerdi. Ne de yakısıyorlar, ibrazma lüzum olduğunu alâkadarlara müş ve bu maksadla Maliye ve Iktısad ologosun muhakemelerine ikinci cezada beş devlet arasmda bütün meselelerin dostane bir konferansla halledilmesi için vesayurdum Altmda ne de yakısıyorlar? Aralannda ufak tçfek bildirmlştir. Vekâleti müfettişlerinden mürekkeb bir devam olunmuştur. Öyle... Benim tat arzetmeleri son dakikada sulhun kurtuheyet Ankaradan şehrimize gelmiştir. bir şey başlıyor olsa gerek. Hani ya öyle gın ötesindedir. Asfalt yol ihalesi yapılamadı Bu heyet dün mmtaka ıktısad müdür Dün tahkikatı yapan polislerle civar lacacı hakkında hayli geniş nefes aldıran bir sey?! Hâkanın? ahaliden bir kaçı şahid olarak dmlenil1.050.000 liralık asfalt yolun inşaat i lüğünde ilk toplantısmı yaparak tetkiümidler uyandırmıştır. Bilge Hâkan! Salağın karni iyice acıkmışti. Hem mişlerdir. halesi, tal b bulunmasığından on beş gün kata başlamış ve Millî Sanayi birliği uBen böyle der demez yüzünde bir sol kuşları kızartıyor, hem de burnunu çekişMuharrem Feyzi TOGAY Muhakeme başka bir güne bırakıisonraya tehir edilmiştir. îhale, on beş mumî kâtibi Halid Güleryüzü de davet gunluk sezildi. tiriyordu: oderek mütaleasını almıştır. mıştır. gün sonra pazarhkla yapılacaktır. Oh, oh, Hind kokusu gibi, adanin Hâkanın adıni duymuş muydun? ÜNÎVERSİTEDE Çırpıcı çayırındaki kuyular gÖ7Ünü karartıyor... Diye sordum. Çırpıcı çayınnda meydana çıkarılan Biraz sonra her şey bitmişti. Kızarmış Yüksek muallim mektebinin Duydum. Kardeşini çok eskiden parçaları uclanndan vakalayarak ve ko iki kuyudan birindeki suyun çok mebzul görmüştüm. talebe kadrosu olduğu anlaşılmıştır. Sipariş edilen nıa Gültekini ha!.. Tamam, tamam! şa kota mağaray girdi. Maarif Vekâleti bu sene yüksek muSalak, saadetten müvazenesini botmuş kine geldıkten sonra kuyunun açılmasıZaten Gültekini görmiyen, adamdan saallim mektebinin talebe miktarım artna başlanacaktır. yılmaz, Bilge Hâkanın adını duymıyan, bir insana benziyordu. Garib bir sevir.c tırmağa karar vermiştir. Mevcud tahsıkendisini zıplatıp duruyordu: satla ancak 170 talebe bulunduruldukuiağına kazık kaçmış sağır sayılabilir. O zaman Izmirdeymiş! Aman çocuklar, pek nefis, pek koğundan, kadronun tevsii için munzam Yakar: Camilerden hah, seccade ve daha bazı bir tahsisat verilecektir. Biz de işitirdik. dedi. Bunlar iki kulu. pek i«tihalı seylermiş. Bumum koeşya aşırmaktan suçlu îsmail, biTinci •.ahraman kardeşler imis. Tokyoların ba ku lezzetinden ateşe düşüyordu. Haydi cezada muhakemr edilmiş, «ben, bunlar Yaralanan işçi r.nda bulunuyorlar, birbirini çok seviyor çabuk, sıcak sıcak atıstırmağa bakın. çalındığı zaman îzmirdeydim. Orada Artık hepsi de sofraya oturmi]£İardı. Ahırkapıda boya fabrikasmda çalışan armış... ıken, îstanbulda nasıl hırsızlık yapabiSadeddin, evvelkı gece fabrıkanın su Sevmek de lâf mı ya? Bunlann a Ateşin ılıklığını duyuyorlardı. Meşalenin Ürdim» demiştır. Şahidlerden imam Hükazanını muayene etmek üzere merdıtitrek ısığında birbirine bakan gözleri, ha seyin, irr.amı bulunduğu camiden hah ve ra?mda esasen yaş farkı da pek az. venlerden yukarı çıkarken ayağı kayaBeyimiz Gultekin, daha yakısıkiı. da fif gülümsemeler ve sıcak sevgilerle dolu seccade sırkati vâki olduğunu, yapılan rak düsmüş, belir.den varalanmıştır. tahkikatla çalınan şeylerin bir halıcınm ha gencdir. Onu savaslarda gören, bayı idi. ', bir aral'k: dükkânmda bulunduğunu, tekrar canııl.r. Kaç defa yanvana döğüstük. Bir defa Oh, oh, dedi. Kendimî çadırımızda ye ahndığmı anlatmıştır. Muhakemenin =>nda beni ölümden kurtardı. Cinlilerle devamı. başka bazı şahidlerin de çağıkaoışmıstık. ortalık kararmısh. Biz bir or sanıyorum. Nüshası 5 kurustut nlmasına kalmıştır. dibinde idik, atım vuru'.muş, yaya Aybey cevab verdi: Tiirkive Harie Yanlış... Bir başkasmın yurdundaWlmıştırn. Tuğu ben tasıyordum, dört Dün, havarıhk haftasının ikinci günü idi. Bu münasebetle Halkevlerina Bisiklet çarptı icin icin Cinli süvari üstüme saldırdılar. Birini han yız. 1400 Kt. 27(Mi Kr. Senelik Heybeliadada Turanzaferi caddesinde tayyarelerin ehemnıiyetini ve muharebedeki hizmetini tebarüz ettiren korı Kimin vurdunda? erledim, fakat tam bu sırada bir topuz 1450 • 750 > Altı avlıl bısıkletle gezmekte olan Mord, Hıris feranslar verilmiştir. a < dim, sendeledım, düstüm. Giiltekın be Öldürülen bir kurdun. 800 > 400 > Üc avlık Yukarıdaki resim, İnönü kampında plânörlerle çalışan telebeleri gös taki admda bir çocuğa çarpmıştır. Çocuk IKft Salak omuzlarını silkti: n' cok sever, vaziyeti görmüş yctismis, ikiBir aylık varalanmıştır. termektedir. lArkası var) sıni kaçırdı, birini tepeledi. | * 3S liraya terfi edenler Ucretleri yükselen tahsildarlar Doğru değil mi? Meb'uslarımız Buçün Parti merkezinde bir toplantı yapılıyor •••• ( Havacılık haftasının 2 nci günü j Cumhuriyet Abone şeraiti j

Bu sayıdan diğer sayfalar: