4 Şubat 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

4 Şubat 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Subat 1940 CUMHURIYET SON Kâdiseler arasında En mes'ud hâdise elgrad konferansı, muharib devietierle balkanlar arasına kahn bir yangın duvan çekiyor. b u top.anıinın güzel ve orijinal tarah berkesı memnun etmesidir. Herkes, bütün Balkanhlar, muharib ve gayrımuharib bütun devletler, Avrupanın cenub • doğu böigesine sıçrayabiiecek her kıvıicımı *hnlarınm terile sondiirmeğe hazırlanan antant milletlerinin sımsıkı tesanüdünden memnun. Ingütere ve Fransa memnun, çünkü Baikanlıların tarihî kinlerle ve iştial maddelerile dolu ruhlarında sonu nereye vsracagı süpheli bir ihtüâfın kundakianmasına unkân vermiyecek tesanüd suuıunun îazelendigini ve perçinlendiğini görüyor. Almanya memnun, çünkü mubtac olduğu ham maddeterin çoğile tıklım ttklım dolu bir kilerin içinde yangın çıkması ihtimaünin uzaklaştığıru görüyor. İtalya memnun, çünkü yalnız Balkanlara değil, Akdenize aid hesablarıaın da kördüğümle bağlı olduğu Balkan muvazenesinin bozulmasmı istemiyor. Sovyetler Birliği memnun, çünkü tasfiye edilmekten pek uzak bir saıhanır. içinde sürüklenen Fin harbi devam ederken Balkanlarda kendisini büsbütün yoracak bir kan davası çıkmasına razı de BIR FTID BIR IDDIA İngiltereye havadan hiicum! Alman tayyarelerinden bır çoğu duşuruldu Ingiliz hava kuvvetleri tarafından alınan resimlerden sonra Zigfrid hattının bütün çıktı esrarı meydana Londra 3 (a.a.) Hava Nezareti bildiriyor: Bu sabah birçok düşman tayyareleri Ingilterenin şimali şarkî sahili açıklarında vapurlara taarruz etmişlerdir. Ingiliz tayyareleri bu tayyarelerin önüne çıkarak yollannı kesmişlerdir. Ingiliz tayyareieri iki Heinkels tayyaresine Hiicum etmişlerdir. Bunlardan birincisi Yorkshira sahili açığında denize düşürülmüştür. Diğeri Northumberland sahili açığında ciddî hasara uğratılmıştır. Diğer cihetten öğrenildiğine göre başka bir Heinkels alevler içinde bir evin üstüne düşmüştiir. İçinde bulunanlardan dördü ölmüş, biri yaralanmıştır. Uçüncü bir Alman bombardıman tayyaresinin Tyne mmtakasmda tahrib edildiği haber verilmektedir. liz vapunınun battığına dair bir Alman membamdan verilen haber, salâhiyettar Ingiliz mahfillerinde kat'iyetle tekzib edilmektedir. Diğer cihetten geçen ay Heligoland cıvarında batan «Starfish» ve «Undine» isimlerindeki Ingiliz tahtelbahirleri mürettebatının Almanyada harb esiri olarak ahkonulduklan zannedilmektedir. Büyük Türk Şairi Yunus Emre kimdir? Yazan: RAİF YELKENCİ Bu satırların tahlilinden çıkardığım netice: (Yunus Emre) namile maruf olan zatın (Âşık Paşa) nın kendisinin olduğudur!.. Adı, sanı belli (Yunus Emre) bilirseniz lutfen tenvir ediniz? Şurasını açıkça söyleyeyim ki: Ben bu neticeyi (Yunus) devrinde yaşamış bir zatın yazdığı bir vesikaya istinaden söylemiyorum: Bizzat koca dâhinin kaleminden çıkan sözlerden istihrac ediyorum. Biliyoruz ki, (Âşık Paşa) namile maruf olan zatın ismi (Alâeddin Ali) dir. Genclik hayatını Selçukilerin merkezi olan (Konya) da geçirmiştir. O devirlerde ilim ve irfan merkezi bulunan (Konya) da (Mevlâna) yı, sonra oğlu (Sultan Veled) i görüyoruz. (Sultan Veled) in velâdeti (623) vefatı (712) dir. Babası gibi eserlerini (Fars) lisanile yazmıştır. Ve pek az türkçe şiir bırakmıştır. Bir şiirinde: Türkçe bilseydim ben idiydim sizg Sır^.rı kim tangırdan değdi biza llâh... Diyor. Buna mukabil karşısında (Âşık Paşa) (Âşıkî) mahlâsile türkçe şiirler yazmış ve halkı teshir etmiştir. (Âşık Paşam) ve Âşık mahlâsından başka (Âşık Garib, Miskin Âşık, Âşıkî mahlâslarını kullanarak (Sultan Veled) in Farisî eş'arına karşı türkçe şiirler vücude getiriyordu. (Âşık Paşa) 703 te babası (Muhlis Paşa) ile birlikte (Mısır) a hicret etmiş, hatta orada (ibranice) de öğrenmiş, pederinin himmetile ( 7 0 7 ) tarihinde vatan hasretile (Kitabünnasiha) adlı (mesnevî) sini telif etmiş. Ve bu defa da (Yunus Emre) mahlâsını almıştır. Kur'anı Kerimdeki (Yunus) suresinde gördüğümüz (Yunus Aleyhii>selâmın bahğın karnından tekrar sahile çıktığı gib i ) . (Kâh batnı savt içinde Yunus ile söyleşem.) Mezkur şiirin beşinci beytinin birinci mısraı. O da tekrar dünyaya ve vatanına gelmek için bu müstear mahlâsı kullanmış olması çok muhtemeldir. (Mevlâna Celâleddini Rumî) de bu tarzda hareket etmiş değil midir? Müşarünileyh (Mesnevî) de Mevlâna Celâleddini Rumî adile tanınmış. Halbuki Divanı Kebiri Mevlânada Şemsi Tebnzî mahlâsjnı ihtiyar eylemiştir. Devrinden itibaren bugüne kadar nazireler söylenmiştir. Senelerdenberi (Yunus Emre) hakkmda yaptığım uğraşmalar bundan ibaret değildir. Sandıklarda, kütübhane rafla rında, toz, toprak içinde kalmış olan eslâf yadigârlarını mesleğim iktızası senelerdenberi gördüm, gözden geçirdim. Vatanıma, vatanımın tarih ve edebıyatına velev cüz'î dahi olsa bir hizmet edebilmek gayretile çalıştım ve çalışıyorum. Bu makalede pek kısa, perişan bir suıette ortaya attığım fikirleri tevsık eden naçiz tetebbüatım (dağarcığımda) epeyce bir yekun teşkil etmektedir. Cenabı Hak nasib ederse bir münasib zamanda bir risale şeklinde ortaya çıkarmak azmindeyim. O zamanı bekleyerek şimdilik şu buluşlarımı vatandaşlarıma arzetmeği vazife bildim. (Yunus), felsefesini cihana (46) yaşında neşretti. Garib tesadüftür ki ben de şimdi o yaşta olarak şairimizin hüviyetini ortaya çıkarmak isteyorum. Sarfettiğim emekle memleketimin ilmine bir katre ilâve edebildimse benim için bundan büyük bahtiyarlık olamaz. İHEM NALINA MIHIIMA Kızılırmak kurbanları eçenlerde, bu sütunda, Şimdl denizinin haşin ve zalim tabiatile o tabiatten çok daha zalim olan Alman mayinlerine, denizaltı gemüerine ve tayyarelerine rağmen denize çıkmaktan yllmıyan bitaraf denizcilerin kahramanhğından bahsetmiştim. Bugün de, kışm Şimal denizinden daha az haşin ve merhametsiz olmıyan Karadenize çıkan ve orada can veren Türk denizcilerinden bahsetmek isteyorum. Karadei niz, her sene bir kaç Türk vapurunu, kendisine meydan okumak cesaretini gösteren kahraman gemicilerile beraber yutmaktan zevk duyar. Bizim gemicilerimizin yüksek cesaretini takdirle andıran bir sebeb daha vardır kı o da, çoğu, yarım asırlık ihtiyar teknelerle Karadenizin gazabınli göğüslemeleridir. Şimal denizinde, bu ka<, dar köhne gemileri müze diye bile saklat mazlar. Geçen yaz Fransanın Trouviile ] (Truvil) limanında gördüğüm balıkçılıkj müzesi, bizim, karakışta Karadenize çıkan bazı vapurlarımızdan çok daha yeni ve çok daha sağlam bir yelkenlide kurult muştu. 22 birincikânun 1937 de Karadenizj: Boğazı yakınlarında Eşek adasında batan ve 24 kişilik mürettebatmdan yalnız 2 kurtulabilen Hisar vapuru, böyle çürük, bir tekne ile denize çıkanların kahraman< lığını gösteren bir gemi idi. İki sene sonra^" gene 22 birincikânun 1939 gecesi, Sinob' civarında Feryad burnu mevkiinde batan j Kızılırmak vapuru da, azgın Karadenize meydan okuyan gemicilerimizin cesaretî<^ ne parmak ısırtacak bir tekne idi. Bu gen mide de 20 denizci ile Inhisarlar l nin bir memuru ve 4 amelesi, yani 25 kiş vardı. Bunlardan 21 kişi boğulmuş, 4' kişi de dalgalann pençesinden kurtularak karaya çıkabilmişse de kar tipisine tutula. rak donmuşlardır. Hisar vapurunda boğulanlar ıçın 1 1,250 lira iane toplanmıştı. Bu para, zatj valhların varislerine noter huzurunda* 500 ilâ 560 lira arasında tevzi edilmiştir., Kızılırmak kurbanlan için de hükumei tin müsaadesile iane toplanmağa başlarıdı; fakat, bu gemiciler iki defa talihsizdirler; çünkü bu gemi battıktan bir hafta sonra. Erzincan zelzelesi oldu ve o büyük felâket karşısında bu küçük felâket unutuldu. Onun için şimdiye kadar ancak a 2085 lira toplanabilmiştir ki taksim edij lirse her kazazede ailesine 83 küsur lirai gibi ehemmiyetsiz bir para düşer. Vapur şirketlerimizin, denizcilerinıizin, denizcilikle alâkadar müesseselerimizin, lnhisarlar Idaresinin ve denizcileri seven hamiyetli halkımızın küçük yardımlarile Hisar kurbanlarınm varislerine yapılan yardımın bir eşini Kızılırmakta boğulanlarm varislerine de yapmak kabildir. Kızılırmak vapurunun acetahanesi olan Ijalatada N.ara Mustata caaaesınae IK sad hanının beşinci katındaki yazıhanede t Vilâyetin müsaadesile teşekkül eden komite, yapılan teberruları matbu, mühürlü, ve tasdikli makbuz mukabilinde kabul etmektedir. lstanbulun, başta kömür olmak üzere, bütün ihtiyaclarını taşıyan Türk denizcii leri, sevgimize ve şefkatimize lâyık insan. lardır. Bu kiş günlerinde, onlann fedakârlıkları sayesinde ısınıyor, yiyor, içiyoruz. Bu rahatımızın fidyesi olarak oniara b:r kaç kuruş vermek bir insanlık borcudur^ Istanbul halkının yarısı, onar kuruş verse bu 25 ailenin gözyaşlarını silmek imkânı bulunur. Yardım komitesini teşkil eden Mustafi Umman, Rıza Sadıkoğlu, Kemal Mâni". oğlu ve Mahmud Acardan ricam da şudur ki bu on kuruşu toplayabilecek şekilde çalışsınlar. lstemenin ve toplamanın yoluı nu bilince, hamiyetli ve merhametli halkıı mız, hiçbir zaman yardımını esirgemez* lstanbulun muhterem, şefkatli ve âlice, nab halkından bu vazife kurbanı Türk d e J nizcilerinin gözleri yaşlı analan, dullan ve yetimleri için küçük bir yardım dileyo" n Batmış nazarile bakılan gemiler Zigfrid hattının bütün esrarı öğrenildi Londra 3 (a.a.) Royal Air Force tayyarecileri tarafından çekilmiş Siegfried hattma aid fotoğraflann Hava Nezaretinde neşri münasebetile, Londranın salâ hiyetli mahfilleri, Almanların baskın şeklinde bir askerî harekete güçlükle teşebbüs edebilecekleri hakkmdaki kanaatle rini dün izhar eylemişlerdir. Söylendiğine göre, bu fotoğraflar sayesinde Ingiltere hükumeti, Alman hatiarı gerisindeki vaziyete, en küçük teferruatına varıncaya kadar vâkıftır. Başlıca askerî hedefler üzerinde uçuşlar yapılmış ve bunların fotoğraflan alınmıştır. Miittefik orduları başkumandanlığı, Alman limanlarında ve hava istasyonlarında vukua gelen değişikliklerden her hafta haberdar edilmekte, Almanlar tarafından inşa edilen yeni harb gemilerinin adedinden ve yeni istihkâmlardan malumat almaktadır. Ingiliz tayyareleri, bütün Siegfried hattı üzerinde, bazı noktalarda bir kaç yüz kadem yükseklikten olmak üzere uçmuştur. Tayyareler, hattm sadece istihkâmlannm fotoğraflarını almakla kalmamış, barakalar, cepanelikler, fabrikalar, istasyonlar gibi çok mühim teferruatı da tespit etmişlerdir. Bütün bu teferruatm çok büyük olan ehemmiyeti düşman mühim bİT as kerî taarruza geçtiği zaman belli olaknr. Hitler, sayed harbi kazamrsa.. Londra 3 (a.a.) Natal'dan verilen malumata göre Alman propaganda teşkilâtı tarafından Joulous'lar arasında neşredilen şayialara göre Hitler muharebeyi kazandığı takdirde her ferd, başlıbaşına bir çiftlik sahibi olacaktır. Mukabil Ingiliz propagandası da ayrıca faaliyet sarfetmekte ve haftada 100,000 beyanname dağıtmaktadır. Londra 3 (a.a.) Cardiff limanma bağlı «Polsella» vapuru sahiblerine dün Amirallık makamı tarafından limana dön ğil. Bulgaristan memnun, çünkü mücadelemiyen bu vapura batmış nazarile bakılye hiç niyetli olmadığı bir zamanda ne dığı haber verilmiştir. gibi ihtilâtlar yapacağı bellisiz bir harbe Bombardıman edilen vapurlar girmenin, kendisine millî davayı toptan Londra 3 (a.a.) Bir Alman tayya kaybettirebileceğini hesablayor. resi tarafından bombardıman edilen «RoMacaristan memnun, çünkü Bulgarisyal Crown» vapurunda yangın çıkması tan gibi onun için de istirdad emelletinin üzerine itfaiye çağırılmıştır. Bu gibi ah gerçekleşeceği gün uzaktır ve kavga saati valde ilk defa olarak itfaiye davet edil çalmamıştır. mektedir. Antant devletleri memnun, çünkü soRoyal Crown vapuru mürettebatmdan na eren bir mukavelenin, en uygun anlaşölenlerin miktan 44 ü bulduğu zannedil ma şartları içinde yedi sene daha uzatılmektedir. masını temin ediyorlar. Fransız tebliği Bütün bitaraf devletler memnun, çünParis 3 (a.a.) Bu sabahki Fransız kü Balkan devletleri de onlar gibi, doğrudan doğruya bir tecavüze uğramadıktebliği r ça gayrimuharib veya bitaraf kalmanın Kayda değer bir şey yoktur. en selâmetli yol olduğuna inanmışlardır. Fransız akşam tebliği Harbin ilk günündenberi şahid olduParis, 3 (a.a.) 3/2/940 akşam teb ğumuz hâdiselerin hepsi, Avrupanın şarliği: Gündüz sakin geçmiştir. Rhin boyun kma, garbına, şimaline felâketler getirdi. ca, yukan Alsas'da piyade ateşi teati edil Sulhu kurtarmak için yapılan tesebbüsmiştir. ler, Vaşington'un ve Roma'nın derhal seAlman tebliği pete atılan birer istidasından, Vatikan'ın Berlin 3 (a.a.) Umumî karargâh havada çan sesleri kadar bile akis yapmıyan barış duasından ibaret kaldı. Balbildiriyor: kan Antantı devletleri, siyasî hedeflerini Kayda değer bir hâdise cereyan etmehayal safhasından imkân kadrosuna indimiştir. Kanada yeni gemiler yaptırıyor ren realist bir görüşle harbi yalnız kendi topraklanna sokmamak iradesile hareket Ottava 3 (a.a.) Kanada hükumeti, ettikleri için, sulh lehine müspet bir netideniz silâhlanması programınm tatbikına ceye vardılar. Lokal mahiyette görünen devam ederek denizaltılan takibe memur bu netice, harbin sirayefini önlemek ba45 geminin inşasını emretmiştir. Bu gekımından yalnız Balkanlar değil, bütün miler toplarla, torpil ve bomba endaht Avrupa için sulh mesajlanndan ve dualamakinelerile mücehhez olacaktır. Bunnndan daha faydalı olmağa namzeddir. ların inşası 1941 de bitecektir. tşte harbin ilk günündenberi Avrupa, Almnyada bulunan tngiliz esirleri hatta bütün dünya politikasının en mesLondra 3 (a.a.) Press Association ud hâdisesi. un bildirdiğine göre, kânunuevvelde HePEYAMt SAFA ligoland civarında batan Ingiliz Starfish ve Unotine denizaltılannın bütün mürett e ^ ' t ı Almanyada esir bulunmaktadır. RAİF YELKENCİ Yunus Emre Divanından Bu fenâ mulkünde ben nice nice hayrân olam Nice bir hayrân olam yâ nîce bir giryân olam Gâh feleklerde meleklerden dilekler eyliyem Gâh arşü şems ile gerdun olam gerdân olam Âdımı attım yedi dört onsekizden ben ote Dokuzu yolda koyub şâh emrine îermân olam Dost ferah kıldı terahtan ben teberrâ eyledim Sureta insan olam hem cân olam hem kân olam Gâh bir müftî müderris geh mümeyyiz geh tenaiz Geh müdebbir nâkısu geh naks ile noksân olam Gâh batnı hut içinde Yunus ile söyleşem Geh çıkam Arş üzere bin cân olam Selmân olam Gâh inem esfellere Şeytan ile şerler duzem Geh çıkam Arş üstüne seyrân olam cevlân olam Gâh işidürem işitmezem aşumazam aceb Nice bir nisyan olam hayvân olam insân olam Gâh ma'kulâtü mahsusâtü takrirü beyan Fransanın Amerikadan alacağı tayyareler Perde arkasında Bir haftada bir tnçiliz vapuru battrılabildi Londra 3 (a.a.) 29 sonkânunda biten hafta içinde bir tek Ingiliz vapuru batmıştır. Bu vapur 1523 tonluk «Battanglia» dır. «Oregon» isminde bir Ingi Erzincan köyleriır MillîŞef küçük bir de yeni zelzele oldu ameliyat geçirdi 15 ölü, 3 ağır yaralı var Erzincan 3 (Hususî) Erzincanın Cencige nahiyesine bağlı Besin köyünde dün akşam şiddetli bir zelzele hissedilmiş ve bu köy tamamen harab olmuştur. Evvelki zelzelelerden zarar görmemiş olan köylerden Pulur, tamamen yıkılmış, bu köyde 1 5 kişi ölmüş, üç kişi ağır surette yaralanmıştır. Vali vekili Hilmi, Kızılay başkam doktor Fazıl, hâdise mahalline giderek yaralıların vazyetlerile alâkadar olmuşlardır. Sıvasta Sıvas, 3 (a.a.) Dün Sıvasta saat 13,35 te orta şiddette ve 15 saniye süren bir zezlele kaydedilmiştir. Hasar yoktur. Şarkî Karahisarda Şarkî Karahisar, 3 (a.a.) Cuma akşamı 1 7,20 ve dün 6,15 te ve 7,15 te üç defa sarsıntı olmuştur. Zelzelenin arası hafif olarak devam etmekte olması büyük zelzelcden müteessir olan binalann vaiiyetlerini gün geçtikçe daha ziyade vahamet kesbetmektedir. Nevyork 3 (a.a.) Salâhiyettar mehafilde beyan olunduğuna göre Nevyorkta bulunmakta clan Fransız heyeti mühim miktarda bir kişilik avcı tayyaTesi satın almağı müzakere eylemektedir. Bu tayyarelerin sür'ati saatte 400 mildir. İçinde 4 mitralyöz ve namlusu per vanenin takılı bulunduğu mihverden geçen kalibrede bir toola mücehhezdir. yorlar: Nevyork Herald Tribün gazetesi mezBöyle yaparak millî emellerinden fedakur tioin yeniliğine rağmen Fransızlann kârlık edeceklerini düşündüklerinden ve istedikleri miktarda tayyare almağa muböyle bir hal kendilerine ağır geldiği için vafff»k olacalkannı yazmaktadır. bir. Bir de Tunlı boyu ile Balkanları tehdid eden büyük tehlikelere karşı mümaşatkâr bir siyaset takibini kendi hesablanna bu günün hallerine ve şartlarına daha muvafık bulduklan için. Ankara 3 (a.a.) Reisicumhur İsmet İnönü bugün saat 12,45 te Ne hacet, Antant devletleri bile sarih Ankara Nümune hastanesini teşrif bir siyaset takibinde ittifak edemiyerek bu ederek sağ kürek cildi altındaki bir gün için idarei maslahath bir yürüyüşü I ufak yağ kesesinin «Kyste sebace» tercih etmekten ayrılamamaktadıriar. Ruçıkarılması arzusunu izhar buyurmuşmanya ile Yugoslavya, Avrupayı sikleti lar dır. altmda ezen tehlike ile omuz omuza, hatAmeliye operatör Dr. Nureddin Aruman tarafından yapılmış ve seta kucak kucağa bulunuyorlar, ve açık kiz dakika sürmüştür. bir siyasetle tehlikeyi daha ziyade tahrik Reisicumhurumuz biraz istirahatetmekten sakınıyorlar. Onun için, Italyaten sonra saat 1 3,30 da hastaneden nın da tavsiyelerine uygun bir hareket hatayrılarak köşklerine avdet buyurtile, hatta tedafüî bir kütle teşkil etmeğe muslardır. yanaşmıyorlar. Bitaraflık her Balkanlı devletin açık şiarı olacakmış veya olmalı imiş. Bu perdenin ön tarah. Ya tehlike hakikaten gelip çatarsa? O zaman için bu devletlerin hepsi mütesanid bir mukavemetin bütün kudretini şimdiden için için büyük bir hasretle temenni ediyorlar. {Başmakaleden devam) tamamile dinmeyen bir ihtiras ile takibden fariğ olmamalanna mukabil bütün Tuna boyu ile Balkan hududlannı tehdid eden tehlikeler önünde bu havali devletlerinin tedafüî bir kütle teşkili fikrine samimiyetle taraftar olduklannda da şüphe yoktur. Ancak bunu bir türlü açığa vuramı İlmî bir keşif Bir Alman doktoru mühim keşifte bulundu Zarada Zara, 3 (a.a.) Şehrimizde biri dün gece orta şiddette amudî olarak dört saniye süren, zelzele ile diğer ikisi de dün gündüz hafif olarak geçen üç zelzele olmuştur. Hasar yoktur. Şerefiyeden dönen Yarbay Operatör Ekrem Sadi Kavur ve dahiliye mütehassısı Raşid Urek, felâketzedelere yardım için şehrimizde açılan hastanede çalışmalanna başlamışlardn. Pariste bir Alman casusu Zara mekteb binalan yıkıldığından tedriidama mahkum oldu sata devam için Belediye tarafından inşaParis 3 (a.a.) Alman tebaasından sına başlanan barakalar bitmek üzeredir. Kızılayın felâketzedelerin iskânı için yap Hans Arnheim casusluktan dolayı Paris tırmakta olduğu elli barakanın inşaatı da askerî makamınca idama mahkum edilmiştir. bir kaç güne kadar tamamlanacaktır. Berlin, 3 (a.a.) Darmstadt yüksek fen mektebinde kimyayı uzvî profesörü Dr. Schöf ilk defa olarak bir lâboratuarda nebatî hüceyre olmaksızın sentetik teamüller elde etmeğe muvaffak olmuştur. Nebatî hayattaki ayni fiziyolojik şartlar altında alkoloid sentez tecrübeleri yapmış ve tamamile muvaffak olmuştur. Bu keşfin ilmî olduğu kadar tatbikatta da fevkalâde ehemmiyeti vardır. Çünkü, şimdiye kadar ancak nebatlardan alınarak yapılabilen bir sürü ilâc lâboratuar mesaisile bu nebatlar olmaksızın elde edilebilecektir. Tuna boyu ile Balkanlara tehlike nerelerden gelebilirî» Bu havali milletleri perdenin iç yüzünde bu tehliker.in kaynaklarını ve istikametlerini kendi kendilerine pek iyi takdir ediyorlar. V'aziyetin zorluklan önünde onlann Damuk ipliğini andıran perde Önü siyasetlerine de, tehlikenin tahakkuku takdirinde lüzumuna kani bulundukları perde arkası hakikî siyasetlerirte de hürmet etmekten başka çaremiz yoktur. Kat'î görülüyor ki Belgrad içtimaı Balkan Antantı siyasetine sadakatini ve bütün Balkanlarda sulhun hâkim olması azim ve kanaatini izhar edecektir. Bu, büyük kıymetli, samimî ve hakikî bir siyasettir. Tuna boyu ile Balkanların manız kalabileceği tehlike önünde bu havalinin bütün devletlerini derhal kendi etrafında toplayacak perde arkasının her gün daha olam Nice bir surette insanü sıfatta cânver ( 7 0 9 ) da pederi (Muhlis Paşa) nın Nîce bir dük.ü olam ya kurdu ya arslân olam vefatile (vefat tarihi Tahir Beyin) Nîce bir tefridü tecridü mücerred münîe(Âşık Paşa) mız 709 da tekrar rid Anadoluda görülmektedir. Yâ nîce cin nice insü nîce bir şeytan olam 3 sene sonra ( 7 1 2 ) de babasile Nîce bir ışk meydanında nefs atın siğirttubüyük babasının (mürşidlik) ettikleri Arem masyada (Hankahi Mes'udî) de irşad" Yâ nice bir başımı top eyleyüb çevgân oiaii» makamına geçiyor ve ( 7 1 6 ) da mezkur Gâh birlik içre birlik eyliyem ol bir ile şiiri söyleyor. Bu makamda ( 7 2 2 ) sene Geh dönem katre olam deryâ olam ummân olam sine kadar kaldıktan sonra yerini oğlu Gâh Duzahta benem Fir'avn ile Hamân ile (Ulvan Çelebi) ye bırakıyor. Alâiki dünyadan çekilerek (Kırşehir ) e Gâh Cennette varam gılmân ile Rıdvân olam gidivor. Gâh bir gazî olam Efreng ile cengeyliyem ( 7 3 0 ) senesine kadar (Mevlâna) gibi Gâh donem Efreng olam nisyân ile isyân boş zamanlarında (Izziname) yahud oianı (Maarifname) adlı eserini ki (saliklere Gâh bir meçhul olam merdud olam Nemrud talimî mahiyette bir eserdir) meydana olam getirdi ki, türkçe (Mesnevî) gibi bir Gâh varam Ca'fer olam tayyâr olam perıâıa eserdir. Vefatı 733 tarihinde vukua geldi. olam Doğum, vefat tarihlerile silsilesi türbesin Nice bir âmî olam nâmî olam câmi olam Nice bir kâmî olam nâkâm olam nâdân deki kitabe de aynen şudur: olam Sahibi ilmi ledün kutbü yegâne merdi hak Gâh ola odlar yakam diller yıkam canlar (Şeyh Paşa) ibni (Muhlis) ibni (Şeyh yakam Üyas) dan Geh varam arşa çıkam hem şâh hem sultan Amedandır da' biâlem baz şüd ender zelc olam 670 733 Kimse bu söze erişmez min ledündür ey azîz Siz de mahı saf rüzü seşembe ey filân Hızr yolda kaldı ben gerdun ile gerdân olam Üstad Köprülü Fuad Bey Âşık Paşanm Yâ nice bir dost ile ol ben olam ben ol olam vefat tarihini 733 hicrî yıh saferinin on Yâ nice irak deşem mahzun olam ahzân üçüncü salı gecesidir, diyor ( 1 ) . olam Âşık Paşa; devrinde türkçeye hakaret Nice bir dertler ile oda yanam oda yakam Nice bir şâkir olam zâkir olam mihmân le bakıldığmı yana yakıla şöyle anlatıyor: oıars Terkedem bu hâkü bâdı âbü nârı yüzune Türk diline kimseler bakmaz idi Şeş cihetten ben çıkam bi cLsm olam bî cân Türklere her kez gönül akmaz idi. olam Türk cahi bilmezdi bu dillert Nîce bir Cercisü Bercîs olamu Merrîh İnce yolu ol ulu menzilleri olam Fakat: O tarihlerde türkçemizin nasıl Nice bir Câlinusu Bukrât olam Lokmân mükemmel dil olduğunu ve onunla bugün olam bile bize zevk ve heyecan veren şiirler Bu dokuz arslanü yedi evrenü dört ejdehâ nazmolunabileceğini bu satırlar ispat et Bunlarmla cengedem Rüstem olam destân olam miyor mu? Bir demî âsude olam gaflet ile hurdu hâm Havas zümresine (Sultan Veled) FaBir dem âşüfte olam mecnun olam hayrân risî lisanile rübailer söylerken bizim büolam >ük şairimiz halka ne güzel ve ne saf bir Gönlümün gencine rencler irmedin bir yol türkçe ile hitab etmis ve kalblerde bu gübuh'.m ne kadar yaşamanın yolunu bulmuştu. Yahu deryâya girem bî rengü bî elvân olam Nice bir sen ben diyem ben sen diyem utanmadın kuvvetli kararlanna gelince bu da hiç olYâ nice deksüz olam dilsüz olam hayvân mazsa birincisi kadar ehemmiyetli diğer olam bir siyasettir. Çün di dirler nideyin dımezse yanar canu ton Bu ikinci siyasete göre Tuna boyu ile Balkanları tehdid edecek tehlike nereden Ben dahi dürler dökem dosta hezar destân oîam ve ne zaman gelirse derhal bütün Balkan Kâr olam neykâr olam nevkâr olam esrâr olam lılan mütesanid bir müdafaa kütlesi halinde karşısında bulacaktır. Macaristan taar Geh dönem gerdâr olam güftâr olam Numân olam ruza uğrarsa vaziyet bu olduğu gibi Yu Nîce bir balçıkta vü alçakta yatam horü goslavya ile Rumanyanın hürriyet ve iszâr tiklâllerine tecavüz vuku bulursa vaziyet Geh varam gevher olam yakut olam mercaıı olam daha ziyade böyledir. Tuna boylu ve Âdemîlikten çıkam göçem melekler mülküKe Balkanlı her hangi bir memlekete uzana Levn olam bî levn olam geh kevn olam bî kân olam cak eller, karşılannda kademe kademe ve gittikçe daha toplu 70 milyonluk bir küt Geh muti' olam Hudâ'nın emrine bin can ile [*] İlk yazı dünkü nüshamızda çıkmıştır. lenin mukavemeti ayaklandığını görecek(1) Yukarıda (Yunus) un şiirini tahlil lerdir. ederken, şairimizin velâdet tarihi olarak YUNUS NAD1 (670) senesini bulduğumuzu haturlattım. Geh dönem âsî olam Musî olam İmrân olam Geh varam Dâvud olam tahtı Süleyman'a çıkam Geh dönem gümrâh olam hemrâh olam hicrân olanı Gâh zındandan çıkam âzâd olam âbâd oîaıu Geh yine derban olam mahbus olam zuıdân olam Dâr olam gerdâr olam berdâr olam Mansür olam, Can olam hem ten olam hem în olam hem an olara Geh beyâbânı harabât geh serâbü geh, türâb Geh yine mahmur olam geh cinn olam geh cân olaıu Gâh izzette azizü gâh zillette zelil Geh varam erkân olam rehbin olam rühbâıı olam Geh varam bir sâz olam bir söz olam pür suz olam Geh varam dükkân olam dehbân olam rüchân olam Dem olam âdem olam âlem olam âlemde ten. Dem olam bî dem olam hem nâm oiara hem nân oiam Geh dönem hâmuş olam bî huş olam serhcş olam Söyliyem destân olam hem bâğu hem bustân olam Yunus'a Tapduk'u Saltuku Barak'dandır nasib. Çün gönülden cuş kıldı men nice pinhân olam Yunus imdi bu sözü sen aşıka di âşıka Kim sana men sıdk olam hem derdü hem dermân olam Gâh hâlis gâh muhlis oluram Fur<an ile Gâh Rahmânür Rahim ya Hayyü yâ Mennân olam Geh dönem bir şems olam zerremde yüzbin arş ola Geh vine tugyân olam âlemlere tufan olam Evveli Hu âhırı Hu yâ Hu illâ Hu olam Evvel âhır ol kala vu men aleyhâ fân olam

Bu sayıdan diğer sayfalar: