24 Mart 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

24 Mart 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Baştarafı 1 ind saKUe&e) tini tek büyük ahcının hâkimiyetinden kurtanp rahat bir nefe3 aldıran bu devletierdir. Her yıl, yani normal yıllarda dahi satışı bin bir müşkül gösteren tütün mahsulü, bu yılın gayri müsaid şartlan içinde bol bol satılmış ve bugün 35 milyon kiloluk Ege rekoltesinden müstahsil elınde, ingiliz Amirallık dairesi, mıknatısh Alo da dbküntü olmak üzere bir milyon tüman mayinlerine karşı müdafaa çaresini tün ancak kalmıştır. Yeni sene mahsulü bulmuş olduğunu resmen ilân etmektehenüz işlenmekte ve bunun da ihracatıdir. Bu müdafaa çaresi, gemilerin madenî nın kolay olacağı mümkün görülmekteteknelerini mıknatısiyetini veya istiktab dir. İngiliz ve Fransız istekleri bunu göskabiliyetini izale eden bir aletten ibarettermektedir. Bu seneki satışlar şu tiatlar tir. üzerinde tehalüf etmiştir: Birinci kalite Geminin mıknatısiyetten tecridi ame85, 95, 115 kuruş, ikinci kalite 40 60, liyesi, gemi teknesini üst güverteye kaüçüncü kalite 5 3 0 kuruştur. Bir yıl evdar ihata eden bir kablo kemeri ianesiveline nazaran beş bin ton noksan olan le icTa edilir. Bu kabloların arasmdan bir 939 940 yıh üzüm mahsulünün de buelektrik cereyanı geçer. Elektrik kuvvetigüne kadar üçte ikisinden fazlası ihrac enin bu devre dahilinde ne suretle tevzi dilmiştır. Müstahsil ellnde pek az üzüm edilmekte olduğu bir sırdır. Fakat mukalmıştır. Geçen aya nazaran Borsa fiathakkak olan netice, geminin geçmekte ollarında bu ay muhtelif numaralarda vaduğu sahanın mıknatısiyetten tecrid edilsatî bir kuruş bir yükselme vardır. Famekte olmasıdır. Ne gemi, ne de gemikat geçen senenin fiatlarile mukayese enin hamulesi, mıknatısh mayinin ölurr dilecck olursa bu yılın fiatları bir, iki kumekanizmasını tahrik edecek olan mıkruş düşüktür. natısh ibre üzerinde bir guna tesir icra, Geçen ayın nihayetine kadar mevsim etmez. Daha şimdiden yüzlerce gemiye başından itibaren yapılan incir ihracatı bu cihaz konulmuş ve bunlardan hiç biri 2 7,678,7 tonu bulmuştur ki, bu yekun 40 mayine çarpmamıştır. Çueen Elisabeth de bin ton olan Ege rekoltesinin üçte ikisimıknatısa karşı müdafaaya mahsus olan ni teşkil etmekte ve geçen sene ayni müdbu korse ile mücehhezdi. det içinde yapılan ihracatın ancak iki bin Bu müdafaa usulü, âlimlerden mürekton kadar aşağısında kalmaktadır. Geçen keb ekipler tarafından iki veya üç ay süayın borsa fiatları bir ay evvelki fiatlaJ. G. D. Ouvry ren araştırmalardan sonTa Portsmouth ra nazaran bazı cinslerde bir kuruş kadar torpil ve mayin mektebinde tasavvur ve «yapılması lâzım gelen şeyi geniş bir mik vasatî bir yükseliş varsa da bu fiat bir amelî olarak tatbiki şekli tespit edilmiş yas dahilinde yapmak> icab ediyordu. yıl evveline göre bazı numaralarda bir, tir. 22 teşrinisanide henüz ne yapılacağı iki, üç hatta dört kuruş noksandır. Bu araştırmalarm ve bu ihtiram esası, malum değildi. Parruk satışlan hararetli ve fiatlar geBu günün akşamı, mehtabh bir gece çen yıla nazaran yüksektir. Geçen sene tabiidir ki bunlardan biri tarafından Almanların mıknatısh mayinlerinin esrarını idi. şubat aymdaki akala pamuk fiatı 4 5 5 2 O akşam lngilterede Essez Kontluğu kuruş iken bu sene 49 63 kuruştur. Son keşfetmek olmuştur. Fakat bu sırrı, İngiliz bahriye zabitlerinden birinin ne suretle sahillerindeki tngiliz topçu kuvvetlerine ay içinde pamuk ihracatı 1,625,6 ton keşfetmiş olduğu birçok kimselerin henüz mensub bazı kimseler, ay ışığında birden tutmuştur. Geçen sene ayni ay içindeki bire bir tayyarenin meydana çıkarak pa ihracat ancak 42 7,1 ton idi. meçhulüdür. raşütle bir şey attığını görürler. Bu atıGeçen ay palamut ihracatı da geçen ingiliz bahriye zabitlerinden I. G. D. lan şey, denize düşecek yerde sahildeki yılın ayni ayı ihracatından fazladır : Ouvry, şimdi tngilterede günün adamı kumluklara düşer. 1,388,3 tona karşı 2,157,6 ton. Borsa fiolmuştur. La Plata muharebesinden sonra Admiral • Graf Spee"nin galibi Kontr Bu vak'aya şahid olanlar, derhal bahrî atlarında kayda değer bir değişiklik yokamiral Sir Harry Hartvood'un resimleri makamatı haberdar ve atılan şeyi bul tur. Geçen şubat ayında zeytinyağı ihracatı bir yıl evveline nazaran fazla olher tarafa asılmıştı; şimdi de Ouvry'nin mak hususunda yardım ederler. Saat, yirmi ikidir. Ay ışığımn da yar muştur. 239,2 ton tutan geçen sene ihraresimlerini görüyoruz. Ouvry, bu resimmevkii tespit edilir. catına karşı 978,5 tondur. Bu seneki zeylerde alelâde bir caketle gösterilmekte dımile atılan şeyin »*• tinyağı borsa fiatları geçen seneki fıatlardir, göğsünde Kral Altıncı George'un biz23 teşrinisani sabaha karşı saat 2 de dan üstündür. Geçen ayın fiatları şunlarzat kendi elile takmış olduğu nişan vardır: Muhtelif cinsler 33,5 42,25 kuruş. dır. Kendisi bu imtiyaza ve hali hazır magnezyomla fotografisi ahnır. Manş'ın büyük askerî limanı olan Ports Geçen senenin ayni aymdaki borsa fiatdaki şöhretine 23 teşrinisani 1939 tarimouth'da Wigt adasınm teşkil etmekte ları ise 24 33,75 kuruş üzerinde tehahinde nail olmuştur. olduğu körfezin nihayetinde İngiliz dotsterseniz, bir. nanmasının eski bir harb gemisi vardır, lüf etmiştir. Bütün müşküllere rağmen bu neticeden memnun olmak icab ediyor. iki ay evveli bu gemi, bu gün demode olmuştur. VarSürprizin tesiri Yalnız, burada, bazı mahsullerde bir mene nazarlan non adındaki bu gemi, senelerdenberi ara seleye işaret etmeden geçilmez: Geçen mızı çevirelim: Almanya, Okyanuslara larında mayin işlerinde ihtısas sahibi bir seneye nazaran görülen fiat düşüklüğünilk tahtelbahir dalgalannı sevketmiştir; çok profesörler bulunan torpil mektebi den doğrudan doğruya mutazarnr olan müttefiklerin ticaret gsmileri, torpillere ne seyyarleışlahk etmek'tedir. Atılan ma müstahsildir. Şurası muhakkaktır ki, müskurban oluyorlar, medenî dünya, bu tor hud şey görülür görülmez Nernon a tele tahsil kazanmamış, hatta bir kısmı kaypilleme hâdiseleri karşısındtr infia.1 hisse font'edilerek eksperlerinin yardımı taleb betmiş, buna mukabil ihrac fiatları kâra diyor. lhtarsız torpilleme... Âlmanyanın edilmiştir. imkân verecek bir hadde yükselmiştır. tahtelbahir harbinin idaresi için kabul etMemlekete döviz girmesi bakımından ihŞimdi saat, 4,30 dur. Eksperler I. G. miş olduğu sisteme göre tahtelbahir kurac fiatlarının yükselmesi memnuniyeti mandanlarmın kazazede mürettebat ve D. Ouvry'nin kumandası altında vak'a îcab ettirecekse de bundan müstahsilin yolcuların akıbetile asla meşgul olmama mahalline gelirler... Ouvry, kumda diz müstefid olmaması her halde teessüfü geları suretînde yapılan torpilleme. rektirecektir. Şimdiki halde bir çok AvNazik bir iş çökmüştür. Derhal, rupa ahcıları alâkadar makamlara müraFakat müttefiklerin tahtelbahirleri bomkarşılanndaki mabalama teknikleri sulh zamanında çok yinin mıknatısh mayin olduğunu söyler. caat ederek külliyetli miktarda bilhassa ilerlemişti ve tahtelbahir zayiatı mutaar Bittabi dokunmaksızın her tarafından bu kuru sebze istemekte ve bunların memlenzlara pek ağır gelmeğe başlamıştı. Hat mayini muayene eder. Neredeyse deniz ketimizdeki satıcılarile temasa gelecekleta Alman torpillerinin bir hafta kadar yükselecektir. Cereyanların bu kıymetli rini bildirmektedirier. Bütün mahsullerimiz üzerine yapılan çokça talebler de göshiç bir iş göremedikleri vaki olmuştu. ve uzun müddettenberi aranılmakta olan teriyor ki, stoktan başka bundan sonraAmiral Raeder'in bir netice elde ede maddeyi alıp götürmesi tehlikesi vardır. ki istihsalâtımızı da değer fiatile satabibilmesi için başka bir vasıtaya müracaat Her bahriyeli, mayin ve sairenin ne su leceğiz. etmesi lâzımdı. retle karaya bağlanacağını bilir; fakat Izmir ve hinterlandmın kuru sebzeleri Bahrî harb san'atında üstadlannın iyi işin nazik olan tarafı «yanlış bir hareketle patlamasma meydan vermeden mayini ihraca elverişli olduğundan talebler daha bir şakirdi olan Alman amiralı, yeni bir ziyade bunlar üzerindedir. Halbuki bu Bİİâh istimalile «sürprizin tesirb nden is yakalamak» tır. havalinin normal istihsalâtı, mevcud tatifade etmeğe çalıştı. Bu da mıknatısh Ekipin bir kısmı, bu işi muvaffakiyetle leblerin dununda kalmaktadır. Bittabi ihmayindir. başarırken diğer kısmı boş durmaz. lnI Müttefikler gilizlerin kendi mayinlerini sökmek için rac fiatları da talebe göre tezayüd etmektedir. Alâkadarların mütaleasına göre, Mıknatısh mayin | birçok ge birçok cihazları vardır... Fakat bir Alman kuru sebze istihsalâtmı şimdikinin birk?ç mayini mevzuu bahsolunca iş değişir... misline çıkarmak ve bunun için de müsmilerinin hatta bitaraf gemilerin alelâde denizaltı Dermeçatma bir cihaz imali lâzımdır. Bu tahsili tenvir ve teşvik etmek zarureti mayinleri tarafından, yani bir geminin nun için izleri almak kâfidir... vardır. Bu suretle bu yıl kaybeden müsçarpması halinde infilâk eden mayinlerle Bu işin de ne kadar itina ile ve ma tahsilin gelecek mahsul yılma kazanması batırılmamakta olduğuna şahid oldular. yine karşı ne derece hürmetkârane bir mümkün olabilecektir. İngiliz Amirallık dairesinin tebliğlerin şekilde yapılmış olduğunu takdir edersiNejad Böğürtlen de ihtiyatlı bir lisan kullamlmıştır. Bu niz. tebliğler, şöyledir: «X gemisi, bir infiDeniz, yükselir, Ouvry ile arkadaşları lâk neticesinde batmıştır.» Teşrinisani çekilirler. Saat 12,30. Deniz, iner... MaŞilede muhtarlar kursu 1939 bidayetindeki bütün tebliğler, bu yin, ortaya çıkar... Çok iyi bağlanmış ve açıldı şekildedir. yerinden kımıldayamamıştır. Şile, (Hususî) Kazamıza bağh 44 Maamafih bu infilâklar, tekerrür ediMayin bulunduktan 1 5 saat geçmemişyor ve birçok kazalar, şöhret alıyor: Me ti... Ouvry, mayini söküp dağıtmak teşeb köyün muhtarlarile kâtiblerine mahsus olselâ Simon Boliıar admdaki Holanda büsüne kıyam eder. Bazı ihtiyat tedbirleri mak üzere burada 1 8 mart pazartesi gübayrağmı hamil vapurun uğramış olduğu alır... Adamlannı emniyet altına aldık nü bir kurs açılmıştır. Bu kurs, Vilâyetin kaza. Barut serpintisinin ateşi gibi orta tan sonra hemen hemen yalnız olarak ma köy bürosu şefi Salâhaddin Demirkanın da bir şayia dolaşmağa başlayor. Bu şa yinin yanına gider. idaresindedir. Kursa muhtar ve kâtibleryia, şudur: Yeni mayin ihtimal Hitler'in den başka köy ihtiyar heyetinden birer işin tehlikeli olduğunu biliyordu, ne son nutkunda tehdidkâr bir lisanla bah kadar ihtiyatlı davransa istemiyerek in aza da iştirak etmiştir. Tatbikatile köy setmiş olduğu gizli ve esrarengiz silâh filâka sebebiyet vermesi muhtemeldi. Bu idaresinin devlet hizmetleri hakkında emıknatısh bir mayindir. Bu kelime, hal suretle yapmak istediği tecrübe, yapıla saslı malumat vermek, köy kalkmma ve kın dilinde dolaşmağa başlayor. Mayinin mıyacaktı. Binaenaleyh metodik bir su iş programları üzerinde durmak, köylebir geminin çelik teknesinden geçmesi rette işe başlar ve her hareketini, her mü rin bütçe ve hesab işlerini tanzim etmek, nin bir mıknatıs cihazı sayesinde infilâka şahedesini bağırarak emniyet altında bu köy muamelâtında muhtar ve kâtiblerin sebebiyet vereceğini bilmek için deniz si lunan arkadaşlanna bildirmek suretile ha takib etmeleri icab eden usul ve kaidelelâhları hakkmda malumata sahib olmağa reket eder. ri öğrenmek, hulâsa, Cumhuriyet köyle*ihtiyac yoktur. rini eski ve sakat idarecilikten kurtanp Plâjda bulunanlar, kulak kesilirler... disiplinli ve teşkilâth bir hale koyacak fi*** Aralarından ikisi şeflerinin verdiği maSon harbin bahrî harekâtı hakkında lumatı, bildirdiği müşahedeleri kaydeder kir ve iş prensiplerini köyluye etraflıca neşredilmiş kitab veya mecmuaları oku ler. Diğerleri, bir kaza vukuu halinde anlatmaktır. Muhtar kursu kazada alâka ile karşılanmış, dersleri dinlemek için hamuş olanlar, mayinin o zaman da bir rol yardıma amade vaziyette dururlar. aynamış olduğunu, bu rolün çok ehemBazan rüzgâr, Ouvry'nin sesini işittir ricden de iştirak edilmiştir. Kursun bir hafta süreceğini ve derslerden sonra muhmiyetli olduğunu, hatta mıknatısh mayi mez. O zaman: tar ve kâtiblerin imtihan edileceklerini nin de kullanıldığını bilirler. Tekrar ediniz, diye bağınrlar. öğreındim. Fakat mıknatısh Alman mayininin haBir defa, iki defa, üç defa tekrar eder. kikî mahiyeti nedir? Bu, bir sırdır... Bu aralık Ouvry, bir müddet bir şey Bu sırrı meydana çıkarmak için bu masöylemez. Arkadaşları soluk alamaz bir organı... Az kalsın sahte bir emniyetin yinlerden hiç olmazsa bir tanesini ele geilk şaşkınhğına kurban gidecekti. çirmek lâzımdı. Mıknatısh mayini ele ge hale gelmişlerdir. Acaba ne oluyor? Birdenbire bir ses yükselir: Ouvry, inBu suretle Ouvry, mayinin bütün esraçirmek mümkün değildir, âdi mayin gibi filâkı intac eden hassas organı keşfetmiş rını öğrenir. Yalnız eb'adını ölçmesi kataranılmasına da imkân yoktur. ve keşfetmekle de kalmıyarak sökmüs lir... Nihayet mayinin 750 kilogram sik*** tür. letinde olduğunu ve 300 kilo miktarında 1939 senesi teşTİnisani ayı idi, BahriŞimdi işine devam ediyor... Bu îşi ta infilâk edici maddeyi muhtevi bulunduye Birinci Lordu Winston Churchill'in mamlamak için birkaç saat daha lâzım. ğunu da tespit eder. Avam Kamarasmda 24 şubat 1940 celO da oldu... *** sesinde dediği gibi Almanlann mıknaArtık bir iki ufak cihazm sökülmesi 19 kânunuevvel 1939 da Kral, Ouvtısh mayinlerinin ihdas etmiş olduğu vary'yi nişanla taltif etmiştir. Arkadaşlannziyete hâkim olmak için evvelâ «ne yap kalmıştır. mak lâzım» olduğunu bilmek, saniyen , Bir de ne görsün,? lkinci bir infilâk dan bazılanna da nişanlar verilmiştir. Nıknatıslı mayitıleri yenen adam! 24 Mart 1940 CUMHURİYET Ege mıntakasından Sumner Welle$'in mıhtırası bu sene yapılan Ekonomik(Başmdkaleden devam) mek için şimdiden bu iktısadî vaziyetler ihracat üzerinde salim fikirlere sahib olmak lâzımdır, ve Amerika şimdiden Avrupadaki muharib milletlerin gözlerini müstakbel sulhun temeltaşını teşkil edeceğinde şüphe olmıyan bu ehemmiyetli mevzu üzerine çekmeği faydalı ve lüzumlu bulmuştur. Geçen Umumî Harbin sulhundan sonra sekiz dokuz yıllık nisbî ve zahirî iktısadi inkişaf ve inşirah hareketini gözler karartıcı bir sukut takib etmiştir. Memleketlerin o zamana kadar iddihar edilmiş olan servetlerini büyük ölçüde harcamış olan harb yerini sulha terkederken eşya ve iptidaî madde ihtiyacı itibarile de milletlere büyük boşluklar yadigâr bırakmıştı. Her tarafta stoklar ya tamamen bitmiş, ya çok azalmıştı. Bunun neticesi çok büyük bir faaliyet oldu: tstihsal faaliyeti, alım satım faaliyeti, kredi faaliyeti, ihrac ve ithal faaliyeti. Ancak geçen Umumî Harbin milletlere miras bıraktığı boşluklardan bir tanesı vardı ki onu istenildiği kadar çoğaltılmış kredilerle de telâfiye kolay kolay imkân bulunamıyordu: Altm boşluğu. Geçen Umumî Harbden önce dünyadaki para ya madenî olarak, ya hakikaten madenî esasa dayanarak dönüyordu. Umumî Harbin müthiş masrafları muhariblerin zenginlik hududlarını geçtikçe ilk merhalede altm mevcudlan erimiş, ondan sonra da muharibler istikballerini ipotek etmeğe muadil kredilerle alabildiğine bastıklan kâğıd paralara dayanarak iş görmüşlerdi. Umumî Harb bittikten sonra artık altm tedavülden tamamen kalkarak yerini kâğıd paraya bırakmış bulunuyordu, ve altın artık zaman zaman Avrupa ile Amerika arasmda seyahat eden madenî çıbıklar vaziyetine geçmişti. Bugün dahi bütün dünyadaki altının yüzde 70 i Amerikan haznesinin mahzenlerinde yatıyor. Buna mukabil Avrupa mevcud servetleri bir daha tahrib etmeğe mukabil alabildiğine kâğıd para basan yeni bir iflâs yolunda vürüyor. Avrupanın iflâsı Amerikanm hoşuna gidecek bir şey değildir. Zaten hiçbir iflâs hiç bir piyasanın hoşuna gidemez.. Avrupa iflâs ederse Amerika kiminle çalışacak? îşte altm babası olan Amerika Sumner Weîles Taporile Avrupalılara şimdiden haber veriyor ki pek acı tecrübelerle anlaşılan bir hakikate göre yarının dünyasını altın esasında bir para ile mücehhez. ve bütün milletlere göre geniş surette serbest bir mübadele usulüne istinad ettirmek lâzımdır. Umumî Harb sonunda Amerika, devlet müdahalesile yürütülen iktısadî siyasetin en bariz tecrübelerini binnefis yapmış olan bir memlekettir. Amerika zımnen itiraf ediyor ki gerek kendi hesabına, gerek milletlerarası mübadelesi menfaatleri namına bu tecrübeler daha ziyade fena ve makus neticeler vermiştir. Hele otarşik sistemler bütün bütün felâkettir. Çünkü bu yola dökülen milletler zâhirde dünyamn diğer milletlerile alâkalannı azaltıyor göründükleri halde hakikatte tuttuklan sistem kendilerine ancak boğucu bir zindan hayatı hazırladığından bu milletler çok geçmeden kendi hududlarından taşarak istilâ ihtirasında biraz huzur ve rahat bulmak umudu ile insanhğın sulh ve sükununu bozmağa gidiyorlar. Böyle yaparak guya hayat sahası arayor ve buluyorlar. Fakat onların hayat sahası yapmak istedikleri yerlerde zaten başka insanlar vardır. Onlann hayat haklan yok mu? Ancak en manasız olduğu kadar en kanlı boğuşmalara müncer olan bu türlü iddiaların batılhğı meydandadır. Amerikan muhtırası bu batıl iddia yerine: (Bütün dünya bütün insanların hayat sahasıdır ve hayat sahasınm her millete göre böyle dünya ölçüsündeki genişliğini de mümkün olduğu kadar geniş ve hür bir mübadele temin eder) düsturunu koyuyor, ve milletleri işte bu hakikati düşünmeğe davet ediyor. Amerikan muhtırası hakikati en can alacak noktasından yakalayarak ortaya koymuş olan bir vesikadır. Fazla olarak şu tazileti de vardır ki Amerika bu hakikatin kabulü takdirinde müstakbel sulhun ekonomik esaslarmda kendisine düsecek vazifeleri ifa için en kuvvetli güzel niyetlerle en ileri fedakârlıklan yapmağa hazır olduğunu adeta ihsas ediyor. PAZAPDAN PAZAPAI İhtiyar kaplana dair Bir becayiş Eğlence mütehassısımn sözleri Dünyamn en bedbaht adamı Yeni mecmualar Yazan: SERVER BEDt Yeni b ransız Başvekili, Clemençeau>a benzetiliyor. Ben de bu teşbihi Fransız gazetelerinde görmeden evvel, kabine buhranı üstüne, Fransanın, kaplanını aradığım yazmıştım (Fransada Clemen çeau'nun lâkabı kaplandır.) Clemençeau müthiş adamdı. Meb'us olduktan sonra üç kabine, bir de Reisicumhur devirdi. (Gambetta, Ferry, Brisson kabineleri ve Reisicumhur Grevy.) Dreyfus davasında ateşler saçan müdafaasile kazandığı zafer de başka. Büyük Harbde Başvekil olduğu zaman, Elysee sarayının merdivenlerini inerken, eski Başvekil onun yanına yaklaşmış: Beni de kabineye alır mısınız? diye sormuş. Clemençeau birdenbire durarak: Ne!.. diye bağırmış; sizi veya arkadaşlarınızdan her hangi birini kabineye almak değil, oturduğunuz koltukları, sandalyeleri bile değistireceğiml Unıversite Rektörü, bir gazeteciye benden bahsederken: Âli tahsil görmiyenlerin maarif vekili değil, profesör olmalarına bile bütün Üniversite isyan ederl demişti. Bir okuyucum bana soruyor: «rıotesör Halide Edibin de âli tahsil şehadetname3İ yokmuş. Ne Üniversite isyan ediyor, ne de Rektör. Buna ne dersiniz ? » Bence bu suali Rektöre sormanız lâzımdı. Fakat onun yerinde olsaydım size şu cevabı verîrdim: Halide Edibin vaziyeti başkadır. Kendisi edebî tercümeler komisyonu reisi olacaktı; yerine zevci Doktor Adnanı koydular. Doktor Adnan da eskiden Universitede profesördü, sayın zevcesini de buraya aldık. Normal bir becayiş hâdisesi! Faal Valimiz Bükreş'ten lstanbula bir eğlence mütehassısı getirdi. Eğlencenin de mü tehassısı mı olur? diyenler olabilir. Avrupada gülmenin de, içmenin de, oynamanın da, neş'elenmenin de kaideleri vardır. Bu kaideler eğlencenin dekoruna ve eşyasına varıncaya kadar her kısmı üstünde caridir. Nitekim, eğlence mütehassısı Istanbulda bir tetkik yaptıktan sonra, demiş ki: Bu şehirde modern eğlence olmaz. Belediyeciler, hayret içinde, sormuşlar: Hayrola, neden? Olmaz! Çünkü ben bütün Istanbul lokantalarını gezdim, hiç birinde keten masa ortüsüne tesadüf etmedim. Keten örtü kullanmıyan bir şehirde eğlence organize edilemez. İngiliz bahriye zabiti Ouvry Londrada günün en meşhur adamı oldu İhtiyar kaplana dair Mütehassısın sözü beni düşündürdü: Şimdiye kadar biz, eğlencelerimizde, keten masa örtüsü kullanmağa değil, keten helvası, kâğıd helvası, fmdık, fıstık, sakız leblebisi yemeğe alışmıştık. En resmî tiyatrolarımızda ve konserlerimizde bile. Hatta bu çerezlere «eğlencelik» demiyor muyuz? Dünyamn en bedbaht adamı Dünyamn en bedbaht adamı kimdir? Negüs mü? Azana mı? Şuşnig mP Beneş mi? Zogo mu? ^ V ÇengKay Şek mi? ^ . ; | | smigii Ritz mi ? Mannerheim mi? biri değil. Amerika gazetelerine göre ^dünyamn en bedbaht adamı Hazreti Âdemdir! Bakınız neden: Amerikada bir heykeltraş, mevcud anane hilâfma, Hazreti Âdemin heykelini insandan ziyade canavara benzeyen acayib bir vahşi halinde yapmış. Sergiyi ziyaret edenler, Âdem babamıza vahşet isnad eden bu heykeli protesto etmek ; için, kırmışlar, parçalamışlar, ortadan kaldırmışlar. Amerika gazeteleri şSyle yazıyorlare Dünyamn en bedbaht adamı şüphesiz Hazreti Âdemdi. Çünkü bu adamcağızm ; annesi yoktu; zavaljı, bütün Ömründe ana • şefkati denilen sıcak himayeden mahrurri kaldı. Arkadaşları da yoktu; çocukluğunu berbad bir sıkıntı içinde geçirdi. Oyun ve dostluk nedir, bilmiyordu. Havvayı birçok kadınlar arasından, kendi mizacına ve zevkine göre seçerek almadı, bu kadını almağa mecbur edildi. Üstelik yüz binlerce sene sonra heykelini de kırıyorlar, oğulları hatırasına hürmetsizlik ediyorlar. Bundan daha bedbaht bir adam gösterilebilir mi? Bir becayiş Yeni mecmualar Eğlence mütehasstsının sözleri Mekteb çocuklan «Sokak» isminde bir mecmua çıkarmışlar. Eski nesiller «Mekteb», «Maarif», «Malumat» ilâh... isimlerile mecmua çıkarırlardı. Demek ki şimdiki nesillerin gözü mektebde, maarifte, malumatta değil, sokakta! Yakında «Kaldırım», «V'irane», «AVkamahalle», «Kemeraltı», «Kaydırak» isimlerile de mecmualar çıkabilir. Acaba Maarif Vekâletinde hiç kimse yok mu ki bu «Sokak» muharrirlerine: Haydi çocuklar! desin, sokak yetişir artık, biraz da mektebe! SERVER BEDt Otel hırsızı Mustafa isminde birisi dün tevkif edildi Aydmlı Mustafa isminde biri, otel hırsızlığı iddiasile dün sabah Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesine gönderil miştir. Sirkecide «Şeref» otelinden Os mana aid on üç lira, «Hüdavendigâr» otelinden Aliye aid bir takım elbise, «IkbaK otelinden de Murtazaya aid bir kat esvab aşırmak iddialarına göre tahkikat yapılmıştır. Bu arada, otelci Murtazamn, otele müşteri olarak gelen Aydmlı Mustafanm halinden şüphelendiği, onu iki yataklı bir odaya yatırdığı ve kendisinin de ayni odada yatarak Mustafanm hareketlerıni gözlediği anlaşılmıştır; tahkikata göre, Murtazayı başka bir müşteri sanan Mustafa, onun uyur gibi yaparak uyanık beklediği sırada bilmukabele kendi de uyur gibi yapmış, lâkin Murtaza, sabahın saat dördüne doğru, uykusuzluğa dayanamıyarak dalınca, yataktan kalkmış, bir ka f esvabını çalıp kaçmıştır. Otelci, iki sa=ıt sonra uyanmca, müşterinin ve müşteri ile beraber bir kat esvabının yerinde yeller estiğini görmüş, olan biteni polise haber vermiştir. Hâkim Reşid tarafından sorguya çekilen Mustafa, tevkif edilmiştir. Sabıkası olup olmadığı sorulacaktır. Nafıa Vekilinin Ege mıntakasındaki tetkikleri Izmir 23 (Hususî) Nafıa Vekili General Fuad Cebesoy bu gün Ber^ama ve Menemene gitti; yeni kanal çalışmalarını, Menemen ovasının sulama işlerini tetkik ettikten sonra Izmire döndü. Yann Salihliye gidecektir; Manisaya uğraması da muhtemeldir. Vekil, perşembeye kadar burada kalacak, Aziziye tünelini, Kestel ve Nazillide nafıa işlerini gördükten sonra Belcilere hareket edecektir. KADIN ve MODA Şimdi tozdan dumandan ferman okunamasa bile ergeç bütün milletlerin Amerikan muhtırasınm gösterdiği yola geleceklerinde şüphe yoktur. Ya akıl ve iz'an dairesinde kendi nzalarile, yahud da hâdi îzmirli talebeler Balıkesirde Balıkesir 23 (a.a.) Izmir ikinci erselerin sevk ve icbarile. Temenni etmeli kek lisesinden 90 kişilik bİT izci kafilesi ki çok geç kalmamış olsunlar. öğretmenlerile birlikte bu gün şehrımize YUNUS NADt gelmişler ve istasyonda liseliler öğretmen okulu talebeleri tarafından karşılanmışlarMetro hanında pasif kodır. Gencler sömestr tatili müddetince şehrunma tecrübesi Tramvay idaresinin merkez binası o rimiz lisesinde misafir kalacaklar, lise ve lan Tünel başmdaki Metro hanında dün öğretmen okuiları sporcularile volejbol ve futbol maçları yapacaklardır. bİT pasif korunma tecrübesi yapılmıştır. Bu şapka Nevyorktaki Astorya otelinde tertib edilen zarafet müsabakasında birinciliği kazanmıştır. Lâciverd hasırdandır. Kenarı emprime bir kumaşla çevrilmiştir. Tepesinde yünden bir küçük top vardır. O toptan yün örme şişi tarzmda iki zaTİf iğne geçirilmiştir. Eldeki çantanın dessenleri de şapkanın kenanndaki emprimenin dessenlerini takliden vücude getirilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: