22 Eylül 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

22 Eylül 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

IYEI CUMHDKIYET 22 Eylul 1939 TARlHl • ROMAN j 37 ! [ Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Buhara Güneşi Dahiliye Vekili Kara liste! Yazan: ORHAN RAHM1 Mekteb kitabları 0, bir insanda böyle çelikleşmiş, demirleşmiş bir kuvvet olduğunu ne görmüş, ne de duymuştu! Göreyim seni tilki İranî! Başka bi ihtiyacın?.. Kıhc, zırh, biraz da akçe... Her A rab kuvvetinin kendilerine müracaatimde benim kumandam altına girmeleri için bi: emirname... Peki, emirnameyi kendi elinle yaz Git vekilharcıma da istediklerini söyle v istediğin kadar al!.. Iraninin dudaklannda sinsi bir güliiı vardı.. Sırtını tutarak, ağır ağır çadır ka pısından çıktı. Gözleri, bir tuhaf; kedi gö zü gibi parlıyordu. Dışarıya çıkınca etrafma bakmdı. Zi firî bir karanhk vardı. Ileride, Arab ne ferleri, hâlâ eğleniyorlardı. Işi anladı: Adamcıklarm icabma bakmış ola caklar! Faik Oztrak, dün mühim izahatta bulundu Dahiliye Vekili Faik Öztrak, dün sa bahki Ankara ekspresile şehrimize gelmiştir. Dahiliye Vekili Pendikte trenden inerek biraderi Kartal Kaymakamı Bahirin evine gitmiş, öğleden sonra da Val ve Belediye Reisi Lutfi Kırdarla birlikte Belediyeye gelmiştir. Faik Oztrak kendısile görüşen bir muharririmize şu beyanatta tulunmuştur: « Hükumet, dünyanın bu buhranlı zamanında bütün hâdisatı lâyık olduğu ehemmiyet ve alâka ile takib ediyor. Halkımızm yerinde olan hassasiyetini hükumet takdir ettiği içindir ki alınan tedbirlerden icab ettikçe efkârı umumiye haberdar ediliyor. Bugünkü dünya vaziyetinin ne olacağı hakkında kat'î hükümler vermek imkânı yoktur. Biz, sükun içinde hâdisatın seyrini takib ediyoruz.» Vekil, ihtikâr kanunu hakkında da şu izahatı vermiştir: « Bu iş hakkında Ticaret Vekâletinde toplanan komisyona Dahiliye Vekâletinden de bir murahhas gönderdik. Bu komisyon bir kanun lâyihası hazırladı. Bu lâyiha şimdi Heyeti Vekilededir. Bununla hükumet, ihtikâr yapmak isteyenlere karşı tedbir almak üzere Meclisten salâhiyet istemektedir. Dünyanın karışıklığından istifade ederek vatandaşlar izrar edecek olanların bu hareketlerini men için hükumet icab eden salâhiyeti alacaktır.» Pasif korunma işleri etrafında da Vekil demiştir ki: « Bundan bir müddet evvel yapılan pasif korunma tecrübelerinde burada bulunmaklığımdan istifade ederek ben de alâkadar olmuştum. Bu tedbirlerin ittihazına Vilâyet ve Belediye devam etmektedir. Yalnız cami, hamam ve sinema g bi yerlerin geçen defa sığınak mahalli ittihaz edilmesi, bazı tenkid ve endişeleri mucib olmuştu. Geçen defa yapılan tecrübe tamamile temsilî mahiyette idi. Halkı hükumetin ;östereceği yere sevke alıştırmak maksa dile bu kabil yerler sığmak ittihaz edil mişti. Bunun zihni rahatsız etmesine mahal yoktur. Yarın hakikî bir tehlike anında salâhiyetli murahhaslar nereleri sığınak ittihaz ederlerse halk oralarda muhâaza altına ahnacaktır. Hükumetin vazifesi, mahakkak ki tehlikeyi azaUmaktır. Bu itibarla yukarıda ismı geçen yerlerin daimî sığınak ittihazı mevzuubahs değildir.» Faik Öztrak, Dahiliye Vekâletinin Büyük Millet Meclisine arzedilmek üzere Dahiliye teşkilâtına aid bazı kanunlar hazırlamakta olduğunu, Belediyeler imar heyetinin Nafıa Vekâletine bağlanmasına müsaade isteneceğini, bu suretle imar işlerinin tanziminde Nafıanm diğer lemanlarından da istifade edileceğini şöylemistir. İhtikâr yapanların isimleri neşrolunacak Bugünlerde çıkması beklenilen ihtikârla mücadele kanununun neşrile beraber faaliyete geçebilmek için bütün alâkalı makamlar hazırlanmaktadırlar. Bu meyanda bütün müesseselefden fiat toplanmakta, stok miktarları tespit olunmaktadır. Bunlar, bilâhare kanun mucibince alınacak beyannameler muhteviyatile karşılaştırılacakür. Gıda maddeleri üzerinde de Belediye İktısad Müdürlüğü meşgul olmaktadır. Dün tespit edilen son vaziyete göre eylulün başmdan yirmisine kadar gıda maddelerinde hiçbir fiat yükse mesi görülmemiştir. Yalnız et fiatları bundan müstesnadır. Devlet Matbaası icab eden tedbirleri aldı Devlet Matbaası, mekteb kitablarının yetiştirilmesi için çalışmalarına büyük bir hız vermiştir. Matbaa, icab eden tedbirleri aldığı için hiçbir talebe kitabsız kal mıyacaktır. Lise ve ortamekteb kitablarında bu senc büyük bir değişiklik yapılmamıştır. Yalnız fizik, kimya ve matematik gıbi fen dersleri yeni terimlere göre tanzim edilmiıştir. Ortamekteb^''le ilkmekteblere mahsus olmak üzere hazırlanan yeni atlasların tab'ları ikmal olunmuştur. Bu atlaslardan başka, Maarif Ve kâletinin geçen sene hazarlanmasmı istediği büyük duvar haritaları yakında ikmal edüerek satışa çıkarılacaktır. İlkmekteblerin şehir alfabesinden 200 bin tane basılmıştır. Köy alfabelerinin tab'ı da bitirilmek üzeredir. Devletler, Lehistan ve Rumanya santim kaldırıyordu. Bir aralık kılıcm kabzasma doğru baktı. «Lâilâhe illâllah Muhammed Resulullah» yazılı idi. Karşısınddkinin yiizünü henüz görmemişti. Fakat bu ibareyi görünce geniş bir nefes alarak başını kaidırdı. Çünkü, üstündeki yazıya göre, kıhcı tutanın bir Arab olması lâzımdı. Fakat aldanmıştı. Karşısında, gece çadırda gördüğü o bahadır vardı. Gözlerini İranlıya dikmiş, dudaklannda donuk bir tebessüm, taş parçası gıbi hareketsiz yürüyordu. İranh sapsarı kesildi: Yağmurdan kaçarken doluya tutulmııştu. Bir lâhza kendini toplamak istedi, fakat yapamadı. Aman yiğitim! Sen kurtuldun ha! Sen.. Çok şükür.. Diye mırıldandı ve yürüdü. Çadırlar Karaboğa, gürleyen dolu bir sesle södan birine girdi. Vakit geceyarısını çok zünü kesti: tan geçmişti. Emirnameyi yazdı. Baştan Sus köpek, sus!. O riyakârlığı, o aşağı giyinmişti. Kılıcını takarken: yaltaklığı git de kara yüzlü kumandanına Bu benim işime pek yaramaz ama yap! Diye söyleniyordu. Kafasma güveni Karaboğa, Iranlınm cevab vermesine yordu. Kafa, ekseriya kılıcdan ziyade iş imkân bırakmadan sordu: görürdü. Kuteybe, yarı uykulu bir vazi Şimdi söyle bakalım, arkadaşlarımı yette emirnameyi imzalarken: ne yaptınız? Nasıl öldürdünüz? Göreyim seni dedi İranî! Boş Aman yiğitim, ne yaptmız, diye dönmezsen sana bir malikâne ile bir küsorma! Ne yaptılar de! çük beylik vereceğim! Hepsi de ayni yola çıkar! Iranî, eğildi: Çıkmaz kahramanım, çıkmaz. Emîrimiz sağ olsun! Sende doğru söyliyecek göz yok Artık çadırdan çıkmıştı. Derin derin i İranîı! çini çekti. Sırtı çok acıyordu. Yediği daKaraboğanın İranh ile olan vaziyeti, yağa herkes kolay kolay dayanamazdı. adeta, iri bir kurdun küçük bir köpek Ortada bir sebeb olsaydı, belki bu kadar yavrusile oynamasına ve adeta ona tekyüreği yanmıyacak, içi gizli bir intikam tük darbeler vurmasına benziyordu. îranile tutuşmayacaktı. lı, bu yan dev gibi adamdan o kadar Şimdi ise herşey değişmiş bulunuyor korkuyordu ki. du: Zaten çadırda görmüştü. Maruf Arab pehlivanını bir hamlede gebertmişti. Bir Ben de onlara gösteririm! Diye mırıldandı. Atma binerken, Ku insanın böyle çelikleşmiş, demirleşmiş bir teybe'nin at uşağı koştu, özengiyi tuttu. kuvvet sahibi olduğunu, ne görmüş, ne Çünkü Iraniye, orduda herkes hürmet e de duymuştu. İnan bahadırım, inan yiğitim, ben derdi. Daha doğrusu ondan çekinirleronlardan değilim artık... di. Çünkü serdar üzerinde tesiri vardı ve Ya kimdensin! Iranlınm bıraktığı bu iz, kısmen bilinmiyen, anlaşılmıyan meçhul bir tesirden do Sizden! ğuyordu. Karaboğa bir kahkaha savurdu Ne dedin, ne dedin, bizden mi? Cahil neferler; Evet sizdenim.. Buna emin ol, saSihirbaz mı, müneccim mi, nedir, na namusumla temin ediyorum. Tanıdıne adamdır bilinmiyor. Yarı şeytanlaşmış ğım Allahm ve inandığım peygamberin bir herif! huzurunda söylüyorum. Diyerek ondan korkuyorlardı. Karaboğa, kızar gibi oldu.. Nefer: Daha birkaç saat evvel, Arab serda Selâmetle ya seydi! rınm tercümanhğmı yapan bu değil miyDedi. İranh cevab vermedi ve üzengılere hafifçe dokundu. Biraz sonra İran di? Ve bu adam, kahraman arkadaşlarını lmın beyaz hayali, karanhklaruı ötesinde öldürenler arasında iş görmüyor muydu? kaybolup gitmişti. Bana bak İranh, dedi, bir yumrukOrmanm içinde ilerliyordu. Vakit a kafanı ezerim. Ezersin yiğitim. Hatta yarım yumepeyce geçmişti, şafağm sökmesi yakındı, rukta ezersin.. Seni gördük, denedik. karannı vermişti, fakat nasıl tatbik edeÖyleyse doğrusunu söyle. Arka DENtZ ÎŞLERİ ceğini, nereden başlayıp nerede bitireceğini bilmiyordu. Sabah serinliği başla daşlanm, benim kahraman arkadaşlarım Liman işçilerinin istekleri ne oldular? mıştı. Çığ yağıyordu.. Liman işçilerinin vapur müessesele İranh açıkça cevab verdi: Ormanm içinden uzaktan sesler geliile alâkadar talebleri üzerinde görüşül Yakıldılar, kahramanım. Yakıldıyordu: mek üzere gelecek hafta şilep sahible ar.. ile körnür depoları sahibleri Limanlar Kurdlar bağınşıyorlardı. Yolunu da Karaboğa, iri pençesini uzatb. Iranhyı Umum müdürlüğünde iki içtimaa davet bilmiyordu. Fakat kendisini emniyette olunacaktır. görüyordu. Karşısma Arablar çıksa mu ımzundan yakaladı Demek doğru ha! hakkak kendisini tanıyacaklardı, koy Teşkilât projeleri İranh, her ne olursa olsun, karşısmnunda serdann fermanı da vardı. Buna Denizyolları umum müdürlüğile Li mukabil Türklerin eline düşse onu nere daki adamla dosdoğru, merdce konuşma. umum müdürlüğü Büyük Millet karar vermişti. Şimdi o, yaptığı fena Meclisine takdim edilecek teşkilât kaden bileceklerdi? Şu halde kendisi için hîçbir tehlike yoktu. Sabahı, ortalığm lıkları temizlemek istiyen bir insana ben nununr esas olacak projeleri hazırla maktadırlar. Denizyolları umum mü ağarmasını bekliyordu. Ondan sonra bir :iyordu. Doğru söylüyorum aslanım, Sen dürü İbrahim Kemal Baybora ve Li yol bularak, ya Buhara yahud batı Türk manlar umum müdürü Raufi Manyaslı :açtıktan sonra onlar da yakıldılar. illerine doğru gidecekti. Karaboğanın yüreği sızladı ve birden ay sonunda Ankaraya giderek proje Kuteybe de görsün! Ben ona neye eri Vekâlete vereceklerdir. <ire İranlıya olan kızgınhğını ve herşeyi mal olacağım! Otomatik vinçler Yani, İranî, yediği dört yüz sopayı ınutmuştu: Çünkü, iyi kalbli bir babayiİstanbul limanı için evvelce Almanhazmedememişti. Uzun zamandanberi Sen neden onlardan aynldın? aya sipariş olunan otomatik vinçler bılhassa bu taraflarda rehberliğini, müîranlı, akşamki hikâyeyi olduğu gibi den ıkisı daha dün gelmiştir. Bu vinçler şavirliğini yaptığı Arab kumandamndan nlattıktan sonra: SirkeCi gar nhtımı üzerine konulacakintikamını alacaktı. Ona iyi bir oyun oyYardım et de şu zırhımı çıkarayım, tır. Üç buçuk ton kudretinde olan yeni vinçlerin altı, traktör tekerleği şeklin namak istiyordu. Bunu yapmak için de ana birşey göstereyim! dedir, kolaylikla hareket etmektedir. bu defa Türklerle beraber çahşmak geDedi. Biraz sonra zırhı çıkınca sırtını rekti. Bir aralık, ensesine, yüz kiloluk thracı memnu gıda evirdi: bir sıkletin düştüğünü duydu, Gırtlağınmaddeleri Bak, dedi, bak da sözlerime inan dan yakalandı. ve attan yuvarlandı. İhracı memnu olan maddeler kumanIranlınm hatırma ilk gelen, bir ayı ve Türkoğlu!. Karaboğa, gözlerini İranlınm sırtında ya olarak dahi yabancı bayrağı taşı ya iri bir maymundu. Korkusundan gözyan vapurlara verilmemektedir. Bu lerini kapamış ve yere düşünce kafası ci kamçı yaralarına, berelere dikmiş hay memnuiyetin bu gibi vapurlar için kaletle bakıyordu: şiddetle bir kaya parçasma çarpmıştı. dırılması yolunda bir kararname pro Bu henflerin tanrısı yok olmalı! Zaten, akşamdanben sinirleri bozukjesi hazırlanarak Vekiller Heyetine veDedi. tu. Vücudünün de iler tutar yeri kalmarümiştir Şimdi ne yapacaksın? mıştı. Yediği dayak, kendisini bitirmişti. Denize düştü Evvelâ bana adını söyle bahadır! Bu sıklet altında gırtlağından tutularak Kadıköyünden Köprüye gelmekte o Bana, Karaboğa derler. yere atılıp başı da taşa çarpmca kendini lan Pendik vapurundan Süleyman is Hangi kabiledensin, hangi bayrakaybetti. minde bir şahıs denize düşmüş, kurtaın altında yaşıyorsun! nlmışt'r. Aradan nekadar zaman geçti, bilmiKaraboğanın gözlerinde bir bulut süyordu. Gözlerini açtı ve ilk gördüğü; geGÜMRÜKLERDE üldü. Yüzünün rengi uçtu: niş yüzlü yalın bir kıhc oldu. Ne bayrağı, ne kabilesi vardı, ne de Barsak ihracatı Korkusundan gözlerini bir müddet rkadaşlan!.. yerden kaldırmadı. Karşısında biri ayakthracatı lisansa tâbi tutulan madde Yok, dedi, ne bayrağım var, ne de îerden barsak ihracmın serbest bırakıl ta duruyordu. Ve ayakları çizmeliydi. abilem, ne kimsem! ması içln hükumet nezdinde yapılan teDemek ki kendisini attan yuvarlıyan ne İranh, kalın siyah kaşlannı kaidırdı, şebbüsîer, müspet şekilde karşılanmışsyı idi, ne de maymun!.. Düpedüz bir nanmıyor gibiydi: tır. Öğ endiğimize göre, matlub "Vüde insandı. 'Gözlerini yavaş yavaş, santim (Arkası var). . bir karar verilmek üzeredir s Kara liste mi? İhtikârla mücadele için yapılan hazırlıklar arasmda ihtikâr yapanların isimlerini ihtiva eden bir kara liste neşri üzerinde de durulmaktadır. Yeni kanun ile hükumete verilecek salâhiyetler böyle bir liste neşrini mümkün kılmaktadır. Birçok memleketler, son zamanlarda bu teşhir şeklini en faydalı usul olarak bulmuşlardır. MÜTEFERRİK Lahey elçimiz Lahey elçüığıne tayin edilen Yakub Kadrı, dün sabah Ankaradan şehrimize Bir ihtikâr cürmü meşhudu gelmiştir Perapalas otelinde istirahat Dün, Galata ve Beyoğlunda şubeleri etmekte olan yeni Lahey sefirimiz, bir olan Istanbulun en maruf kırtasiye mües kaç gün sonra, vazifesi başına ha seselerinden birinde yapılan ihbar üzerine ieket edecektir. zabıta tarafından bir ihtikâr cürmü meşDün Avrupadan gelenler hudu yapılmıştır. Bu cürmü meşhud ile Dünkü Semplon ekspresi ve konvanmüessesenin yüzde 25 fazla fiat istediği siyonel trenleri, mutad saatlerinden etespit edilmiştir. peyce sonra, ve iki saat elli dakika bir teahhurla Sirkeciye gelebilmişlerdir. Marangozların kararı Her iki tren de hududlardaki sıkı tak Ağac sanayii erbabı, Marangozlar Ceyidat dolayısile gecikmişlerdir. miyetinde bir toplantı yapmışlar, menşeİran Maarif Nezareti hesabına Parisleri haricî olan ve marangozlukta kulla te şark eserleri üzerinde tetkikatta bunılan aletlerle hırdavatın, cam ve aynanın lunmakta olan Mehmed Kazvini dünkü fiat yüksekliği üzerinde görüşmüşlerdir. ekspresle şehrimize dönmüştür. BuraBu toplantı sonunda marangozların her dan İrana gidecektir. Mühendis mektebi mubayaada fatura almalan takarrür et profesörlerinden Bürhaneddin de, ayni trenle Fransadan gelmiştir. miştir. Döviz kaçakçılığı iddiası ile Adliyeye verilenler Pasif korunma işlerinde vazife alacak olanlar Nahiye müdürlükleri, pasif korunma işlerinde vazife alacak olan 46 59 ve 15 18 yaşlanndaki yurddaşlann isimlerini tespit etmektedirler. Listeler bu ay nihayetine kadar hazırlanacak, Seferberlik müdürlüğüne verilecektir. Un fiatlarında sukut Son gimlerde bir yükselme hareketi görülen un fiatlrainnda ^uval başma on kuruşluk biı sukut kaydolunmuştur. Bu sukutur sebebleri, ince kepek ihracatına tekrar müsaade edileceğinin muhakkak addolunması ve elde bulunan sert Trakya buğdaylannm ucuza mal olmasıdır. Belediye ile Fınncılar cemiyeti ara sında hasıl olan temaslar neticesinde yeni mahsulün kalitesine göre yeniden bazı ekmek çeşnileri yapılması münasib Adliyeye vetrilen Teofroş, görülmüş ve Fınncılar cemiyeti üç çeşFilip ve Hayim ni üzerinden nümuneler hazırlatarak Döviz kaçakçılığı iddiasile yakalanan dün Belediye İktısad müdürlüğüne verTeofroş, Filip ve Hayim ismindeki şa miştir ADUYEDE hıslar dün akşamüzeri beşinci cezaya gönderilmişlerdir. Lâkin bu sırada me Eroin hastası kadın sai zamanı geçmiş bulunduğundan, hakGab teda Fani isminde bir kadın, eroarmdaki adlî muamelenm icra ve ikmali in kullandığmdan şüphe edilerek yakabugüne bırakılmıstır. anmır, üzeri aranmış, balon tübler içerisinde on beş gram eroin ele geçmiştir. Fani, beşinci cezaya verilmiş, so^gusu yapılmış, cne yapalım? Eroin kullanmaMi8irçarşısının tanzim plânı mak elimder gelmiyor. Ben bunun hashazırlanıyor asıyım» demiştir. Sorgudan sonra hakkında tevkif müzekkeresi kesilmiştir. Mısrrçarşısınm tanzim plânı hazırlanınaktadir Çarşmın muhtelif yerlerinde Otopsi yapılacak dağınık bulunan aktar esnafı bir araya Dün, Boğazkesende simid fınnı önüntopianacaktır. Çarşının diğer kısımları, den geçen bir adam, birdenbire yere bakkal kasab. meyvacı ve sebzecilerle düşmüş, baygın bir halde hastaneye bahkçılora tahsis edilecektir. Ayrıca götüıülmüş orada ölmüştür. Bu ada Çarşıda soğukhava depoları da inşa olu mın Gelibolulu Abdullah oğlu Cemal nacaktL1" Tenvirata ehemmiyet verile olduğu anlaşılmıştır. Adliye hekimi Encek, iij yollar asfalt olarak yaptırıla ver Kiran cesedi muayene etmiş, ölücaktır. mü:ı sebebi öğrenilmek üzere Morgda otopsi yatuhnasına lüzum görmüştür. ŞEHİR İŞLERİ ızılord'inı:n müdahalesi nelicesinde Lehistanm askerî mukavemeti büsbütün kınlmış olması üzerine alâkadar devletler ati hakkında neler düşündül> lenni birer birer üân etmektedirler. Hıtler, son nutkunda Almanya kendisinin eski şark hududunu elde etmesi ve Sovyetler Birliği dahi Sovyet Ukrayn.isının devamı saydığı şarkî Galiçya ile Sovyet Ak Rusyasmın garbdaki mütemmimi olan eski Litvan yayı alması ve ortada kalan toplu arazide yeni bir Leh devieti kurulması esası üzere, sarahaten değilse de imaen su!h teklif eder gibi görünmüştü. Simdiki harbin mes'ulü bütün medenî âlem muvace hesinde kendisi olduğu halde bunu İngiltereye yükletmeğe caiışmıştı. îngiliz Başvekiü, verdiği cevabda İtalyanın tavassut teklifi İngiltere tara fından reddedilmrmiş olduğunu delâil'e ispat ederek mes'uüyeti bihakkin Almanyaya yüklemiştir. Sovyetlerin müddhalesi karşısında îngıîterpr.in ne vaziyet aîacağını bıldireceği için Çemberlayn'in nutku ehemmiyetle bekL'niyordu. İngiliz Başvekixi Sovyet Rusyanm müdahalesi bek'euniyen bir hareket olmadığını kaydetmstir. Sovyet hükumeti, bu müdahalevi devetlere bildiren notasmda Almanya i!e İngiltere ve Fraiısa arasındaki harbe kendisinin iştirak etmiyeceğini ve bitaraf kalmakta devam cdeceğini kaydetmişti. İngiliz Başvekili bu noktaya bilhassa işa rette bulunmuş, yani Sovyetlerin yalnız Lehistanla alâkidar olmakla kalmak istediğini anlatrm«tır. Çemberlayn İngiheıenin Rus müda halesine karşı şimdilik aldığı vaziyetin İstihbarat Nezaretin'.n neşrettiği lebliğde bildırılmiş olduğunu söylemiştir. Malumdur ki bu tebhğde Lehistan Aîmanların kahir kuvvetleri karşısında sıkışmış bir halde iken Sov\^t!erin hücumuna uğra masının hakh olduğu ispat ediîmediği, bununla beraber vaziyetin henüz tamamile tavazzuh etmediği beyan edilmişti. Çemberlayn, sö/üne devamla Sovyetlerin Lehistanı ishiâsmm tesirleri, tahiî, çok vahim olduğunu kaydettikten sonra, Sovyetlerin yaptık'arı hareketın sevaik ve avakıbı hakkında henüz nihaî bir hüküm verilemiyeceğini de ilâve etrfiiş<Sr. Bu sözler İngilfer"*nin Sbvyetleri henüz mütectrvrz saymadığ ve binaenaleyfo b«nlara karşı ilânıharbe şimdilik taraftar olmadığını göstern^ktedir. îngiltere, ahva'in daha ziyade inkişaf etmesini ve başkn memleketlerin de Lehistan gibi harbe cirip girmiyeceğ.ni bekiyor, demektir. Rumanya Başvekili olup Kralın hi mayesi altında bl'tün kuvve^'eri elinde toplamış bulun?n Kalinesku'nun suikasde kurban cVması bütün dünyanın dikkatini bu memlekete ceihermiştir. Eğer bu suikas'l mıllî sosyalistlik ta raftarı Demirm'tğfe.İ''er teşkılatmın ci nayeti ise Rumanvada dahilî zorluklar çıkarmak sureti'e bu memleketin haricî siyaseti üzerinde te^r yapmak istenildiğine şüphe kalmıyacaktır. Bükresteîn ci nayetin siyasî malı'v^ti tavazzuh ettikten sonra ahvalin bundan sonraki tevessü ve nkişafı ha^Vında bir hüküm v>ri!ebilir. Muharrem Feyzi TOGAY Hatay Ticaret Müdürü J Eminönü Unkapanı caddesi Eminönü Unkapanı caddesinin tanzim plânı hazırlanmaktadır. Bu plân istimlâke esas olacaktır. tstimlâk edîlen binalar Bu aytaşmdan itibaren işe başlıyan stimîâk komisyonlan, evvelâ Eminö nünde dört, Beyazıdla Koska arasmda altı binanın istımlâk muamelelearmi ikmal etrıişlerdir. Motosikletin tekerleği çıkınca... Nuber isminde bir genc, motosikletle Boyacıköy civarında gezerken birden bıre motosıkletin tekerleği çıkmış ve Nubar tehlikeli surette düşmüştür. Bacağı kırılan genc, tedavi altına alın mıştır. Ağacdan düşen çocuk Alemdarda Başmuhasib sokağmda oturan lü yaşlarında Alâeddin, çıktığı ağacdan düşerek başmdan ağır surette yaralanmıştır. Alâeddin, vak'ayı müteakıb süratle Cerrahpaşa hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınmıştır. Hatavda da mmtaka Ticaret müdürlüğü ihdas edilm v~ bu müdür iüğ% Ticsret Vekâleti Dı: T'caret dairesi raportcrü Samı Cenıal Sayrun tayin oîunrıustur. Yeni müdürü tebölü doğan çocuk rik v^> muvaffakiBeşikiaşta oturan işçi Osmanın kansı yetler temenni ecansız bJr çocuk doğurmuştur. Çocu deriz. Sami Cemal Sayrun, ğun c^sedi muavene edilerek, ölüm sebebinin fethimeyit yapılmak suretile Sarhoşun akıbeti tt.yini'u lüzum hasıl olmuştur. Erenköyünde oturan Mehmed biri, kendini bilemiyecek derecede sarİzmitte kız san'at mektebi hoş olduğu halde, asfalt yolda bisikletacılıyor le gezmek istemiştir. Fakat bisiklete îzmit, (Hususî muhabirimizden) bindikten hemen biraz sonra karşı istiMaarif Vekâleti İzmitte Kız San'at Oku kamettpn gelen bir şahsa çarpan Meh« lu açmağa karar vermiştir. Kız San'at o med, ifade veremiyecek bir halde hastaneyc kaldınlmıştır. kulu bu seneden itibaren tedrisata başlamak üzere hazırlanmaktadır. Zehirlenmiş! Mekteb ittihaz edilecek bina rutulmuş, Eyübde Üçşehid sokağında oturan lâzım gelen malzeme getirilmiş ve kayıd bekçi îsmailin kansı Kadriye yediği yemuameleleri de başlamıstır. mekle zehirlenmiş, tedavi altma alın Uyku ilâcile zehirlenmiş! mıştır Bir müddet evvel Peşteden gelen ve Avrupa otelınde oturan Macar tebaa sından Sökeni Bella admda bir kadın, evvelk. gece uyku uyuyabilmek için Nüshası 5 kurustur Peşteden getirdiği uyku ilâcını almış, ürkive Haric bir müddet sonra şiddetli ağnlar hisseticin icin meğe başlamıstır. Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Yapılan muayenede zehirlendiği an Alb avlık 750 » 1450 laşılan Bella, imdadı sıhhî otomobüi ile Üç avlık 400 • 800 » Bir avlık 150 a îoktar Fransız hastanesine kaldınlmıştır» Cumhuriyet Abone şeraıti

Bu sayıdan diğer sayfalar: