26 Ekim 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

26 Ekim 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHÜRİYET 26 Birincitesrin 1939 Al Akşam X İPEK ve SARAY sinemalarında birden îzmir'de Elhamra Filmin baş rolünde sevimli HAZIMiMIZ PERiHAN ile birlikte Filmin baş rolünde FERiHA TEVFiK sevimli küçük yıldız GÜLSERENIe birlikte ALLAHIN CENNETi Senaryoyu yazan ZİYA Ş A K İ R Baş rollerde : MÜNIR NUREDDİN H AZIM FERlHA TEVFİK BE H Z A D H A L İ DE MUAMMER H ADİ S AİD PERİHAN SUAVİ GÜLSEREN Ş UL E YASEMİN Musiki kısmı Bilhassa bu flllm Için bestelenen ve MUnir Nureddlnin söylediğl SADEDDİN KAYNAK Klâsik Türk Musikisi: DEDE EFENDi ŞAKiR AGA ÜÇUNCÜ SELiM ve Şarkıları İle UVERTÜR ve SAÇLARIMA AK DÜŞTÜ şarkısmı bestellyen BUyUk san'atkârımız 1 Aşkın Sesi 2 Aşkın Istırabı 3 Deli Gönül 4 Aşkın Zaferi BUyUk san'atkârlarımız BEHZAD ve HALİOE SOYLE BÜLBUL TÜRK MUSiKİSiNiN BÜYUK ÜSTADI MUNiR NUREDDİN ilk defa olarak baş rolü oynadığı « ALLAHIN CENNLTi „ fllminde Filimde enfes bir tlp yaratan MUAMMER Ahçıbaşı rolünde Muhlis Sabahaddin Genc ve sevimli artistlerimiz SUAVi ve PERİHAN AHÇIBAŞI şarkıları Saray ve Ipek gişeleri bugün sabahdan itibaren açıktır. Numaralı büetlerin erkenden aldırılması rica olunur. Telefon : Ipek 44289 Saray 41656 ÖLÜM J Eski Şirketleı Komiseri ve halen İs tanbul Beledıyesı muhasebe murakıb larmdan Ahrred Rasim tesemmümlü (şırpençe) arrehyesinden 'yitmi "gun sonra bütün ihtımamat ve tekayyudatı : fennıyeye ra|men dün gece Marrhara klmığınde rahmeti rahmana kavuşmuştur. Arkasında göz yaşlan ıçinde bıraktığı birıcık hemşıresüe pek sevdıği zavalh refıkasına Cenabı Hak sabrı ce mıl ıhsan eylesın. Merhumun cenazesi bugünkü per şembe gunü saat on bir buçukta Şışli Etfal hastanesmden kaldınlarak Feri köy kabristamna defnedüecektır. *#* Almanyada tahsılde iken avdet eden Edırne avukatlanndan Cevdet Öner oğlu Fahır Öner, Cerrahpaşa hastane sinde vefat çtmiştir. Cenazesi 26 teşrinıevvel 939 perşembe giinü on birde Cerrahpaşa hastanesinden kaldınlarak Beyazıd camiinde namazı kılmdıktan 6onra Edımekapıda defnedılecekür. ŞEHZADEBAŞI TURAN TİYATROSU He rakşam tiyatro, sinema, varyete, hokkabaz, san'atkâr Naşıd ve arkadaşlan \1SUİ komedi 3 perde Sınemada iki filim bırden 1 Bay Çetın, Uçan Adamlar diya nnda. 2 Mayerling Faciası. Charles Boyer, Dainelle Darrieux Yarın matineler. den itibaren T A K S İ İY! sinemasında Toplarından ölüm saçan, torpillerinden tufanlar yaratan, salvo ateşlerinden Okyanusları titreten, sema ve göklere şimşekler, kudurmuş denizlere alev ve dehşetler saçan filimlerin akla sığmıyan savaşlar arasında geçmiş, Zevk... Neş'e... Heyecan istiyenler Bugün matinelerden itibaren koşsunlar. ' BU HAFTA CUMHURÎYET BAYRAMI ŞEREFİNE İKİ süper film birden gösteriliyor 1 Gözlerinizden yaşlar akıncıya kadar... Kalblerinizde nefes kalmaymcıya kadar gülmek istiyorsanız? Amerikanın komikler şampiyonu Lâstik Ağızh LÂLE'ye JOE BRAWN'm T ü r k <; e CHARLES ÂNNIA BOYER RFL L SrfVASTA Kâmil Kitab ve Basımevi Her çeşıd kıtab, kırtasıye, fotoğraf levazımı ve makineleri satılır Cumhurıyet gazetesi ve diğer gazete ve mecmualann tevzi yendır KAHRAMANLIK AŞK VAZİFE FİLMİ İlâveten: P OL O ŞAMPİYONU Filmini görünüz. 2 Dünyanm en hevecanh gangster harbi Amerikanın en yılmaz havdud akmları. HUMPHREY BOGART GEORGES BRENT'in kudreti yarattı EKLER JURNAL Telefon: 43191 TİYATROSU Bu gece Eskışehiır, Yeni sinemada (Saçlanndan Utan) Pazartesi Üsküdarda «Taş Parçası» RAŞİD RIZA E. SADÎ TEK ÖLÜM HARBİ HALK OPERETİ Bu akşam 9 da beklenen operet Kadınların Beğendiğı Yazan: Mahmud Yesarı Fiatlar: 50, 35, 25 Hususî ilâve: En son Metro Jurnal'da Ingılız askerlerinın Fransaya nakli ve hududa sevkl Fransız ordularınm Alman topraklanna girişi Cephede tayyare ıharekâtı ve harb haberleri. Bu fıln avni zamanda tzmir L Â L E sinemasında da gösterilmektedir. Dur Allahaşkma, dedi, dur anla gururu incinmiştir. Müteessir olmuştur tatacağım. fenim de fazla bildiğim birşey biî... yok zaten. Yalnız, iki gün evvel MehGalib hâlâ ayni heyecanı muhafaza med Münf gizlice Belediyeye müracaat ederek elini alnına götürmüştü: ederek nılâh muamelesini durdutmuş di Peki, şimdi ne yapmah, ne yapmaye duydun. Hatta, dedikodudur diye lı! diye mınldandı. pek inanmdım. Ama dün gece başka birMüşfik bu sözü beküyormuş gibi derşey işittirr Hem anlatan da, havadisin hal ona yaklaşmış, omzunu tutmuştu: doğru oldığunu kat'iyetle tahmin ediyor Senin yapacağın birşey var. Doğni du. Zata sözüne inanılır bir adamdır. Nura git... Gene en iyi sen onu teselli MehmedMünif, hani şu Mısırlı kız yok edebilirsin. Bir zamanlar ona az faydan mu, onunyüzünden nikâhı bozmağa mec dokunmadı; az iyilik yapmadın. bur olmu. Kız, me|erse, Mehmed MüGenc adam kekeledi: niften gee imiş. Şahende Hanımın iddia Fakat sonra aramız bozuldu. Senin ettiği şejn bu kızın başına hakikaten gelbilmediğin şeyler var. Bu Şahende Hamesi negarib tesadüf, değil mi? Kızın nım yüzünden Nur bana kırıldı, uzakbabası, Vlehmed Münife, eğer çocuğulaşh. nu tanııak istemiyerek kızmı yüzüstü bıMüşfik gülümsüyordu: rakıp hırla evlenmeğe kalkarsa, kendisi Ben şuna eminim: Herşeye rağli öldieceğini söylemiş. O da korkup, men bu kızı en iyi teselli edecek adam Nuru ırakmağa, Mısırhnm kızını almasensin. Ona git; Şahende Hanım meseleğa razolmuş. sini izaha da vakit bulursun. Kolay. SonGab, heyecandan kısılan bir sesle: ra sana birşey daha tavsiye edeceğim: Bu *eki, sonra, sonra?.. dedi. işte muvaffak olmak istiyorsan, gene • şte benim bildiğim, yani duydu eski pervasız, cesur adam olmahsm. Bs» ğum u kadar. zı vaziyetler vardır ki ileriyi, geriyi fazPeki, Nur? Bu vaziyet karşısmda la düşünmiyerek hareket edildiği takdiro neyapıyor? de netice umulmadık şekılde iyi olabilir, Artık orasını bilmem. Ne de olsa var) Edebi roman : 57 Galıb Rahmi Beyi selâmladıktan sonra, tekrar odasma avdet etti. Şaşkın bir hali vardı. Oradan oraya gidıp geliyor, pencereden bakıyor, sigara paketıni alıp bırakıyor, bir takım lüzumsuz hareketler yapıyordu. Nihayet gidip pencereyi açtı. Yağmur kesilmişti. Hava açmak üzere idi. Siyah bulutlar geriye doğru çekiliyorlar, uzaklarda parça parça mavi sema görünüyordu. Genc adam, iğılip bakü. Cadde tekrar canlanıyordu. Kaldınmlar dolmağa başlamıştı. Geniş geniş nefes aldı. Sanki yalnız kendisine değil, bütün o halka söylüyormuş gibi yavaşça mınldandı: Kurtuldum. Ve gülümsedı. Muhakkak bir takım hareketler yapmak istiyordu. «Giyinip sokağa çıkayım» diye düşündü. Vaz geçti. Pencereden ayrılarak odadan çıktı. Telâşla telefonun başına koştu. Babasına telefon etti. Bir iki kelime ile ona ©üjdeyi vererek, Şahendeden kurtuldu Yazan : Perîde Celâl ğunu anlattı. Doktor Şahin telefonun öbür ucunda, heyecan içinde, tafsilât istiyordu. Fakat Galıb: «Sonra baba, sonra herşeyi anlatırım size» dıyerek kısa kesti. İhtiyar adam: «Atla bir otomobile çabuk gel, benim de seninle konuşmak istediğim şeyler var» demişti. Sesi, sevincle titriyordu. Galıb, bir iki saate kadar geleceğıni vadetti. Babasile konuştuktan sonra, bir an, telefonun başında, elini çenesine götürerek düşündü. Sonra tekrar telefonu açtı ve bu sefer, Müşfiği buldu. Ona da ayni Galib vak'ayı olduğu gibi anlatıp bi sızlanarak tekrar etti: müjdeyi verdi. Müşfik, izdivacın bozul Asıl meseleye gel. Çabuk, ne söytirince, Müşfiğin yüzüne merakla bakaduğunu, genc adamm Şahende Hanımrak: liyeceksen söyle... dan kurtulduğunu duyar duymaz, sevinc Nurla Mehmed Münifin nikâhı bo îşte böyle dostum, dedi. Artık fazden çılgma dönmüştü. Telefonda: «Kurtuldun öyle mi? Kurtuldun ha! Olur şey la söze lüzum yok. Zaten değmez de... zulmuş. Nasıl?.. degil, olur şey değil yahu!» diye bağır Zannettiğimizden daha alçak, kepaze bir Genc adam bunu söylemiş ve ayağa maga başladı. Nihayet sükunet buldu. mahlukmuş. Neyse ki Allah karşımıza, «£'mdi geliyorum, dedi, bende de mü Samsunlu tüccar gibi temiz kalbli, açık fırlamıştı. Yüzü bembeyazdı. Müşfik ohim havadisler var. Kurtulduğuna sevin sözlü bir insan çıkardı. Şimdi gelelim se nun bu hali karşısında korktu. Geriledi, diğin kadar, anlatacağım şeylere de sevi nin havadislerine... elini uzatarak: Müşfik cevab vermedi. Yüzü birdenneceksın sanıyorum.» bire ciddileşmişti. Kumral bıyıklannı bir Galibin: «Bir iki kelime ile anlat, merakta bırakma» diye ısrara başlaması ü iki kere çekiştirdi. Sonra kalktı, odada, zerine: «Şimdi geliyorum» diye telefonu aşağı yukan dolaştı. Sonra ağır adımlarla şeldi. Ellerini cebine sokup, genc adamır kapadı. karşısmda durdu. Dikkatle onun yüzüBiraz sonra Galibin çalışma odasmdr karşıhklı oturmuşlardı. Müşfik, Galibin ne bakıyordu. Galib, endişesini gizlemiyen bir tebesŞahende Hanım felâketini nasıl olup da böyle birdenbire başından defettiğini an sümle: latmasını ısrarla istemişti. Galib, kendisi Söyle, dedi. Bana, tahminimden konuşmadan, onun telefonda: «Mühim çok daha mühim şeyler anlatacağım sahavadis» dediği şeyleri söylemiyeceğini nıyorum. anlaymca, mecburen, Samsunlu tüccann Müşfik başmı salladı: gelişinden başlıyarak, herşeyi, cereyan et Aldanmıyorsun. İki gündür bunu tiği gibi anlattı. O konuşurken Müşfik, sana söylemek istiyordum. Fakat seni bir ikide birde ellerini dizine vuruyor, bı daha üzmekten başka birşeye yaramıya yıklarını çekiştiriyor: «Hay yezid kan! cağını bilyordum. Halbuki şimdi vaziye! Gördün mü mel'unu!.. Bak hele bak!» büsbütün değişmiş bulunuyor. diye söylenip duruyordu. Galıb, yüzünü buruşturmuştu. Sabır

Bu sayıdan diğer sayfalar: