5 Ocak 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

5 Ocak 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T A K V i M i RAGIB 1940 muhtıralı ceb takvimi En doğru takvitn malumatı, herkese, her zaman, her yerde lâzım olan bilgıler, ayni zamaoda muhtıra defteri. Memleketimızde en çok satılan ve aranan ceb takvim ve muhtıra defteridir. Fıatı cildli olarak 35 kuruştur. KANAAT KITABEVI ULUG Vll umhuriyet 5622 ÎSTANBUE ' CAĞALOĞLU Telgraf ve mefctub adresl: Cumhuriyet. İstanbul Posta kutusu: tstanbul No. 246 Telefon: Başmuharrir: 22366. Tahrir heyeti: 24298. İdare ve Matbaa kısmı 2429924290 UTUK rabl n en lyısıdır. Necati caddesi ^238 Tel: 40899 5 ikincikânun Kar fırtınası yüzünden Giresundan gönderilen erzak ve eşya yolda kaldı YENİ ZELZELELER OLUYOR Erzincanda tabiatin zulmü karşısında göç Içtimaîyardım teşkilâtına dair n altı senelik inkılâb hayatının 'bu milleti nekadar birleştirdiğini, nekadar kaynaştırdığını son zelzele felâketi münasebetile bir daha anladık. Bilhassa, hergiin halkla sıkı temas halinde bulunan biz gazeteciler bu hakikati elle tutarcasına yakından görebildik. Erzincan ve havalisile memleket arasındaki irtibat vazifemizi yaparken karşılaşbğımız tüyler ürpertici hâdiseler içinde bize en ziyade kuvvet ve teselli veren noktayı işte milletimizin gösterdiği bu eşsiz birlik ve beraberlik manzarası teşkil ediyordu. Matbaamıza kadar gelerek, göz yaşlan arasında zelzele yerindeki yakm akrabalanndan haber bekliyen vatandaşlarla beraber gene bizim vasıtamızla felâketzede kardeşlerimize yardıma koşan vatandaşların sayısı hasebasızdı. Bir hafta zarfında elde edilen umumî Erzincanda bir felâketzede Cumhur Reisimize fe lâketini anlatıyor yekunun büyüklüğü (ki buna yapılmakta olan ve daha da yapılacak yardımlar dahil değildir) Türk milletinin ruhuna işlemiş bulunan birlik ve beraberlik duygulannm sağlamlığını gösterir. Şunu söyliyelim ki millî felâket karşısında kalbi kanayarak harekete geçen halk tabckasının kahir ekseriyetini fakir ve ortahalli vatandaşlar teşkil ediyor. Günü gününe yaşıyan, ömürleri yarı sefalet içinde geçen binlerce Türk çocuğu Kızılay tarafmdan neşredilen yardım listelerinin bu kadar çabuk kabarmasına doğrudan doğruya amil oluyorlar. Bu soğuk kış kıyamette, kendi evinde yakacak odununu güç temin (Reisicumhurumuzun zelzele mıntakasındaki seyahaederken, sandığındaki gömleği çıplakların giyinebilmesi uğrunda gözden çıkaran bir tini takib eden arkadaşımız Ankaradan bildiriyor.) millet, istikbaline emniyetle bakmakta Sıra sıra cesedler, kazılmakta olan çuKorkunc gürültülerle bir an içinde 1 7 şüphesiz çok haklıdır. bin vatandaşın başına göçen şehrin hara kurlara konmak için sıra beklemekteler. Bir mektubdan aldığım şu satırlara bir beleri arasmdayız. İşte istasyon caddesi, Şu bahçede bir gün evvel oynaşan nıinıişte Şerefiye caddesi. iki katlı, ıiç katlı miniye, şu gölgeliklerin altında serinle göz gezdiriniz: binalann bulunduğu yol... İşte kışla, otel yen büyükbabaya ve şuraya çamaşırları«Biz üç kardeşiz. Babamız, (...) boya | ler, belediye, halkevi... Hepsi devıilmiş, nı asan anneye kabirleri hazırlanıyor. Bir fabrikasmda işçidir. Scne sonu münasebe biribiri üstüne geçmiş duvarlar, kerpiç şehri muazzam bir mezarlığa çeviren zelzelenin acıklı sahneleri sürüp gidiyot ve tile kendisme otuz lira ikramiye verdiler. yığtnları halinde.. Büyük çarşınm enkazı üstünde kesif hiç kimseden henüz ne bir ses, ne de bir Bu para ile armemiz bize kışlık çamaşır bir duman tütüyor. Erzincan bakırcıları feryad duyuluyordu! alacaklı. Fakat, biz, zelzele yüzünden aç<kta kalan vaiandaşlanmıza küçiık bir burada, bütün ustahklarım, bakır levhalaSanki felâket, sağ kalabilenleri kaskatı ra türlü çeşidler verdirerek gösterirlerdi. yardım olsun diye kendisine yalvardık. Ne onların babadan kalma bakiyyelen, hale koymuştu. Takallus eden yüzlerin Biz eski çamaşırlartmızı yamıyarak gene ne de ustalar görülüyor... Sağlı, sollu bah üstünde korkunc bir ürperiş donakalmışgiyebiliriz. Hakkınvzdan vazgeçıyoruz, çelere bakıyoruz: tl. Bu yüzlerin üstünde gözlerin neye, kiBir keçenin üstüne sıkışabilenler, yağan me, niçin baktıklarını anlamak imkânsızne olur bu parayı felâkelzedelere verelim, dedik. Annemiz otuz lirayı bugün Kızıla karın ve zehir gibi esen rüzgârın altında dı! ötekilerden daha az açıkta sayılabilirler. Bir tarafta ise, tırnaklarile enkazı de ya yatırdı.» Bu bahçelerde çiçek ve sebze yetiştirenle şenler, hayatta en sevdiklerini bulabilme M. Kemalpaşada NADtR NAD1 rin, ağaclardan meyva devşirenlerin sim nin. ümidinden başka birşey değildirler. t '[Arkası Sa. 3 Sü. 1 de] (Arkası Sa. 7 sütun 6 da) diki meggalesi tüyleri ürpertiyor: Evi yıkılan Erzincanlı bir vatandaş, ailesi efradile birlikte enkaz üstünde kurduğu çadırda... BUGUN 4 ve 5 inci sahifelerde Harab Erzincandan resimler İnönü Erxincam gezerken... Seylâbm yaptığı tahribat Artık kaskatı olan vücudların yaslamp ağlıyabilecekleri, acılarını haykırarak derdlerini dökecekleri bir göğüs bütün şefkatiie meydana çıkmıştı eskiden bir ma halle olan bu mıntaka şimdi Simav çayınm fneerasını teşkil (Ortada ada gibi görunerf top.ak parçası mezbahadır.) ediyor. (Yazıst 7 nci sahifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: