10 Mart 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

10 Mart 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURlYET 10 Mart 1940 içinden ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî Şeker ihtikârı için Üniversitenin yeni Şirketi Hayriyenin senelik kongresi sene ihtiyaclsırı yapılan tahkikat Evlerde fazla şeker sak Maarif Vekâleti bütçeye Bu sene hisse başına 185 tahsisat koydu kuruş temettü verilecek Iayanlar da takib ediliyor Şeker ihtikârı etrafındaki tahkikat de. vam etmektedir. Liyon Melba çikolâta ve şekerleme fabrikasında yüz iki bin ve Seferoğlunda da iki bin iki yüz kilo toz şeker bulunmuştu. Bu şekerlere millî korunma kanunu mucibince vaziyed edil . miştir. Melba Liyon ve Seferoğlu, millî korunma kanununun 32 nci maddesi mucibince haklannda tanzim edilen tahkikat evrakile beraber pazartesi sabahı Müd deiumumiliğe teslim edileceklerdir. Bu iki müessesenin vaziyed edilen şekerleri de mahkeme sonuna kadar kullanılamı yacaktır. Emniyet müdürlüğü, verilen beyanameleri gözönünde tutarak şeker stoku et. rafındaki tahk'katına devam etmektedir. Beyanname hilâfına fazla seker sf^ku bulunan bazı depolar görülmüstür. Bunların vaziyetleri etrafında da takibata baslanmıstır. Pazartesi gürüne kadar bu volda seker stoku yapmış bir kac depo hakkındaki tahkikatın da neticeleneceği ümid edilmektedir. Diğer taraftan e v l c d e bile mutaddan fazla ve ticaret <<ayılab>lecek miktaTda seker bulunduranların bevanname ile sir keti malumattar etmeleri bevan edilmektedir. Bu sekildeki evl=rde dr vaki ihbarat üzerine bulunacak faz'% *eker dolayı . sile haklarınr'a kanunî takibat yapılacağı Maarif Vekâleti, yeni sene bütçesi dolayısile, Üniversitenin ihtiyaclannın tes pit edilmesini istemişti. Rektörlük, bütün fakültelerin ayrı ve müşterek noksanlarını tetkik ederek, bunlardan ön plâna ahnması lâzım gelenleri V'ekâlete bıldir miştir. Vekâlet bu noksanlarm tamamlanması ve yeni teşkilâtın yapılmasmı zaruri gördüğunden bütçeye yeni tahsisat koymuştur. Yalnız, bu tahsisat yavaş yavaş verilmek suretile inşaata devam edilecektir. Üniversitenin en mühim ihtiyaclan nın başında Yurd ve Kimya Enstitüsü gelmektedir. Bu iki müessese ile klinik, levazım ve saire gibi âcil ihtiyaclar için Üniversiteye bir milyon liralık tahsisat verilmektedir. Bu inşaat mevsiminde der hal faalivete geçilmesi için alâkadarlar, bu tahsisatın sür'atle verilmesini istemişlerdir. Üniversitede okuyan taşrah talebe ile, Üniversite tarafından himayesi lâzım gelen talebelerin barındınlması için mo dern bir talebe yurdu tesisi mukarrerdir. Üniversite idaresi Vekâletle temas ede rek 800 talebe alacak hertürlü tesisatı havi bir yurd binası hazırlatmıştır. 150 bin lira sarfile vücude getirilecek olan bu bina Üniversite merkez binasının arka • sındaki sahada inşa edilecektir. Yurdun sür'atle inşası için, lâzım gelen bu 150 bin liralık tahsisatın verilmesi hususunda Vekâlet tetkikat yapmaktadır. İkinci inşa edilecek bina Kimya Enstitüsü binasıdır. Günden güne artan talebe sayısım almadığı gibi, çalışma bakı mından gayrisıhhî olduğu teeyyüd eden bu bina yerine, yenisinin inşası için, önumüzdeki sene bütçesine konan tahsisattan bir kısmınm verilmesi kabul edilmi}tir. 550 bin liraya mal olacak enstitünün ikmali için, mütebaki tahsisat gelecek sene verilecektir. Şirketi Hayriyenin senelik heyeti umumiye içtimaı dün yapılmıştır. Toplantıda riyaset divanı intihabından sonra 1939 senesine aid idare meclisi raporu okun masına geçilmiştir. Raporda, 1939 senesi zarfında şirket vesaitile 1 1,032,266 yol cu taşıdığı, yük ve palamar ücretlerile beraber 998,791 lira 26 kuruş hasılat elde edildiği, yolcu miktarı geçen senekinden 469,531 aded ve ücretler yekunu da 50,191 lira fazla olduğu zikrolunuyordu. Gene 939 senesi zarcında icar olunan vapurlar hasılatı da bir sene evvelkinden 8456 lira fazlasile 30,882 lira 4 kuruşu bulmuş, buna mukabil şirketin muhtelif varidatı bir sene evvelkinden 42,836 lira noksanile 52,154 lira olarak tahakkuk etmiştir. Bu da Denizyollarına satılan iki vapurun bedelleri ve amortisman farkla rmın ve yeni iki vapura aid masarifi umumiye hisselerinin geçen sene bu hesaba dahil olmasından doğmuştur. Raporda, İstanbul halkının Boğaziçine karşı geçen senelerden fazla olarak gösterdiği rağbet şükranla kaydolunuyor ve bu rağbetin Boğazın iman hususunda feyizli neticeler vereceği ilâve ediliyordu. Şirketin halk lehine düşünüp tatbik edegeldiği muhtelif kolayhklara zamimeten biletlerde mümkün olabilen tenzilâtı icrada da tereddüd göstermemiş, Üsküdar tramvayile kombine biletler, bir ve üç ayhk kar abonemanlar, ameleye mahsus tenzilâtlı biletler ihdas ettiği, araba vapurlannın karşılıklı iki sahilinde münakaleyi temin hususunda fevkalâde faydalı olduğu, bundan cesaret ahnarak daha büyük bir araba vapuru inşasına teşebbüs edilğini, Küçüksu plâjının halkın büyük rağbetine mazhar olduğu ve şirketin bu sahada da her kolaylığı gösterdiği beyan olunarak bu sene hisse basına 1 85 kuruş temettü tevzii ve bakiye 4000 liranın da kâr ve zarar hesabına olarak gelecek seneye devri teklif olunuyordu. Ne yazu&ti bahar geliyor! Fakat süngü ormanından örülmüş dikenli postuna bürünen dünya kirpisi üzerinde çiçeklere açacak yer mi kaldı? Yazan; SALÂHADDÎN GÜNGÖR 1939 da başlayan harbın ikinci altı ayının başında manzara, şu idi: Ren nehrinin, kıyılannda, birbirinin kanına susamış ordular, derin bir kıj uykusuna gömülmüş, zafer rüyalan görüyorlardı. Arada bir çat pat... Siperden sipere küçuk baskınlar... Esir almaca oynar gıbi uç beş esir alıp kaçmalar... Sonra çok geçmeden gene o esrarh siikut... Fakat Garb cephesindeki bu hareketsizliğe mukabil, Finlandıyanın buz tutmuş gölleri üzerinde ateşli bir millet, senenin en kanlı imtihanım vermekle meşguldü. Kareli berzahı, rakamlann ezici belâğatine meydan okuyan bu kahramanca çarpışma daha ne kadar sürecek diye düşünürken, vaziyet birdenbire değişti. Ruslar, Finlandiya ile sulh yapmağa talib oldular. Gecelerin gebe olduğunu «öyleyen eski adamlar, pek de aldanmamıslar: Son kırk sekiz saat zarfında bir hayli sürpriz piçi doğdu! 1 Alman kömürü yükleyen Italyan Vapurlan yüzünden Ingiltere ile Italyanın arası vahim surette açıldı. 2 Rusya, Finlandiyaya mütareke teklif etti. 3 Fransa ve Ingiltere Finlandiyaya geniş mikyasta askerî yardımda bulunacak gibi görünüyorlar. 4 Alman Hariciye Nazırı Romaya hareket etti. Hemen her masala giren bir devanası Vardır. Odasmda gizlenen genc kızın kokusunu alarak acı acı homurdanır: «öf... burnuma âdem eti kokuyor!» Şimdi Harb ilâhı (Mars) da sırtında ucu çatalh ölüm tırpanı, ayni teraneyi tekrarlamakla meşgull.. «öf... burnuma âdem eti kokuyor..» Eski bir Fransız karikatürü görmüştüm. Akbabalar, havada kanadlarını sallayarak haykınyorlardı: «Hcil Hitler.. Heil Hitler! (Yaşasın Hitler). Bu karikatür çıktığı zaman, iki taraf ordulan da henüz yerlerinde sayıyorlardı. Akbabalar, asıl simdi keyifli keyifli bağırsınlar... Insan etine, doya doya diş geçirecekleri gün yaklaşıyor. Fakat, ne garibdir ki, bu ölüm bereketini Kazırlayanlar, Avrupada hayat saha•4Sı isteyenler oldu. Hayat tohumu ektikleıi yerden ölüm fıskırıyor diye şaşmasınlar. Ne yaomalı? Herkes, her zaman ek*'^inin aynini biçmez. Bugüne kadar geçen devre, uzun harb destanının yalnız baslangıcı idi. Bu kanlı kitabm şimdi metnini okumaga sıra geliyor Avrupa milletlerinin âkıbeti, son yaprak çevrildiği gün belli olacak... Altı ay var ki, iki taraf da hazırhkla meşguldü. Bu hazırlik dev?m ederken muharib memleketlerde. sivil harb, bütün dehşetile devam etti. Tayyareler, çaraDnelden^ en az yüz misli beyanname ve risale daŞıttılar. Bütün harb müddetince makineli tüfek mermilerinden fazla nota teati edildi. Radyo istasyonlan, ruhları bozguna uğratmak gayretile nefes ve gırtlak yarışına çıktılar. Berlin, Londradaki Vestminister kilisesinin çanına boşu boşuna ot tıkamağa çahştı. Paris, Eyfel'in tepesinden Romanın yalanını yüzüne çarptı. Her milletin dilinden konuşan spikerler, sabahlara kadar, hoparlörün içinden sinsi sinsi, avlayacak kanaat, çelecek fikir aradılar. Hâlâ da, vziyet odur. Fakat, dananın kuyruğu koptuğu gün, bu manevî silâhların hep birden kuvvetlerini kaybedeceklerine şüphe yokl O zaman gözler, asıl büyük hedefe doğru çevrilecek: Cephel «Fikret» in dediği çıkıyor: Evlâdı beşer mahveder*»k mahvolacaktır Her lâhza bu vadii belâ kan dolacaktır! Bir ara, başka şeyler düşünmek ihtiyacile basımı duvara çevirdim. Takvim, gözüme i'işti: 9 mart, kırlangıçların gelme zamanı... Demek leyleklerden sonra kırlangıçlar da geliyor. Inşallah, Avrupa havalarını kaplayan çelık kuşlardan aman bulup rahat rahat seyahatlerine devam ederler. Göçecekleri ve konacakları günü hiç şaşırmayan bu muhacir kuşlan, ne kadar severim. Onlar, bizim evlerimizin adeta uğurudurlar. Arasıra, teklifsizce odalanmıza girer, sevimli cikciklerle, bahara kudumiyeler okuyarak, aramızda tath tatlı kanad çırparlar. Kırlangıcm adını anarken bülbülü hatırladım. Düşündüm ki: Nihayet, yirmi, yirmi beş gün içinde, onun da ilk neşideleri, kulağımızın pasını silmeğe başlayacak! Evet, şunun şurasında, bahara ne kaldı?.. Son deminde hayat hamlesi gösteren ihtiyarlara benzeyen kısın mevsimsiz heyecanları daha ne kadar devam edebilir?.. Evet, yirmi, yirmi beş gün sonra, bahara kavuşacağız. Fakat, bu yirmi, yirmi beş gün «sonra» yı düşünmek, beni ferahlatacağı yerde, içime ürküntü veriyor. Süngü ormanından örülmüş dikenli postuna bürünen dünya kirpisi üzerinde çiçeklere açacak yer mi kaldı> Karga sürüleri arasında bülbül, yol bulup «gül» dalına konabilecek mi?.. Günün en mühim muamması bu: Bahar, bize beraberinde, ne getiriyor?. Ufuklarda toplanan fırtına bulutlan, sağanağın pek uzakta olmadığına alâmet.. Vakıâ, kat'î bir şey söylenemez: Denizler, karalar, havalar bir anda cehennem kesilebileceği gibi, bunun tam aksine, baharla birlikte bütün endişeler dağılarak sulh eüneşi ortalığı aydınlatmağa da başlayabilir. Bununla beraber, ikinci ihtimal, şimdilik pek zavıf... Evet .. Ne yazık ki bahar gelivor. O kadar beklediğimiz ve o kadar özlediğimiz bahar... Orta Avrupa ve Balkanlar vrupadaki yeni büyük harb bidayette çok genişlemek istidadını göstermiş ve bahusus bütün Orta Avrupaya ve Balkanlara yayılmak gibi büyük bir tehlike doğurmuştu. Fakat harbin yayılmasından kendilerine büy*ük faydalar temin etmiyeceği muharib büyük devletler tarafından lâyıkile takdir edilmesi ve küçuk devletlerin de herhangi tahrik ve tarafkirlikten ictinab ederek yalnız kendi mülk ve istiklâllerinin muhafazasını yegâne selâmet yolu olduğu kanaatine gelmiş olmalan Balkanların harb sahnesi olmak ihtimalini son derecede uzaklaştırmıştır. Muharib devletlerin yanıbaşmda bulunan devletlerin bu siyasete daha ziyade dikkat göstermeleri sulhu büsbütün sağlamlaştınyor. Rumanya hükümdarı Karol parlâmentonun yeni içtima devresini açarken söylediği nutukta bütün memleketin herşeyin fevkinde saydığı düşünce Rumen milletinin mevrus mülkünü korumak için her bakımdan hazırlanmak olduğunu söylemiştir. Bu hazırlığın ne kadar büyük gayret ve fedakârlıklara mal olduğunu Sovyetlere karşı şark hududlannda yapılan Karo! müstahkem hattının bir eşi olan ve Macarlara karşı 1937 senesinde başlayıp şimdi tamamlanmasına iki ay kalan hat ispat ediyor. 450 kilometre tulündeki bütün Macar Rumen hududunu setir ve muhafaza eden bu tahkimat için milyarlarca ley para sarfedilmiş ve milyonlarca asker ve işçi çahştınlmıştır. Üç hat üzerinde yapılan bu müdafaa mıntakasının genişliği hududdan itibaren memleketin içine doğru 20 kilometredir. İlk hattaki beton tabyeler otomatik zırhlı kapılannı açtıklan zaman bütün hududu çelik bir çember içine ahyorlar. İkinci hattı telörgüler ve kara torpili tarlalarile birbirine merbut beton bloklar teşkil ediyor. Birinci çelik hattı geçmeğe muvaffak olacak ağır tanklann ikinci hattaki bloklan aşmalarına imkân tasavvur olunmuyor. Üçüncü hat beton tabyalardan müteşekkil olup teçhiz edildikleri mitralyözler için hiçbir zaviyei meyyite, yani ateş tutmıyan bir saha kalmıyacak surette tertib edilmiştir. Bahusus iki ay sonra Rusların Besarabyaya girmeleri gibi Macarlarm da millî birlik noktasından başlıca hedefleri bulunan Transilvanyayı istilâ etmelerine askerlik noktasından imkân görülmemektedir. Rumanyanın siyasetindeki başlıca hedef mülkünü korumak olduğuna göre Karol hatlarile maksadını askerî noktadan imkân ve maddî kudreti dahilinde temin etmiş bulunuyor. '•""'""" Siyasî cihetten de bir tehlikeye maruz kalmamak için sıkı bitaraflığa son derece e'hemmîyet vermektedir. Kral Karol son nutkunda Rumanyanın bundan sonra da son derecede sıkı bitaraflığa riayet edeceğini ve siyasî sahada olduğu gibi iktısadî sahada da ayni esası ehemmiyetle tatbik edecegini beyan etmiştir. Rumanya tabiî serveti itibarile Avrupanm en zengin bir memleketidir. Bunlan isletmek için milvarlarca ecnebi sermayesi yatırılmıştır. Rumanya hükumeti istihsal ve satış işlerinde ecnebi şirketlerin tarafkirlik yapmalarına meydan bırakmamak için petrol ve demir ve dieer bütün ham maddelprin kontrolünü devlet idaresine almıştır. Bu suretle iktısadî işlerden ve menfaatlerden dolayı da Rumanyanın harbe sürüklenmesi ihtimali kalmamıştır. MÜTFFFRRÎK Hava seferleri 1 nisandan ıtibaren Ankara İstanbul Izmir tayyare yolcu postaları işlemeğe başhyacaktır. Hareket ve muvasalat saat. leri bu günlerde ilân edilecektir. Almanyaya satılacak fındık Şehrimızdeki fındık ihracat tacirleri komitesi dün de bir toplantı yapmış ve Almanyanın mübayaa edeceği fmdıklar üzerinde görüşülmü^für. Almanlar bir milyon Türk liralık fındık alacaklardır. Bu fındıklar için birlikçe tespit edilmiş olan 47 kuruş fiat, Almanlardan da istenmiştir. Buna mukabil Al man heyeti arbitraj yapmamak ve komisyon farkmı çıkarmak kaydile fındıkları mıza 44 kuruş teklif etmiştir. Halbuki fındıklarımızın standard bir halde olduğu için arbitraj ve komisyon mevzuubahis değildir. Bu itibarla Almanlardan istenen ilk fiatta ısrar olunacaktır. Almanyaya satılacak fınrl'kların 600 bin lirahğı Giresun Fınd'k İhracat birlıği tarafından, 400 bin lirahğı temin olunacak serbest dövizle tücc*l Urafından ,ve, rilecekrir. Yumurta fiatları yükseliyor Son günlerde düsmüs olan yumurta ihracat fiatları ihracat tacirleTİnin yerinde tedbirleri savesinde tekrar yükselmeğe başlamıştır. Italyada 430 lirete kadar düşmüs olan fiatlar, dün 580 lirete ve iç nivasada 24 liradan 32 liraya çıkmıstır. ihracat tacirleri fiatları İtalya için 600 liretten teklif etmislerdir. Yumurta ihracat tacirleri Vekiller Heyetine sevkolunan Türkiye Yumurta İhracatrılar birliği kararnamesinin bir an evvel çıkmasını beklemektedirler. SALÂHADDÎN GÜNGÖR Rapor, murakıb raporu ve bilânçonun tasdikmdan sonra müddetleri biten idare meclisi azalarınm yerine Amiral Vasıf ve Bir matbuat davası, dün sabah karara umumî meclis azasından Ali Haydar, mubağlanmıştır. Bu dava, Tevfik Fikret mü rakıblığa da Sevket Adal seçilmiş v« içnakaşası esnasındaki neşiryattan dolıiyı tima nihayet bulmuştur. «Yeni Sabah» tarafından «Tan» gazetesi aleyhine açılan bir hakaret davasıdır. İsSIHHAT tSLERt tanbul altıncı ceza mahkemesi, dava edilen muharrir Sabiha Zekeriya Sertelle gaSinir hekimleri toplantısı zetenjn sahibi ve neşriyat müdürü Halil Türk «inir hekimleri bu yılm ikinLutfi Dördüncünün beraetlerine karar ci ayhk toplantısını bu cuma Bakır vermiştir. köy hastanesinde profesör Mazhar Osyapmıştır. Profesör Yeni bir Afrodit daha * manın riyasetindezelzele felâketine uğ Fahreddin Kerim Dava mevzuu olan Piyer Luiz'in «Af ramış iki vatandaşta görülen hafıza ziyaı rodit» isimli eseri, İstanbul Yedinci As ve sıkıntı ile kendisini gösteren ruhiî teliye Ceza mahkemesinden beraet kararı şevvüşler üzerine vak'aları göstermiştir. almış, bu karar Müddeiumumilikçe tem Profesör Mazhar Osman ve Dr. Fahri Ceyiz olunmuştu. Dolayısile karar henüz lâl kendi müşahedelerini söylemişlerdir. kat'ileşmiş değildir ve temyiz edilen bir Dr. Aliye Rıza, nadir görülen bir beyin kararın kat'ileşmesi, temyizin tasdikına kireclenmesi vak'ası, operatör Hâmi de bağlıdır. Bu aralık, ayni eserin muhtasar ameliyatla ivi netice alman beyin uru übir tercümesi piyasaya çıkarılmıştı*. Şim zerinde vak'alarını takdim etmislerdir. di, Müddeiumumilik bu tercümeyi tetkik Profesör Mazhar Osman, Dr. Rüstü Receb, Dr. Necati Kemal bu vak'alar üzele meşguldür. rinde fikirlerini sövlemislerdir. ADLÎYEDE Bir beraet kararı Takas işleri Komedi Fransez Darülâceze menfaatine balo Nisan ayı içinde tstanbul Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdarm himayesinde Darülâceze menfaatine Taksim Belediye kazinosunda bir balo verilmesi takarrür etmiştir. Halen Darülâcezede 800 aceze ve çocuk vardır. Bundan maada müesseseye alınmak istiyenlerin adedi de mühim bir miktara baliğ olmaktadır. Mazut hırsızları Yaralanan hamal Sırkeci gümrüklerinde amele Mustafa, dün Reşadiye caddesinden geçerken 3118 numaralı otomobilin sadmesine maruz kalarak yaralanmıştır. Mustafa tedavi altına almmış, kazayı müteakıb firar eden şoförün aranmasına sür'atle başlanmıştır. Yeni kararname alâka Mart sonunda, İstanbul darlara tebliğ olundu da 5 müsamere verecek Takas işleri hakkındaki yeni kararname ve tahmatname alâkadar makamlara tebliğ olunmuştur. Bu Kararname ile takas tetkik heyetleri v bürolan ilga edilmiştir. Yeni şekilde, ticaret ve tediye anlaşması bulunmıya» ve enterşanjabl takasla muamele yapılan dördüncü madde, memleketlerile olan takas muamelelerinin tesçili muam«^si Takas Umited girketi tarafından yapılacakbr. Yeni talimatname ile takas muamelâtı çok basitletirilmiş, gerek ithalât ve gerek ihracat için ekspritez maddesi kaldırılmıştır. Bundan böyle, bu güne kadar ta kas tetkik heyetleri tarafından muame lesi yapılagelen, aramızda hususî takas anla«ması mevcud Japonya ve Bulgaristania takas muamelâtı Merkez Bankasınc tesçil olunacaktır. Takas şirketinin şubeleri bulunmıyan yerlerden posta ile evrak kabul edilecek ve evrakın postaya verildiği gün esas tutu'acaktır. Takas şirketinin Mersin şubesi Mersin 9 (Hususî) Takas Limited şirketinin şehrimizde açmağı kararlaştır. dığı şubenin müdürü Suphi Taşçı bu gün geldi. Şube martın on birinde işe başlıyacaktır. Sinemaların vaziyeti tekrar tetkik ediliyor Sinema ücretlerinde ikinci defa yapılan tenzilâtın tatbikına devam edilmektedir. Buna rağmen Kadıköy ve Üsküdar cihet'ndeki bazı sinemacılar rekabet maksad'le kendiliklerinden yeni tenzilât yaparak tarifeleTİni tasdik ettirmek üzere Belediyeye getirmişlerdir. Yalnız Beyoğlu cihetinde bazı sinemaların ucuz mevkileri yüksek tarifeli mevkiler haline sokmakta olduklan Beladiye İktısad müdürlüğünce haber ahnarak buna mâni olacak tedbirler ahnmıştır. Belediyenin yaptığı istatistıklere nazaran bu sene sinema müsterisi geçen senenin hemen iki misline baliğ olpıaktadır, Bir motörden mazut aşırdıklan iddiasile İstanbul altıncı asliye ceza mahkeme sinde muhakeme edilen Mustafa ile Hüseynin muhakemeleri bitmiştir. Mahkeme, Hüseynin dört ay, Mustafanın on beş gün Şehrimize gelecek olan maruf Komedi hapsine karar vermiştir. Fransez tiyatro trupu, 29, 30 ve 31 mart geceleri 3 suvare ile 2 matine verecektir. Heyet şu artistlerden mürekkebdir. Kadınlar: Marie Bell, Catherine Fonteney, Germanie Bouer, Jeanne Sully, Françoise Delille. Erkekler: Jean Jonnel, Chambreuil, Aine Clariond, Pierre de Rigoult, Louis Seigneur, Gerard Oury, Jean Denynx. Temsiller: 29 mart cuma akşamı Racine'in Andromaque trajedisile Prosper Merimee nin bir perdelik Carrosse du Saint Sacrement piyesi oynanacaktır. 30 mart cumartesi günü saat 4 te bütün san'atkârların iştirakile ve Vıllon'dan Paul Valery'ye kadar Fransız edebiyatına dair edebî müsamere verilecek, gece Alfred de Musset'nin 3 perdelik «Aşkla oynanmaz» piyesi ve Paul Morand'ın 2 perdelik «Aşkın seyahati» komedisi oynanacaktır. 31 mart pazar günü matinede, Moliere'in 5 perdelik Misantrope komedisile gene Alfred de Musset'nin bir perdelik, «Bir kapının kapalı olmasından açık kalması hayırlıdır» komedisi, gece «Aşkla oynanmaz» ve «Aşkın seyahati» piyes leri temsil edilecektir. Oyunlar Tepebaşı Belediye bahçesinde verilecektir. Mvharrem Fevzi TOGAY f Ankara Halkevinin 5 inci resim sergisi j Amerikadan memleketimize gelen mallar tevkif edildi Amerikaya ithalât birlikleri namına ve devletçe temin oluran Akreditifle sipariş olunan demir, teneke ve sair eşyayı hâmıl Amerikan Eksport Lâyn kumpanyasının Exbitel vapuru Cebelüttarıkta İn giliz kontTOİörü tarafından araştırılmış ve Amerikadan doğru Türkiyeye gelmekte olan bu malzemeden bir kısmının Pireye çıkarılması bildirilmiştir. Bu eşya Malta. da müttefik kontrol heyetinin bilâhare vereceği bir karara kadar kalacaktır. Vaourda kalan diğer eşya için de bunların İstnabulda İngiliz konsoloshanesi emrinde bekletilmesi icin vapur kumpanyasının Pire merkezinden taahhüdname almrmştır. Bunun için İstanbul acentası piyasanm çok ihtiyacı olan bu eşyanın ordinolarını vermediklerinden tacirler ma'lannı alamamaktadır. Piyasanın cok muhtac olduŞu bu nevî malzemenin böyle bir vaziyetle karşılaştnası piyasada esefle karsılanmıstır. Coci'^m bahası anlaşıldı îzmir 9 ^Hususî) Bavtar Azizle fabr'katör M°hmed arasındaki çocuk davası hitam bulmus. çocuğun baytar Azize aid o'dusu anlaşılmıştır. KÜLTÜR IŞLERÎ Mekteblerde musiki dersleri Maarif Vekâleti, mekteblerde musiki tedrisatını idare edecek olan muallimle . rin, ayni zamanda bir musiki aletini de iyi bir şekilde çalmalarım mecburî tutmuş • tur. Şimdiye kadar yapılan tetkiklerde orta mekteblerdeki muallimlerin buvasıfları haiz oldukiarı, buna mukabil ilk mekteb muallimlerinden ekserisinin musiki aleti çalmasım bilmedikleri anlaşılmıştır. Bu gibi muallimlerin yetiştirilmesi için Halkevlerinde kurslar açılacaktır. Vekâlet, ayrıca bir de «şarkı külliyatı» hazırlıyacaktır. CUMHURlYET Nüsbası 5 kuruştur. Abone şeraîtij Teşhir edilen eserlerden: Rejik Epikmanın «Mtîlt Şefin tesellisi*, Seyfi Toroyun tAnkarada kif*%ve Nureddm Ergüvenin tPortre>H Ankara 9 (Hususî) Halkevinin beşinci resim ve heykel sergisi büyük bir muvaffakiyet kazandı. Sergiye iştirak edenlerden Turgud Zaimin Kayseri Gö. reme yolu namındaki peyizajı san'atkâ rın kuvvetli ve hassas eserlerinden biri olarak bekleniyor. ı Seyfi Torayın «Ankarada kış», «yo ğurtçu kadınlax> ve «ağanın düğünü» tablolan, Refik Epikmanın «Millî Şefin tesellisi» tablosu fevkalâdedir. Tabloda Millî Şefimizin büyük şefkati, ve Türkün felâket karşısında vekar ve cesareti canlandırılmıştır. Eşref Üren, Malik Aksel, Şinasi Ba. rutçu, Sadık Göktuna, Nusrat Karaca, Refet Başokçu sirgiye bu sene çok takdir edilen eserler vermişlerdir. Ressam Nureddin Ergüvenin İzmir tablosile «portre» si fevkalâde muvaffakiyetli eserler halindedir. Heykel kısmın Gazetemize gönderilen evrak ve yazılar da Zühtü Müridoğlunun «oturan kadın» ı nesredilsin, edOmesin iade edilmez ve çok kuvvetlidir. Sergi her gün binlerce zıyaından mes'uliyet kabul olunmaz. vatandag tarafından gezilmektedir. Senelik Alh aylık Uç ayhk Bir ayhk 1400 750 400 150 Kr. 2700 Kr. » 1450 » » 800 » » Yoktur Dikkat

Bu sayıdan diğer sayfalar: