3 Kasım 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

3 Kasım 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 İkinciteşrin 1939 CUMİIURİYET Büyük davalar Sessiz muharebe Bürolar, iktısadî harbi nasıl idare ediyorlar? Karadeniz Yazan: MAURİCE PERNOT 19 teşrinievvelde Türkiye, Fransa ve îngiltere arasında akdedilmiş olan itilâf, bunu muvaffakiyetsizliğe mahkum etmek ümidini beslemiş olan Berlinde büyük bir infial tevlid etmiştir. Almanlar, bu hususta Stalin'e güveniyorlardı. Fakat Saracoğlunun da vefakârhğmı hesaba katmak lâzımdı. Türk Hariciye Vekili, Rus menfaatine asla ihanet etmeksizin, Fransız ve İngiliz menfaatlerine sadık kalmak meharetini göstermiştir. Alman diplomasisi, müzaaf bir hata daha yaptı: Moskova ile akdetmiş olduğu itilâfa fazla güvendi; siyasetinin bazı safhalarının gerek Türkiye, gerek Sovyet Rusya ile endişe uyandırır mahiyette olduğunu unuttu. Türk Fransız İngiliz itilâfının en mühim neticelerinden biri, Almanyanın Karadeniz hakkmda emellerini mahvetmesidir. Bu emeller, Hitler'in dehasından doğmuş şeyler değildir. îkinci Vilhelm zamanmdanberi bu emellerin tezahuratı görülmüştür. Almanların Drang nach Osten'leri, İstanbula müteveccihti ve oradan Ankaraya ve biraz sonra da Bağdada doğru yol alacaktı. 1917 mayısından itibaren ortaya başka bir plân çıktı. *** Bağdadın Ingilizler tarafmdan zapti, Almanların Mezopotamya tarikile ilerilemelerini durdurmuş olduğundan Ludendorff, başka bir yol intihab etti: Anadoludan, Ermenistandan, Gürcistandan ve İranın şimalinden geçen yol... Bu yol, vaktile Türklerin Anadolu ovalarında yerleşmek için makus istikamette takib etmiş oldukları yoldu. Türkiye, o zaman Almanyanın müttefiki idi. Almanlar, Anadolu ile Hazer denizi arasındaki eski istilâ yolundaki Türk ırkının anasırına istinad edeceklerini ümid ve tahmin ediyorlardı. Muhasamatın hitammdan uzun müddet sonra bu yol boyunca dağılmış olan Alman ajanları, çalışmağa devam ettiler. lngiltere, bütün bu entrikaları biliyordu. Fakat kendisini tehdid eden tehlikenin önüne geçmek için tevessül edecek çareleri tayin etmemişti. Bu istilâ yolu, muhtemel bir taarruza karşı nasıl kapatılacaktı? Bu sualin cevabı 1936 temmuzunda Monlreuxde verildi. O cevab, şu idi: Karadenizde İngiliz siyasetinin daîmî pıensipi, Rusyayı Karadenizde hapsetmek, onu boğazlardan uzaklaştırmaktı. Bunun için Kırım muharebesini yapmıştı... Fransı'zlarla Ingilizler, Çanakkale seferine giriştikleri zaman Rus kuvvetlerinin yardımına müracaatten ictinab ettiler. Sevres muahedesi yapıldı, Boğazlar açıldı; Lozanda galib vaziyette olan Türkler, o zaman Boğazlar hâkimiyeti meselesinde fazîa bir şey elde edemediler. 1 **» Türk itilâfına mümasil bir itilâfname akdedildi. Şimdi Akdenizin hâkimi olan devletlerle Boğazların muhafızı olan Türkiye arasında müşterek faaliyetin temelleri atılmış bulunuyor. Boğazlan cenubdan zorlamak mümkün değilse de şimalden ve binaenaleyh Rumen ve Bulgar limanlarından zorlamak imkânı vardır ve Almanya, Rumanya ile guya iktısadî bir muahede imzalamıştır. Bu muahede, Almanyaya aşağı Tunada, «serbest mmtakalar ihdasını.. ve bu mıntakalarda Alman gemileri için depolar tesisi» imkânını bahşetmektedir. Şu halde Almanya, istediği zaman ve istediği şekilde Karadenize inebilecekti. Alman programının ilk kısmı tahakkuk sahasına isal edilmiş demekti. #** Garb devletlerile Almanya arasında muhasamatın başlaması ve Berlinle Moskova arasında bir ittifak akdedilmesi, Karadeniz meselelerinin ehemmiyetini büsbütün artırdı. Altı ay evvel Alman lar, Tuna ağızlarına yerleştikleri zaman iki maksad derpiş ediliyordu: Birisi, Asyaya girmek.. Diğeri Ukraynaya taarruz etmek. Fakat Almanyanın Sovyet Rus ya ile anlaşarak Polonyaya taarruz ettiğine şahid oluyoruz. Polonyaya yapılan taarruz, îngiltere ve Fransanm Alman yaya harb ilân etmelerini intac etti ve Karadeniz meselesi, büsbütün başka bir safhaya girdi. Bir taraftan müttefikler, Alman kuvvetlerinin bir kısmını garb cephesinden uzak bulundurmak için üssül harekeleri Rumanya sahilleri olacak bir şark cephesi vücude getirmeğe mecbur olabilirlerdi; diğer taraftan Almanya, maruz bulunduğu abluka tehlikesinden kurtulmak için, Rusyanın iktısadî yardımını temin etmiş olmasına binaen, ihti yaclarını Karadeniz ve Tuna yollarile temin edebilirdi. Bu emellerin her ikisinin de tahakkuku Türkiyenin hattı hareketine bağlıydı. Alman diplomasisinin bütün hesablarını Türk Sovyet ittifakı hakkındaki bir nevi telâkkiye istinad ettirmiş ve bu ittifakın Türkiyenin Fransa ve Ingiltereye karşı girişmiş olduğu taahhüdlerin yerina. getirilmesine mâni olacağı zehaftmcla bulunmuş olduğu zannolunur. Von Rib bentrop, Moskova'nın tavassut ve yardımile Türkiyeyi Montreux muahedesinin harb halinde kendisine Boğazlardan mürur hakkını istimalde tam bir hürriyet bahşeden 20 nci maddesi ahkâmile ihti cac etmekten vazgeçirebileceğini ümıd etmiştir. Fakat Sovyet Rusya ile Türkiyenin tamamile mutabık olduklan bir noku vardır ki o da Karadenizi münhasıran kendi kontrolları altında bulundurmak tır. Eğer Ruslarla Almanlar, Balkanlaıı paylaşmağa karar vermişlerse Sovyet Rusya, herhalde Karadenize sahil olanlan kenicHsrne ayirmîş olacaktır. 28 eylul itilâflanndan sonra Moskova, Almanlan Karadenizden uzaklaştırmak hususundaki niyetini izhar etmekte güçlük çekmiş tir, fakat Ankaranın bu işi üzerine almış olmasından dolayı canı sıkılmış değildir. Sovyet Fin müzakereleri gene çıkmaza girdi Bir İngiliz kumandanı bitaraf bir gemide teftiş yapıyor Lo Jurnal gazetesi, Londradaki hususî muhabirinden almış olduğu şu yazıyı neşretmiştir: Londranın başlıca ana caddelerinden olan Strand'ın yakınında ve bu cadde deki otobüs, otomobil velvelerinden pek uzak olmıyan bir noktada ufak bir sokak vardır. İşte Abluka ve daha doğrusu İktısadî Harb Nezareti binası bu sokaktadır. Bu muazzam binanın müştemilâtından birine girdim ve orada Paul Morand'ı kendisine has olan mütebessim siması ve kurnaz bakışile yeni vazifesi başında ve bir kasa ile bir telefon arasında mevki almış olduğunu gördüm. Bu kasa ile bu telefon, onun yeni vazifesinin iki remzi, göreceği işin iki aletidir. Bu iki aletten birisi, alınmış malumatın sırrını, diğeri verilmiş malumatın sırrını temsil ediyor. Parisle Londra, onun gözü önünde bütün gün konuşuyor. Kendisi Fransız Abluka Nezaretile İngiliz Abluka Nezareti arasında irtibat temin eden Fransız iktısad heyetinin şefidir. Morand, tıpkı dostu Giraudoux gibi harb esnasında diplomasi sahasındaki istidadlarını göstermek üzere muharrir sıfatıle haız olduğu istidadı bir kenara bırakmıştır. Kendisinin gencliğinde Oxfordda dost edinmis olduğu bütün arkadaş ları, bugün mühim mevkiherdedirrer. Moran Fransız ve İngiliz teşkilâtlarını biri birine bağlamak için tam yerim bulmuş tur. Pariste bir İngiliz heyeti yoktur, çünkü İngiltere piyasası, dünyanın iptidaî maddeler piyasasını kontrolu altında bulundurmaktadır, bu da abluka için en esaslı noktadır. Bundan başka Londra, iktısadî, malî, bahrî.. ilâh malumat hakkında hakemlik eden büyük bir merkezdir. Paul Morand'ın etrafında birkaç gene Fransız ve birçok da yaşh Fransız var dır. Hepsi de ciddî tavırlı ve çalışkan.. Her tarafta mütemadiyen «malî tazyik» ten, «abluka» dan bahsedilmemiş olsa insan, kendisini gene bir muallimin emri altında çalışan kolej tabeleri arasında zannedecek. İngiliz Honanmasî, diğer donanmaların kâffesine faik olması sayesinde, şüpheli gemileri tevkif ve hamulelerini zaptedi yor ve Londradaki ganaim mahkemesinden istihsal edeceği bir kararla bunlar hakkında ne gibi bir muamele yapılacağına dair hükmünü veriyor. İşte denizlere hakimiyetin faydası bu noktadadır. Fransız donanmasının İngiliz donanma sına yardımı olmuyor değil... Hem de bu yardım, az müessir değildir. Bundan başka iki Abluka Nezareti, mütekabilen teati etmekte olduklan kara listelere maliktirler. Esasen iki nezaret, elde ettikleri bütün havadisleri yekdiğerine bildirirler. Çünkü aralarındaki mesai birliği, mutlaktır. Bu listeler, şüphe lilerin listeleridir ve Fransızlarla İngilizlerin bunlarla münasebette bulunmaları memnudur. Bir de Fransa ile îngiltere, aralann daki ticaret itilâfları sayesinde satın alınabilecek her ne varsa silip süpürmek maksadile bitaraf memleketlerde müşterek mubayaalarda bulunmaktadırlar. Bütün bunları yapmak için mevsuk malumat elde etmek icab eder. Bu iş, İntelligence Service'in vazifesidir. Bu servis, daha sulh zamanında beynelmilel ticaret hakkmda bir takım dosyalar vücude getirmiştir. Fransızların ikinci büronun iktısadî bir şubesi olan beşinci büroları da bu işle meşgul olmaktadır. Londradaki Fransız heyeti, adeta birçok nezaretleri temsil eder bir heyettir: Hariciye, Ticaret, Maliye, Bahriye, Ticareti Bahriye Nezaretleri. Fransız ticaret ataşesinin idaresindeki on kadar heyete merbut bulunan muba yaat işlerine gelince bunlar çok vâsi ve mütenevvidir. Yakınşark memleketlerin den, Türkiye, Yunanistan ve Bulgaris tandan milyonlarca kilo tütün almmak tadır. Bu mubayaat heyetleri arasında Moskova 2 (a.a.) Finlandiya he yeti, bu sabah saat 10 da Moskovaya dönmüştür. Finlandiya heyeti teşrifat şefi ve Finlandiyanın eskı Moskova elçisi Rafael Hakkrainen ile birkaç tercümandan mürekkebdir. Heyet, istasyonda Raıkow ve diğer bazı Sovyet ricali ve Muskovadaki SkanElçi hareket etti dınavya devletleri sefirleri tarafmdan Berlin, 2 (a.a.) Almanyanın Moskarşılanmıştır. kova büyükelcisi Kont Von der SchulenBu heyet, Moskovaya giden Finlandiburg, bugün Berline hareket etmektedir. ya heyetlerinin üçüncüsüdür. Kendisi Berlinde bir kaç gün kalacaktır. 23 teşrinievveldenberi mua'lâkta buluAlmanyanın endişeleri nan müzakerata bugün derhal başlana Londra, 2 (a.a.) Times gazetesicağı tahmin edilmektedir. j nin Rotterdam muhabirine göre, Alman Almanya endişede mahafılı, Alman diplomasisinin, şımdılik Stokholm 2 (a.a.) «Afton Blade» Alman, İtalyan ve Sovyet dostluklarını gazetesinin Berlin muhabirinın bıldirdıtelife uğraşmasından memnun görünmekğine göre, Baltık mmtakasında Sovyetlele derin surette inkisara uğramış bulunurın genişlemesinden endişe duymakta olan yorlar. Şimdiye kadar bu hususta sarfeAlmanya, Moskovanın Finlandiya hakdılen gayretler muvaffakiyet kazanmış gö kındaki taleblerini hafifletmek maksadile rünmemektedir. gayet ihtiyatkâr bazı teşebbüsler yap Alman gazetelerinin neşriyatı mışsa da, herhangi bir muvaffakiyet elde Berne, 2 (a.a.) Alman matbuaedememiştir. tı, Molotof'un nutkundan ehemmiyetle Bir litnana mayin döküldü bahsetmekte devam ediyor. Gazeteler, Kopenhag 2 (a.a.) Danimarka Rusyayı, şimdi dünyanın en büyük devMünakalât Nezaretinin bir tebliğine gö letlerınden biri olarak vasfetmektedırler. re, Finlandiya körfezinin ağzında kâin Diğer taraftan, Türkiye Reisicumhuruolup Sovyetler Birliğinin Finlandiyadan nun nutku hakkındaki tefsirlerde elân kendisine verilmesini istediği Hangö lima Fürk İngiliz Fransız paktının imzanma mayinler konmuştur. sından mütevellid memnuniyetsizliğin a kisleri görülmektedir. (Baş tarafı 1 inci sahifede) ür. Siyasî Alman mehafili, Sovyet Rusya ile askerî bir misak akdi ümidinde bulunduğundan dolayı Almanyanın bu nutuk dolayısile canı sıkılmış olduğunu iddia etmenin saçma olacağını beyan etmektedirler. Bu mehafilde Almanyanın yalnız başına kendisini müdafaa edecek derecede kuvvetli olduğu ve ne Rusya, ne de İtalyadan hiçbir zaman askerî bir muavenet taleb etmediği söylenmektedir.» Molotof'un nutkundan sonra.. Amerikada infial Moskova 2 (a.a.) Reuter muhabiri bildiriyor: Moskovadaki Amerikan mahfilleri, Molotof'un Ruzvelt'e yaptığı hücumlardan ve ezcümle Filipin ve Küba hakkındaki telmihlerinden incinmiş bulunmak tadır. Molotof'un nutkunda Rumanya ve Besarabya hakkında bir tek kelime bile bulunmaması da nazarı dikkati celbet mektedir. Ayrıca, Moskovada, halen Rus limanlarında bulunan Alman gemilerinin Sovyetler tarafmdan satın alınacağı hakkın daki şaviaları teyid eden herhangi bir malumat, bu ana kadar, mevcud değildir. Protesto mu edilecek? Vaşington 2 (a.a.) Mdssachassets] meb'usu demokrat Maccormack, Moskoj vadaki Amerika büyük elçisınin Molo tof'un nutkunda Finlandiya Sovyet ihtilâfına Ruzvelt'in müdahalesinden bahseden kısmı protesto etmesini istemiştir. Meb'us, bu nutkun meclisteki bitaraflık kanunu müzakerelerır.e müdahale için bir Rus manevrası olduğunu iddia eyle miştir. Alman iktısad heyeti Moskovaya döndü Sulh nasıl olabilir? {Baştarafı l inct sahifede) mesi için garantilere ihtiyac vardır. Tabiri diğerle her türlü taarruz imkânını ortadan kaldırmak ve milletlerin sulh içinde yaşamalarına ve emniyet içinde çalışmalanna medar olacak bir vaziyet ihdas eylemek lâzımdır.» Lord Layton, Avrupanm küçük devletlerinin federe gruplar teşkil etmelerini teklif etmekte ve beynelmilel bir otoritenin kontrolu altında bir hava kuvvetinin teşkil edilmesi lüzumunu ileri sürmektedir. Bu hava kuvveti, icabında herhangi bir taarruza uğrayan memleketin emrine verilecektir. Lord Layton ilâve ediyor: «Müttefiklerin demokrasi ve hürriyetin herhangi bir ırka veya herhangi bir kıt'aya münhasır olmıyan, belki bütü^ı dünyaya aid bulunan hukuk olduğunu ietmeleri icab ed^pdi MüstÇmlek^lert gelince, bunlann bir dünya trupu tarafından idare edilmesi lâzımdır.» Moskova, 2 (a.a.) Aralannda Schurre da bulunan Alman ticaret heyetinin bir kısmı, yarın Berline dönecektir. Alman murahhasları, başlıca sanayi hakkmda simdiden bir itilâf akdedilmiş olduğunu beyan etmişlerdir. Schurre ve arkadaşları, Sovyetlerin Almanyaya yapmış Sovyetler, Cemiyeti Akvamdan olduklan siparişler hakkmda Sovyet heçekiliyor mu? yetile cereyan etmekte olan müzakerelere Londra, 2 (a.a.) Cenevreden geistirak etmek üzere Berline gitmktedirler. Ien ve Sovyetler ittihadının Milletler CeBu zevat, nihaî itilâfı akdetmek üzere miyetinden çekileceğine dair olan haber Moskovaya döneceklerdir. Sovyet sefaretince teyid edilmemektedir. Sovyet sefaretinde ifade edildiğine go Gizli Alman radyosunun neşriyatı Londra, 2 (a.a.) «Hür Almanya» re, böyle bir karar verilmiş olsaydı, Sovismındeki radyo merkezi, Toussaint yoryet Rusyanın Londra elcisi olup elyevm Milletler Cemiyeti Reisi bulunan Maiski tusu arifesinde, Hitler'in hatasına kurban nin bundan haberdar olması icab ederdi. olan bütün Almanların hâtırasına ithaf etMaiski'nin Milletler Cemiyetini, dört kâ t:ği bir mesaj neşrederek demiştir ki: «Olülerimizin intikamını, ancak Nazî nunuevvelde içtimaa çağıracağı da ilâve rejiminin enkazı üzerinde aldığımız takedilmektedir. Amerikada neşredilen bir tebliğ dirde tatmin edilmiş olacağız.» Avrupa ve Sovyet Rusya fBaşmakaleden (fevami îsviçre, gerek Holanda ve gerek îskandinavya gazeteleri hep ayni noktayı tebarüz ettiriyorlar ve Rusyanın Almanyanın peşnıden bir sergüzeşte sürüklenmek niyetınde olmadığını söylüyorlar. Bu düşünceler hakikate uygundur. Molotof, memleketinın hareket serbestisini muhafaza ettiğini açıkça anlatmış, Avrupa harbi karşısmda Sovyet hükumeti tarafmdan takib edilen siyasetin bitaraflık olduğunu söylemiştir. Bu itibarla son Moskova nutku iyidir. Milletler arasında harbe îştirak etmemek arzu ve iradesi ne kadar kuvvetlenirse, üç devleti birbirine veren şimdiki boğusmanın da o kadar kısa ve zararsız olacağına muhakkak nazarile bakabiliriz. Bu arada bilhassa büyük ve kalabalık milletlerin vazifesi mühimdir. Italyanın hatü hareketi günden güne bitaraflığa doğru tavazzuh ederken Sovyet Rusvadan da ümid verici sesler gelmesi sulh lehine birer işaret sayılabilir. Bununla beraber harbin sirayeti kolay bir âfet olduğunu ve Avruoada boğuşan iki millet bulundukça hirbir zaman kuvvetli bir emniyete kavuşulamıyacağını da unutmıyalım. Fakat 1936 da Montreux'de herşey tamamile değişti: Boğazların statut'sü tadil edildi ve Türkiye, İngiliz diplomasisinin muzaheretile Lozanda elde edeme diği şeylerin kâffesini istihsal etti. Mon treux mukavelenamesi mucibince Karadenizde sahili olan devletler, Karadenizden Akdenize serbestçe çıkacaklar ve Akdenizden Karadenize gene serbestçe dönebileceklerdi. Fakat Karadenizde sahili olmıyan milletlere bu serbesti veril Ciemişti. Mukavelenameye munzam bîr Yarin Karadenizde acaba neler olaprotokol, Türkiyenin Bolazlari askerî cak? Bunu tahmin etmek kolay değil işgal altına almasına ve tdhkim etmesine dir. En mühim, en esaslı hâdise, Almanpüsaade ediyordu. ların entrikalanna rağmen, Türkiye îngiliz siyasetindeki bu tebeddül; İn Rusya ile mevcud dostluk ve ittifak mügilizlerin Akdenizdeki İtalyan kuvvetleri nasebetlerini bozmaksızm Fransa ve innin mazhar olduğu inkişaftan korkmağa giltere ile gerek onların, gerek kendisinia başlamış olmalarile izah edilmiştir ki doğ menafiine muvafık olan bir itilâfname rudur. Fakat başka bir sebeb daha vardı: imzalamıştır. Almanyanın cenubuşarkiye 1915 şubatında Süveyş kanalının Türkle doğru tevessüü, pek ziyade ümid bağlarin eline düşmesine ramak kalmıştı. O za mış olduğu bu denizde ciddî mânialara mandanberi İngiliz Amirallığı, Hindista tesadüf edecektir. nın deniz yoluna pek o kadar itimad etpıiyordu. Derhal bir kara yolu vücude getirilmesi hususu tetkik edildi. Bu yol, Şehir Meclisi azalığından istifa edecek olanlar Hayfayı Bağdada ve Basra körfezine Şehir Meclisi bugün ikinci toplantısıraptedecek olan yoldu. Fakat Kafkasyadan ve Hazerden Hindistanı tehdid eden nı yapacaktır. Şehir Meclisi azasmdan üçüncü bir yol ortada bulundukça bu ka Ekrem Tür, ayni zamanda Belediye namma Tramvay idaresmde murakıblık ra yolunun ne faydası olabilirdi? vazifesini ifa etmekte idi. Dahiliye Ve Bunun üzerine Ingilizler, kararlannı kâleti bu vazifelerden sonuncusunun verdiler. Daha zecrî tedbirler zamanında belediye memurluğu olduğuna göre ŞeIngilizler, Türkiye ve Yunanistandan hir Meclisi azahğile telif edilemiyece bahrî yardım gördüler. 1937 senesi ilk ğini bildirdiğinden Ekrem Türün mubaharında İngiltere Hariciye Nezaretile rakıblık vazifesinden istifa ederek yeAmirallık dairesi, Türkiyeye bahrî tesli ni intihab edildiği Encümeni Daimî ahatını itmam etmek vesaitini vermeğe çalı zalığında kalacağı anlaşılmaktadır. Doktor Etem Akif de Tramvay ve Eşıyordu. 27 mayıs tarihli itilâfname, bulektrik idareleri sertabibliğini ifa et nun bir nişanesidir. 12 mayıs 1939 tari mekte olduğundan meclis azalığından hinde Avam Kamarasında Chamberlain istifa edecektir. ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde ReFitremlzi, gene kartallarımız fik Saydam, ayni zamanda Türkiye ile İçin, göklerden yağacak ölüİngillere arasında bir itilâf akdedilmiş olme karşı blzl koruyacak Kıduğunu beyan ettiler. 23 haziran tarihinzılay için, yurdun yarınki kode Türkiye ile Fransa arasında îskenderuyucuları yavrularımız için run Sancağının Türkiyeye verilmesi gibi vereceğiz. mühim bir fedakârlık mukabilinde İngiliz Vaşington 2 (a.a.) Be>az saray, dün akşam, Amerika Birleşik Devletleri Reisi Ruzvelt'in, 15 mayıs tarihli sulh mesajına cevaben Sovyetler Birliği yük sek Sovyet divanı reisi Kalenin'den aldığı cevabı neşir için matbuata vermiştir. Altı ay evvel gelen bu telgrafta, Kahînin, «Finlandiya da dahil olmak üzere, Avrupadaki müstakil devletleri işgal et memesini Hitler'den taleb eden Ruzveltin bu asil hareketi karşısında duyduğu derin sempatiyi» bildirmekte idi. Bu telgrafın neşri hakkında ayrıca herhangi bir izahat verilmemektedir. Fakat, Molotof'un dünkü nutkunda Ruzvelt'e yaptığı hücumları müteakıb neşredilmiş olması sarıh bir mana ifade etmekte ve bizzat Kalenin'in bu telgrafı kâfi ve vazih bir cevab teşkil eylemektedir. İtalyan matbuatının tefsirleri Româ, 2 (a.a.) İtalyan matbuatı, enternasyonal vaziyet karşısında muhafaza ettiği kat'î ihtirazdan ayrılmamakla beraber bu vaziyetin inkişafını derin bir alâka ile takib etmektedir. Molotof'un nutku hakkında tefsirlerde bulunulmuyor. Fakat yabancı memleketlerdeki akisler bariz bir alâka ile kaydediliyor. Türkiye Reisicumhuru İsmet İnönünün nutkuna da geniş bir yeı ayıran İtalyan gazeteleri, bilhassa Türkiyenin harbe karışmamak hususundaki azmini ifade eden kısımları ehemmiyetle kaydeylemektedir. Rus Finlandiya müzakerelerine gelince, gazeteler Rus taleblerine karşı Finlandiyanın ileri sürdüğü delilleri tebarüz ettiriyorlar. İtalyan kabinesînde yapılan tadilât (Baştarajı birinci sahifede) nin hepsînin eski faşizm tnuhafızlanndan olmaları, faşızmın inkılâbının ideolojilerine her zamandan ziyade sadık olduğunu göstermektedir. Faşizm, komünizm aleyhtarı olmakta berdevamdır, fakat ayni zamanda demokratların aleyhindedir. Hükumeti ve memleketi idare eden tek bir adam vardır, o da Mussolini'dir. Bu defa yapılan nöbet değiştirmeye rağmen gerek dahilde, gerek haricde îtalyan siyaseti değişmiş değildir. Faşist İtalya, mevkiini ve takib etmekte olduğu istikametleri muhafaza etmektedir. Avrupa vakayiile dünya hâdiseleri, İtalyayı telâkkilerinde ve işlerinde her zamandan ziyade azimkâr bulacaktır.» Nakid İşleri müdür muavinliği Ankara 2 (Telefonla) Nakid işleri umum müdür muavinliğine merkez muhasebe rnüdürlerinden Gıyas tayin olundu. Millî Piyango biletleri Ankara, 2 (Telefonla) Tayyare piyango biletleri satış işini Millî Piyango idaresi Ankarada bizzat idare etmeğe karar vermiştir. Piyango bayilerinin Maliyeye müracaatleri üzerine kendilerinin zan rara uğramamaları için bayilerin de satış yapmalarına müsaade verildi. Sömestrlerde değişiklik Üniversite idaresi bu sene sömestrlerde değişiklik yapmıştır. Profesör ve talebelerin çalışma imkânları gözönünde tutularak, bu sene birüıci sömestr, ikinciteşrinin birinde başlıyacak, buna mukabil sömestr tatili şubatın onun dan yirmi dokuzuna kadar devam edecektir. İkinci sömestr tedrisatı da 30 mayısta nihayet bulacaktır. NADİR NAD1 Mes'ud bir nikâh Dün, Beyoğlu Belediye dairesinde mühendis profesör Mahmud Şükrü Işığm kızı Leylâ ile eski Istanbul meb'usu ve gazetemiz yazı aüesinden Alâeddin Cemil Topçubaşınm oğlu Lutfinin ni kâhlan kıyılmış, Harb Akademisi ko mutanı Korgeneral Ali Fuadla Bay Fuad Baban şahidlik yapmışlardır. Bu mes'ud akid, aile ve dostlardan mürekkeb kalabalık davetliler tarafmdan geç vakte kadar tes'id edilmiştir. Yeni evlilere saadet dileriz. teslihat, nakliyat, petrol, mensucat, deri, gıda maddeleri, madenler ve saire heyetleri vardır. İskandinavyalılardan, îspanyollardan maden, Ruslardan kereste ve Rumanyalılardan petrol alınmaktadır. Gösterişsiz olan, tebliğler neşretmîyen, göze görünür ordulan bulunmıyan bu muharebe, insanların ölümüne bais ol mak hususunda dığerınden hiç de aşağı kalmaz ve gizli semerelerinin diğer mu harebeden evvel elde edilmesi de mümkündür. İsviçre matbuatının memnuniyeti Cenevre 2 (a.a.) Popolo d'Italıa gazetesinin İsviçrenin bitaraflığma ve İtalyanın bu memlekete karşı takib ede ceği hattı harekete dair olan makalesin den bahşeden Journal de Geneve, diyor ki: «Bütün devletlerin geçirmekte oldukları bu müşkül devrede Popolo d'İtalia'nın makalesi İsviçre için cesaret verici mahiyettedir ve bir tesellidir. Bizim, İtalyanın dostluğuna itimadımız vardı. Bununla beraber mütehassis olduk, çünkü bu dostluk, çok samimî bir şekilde izhar edildi. İtalya, bize karşı sempatisini izhar ve bizim istiklâlimizin zarurî olduğu nokta sında ısrar etmekle büyük sulh siyasetine sadık olduğunu ispat etmiş ve prestijini artırmıştır.» c ÖLÜM Fon Papen bu hafta geliyor Roma 2 (a.a.) Berlinden alınan haberlere göre, Almanyanın Ankara büyük elçisi Von Papen. önümüzdeki hafta vazifesi başına dönmek üzere hareket , edecektir. Balıkesir meb'usu Osman Niyazî Burcu kızı, emeklı süvari albayı RızaBinat gelini, jandarma subayı Tankj Binat eşi Yekta Binatın Alemdar Sıh hat evinden cenazesi 3/11/939 cuma günü saat 11 de kaldınlacak, namazı Beyazıd camiinde kılındıktan sonra Şe hidlikteki metfeni ebedisine götürüle « cektir. *** Devlet Demiryolları Derince liman muhasibi Sedad ve Tıb Fakültesi üçüncü sınıf talebesinden Naci Dengizin pederleri, Sürmenede Hacı Yakub zade binbaşı Mustafa Dengiz dün Aksaray Taşkasab Softasinan sokak 45 numaralı hanede vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 11 de evinden kaldınlacak ve namazı Valide camiinde kılındıktan sonra Topkapıdaki ailfi nıezarlığına defnedilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: