6 Mayıs 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

6 Mayıs 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 6 Mayis 1940 Kara taştan su damla damla akar, tır. Almancada abulie şeklini almış ve Birikir, en sonıında bir gol olur. başkaca villersosigkeit tabiri de kullanılTEVFİK FİKRET mıştır. Evvelkisi iradeye ve ikincisi hal Son makalemizde Türk dilinin felsefe olarak yokluğa delâlet etmek üzere müıstılahlarını yaratmak rekkeb kelimedir. hnkânını jçinde taşıBöylece Yunan tesiMecidiye köyünde yerleşmiş bir dığını söylemiştik. Bu Tİnden müstakil keliYazan: kariimiz şöyle feryad ediyor: gün de okuyucularıme yaratılmıştır. InVaktile bize tapuya bağlanmak mızın sevimli huzugilizce de fransızcavaidile verilen ve tarafımızdan bin runa örneklerimizi sından ayrılmamıştır. bir meşakkat ve emekle imar edilen arzediyoruz, bunları Istılahat encümeni araziye fiat konulup parasile namıda felsefî bilginin fıkdanı iradet de mıza kaydedilmesi bir türlü mümmuhtelif cüzlerıncen seçerek, yalnız bir miştir. Birinci cüz mevcud nesneyi kaykün olmuyor. Ustüste gelen heyetfikir inzıbatı üzerinae duraklamıyoruz. beylemek manasınadır, kem etmek, yavı lerin yolları ayırmış, herkesin işgal kılmak, yütürmek tabir olunur. İkincisi ettiği yerleri harita üzerinde tespit Absolu lâtincesi absolutus'tur. A/ a dilemektir (Kamus tercümesi) bu da inetmiş ve beher metre murabbaı bayırmak, bağını çözmek, ayırıp koparmak. sanın ve hayvanın ağzında olan malum şına verilecek paranın miktarını da Mecazen b/ serbest bırakmak, azad et uzuvdan gelir. Binaenaleyh menşei ta tayin etmiş olmalan bu işin icrası mck, kurtarmak. Hukukta c/ bir töhmet mamile maddidir. Bundan başka bu keiçin kâfi gelmiyor. Çünkü, maliye ten kurtarmak, beraet ettirmek, affetmek, limede aşağıdan yukarıya bir hitab, bir teşkilâtının mümessilleri, arazinin bu masumiyetini ilân etmek. Ç/ emeklerini rica ve temenni vardır. Kendisini küçük günkü vaziyetini nazarı dikkate aödeyerek bir kimseyi göndermek, kendisi görenin büyük mevki işgal edenden bir larak takdir edilen fiatı az buluyorni beklemekten kurtarmak, d/ dinliyenle şey istemesine delâlet eder. Halkın dileklar ve arttırmak istiyorlar. Düşünri çok bekletmemek, e/ nihayete ermek, leri kuvvet sahibi olan hükumete müra müyorlar ki, bize verildiği vakit bu tamamlamak, ikmal etmektir. Son mana caatten ibarettir. Bu da kendini temsil etyerler kuş konmaz, kervan geçmez bilhassa bir san'at eseri veya nutuk hak mek, umumun ferden ferda şahsiyetini Allahm kırı idi. Hal böyle iken hekındadır. bir arada toplamak itibarile onlara nazanüz sahib olamadığımız bu yerler ve Aristo'nun to teleon ve to olon keli ran büyüktür. Fakat bu kökte ondan üzerine kurduğumuz binalar için Evmelerinin karşılığıdır. Bunlardan birincisi başka bir de zillet mefhumu görülür. kaf ve bina vergileri de veriyoruz. hepsi, bütün, tam, küllî. ikincisi a/ ikmal Bundan müştak dilencilikte olduğu gibi, Elimizde kalıp kalmıyacağı belli ololunmuş, tamamlanmış, b/ inkişafının binaenaleyh dilemekten dilek, irade de Çukurova tarlalarında çalışan bir traktör madığı için adeta iğne üzerinde otubütün şartlarını haiz, tam, rnükemmel, bugünkü kullanışa göre mevcud ve bütün ruyor gibiyiz, hiç bir tarafa bir çivi Hükumet, Millî Korunma kanununun ve tohumlan lüzumuna göre parasız veya c/ ifa ve icra olunmuş, yerine getirilmiş, benliğimize aid faal ve manevî asaleti çakamıyoruz, hiç bir köşeye bir fiziraî kısmına aid hükümlerden bazı mad ödünc ve yahud bir kira mukabili olarak ç/ en âli, en mükemmel, lekesiz, noksan ifade edememektedir. Yüksek mesaisine dan dikemiyoruz. Böyle giderse bidelerinin tatbikına geçerek memlekette ihtiyacı bulunanlara tevzi edebilir ve sız manalarındadır. Bir de Bizans devrin hay"ran olduğumuz büyük Türk lugatçisi nalar harab olacak ve o topraklar esistihsali artırmak ve ahvale göre tedbirli çiftçiyi kuvvetlendirmek için lüzumu hade kullanılan to apsoliton tabiri vardır. Bu mütercim Asımın bu karşıhğını ruhiyat ki hâl! şekline girecek.» bulunmak üzere hazırlıklar yapmaktadır. linde ödünc para verebilir.. da a/ kurtanlmış, koyup bırakılıvermiş, bakımından, doğru bulmuyoruz. Millî Korunma kanununun ziraî hü Bu hazırlıklara göre memlekette 9 ziMecidiye köyünde yerleşmiş kaademi mes'uliyetine karar verilmiş, b/ diKamusu Türkide, başkaca, isteme ve kümlerine göre; hükumet ziraatte çalışa raat mıntakası tesis edilmektedir. Bu mınlabalık bir grup namına söz söyliyen ğerlerinden aynlabilen, kendi başına mü istek varsa da, burada «istek» halkın libilir her vatandaşı kendi ziraat işi yüzüstü takalar Istanbul, Ankara, Konya, Adabu kariimizin şikâyeti bize çok haklı lâhaza edilebilen, mutlak demektir. Ev sanında iştiha ve rağbet manasındadır. kalmamak şartile ikametgâhının en çok na, Erzurum, Izmir, Sıvasla diğer bir iki göründü. Onun için kendilerine işvelkine nispetle lâtincesine daha uygun Dünya buhranı piyasalan isteksiz hale ge15 kilometre mesafesi dahilinde bulunan vilâyetimizdir. Ziraat Vekâleti bu tnıntagal ettikleri arazinin ucuz, pahalı, dur. Binaenaleyh kapitolün sakinleri ara tirdi. Müşteriler eskisi gibi istekli değildir. gerek devlete ve gerek şahıslara aid zira kalara evvelce ziraî kombineler için Ameveresiye veya pesin her ne şekilde oda mevcud dıl akrabalığına, kendi ara Çocuk üşümüş, hiç isteği yok gibi. Keli at işletmelerinde tahakkuk eden ihtiyaca rikadan alınmış olan külliyetli miktardaki lursa olsun teffizi hususunda, aid ollannda yunancanın pek ziyade intişar et menin menfi şekli, bilhassa isteksizlik. göre münasib ücretle çalıştırabilir ve bu traktör, harman makinesi, orak ve biçki duğu makam bir an evvel bir şekil rnesine rağmen, bu kelime de Atinanın Ruhiyatın kabul ettiği ıstılahî manada asmıntakada eşhasa aid olup da sahibine ve sair motörlü vesait sevkedeceği gibi bulmalıdır, diyoruz. tahakkümü altında kalmamıştır. Al la kullanılmamıştır. Manevî hayattan zikat'î lüzum olmıyan her nevi ziraat vası hükumetin bu defa Amerikadan satın almanlar lâtince kökten alarak absoluto ve yade bedenle ilişiklidir. Kendisinden kastalarından münasib bir kira mukabilindr dığı ve yakında limanımıza gelecek olan lngilizler absolute diyorlar. Bunlar fran dolunan, daiyelerle bâiseler arasında muistifade edebilir. Kadınlar ancak kendi 2,5 milyon liralık ziraat alât ve edevatı •ızcasından hemen farksızdır. Bu da Ro vazeneden sonra mevcud olan kararı ifaköy, kasaba ve şehir sınırları içinde çalış ile lngiliz kredisine tevfikan alınacak olan ma medeniyetinin, bunun ifade vasıtası deden uzaktır. tınlır. Hükumet, lüzum gördüğü mınta ziraat alât ve edevatı tamamile bu do olan dilin, nihayet orta zamanlarda ilim Irk, çagataycada, a/ intihab, b / kudkalarda yapılacak zer'iyatın nevi ve çesi kuz mıntakaya gönderilecek ve bu mıntainhisarını elinde tutan kilise lisanının zaret, c/ ihtiyar kendisinde kudret ve ihdini tayin ve tespit edebilir. Üzerinde kalardaki ziraat teşkilâtlan da takviye elurî neticesidir. tiyar tecelli etmek itibarile erkek kelimezer'iyat yapılmıyan beş yüz hektardan dilmek suretile kuvvetli bir ziraî çalışma İslâm filozoflarında, meselâ tbni Sina si de buradan gelmektedir. Irgin, uy fazla araziyi bir bedel mukabilinde işlete hareketine geçilecektir. da, onlara tebaan Türk eserlerinde mut gurcada, isim olarak a/ kudret, b/ irabilir. Ziraat Vekâleti haziranın on beşinden lak kelimesini görüyoruz. Isttlahat encü de, c/ arzu irük, kırgızcada, a/ irade, Hükumet, her türlü ziraat ekinlerini, itibaren bu hususta esaslı bir faaliyete gemeni de bunu kabul etmiş, pek tabiî ola ihtiyar, b/ kudret, kuvvet irüksüz, iramakinelerini ve vasıtalarını ziraî ilâcları çecektir. rak ilim an'anesinden ayrılmamıştır. Bu desiz, kudretsiz. lrik, kazancada, a/ ihda ıtlak masdarmdan sıfattır. Itlak, ara tiyar, irade, b/ hürriyet, âzadelik, c/ Bursa (Hususî muhabirimizden) bide a/ davarı bağlamayıp salma olarak müsaade, ruhsat. irüksüz irade ve hürPencereden düşerek öldü Tahtakalede bir cinayet salıvermek, b/ tutsağı salıvermek, c/ riyetten mahrum manasındadır (Büyük Memleketimizde kırkım mevsimi köylü Galatada Gecekuşu sokağında oturan Evvelki gece Tahtakalede bir cinayet için kış ile yaz ortasında bir dönüm nokzevceyi boşamak, ç/ bir adamı zehirle Türk Lugati). olmustur. Derviş adında bir hamal, gece 60 yaşlarında Anadis adında bir kadın tasıdır. Kıştan çıkıp bahara ve yaza gimek (çünkii hayat kaydından salıverir) Bu kelimede, iradenin ruhiyat bakımın rerken köylünün yüzünü güldüren bu yarısı Kerestecilerden geçerken, anî ola dün akşam üzeri evinin penceresinde od/ bir adamın devesi bağdan boşanmakrak önüne Mehmed isminde bir şahıs çık tururken anî olarak sokağa düşmüş ve öl.tır. Binaenaleyh lâtince ve ikinci yunan dan bütün delâletleri toplandığı gibi, yu mevsim, mahsul bakımından en verimsiz mış, aralarında tehaddüs eden eski bir müştür. Yapılan tahkikat neticesinde, kananca asla ve arabca karşılığına nispetle ve kısır olan bu ayların bellibaşlı gelirica kelimelerle aralarında müşahhas mameseleyi behane ederek üstüne atılmış, dının muvazenesini kaybetmek suretile nada ittifak vardır. Salma, a/ başıboş bir üstünlüğü, garb dillerinde bulunanlar ni temin eder. bıçakla Dervişi başından, boynundan ağır düştüğü anlaşılmıştır. Devlet son günlerde köylümüzün daha gezen hayvan, b/ serbest akan su. Sal dan yüksek bir asaleti vardır. Çünkü hasurette yaralamıştır. Vak'a mahalline yemak a/ bırakıvermek, koyuvermek, b/ kikî irade, sahibinin maddî olduğu kadar fazla kazanmasım temin maksadile yün tişen polisler yaralıyı Cerrahpaşa hastamanevî kuvvet ve kudretine dayanır. ve yapağılara fiat koymuş ve bu auretle Bükreş elçimiz Ankaraya akın etmek. Salıvermek, a/ tutulmuş ve nesine kaldırmışlar ve suçlu Mehmedi ya2abıt altma alınmış olanı koyuvermek. Türk Dili Tetkik Cemiyetinin teklif etti bu kıymetli hayvan maddemiz üzerinde kalamışlardır. • • b/ mahpusu bırakmak, c/ birşeyi zaptede ği irdesizlik bir mevzu üzerinde tahkik ve fiat kırma hareketlerine son çekmiş bulugıttı meyip bırakıvermek. ç/ mâni olmamak, tetkikte, tefehhusta bulunmıyan kimsenin nuyor. Devlet, tıpkı bunun gibi Merinos Nafıa Vekili Ankaraya gitti İki gün evvel Rumanyadan şehrimize tutmamak, ruhsat vetmektir (Kamusu halini ifade eder. Bu da Fransızca irref yünlerine de muayyen ve sabit bir fiat Bir kaç gündenberi şehrimizde bulunan gelen Bükreş büyük elçimiz Hamdullah türkt). Hepsi de son yunanca tabirler lexion'a karşılık olabilir. Şu iki misal koymuştur. gösteriyor ki, her lisanm kendine hâs bir lktısad v e Ziraat Vekâletlerinin birer Nafıa Vekili General Ali Fuad Cebesoy Suphi Tanrıöver, hükumetle temaslarda (Aristo Mabadüttabiiye isimli eserinde bunu kullanmıştır), lâtince ve arabca ke dehası vardır. Bizim vazifemiz onu ara mümessillerile Merinos fabrikamızın bir dün akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. bulunmak üzere dün akşam Ankaraya mümessilinden müteşekkil komisyonca gitmiştir. limelerin ifade ettikleri düşüncelerle uy mak ve bulmaktır. maktadır. Türk tasavvuf dilinde «altuk Bir başka makalede mantığa, ahlâka,, Ankarada kararlaştırılan bu fiatlar şu sutabirini görüyoruz. Mutlak, hür, âzad ma fel .üsefe tarihine ve içtimaiyata bağlı ör retle tespit edilmiştir: Merinos yünü, halis, kilosu 140 kuruş, nalarına gelir. (Abdülbaki, Yunus Emre nekler vermeğe çalışacağız. yarım kan Merinos kilosu 125 kuruş, MeS. 269) bu tasarrufu sıfat ve isim olarak Muttafa Namık Çankı rinos kuzuları ve güz yünleri 1 10 kuruş... Bİabiliriz. Binaenaleyh «mutlak vücud» Geçen sene bunlardan birincisi 120, yerinde «saltuk varltk» denilirse, salma ikincisi 1 10, üçüncüsü de 100 kuruştu. gibi bir kayda bağlanmamış, nasıl irade Kral Karol köyü Demek oluyor ki bu sene fiatlar yükselederse, o suretle hareket eder bir varlık Rumanya Kralı Majeste Karol'un emir tilmiştir. Bundan köylümüzün haberdar düşünmüş oluruz. Çünkü Ulu Tanrı, lerile Rumanya hükumetinin Anadoluda edilmesi ve bu fiatlardan aşağı yün satdinî manada olarak, bütün kâinata, kelizelzele mıntakasında son derece modern mamalarının kendilerine anlatılması lâmenin ifade ettiği mücerred ve müşahhas bir Karol köyü inşa ettireceği vaktile ya zımdır. Devlet bu fiatlan tespit etmekle manaların bütün kemalile, hiçbir kayıd ve zılmıştı. Bu hususta tetkiklerde bulunmak de kalmamış, Merinos fabrika memurlasarta bağlanmıyarak kendini salıp koyuve hükumetimizle temas etmek üzere rını mıntaka mıntaka Anadolunun muhvermiştir, onun her zerresinde varlığını M. Kantmir Rumanyadan şehrimize gel telif yerlerine ve köylünün ayağına gönduyurmuş, ona istediği gibi tasarruf et miş ve Ankaraya giderek icab edenlerle dererek bu yünleri tespit edilen fiatlar tniştir. görüştükten sonra tekrar Rumanyaya üzerinden aldırmaya başlamıştır. Bunun •*• dönmüştür. Rumanya hükumeti bugünler için köylümüzün yünlerini madrabazlara Ruhiyattan da bir misal alabiliriz: de bu inşaata başlamak üzere alâkadar ucuzca kaptırmamaları ve bu fiatlardan Abculie yunanca şekli abouliadır. Ba mühendis ve mimarlan ve lüzumu kadar aşağı satmamaları kendileri hesbına faytında olan ilk harf kendisinden sonra ge malzemeyi gönderecektir. dalı olacaktır. lenin yokluğunu ifade eder. İkinci cüz Merinos fabrikasının bu işte oynadığı isim olarak a/ müzakere, b/ teşriî mecrole gelince, fabrika, faaliyetini yalnız lis, âyan meclisi, c ' irade, maksad. Ç/ înönünde yapılacak merasim Merinos yünü işlemeğe inhisar ettirmekle karar, tasmim. Fiil olarak müzakere etBu ayın on ikisinde Inönü şehidlerini kalmış değildir. Ayni zamanda yerli yünmek, müzakereye koymaktır. lkisi birden ziyaret merasimi yapılacaktır. Bilecik Be leri dahi işleyerek bu yünlerin kalitesini Samsun Halkevinin Sıvas ve Elâzığda verdigi temsiller çok beğenilmiş ve teemmülsüzlük, küstahlık, irade noksanı lediyesi bu merasime iştirak için bir heye tayin cephesinden memleket ziraatine Halkevi «Bir doktorun ödevi» ve «Beyaz baykuş» piyeslerini tam bir muvaffakidır. İlk iki mana kaybolmuş, fransızca, tin gönderilmesini Istanbul Belediyesin faydalı bir istikamet vermektedir. Fena yetle oynamıştır. almanca, ingilizcede son delâlet katmış den istemiştir. yün kıymet bulmaymca, koyun sahibi iyi Resmimiz Samsun Halkevlilerini Elâzığ istasyonunda memleket büyükleri yün hazırlamaya mecbur oluyor ki bu da tarafından tesvi edilirken göstermektedir. fabrikanm yetiştiriciyi teşvik cephesidir. Geçen sene yün mübayaa mıntakası Bursa, Balıkesir ve Çanakkale vilâyetleri teşkil ediyordu. Bu sene Merinos fabrikası bu mıntakadan başka Bandırrnr, Afyon, Eskişehir, Kütahya, Seyhan, Içel vilâyetlerinden de memurlarile yün aldıracaktır. Bunun manası, fabrikanın yetiştirici üzerindeki teşvikkâr rolünde muvaffak olması ve iş hacmini her sene biraz daha genişletmek için tertibat almasıdır. Köylüden yün satın alma işi, memleketteki yapağı tiplerini de meydana çıkarmış ve bu tiplerden orijinal olanları üzerinde laboratuar ve imalât dairelerinde esaslı etüdler yapılmıştır. Bu suretle memleket yapağısının muhtelif cins menşelerine göre hakikî karakterlerini tespit etmek imkânı bulunmuştur. Bu ameliye, Türkiye yüncülüğü üzerinde ilk defa yapılan muvaffakiyetli ve esaslı bir etüd olmustur. Felsefe ıstılahlan MuMtafa Namtk FİKİRLER ( Şehlr ve Memleket Haberlerlı) Korunma kanununun ziraî Mecidiye köyündeki ahkâmı tatbik edilecek arazi biran evvel tapuya bağlanmalı Memleket 9 ziraat mıntakasına ayrılacak ve buralarda Ziraat Vekâleti tarafmdan gönderilecek fennî ziraat makinelerile çalışılacak Siyasî icmal İsveçin bitaraflığı ve Balkanlar Imanya ile Sovyetler Birliği arasında yeni vaziyetler karşısmda yekdiğerile istişarede bulunma ları ve erkânıharbiye istihbaratımn müte kabilen teatisi hakkında yeni bir anlaşma yapıldığı haberi teeyyüd etmektedir. Çünkü İsveçin vaziyeti hakkında iki devletin şimdiden istişarede bulunarak bu memleketin bitaraf kalması her ikisinin de menfaatine muvafık olduğu neticesine varmışlardır. Almanlar cenubî ve orta Norveçe, denizlere hâkim lngiliz donanması karşısında asker ve mühimmat naklinde ciddî zorluk karşısında kaldıklan takdirde ellerinde bulunan Baltık denizinden ihrac yaparak İsveçin üzerinden geçmek teşebbüsünde bulunacaklardı. Böyle bir askerî zaruret karşısında İsveçin bitaraflığının ihlâl edilmesine Rusyanın bir diyeceği olmıyacaktı. Nasıl ki Sovyet hükumeti Danimarkanın istilâsı ve cenubî Norveçin işgali esnasında ısrar etmemişti. Yeni Alman Rus anlaşmasile Avrupanın şimalinde vaziyet istikrar bulmuştur. Rusya da Baltığın cenubu şarkisindeki Estonya, Letonya ve Litvanyayı sevkülceyş cihetinden himayesi altma almıştır. Fin landiya hududundan bazı yerleri ve Hangö limanını terketmiş olmasına rağmen istiklâl ve hakimiyetini ve sevkülceyş mevkiini muhafaza etmiştir. Finlandiyanın bu vaziyetine mukabil Almanya da askerî bir lüzum kalmadığından İsveçin bitaraf lığına ve istiklâline dokunmamaktadır. Fakat Almanya ile Rusya kendi sev külceyş hakimiyetleri altında ve nüfuz mmtakalan içinde bulunan memleketlerden iktısadî istifadelerde bulunmalarına itiraz ve mümaneatta bulunmamaktadır lar. Almanya Finlandiyadan ve hatta Estonya, Letonya ve Litvanyadan yeni anlaş malarla nikel, sellüloz ve diğer ham madde ve hayvan ve hububat almakta olduğu gibi Rusya dahi lsveçten demir ve sanayi eşyası aimak için müzakereye başlamıştır. Nasıl ki Avrupanın cenubu şarkisinde Yugoslavya ve Rumanya ve Macaristan dahi Rusyadan pamuk ve diğer ham maddrler almak ve mukabilinde kendi mahsullerini satmak üzere Moskova ile müzakerede bulunuyorlar. Bu müzakerelere ne Almanya, ne de ltalya itiraz etmemekte dirler. Anlaşılan her üç büyük devletten her biri yakininde bulunan memleketlerin diğer iki büyük devletle sıkı iktısadî münasebatta bulunmalarına müsaade etmek hususunda çoktanberi aralarında mutabık kalmışlardır. İktısadî müzakerelerde siyasî mülâha. zalar varid değilse de Fransız matbuatı Bulgaristan ile Yugoslavyanın Rusya ile ticaTÎ yakınlık yapmalarında münhasıran ktısadî menfaatlerin âmil olmadığmı tahmin ediyorlar, Slâvlık müşterek hissinin uyandığından bahsediyorlar. Bu vaziyet, Fransız gazetelerinde yeni ümidler uyandırmıştır. Şurasını da kaydedelim ki abluka harbi gerek Avrupanın, şimalindeki, gerek cenubundaki memleketlerin müstemleke mallarını ve bahusus pamuğu ve petrolü denizaşırı memleketlerinden kâfi derecede ve muntazaman tedarik ve temin etmelerine imkân bırakmamıştır. Rusya ise bu gibi malları şimdi hayli miktarda yetiştirmektedir. lhtimal Rusya kendlsine Avrupanın şimalinde ve cenubunda harbden bilistifade yeni piyasalar temin etme;i düşünmüştür. Bunun için kendi ihtiyaından arttırarak pamuk ve emsali mallan Balkanlara ve Skandinavyaya satmağa hazırlanmıştır. Dtgra •1! Merinos yünleri Vekâlet, köylünün aldanmaması için yün fiatlarını tespit etti an VC LJU1111OA.L11 . Samsun Halkevinin muvaffak temsilleri J Muharrem Feyzi TOGAY Bugün Hıdırellez! Takvimlere göre, bugün Hıdırellezdir. Yaz mevsimi başlamış oluyor. Geçen haftanın kânunları andıran soğuklarından sonra, dün birdenbire ılık bir bahara dönen hava, halkın Hıdırellezi daha arifeden karşılamasına ve kırlara gidip eğlenmesine imkân vermiştir, eğer kış bu sene alıştırdığı veçhile gene geri tepmezse arbk yaza yaklaşıyoruz, diyebiliriz. 11 yaşındaki çocuk ata binerse böyle olur Samatyada oturan on bir yaşlarında Istepan dün atla gezerken on yaşlarında Ramazan kızı Melâhati çiğniyerek muh telif yerlerinden yaTalamıştır. Yaralı hastaneye kaldırılmıştır. f Galatasaraylı küçük izcilerin verdiği konser • I Söke Halkevinde müsamere HAVA RAPORU Yeşilköy Meteoroloji istasyonundan alınan malumata göre dün hava vurdun Marmara ve Ege havzasında bulutlu, pek mevziî yağışlı, diğer bolgelerde çok yağışlı geçmiş, rüzgârlsr cenubî istikametten Egede kuvvetlice, diğer yerlerde orta kuvvette esmiştir. Dün İstanbulda hava az bulutlu geçmiş, rüzgâr cenubu garbiden 1 3 metre hızla esmiştir. Saat 14 te hava tazyikı 1006.0 milibar idi. Suhunet en yüksek 22V1 ve en düsük 12,4 santigrad kaydedilmiştir. CUMHURİYET NSshası 5 kurattur. Abone çeraıtıl Senelik Alh aylık Üç aylık Bir aylık 1400 Kr. 2700 Kr. 750 » 1450 * 400 » 800 » 1Ş0 » Yoktur Hayvanlar ürkünce.. Galatasaray lisesi izcileri dün mektebin konferans salonunda bir konser vermişlerdir. Miki caz tarafından, vals büketi, Miki tango, Karmenden bazj parçalar çalmmış, bilâhare İzcaz, muhtelif tango ve valsler çalmışlardır. Çocukların gösterdiği muvaffakiyet davetliler tarafmdan hararetle alkışlanmıştır. Resmimiz Miki Cazı teşkil eden küçükleri göstermektedir. Anadolu Fenerinde oturan Yusuf dün, Söke (Hususî) Son aylar içinde faaliyetine hız veren Söke Halkevi idaresindeki araba ile Çemberlitaştan ge gösterid kolu bir müsamere daha vermiş ve şair Faruk Nafizin (Ateş) isimli çerken hayvanları ürktüğünden muva manzum piyesini büyük bir muvaffakiyetle temsil edilmiştir. zenesini kaybederek düşmüş, ağır surette Gönderdiğim fotoğraf muhitte büyük bir alâka ile karşılanan bu temsilde yaralanmıştır. Yusuf baygın bir halde rol alan gencleri piyesteki kıyafetlerile göstermektedir. Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmıştır. Dikkat Gazetemize gönderflen evrak ve yazüar nesredilgin, edflmesin iade edilmez ve zıyaından mes'uliyet kabul olunmaz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: