11 Eylül 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

11 Eylül 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYFT 11 Eylul 1939 Kadın bu! Cahid Sıdkı Tarancı 1580 lirayı çalan adam yakalandı Kendi işlediği suçla başkasını itham ediyor RADYO Charles aksamki program J San'atkârı bu eserde rejisör Marc Allegret idare edecek ve kendisinin kadın partöneri Michele Alfa olacaktır Vapur beklemek üzere Kadıköy iske sevketsin.. Böyle olursa ben de tuvale Türklye Radyodifuzyon Postalan lesinin üstündeki kazinoya girdiğim za time, makyajıma daha fazla ehemmiyet DALGA ÜZtJNLÜĞU 1639 m, 183 Kcs. 120 Kw. man, sol taraftan âşina bir kadın sesi be verir ve rakibelerimi yenmeğe, kocamı elT. A. O. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. ni çağırdı. Baktım, Kemalin karısı Atıfet. lerinden almağa gayret ederim. Karı koT. A P. 31.70 m9465 Kcs 20 Kw. Kazlıçeşme iskele hamallan mutemeGülümsiyerek masasına gittim. Elini sıkıp calık dediğin budur. Yoksa kocan sen 12,30 program 12,35 Türk müziği Pl. di Sadık, polise müracaat ederek evvelki 13 memleket saat ayarı. ajans ve meteoroda yanma oturmuştum ki, siteme başladı: den başka kadına bakmazsa, bütiin kadın gece saat 22 de kendisinin yatmakta olduloji haberleri 13,1514 müzik (karışık Senigidi vefasız! İstanbula gelir dünyası senden ibaret olursa, sende gi ğu Cami sokağındaki dükkâna meçhul program Pl) 19 program 19,05 müzik sin de bize haber vermezsin, öyle mi? yinmek, güzel olmak, kocanı tahrik et bir hırsızm girdiğini, idare memuru Ce (operet seleksyonları Pl.) 19,30 Türk mü Geleli iki gün oluyor Atıfet. U mek ve sırasmda kaskandırmak istahı kalziği (fasıl heyetı) 20,15 konuşma 20,30 Parîsten yazıiıyor: mal pehlivana aid 1080 lira ile kendisinin nuttuğum İstanbula ahşmadan evvel ah maz.. Kemalin bu kusurunu düzeltmek memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji Charles Boyer'nin tatil müddetini ge350 lira parasını ve 500 lira kıymetindehaberleri 20,50 Türk müziği. Okuyanlar: bablan ziyarete çıkmak istemiyordum. için epey çalıştım.. Onu arkadaşlarımla ki muhtelif cins eşyasının çalındığını id çirmek için hem vatanını ziyaret etmek, Mustafa Çağlar, Safiye Togay. Çalanlar: Seni de, Kemali de nekadar özlediğimi yalnız bıraktım, eve genc ve güzel hiz hem de bir filim çevirmek maksadile Padia etmiştir. Reşad Erer, Ruşen Kam. Cevdet Kozan. 1 löylemeğe lüzum yok sanıyorum. Zaten metçi aldım, hiçbiri fayda etmedi. Doğrise geldiğini evvelce bildirmiştim. Charles Tamburî Cemil: Ferahfeza peşrevi. 2 İsBu ihbar üzerine, zabıta hâdise mahalilk işim size gelmek olacaktı. Kemal ne rusu, erkeğin böylesine en münasib sıfat mail Hakkı Bey: Ferahfeza beste (ÇağlaBoyer, Deanna Durbin'le vücude geti linde tahkikata başlamış, kapının önünde yan cuyi sirişkile). 3 İsmail Hakkı Bey: âlemde? abdallıktır. Kemalin bu kanaatkârlığı hareceği «İlk aşb> filmine aid bütün esasbulunan bir bıçakla kilidi tetkik etmiş, hiç Ferahfeza şarkı (Ateşi aşkın ile). 4 İshafc Kemal mekteb arkadaşundı. Onu A tımıza kasvetli bir yeknasakhk havası verlan kararlaştırdıktaıı sonra vapura bin Varan: Ferahfeza şarkı (Seyretmek için). hfetle evlenmeğe teşvik eden ben oldu di, sıkılmağa, titizlenmeğe, sinirlenmeğe bir ize tesadüf etmemiştir. Hâdise etra miş ve Avrupaya müteveccihen hareket 5 Ruşen Kam: Kemençe taksimi. 6 İsgum için, Anadoluda bir buçuk sene sü başladım. Karı koca birbirlerile nekadar fında ifadeleri alınan şahidlerin eözle etmişti. Deanna Durbin, on sekiz yaşına mail Hakkı: Ferahfeza şarkı (Mehtabda gü zel olur). 7 Nasibin Mehmed: Kürdilihlren bir seyahate çıkmadan evvel, evlerine samimî olurlarsa olsunlar, gene birbirle rindeki mübayenet, bu işi mutemed Sadı girmek üzere olduğu cihetle çocuk rolü ğm yaptığı kanaatini vermiştir. Filhakika cazkâr şarkı (Derdin ne ise). 8 Nasibin sık sık gider gelirdim. Ve ne yalan söy rine söyliyemiyecekleri çok şeyler vardır. oynamaktan vazgeçmiş ve ilk defa seviMehmed: Hicazkâr şarkı (Görmezsem ifdesine müracaat edilen Sadık, paraları liyeyim, imrendiğim bir kan kocaydı, on Bunu Kemale söyliyemezdim, kocamdır, len bir genc kız şahsiyetini temsile karar eğer). 9 Şemseddin Ziya: Hicaz şarkı (Osaklatmak üzere Mustafa adında bir arları mes'ud görmekten büyük bir vicdan onun da bir izzeti nefsi vardır ve sevdiğim vermiştir. Kendisile görüştüğüm Charles lalı ben sana bende). 10 Refik Fersanî istirahati duyardım. «Kemal ne âlemde?» adamdır. Üzülmesini tabiî istemem. Bir kadaşına verdiğin isöylemiştir. Boyer birçok artist ve seyyahların mütaHicaz şarkı (Geçti rüya gibi) 21,30 konuşma (doktorun saati) 21,45 müzik (meBiraz sonra Mustafanın odasmda ya leası hilâfında Holivud hakkmda çok endiye soruşumda saadetlerinin devam edip aydır ayrı yaşıyoruz, ben annemlerde, o, lodiler) 22 müzik (küçük orkestra) Şefs pılan arştırmada, yatağın altmda 1 120 teresan malumat verdi: etmediğini anlamak arzusu vardı. Cihangirdeki evimizde.. Kemal sanıyor ki Necib Aşkm 23 son ajans haberleri, ziraSualime derhal cevab vermiyen Atıfet, bende nörasteni var, bunun için Erenkö lira bulunmuş, aynca üzerinde de 75 lira Amerikan sinema merkezinde, deat, esham, tahviıât, kambiyo nukud bordeniz tarafına baktı, önündeki gazeteyi yünde annemlerde kalmama sesini çıkar çıkmıştır. Sadık yakalanarak tahkikata di, doğrusu çok istifade ettim, pek mühim sası (fiat) 23,20 müzik (cazband Pl.) başlanmıştır. 23,5524 yarınki program. kaldırıp yanındaki masaya bırakta ve ne madı ve meseleyi kurcalamadı. şeyler öğrendim. Bir takım şımarık ar tistlerin naz ve cilveleri bir tarafa Holiden sonra: Haklı bir telâşla sordum: RAŞID RIZA vud hiç de anlattıklan gibi sade bir zevk Dinle! dedi. Kemalle dargın gibiCharles Boyer Peki ne olacak bu vaziyetin sonu? E. SADİ TEK ve sefahet yeri değildir. Bir de yeni yayiz, ben Erenköyünde annemlerde kalı Şimdilik bir şey söyliyemem.. Belki ekseriya, o mütaleaîaıdan muvafık gö TİYATROSU pılan filimlerin muvaffak olup olmadığıyorum, guya tebdilhava için.. Kemal üç serbest hayat Kemalin biraz gözünü açar. Bu gece Üsküdar rülenlere göre rötüş edilir ve büyük şenı anlamak için orada başvurulan bir tecdört günde bir beni yokluyor. Fakat ara O zaman.. Bağlarbaşı Hâlede hirlerde o yeni şekÜle gösterilir, dünya 1 eylulde çıkan FOTO M A G A Z İ N mızda eski... GAİB ARANIYOR rübe usulü bilhassa şayanı dikkattir. Hiç nin dört köşesine bu yeni kılıklarile gön Mecmuacıhk âleminde daima yenilik Sen bana bırak.. Ben bir kere Kebir Amerikan filminin ilk temsilleri bü Sözünü kestim: Vodvil 4 perde derilir. Sonra Amt ı ikanın büyük artist yapan yegâne aylık salon mecmuası malle konuşayım da.. yük şehirlerde halka gösterilmez. Küçük Eski sevgi mi yok diyeceksin? lerile birlikte oynamak cidden çok isti Sakın benim anlattığım şeyleri söy Üsküdar HÂLE Sineması kasabalarda, köylerde temsil edilir. O Mümkün mü Atıfet? Kemalin seni nasıl fadeli oluyor. Niye inkâr edeyim Greta lemiyesin! LOREL HARDİ PERİLER temsillere gelenler salonun kapısma asılFoto Magazin'e verdiği bir şiiri: delice sevdiğini bilmez miyim? Garbo ve îrene Dunne gibi san'atkârlarDİYARINDA ve Merak etme. Suya sabuna dokunmış bir kutuya mütalealaruıı yazıp atarKAR MUSÎKİLERİ dan hayli ders aldım. Olabilir.. Fakat, senden saklamağa ISTANBUL SENFONİSt madan meseleyi hallederim. lar. Bu usul bi'hassa yeni yetişen artistMtTHAT CEMAL Vaktile pek genc iken Paul Mounetne lüzum var, eski itibannı kaybetti göTürkçe sözlü *** lerin vücude getirmiş olduklan filimler Herkesin defterinden: Memurun notlan nin delâletile sahneye intisab edip orada zümde.. çin çok istifadeli neticeler vermektedir. Ertesi gün Kemali dairesinde ziyaret NİZAMEDDİN NAZİF kendisine iyi bir mevki temin ettikten son Acayib şey? Ne kabahati var baEge Tiyatrosu Temsilleri Evet Amerikada, yeni yetişen kadın, erettim. Hararetle kucaklaştık. Öğle yemeAli Çetinkaya ile bir mülâkat ra Robert Saıdreau'nun himmetile filim kalım bizim Kemal oğlanın? Nureddin Gencdur ve arkadaşlan kek genc artistlere çok ehemmiyet veril çevirmeğe başlayan Charles Boyer bugün ğini beraber yedik. Yemek arasmda AtıSALİH ALAÇAM Kabahati filân da yok.. Nasıl söy feti sordum: 11 eylul pazartesi akşamı mektedir. Ameıikan halkı yeni yetişme sade Fransanın değil bütün dünyanın en Sıhhiye Vekili Hulusî Alataşla Kasımpaşa YAVUZ sinemasında liyeyim, bana fazla düşkün olması ve san'atkârlara adeta susamıştır. Her sene mühim san'atkâılarmdan biri olduğu halbir röportaj Annesinde, dedi. Son zamanlarda başka hiçbir kadına bakmaması sinirime KASIRGA mutlaka on on iki jönprömiye ve on on de fazla gurur ve ifrihara kapılmadan baH. FERİDUN ES dehşetli asabî olmuştu. Erenköyüne, anJaklar varyetesi Cambaz numaralan beş genc kız yıldızlık mertebesine eriş dokunuyor. Içyüzlerinden bir yaprak nesine gitmek istedi. Belki orada açılır kın ne mütevazıane idarei kelâm ediyor. Amma da yaptın Atıfet.. Her kamektedir. Zaten hakikî büyüklük de orada değil Turhan Tan Mahmud Tesari Hamdi diye muvafakat ettim. Üç günde bir yokdının arayıp da bulamadığı bir koca bulHayretle: Varoğlu . M. Süleyman Ahmed İhsan Ne sayesinde?. Amerikan halkınm ye» midir. luyorum.. Siniri hâlâ devam ediyor. Famuşsun da şimdi küfranı nimet mi edi Ne yaptım Atıfet? Sadık Duman File . Cihat Özhan nilere gösterdiğı bu rağbet sayesinde.. Charles Boyer'yi «Korsan» filminde kat ben de yalnızlıktan sıkılıyorum.. yorsun? Gizlemek istediği bir öfkeyle: Reisicumhurla Rumanya Kralma a'd Ha, ne diyordum, halk, salonlann ka rejisör Marc Lllegret idare edecek ve Sıkılacak ne var canım? Bırak isAtıfet, minimini elile yüzüme, şaka Gel bir yere oturalım da anîatmm. pısına asılmış olan kutulara filim hak san'atkânn kadm partöneri de Michele sarayda çekilmiş çok güzel resimlcr tirahat etsin annesinin yanmda.. Istan dan, bir tokat vurarak: Garson ve Müşteri îhtiyarî jimnastik « Sirkecide bir pastacıya daldık. Birer kındaki mütalesmı yazıp atar ve eserler Alfa olacaktır. bulda bir haffa daha kalacağım. Şeninle Sus! dedi. Siz erkekler nerJ birbiriI ÇüÇlerinizi pasü tedavi edersiniz? şoyle mükemmelen eğleniriz, göreceksin dondurma ısmarladık. Atıfet ikide bir elnizi müdafaa edersiniz. Hani sen eskiden Güneş saçlann düşmanıdır < • ki bekârhk bir bakıma evlilikten daha lerime vurarak: r dairaa benden taraftın? ' Sonbahar modaları Senigidi hain! dedi. Kocamı baş iyidir. Gene de öyleyimdir. Fakat KemaBütün bu yazılardan maada : tan çıkarırsm ha? Kim sana bu salâhiyeti Saffet dolu gözlerini gözlerime dikele haksız yere hücum eder ve çucuğu üFloryada çekilmiş 6 renkli kapak, 25 verdi? Mes'ud bir yuvayı yıkmak teşebrek: •^ Frieda înescort isminde bir Ingiliz • f Fransada Mahlia isminde bir şark ^ tablo, plâj resimleri zersen... Beni baştan çıkarmak mı istiyor büsü arkadaşlık mı sanki? aktrisi Holivud'da Otto Krugen ve Ro filmi vücude getirilmektedir. Bu eserin Niçin haksız olacakmışım canım? Hayret ve teessürle: sun? dedi. Atıfet duyarsa ikimizin de cachelle Hudson'la birlikte «Bir kadın haricî sahnelerinin bir kısmı Marsilya Anlayıp dinlemeden beni haksız çıkar Aman Atıfet! dedim. Neler de mahkum oldu!» isminde bir filim çevirnımıza okur. Bugün çıkan bu sayıyı siz de da, diğer kısmı da Asyanın cenubunda makta acele etme.. Ne diyordum, Kemabehemehal alınız Içimden: «Atifete duyurmak boynu söylüyorsun? Kemali istediğin gibi bir miştir. Frieda şimdiye kadar îngiliz sah Saygon havalisinde geçmektedir. Onun lin, dünyada benden başka kadın yokkoca yapmağa çalıştımsa... nelerinin bir çoğunda mühim piyesler mun borcu olsun!» dedim ve gülerek: için filmin başrollerini oynıyacak olan muş gibi hep benimle meşgul olması si Kabahat işledin yavrum.. Kemali temsil etmiştir. Frieda'nın annesi de bir Nereden duyacak canım? dedim. nirlendiriyor beni, sinirlendiriyor ne deJean Pierre ve Dita Parlo Marsilyaya Fotograf dersi veren mecmua değildir. nekadar sevdiğimi bilmiyor muydun? artistti ve ismi olan Elaine înescort da Peşinde hafiye gezdirmiyor ya.. mek, izzeti nefsime dokunuyor. Ben kısgitmişlerdir. Jean Pierre Aumont Mar Edebî, içtimaî, san'at ve salon mecmuası. Beni aldatmasına, hem de bir hizmetçi vaktile İngilterede büyük bir şöhret kakanç ve dar kafalı bir kadın değilim ki, zanmıştı. Hatta Frieda pek küçük yaşta silyadan vapura bindirilmiş ve Saygon'a Aradan üç ay geçti. Tekrar bir yolunu parçasile, tahammül edebileceğimi mi kocamın yalnız benim olmasını istiyeyim. sanıyordun? Hep senin yüzünden.. Yok ken annesi Amerikaya da gitmiş ve müteveccihen yola çıkanlmıştır. Fakat Hem sonra Kemal yakışıkh da sayılır, bulup İstanbula geldiğimde ilk işim Cisa eskiden Kemal aklı başında, gözü dı Broadway sahnelerinde de pok çok a'kış Saygon diye Kan'da indirilmiş ve melez değil mi? Niçin başka kadınlara kur yap hangire, Kemallere gitmek oldu. Onların şarıda olmıyan, mükemmel bir koca idi. toplamıştı. Oynadığı eserler arasmda bir genc kız olarak Dita Parlo'yu kucakmıyor? İstese pekâlâ konketler yapabilir. bu sefer devamlı olarak anlaştıklarını, Şekspir'in meşhur «Venedik taciri» ile lamıştır. Kan'ın bir köşesi Saygon haline Fakat.. îlk zamanlarda böyle bir şeyi hakikaten mes'ud yaşadıklarını görmek düşüncesi «Dalgaların ihtizazı» da vardı. Frieda getirildiği için ta oralara kadar gitmeğe Fakat makati yok. Beni çok kırKemali istemediğini ve buna da beni çok sevme beni bayağı keyiflendiriyordu. ya gelince bu, onun ilk filmi değildir. hacet kalmamıstır. de evde bulmak için mahsus bu akşam dm doğrusu.. Hiç beklemezdim. sinin sebeb olduğunu sandım, meğer hiç Bir müddet evvel George Arliss'le bir Peki şimdi ayrı mı... de öyle değilmiş.. Kemal dehşetli bece saatini intihab etmiştim. Kapıyı çaldım, likte «Karanlık yüzlü melek» eserini vüIstanbulun en şık sineması Evet, gene annemdeyim.. Kemal cude getirmişti. Frieda mavi gözlü, kumriksiz ve pısırık. Onu, kız arkadaşlarımla bir daha çaldım, kimseler yok. Pencere ral saçlı, orta boylu bir aktristir. Atletik konuşurken görsen muhakkak ki sen de lerde de ışık yanmıyordu. lçimden: «Her yalvarıp duruyor.. halde bir yere davetliler! dedim. Belki *** sporlarla tenise çok merakhdır. Stüdyo benim gibi düşünürsün. Eh, müsaadenle, Yeni Mevslmlne de kan koca Erenköyüne gitmişler!». Kemalle barışması için, Atifetin gön haricinde makiyaj yapmaktan kat'iyyen bu bana pek dokunuyor.. Ben de, her Bu Ç A R Ş A M B A Akşamı başlıyor. Vaziyeti bir an evvel öğrenmek için lünü yapmcıya kadar akla karayı seçtim. hoşlanmaz. Otelde, pansiyonda ouırmak kadın gibi, kocamın becerikli ve çapkın ilk program : olmasını isterim.. lnsanın kocası çapkın ertesi ün öğleye doğru Kemalin dairesi Fakat bir daha kadınların sözüne uyma hiç işine gelmez. Gerek kendisi, gerckse olursa mücadele zevki başlar.. Ben iste nin yolunu ruttum. Köprüde Atifete ras mağı ahdettim... Mübarek mahluklar kocası nereye giderlerse, küçük ve mütene istediklerini, ne söylediklerini bilmi vazı da olsa hemen kendilerine bir yuva rim ki kocam beni en yakın arkadaşlarım lamıyayım mı? JOAN GRAVFORD MARGARET SULLAVAN yorlar ki! Kadın bu! kurarlar. Kocası muharrir ve münekkid Beni görür görmez: la aldatmağa teşebbüs etsin, bu benim MELWYN DOUGLAS Ben Ray Redwan'dır. Cahid Sıtkı Tarancı Beğendin mi yaptıklannı? dedi. kıskanclığımı tahrik ve beni mücadeleye ( FOTO MAGAZİN ) Yahya Kemalin 108 sahife 25 kuruş FOTO MAGAZİN FERNANDEL VEDA Beş kuruşa devriâlem M E L E K AŞKA Edebî roman : 17 Bunlann hepsinin yalan olduğuna eminim. Dedığım gibi hepsini düşman lan uyduruyorlardı. Çünkü onlardan üstündü, güzeldi, seviliyordu. Tabiidir ki onu kıskanacak'ardı. Anneme çok yal vardım. Onun için söylenenlerin yalan olduğunu anlattım. Beni dinlemek iste medi. Annem ne de olsa yaşlı, hem de hasta bir kadm. Bu meseleye çok dzüldüğünü anladım. Teklifini kabul etmiş göründüm. Artık craın yüzünü görmiyeceğimi anneme vadettim. Bir hafta sonra gece, balkona çıkmıştım. Sandalla yalı nin önünden eeçti. Nasıl sevindiğimi anlatamam.. O geceden sonra tekrar bu luşmaya başladık. Haftada bir kere, geceyarısı sandalla rıhtıma geliyordu. Kimseyi uyandırmadan rıhtıma iniyordum. Kapıyı aralık bırakır, sandala atlaıdım, beraber dolasırdık. Sonra beni yahya bırakıp giderdi. Korkusuz hareket ediyordum. Bu gbli buluşmalar bana büsbütün heyecan veri îşte böyle karar verdiğımiz günlerdey na yalan söyiediler, diyordum ve sen bu liyorum. Kadmlann peşinden koşuyordun di ki Fatma İstanbuldan yahya geldi. oldukça akıllı sandığm kafanla bütün değil mi? Kimin için yanıp tutuştuğunu Şundan bundan konuşurken Fatma bir bunlara inandın. Nihayet geldi. îşte o da hatta arzu edersen söyliyebilirim. Bari zevkin biraz daha yüksek ve iyi olayaralık yüzüme manalı bir bakış fırlatarak menhus gece.. Allahım!. Kirpiklerindcn iki iri damla ya dı.. Yazık bütün bayağıhğmı, iki yüzlviMehmed Mimiften bahsetmeye başladı. «Mehmed Münif Rumanyalı bir trupla naklanna süzüldü. Kız elindeki men lüğünü bana ispat etnıiş oldun. Yazan : Peride Celâl Yüzü sapsarı olmuştu: beraber gelen genc, güzel bir artiste tu dilin ucile bu yaşları kuruladı ve hemen Nur neler söylüyorsun, neler söyyordu. Sık sık artık evlenmemizi ve bunu tulmuş, dedi. Zavalh, kadını elde etmek sÖzü bitirip kurtulmak istiyormuş gibi alüyorsun! diye, kekeledi. cele acele devam etti: anneme açmamı teklif ederdi. Ona biraz için yapmadığmı bırakmıyormuş.» Artık tamamile kendimi kaybetmiştim. Sandala sükunetle bindim. Rıhtımsabretmesi lâzım çeldiğini, anneme tekrar Neye uğradığımı şaşırdım. Fatmanm dan epey açıldık. O gayet tabiî görünü Daha öfkeli bir halde devam ettim: açılmak için münasib bir zaman bekledi olur olmaz şeyleri hakikat diye, söyle Neler mi söylüyorum, hakikati söyğimi söyledim. Bir sene müddetle hep miyen, beni bu suretle ta'zibe kalkacak yordu. Bir işi çıktığı için gelemediğini lüyorum. Meğerse herkes senin ic.in söyledi. Sonra her zamanki gibi beni oböyle gizli gizli buluştuk. Kışın gündüz bir karakterde olmadığını biliyordum. leri sahilde bir kahveye gidiyorduk. BuAradan iki gün geçti. Bu müddet zar yalayacak şeyler bularak konuşmaya, haklı söylüyormuş. Sen iki yüzlü, iğrenc rası tenha, baıaka gibi bir yerdi. Buluş fında evdeki'ere karşı gayet sakın görü şundan buncian bahseymeye başladı. adamın biri imişsin.. Daha bir sürü acı sözier söyledim. O mamız ekseri güç oluyordu. Bazan o İs nerek dikkatli hareket etmeme ragmen Bense için için kaynıyor, asabiyetten olduğum yerde kıvranıyordum. Nihayet asabiyetten titriyordu. Birdenbire kürektanbuldan gelemiyordu. Bazan ben ev hiddetimden içim içimi yiyordu. Kendi den kaçamıyordum. Yazın çok daha ra kendime bir takım hakaret dolu sözier bir an geldi ki dayanamadım, birdenbire leri bırakıp yanıma geldi. «Sus sus yeter hattık. Geceyansı yalıdan çıktığımm hazırhyor, fer.a fena plânlar kuruyor parladım. Titremesine mâni olamadiğım artık. Yaptıklanndan utanacak, pişman olacaksın sonra.» diye, beni teskine çakimse farkına varmıyordu. dum. Ah onu hemen bulmak, yüzünü gö boğuk bir sesle sordum: Bu hafta neden gelmedin, neredey lışıyordu. Artık herşeyi göze alıp bütün itiraz zünü parçalarnk istiyordum. Beni aldatGöğsünü yummkhyarak «bırak beni, lara aldırmanıaya karar vererek, anneme mış, benim için en büyük aşk yeminleri din? Yüzüm kirnbilir ne hal almıştı. Şaşır bırak iğreniyorum senden» diye, kolla meseleyi açmayı düşündüğüm sıralar söylerken bir başka kadının peşine düş nndan kurtuldum. Beni bırakmaya mecmüstü öyle mi? dı. Hayretle: daydı. Anneme herşeye rağmen onu sev Demin söyledim ya, dedi. îşlerim bur oldu. Gidip tekrar yerine oturdu. diğimi, kenditinden gizli görüşmeye deO, buluşacağımız muayyen günde gövam ettiğimizi, evleneceğimizi söyliye rünmeyince büsbütün çılgına döndüm. çıktı, gelmedim. Çıldırdın mı, nerede o Fakat şimdi dudak'annda küstah bir tebessüm belirmişti. Alay, kin, istihza docektim. O «annen razı olmazsa onu bı Ah ihmal edilmek, bir başkasına tercilı lacağım, bune hiddet! lu bir sesle: rakır kaçarsm, diyordu. Nasıl olsa son edilmek, bu bir kadın için ne feci bir ıs Hırstan titriyordum: Ne yapalım, dedi. Senin o kadar Yalan söylüyorsun, dedim. Senin radan yumuşayıp inad'.ndan vazgeçecek tırabdır bilır mısıniz siz? Kendi kendimbayağı gördüğün o kadını seviyorum iştir.» den iğreniyordum. Seni beğenmediler, sa uydurma işlerinin neler olduğunu ben bi te.. Şimdi bir diyeceğin var mı? Zaten bende budalalık. Şimdiye kadar peşinde sürüklenip binbir nazını, şımarıklıklannı çektiğim kabahat. Eğer sen beni sevseydin zaten.. Daha ötesini dinliyemedim. Kulaklanmda «o kadını seviyorum» sözü çmlı yordu. Vücudüm yay gibi gerildi, bir sıçrayışta üzerine atıîdım. Ona deli gibi vuruyor, yüzünü gözünü tırmıkhyordum. Sandalın içine yuvarlandık, altalta üstüste geldik. Boğazına sarılmış, var kuvvetimle sıkıyordum. Sesi hırıltı halinde çıkıyor, beni üzerinden atmaya çalışarak «Nur, delirdin mi sen, delirdin mi!» diye, söyleniyordu. Nihayet elimden kurtularak beni kenara doğru ittiği sıradaydı ki nasıl oldu bilmem birdenbire sandal alabura oldu. Kendimi suda buldum. Evvelâ dibe doğru gittim, sonra suyun yüzüne çıktım. Yüzmeye başlayarak «Mehmed, Mehmed» diye, seslendim. Hiç cevab alamadım. Sandal yüzükoyun sularda yüzüyordu. Deniz gayet sakindi. Etrafa yüzerek bakmdım, arandım kimseyi göremedim.. Birdenbire kafamda müthiş hakikat şimşeklendi. Mehmedin iyi yüzme bilmediğini hatırladım, deh şet ve korku içinde kaldım. Birkaç kere daha bağırdım.

Bu sayıdan diğer sayfalar: