3 Mayıs 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

3 Mayıs 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 CUMHURÎYET 3 Mayîs 1940 î Küçük hikâye 3 Hıristo Suzinak şarkı: (Ey nice dağlar) Kurum tarafından hazırlanan (Türk 4 Arif Suzinak şarkı: (Uslanmadı hâlâ) 5 kamusu) ikmal edilmiş, ehemmiyetine biAli Efendi Uşşak şarkı: (Benim yarim güzelnaen ayrıca bir de (Hukuk lugati) hazırler serveri) 6 Mustafa Çavuş Uşşak şarkı: lanmasına, başlanmıştır. Bunun için Prof. (Yavrucağım güzellendi) 20,30 Müzik. Çalanlar: Ebülulâ Mardinin başkanlığı altında bir Fahire Fersan, Refik Fersan. Vecihe, Fahri Koheyet teşkil edilmiştir. Lugatin Roma hupuz. I Okuyan: Melek Tokgöz. 1 Tahirpukukuna aid kısmı Ticaret Vekâleti hukuk selik peşrevi. 2 Ziya Bey Tahirpuselik şarSokak kapısı şiddetle kapanınca «ço mıştı. Ağır adımlarla salonu terketti. Famüşaviri Prof. Ferid Aytir tarafından hakı: (Nim nigâha kail oldum) 3 Refik FersanGaby Wagner cuklar gitti» diye, mırıldandı. Yorganını kat dışarıda başka kapılara birikmiş o zırlanacaktır. Tahirpuselik şarkı: (Canlandı hayalinde) 4 atıp yataktan indi. Şimdi telâşla sabahlı lan kalabalığı görünce adımlarını sıklaşonun uşağı imiş gibi davranıyor... Fakat Tatyos Rast şarkı: (Bir gönlüme bir hali peDevletler hususî hukukuna, esas teşkilât ğına sarıhyordu. Aşçıya günün yemek tırdı. Sokakta o kadar dalgındı ki bir kaç sonunda bu hile meydana çıkıyor ve ben rişanıma baktım). II Okuyan: Aziz Şenses. listesini, hizmetçiye bazı talimat vermek kere ezilmek tehlikesi geçirdi. Arkasın hukukuna, ceza hukukuna dair talebeler hakikî Vikont ile evleniyorum. Filmin ek1 Kanun taksimi 2 Udî İbrahim Kürdililâzımdı. Gümüşler gene kararmıştı. Ke dan edilen küfürleri duymadı bile.. Yir arasmda açılan müsabakaya 6 kişi iştiseri kısımlan Pariste ve cenub sahilletinhicazkâr şarkı: (Seneler aşkmla inler) 3 Keten perdeler ne zamandır yıkanmış se mi beş sene evveli yaşıyordu. Tekrar rak etmiştir. de geçiyor. Rejisör, vazifemi mükemmel manî Mustafa Kürdilihicazkâr şarkı: (Nerepette duruyor, ütülenmiyordu. Sabahlı pencerelerden ince güzel komşu çocuğuyaptığıma kani... Lâkin ben hâlâ tereddüd Ankara Halkevinde mutad konferansdesin sen) 4 Fahri Kopuz Kürdilihicazkâr ğının kuşağını bağlarken bir an aynanın nu gözetleyor, tekrar ondan gelen mek lar bu sene daha zengin bir programla ic Şimdiye kadar, dedi, tam yirmi se içindeyim... şarkı: (O fettan dilinin) 5 Nihavend şarkı: karşısında kaldı. Vücudü son zamanlar tubları heyecanla okuyor, geceleri uy ra edilmiştir. Ayrıca radyoda da bir seri kiz kişi benimle evlenmek istedi. BunlaAramızda teessüs eden dostluktan isti (Sabah yıllardanberi). IH Okuyan: Mefharet da epey kalınlaşmıştı. Çenesinin altında kusuz saatler geçirip ona cevablar yazı konferans verilecektir. rın arasında çok zengin, çok asil insanlar fade ederek san'at hayatına aid meselele Sağnak. 1 Hacı Faik Rast şarkı: (Jaleler hafif bir çene daha belirmeğe başlayor yor, nihayet yıkık duvarın yanında bir Kurumun beynelmilel ilmî müesseseler da vardı. Hepsini reddettim. Sırf san'a rin arasında hususî hayatına dair bazı su saçsın) 2 Rifat Saba şarkı: (Hayalijâre du. Gözlerinin kenanndaki çizgiler de an için buluşuyorlardı. Kulağına biraz de temsili gittikçe kuvvetlenmektedir. timde muvaffak olabilmek için.. Şimdi aller de sormaktan geri kalmdım. Artist değme) 3 Rakım Uşşak şarkı: (Bana hiç rinleşmişti. Bununla beraber hâlâ güzel evvel kendisine sualler soran o yumuşak Denizli meb'usu Necib Ali Küçüka Paris anlayorum ki çok iyi etmişim... Tesadü büyük bir memnuniyet ve nezaketle: yakışmıyor) 4 Halk türküsü: (İnce'çayır bidi. Cildi pürüzsüzdii. Beyaz geniş bir alnı erkek sesi «seni seviyorum, seni seviyo Conferans germente des haute etudes'e fün garibliğine bakınız ki son talibim bir Otomobil ve at gezintilerine bayılı çilir mi). 21,15 Konuşma (Bibliyografya) 21,30 vardı. Dudakları büyücek, fakat manalı rum» diyordu ve bir an göğsünde tutup Vikont idi. «Mösyö Hector» filminde de rım, dedi, kayak sporları ve avda tercih Müzik: Küçük Orkestra. (Şef: Necib Aşkın) aza olarak seçilmiştir. ve kırmızıydı. çenesinden, dudaklarının yanından öpüBu seneki çalışmalar arasında (ceza ve böyle bir talible karşılaşıyorum. Bu sefer ettiğim eğlenceler meyanındadır. S»k sık 22,15 Memleket saat ayan, ajans haberleri, ziAynanın önünden çekilirken omuzla yordu. O ürpertili gene ve sıcak dudakıslah komisyonu) adlı yeni bir teşekkül ki Vikont san'atkâr Georges Grey'in şah tarlalarda, kırlarda köpeklerimle başı boş raat, esham tahvilât; kambiyo nukud bornnı silkti, «bunlar boş şey, haydi işe ko lann temasını tekrar duyar gibi oldu. siyetinde temessül ediyor. Komik Fernan gezmek de hoşuma gider. daha ilâve edilmiştir. sası (fiat). 22.35 Müzik: Cazband (Pl.) 23,25 yulalım» diye, söylendi. Kendi sözüne Gayriihtîyarî yüzünü yokladı. del de «Mösyö Hector> namı altmda o Kendisine son bir sual sordum: 23,35 Yarınki program ve kaparuş. Kurumun el'an mevcud azası 334 tür, kendisi alayla güldü. On sekiz senedenVikont'un uşağı rolüne çıkıyor. Bir akEve geldiği zaman çocuklar mekteb Yakında yeni bir film çevirmek ııiDaha büyük bir inkişafa mazhar olmak beri hep ayni şey.. Hizmetçiyi, aşçıyı, yeşam, efendisinin elbiselerini giyerek bir yetirtde misiniz? den, kocası işten dönmüşlerdi. Derhal oüzere talimatnamesinin bazı maddeleri meği, çocukları düşünerek uyanmak, ev eğlence yerine gidiyor ve kendisini oradadasına çıkıp kapanmak, yalnız kalmak Biraz müteessirane cevab verdi: tadil edilmiştir. Bu arada beşinci maddeişlerine dalarak akşamı bulmak.. Hayatı kilere Vikont imiş gibi tanıtıyor. Ben de arzusunu duydu. Fakat bu imkânsızdı. Şimdilik zannetmiyorum, harb bitye de meb'usları kurumun tabiî azası olukalâ, kendini beğenmiş bir kocanın taona tesadüf ediyorum. Hakikî Vikont da, tikten sonra belki I.. Küçük kızın biraz kırıklığı vardı. Evvelâ duklarına dair mühim bir fıkra ilâve edilhakkümü altında durgun bir su gibi sesonu tedavi etmek, uğraşmak lâzım geldi. miştir. siz akıp gidiyordu. Bununla beraber kqNazan bir arkadaşma gitmek için tutturBeyoğlu Yerli Askerlik şubesinden: casının kendisine sadık, evine bağlı ol muştu. Babası bırakmayor ve gene kız Şubemizde kayıdlı tüfekçi ustaiaıından tavduğunu inkâr etmemek lâzımdı. Fakat odadan odaya homurdanarak dolaşıyor, zif edilmek arzusunda bulunanların heraen şuevlendiği gündenberi bu adama ısınamaannesinin pesinden ayrılmıyordu. Koca bemize müracaat etmeleri üân olunur. •mış, isyan etmeyi hiç bir zaman aklına sına gelince bütün aksiliği üzerinde olan ~ • ıı J : : . 1JJ .J.,.. aaam souai. ^u*.. . ?~*ı**A~ ^ Wauıcr Brorher» kumpanyası «Hü*ir Meşhur «Kraliçe VictOTİa» filmintn hayatı kabul etmişti. unuttuğu bir kâğıdının kaybolduğunu Bursa (Hususî) küm> isminde yeni bir kordelâ hazırla . mümessili dört sene için Amerikan şir Aynanın önünden çekildi, kapıya doğsöyleyerek evin intizamsızlığından şikâ Kız Enstitüsünün mümaktadır. Bu eserde baş kadın rolünü ketlerinden biri tarafından angaje edil iru yürürken tekrar o gün ikide mahkemeSevgili oğlumuz, eşim ve kardeşimiz yet ediyor, Şevkiye Hanıma imalı söz eamere salonunda hâ Bette Davis oynayacaktır. «Hüküm» fil miştir. Artık facialar değil, şarkılı ve muharrir Kemaleddin Şükrü Orbaym geye gideceğini hatırladı ve heyecanlana lerle sitem edip duruyordu. Hiç biri sa kim Muzaffer Evremi meşhur romancı Somerset Maug danslı modern filimler temsil edecektir. rak ürperdi. On sekiz senelik bu durgun rek ölümünden evvel, gerekse hazdn üfukin, mütevekkil, evin içinde dolaşan, nosun 12 yaşındaki ham'ın bir eserinden iktibas edilmiştir. • 1920 de Wallace Beery, Jack Holt lünden sonra çok büyük evlilik hayatının en büyük hâdiseleri kükadirşinaslık hepsinin öfkelerini teskine, derdlerine oğlu Haluk Evrenoa k Schirley Tempel, Foks kumpanyası ve Lon Chaney taraflarından ve 1930 da çüğün kızamık olması, kocasının kız kargöstermiş olan sayın Valimiz Lutfi KITçare bulmaya çalışan kadının kendilerine tarafından, lstanbulhesabına «Gene millet» isminde tarihî bir da Richard Arlen ile Nancy Carrol tarafdeşile darılması, Nazanın geçen sene sı dara ve İstanbul Basın Kurumu reisi Bay karşı nasıl bir nefret ve hiddetle dolup dan getirilen bir hefilm vücude getirecektir. Mevzu Ameri larından oynanmış olan «Tehlikeli cen nıfta kalması gibi şeylerdi ve bu mah Hakkı Tarıka ve kederimize bizzat veya taşmakta olduğunun farkında değildiler. yetin refakatile güzel kanın tarihine temas etmekle beraber ay net» ismindeki filim yeniden yapılacakkeme meselesi yalnız kendisini alâkadar Ancak gece yatağında yalnız kendi ken bir musiki müsamereni zamanda 10 yaşındaki küçük bit ar tır. Baş rolü bu sefer Fredric March oy tahriren iştirak eden ve tesellimize koşan ettiği için buna bütün o zamana kadar dine kalabildi. Derin bir kederle muhat si verilmiştir. Bu mübütün meslek arkadaşlarile sevdiklerimitistin de hayatını tasvir edecektir. geçmiş vak'aların en mühimi gibi geli nayacaktır. ve yorgunluktan bitab bir haldeydi. U samereyi Kızılay men ze, hastalığı esnasında öz kardeş muhab•^ Meşhur doktor Louis Pasteur'ün yordu. 'A' Bir zamanlar müteveffa Douglas zun zaman uyuyamadı. Mahkemeyi, kür faatine bet ve şefkatile kendisine bakan Gureba tertib eden hayatını beyaz perdede yaşatmış olan ve Fairbanks tarafından oynanmış olan *¥* südeki adamın son defaki bakışmı, o sev gene san'atkâr pek Haluk Evrenos hastanesi 2 nci cerrahiye kliniği opeTa • «Yalnız değiliz!» kordelâsında da bir «Zorro» filmi yeniden vücude getirilecekgi ve şefkatle dolu siyah gözleri düşünü çok alkışlanmış ve takdir edilmiştir. Mütörü Bay Halid Ziya ve biraderi Bay Ek«Mahkeme burası» demişlerdi. Şevkiyor, onun kendisini unutmamış olmasın. samerede Valimiz Refik Kuraltanla Par hekimi temsil etmiş olan Paul Muni «Hu tir. Bu defa baş rolü Wallace Beery'nin rem Perke ve hemsirelere derin teşekkür ye Hanım aralarında yosunlar bitmiş, kıdud doktoru» adındaki filimde de gene yeğeni Noah Beery Junior oynayacak ve minnetlerimizi bildirmeğe büyük acırık mermer merdivenleri çıktı. Loş bir dan gelen bir haz ve saadetle garib bir ti Reisi Nureddin Öğünç ve Belediye Re bir tabib rolü oynayacaktır. tır. mız mâni olduğundan muhterem gazetesalona girdi. Burası hiç de tasavvur ettiği baygınlık içinde her tarafı uyuşuyordu. isi Sadık Tahsin Arsal da bulunmuşlargibi kalabalık değildi. Gene de kalbi onu Sonra yanında yatan kocasının hafif ho dır. Valimiz bu gene yavruyu tebrik etnizin bu hususa tavassutunu saygı ile dirahatsız edecek kadar şiddetle vuruyor, rultulannı dinleyerek sessiz, sessiz ağla miş, musikide ihtisas sahibi zevat, çocukleriz. heyecandan titreyordu. Dikkati çekme maya başladı. taki istidadı yüksek bulmuslardır. Haluk Merhumun pederi ve validesi, eşi ve mek için siyahlar giymiş, yüzüne az boEvrenosa kemanî Necati Tokyay ve pikardeşleri ya koymuştu. Içeri girer girmez köşede Sabah bir gün evvelki gibi güneş göz yanist Feyzi de refakat etmişlerdir. *** toplanmış hararetli hararetli konuşan bir lerine girerek uyandı. «Ah gene perde 1939 1940 rehberine ilâve olarak bir rehber cıkarılmak üzeredir. Bu rehberin kaç kişinin, sıralardan birine oturmuş, ku açık» diye, düşündü. Dışarıdan çay içen Oğlum Ümid Kubanın kapaklarma reklâm vermek arzu buyuranların nihayet 15'5'940 akşamına kadar cağmdaki çocuğu oyalamaya çalışan si çocukların fısıltıları geliyordu. Yatakta Orduevi salonlarında yapılan sünnet abonman dairemiz âmirliğine müracaatleri. (3583) yah başörtülü kadının, gevezelik eden kocasının yeri boştu. Derhal gene mah töreninde misafirlerimin istirahatlerini tejandarmalarla mübaşirin başlannı çevi kemeyi hatırladı. Dost bakışlı, sevgili min hususunda, emsaline ender salonlarda Ziraat Vekâleti tarafından Amerikaya rip gözlerini üzerine diktiklerini gördü. gözleri görür gibi oldu ve onlardan kurtesadüf edilen bir intizam, incelik ve hasBüsbütün şaşırdı. Ayakları birbirine do tulmak için yatakta fazla kalmadı. Ay sipariş edilen 2,5 milyon lira değerindeki sasiyet gösteren Orduevi müdürü sayın lanır gibi oldu. Fakat çabuk kendini top nasının önünde sabahlığını giyerken du ziraat aletlerinin mühim bir kısmının vaBay Necmiye ve maiyetine medyun olduladı. Çünkü gözler üzerinden ayrılmış, rakladı. Kendisini uzun uzun süzdü. Bir purlara yüklenerek yola çıkarıldığı Ve ğum teşekkürü arza muhterem gazeteniPierre Willm Suzy Prlm Dünyanın en fevkalâde atı herkes kendi işine dönmüştü. Mübaşire an ona bir gün evveldenberi hiç bir şey kâlete bildirilmiştir. Yapılan mukaveleye v zin tavassutunu rica ederim. tarafından zengin ve doğru yürüdü ve nazik, korkak bir sesle: değişmemiş, bütün olup bitenler yalan göre, ekseriyetini traktör, orak ve harman Türkçe edebiyat muallimi rllzel film. iştirakile ( Türkçe Sözlfi ) «Asliye ceza mahkemesi ne tarafta?j> mış gibi geldi. Kendisini buna inandır makinesi teşkil eden bu aletlerin hepsi 1 5 M. Saime Kuban diye, sordu. Fakat çatlak bir sesin ismini maya çalıştı. Fakat içinde isyan eden bir hazirandan evvel memleketimize gelmiş şey vardı. Bir ses derinden derine haya olacaktır. Diğer taraftan lngiltereye sipabağırdığını duyarak döndü. Kapılardan birinde kendisini çağırmakta olan müba tının tadsızlığını, bütün günlerin birbiri riş edilen ziraî aletler de gene bu tarihşirin kafasını gördü. O tarafa doğru te ne benzediğini, Sevilmeyen bir adamla lerde memleketimize gelmiş bulunacaktır. lâşla yürüdü. Içeri girince mübaşirin işa yaşamamn müthiş bir şey olduğunu söy. İngiltereye sipariş edilen ziraî aletlerin Aziz ve sevgili aile Teisimiz kazmîr ROBERT TAYLOR FRANCHOT TENNE fazlalaşmıştı. kıymeti yarım milyon lirayı bulmaktadır. ret ettiği yere ilerledi ve orada etrafına lüyordu. Dışarıda gürültü tüccarı Nuri Abdurrahman Maltanm veROBERT YOUNG MARGRERİT SULLEVAN bakmaya utanarak suçlu bir çocuk gibi Küçüğün anne diye, ağlayışlı bir sesle bir fatının kırkıncı gününe musadif 5/5/940 İlâveten Maarif Müdürlüğünün tamimi ve Seferberlik Müdürlüğünün tavkaldı. Vak'a bir iğfal meselesiydi. Sabık şeyler söylediğini duydu. Silkindi, bir pazar günü saat 2 de Nişantaşı Teşvikiye sivesile herkesin görmesi elzem LONDRA PASİF KORUNMA filmi. hizmetçisi va'di izdivacla aldatıldığını gün evvelki sözü tekrar ederek «bunlar camii şerifinde Bay Hafız Bürhan ve iddia ediyor, kendisini aldatan adamın boş şey, haydi iş başına» diye, mırıldanRıza taraflarından Mevlidi Şerif kıraat Muharrir arkadaşımız Selâmi İzzet aradasırada çalıştığı eve geldiğini de söy dı. Bunu öyle mustarib, öyle boguk bir edileceğinden merhumu sevenlerle arzu leyerek ev sahibesini Şevkiye Hanımı sesle söylemişti ki kendi sesinden kork Sedesin kızı Nâzan ile İkdam gazetesi yaeden zevatın teşrifleri rica olunur. tu. Bir şeyden kaçmak ister gibi kapıya zı işleri müdürü arkadaşımız Murad Kaşahid gösteriyordu. Bütün bunlardan haMalta ailesi beri olmıyan Şevkiye Hanım biraz geri. doğru yürüdü. Kederinî yatıştırmaya, bu yahanın dün nişanlandıklarını memnuni sinde, davacı mevkiinde duran hizmetçi günün her geçen günden bir farkı olmadı yetle haber aldık. Nişanlılara saadetler sini farkederek nefretle ürperdi. Hâkim ğma kendisini inandırmaya çalısıyor, fa dileriz. TUrkçe sttzlii ve taklltll Büyük heyecan ve macera film' Anneler... Babalar... Kadınlar... Ersualler sormaya başlamıştı. Gözlerini kat bütün gayretine, inkâra çalışmasına kekler... Gene kızlar... Gencler... ; kaldırdı, kürsüdeki adama baktı ve hay rağmen bir gündenberi çok şeyin değişHepiniz bu gün 'retler içinde kaldı. Açık, temiz bir yüz, miş olduğunu gene de kuvvetle hissedikırlaşmış saçlar, bir çift koyu siyah göz, yordu. [o bu yüzü tanıyordu. Bilhassa bu gözleri.. \ Fakat nerede, nerede yarabbim! Sualler Sinemasına | başlamıştı. İsmi, yaşı, babasının ismi sogidiniz ve CECELİA PARKER ile [ruldu. Nihayet yemin edildi. Kekeleyerek ERİC LİNDEN tarafından yaratılan 31 3, Balkan ve Harbi Umumiye işti i cevab veriyordu. Hiç bir şeyden haberi | jıolmadığını, hizmetçiyi uygunsuz haîlerini rak ederek yararlıkları sebketmiş, Os gördüğü için çıkardığını söyledi. Bu şe manlı Bankası memurlarından Bay Haşim jhadet hizmetçinin aleyhine oluyordu. Başın kayınpederi ve Cumhuriyet Merkez Fransızca sözlü filmini görünüz. Aşk j^Suçlu yerindeki gene adamın sevincden Bankası memurlarından Tahsin Ergunun kelimesinin bütün kuvvet ve sevimliŞimdiye kadar göıülmemiş büyük serguzeşt filmi • gözleri parlamıştı. Şevkiye Hanım bütün büyük babası emekli kıdemli yüzbaşı Bay liğini anlıyacaksınız. [bunların farkında değildi. Gözlerini hâ Mehmed dün sabah irtihali daribeka etTemamen TUrkçe sfizlil [i":mden ayıramıyordu. Bu koyu siyah mis olup bu gün saat 1 0 da Cankurtaran tnsanı hayrete düşürecek, merak ve heyecan içinde bırakacak gözler sırtında garib ürpertilerin dolaşma mahallesinde İshakpaşa gösterilecek muhteşem bir filimdir. caddesinde 35 sına ve içine sıcak bir şeylerin dolması numarah hanesinden kaldırılarak öğle namaceralar Tüyler ürpertici cinayet vak'aları Şıkagonun İlâveten: Gene büyük bir Fransız filmi I na sebeb oluyordu. Adamın yüzünün de mazı Eyübde badeleda aile kabristanma esrarengız batakhanelerı Ispanyol rakısları Nefis muski kendisine hitab ederken değiştiğini far defnedilecektir. ketti. Alnı kızarıyor, yüzündeki hatlar ve zevk alemleri ve aşk macerası Hüsnü hal ve zühtü takva eshabından keskinleşerek gözleri ateş gibi vanmaya EDWİGE FEUİLLİERE ve JEAN olan mumaileyhe Cenabı Haktan rahmet ba'slayordu. Suallerini gayet yumuşak bir MURAT tarafından oynanmış güzel ve ailei kederdidesine sabrı cemil tezarru «esle, nazik bir tavırla soruyordu. Bir debir filim. ederiz. fasında onun fazla durakladığmı görünce gülümsedi. Ust dudağı yukarı doğru kalkmış, sol yanağı hafif bir çukur yapmıştı. Bu tebessüm birdenbire Şevkiye Hanımın kafasındaki karanlığı aydınlattı. Onu tanımıştı. Heyecandan önündeki parmaklığa dayanmaya mecbur oldu ve bu gözlerin sahibini yirmi beş sene evvelki halinde görür gibi oldu. Yirmi beş sene evvelki o gene, güzel komşu çocuğunu hatırladı. Bir iki ay mektublaşmışlar, bir defa da bahçe duvarından konuşa bilmişlerdi. Onun mektublannda «seni ölünceye kadar seveceğim», «ruh j^ol daşım», «bütün ümidlerimi bağladığım aziz varhk» gibi cümleleri hâlâ unutmamıştı. Sonra ne olmuştu? Evden taşın mışlar, birbirlerini kaybetmişlerdi. Fakat o bu gözleri uzun zaman hafızasından silmeğe muvaffak olamamış hatta her kesteiı bucak bucak sakladığı mektubları ilk çocuğu doğduktan sonra yakmıştı. şte şimdi o kadar sene sonra umulmadık bir tesadüf onları karşı karşıya getiriNazanı düşünürken onun gece yemeği yordu. beğenmeyip sofradan kalkışı aklına gel. Hâkim yumuşak, nazik sesle: di. Kız bu sefer hakhydı. Aşçı son za Gidebilirsiniz efendim, diyordu. manlaıda yemeği bozmuştu. Birdenbire Şevkiye Hanım ürpertiler içinde tek en mühimmini, o gün saat ikide muhake rar onun gözlerine baktı. Adamın bakışmesi olduğunu hatırladı. Öfke içinde kal larının şimdi ağır gölgeleler, mustarib bir dı. Kovduğu hizmetçilerden biri tarafın mana içinde olduğunu ve kendisini mu dan şahid gösterilmişti. Vak'anın ne ol habbet, şefkatle selâmladığım gördü. duğunu bile bilmiyordu. Hayatında ilk Başka bir şahidi çağırmaya hazırlanan defa mahkemeye gidecekti. Derhal ha mübaşir ona kapıyı işaret ediyordu. Şevyalinde siyah cüppeli, somurtkan yüzlü kiye Hanım bitkin bir halde doğruldu. adamlar, kalabalık, gürültülü salonlar Evet gitmesi lâzımdı. Hâkim soracaklarıcanlandı. nı sormuş, artık kendisine lüzum kalma Şevkiye Hanım bir iki kere karyola sında döndükten sonra gözlerini açtı. Fakat derhal kapadı. Güneş gözle doluyordu. Uykulu bir sesle: «Gene perde açık» diye, söylendi. Obür tarafına döndü. Yanındaki yastık boştu. Kocasının pijamaları yorganın üzerine karmakarışık bir halde bırakıl mıştı. Ne «dağınık adam» diye, düşün dü ve onun kocaman saTı başı hayalinde canlanınca içini çekti. Dışarıdan çay fincanında dönen kaşıklarm şıkırtısı, mırıltılar geliyordu. Başını yastıktan kaldırarak gece dolabının üzerindeki saate baktı. Çocuklar mektebe geç kahyorlardı. Bu daima böyleydi. Küçüğün, Melihanm ya kordelâsı ütülenmemiş olur yahud mendil bulunmaz, Nazana gelince bir za. man yatağından çıkamazdı. Küçüğü Meliha oldukça uysaldı. Lâf anlayor, biraz terslenince yola geliyordu. Fakat büyük kızına artık söz söylenmez olmuştu. Sinirli, babası gibi ukalâ ve inadcı bir kızdı. Lise tahsili yapıyordu. ^ = ^ ^ = ^ = Peride Celâl Gözler.. = ^ Hukuk îlmini Yayma Kurumu Mükemmel eserler meydana getirdi, feyizli çalışmalarına devam ediyor Gaby Wagner, kendisile evlenmeğe talib asil Hukuk ilmini yayma kurumu 939 940 ve zengin yirmi sekiz delikanlının programına nazaran: Sene içerisinde fransızca olarak neşredilen Milletler hukuku hayatı eserine ilâ tekliflerini reddederek artistlikte karar kıldı RADVO Yeni bir Fransız yıldızı C Bugunkü program KADTODİFÜZYON POSTALARI Dalga nztmlngTi: Türklye Radyosn 1648 m. 182 Kc/s. 120 Kw. Ankara . T. A. P. 31.70 m. 9465 Kc/s. 20 Kw. 12,30 Program ve memteket saat ayarı, 12,35 Ajans ve meteoroloji haberleri, 12 50 Müzik: Muhtelif şarkılar (Pl.) 13,30 14.00 Müzik: Karışık müzik (Pl.) 18 00 Program ve memleket saat ayarı, 18,05 Müzik: Bir konçerto ((Pl.) 18,40 Müzik: Saz eserleri. Çalanlar: Ruşen Kam, Basri Üfler, Cevdet Çağla, Refik Fersan, Nuri Halil Poyraz. 18,55 Serbest saat, 19,10 Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 19.30 Konuşma (Millî kahramanhk menkıbeleri) 19.45 Müzik. Çalanlar: Cevdet Çağla, Kemal N. Seyhun, Fahri Kopuz, Izzeddin Ökte. I Okuyan: Mustafa Çağlar. 1 Cemil Bey Kürdilihicazkâr peşrevi, 2 Tatyos Kürdilihıcazkâr şarkı: (Ehli aşkın nişvegâhı) 3 Yesari Asım Kürdilihicazkâr şarkı: (Kedersiz hiç coşar ağlar mı) 4 Hıristo Kürdilihicazkâr şarkı: (Gulsen açılsan) 5 Kürdilihicazkâr şarkı: (.Misket geliyor misket) 6 Bimen Şen Kürdilihicazkâr şarkı: (Seninle ey gülü ahsen). II Okuyan: Azize Tözem. 1 Kemençe taksimi. 2 Hafız Yusuf Suzinak şarkı: (Nedlr bu cevrü tegafül) TÜEKtYE ve edilen (La Turquie) broşürü beynelmilel sahada da büyük bir rağbet ve takdir kazanmşıtır. Geçen sene birinci cildi neşredilen (Dünya devletleri esas teşkilâtı kanunları) nın ikinci cildi çıkarılmış, üçüncü cildinin de hazırlanmasına başlanmıştır. Zonguldak meb'usu Şinasi Devrin tarafından hazırlanan (Ingilterenin haricî siyaseti), Prof. Le Fur'ün modern hukuk doktrinine aid bir eseri, doçent Halil Arlanın (Türkiyede ticaret şirketlerinin mahiyeti ve bunlar üzerine devletçilik prensiplerinin tesirleri) tezi, Kütahya meb'usu Alâeddin Tiridoğlunun Gaston Jez'e aid (Finans ilmi) nin tercümesi de kurum tarafından kitab halinde çıkarılmıştır. Paristen yazılıyor: Gene artiste bundan bir sene evvel stüdyoda tanınmış rejisör Rene Pujol ile birlikte «Teyzem diktatör!» filmini çevirirken tesadüf etmiştim. Güzel kız mesleğe henüz yeni girmiş olanlara mahsus sonsuz bir tevazu ile bana Marguerite Moreno, Pauline Carton, Aimos, Armond Bernard, Charpin gibi büyük san'atkârların yanında beyaz perdede görünmekten son derece mağrur ve müftehir olduğunu söylemişti. Sonra gülerekten: Belki bu ilk eserimde bazı acemiliklerim görülecek, fakat gelecek seferlerde daha ziyade muvaffak olacağımı ümid ediyorum! dedi. Harb yüzünden gelecek seferlerin vürudü biraz gecikti. Stüdyoların faaliyetlerini muvakkat bir müddet için tatil etmeleri Gaby Wagner'in ayn ayrı üç filmde güzel roller oynamasının teahhürüne sebebiyet verdi. Bir kaç hafta evvel moşhur rejisor Maurice Cammage «Mösyö Hector» filmini çevirmeğe başladığı zaman, derhal Gaby'ye müracaat etti ve bu eserinde zengin babasına bir takım tatlı açmazlar hazırlayan neş'eli bir gene kızı temsil etmesini rica eyledi. Güzel artist bu teklifi memnuniyetle kabul ederken talihin ikinci defa kendisine yardım etmiş olduğunu da itiraftan çekinmedi. Tekrar görüştüğümüz zaman: Ç ASKERLIK İŞLERÎ ^) Şubeye davet 12 yaşındaki san'atkârm lconc^r S r OBcG orO ( TEŞEKKÜR^ *** Muhterem Halkımıza Bugün A S R î sinemada Istanbul Telefon Müdürlüğünden: Ziraat Vekâletinin sipariş ettiği ziraî aletler r I Kadınlar saltanatı Vahşi Atlar Kralı R E X in Beşiktaş Sinemasında c MEVLÎD NİŞANLANMA ^ Sinemada 2 filim AHBAB CAVUŞLAR Yakalanmayan Haydut ! dut HARBE GİDİYOR lan TOM TYLER tarafından § Bugün matinelerden itibaren ÖLÜM TAKSiM sinemasında SAKARYA BERf ÇAVUŞ VVASSERMAN'ın meşhur eserinden : GENCLiK GUNAHI tstanbulda ilk defa AŞK ve MACERA I Başrolde: HANS ALBERS

Bu sayıdan diğer sayfalar: