31 Aralık 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

31 Aralık 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

31 Birincikânun 1939 CUMHURİYET 3 SON tfâdiseler arasında Sovyetlerin yeni bir taarruzu Ruslar Kafkasya ve Siberyadan asker getirdi Helsinki 30 (a.a.) • Yüksek kumanda heyetinin bildirdiğine göre Ruslar Hatjalahtenjaervi ve Summa civarından Kareli berzahmda bulunan Finlandıya hatlanna yeniden taarruz etmişlerse de geri püskürtülmüşlerdir. Rus tankların dan 5 i tahrib ve 2 si zaptedilmiştir. Ruslarırı Kelja'y» yaptıklan yeni bir taarruz da geri püskürtülmüştür. Kelja muharebe8İnde Ruslann zayiatı 600 kişidir. Finler bu mıntakada bir miktar harb malzemesi iğtinam etmişlerdir. Ruslar, ayni zamanda Ladoga'nın şi mali şarkisinde Ruokojaervi istikamednde de taarruza geçmişlerse de Finlerin müdafaası karşısında durmak mecburiyetinde kalmışlardır. 27 ilkkânunda Syski jaervi mıntakasında cereyan eden muharebede iki Rus taburu bozguna uğramıştır. Düşman sahada 300 ölü bırakmıştır. Finler 10 hafif top ve bir miktar makinelitüfek ve tüfek ele geçirmişlerdir. Kuhmo mmtakasmda Finler bir tank, bir tank topu iğtinam ve bir iaçe kolunu İmha etmişlerdir. Suomusalvi'nin şimalinde Vintajaervi gölünün etrafında muharebe devam et mektedir. Finler düşmanın iaşe kollarını imha, bir tankını tahrib ve 3 tankla iki topunu iğtinam etmiglerdir. Mehtabdan istifade eden Sovyet tay yareleri gece Kareli berzahının şimal ve garb mıntakalarile merkezde iki Fin şehrini bombardıman etmişlerdir. Insanca Zayiat yoktur. Yıl eonu Iktibaslar Kızılordunun Kareli berzahmda üç gündenberi devam eden hücumları tamamen püskürtüldü Ruslar şimalde çekiliyorlar yor: Helsinki 30 (a.a.) Reuter bildiri Haber alındığına göre, Sovyet kıtaatı Finlandiyanın aksayı şarkında, Hojen javi'den karmakarışık bir halde çekil Ticaret Vekâleti piyasadan beş milyon kilo Bursa ovasında seylâb (Bat tarafı l tnct sahttedef Şimal denizinde birçok da sular basmıştır. Çayırköyü halkı bir tütün alıyor denbire geceyarısı su baskınına uğramışgemiler daha battı Ankara 30 (a.a.) Ticaret Vekâle tır. Çekirgedeki havuzda ve parkta buluRio de Janeiro, 30 (a.a.) Kahve ve maden yiiklü olarak Rio de Janeiro'dan hareket etmiş olan 8,500 tonluk Alman bandıralı Bahia Blanca vapuru bir lngiliz harb gemisi tarafından zaptedilmistir. tinin sal&hiyettar bir memuru tütün piyasasının durumu hakkmda / A *idolu ajansma aşağıdaki beyanatta b ,,,unmuştur: « Ege bölgesi tütün piyasası açılmadan evvel radyoda beyanatta bulunan Ticaret Vekili türünlerin işe yarayacak kısmının satışının temin edildiğini ve binaenaleyh alâkadarlarm telâş etmelerine hiçbir sebeb kalmadığını söylemisti. Bunun üzerine, tütün piyasası iyi sartlar içinde açılmıs, külliyetli miktarlarda ve değer fiatlarla tütün satışlan yapılmıştır. Bununla beraber, son zamanlarda satışların yavaşladığmı gören Vekâlet, yerli ürünler şirketile bir anlaşma yaparak piyasadan beş milyon kilo tüjün almaya karar vermiştir. Münhasıran mahsulün değer kıymetini bulması için yapılacak olan bu mübayaatta ihrakiyeler dahil değildir. Bu münasebetle şu noktanın gözönünde tutulması muvafık olur: Alâkadarlann mahsulün değerinden fazla fiata elde edebileceği ümidile taleblerini ifrata vardırmamalan lâzımdır. Bu nevi haksız talebler bugünkü tedbirlerimizin tatbikını zorlaştıracağı gibi atiyen alacağımız tedbirlerde bizi tereddüde düşürebilir. Vekâletin deruhte ettiği rol, tütünlerin lây.ık oldukları fiattan aşağı düşmemelerine çahşmaktır. Tabiidir ki, bir mah kalitesi icabı dediği fiattan fazlaya sattırmak düşünülemez. Herkes zarannı telâfi etmek maksadile, malının değeri dahi olmasa fazla fiat istihsal etmek için mütemadiyen hükumete müracaat ederse, çok müşkül vaziyete düşüleceği takdir olunmalıdır. Bu vesile ile, halkın, bu nevi imkânsız yollara tevessül etmeden, hükumete samimî bir teşriki mesai misalini vermeleri zamanınm geldiğine kaniiz. nan sekiz sandal geceyarısı kamyonlarla bu köylere sevkedilmiştir. Jandarma merkez bölük kumandanı, mütehassıs müfrezelerle Apolyond gölündeki sandallarla bu köylere hareket etmiştir. Bunlar, halkı kurtararak yüksek yerlere nakletmektedirler. Şimdiye kadar nüfus zayiatı hakkmda hiçbir haber alınamamıştır. Kemalpaşaya giden mektebliler, beş o. tomobille yolda kalmışlardır. Büyük bîr Alman gemisi zaptedildi ugiin çıkan yıl, geceyanıı, bana veda etmek için odama girseydi, kendisine «cehennem ol!» dememek için diflerimi ukardım. Uğuriuz, Avrupaya harb, Türkiyeye zelzele getirdi. Dört aydır bütiin cemiyet müesseselerini sarsan harb zelzelesinin serpintileri içinde biz de sallanmağa başlamıştık; son felâket bunu toprak sarsıntısı halinde maddeleştirdi ve yıldırım harbi kadar bile müdafaa hazırlığına vakit bırakmadan, bos altı nefeslik bir an içinde, Anadolunun büyük bir parçaımı harabeye çevirdL Fakat yeni gelen senenin kader levhasında bütün dünya için ve bizim için nelcr yazılı olduğunu bilmiyorum; gideni aratması korkıuu içinde, yalnız dişlerimi gıcırdatmakla kahyorum ve Bin dokuz mektedir. Bu hezimetin «ebebi fevkalâde yüa otuz dokuzun pefinden, öfkeli bir •oğuklar ve yiyecek noksamdır. yutkunuşla, mırıldanıyorum: «Uğurlar olSovyet tayyareleri oldukça faaliyet sun!» göstermiş ve bir çok şehirlerde tehlike işaretleri verilmiştir. Yalnız Heleinki'y* Her yıl sonu, muharrir ve diplomat, hehücum vuku bulmamıştır. Burada mev pimiz birer müneccimbaşı kesiliriz. Tahcud kanaate göre, hava müdafaası olma min fabrikalanmız hanl hanl işler. Birkaç yan Leningrada karşı Finlandiyanın mu senedenberi, eğlenceli oluıu abesliğini ukabele bilmislini davet etmemek içın nutturan bu fal an'anesine ben de uydunı Ruslar Helsinki'ye hücum etmiyorlar. ve her yıl sonu, bu sütunda, yeni giren senenin avcuna baktım. Geçen yıl sonu keKafkasya ve Siberyadan giden hanetim ;uydu: «önümüzdeki sene düntakviye kıtaatı Londra 30 (a.a.) Rigadan gelen ya buhranının diplomasi müzakerelerile telgraflardan öğrenildiğine göre Mour halledileceğini sananlar aldanacaklardır.ı» Bugünkü tahminimi sormayınız. ü ç ihmansk'da bulunan Rus kıt'alan Lenin gradda Mourmansk şimendifer hattında timalin de birbiri kadar mümkün oldunakliyatın sekteye uğraması üzerine yi ğunu sanıyorum: Harb sirayet edecek ve yecek bulamadıklan için isyan etmişler büyüyecek, harb sirayet etmiyecek ve buidr. Bu hal, şimendifer hattının bir kıs yümiyecek, sulh olacak. Hepsi mümkün. mmı berhava etmek için birkaç gün evvel Daha doğrusu, yenî seneye büyük felâRus hatlarından geçen Finlerin bu mak ketimizin kederi içinde girmeğe hazırlansadlarına eriştiklerini göstermektedir. dığım için bu oyunu tekrarlamağa gönStokholm'den öğrenildiğine göre Kafkas lüm yok. Hatta senelerdenberi bir türlü ya ve Siberyadan takviye kıt'alan gön ısınamadığim yılbaşı an'anesine bugün derilmiştir. Bu kuvvetlerin 150.000 kişi daha çok sinirleniyorum. Yabancı bir diden ibaret olduğu söylenmektedir. Kana nin rüyalanna ve itikadlanna saygım oldadan gelen ilk Fin gönüllü kafilesi Hel masa, hâlâ mağaza vitrinlerînde sırıtan Noel babanın sakahna yapışacağım gelisinkiye vâsıl olmuştur. yor. Rus tebliği Bir de, maazallah, zelzele kurbanlan Moskova 30 (a.a.) Leningrad as Anadoluda kardan yorganlarını baslankerî mıntakatının tebliği: na çekerek inim inim inlerken, bizim Be29 kânunuevvelde mühim hiçbir hâdi yoğlu, bilinmez hangi beybabasından mise olmamıştır. ras kalan bîr itiyadla, bu gece şenlik yapBirçok noktalarda Sovyet tayyareleri mağa kalksaydı, milli matemin kasatura muvaffakiyetle bombardıman yapmışlar ucile sarhos beyinlere sokulması farz olurdır. du. Şükür Allaha, ki her sene biraz daha Yarım milyonluk yardım türkleşen Beyoğlu, çakı ucile bile dürParis 30 (a.a.) Seine eyaleti umumî tüklenmege hacet kalmayan tam bir idmeclisi, Finlandiyaya yardım için itti rakle, bütün eğlence yerlerinin kapılarını fakla yarım milyon franklık tahsisat ka kapayacak. Beyoğlu böyle yaparsa bütiin bul etmiştir. memleketin ne yapacağını sormak fazla. Yeni seneye ayık ve şuurlu gireceğiz. Her seneki tahminlerimiz yerine koyabileceğim dilek şudur: Bu ayıklık ve uyanıklık hayırlı bir fal olur infallah. Tütün satısları 1 PEYAMt SAFA Paris 30 (a.a.) Evvelki gece havanın fena olmasına rağmen düşmanın keşif tayyareleri Fransanın garbında bazı mıntakaların üzerinden uçmuşlardtr. Bazı eyaletlerde tehlike işareti verilmiş ve alârm bir saat devam etmiştir. Hiçbir hadise kaydedilmemiştir. Alman tayyarelerinin keşif uçuslart Garb cephesinde yaralanan lngiliz askerleri Londra 30 (a.a.) Fransız cephesinde yaralanan veya hastalanan tngiliz askerlerini hâmil tren diin gece Surrey istasyonuna gelmiştir. Bunlar burada hasta neye naklolunacaklardır. Yeniden silâh altına altnacaklar Londra 30 (a.a.) Gelecek ikincikânun ayında yeniden bazı sınıflar silâh al tına alınacaklardır. Bir tngiliz gemisi battı Londra 30 (a.a.) Birkaç gündür haber alınamıyan 875 tonilâtoluk lngiliz Moorfolk vapurunun lngilterenin şark sahillerinde battığı sabit olmuştur. Sular bu vapurun enkazını sahile atmıştır. Enkaz üzerinde vapurun ismi görülmüştiir. 1 3 kişilik tayfasınm boğulduğu zannedili yor. Bir mayin tarak gemisi de battı Londra, 30 (a.a.) 238 tonluk ve Yukarıda bahsi geçen tedbirlerimiz Reserche ismindeki lngiliz mayin tarak gemisi Şimal denizinde bir mayine çar Ege mıntakasına münhasır değildir. Icab parak batm!". fakat mürettebatı kurtarıl ettikçe ayni esaslar dahilinde diğer mahallerde de tatbik olunacaktır. > mıştır. Alman vapuru kurtarılamıyor Madrid 30 (a.a.) Chipiona sahilinde karaya oturmuş olan Alman vapunınu yüzdürmek üzere gönderilen romorkörler, ismi heniiz tespit edilemiyen bu geminin dibi kayalara çarparak parçalanmış olduğu için vapuru kurtarmaktan ümidi keserek dönmüşlerdir. Papanın kabul ettiği elçiler Vatikan 30 (a.a.) Papa, Vatikan nezdindeki Büyük Britanya. Küba, Domunik, Liberya, Honduras, Portekiz, Yugoslavya, lrlanda ve Monako elçilerini sırasile kabul etmiştir. Türkiye Almanya ticareti Bursa 30 (Telefonla) M. Kemalpaşa ve Karacabey ovalanndaki derelerin tuğyanı bir felâket halini almağa doğru gitmektedir. Sular misli görülmemiş bir şiddetle ovalara hücum etmekte ve mütemadiyen yükseleTek her tarafı istilâ etmektedir. Sular, büyük ağaclan köklerinden koparıp sürüklemektedir. Elli kilo » metre uzunluğundaki Karacabey ovasım da tamamen sular kaplamış, Bandırma yolu üzerinde yeni yapılan köprüleri aşmıştır. Bu civardaki köylerin bütün halkı damlara çıkarak istimdad etmektedir. Tuğyan mıntakasına gitmiş olan Vali muavini, Harada iki su arasında kalmış, M. Kemalpaşaya geçememiştir. Bu gece Ankaradan dönen Vali Refik, Gemlik ve Mudanvadaki sandallann süratle kamyonlarla M. Kemalpaşa ve Karacabeye sevkini emretmiştir. Ayrıca Balıkesirdeki askert kumandanlığından da istihkâm, tombaz ve gece dahi çalışabiL mek için ısıldak bölüklerinin bu mıntakaya Eönderilmesini istemiştir. M. Kemalpaşa kasabası halkı damlara çıkmış ve istimdada baslamıstır. Nüfus zaviatınm nekadar oldueu bilinememektedir. Cünkü muhabere el'an teessüs edememişrir. Cmgar dere, Kara deTe, Cambazlı ve Simav çavlarının fevezanlanndan baska Apolyond gölü de Uluabad istikametinden taşmağa baslamıstır. Bu civaTdaki köyler de sulann tehdidi altın dadır. Bursada mevcud bütün çadırlar ve kuTtarma vesaiti bu gece büyük gruplar halinde derhal bu mıntakalara sevkedilmiştir. Vali de feyezan mıntakasına hareket etmiştir. Tuğyan bir felâket halini alıyor Bundan üç ay evvel Polonyada ve son haftalar içinde Finlandiyada yapılmış olan harekât, tarihçilere oldukça meraklı bir mukayese mevzuu vermiştir. Bu harekâtın her ikisinde de mütearrızlar, hemen hemen birbirine mümasil usulleri kullan mışlardır: Sürprizle yapılan anî taarruz, aded bakımından pek büyük fdikiyet, zırhlı askerî teşekküllerin vâsi mikyasta istimali, mühim miktarda tayyare kuvvetlerinin faaliyete sevki, nihayet tecavüz edilen memleket hududunun bütün çevresinde mütekarib bir hareket icrası.. lşte Almanlar tarafından Vistule (Vistül) havzasmda ve Ruslar tarafından Carelie (Kareli) de yapılan manevraların müşterek bariz vasıfları bunlardır. Bununla beraber birbirine bu derece benziyen bu usuller, tamamile yekdiğerine zıd neticeler vermigtir: Bir taraftan Polonya kuvvetlerinin üç hafta içinde tamamile ezilmesi; diğer taraftan ayni müddet zarfında Finlandiyanın zayıf ordusu karşısında tam bir muvaffakiyelsizlik. Böyle bir fark, ilk nazarda insanı hayrete düşürebilir. Fakat her iki sahadaki müdafaa sartlan kargılaştırılacak olursa bu farkı izah etmek mümkündür. Polonyanın garb tarafı, geniş bir ovadır ve hududlan pek ziyade açıktır; üç taraftan çok sıkı bir münakalât şebekesile mücehhez düşman eyaletleri tarafından çevrilmiştir. Finlandıya ve Botni körfezleri, sahil şeridleri müsteana olmak üzere ormanlar, göller ve kayahklarla mestur olan Finlandiya yaylası ise Sovyet Rusyanın demiryollan münakalâtı pek mii kemmel olan kısmile ancak dar bir berzahla irtibat halindedir. Memleketin bütün şark kısmı, 400 kilometro imtidadında bir cephede, Ladoga gölünün şimalinde, şarktan garba doğru giden birçok yollar ve izlerle katedilen geniş bir ormanlıktır. Daha şimalde 500 kilometre imtidad eden hemen hemen ıssız büyük bir step vardır. Şimalî Carelie'den gelecek kuvvetler, buraya ancak iki veya üç yoldan girebilir. Buz okyanusu üzerindeki dar Petsamo mazgalı, Finlandiyayı lsveçe rapteden ve sevkülceys bakımından ilk mühim hedef olan Ouli Kemi Tornio demiryoluna beş yüz kilometre mesafededir. Polonyalılar, bir hareket ve manevra harbi hazırlamışlardı. 1500 kilometre imtidadındaki hududlarında müstahkem hiç bir mevkileri yoktu. Finlandiyalılar ise memleketin açık ve halkla meskun olan mıntakasına götürecek olan yegâne istilâ yolunu, iki cenahında aşılması gayrikabil tabiî manialara istinad eden daimî iştih kâmlardan müteşekkil gayet kuvvetli bit hatla kapatmışlardı. Ladoga gölünün şimalinde bir takım manialar ve tank tn • • znklan ihzar olunmuştu. Almanlar, Polonyayı ilkbaharda, ku raklığın toprağı sertleştirdiği ve her tajafı tankların geçmesine müsaid bir hale getirdiği bir mevsimde istilâ ettiler. Sovyet zimamdarları ise taarruz için kış mevsiminin ilk ayını intihab ettiler; halbuki kutbun bu mmtakasında günler, son derece kısa olduğu gibi kesif bir kar tabakası da zemini Örtmüş bulunuyordu. Sovyetlerin girişmiş olduklan teşeb büslerin akamete uğramasının ilk sebebi, bu cağrafî ve iklimî şartlarda mündemicdir. Harekât sahasında Kızolordu kumandanlığı, başlıca tefevvukunu kaybediyordu, çünkü pek büyük olan adedî faikiyetinden istifade edemiyordu. Birçok göl Finlandiyaya karşı yapılan Rus Yardım taarruzu neden akim kaldı? K ler ve su mecralarile katedilmiş olan dar Carelie berzahmda birçok büyük birlikleri yaymağa kâfi gelecek saha yoktur. Ladoga gölünün şimalinde, hududsuz ormanlar arasında ve daha şimalde kutub stepinde ancak yollardan ve izlerden ilerilemek mümkündür. Fakat Sovyet ordusunun teknik bakımından kifayetsizliği, esasen pek büyük olan bu tabiî müşkülâtı bir kat daha ağırlaştırmıştır. Eski muharebelerin tecrübelerini istihfaf eden Rus generalleri, elde edecekleri hedeflerin mahiyetini hesaba katmaksızm harekâtı sevk ve idareye kalkışmışlardır. |HEM NALINA MIHINA heyecam Milletimizin hassasiyeti (Başmakaleden devam) matemini böyle tutarken sağ kalanların imdadına koşmazsak felâketin ölçüsü daha ziyade büyüyebileceğini de hissetmekte bir dakika bile gecikmemiş olan milletimiz bu yardımı çok ve çabuk yapmak için derhal her tarafta hummalı bir faaliyete koyuldu. Millî Şefimizden de mütemadi direktifler almakta bulunan hükumetimiz iktidan dahilindeki bütün gayretile çalıçıyor. Büyük Millet Meclisi Reisinin reisliğindeki millî yardım komitesi bütün memlekete şamil bir faaliyete kapı açtı. En hayırlı müessesemiz Kızılay daha ilk dakiklardan itibaren vazifelerini ifaya başladı. Bütün bu candan gelen hamlelerin yaralar dininceye kadar böyle devam edeceğine şüphe yoktur. Bu umulmadık, beklenmedik felâket karşısında büyük milletimizin gösterdiği hassasiyet hiçbir kelimenin methine yetişemiyeceği kadar yüksektir. Yeni rejimimizin milletimizi nasıl yekpare ve kuvvetli bir vücud haline koymuş olduğunu bu acı vesilede bir daha görmüş oluyoruz. Felâketin büyük olmasına mukabil milletimizin gayret ve hamiyeti ondan daha büyük olduğunu hepimiz pek iyi anlayoruz, ve Millî Şefimizin dediği gibi yer sarsıntısı harabeleri yerinde yeni mamureler vücude getirmekte gecikmiyeceğimiz muhakkak bulunuyor. Ah, şu sayısız ölenler olmasaydı!.. Kör tabiatin kahn gecenin en fena bir saatinde kendini gösterdi: Geceyansından sonra saat 2. Herkesin yatağına çekilerek uyuduğu saat. îşte felâket bu saatte ve bu vaziyette geldiği için ona sahne olan yerlerdeki vatandaşlarımızuı çoğu neye uğradıklarım bile anlayamaksızın enkaz altında kalmışlardır. Mevsimin kış oluşu felâketi ağırlaştuan Rus generalleri, Viipuri berzahmda birguna topçu hazırhğı yapmaksızın müstahkem mevkilere karşı mühim miktarda tank sürmüşlerdir. Bu tanklar, hiçbir arızaya uğramamış olan pasif manialara tesadüf etmişler ve h>u manialar, onları durdurmuştur. Tanklar, tank defi silâhlannın ve Finlandiya bataryalarının ateşine ma ruz kalarak işe yaramayacak hale gelmişlerdir. Tanklara geçebilecekleri yolları açmak ve tank defi silâhlarını tahrib veya hiç olmazsa faaliyette bulunamaz bir hale sokmak için kuvvetli ve isabetli bir topçu bombardımanı yapmak zarureti, cehalet saikasile veya efsaneler yüzünden gözlerine perde gelmemiş olan her kafa için, bedihi bir mefhumdur. Kutub mıntakalarının geniş ıssız sahalarında Sovyet kumanda heyeti, dahile Türk yavnılarının bu heyecanlı yardım doğru giden nadir yollara bir takım müfrezeler sevketmiştir. Bu müfrezeler, hare hamlesinden pek mütehassis olan mekteb ket üslerinden çok uzak bir mesahede ilk müdürü Dr. Wright de 400 lira teberrd şeklinde çok uzun ve muhafazası gay etmiştir. Bu heyecan, bir saman alevi gibi parrimümkün bir münakale yolunda münferiden İlerilemişlerdir. Halbuki hütün eski layıp sönmemiş, talebe, yılbaşı tatilinde, harblerin tecrübeleri, ordulann cenahlar evlerinde de, yün örgüler yapmağı ve dan düşmanın hücumuna maruz kalma mevcud giyim eşyalarmdan bir kısmım mak için aralarında irtibat bulunan cep • Kızılaya vermeği kendi aralarında taahheler veya kollar halinde ilerilmeleri lü hüd etmişlerdir. Kızım da bütün arkazumunu ispat etmiştir. Laponyada Rusla daşları gibi, bu tahhüdünü yerine getirnn başına bu iş gelmiştir. Bu münasebetle meğe çalışmaktadır. Kızımm anlattıklan bütün memleket gayet iyi bir manevra yapmış olan Fin landiya kumanda heyetini takdir etmek halkmı saran muazzam yardım aşkının küicab eder. Memleketin merkez ve cenub çük bir misalinden ibarettir. Yurdun bükısımlannda oldukça kesif bir demiryolu tün mekteblerinde ve evlerinde, Türk kızşebekesine ve bilhassa Ladoga gölü üze larile kadmlan, müthiş bir felâkete uğrarinde kâin Sortavala'yı Botnie körfezinin yan kardeşlerimize yardım için çalışıyornihayetindeki Uulu'ya bağlayan ve ateş lar. Halkımızın yüksek civanmerdliğine hattına muvazi olan bir demiryolu ile Lâ hayran olmamak ve iftihar duymamak ponyanın merkezine kadar nüfuz eden kabil değildir. Her felâkete böyle gö?üs Kemi Ravniemi Gemijarvi hattma ma germeği bilen Türk milleti, büyük, asil ve lik bulunan Finlandiya kumanda heyeti, kahraman bir millet olduğunu bir daha az miktardaki ihtiyat kuvvetlerini sür'atle ispat etmiştir. naklederek tamamile münferid vaziyette bulunan Rus müfrezelerine birbirini müMillî matemimize hürmeten yılbaşı geteakıb taarruz etmeğe muvaffak olmuştur. cesi eğlencelerinden, bu sene, vazgeçilYeni harb makinelerinin kabulü, harb mesini istemiştim ve bunu isterken Türk san'dlınııı esas kaidelerini değiîtirmemif milletin'n yiiksck duygularına tereiiman tir. Birçok tanklar kullanılması, muhare olduğuma emindim. llkönce Ankara, nci bede muhtelif silâhlan makul biı şekil cib bir hareketle yılbaşı balolarını ve eğde, hep birlikte istimalden müstağni kı lencelerini tehir ederek diğer şehirlerimize lamaz ve bugün, bundan yirmi asır ev rehber ve önder oldu. Memnuniyetle görü< vel olduğu gibi, kolların ve ilk saf un yorum ki Istanbul da ayni yolu tuttu. Yılsurlarının emniyetini zamân altına almı başı eğlencelerine devam edilmesini ve yan bütün aletler ve cihazlar, bunları hasılatın bir kısmının Kızılaya verilmesini sürpriz karşısında bulundurur ve mahvol teklif edenler, işi yalnız maddî cephesinmağa mahkum eder. Dün olduğu gibi bu den düşünüyorlar. Daha dört gün evvel, gün de silâhlar arasında irtibat ve emni yarım dakikada binlerle kurban veıen yet, her türlü askerî hareketin elzem şart bir milletin, ölülerine hürmeten, sabaha larıdır. Halbuki Sovyet kumanda heyeti, kadar eğlenmeğe, bayram etmeğe hakkı bu şartların lüzumunu sistematik surette olmadığım unutuyorlar. Eğej, yılbaşı eğinkâr etmiştir. lencesine verecekleri parayı felâketzedeHarb usulleri, değişir. Ancak tabiye ve ler hesabina Kızılaya tebeırü etmiyecek sevkulceyşin esas prensipleri asla değiş olanlar varsa, varsın birkaç bin lira eksik olsun. Herşeyin para ile ölçülemiyece» mez. Le Temps'dan ğini, böyle bir facianın bir de ruhî ve manevî cephesi olduğunu unutmamak gerektir. Kederi, hastası ve cenazesi olanlan düşünerek Şirketihayriye vapurlarında başka bir sebebdir: Her evde soba, man gramofon çalınmasmı bile istemiyen ince gal veya ocak yanıyordu. Yıkıntılarda ruhlar, nasıl olur da, binlerle ölünün maahşabla temasa gelen ateş yer yer yan temi, binlerle yaralının ve felâketzedenin gözyaşlan karşısında, yılbaşı gecesinin, sagınlar da çıkarmıştır. Hulâsa felâket bahlara kadar zevk ve safa içinde geçiriU kalblerimizi burktukça burkan dalbudak mesine tahammül edebilirler? lıhğile kat kat katmerlidir. Ancak bu hal Türk miüetinin vicdanı bu kadar ka* şimdi yalnız bizim yardım hamlelerımızi rarmamış ve gözleri bu kadar kurumamışhızlandırmağa ve çoğaltmağa yaramalı tır. Bu akşam için kendiliğinden verdiği kararla böyle olmadığım ispat etmiştir. dır ve öyle de olmaktadır. Ölenler çoktur, fakat felâketten arda kalan yaralı, aç, çıplak, yersiz yurdsuz vatandaşlarımız daha çoktur. îlk iş olarak işte şimdi onların imdadına koşuyoruz. Bugün için vazifelerin en müstaceli ve en azizi işte budur ki yapıyoruz, yapacağız, ve tam olarak, dört başı mamur olarak.. Yer sarsıntısı felâketine uğrayan başlıca dört vilâyetimizde yardıma muhtac lâakal yüz elli iki yüz bin kisi bulunduğunu farzedebiliriz. Mevsim kış olduğu için yardımın ilk şekli şimdi açıkta ve her şeye muhtac vaziyette olan bu felâketzede kardeşlerimizin hayatlarmı emnıyet altına almak olacaktır. îşte büyük milletimizce gösterilmekte olduğunu şükranla gördüğümüz derin ve yüksek ha«asiyet şimdi ilk iş olarak bunu temin edecektir. Yardımın yapılma şekli tespit olunmuştur: Kızılay tecemmü noktası olarak aynen veya nakden her yardım. En büyüğünden en küçüğüne kadar, kimin gücü neye yetecekse o nispette, fakat istisnasız surette umumî. Böylelikledir ki felâketin bütün Türk kalblerini kanatan ve sızlatan acısını az zamanda durdurabileceğiz. Bir kere bu ilk vazifeler böylelİKİe yapıldıktan sonra sıra yer sarsıntısının harabelerini mamurelere çevirmeğe gelecektir. Bu iki devre arasında felâketzede vatandaşların tercihan hat boylannda en yakın yerlere nakilleri ve banrJınlmaları da başarılmış olduktan sonra imar işiae ızım, Arnavudköyü Amerikan Kız Koleji talebesindendir. Diin mektebden geldi ve bana, gözlerimi yaşartan insanlık ve şefkat levhaları anlattı. Felâket haberi gelir gelmez, mektebde idareci, öğretmen, talebe ve hademe herkes elirrden geldiği kadar, para yardımı yaptıktan sonra, bütün sınıflar, battaniyeler ve yün atkılar örmeğe başlamışlardır. Boş zamanlarında, mektebın elişleri kulübünde, çalışarak elişi öğrenen kızlar, zaten, yaptıklarını mektebdeki Kızılay Yardım koluna hediye ederlermiş. A» lelâde zamanlarda, yalnız mahdud elişi meraklılannın çahştığı kulübe, bu defa her şiş kullanabilen kız koşmuş ve kulüb bu şef katli kalabalığı alamamış. Bütün kızlar, otuzar santimetre murabbalık parçalar örmüşler; bunları birbirine ekleyerek büyük battaniyeler ve atkılar yapmışlar. Mektebdeki leylî talebe elbiselerinin bir kısmını ayırıp vermişler, bu yardım heyecam içinde, neharî talebe de, üşüyeceklerini, hastalanacaklarını düşünmeden ceketlerini, sveterlerini çıkarıp hediye etmişler. Bunların arasında minimini Türk kızlan da vardır. Talebe, mektebden çıkarken yalnız tramvay parlarını alıkoyarak çantalarının bütün mevcudunu Kızılay Yardım koluna teberru etmiştir. Kızlanmız, yemeklerinden de felâketzedelere bir hisse çıkarmağı unutmamışlar, kendilerine verilen tatlılardan en pahalısını yemekten vazgeçtiklerini ve bunun tutannm Kızılaya verilmesini idareden rica etmişlerdir. Inebolu 30 (a.a.) Denizde devam eden fırtınadan, lstanbuldan gelen Aksu ile Sinobdan gelen Güneysu vapurlan, iskelemize yanaşmak imkânı bulamadıklanndan yolcu ve postaları hamilen yollanna devam etmektedir. Ufak tondaki bilumum motör ve kayıklar karaya çekilerek muhafaza altına alınmışlardır. Berne 30 (a.a.) Moskovadan alınan haberler gösteriyor ki. Sovyetles Birliğile Bulgar heyeti arasında yapılmakta olan müzakereler valnız iktısadî mese« lelere münhasır değildir. Rusyanın askerî metalibatı da hazırlamakta olduğu söyleniyor. hiç arasız devam olunarak Millî Şefimizin dediği gibi şimdiki harablıklann yerlerinde eskisinden daha güzel mamurelerin vücud bulduğunu görebıleceğımizde şüphemiz yoktur. Büyük Türk milletinin hassasiyeti ve kudreti bu işleri ve hatta daha büyüklerini böylece başarmağa kâfidir. Hulâsa mülkün en ücra köşesine kadat her tarafta başlayan yardıma olanca hı* J<ı1 zile dev?m p !m: Çabuk ve çok yardı» ma. Karadenizde fırtına devam ediyor Rus Bulgar müzakereleri Amsterdam 30 (a.a.) Havas ajansı tzmit . Istanbul şimendifer yolunda Almanların ihdas ettiği yeni bildiriyor: Almanya yeni bir ticaret muahedesi tahribat nişanlar nin akdini Türkiyeye teklif etmişti. Izmît 30 (Hususî) îzmitle D^rbend Berlin 30 (a.a.) Alman orduları Kölnische Zeitung, Türkiyenin bu tek arasında 97 nci kilometrede şiddetli ya§Başkumandanı Ceneral Von Brauchitsch Hfe ancak Pariste bulunan Türk heyetinin murlardan husule gelen seller, tren yohücum müfrezeleri ve tank zabitleri. küavdetinden »onra cevab vermek istediği lurn tahrib etrp'stir. çük zabitleri Ve efradı için hususî bir nini büyük bir infialle yazmaktadır. Ank'Tadan tstanbula eelmekte olan şan ihdas etmiştir. Bu nişan, üç muhtelif trc'er Derb»nd istasvor>"r>^a i''" »aat VAjründe hiç olmazsa üç harekete istirak eîtalyada büyük bir tren mıslardır vr bupîin spı»t 9.S ta 20 şer daden askerlere verilecektir. kazası kika f=»<'a ile vol verilmistir. Fransız sabah tebliği Napoli 30 (a.a.) Tarre AnnunzıaRomada kış Paris, 30 (a.a.) 30 kânunuevvel ta garında, ekserisi asker olmak üzere sabah tebliği: Şiddetli soğuğa rağmen, yolcu dolu tren, Sicilyadan gelen bir sürRoma 30 (a.a.) Roma, kalın bir Moselle ile Sarre arasında, keşif kollan at katarile çarpışmıştır. Her iki tren he kar tabakasile örtülmüştür. Bütün gece faaliyeti olmuştur. Dün haber verilen tay men tamamile haTab olmuştur. Şimdiye kar yağmıştır. 10 senedenberi Romalılar yare harekâtı, tayyareler arasında hiçbir kadar tespit edilen ölü miktarı 20, yaralı bu kadar çok kar yağdığını hatırlamamaktadırlar. ' müsadcmeyi mucib olmamıştır. j lar 100 kadardır. Masa Ataş YUNUS NADİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: