7 Ocak 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

7 Ocak 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 lkincikânun 1940 CUMHURIYET SON HABERL Venedik müiahatt Macar Hariciye Nazırı, dün Italya Hariciye Nazırile ilk siyasî mülâkatını yaptı Venedik, 6 (a.a.) Kont Ciano, bu sabah Venedike gelmiş ve Kont Csaky jerefine bir öğle yemeği vermiştir. Iki Nazır arasında görüşmelere öğleden sonra başlanacaktır, lerin, ltalyanm merkezî ve cenubu şarkî Avrupasmda mütemadiyen artan nüfuzunun ve nihayet Macanstanı Yugoslavyaya ve hatta Rumanyaya yakmlaştırmak hususunda Mussolini ve Ciano'nun beslediği arzunun bir delilidir. Bu memleketlerin kendi aralannda ve Türkiye ve Italya ile tesanüdlerini kuvvetlendirecek her siyasî hareket Avrupa istikranna hizmet eyleyecektir. Mussolini'nin takib ettiği Avrupa siyaseti zahiren gösterdiği değişikliklere rağmen, diğer bir çok bitaraf memleketlerin siyasetlerinden daha müstakardır. Mussolini'nin bolşeviklik aleyhindeki hattı hareketi şimdiki ltalyan siyaseliuin en bariz vasfıdır.» Gene eşsiz büyük r felâkete dair Millî hamle etrafmda: 1 J İlk mülâkat Venedik, 6 (a.a.) Italya Hariciye Nazın Kont Ciano Romadan buraya gelmiş ve doğruca giderek Macar Hariciye Nazın Kont Csaky'yi selâmalyarak ilk siyasî mülâkatını yapmıştır. Csaky'nin ltalyayı ziyareti ecnebi matbuatında ve bir çok memleketlerin siyasî mehafilinde nazarı dikkati celbetmektedir. Macaristanda bu ziyaretin iki memleket arasındakı ananevî dostluğu kıymetlendirmeyi istihdaf Kont Ciano'nun beyanatı ettiği söyleniyor. Macar gazeteleri ise bu mülâkaün siyasî veçhesini mevzuu bahRoma, 6 (Hususî) Hariciye Nazın •etmemekte ve Macar Italyan dostluğu Kont Çiano, Macar Hariciye Nazırüe bunun sağlamlığını tebarüz ettirmektedir. gün yaptığı mülâkat hakkmda gazetecılere aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: «Taymis» in mütaleası « Orta ve Şarkî Avrupayı alâkadar Londra, 6 (a.a.) Times gazetesi eden bütün meseleleri tetkik ve müzıkeMacar Hariciye Nazm Kont Csaki'nin ltal re ettik. Bu münasebetle iki hükumet ayaya yaptığı ziyareti başmakalesmde rasında bir defa daha tam fikir birliği mümevzuu bahsederek diyor ki: şahede edildi. ltalyan ve Macar hükumet< Bu vaziyet, Macar ve ltalyan hü lerinin sulh hakkmda tamarnen hemfikir kumetleri arasındaki samimî münasebet olduklarını da kaydedebilirsiniz.» Garb cephesinde M. Menemencioğlu Almanların manyetik mayin döktükleri anlaşılıyor Türk Fransız iktısadî müzakereleri muvaffakiyetle neticelendi Ankara 6 (a.a.) Haber aldığımıParis 6 (a.a.) 6 kânunusani Fran za göre, Pariste Numan Menemenciğlu »ız sabah tebliği: Mutad devriye ve topçu faaliyeti ol tarafından yapılmakta olan müzakeral muvaffakiyetle bitmiştir. Imzanın birkaç muştur. gün zarfında teati edilmesi büyük bir ihFransız ahşam tebliği timal dahilindedir. Paris 6 (a.a.) 6 kânunusani akjam tebliği: Devriye kollarımız cephenin birçok noktalarında düşmanla karşılaşmış ve bir kaç esir getirmiştir. Bükreş 6 (Hususî) BasaTabyada Alman tebliği bulunan Kral Karol bugün Kışnev şehrinBerlin 6 (a.a.) 6 kânunusani Al de, Alman. Rus ve diğer ekalliyet mu man tebliği: rahhaslarını kabul etmiştir. Kral Karol Yeni hiçbir şey yoktur. bu münasebetle bir nutuk irad ederek, Basarabyanın Rumanyaya aid olduğunu Almanlar mayin döküyorlar ve Basarabyaya karşı her hangi bir tecaLondra 6 (a.a.) Almanyanın fasıbütün lah bir surette ve fakat daha az mıktar vüze teşebbüs edildiği takdirde da olarak manyetik mayinler dökmekte Rumanyahların bir tek adam gibi ayaklanarak silâha sarılacaklarım beyan et Qİduğu anlaşılmaktadır. mistir. Almanya üzerinde uçuş Siyasî mehafilde, Kral Karolun BasaLondra 6 (a.a.) Haber al'rdığına rabya seyahatine hususî bir ehemmiyet göre Ingiliz harb tayyareleri dün gece atfedilivor. Almanyanın şimalinde muvaffakiyetli keşif uçuşları yapmışlardır. Bu uçuşlar Friese adalarından hava üsleri üzerinde devriye uçujlan mahiyetinAtina 6 (a.a.) Atina ajansı bildide olmuştur. riyor: Basarabyaya bir tecavüz vuku bulursa... Türk Yunan ticaret müzakereleri tngiltere üzerinde uçuşlar Londra 6 (a.a.) Düşman tayyareleri bu sabah Shetland adaları üzerinde uçmustur. lngiliz harb tayyareleri havalanmışlardır. Tehlike işareti verilmemiş tir. Cephelerdeki vaziyet Paris 6 (a.a.) Askerî vaziyet hakkında Havas §u malumatı vermektedir: Karada, mutad devriye faaliyetleri haricinde biraz şiddetlice topçu ateşi ol muştur. Apach mıntakasında bir Alman devriyesile bir Fransız iaşe kolu arasında mu•adenıe olmuştur. Alman hava keşif kolları Franaamn çarkında ve şimalinde derin uçuşlar yapmışlardır. Siyasî sahada Almanya yeniden bitaraflar üzerinde tazyik yapmağa başla mı°tır. Ankarada baslamsk üzere olan Türk Yunan ticaret müzakerelerinden bahseden gazeteler, bugünkü şartlar dahilinde iki memleket arasındaki ticaret münasebetlerinin takviyesi her zamandan ziyade arzu edilir birşey olduğunu bildirmekte ve bu inkişafm Avrupa harbinin sebeb olduğu ziyanı kısmen telâfi için iki memleketin nef'ine olduğunu ayrıca kaydeylemektedirler. tngiltere yeni vapur alıyor Nevyork 6 (a.a.) lngiliz Münakalât Nezareti Amerikaya ilk kafile olarak üç ticaret vapuru sipariş etmiştir. Bu vapurların yapılması için Amerika deniz komisyonunun müsaadesi alınacaktır. NevvYork Times gazetesine göre, deniz komieyonu, gerek bu üç vapur için, gerek bundan sonra Ingilizler tarafından yaptınlacak vapurlar için müsaade verilecektir. (Başmakaleden devam) Birçok yerlerde pek çok insan kaybı vardır. Ağır ve hafif yaralılarla hiç yarasızların pek çoğu da bugün başlannı sokalçimizde yeni bir ihtiyac doğdu; hercak bir kulübeden mahrum, odsuz ocaksız, karakısın sıfır altı 2030 derece so gün herşeyden evevl felâket mazlumlarının haberlerini almak istiyoruz; savaş ğuklan içinde titreşiyor ve bekleşiyorlar. meydanında, hastane koğuşunda bıraktıBugün için en hafif tahminle dahi mik ğımız bir can yoldaşını, nasıl hayalimizle tarını söylemeğe dilimiz varmıyan ölüleri olsun aramak istersek afet mıntakasındaAllahın rahmetine havale eder ve yaralı ki kardeşlerin vaziyeti için de öylece içiyarasız felâketten kurtulabilenlere tam bir mizde bir haber alma sabırsızlığı var. Alâkamız biraz başka taraflarda dolaşsa ardım temin etmenin bütün milletçe tek gönlümüzü guya vefasızlık etmiş sanacaedef olarak gözönünde tutulduğunu te ğız. Ve duygularımızı vazife başına çağı•arüz ettirirken bilhassa son kısma aid racağız.. Elbette bundan daha yerinde ve azifelerimizin daha büyük ve devamlı hayırlı his olamaz. Ancak hatırlamaklığılması lâzım geldiğini söylemek istiyoruz. mız lâzım gelen başka noktalar mevcuddur. İleri, aydınhk ve geniş bir insanlık Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi şuurundaki vazife mefhumu, iptidai bir in başkanlığındaki yüksek yardım komi cemiyetteki hududları daima pek çok esinin felâket sahalarından alman ma aşar. Evvelce bir insanm hangi mevzuda umata istinaden vaziyeti ve ihtiyac görü olursa olsun en yüksek vazifesi canını fen yardımın şekil ve mahiyetini sık sık da edivermekte toplanırdı. Gerçi mahiyet itibarile bu esas değişmedi. Lâkin bugün miüete bildiren beyannameler neşretmesi bir dakikanın heyecamna toplanan fedaemenniye lâyıktır. Vilâyetlerde teşkil kârlıklar bile müterakki başlar için kifalunan tâli komitelerle halk arasına giren yetsiz ve iptidaî görünüyor. Senelerce, ardım teşekküllerinin ve binnefis halkın sabır, tahanımül ve eza içinde, bir idealin edakârlığı ona göre daha faal ve daha tahakkukuna emeğini esirgememis bir enerji, bir anda canını yok etmeğe razı olevamlı olacaktır. muş atılgan bir ruhun cömerdliğinden Felâket sahasındaki yaralıların ve ya hem aşağı değildir, hem daha verımli oasız da olsalar hiç barımlmayacak hale labilir. Münvver yurddaş hayatını dahi lüşmüş yerlerdeki insanların »imendifer şuurla ve son varlık dakikasına kadar atlan boyunca selâmet yerlere nakilleri zekâsını işleterek feda etmek mecburiyetindedir. Bundan ilk çıkan neticeleri ko abiidir. Zaten hükumetin ilk kararlan ik I layca tahminliyebiliriz. Yardım faaliyetizası olarak bu cihet böyle de yapılmak mizi hem hızlı, hem de telâşsız ve metodlu ıdır. Felâket sahasındaki musibete uğra yapmamız icab eder. Sonra dikkat edemış bütün köyler halkınm yerlerinden kal lim; başımıza çöken afetler bize ancak yeni, yani «munzam» vazifeler tayın etti. ırılıp başka taraflara nakilleri kolay ol Yoksa bugün karşımıza yeni ağırlıklar madığı gibi doğru da değildir. Sür'atle çıkmıştır diye zaten omuzlanmızın üzenlan kendi yerlerinde oturup yaşamak rinde taşımakta olduğumuz yükleri yere a devam edebilecekleri bir vaziyete koy atacak değilizl Asla ve kat'a! Bu sarih hakikat herkesten ve herşeyden evvel resmî mak lâzımdır. makamların düşüncesinde parlamalıdır. Herşeyleri mahvolmus olan bu insanZabıta, adliye, maliye şu veya bu gibi lann bütün ihtiyaclarının karşılanması devlet hizmetlerinin içinde bulunanlann fimdiye kadar gösterdiğimiz sükrana lâhiçbir vesile ile, meşru olmıyan hiçbir \k yardımlarımızda devamımızı zarurî tekâsülüne göz yumamayız. Bir vatandaşı ılıyor. Köylü kendi ocağı çevresinde hem halde, hem gelecekte tehdid edebilemüstahsil bir unsur olarak memleketin cek en gerçek tehlike, yanındaki diğer vadayandığı en büyük kuvvettir. Onun eğer tandaşa karşı göstereceği kaba ve mücrim mümkünse yaşadığı ve dededen babaya kayıdsızlıktır. Çocukluğumuzdanberi nice misallerini gördük; kendisini başkalannmüjtahsil bir unsur olarak barındığı mu dan fazla «açıkgöz!» sanarak; sade şahsî hitten aynlmamasında hem kendinin, hem menfaatlerini düşünenlerdir ki bir gün en memleketin büyük menfaati vardır. Şu kör hamakati yapmış kadar süründüler ve haldc yapılacak yardım şekli şu üç dört sürünüyorlar. Vaktile «Cumhuriyet düşmanları» afhaya inkısam ediyor: yaftası altında bir makale neşretmiştik. 1 Felâket sahasındaki yaralıların Bunda diyorduk ki bugünkü Türk siyasî : çaresizlerin başka mahallere nakli. cemiyetinin en korkunc düşmanlarım hu2 O sahalarda kalacak halka, on dudlar dışında eblehçe söylenen birkaç hılkatte aramamalıdır; arı açlıktan ve soğuktan koruyacak ilk kara gönüllü Cumhuriyetin en zararlı düşmanı, millî ardımlarda hem çabuk olmak, bem ihvazifesini tam yapmaktan mazeretsiz oiyaca yetmek. larak kaçan her kötürüm ve hasis ruhtur; 3 Felâket sahasında harab olan köy mürtekib memur, yalancı muharrir, zalim e kasabalarda kalacak halka aleiâcele âmir, cahil hoca, tembel talebe v. s... gibi. Şimdi hükmümüzü daha genişletebili»arınacak yerler temin etmek. Kat'iyyen müstacel mahiyetli olan bu riz ve pek haklı olarak iddiada bulunabiüç tedbiri takiben felâket sahalanndaki liriz ki hükumetin halk nazannda kadrini, harablıkları yeniden bayındırlığa kavuştuacak esaslı bir faaliyete sıra gelir ki az çok zamana muhtac olan bu kısmı da inümüzdeki ilkbahardan itibaren gene sür'atle yerine getirmeğe geçebilitiz, ve Cumhur Reisimiz Millî Şefin dediği gibi Türk milleti bu harabeleri eskilerinden çok daha mükemmel mamurelere çevirmekten âciz olmadığını bu vesile ile bir kere daha ispat edecektir. Imara başlamadan Yazan: Fazıl Ahmed Aykaç ciddiyetini, itibarım kıracak her hareketi yapan her şahıs, derecesine göre bir millet hıyaneti irtikâb ediyor demektir. lş sahiblerini günlerce ve günlerce bekleten memurlar, devlet hazinesinin alacağını sırf duygusuzluklanndan dolayı ödemekten kaçınan mükellefler, vergileri cibayette, tahsilde suüstimalden yürekleri titremiyen kanıksamış bazı namus hastaları ve saire bu takımdandırlar. Bilmem ki muhtekirlerden, fırsat hırsızı, hamiyet conisi bazı ahmak kurnazlardan ayrıca bahse lüzum var mı? Yangm içinden eşya aşırmağa, seylâb ortasında can yakmağa koşan nankör, namerd bir sürü hilkat pespayesini memleketimiz görmemiş değildir. Lâkin bunu bilmeli ki bu gibilerin, korkak ve soysuz cür'eti etrafında millî dikat şimdiden sonra en uyanık bir bekçi gibi nöbet beklemektedirl Teşkilâtı esasiye kanununun Türk milletine sağladığı hürriyet ve emniyet içinde herkes masun yaşıyacaktır. Lâkin kanunların şu veya bu bucağı, gene şenaatini barındırmak için bir sığınak yerine koyanlan umumî vicdan çırçıplak eder. V e millî müdafaa ile istikrahın direğine gererek «tejhiri umumî» cezasına ujratır. Âmme nefreti, zehirli gazden ve bombadan çok dehşetlidir! Bilmiyorum: Bütün bu ifadelerle mevzuumuzdan ayrılmış oluyor muyuz? Kanaatimce hayır! Zira davanın esası millî yardımlaşmayı bir taraftan felâket mazlumlarının hizmetine metodla koşturmak, bir taraftan da dünyayı günden güne saran mukadderat karanlığı içinde milletimize aydınhk bir yol bulmanın bazı ana unsurlarını mütalea etmektir. Zira muhakkak olan birşey varsa o da bugün dünyada hayli millet talihinin korkunc bir mayin tarlası içinden geçmekte olduğudur. Bütün böyle zorluklu davalarda bir cemiyetin ilk yardımcısı ahlâk ve seciyedir. lrfan ve fennin fütuhatı bile ancak o gıranit seciyenin eline geçtiği zamandır ki dünyayı yenen bir silâh olur. Sarahatle söyliyelim: Türk camiası, bugün efrad arasındaki en meşru infial ve kinleri bile millî birlik uğrunda, gerçek bir sevgiye tahvil edebilecek bir ruh hamlesi istemektedir. Sefil hesablara, soysuz ehemmiyetler bağlıyanlan gerek bugün, gerek yarın için vaziyet göremiyen kafa bedbahtları »ayanz. Türkiye, gözyaşlarını silecek. yaraJarı saracak ve her tarafa şifa ile teselli ko|turacak.. Bütün bunlan yaparken de hududlarının dışında yanan yangtnların, yurdumuz içine bir kıvılcımını dahi sıçratmamağa savaşacak. Demek ki vazifesi hem çok büyük, hem çok ağırdır. Böyle muazzam bir davayı mütesanid ve Cumhur Reisinin sözile «nifaksız» bir heyet başarabilir. Fakat imara, yeniden kuruculuğa nasıl ve nereden baçlamalı? Gelecek yazımızda bu mevzu üzerinde düşündüklerimizi hulâsa etmeğe çalısa cağız. IHEM NALINA MIH1NA Fazla uzamadı mı ? iplomatlar anlaştı; askerler anlaştı; hükumetler anlaştı; meclisler anlaştı; fakat tüccarlar bir türlü anlaşamıyorlar. Uzayıp giden TürkIngiliz ticarî müzakerelerini kasdettiğimi anhyorsunuz. Evvelki günkü Cumhuriyette, Türkiyedeki lngiliz Ticaret odası kâtibi M. Wilfred La Fontaine'nin Times gazetesinde intişar eden şikâyetini elbette okumuşsunuzdur. Dün de, gene Cumhuriyetin son haberler sütununda, Reuter ajansmın, bu haklı şıkâyete cevab vermek isteyen bir haberi çıktı: «Türkiye ile lngiltere arasında ticarî münasebetleri duzeltmek üzere cereyan eden müzakereler ilerlemekte ve müzakeratın muvaffakiyete ulaşacağı Ümid edilmekledir. i/â...» Doğrusu ben ve benimle beraber bütün Türkiye ticaret âlemile Türkiye efkârı umumiyesi, bu telgrafın başındaki «A/üzakeratın muıaffakiyete ulafacağı ümid edilmektedir» ve sonundaki «Şu sırada Londrada cereyan etmekte olan görüşmeler, çok muhtemeldir ki bu neliceyi verecektir» cümlelerindeki ümid ve ihtimaller yerine «Müzakereier muvaffakiyetle neticelenmiştir» diye müsper bir haber bekleyorduk. Türkiye ile Ingiltere, ilk anlaşma beyannamesini geçen mayısta imzaladılar. O vakittenberi Türkiyenin iki büyük garb devletile iş birliği başladı; fakat aradan sekiz ay geçtiği halde, ticaret anlaşması yapılamadı. M. Wilfred La Fontaine lngilizdir. Bütün tngilizler gibi soğukkanlıdır; öyle olduğu halde, onun dahi sabrı tükendiğine göre, biz sıcakkanh Türklerin, bu sonsuz ticaret müzakereleri karsısında Hazreti Eyubun sabrını da geçen bir itidal ve sekinetle beklediğimiz anlaşılıyor. Müzakerelerin uzamasına sebeb olarak Reuter'in dünkü telgrafında, «Türkiyenin Ingiliz ihracat bedellerini tediyede gösterdiği teahhur, iki memleket arasındaki ticaret müvazenesinin, lngillerenin çok lehınde olmasından ileri geldiğh söyleniyor ve bunun çaresi de şöylece ilâve ediliyordu: «Fakat, Ingilterenin Türk mallarını daha fazla miktarda, satın almak sureüle vaziyete bir hafiflik vereceği ümid olunmakladır.» Meselenin sekiz ay müzakereden sonra halledilemiyecek kadar güç olduğunu zannetmiyoruz. lngiltere, Türkiyenin bütün tütününü, bütün kuru üzümünü, bütün kuru incirini. bütün fındığını alıp kara, hava ve deniz ordularındaki milyonlarca askere tevzi edebilir. Martta, lngıltere, en az üç milyon kişiyi silâh altında bulunduracaktır. Üç milyon kişiye, bizim tütün istihsalâtımız, bir ay dayanır mı, bilmem? Hal çaresi, Ingilterenin Türkiyeden fazla mal satın alması gibi hayli basit olan bir mesele için, bu kadar uzun müzakere yapılması, tüccarca bir iş olsa bile dostluk psikolojisi bakımından makul bir iş değildir. lngiliz dostlarımızın, Times gazetesinde çıkan yazıda gösterılen yolu, azamî sür'atle tutmalarını ve fazla uzayan müzakereleri artık bitirmelerini ince kâr hesablarından yüksek tutulması lâzım gelen Türk lngiliz dostluğunun menaati namına temenni ederiz. 1 I İ ! 5 , Fazü Ahmed AYKAÇ lngiliz kabinesindeki değişiklik Ege mıntakasında seylâb afeti tekrar baş gösterdi tarafı ı tncı sahijede) lâyetinden bu akşam vilâyetimize hayat şaretli bir telgraf çekilmiştir. Bu telgrafta M. Kemalpaşadan geçen Simav çayınm eniden taşmakta olduğu bildirihniştir. Birkaç gündenberi yağan kar, havanın odoslaması üzerine erimeğe ve yeniden yağmur yağmaya başlamış olduğundan bu çayın tekrar feyezanmdan korkuluyordu. Vali, telgrafı almca M.kemalpaşa ve Karacabey kaymakamlıklarına makine başında vaziyeti bildirerek çay boyundaki köylerin derhal tahliye edilmesini ve kasabalarda tedbirler alınmasını bildirmıştir. Diğer taraftan Nilüfer çayı da bugün tajmış ve Mudanya Karaağac arasındaki Binkaya köyü civannda bulu nan Runkuş köprüsünü sular götürmüş tür. Münakalât durmuştur. Karacabey deresinden akan Hanife deresi ovaya doğru taşmıya devam et mektedir. Bandırmadan gelen askerî tombaz bölükleri bu ovadaki husule gelen gedikleri kapamaya çalışmaktaclır. Utihkâm zabitleri, su işleri mühendisleri ve Karacabey kaymakamı buradaki ameliyatla meşguldür. Havvanlar ve köylüler yüksek mahallere naklolunmaktadır. Yeniden su baskınına uğnyan Abazlı köyü tahliye edilmiştir. Memleketimizin uğradığı felâket bütün do«t memleketlerde en samimî alâkalar lyandırdı. Kendisine kalb kuvveti olan bütün bu kıymetli alâkalardan dolayı Türk milleti pek mütehassis ve pek müteşekkirdir. Son yarayı sarıncaya kadar devam etmek lâzım gelen kendi himmet ve hamiAlmanya yeniden bazı smıfları Rus Bulgar ticaret muahe yetlerimizin gittikçe daha çok ve daha silâh altına çağırdı çabuk mahiyetile pek az zamanda bu fedesi imzalandı Londra 6 (Hususî) lsviçreden alı lâketi tamamile yeneceğinde ise hiç şüpMoskova 6 (a.a.) «Havas» Dün nan haberlere göre, Almanya yeniden aksam Mikoyan ve Bogilof arasında üç hemiz yoktur. bazı sınıflan daha silâh altına çapırmıştır. ?II11113111. tih*ka davet edilmişlerdir. ***>***•** ^ < Stanley'in getirlimiş olması ise teessüf edilecek bir hâdisedir.> Bu gazete. Stanley'in siyasî hayatını şiddetli bir lisanla tenkid ettikten sonra şöyle yazıyor: «Stanley hiçbir zaman bir insan kütlesini sevk ve idare edecek bir kabiliyet göstermemiştir. O, yüksek makamlara otomatik olarak yükselebilen smıftandır» Buna mukabil gene bu gazete istihbarat nezaretine gelen Reith ve Ticaret Nezaretine gelen Duncan ı hararetli karfilamaktadır. İstifanın sebebine dair... Londra 6 (a.a.) Reuter ajansının parlamento muhabiri resmî mehafilden öğreniyor ki; Harbiye Nazın Hore Belisha'nın Genelkurmay erkânile çıkan ihtilâf üzerine istifa ettiği jayiaları doğru değildir. Çemberlayn'in salı günü Mansion House'da söyleyeceği mıtukta Hore Belisha'nın istifasından bahsedeceği şüphesizdir. Maamafih parlamentonun 16 kânunusani toplantısında bu meselenin mevzuubahs olması kuvvetle muhtemeldir. Diğer taraftan Hore Belisha'nin parlamentoda beyanatta bulunacağı zannedilmiyor. Hore Belisha'nın, ancak kabine arkadaşlarile ihtilâf üzerine istifa ettiği takdirde parlamentoda beyanatta bulunması müteamildir. Halbuki Hore Belisha siyaset hususunda Çemberlayn'le arasında hiçbir noktai nazar ihtilâfı mevcud olmadı§ını bildirmıştir. Bunlar kanunusaninin onunda orduya il senelik bir ticaret muahedesı akdedılmış YUNUS NAD1 İtalyan tabiiyetini tercih eden Almanlar Roma 6 (a.a.) ltalyan Alman İtilâfları mucibince kendilerine hiyar hakkı verilen Bolzano eyaleti ahaüsinden Alman ırkına mensub 63,012 kişi ltalyan tübiiyetinde kalmıştır. Trento, Udino ve Bellune eyaletlerinde 19,530 kişi ltalyan tabiiyetinde kalmıştır. ltalyan tabiiyetinde kalmağa karar verenler Bolzano'da nüfusun yüzde 27 sini Adana 6 (a.a.) Çukurovamn 18 in ve diğer 3 eyalette yüzde 51 ini teşkil ci kurtuluş bayramı dün Adanada, geçen etmektedir. yıllardan çok üstün bir tezahürat içinde kutlulandı. Sabahın erken saatlerinden itibaren yollara dökülen 10,000 lerc 1 büyük tarih Nevyork 6 (a.a.) American Fede halk saat 9 da Adananın ration of Lador ismini taşıyan ve Birle bayrağını elleri üstünde belediyeden, sa sik Amerika hükumetlerinin en kuvvetli at kulesi meydanına getirerek askerî tö sendika teşkilâtıni temsil eden heyet, renle kuleye çekti. Müteakıben mektebliRusya tarafından Finlandiyaya karsı ya ler, Halkevliler, spor gencliği, asker, Mil pılmı.ş olan taarruzu takbih ederek bade lî Mücadelede çalışan Çukurova kahra rna Sovyet eşya ve emtiasının boykot e manları, çiftçiler, izci ve traktör manga ları Cumhuriyet meydanına gelerek yer dilmesini karar altına almıstır. lerini almışlar ve Atatürk anıtına, gencli ğin,. çelenkler koyma töreninden sonr nutuklar söylenmiş, bundan sonra büyük Belediye otobüs mübayaasını arttırmaya çıkardığından bir taraftan bu otobüs. resmi geçid başlamıştır. Bugün öğleden ler mübayaa edilirken, diğer taraftan da sonra Adana Halkevi gencliği, halka mükırk otobüsü istiab edebilecek ve üst kat samereler vermiştir. Saat 19 da da Millarına dahi otobüs çıkabilecek büyük bir lî Mücadele kahramanlan şerefine Yen: garaj inşa edilecektir. Bu maksadla Be Otelde 300 kişilik bir ziyafet verilmiştir lediye mühendislerinden Rükneddin ya Üğleden sonra belediyede bir resmi kakında t»*^'l"»f irin Rıımanvava °r'rl«'cek bul olmuş ve millî günün hatıraları anıl mıştır. tir. en ziyade mazharı müsaade devlet muamelesinden istifade edecektir. Ticarî mübadelelerde müsavat esası kabul edilmiştir. 1940 senesi için mübadele yekunu 920 milyon leva olarak tespit edilmiştir. Bulgaristan, Sovyetler Birliğine tuz, pitütün, deri vesaire verecektir. Sovrınc. J .tler Birliği ise Bulgaristana ziraat maye kineleri, demir, petrol, besi yemi vesaire verecektir. B u m u a h e d e mucibince Çindeki muharebeler Şunking 6 (a.a.) Geçen salı günü Nannigin 20 kilometre şimali şarkisinde Santang ve Suntangan şehirleri etrafında da çok şiddetli muharebeler vukubulmuştur. Çin kıtaatı süratle ilerlemekte ve parlak muvaffakiyetler kaydeylemektedir. Çin ordusuna mensup salâhiyettat bir zatın beyanatına göre beşinci Japon fırkası tamamile imha edilmiştir. Holanda matbuatına göre.. Kabineden çekilen İstihbarat Nazm Lord Macmülan (Baftarafı 1 inci tdhijede) tayin do^yısile istifa ettiğini bildirmıştir. Amsterdam, 6 (a.a.) H o l a n d a matbuatı, lngiliz Harbiye Nazın Hore Belisha nin istifası hakkmda United Press'in bir haberini neşretmektedir. Bu habere göre Hore Belisha lngiliz hava kuvvetlerine aid bir ihtilâf yüzünden istifa etmişfir. Hore Belisha Fransada bulunan bıitün lngiliz hava kuvvetlerinin lngiliz kumandanı Lord Gort'un emrine verilmesini istemiştir. Bu suretle mezkur kuvvetler Hava Nezaretinin emrinden çıkmış olacaktı. Fakat bu taleb kabul edilmenıiştir. Adananın kurtuluşu Sükun ve nizamtn tesisi için Tokyo 6 (a.a.) Japon Harbiye Nezareti ve Genel Kurmayı, Çinde Vangşing veyin riyaseti altında kurulacak merkezi hükumet hakkındaki umumî direktifleri tasvib eylemistir. lyi malumat alan mehafilde beyan olunduğuna göre, sükün ve nizamın Çinde yavaş yavaş tesisi için Vaşingvey hükumetile teşriki mesaiye müteallik bir takım meseleler mevzuu bahstir. Askerî işgal ve daimî garnizonlar meselesine de bu bağhdır. Bu bapta yapılmakta olan müzakerelerin bu ayın ortalanna doğru nihayet bulacağı söylenilmektedir. MUSA ATAŞ M. Kemalpaşada hurtarma ameliyatı Bir Amerikan sendikası Sovyetlere boykot ilân etti Gazetelerin mütaleası Londra, 6 (a.a.) Daily Expıes'3 gazetesi, Hore Belisha'nın istifası hakkmda diyor ki: Hore Belisha hiç şüphesiz en muktediı nazırlarımızdan biri idi. Onun yeıinc Fransanm kahve ihtiyacı Paris 6 (a.a.) Resmî gazetede çıkan bir kararname mucibince mevcud kahve stoklarımn hükumete bildirilmesi mecburidir. Yanlış beyanname verecek olan ithalâtçılarla tacirler şiddetle tecziye edileceklerdir. Fazla addedilecek olan stoklar devlet tarafından mübayaa edilecektir. Bazı limanlarda büyük stoklar halinde bulunan kahvenin bütün memlekete tevzi edilebilmesi için Ziraat Nezareti lâzım gelen tedbirleri ittihaz edecektir. Büyük otobüs garajı Yeni Belçika kabinesi kuruldu Brüksel 6 (Hususî) İstifa eden Baş. vekil Pierlot yeni kabineyi kurmaya muvaffak olmuştur. Hariciv^ Nazın Spaak vazifesinde ipka edilmiştir. Millî Müdatarafından faa Nezareti General Denis deruhde edilmiştir. Bursa 6 (a.a.) M. Kemalpaşa ovalarını istilâ etmiş olan sular günden güne çekilmekte ve Apolyond gölü de tabiî seviyesine inmektedir. Sular tarafından çevrilmiş olan Kumkadı, Ormankedı ve Voyvoda köylerinde açlığa maruz bulunan 2000 kişinin civar köylere nakillerine çalışılmaktadır. Bu iş için Bandırma ve Apolyonddan gönderilen motörlerle askerî tombazlardan istifade olunmakta ve mahsur köyler halkı bu vasıtalarla civardaki daha yüksek köylere getirilmckte dir. Suların tahrib ettiği bendlerin tamiri ve ileride böyle bir tehlikeyi önlemek icin Londra 6 (a.a.) Yünden tasarruf icab eden tedbirler ahnmış bulunmak edilmek üzere Skoç alaylarında üniforma tadır. eteklerinin kaldınlmasına karar verilmesi münasebetile dün Aldershot'ta sembolik merasim yapılmıştır. Skoç kıt'alannın öÜsküdarda Gülfemhatun mahallesinde nünde bir etek yakılarak külleri bir ka 12 numaralı evde oturan 35 yaşlarında vanoza konmuş ve kavanoz küçük bir Emine isminde bir kadın, dün Türbe somezara defnedilmiştir. Merasim esnasın kağından geçerken üzerine fenalık gelerek birdenbire düşüp ölmüştür. da mızıka matem marşını çalmıştır. tskoç alaylarında etekler kalktı Yolda öldü

Bu sayıdan diğer sayfalar: