14 Eylül 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

14 Eylül 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUBITET 14 Eylâl 193S TARlHi ROMAN 3O Buhara Güneşi Yazan: ORHAN RAHMt dılar ve o da yemin ettî: Tanrı şahidim olsun; gözlerimi kapayıncaya kadar bu hükümdaı İığın yücelmesi, bize baş eğmiyenlerin tepelenmesi icin çahşacağım. And içiyorum. Dedi.. Aradan birkaç av geçmemişti ki, İlhan, Çin Hâkanından dilber bir prenses istedi. Çin Hâkanı, bu yeni ve gene Hâkanı ele almak istiyordu. Ona, istediğinden âlâsını gönderdi ve Tukin dağlannda günlerce, gecelerce şenlikler yaptldı, oroklara (kabilelere) azık (ziyafet) verildi.. Fakat çok geçmeden, İlhan, Çin Hâkanının ve Çin sarayınm ne karanhk bir yolda yürüdüğünü anlamıştı. [ Şehir ve Memleket Haberlerİ ) Ticaret Odasmdaki dünkü toplantı Idare heyetine vâsi salâhiyet^ verildi Ticaret Odası meclisi dün bir toplant yapmış ve son zamanlarda bazı maddeler üzerinde görülen ihtikâr hareketi şiddetle tenkid edilerek mühim kararlar alınmıştır. Bazı komisyon'ara aza intihabından sonra Maliye tarafından imza tatbikı ve elyazısı üzerinde ilmî ehlivukuf vazifesini gören kimselerin kazanc vergisi nis petlerinin ne oiması lâzım geldiği hak kındaki sualine idare heyetinin evlerinde ders verenlere kıyasen yüzde 25 nispe tinde vergi vermeleri teklifi birçok münakaşalara ve itirazlara sebeb olmuş, bu işin tetkikı bir komisyona havale edil miştir. Ticaret borsasınm temmuz 939 mizanının tasdikından sonra barem kanu nunun memurlara ne nam altmda olursa olsun maaşlarından gayri bir para verilmesine mâni olmasından dolayı Odanın artık tahsisat veremiyeceği Oda memurları Tasarruf Sandığının lâğvı hakkındaki idare heyeti kiran okunmuş, bu mevzu aza arasında münakaşalara yol açmış, neticede meclisin lâSvı münasib gördü ğünün Vekâlete bildirilmesi takarrür etmiştir. Siyasî icmal Harb ve Ingiliz Imparatorluğu vrupada Büyük Britanya adasile İrlandanın şimalinden müteşekkil olup nüfusu 46 milyon olan Ingiltere Krallığı AJmanyaya ilâ n i harbettikten sonra umum nüfusu 500 milyon olan İngiliz İmparatorluğunun kalan aksammın ne suretle hareket edeceği merakîd bekleniyordu. Çünkü İngili2 imparatorluğunun doğrudan doğruya İngütere Krallığına tabi müstemlekelerin hancmde her biri kendi başma birer kralhk ve devlet olan dominyonlar, İngiltere Krallığmin haricî siyasetini kabul edip etmemekte muhtardırlar. Bu dominyonlardan yalnız Irlanda adasmın cenubuna ve ortasına hâkim serbest İrlanda hukÛmeti ırk, mezheb ve rejim cihetinden lngıhzîerle pek anlaşamadıklarından Cumhur Reisi olarak İngiltere Kra lını kabul etmekten imtina etmiştir. Şimdiki hengâmede dahi İrlanda serbest hükumeti kat'î bilaraflığını ilân etmiştir. Halihazırda İrlanda hükumetıle İngiltere arasmdaki münasebat İngiltere ile Holanda arasındakinden farksızdır. Almanya İrlandanın Büyük Britanya ile mutad ticaretini ve nakliyatmı tehdid etmedikçe irlanda serbest hükumeti de şu harb zamanında İngiltereye yaptığı muamelenin aynini Almanyaya da gösterecektir. Ihtikârla mücadele Istanbul Belediyesi, alınması lâzım gelen tedbirler hakkında hükumete mufassal bir rapor gönderdi İhtikâr işleri hakkında İstanbul Belediyesi riyaseti dün hükumete bir rapor göndermiştir. Bu raporda ihtikâr vaziyeti iyice etüd edilmiş olup muhtekirleri takib için elde mevcud mevzuattan hangilerinin tatbik edilip hangilerinin tatbik edilemiyeceği mufassal bir surette izah edilmektedir. Buna nazaran üzerinde ihtikâr yapılan mevad iki kısma ayrılmaktadır. Bunlardan birinci kısım havayici zaruriye, ikinci kısım ise Avrupa mamulâtıdır. Havayici zaruriye fiatları üzerinde harbin ilk günlerinde ihtikâr yapılmışsa da mevcudu az bazı mevad müstesna olmak üzere diğer mevaddm fiatları umumiyetle normal bir hadde inmeğe başlamıştır. Havayici zaruriye ihtikân yapanlan Belediye zabıtası kanunile takib kabil olmakla beraber ahvali ferkalâdede bu gibilerin daha ağır cezalara çarptmlması zaruridir. Bu itibarla Belediye; hüku metin bugünlerde Büyük Millet Meclisine arzedeceği ihtikârın men'i hakkındaki kanunun tebliğine intizar etmekte olduğunu bildirmiştir. Üzerinde ihtıkâr yapılan Avrupa mamulâtmın başlıcalan Almanyadan memleketimize ithal edilmekte olan eşyadır. Bu meyanda bilhassa eczayi tıbbiye, makine ve teferruatı gibi eşya vardır. Gümükten çıkan eşya fiatlarında ihtikâr yapılmaması için svvtlce tanzim edilmiş bir kanun mevcudsa da bu daha ziyade gümrük muamelâtına aid olup muhtekirleri amelî mahiyette takib imkânını ve ememektedir. îhtikâr işleri icin evvelce tanzim edilmiş olan iaşe kanunu ahkâmı kuvvetli ise de bu kanun ancak harb esnasında tatbik edilmek üzere yapılmışrır. Bu itibarla gene hükumetin hazırlamakta olduğu ka nunun tebliğine intizar hasıl olmaktadır. » Irtiş ırmağının suları, neredeyse kana boyanaSalak ateş yakıyordu. Bu aralık, kah raman adamın, ağır, boğuk horultulu bir sesle şarkı söylediği duyuldu: Yakar gülmekten kendini alamadı. Aybey ona yaklaştı ve dizlerinin dibinde uzandı: Danalar gibi böğürüyor değil mi ? Benim de sesim fena, fakat o kadar değil Sen Salağı, savaşta nâra atarken duymahsın Yakar! Sesi, bir acayib canavar hay kınşını andınyor. Şimdi bile ona yakın bir şey değil mi? Fakat söylediği parça türkçe deâ Türkçe ama Kalmuklann dilinden. Bir aralık, Aybey gene, sözü yarıda kalan tarıh hâtırasına çevirdi: O ihtilâlin sonunu da anlat Yakar!. Dedelerimizin kahramanhğını anlatıyordun... Yakar gülerek: Bunlar senin bildiğin şeylerdir. Dedi. Ne çıkar?... Onları senin dilinden dinlemek isterim!... Peki.. Fakat zannetme ki. bunları Çinliler de aynen böyle söylerler. Hayır!. . Ben sarayda iken ihtiyar ve Türk bir kadın tanımıstım. Onun sakat bir oğlu vardı. Bilgin bir delikanh idi bu! Her zaman: Ah, derdi, böyle yarım, sakat olmasaydım da atalanmızın yurduna gitsem! Herşeyi ben ondan öğrendim. Tukyolar o yıllarda beş kuvvet tanırlarmış: Toprak, odun, ateş, maden ve su!... Gene beş imnarator, tanırlarmış: Ortada Sarı, doğuda Mavi, cenubda Kırmızı, batıda Beyaz, yukarıda Kara imparator... Sımdi de öyle Yakar, şimdi de öyle... Her neyse; Çin Hâkanından da böyle yardım gelince, artık bütün kuvvet I'rnnın kılıcı ve tuğu altında toplanmıştı. Irtiş irmağının suları, neredeyse kana bnyanacaktı. Bir tac devrilecek, bir bayrak yükselecekti. Tukin dağlarının dibinde son haberi ver di'er. O gün çok sıcaktı. Dağ ve ova bir cehennem gibi yanıyordu. Gün doğarken, llrıanın ordusu dağın öbür tarafından tırmanarak tepeye çıkmıştı. Altmdaki ova da Cüren imparatorunun son kuvvetleri verdı. Onlar tepeye çıkar çıkmaz, arkalarından da güneş doğmuş ve kargılarını, kılıclarını parlatmaya başlamıştı. Cüçenler onları görmüş, derhal toparlarmış, kıt'alara ayrılmışlardı. İlhanın ordulan, dağın iki tarafından sarkarak iniyorlardı ve Cüçenler de kavga havalarını söyliyerek dağın dibindeki küçük ormanlıklara doğru, küçük müfrezeler halinde ilerliyorlardı. Nihayet göğüs göğüse gelmişlerdi. İlhan bütün kuvvetile Çüçenleri sıkıştırmış, arkadaki bir irmağa doğru sürüyordu. Akşam oluyordu, güneşin kırmızılaşan yüzü. koyu yeşil ormanların tepelerinde, bakır kayaların üstünde çırpınırken Cüçenler de mahvoluyorlardı... Kanlı bir kılıc oyunu başlamıştı. Kılıcdan kurtulan irmağa atılıyor ve boğuluyordu. Ve o gün artık Cüçenler Hâkanlıpı batmış bulunuyordu. Ya kız ne oldu Yakar? Bilmiyorum Aybey! Hikâye bu kadar mı? Hayır. İlhan artık Han olmuştu. Tukin dağı, yeni devletin merkezi idi. Savaşın ertesi günü, eski, yıkılmış imparatorluğun birçok kabileleri, aman dileyerek geldiler, İlhanın bayrağı altına sığındılar. Daha sonra yüce bir şenlik yapıldı ve İlhan, gene yaşta Han oldu. Âdet veçhile onu, bir keçe üzerine oturttular. Bir çok kabilelerin başları, prensler, teleler, keçeyi dört tarafından tuttular, yukan kaldır caktı. Bir taç devrilecek bir bayrak yükselecekti Hükumete yapılan ihbarlar Son günlerde birçok kimseler tarafından alâkadar makamata birçok ihbarlar vaki olmaktadır Bu ihbarlar arasında bazı tüccarın ihtikâr yapmak maksadile ellerindeki eşyayı evlerine ve yahud herhangi bir gizli mdhalie saklamakta ol duklan bildirilmektedir. Hatta bunlar arasmda elindeki eşvayı civar köylere gönderenler olduğu bile söylenmektedir. Hükumet, şimdiki ha'.de bu ihbarlan kayıd ve ellerindeki stok nıallan saklayanları tespitle iktifa etmektedir. Men'i ihtikâr kanunu çıkar çıkmaz bu kabil tüccar kanunî takibata maruz bırakılacaklardır. Sıhhiye müfettişlerinin tetkikleri Yavaş yavaş, henüz yola yatmamış gibi görünen kabilelerle vuruşur gibi yaptı ve derken Çin hududuna doğru aktı. Çin Hâkanı, bu akını zor durdurabildi. Gene barıştılar, fakat İlhan, kendinden sonra gelecek hükümdarlara fena bir örnek olmuştu. Nitekim kendisinden sonra gelen hânlar da mütemadiyen Çinden prenses istemeğe başladılar. Çinliler bu Hevleti, ken dı ıçinden yavaş yavaş, kurulaşmış bir ağac gibi, devirip yıkmak istiyorlardı. Bunun için de kullandıkları vasıta kadın ve bazı fesadlar, isyanlardı. Tukyolara gelen kadınlar, yani Çin prensesleri, yalnız, casuslukla kalmazlardı. Onlar, sarayda daha bazı işler için yetijtirilmişlerdi. Meselâ, Çin Hâkanı, x Tukyo hâkanlarından herhangi birini kendi işine uygun bulmayınca ve onu tehlikeli görünce, onunla evlendirdiği prenses va?ıtasiîe Hâkanı zehirleyip öldürmeğe çalışırdı. Yani Hâkanın Çinli karısı, kendi elile kocasını öldürebilirdi. Tukyoların kahramanlığı, Çini titretiyordu. Kahramanlıkları, silâh kullanışları, baş ağırlıkları dillere destan olmuştu. Bütün Çinliler hâlâ ve ıâlâ o hâtıraları anarlar. Tukyolar, birkaç defa Pekine kadar dayanmışlar. Hâkanlara, atlarının ayakarını öptürmüşler. Pekinde bircok esjci binalar vardır. Bunları sordum. Bana: , îşte eski Türklerin yıkıp geçtiği yererden bazıları! Dediler. Çinliler yalnız bununla kalmadılar. Dininizi, dilinizi, Türklüğünüzü, kanmızı bo zup değiştirmek istediler. Siz demir ve aeşi seversiniz ve her yıl onlar için bir bayam yaparsınız değil mi?! Evet!. Bu bayram, her yıl yapılır. Büyük ve kuvvetli bir ateşin içine bir demir sokulur. Demir kızarır, kızanr, eriecek hale, yani beyaz bir ateş şekline elince, Hâkan o demiri bir kıskaçla tuarak çıkanr ve orada hazırlanan örsün üstüne kor. Sonra bir çekic ahr ve demie birkaç defa vurur. Ondan sonra, beker, teleler, büyükler de bunu yaparlar e bayram baslar. Çünkü bizim dedeleriniz demirci idi. Evet!. Çinliler de sizin bütün bu âdetlerden, bu ulusal bayramlardan, düiünce ye duygulardan uzaklaşmanızı isediler. Hâlâ da onu istiyorlar. Sİ7e kendi dinlerini, Buda dinini aşılamak için sıvranıyorlar. Aybey bir kahkaha attı: Şaşarım bizim Çinlilerin akıllanna! Yapamıyacakları şeylerden biri budur. iinkü biz, o dine giremeyiz. Bak Yakar, u mavi gök ve aşağıdaki kara yer yok mu? îşte biz onlara inanıru. Daıma onar icin kurban keser ve fakirlere dağıtıız. Yılda bir defa, dedemiz kurda tapa•z, onu ananz... İhtihârla mücadeleye davet Yapılan müzakerelerle meclisin ruz namesi tamamlanmışü. Reis, Mıntaka Ticaret müdürlüğünün bir tezkeresi oldu ğunu söyliyerek müstacelen müzakeresini teklif etti ve derhal ruznameye alındı. Mıntaka Ticaret müdürünün Ticaret Odası meclisine hitab eden tezkeresınde şöyle denilmekte idi: «Son zamanlarda bilhassa kâğıd, kalay ve inşaat malzemesi tüccarlarının mallarını satmadığı veya mallaıını muvazaa suretile başkalarına devrettiğı veyahud fahiş fiatlar istedikleri, gerek Vilâyete. gerekse makamımıza yapılan müleıddid mü racaatlerden anlaşılmıştır. Bu çirkin ve memleket menfaatlerine aykırı vaziyeti önlemek için bu gibilere Odaca bir ihtaıda bulunulması, haklannda karar ittihazı ve Odaca haklarında cezaî hükümlerin tatbikıru dilerim.» Bunun okunmasını müteakıb Mmtaka Ticaret Müdürü Mehmed AH kalkarak dedi ki: « Arkadaşlar; biliyorsunuz ki son zamanlarda bazı vaziyetler hâsıl oldu. llhalât maddelerinde yapılan siparişler kar şı'anmadı. Vapurlar gelmedi. Bunlar en dişe verici birer âmil olmakla beraber îthalât maddelerinin birçoğunda fahiş bir fiat yükselmesi görüldü. Kâğıa, kalay, inşaat malzemesi, elektrik malzemesi, kimyevî maddeler ve ecza tacitlerinin yüzde 25 ten yüzde yüze kadar fiatlan yükselt1 likleri görüldü. Bunun ahlSkî tarahn . memleket menfeatlerine ne derece zıd olduğunu burada tahlil edecek dcgilim. Baş vekâlet ve Ticaret ve İktısad Vekâletlerinin bu hususta şiddetli harekete geçeceği tabiidir. Fakat bundan evvel Odanm tıccarlarla kendi arasında nasihatten başlayarak en şiddetli cezaî hükümlerin tatbikına kadar gidebilecek bir seıcılde bu kötü hareketi önlemesi muvafıktır. Ticaret îdalan zannederim ki ancak b>'Jyle zamanarda kendilerini göstererek mevcudiypl erini idame için bir hak kazaamış oîurar. San'at mektebleri teşkilâtı genişliyor Hükumet, bilhassa tıbbî ecza ihtikân üzerinde sıkı bir tahkikatla meşguldür. Memleketimize en fazla Almanyadan eczayi tıbbiye gelmckteydi. Almanyanın harb halinde oiması dolayısile bu müs tahzaratın gelemiyeceği anlaşılmaktadır. Bunu nazarı dikkate alan bazı alâkadarlar ellerindeki bu kabil eczayi tıbbiyeyi piyasadan çekmlşlerdir. Sıhhat Vekâleti müfettişleri son zamanlarda ithal edilmiş olan eczayi bbbiye ile bunlann satıldığı Ingiliz dominyonlarından Kanada yerleri tespit etmektedirler. Bu suretle Krallığı Almanyaya karşı resmen ilânı hangi tüccarda mal bulunduğu meydana harb ederek İngiltere Krallığına iltihak çıkanlacaktır. etmiştir. Kanada, on milyon kilometre Hükumetin eczayi tıbbiye ihtikân murabbaı arazisi ve bir o kadar nüfusu hakkında ayn bir karar vereceği anlaşıl bulunan bir memlekettir. Eskiden burası maktadır. Bunıann fazla fi"tla satılma Fransanın müstemlekesi olup İngilizler lanna da müsaade edilmiyecektir. Av tarafından harben zaptedildiğinden mil rupa müstahzaratı, pazarlığın men'i hak yonlarca Fransız nüfusu vardır. Yanm kındaki kanunun talbikından evvel üze milyon kadar Alman muhaciri de burarinde yazılan firtttan yüzde on beş nok da yaşıyor. sanına alınabildiği halde kanundan sonra Bu defa İngiltere ile Fransa yalnızbaşancak müstahzaratın üzerinde yazılı fi lanna Almanya ile harbettiklerinden Kaatla alınmak imkânı hasıl olmuştur. Son nada Fransızları da eski husumeti bir tazamanlarda ise bunlan piyasada bulmak rafa bıraktıkları gibi Amerika devletinin kabil olamamaV.tadır. Amerika kıt'asının bir parçasmın Avrupa harbine sokulmasına taraftar olmadığına da bakmamışlardır. Ticarî faaliyet genişliyor Meslekî Tedrisat Umum Almanlar memleketimizmüdürü şehrimize geldi den mal almak istiyorlar Yeni Türk Fransız ticaret anlaşması Maarif Vekâleti Meslekî Tedrisat Umum Müdürü Rüştü Ankaradan şeh hükümlerine göre Fransa ile aramızda rimize gelmiştir. Mumaileyh dün Maarif yeni ticaret muamelesine başlanmıştır. Gümrükte halen pek az Fransız malı daresine giderek Maarif müdürile ilk edrisat müfettişlerini toplamış ve bu top vardır. Buna mukabil gerek Fransaya antıda maarif işlerine aid meseleler gö gönderilecek mallar gerekse yeni ithalât rüşülm'üştür. Muhtelif ve mühim işler için teşebbüs ve müracaatler vardır. üzerinde tetkikler yapmakta olan Rüştü, bundan sonra Mecidiye köyüne giderek burada yeniden açıîması mukarrer İnşaat Usta mektebini gözden geçirmiş ve daha sonra da İstanbuldaki San'at mekteblerini gezmiştir. San'at mekteblerinin teşki âtı tevsi edileceğinden bu hususta mek :eb müdürlerinden de icab eden izahatı ılmıştır. Bu arada bilhassa Akşam Kız San'at mektebi teşkilâtı esaslı bir şekilde tevsi ounacaktır. Bu sene San'at mektebleri müdürleri arasında da bazı değişiklikler yapılacağı gibi muallimler arasında da mühim nispette nakil, becayiş ve tayinler olacak tır. İki yüz kadar muallimin listesi gel miştir. Yüz muaîlimin listesi de bugün erde beklenmektedir. Almanlarm müracaati Son günlerde ticaret firmalanmıza Almanyadan birdenbire müracaatler şayanı dikkat şekilde çoğalmıştır. Bilhassa Alman ihracat firmaları ithalâtçılarımıza mektublar göndererek Almanyanın harb halinde clmakla beraber evvelce olduğu gibi ihrac eşyalannı satabileceğini, Türkiye ile iktısaden iyi münasebatm devamını arzu ettiklerini bildirmektedirler. Alman ihracat firmalarından da serbest dövizle muamele yapabilecekleri hakkında malumat gelmektedir. Bedeli verilmemiş Alman malları Amerika Cumhur Reisi Kanadanın ilânı harbeylemesi üzerine bitaraflık kanunu derhal bu İngiliz dominyonuna da tesmil etmiştir ki Amerikadan Kanadaya silâh ve mühimmat ve tayyare verilrhiyecek demektir. Diğer taraftan İngiltere için Kanadanın harbe girmesi büyük bir kazancdır. Büyük Britanya adasına İrlanda haric en yakın dominyon burasıdır. Almanya ile harb ciddileştiği takdirde mezkur adadaki bütün silâh ve tayyare fabrikalarının bombardıman tehlikesine maruz olacağını düşünen İngiltere son zamanlarda bütün ihtiyat fabrikalannı Kanada da kurdurmuştu. Ayni zamanda hububat amban olan bu memleketten yiyeceğini temin etmeğe çalışacaktır. îngiltere ve Kanada krallıklan arasındaki münasebatı sıkılaştırmak için her ikisinin de hükümdarı bulunan Altıncı Corc geçenlerde mahsus surette burasını ziyaret etmişti. Şu kadar var ki Kanadanın harbe girmesile Alman tahtelbahirleri Amerika kıt'ası sahillerine kadar faaliyetlerini genisleteceklerdir. Avrupa harbinden uzalc kalmağı tasmim eden ve Avrupadaki bütün tebaasmı geri almakta bulunan Amerikalılar bu vaziyetten memnun kalacak değildirler. Ankarada kazılan nümune siperleri Ben kaniim ki heyeti umumiyeniz bu gün piyasada mevcud vaziyeti haklı görmemektedir. Bunun için sizden ricamız eyeti umumiyenizin bir kararile bu gibi vaziyetleri önliyecek tedbirler alınması İlk tedrisat kadrosu tasdik edildi dır. Eğer, bunu da meskut geçer veya İstanbul Maarif idaresi tarafından havaktinde harekete geçmezseniz efkârı u zırlanarak tasdik edilmek üzere Maarif mumiye bunu hiçbir vakit affetmiyecek Vekâletine gönderilen ilk tedrisat kadroır. su aynen tasdik olunmuştur. Yeni kadroFilhakika, Tukyolar bazı âdetlere saMenşeleri haricî olan malların bazıla da başmuallim ve muallimler arasında hibdiler ve Çin sarayı, yıllarca onları sars rında ihtikâr inkâr edilemez bir hakikattir. rnağa, yıkmağa çalıştı. Bu hususta uzun tetkikata ve oyalanma ki yüz kadar nakil ve becayiş vardır. (Arkasi ğa lüzum yok. Haklı kârlara itirazımız Kadro bugünlerde tebliğ edilmek üzereyok; mevzuu bahsolan fahiş kârlardır. dir. Muhtelif vilâyetlerden de İstanbul Sizden bunun ehemmiyetle nazarı dıkkate alınmasını rica edeceğim. Bu mühim Maarif idaresi emrine otuz kadar ilk anlarda Ticaret Odası lâkayd kalamaz.» mekteb muallimi verilmiştir. Bunların bir Bunun üzerine reis, meclisin hislerine kısmı sıhhî sebebler dolayısiledir. Bunlar tercüman olarak dedi ki: da açık olan yerlere tayin edileceklerdır. « Mıntaka Ticaret müdürünün izaMÜTEFERRÎK hatını dinlediniz. Şüphesiz ki hiç bir arkadaş bu hususta başka bir düşüncede dePiyango talihlileri ğildir. İdare heyetimize bu hususta şidTayyare piyangosunun bu defaki kedetli hareket için salâhiyet verümesini şidesinde elli bin liralık büyük ikramitensib edivor musunuz?» yeyi Belediye Mektubî kalemi kâtible Bu teklif ittifakla kabul olunarak celrinden elli kişinin müştereken aldıklan seve nihavet bilet kazanmıştır. Ağustosun otuz birinden evvel güm rüklere gelip de bedeli Merkez Bankasına yatınlmamîş A'man menşeli mallar.n da ithali takarrür etmiştir. Bu husustaki emir beklenmektedir. DENÎZ ÎŞLERİ Denizyolları ve limanları kadroları Devlet Denizyolları ve devlet limanlar, ışletme umum müdürlükleri kurulduğu esnada teşkilâtm süratle faaliyete geçebilmesi için bu iki umum müdürlüğün kadrosu Vekâletçe tasdik edilerek tat bikata geçilmişti. Büyük Millet Meclisi ?çıldığı için teşrinievvelde Meclise verilmek üzere gerek Devlet Denizyollan, gerekse devlet limanlan işletme umum müdürlükleri teşkilât ve kadroları yeni esaslara göre hazıxlanmağa başlanmıştır. Barem de nazan dikkate alınarak hazırlancn veni kadrolar bugünlerde Ve kâlete sönderilecpktir. ADLİYEDE Gene âşıklardan biri tevkif edildi Dün akşam Adliyeye 18 yaşlannda Ekrem admda bir gencle 14 yaşlannda Türkân adlı bir kız getirilmiştir. Bu iki gene bir aydanberi birbirlerini sevıvorlarmış. Ve nihayet bir hafta evvel Türkân, Heybelide oturan büyük anneme gidivorum diyerek evden çıkmış, dviğruca Akbıyıkta oturan Ekre min evme gitmiştir. İki gene o geceyi Ekremin evinde gecirmışler ertesi günü de Yalovaya geçmişler ve dört gün kalmışlardır. Yalo vadan da Çekmeceye gelerek iki gece Çekmecede Ekremin bir akrabasında kalmışlardır. Nihayet dün sabah îstanbula dönen bu iki âşık gene, Türkânm ebeveyuinin polise müracaati üzerine vakalanarak Adliyeye verilmişlerdir. Dün geç vakit Sultanahmed üçüncü sulh mahkemesinde Ekremle Türkânın sorgulan yapılmıştır. Sorgu sonunda hâkim, Fkremin tevkifine lüzum gör müş, Türkânı serbest bırakmıştır. J thtilâfı hakem halledecek Limanlar umum müdürlüğüe liman işçileri arasmdaki ihtilâf, tarafeyn arasında hallclunamadığmdan ve İktısad müdürlüğünün tavassutu da neticesiz kaldığmrîan iş kanunu hükümlerine göre mesele Vilâyette Valinin riyaseti altında teşekkül edecek hakem heyetinde tetkik olunacaktır. Hakem heyeti huzurunda her iki taraf murahhasları da iddiasmı serdedecektir. KÜLTÜR l$LERÎ Polis müdürlüğünde tayinler Polis birinci ve ikinci şube müdür Muallimlerin mesken bedeli İlkmekteb muallımlerinin 932 sene sine aid mesken bedellerile yeni bareme göre kendilerine verilmesi lâzım geAnkara (Hususî) Ankaranın tayvare hücumlarına karşı pasif müda len kıdem zamlarına aid bordrolar hafaası ıçm sehrin muhtplif verlerinde halka nümune siperleri kazılmakta zırlanmağa başlamıştır. Teşrinievvelin olduğunu bildirmıştim. Gönderdıgim resim, Vekâletler yanında kazümakta birinden itibaren tediyata başlanacakolan nümune sıperlennı gostermektedır. tır. muavinliklerini yapan Zeki vekâleten birinci şube müdürlüğüne, ikinci şube müdür muavinlerinden Tevfik Doğanoğlu Vekâleten ikinci şube müdürlüğüne, halen altıncı şube müdürü olan Halil de vekâleten üçüncü şube müdürlüklerine tayin edilmişlerdir. Tramvay kazası Vatman Tevfiğin idaresindeki tram vay, tstıklâl caddesinden geçerken anî olarak karşısma çıkan 12 yaşlannda Abdullşrt kızı Şükriyeye çarparak muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Şükriye hastaneye kaldınlmıştır, Cumhuriyet Nüshası 5 kurustur Abone şeraiti Senelİk Alb avlık Ü« avlık Biz ayük Tü r ve icin icin 1400 Kx. 2700 Ki 750 » 1450 • 400 > 800 » ,f 150 a Xoktuı

Bu sayıdan diğer sayfalar: