2 Haziran 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

2 Haziran 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 2 Haziran 1940 r Tarihî tefrika: Yazan: Z1YA ŞAKIR Halkın şikâyetleri * Bostancıya gelen hayvan sürüleri Bostancı halkı namına matbaamıza şayanı dikkat bir müracaat yapılmıştır. Halkın şikâyeti, şehrin en güzei sayfiye yerlerinden biri olan Bostancının, son aylar zarfında gene, etraf ve civar köylere aid koyun ve sığırlar tarafından istilâ edilmiş olması dır. Bize söylendiğine göre: cMaltepe Yenikarye, İçerenköy ve Kozyateğ; ahalisine aid koyun ve sığır sürüleri kendi mer'alarında otiatılmamakta ve sabahtan akşama kadar Bostancı civarındaki tarlalara getirilmektedir. Sürülerle beraber gelpn kBpekler de aynca halk için korkulu olmaktadır. Hayvan sürülerinin yaptığı tahribat kâfi gelmiyormuş gibi bu çoban köpekleri de halka saldırmaktadır. Nitekim son günlerde bu köpekler tarafından müteaddid kimseler ısırıl mıştır. Bostancı halkı, bu yüzdon adeta bir cehennem hayatı yaşamaktadır. Halkın, bu hususta yaphğı müteaddid şikâyetler nazarı dikkate a lınmamış, koyun ve sığır sürülerinin bağ ve bahçelerde yapmakta olduğu tahribat ve pislik önlenememiştir. Şehrimizin en şirin bir sayfiye yeri olan Bostancının hakikaten tahammül edilmez olan bu vaziyetten kurtarıl ması lâzımdır. Bilhassa sayfiye mevsiminde, başlaruıı dinlendirmek için şehirden çıkanları, hayvan sürüleri arasında bırakmak kat'iyyen doğru değildir. Bu hususta biz de Belediyenin ve Vilâyetin ehemmiyetla nazarı dikkatini ceîbederiz. İngiliz sefiri Şarkvil'in Kralın emrînî tanımamasından çıkan ihtilâfa derhal Müneccimbaşı karıştı Fakat bir müddet sonra, vukua gelen bir hâdise, bu zatın vakitsiz olarpk Istanbuldan uzaklaşmasına sebebiyet verdi. O esnada (Hac) mevsimi idi. Akdenizde dolaşan Malta korsanları Girid adası açıklarında hacı gemilerinin yollarını kestiler. Bütün hacıları soyduktan sonra, bir çoklannı da esir ahp götürdüler. Bu acı haber İstanbula akseder etmez, Sultan İbrahim son derecede hiddetlendi. Öfkesinden zaptolunamıyacak hale geldi. İstanbulda bulunan ecnebilerin ve hıristivanların kâmilen katledilmesini emretti. Sadrıâzam ile Şeyhislâm şaşırdılar. Henıen padişahın huzuruna koşarak İstanbulda, iki yüz bini mütecaviz ecnebi ve hıristiyan olduğunu anlattılar: Aman, şevketlu sultanım!.. Bunca insan nice katlolunur. Kesmekle bitmez... Ve hem, birinin günahımn cezasını diğerine çektirmenin, şeriatte yeri yoktur. Soygunculuk işini edenler, Malta kâfirleridır. Hal buki burada bulunan ecnebiler, devlet ve milletimizin misafirleri olup, diğer Rum ve Ermeni riayası ise, sizin sadık bendelerinizdir. Bunlara zulmedip de, beyhude yere kanlarına ve günahlarına girmeyin. çekti. Kafası kesildi. Fakat. onun sa yesinde Şeyhülislâmhk makamına gelen Behai Efendi, devletin bütün umuru üzerinde (fermanferma) kesilmisti. Bu zat, her işe burnunu sokuyor.. Vazife ve salâhiyetinin hududlarım tanımıyor.. Hiddet ve şiddetile ortahğı kınp geçiriyordu. Kendisinden, hiç kimse memnun değildi. Hatta Sadrı azam bile şikâyetçi idi. Fakat, arkasını saray kadınlarına dayamış olan Eehai Efendi, hiç bir kuvvetin sarsamıyacağı bir nüfuza malikti. Buna binaen, aleyhindeki cereyanlara zerre kadar ehemmiyet vermiyerek, müstebid bir hü kümdar gibi hüküm sürmekte devam etmekteydi. O sırada, İzmirde bir İngiliz tücca rile İngiltere konsolosu arasında, alacak yüzünden bir dava zuhura geldi. Tüccar, mahkemeye müracaat ederrk, konsolosta olan (iki yük akçe) nin (1) tahsilini istedi. (İzmir kadısı, Haşimizade Efendi'ı iki tarah da celbetti. İsücvaba giristi. Fakat konsolos, kadınm bu hareketine itiraz ederek: [Arkası var] Ticaret Vekâleti demir satışlarım menetti Memleket dahilinde bulunan bütün demîrler devlet ihtiyaclarma hasredilecek Ticaret Vekâletince görülen lüzum ve bu gün için tedariki çok müşkül olan demirleri memleketin yüksek menfaatlerine en uygun yerlerde kullanabilmeyi temin için demir satışı menedilmiştir. Bu meyanda devlet işlerine de demir verilmivecektir. Önümüzdrki hafta Arkaradan mevcud demirin tevziat şeklini gösteren bir liste gelccek ve buna göre saüşlar yapılacaktır. Bu tevziat münhasıran resmî ihtiyaclara hasredilmiştir. Halihazırda imkân olmadığından hiç bir hususî iş ve in şaata devlete lâzım olan demir cinslerinden verilmiyecektir. Siyasî icmal Harb ve Italya arb faaliyetinde nisbî sükun vardır. Müstahkem ve çok geniş ordugâh haline geürilen ve bir kaç yüz bin müttefik ordular efradını istiab eden Dünkerk'in ctrafındaki kanalların kapakları .açıldığından sular istilâ etmiştir. Guya AlmanIaı bu muazzam bataklığı geçmek için Holandada kullaudıklan hem karada jürüjen hem de suda yüzen zırbiı otomobilleri bekleyorlarmış. Mevcudu yarım milyon yalıud kırk fırka tahmin olunan şimaldeki İngiliz ve Fransız kuvvetlerinden mühim kiimı kurtanlmışrır ve bunlar şüphesiz Weygand"m yeni cephesini takviyeye gönderilecektir. Almanlar da şimaldeki harekâttan artabilecek fırkalarını bu cepheye karşı sevkedeceklerdir. Ancak, çok enıin membalardan aldığımız malumata göre Alman ordusu Belçikada ve Som şimalinde 15 gündiir devam eden büyük muharebeler ve müttefiklerin çok şedid mukavemeü neticesi olarak pek muazzam zayiat verdikleri gibi motörlü kıt'alarının da, tayyarelerinin de hemen yarısını kaybetmişlerdir. Pilot noksanı ise dikkate sayan merhale\e ulaşmıştır. Bitaraf müşahidlerin mütaleası Alman ordusunun şimdi Som cephesine esld şiddetile yüklenecek vaziyette ohnadığı merkezindedir. Fakat bu askeri vaziyetten siyasî bir mesele doğuyor. Fransada harbi yalniz Almanlar mı yapacaklar, yoksa İtal yanlar bu defa kendilerine sUâhla yardım yapacaklar mıdır? Dünkü telgraflarda bildirildiği veçhile İtalyada hükumet efkârını neşreden gazeteler simdiye kadar İtalyanın silâha müracaat etmeksizin Almanyaya yaptığı askeri yardımlan saymaktadırlar. Italya her an harbe girecek bir ta\ır almakla Fransız ordusunnn mühim bir kısmını ve bir hayli İngiliz kuvvetini Alp hududunda ve Akdenizde bağlı rutmu?.. Almanlara karsı sevkedilemeyen bu kuvvetlerin yekununu bir milyon üç yüz bin kişi tahmin etmektedirler. Iç Ticaret umum müdürünün tetkikleri Şehrimizde bulunan Ticaret Vekâleti İç Ticaret Umum Müdürü Cahid dun İstanbul Komutanhğmı ziyaret ederek burada Komutanlığm demir ihtiyacı üzerinde meşgul olmuş ve bundan sonra Ömer Abid hanında Ticaret Vekâleti Başkontrolöriüğünde muhtelif meseleler ve ezcümle demir tevziatı. çay fiatlan, kahve işi, ve pahalılık mevzulan üzerinde tetkikat yapmış tu. Çay fiatlannın halka en uygun bir şekilde bulunması ve fiat artışına mey dan vermemek için çay fiatlarmın tespiti de düşünülmektedir. Gümrüklerde bulunan 40,000 çuval kahvenin çekilmesine başlanmıştır. Daha yolda bulunan kahveler de vardır. Memleketimizde gelecek seneye kadar bir kahve sıkıntısı görülmemektedir. Hayat pahalılığı Hizmetten çekilen otomobiller J Hayat pahalılığı ve bazı kimselerin ihtikâra cür'eti üzerinde bilhassa du ran İç Ticaret Umum Müdürü, Vekiller Heyetinden çıkan fakat henüz neşrolunmıyan kararnamenin tatbikatma aid tetkiklerle meşgul olmaktadır. Bu kararnamenin talimatnamesi üzerinde göriişülmek üzere yann Müddeiumumilik, Emniyet müdurlüğü mümessil leri, alâkadar müdür ve kaymakamların iştirakile bir toplantı yapılacaktır. Millî fabrikalar mamulâh Millî fabrikalar mamulât ve masnuatının toptan ve perakende satışlarile Sümerbank Yerli Mallar pazarlannın bütün memleket piyasasmda nâzım rolünü oynaması projesi üzerinde temaslar yapmak üzere bir haftadanberi Ankarada bulunan Yerli Mallar pa zarlan müdürü Ahmed AnkBradan tayyare ile şehrimize dönmüştür. Oğ rendiğimize göre bu vadide geniş mikyasta tatbikata derhal girişilecektir. (1) İki yüz bin akçe. Diye, yalvardılar. Yarım mecnun paâUahın iradesini, güçlükle geri aldırdılar. Vakıâ İbrahim, manevî bir tehdid Bİtında o çılgınca hareketten vazgeçti. Fakat: Şeyhülislâmla Sadrıâzam, kâfir leri himaye ediyorlar. Gayri, kendile rine emniyetim kalmadı. Diye, ikisini de azletti. Ve ayni zatnanda. ecnebi gemilerine mümkün olHizmetten kaldırüan otomobillerden ve Belediyeye bağlı müesseseleduğu kadar müşkülât çıkarılması için Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar Bu munasebetle İtalyan gareteîrri rinkiler Belediye garajlarına teslim edilmiştlr. Maamafilı bunların sayısı emir verdi. 8 9 daneden fazla deg^ldir. Bazı otomobiller de dün Defterdarlığa teslim dün Ankaradan şehrimize gelmiştir. geçen Vmumî Harbde Fransanın İtalArtık, Türk limanlarına uğrayan ecVali kendisile görüşen bir muharriri yanın dostluğuna güvenerek Alp huedilmiştir. rıebi gemileri, gümrük ve hükumet mizin suallerine su cevabları vermiş dudundaki bir milyon askeri buradan Yazan; SERVER BEDt memurlan tarafından kanunsuz mu tir: çekerek Almanlara karşı kullanmış olMÜTEFERR1K MAARİFTE amelelere maruz kahyorlar, son derebu acayib küçük aletleri toplayıp ku« Ankarada yeni sene bütçernizin duğunu ve bunun (Marn) ve diğer muTurizm ve harb cede mutazarrır oluyorlardı. Şikâyet tuya düldurmağa başladı. Bu arada baktasdikı işlerile meşgul oldum. Eütçe vaffaldyetlerde mühim bir anıil oldu Meslekdaşlarımızdan biri garib bir Yapılacak mektebler Yeniden yetişecek lerini de hiç bir hükumet makamma tım, yerde eline geçen taş parçalarını Dahiliye Vekâletince tasdik edildikten ğunu yazıyorlar. Bu sözler ile geçen ümide kapılmış: Avrupadaki harb yüNişantaşındaki Saidpaşa konağının dinletemiyorlardı. da kutuya atıyordu. Ayıklamağa vakti havacılarımız sonra Vekiller Heyetince de tasdik harbde İtalyanın Fran«aya yaptığı yarzünden Türkiyeye ve bütün şarka bir i^timlâki bitmiştir. Burası kız enstitüsü yüksek tasdika arzedildi. dımı guya Versajda İialyanlann aldaTürk Hava Kururaunun Gedikl^ yuva edilerek Bu keyfi hareketten, ancak İngiliz turist akını başlayacağını yazıyor. Ak yoktu. Manikür törpüsünü unutarak o'.acak ve Nişantaşı Kız Enstitüsü namıarabaya atladı. Bir küfür basarak haysı için bu sene almacak olan 200 genc, Muhasebeci Muhtar yann yeni sene tılmış obnasından bu dcfa Almanyaya gemileri ve İngiliz ticareti masun kal lınıza hemen beşinci kol gelmesin. Arnı alacakbr. Şişli süvari karakolu binası memleketin her tarafından müracaat e bütçesini getirecek, bütçe hükümleri yapacağı anlatılmış oluyor. mıştı. Türkler, padişahın iradesine rağ kadaşımızm maksadı bu değil. Bakmız vanları sürdü. Defterdarlıktan satın alınmıştır. Burası Muhacir arabalarile yapılan bu göç yıkılacak, yerine bir şehir ilk mektebi den bine yalun talıb arasuıdan seçılmiş dahilinde faaliyete geçeceğiz. Bu' sene men, İngilizlerle devam eden iyi ve nedir: Şark siir'at katarı iki akşam birİtalyanın vaziyeti dün tekrar değişan'anevî münasebeti hiç bir suretle ih biri arkasına İstanbuldan hareket etme lerin muhaceretten hiç farkı yok. Be yapılacaktır. Kartal, Yalova, Çatalca ka tir Bunlar 16 18 yaşlarındadır. Anka Belediye ve Vilâyet ve diğer mülhak miştir. Fransızlara göre İtalyanın har1 1 etmek istemiyorlar, onlara karşı miş. Bunun da sebebi iki akşam da tre lediyemiz bu ise bir çeki düzen ver zalannda köylülerin yardımile 10 köy rada 6 aylık bir talim devresinden sonra bütçelerle İstanbulda 6 7 milyon li be girmek üzere olduğuna delâlet eden & dAiraa istisnaî muameleler gosteriyor ne binen bir tek müşteri bulunmaması meli. Medenî milletler bir semtten öbü mektebi inşa edilmektedir. Vılâyet bun Inonunde üç aylık staj gorecekler ve E ralık imar faaliyeti yapabileceğiz. Fa alâmetler berveçkiati çogalmışrır: (1) imiş. Arkadaşımız bunun sebebini araş rüne değil, bu dünyadan öteki dünya ların inşasına 6000 lira vermek suretile times ud motorlü hava mektebinde de kat vaziyet dolajisile malzeme teda İtalya İngiltere ile iktısadî müzakerelsrdı. ya göç ederken bile intizama riayet yardım edecektir. Bu mekteblerin in stajlarını bitirerek pilot olacaklardır. Bu rikinde müşkülât çekiyoruz. Bunlan leri esas itibarile anla^ma yapüdığı Bu esnada, Türkiye ve Avrupa li tırıyor ve şöyle diyor: ederler Bayanın manikür kutusuna bi şaatı 29 teşrinievvele kadar ikmal edi sene yeniden ıkı vilâyette daha Turk muhtelif takas şekillerile tedarik et halde birdenbire kesmistir. (2) İsviç manları arasmda büyük mikyasta nak«Bunun sebfbi malum. Dün huzur, kuşu mektebi açılarak bunların sayı.l tikçe imar programlannl tatbÖca çdlı redeki İtalyanlara memleketlerine dönlecektir. liyat ve ticaret işleri yapan (Şark Ti rahat, safa. eğlence, hatta medeniyet raz merhamet! şacağız. dokuza çıkarılacaktır. meleri telgrafla emredilmistir. (3) İtalc^ret kumpanyası) ile İngiliz sefiri Sör hep garbda idi. Bu gün orası insan Yayalar çoğaldı İlk tahsil çagmdakî çocukSakvil arasında bir ihtilâf zuhura gel vahşetinin inanılmaz şekilde tuğyan eSıhhiye Vekili şehrimizde Pasif korunma isleri etrafında Fran ya Yunanistana bitaraflığını ihlâl ctBir arkadaş, birkaç gündenberi, İstaahhüılünü tekrarlamıştır. <fi. Her iki taraf, davalarmın halli içın. derek dünyayı yakacak ve yıkacak bir tanbulun İstanbul semtinde yayaların ların sayısı Sıhhıye Vekılı Hulusi Alataş dun sa sız Amiralı Muren'in raporunu tetkik miyeceği (Divanı Hümayun) a müracaat etti. mahiyet aldığı kanlı ve ateşli bir di çoğaldığına dikkat etmiş. bah Ankaradan şehrimize gelmiştir. Ve ediyoruz. Zaten bu rapor bizim haar (4) Papalık makamı İtalya harbe giıİstanbul vilâyeti hududları dahilinde Sultan İbrahimin saltanat devri, aıtık yar oldu. Şimdi artık huzur. sükun, em Çok şey! dedi, halk bir taraftan ilk tahsil çağmdaki çocukları tespit et kil, bir kaç gün şehrimizde kalacak ve lıklarımızın tatbikına aid izahatı ihtiva diği zaman kendi nezdindeki İngiliz ve o hale gelmisti ki, bol paralarla rüşvet niyet ve selâmet hep şarka intikal etti. sayfiyelere taşınırken buralarda ahali mek üzere mayısın ilk haftasında bir sa bu müddet zarfında bazı tetkiklerde bu etmektedir. Evlerde, apartımanlarda Fransız sefirlerinin Romadan ptmiye ve hediye takdim edilmedikçe, hiç bir Artık şarktan garba akın durdu, şimdi çoğaldı. Acaba taşradan gelenler mi? yım yapmıştı. Sayımm neticeleri her ka lunacaktır. yapılması mecburî olan sığınak inşaatı rek Vatikan sara>ına münhasır Paparesmi makama söz dinletmek mümkün neredeyse garbdan şarka akın başlaya Hayır! Daha Anadoludan İstan zada tespit edilerek vilâyete bildirilmişnı takib edeceğiz. Evvelee tespit etti lık hükumeri dahilinde kalıp kalmıyaSemplon ekspresi değildi. Şark Ticaret kumpanyası. bu cak.» bula akın başlamadı. ğimiz bazı yerleri de umumi sığınak caklannı resmen sormuştur. tir. 6 1 6 arasındaki yaşlarda bulunan Bir kaç gün evvel kaldırılan semplon ciheti iyi bildiği için Divanı Hümayuna Öyleyse yayalar niçin çoğaldı? Demek memleketimizde turistlerin artçocuklarm miktan 120.574 tür. Bunun ekspresi dünden itıbaren, tekrar sefer haline vazedeceğiz. Bu alâmetler Fransi7İar tarafından büyük bir para teklif etti. Çok tabii ması için reklâma, propagandaya, festi Tahmin etmiyor musun? Makam 63 749 u erkek. 6G.525 i kızdır. Otobüs mübayaası mukavelesî ha İtalyanın pek çabuk bir zamanda harlerine başlamıştır. Semplon bundan sondir ki sefir Şakvil de aynı usule mü vallere ihtiyac yokmuş. Avrupada büyük otomobilleri kalktı! Bu talebenin 23,675 i mektebi. ilk tah ra İstanbuldan İsviçreye kadar gidip ge zırlanmıştır. Yakında imza edeceğiz be gireceğine birer delil sayılmakta racaat lüzumunu hisseyledi. bir harbin patlak vermesini beklemek sil çağmda iken terketmiştir. Geri ka lecektir. Yataklıvagonlar idaresi Lon İstimlâk işlerinin yüriimesine enge! o dır. heykeli İtalya neyi hekleyor? Filvaki son O tarihte rüşvet almak en tabiî bir kâfi imiş. Fakat hâdiseler bu arkadaBursalılar Karagö lan 96.899 u mektebe devam etmektedir. draya kadar gidecek yolculara bilet ver lan taviz bedeli işi Büyük Millet Meckeyfiyet olduğu için, Divanı Humajun şımızı tekzib ediyor. garbdan şarka alisi encümenlerinden çıkıp umunıî he söz İtalya hükumet şefi Mussolini'ılrJt ze bir heykel yap Hazırlanan cetveller Maarü Vekâletine memektedir. bu fırsattan istifadeye kalkıştı. Sefir kın başlayacağı yerde, bilâkis, memleyetin tefsir kararına arzedilmiştir. En dir. Lâkin bu kadar ağır mes'uliyelli tırmayı düşünüyor bildirilmîştir. îthalât birlikleri idare cümenlerin kanaatinin mezkur emlâ bir harekete karar vermezden ev\ c! le, ticaret kumpanyası arasmda, açık ketimizdeki Amerikalıların, İtalyanlaruı larmış. Bu memleŞEHİR 1SLERI kin taviz bedelinin emlâk sahibleri ta Mr de fa«ist büyük meclisinin Skir ve tan açığa bir muzayede başladı. Ve a memleketlerine donmeğe hazırlandıklaheyetleri kete hizmet edenler karannı almak istediği tahmin edili Otobüsîer garaja niçin radaki ihtilâftn münakaşası, artık mÜ7 rını öğreniyoruz. Eğer böyle vahim •ırasında Karagözden Yeni kurulan ithalât birliklerinin ida rafından ödenmesi şeklinde olduğunu günlerde, herkes kendi vatanında olyor. Bn meclis gelecek salı toplanacaduydum. ic bir şekil almıştı. başka heykelini dite heyeti ve murakıb seçimlerine başçekilmis? mayı tercih etmeseydi, Turing kulübükecek adam bulaMezbahadan et nakliyatı Belediye ğına ve Mussolini'nin şimdild harbdf Bu sırada, İngilterede de (Kral BiOtobüseülerden bir kısmmın Belediye lanması için dün alâkadar makamlara müz, arkadaşımızm telkininden istüade rinci Şarl) ile (parlamento) arasmda çarelerine bakardı ve meselâ, şu biçim madılar raı? Bu heykelden maksad a rüsumunu ve otobüslerin tenha güzer emir gelmiştir. İntihablara salı günü nin ifa edeceği umumî hizmetler me bundan sonra takib edeceği siyasete dair hazırladığı beyannameyl tetkik bir gerginlik vardı. Kral Şarl, İstan ilânlar yaparak Avrupalara, Amerika haliyi güldürmekse masrafa girmeğe gâhı takib etmeğe mecbur edilmiş ol başlana?aktır. Demir ve demir malzeme yanına konarak Belediyeye verilmiş tir. Binaenaleyh Vekiller Heyeti ka edeceğine göre İtalyanın vaziyeti an lüzum yok. Bu gülünc tasavvurun ilân duklarını ileri sürerek arabalannı ga ithalât birliğile n.anifatura ithalât birbulda cereyan eden hâdiseyi haber al lara yollardı: edilmiş olması kâfi. Karagözle Hacivad rajlara çektiklerini yazmıştık. Belediye li^ine azamî sekiz, diğer birliklere altı ran olmayınca bu işin tekrar herhan cak iki üç gün sonra belli olacaktır. dı. İngiltere hükumetini küçük düjü«Şarka seyahat ediniz. Şark ülkeleri sağ olsaydı şöyle konuşurlardı: recek olan bu meselenin kapanması mehafili otobüsçülerin bu iddialarını idare heyeti ve birer murakıb seçile ei bir şirkete verihnesi kabil değildir. Muharrem Fevzi TOGAY Bu itibarla modern nakil vasıtası te behane telâkki etmekte ve bunların ya cektir. için, (Sör, Tomas Bandiş) isminde bir arasında en modern memleket TürkiyeHacivad Karagözüm, senin heykedir. Orada aradığımz sulhu ve sükunu Elâzığ Muş demiryolu rtn yapılacak olan motörlü vesaitin konİthalât birliği kurulan bir zümrede darikile meşgul olduk. zatı elçi sıfatile İstanbula yolladı. bulacaksınız: Ne harb, ne darb, ne mu lini dikmek isteyorlarmış. trolunda arabalannın çürük çıkacak bütün ithalât tacirleri bu birliğe girmeFlazığ (Hıısusî) Elazığdan itibaren Bu sabahtan itibaren nakliyat Sör Bandiş, İstanbula geldi. Elinde Karagöz Hayır! Millî Tasarruf cehacir akını, ne tayyare korkusu, hatta lannı bildikleri için şimdiden tatil veya ğe mecburdur. Aksi takdirde bu tacir kendi vasıtamızla yapılmış, saat bese basUyan Elazığ Muş demiryolunun bulunan Kral Şarl'in emirnamesini Sör ne de bu korkuyu her an uyandıran rniyetinin ocağına incir dikmek isteyor bu bir kaç günlük müddet zarfında bunler ithalât yapamıyacaklardır. Bunun kadar 3500 parça et hiç bir aksakhğa etüd ve aplikasyon işine baslanmıştır. Şakvil'e göstererek Kral tarafından va sığınaklar var. Yemek. içmek vesika lar! ları tamir yolunu takib etmekte olduk icin birliklere girmek için çok müracaat meydan verilmeksizin kendi memur Bu is ilerledikten sonra kısım, kısun zifesine hitam verildiğini ve artık In sızdır. İhtiyac maddeleri boldur. Harb lannı bevan etmektedir. larımızla tevzi edilmistir. vardır. iUaipve baslanacaVtır. SERVER BED1 giltereye avdet etmesi lâzım geleceği içinde olduğunuzu unutmak isterseniz ni kendisine bildirdi. Türkiyeye buvurnnuz!» Hızmetçının meyusane başını sallaHayreddin Bey, mart iptidasında bir Şakvil, bu emri dinlemek istemedi. KUçUk hikâye Güzel bir kol dığını görünce: kaç ay Ankarada çalışmaya davet Kendisinin, Kraldan daha üstün o Herkes ihtiyarlayor ama, dedi, bu Geçen gün tram edilmişti. İstanbulda büyük bir müeslan (parlamento) tarafından tayin kadar değişip bozulmuyor.. Kuzum, vayda bir arkadaş scsenin müdürü idi. Dört sene evvel edildiğini ileri sürerek yeni bir ihtilâhalama ne oldu, niçin bu derece değişbana güzel bir ka karısı öbnüş, kızı Fikretle başbaşa kalfa sebebiyet verdi. ti. Bana anlatır mısm? dm gösterdi. Saçla nııçtı. On sekizinci baharını idrak etBu ihtilâf da büyüyerek nihayet. saHabibe kadın omuzlannı silkti. Yaının tabiî sarısın meğe hazırlanan Fikret büyümüş, serraya aksetti. Ve araya, derhal (Mü şaran gözlerini kurutmak için entarisidan ve teninin husu pilmiş. ince, zarif bir genc kız olmuş zeligi buak da haydi benimle beraber altmdan dışarıya pek nadir çıkabıle cnlardan zevk alu: mısın? neccimbaşı Hüseyin Efendi) girdi. ceğim.. Herhalde zevkaİEcaklanmı bula nin eteğini ters çevirip yüzüne kadar i beyazlığından bu tu. Hayreddin Bey, bavullarını hazır hazırlanmaya bak! Bir kaç sene evvel, Sultan ibrahim Galibe halanın yüzünde müphem bir bileceğime eminim.. Izin veriyorsunuz, götürdü: *** odının ecnebi, hat Larken Fikrete: vefat etmiş, saltanat makamına ol'.u değil mi halacağım.. Sorma, küçük hanımcığım» diye Tozlu yollann sonunda seyrek ağaclı tebessümün hafif izleri dolaştı: Seni Ankaraya beraber götürnıek ta Avrupanm şımalindeki memleket(4 üncü Mehmed) gelmisti. Yedi ya Ayol, dedi, sen ne uysal kızsın . Tabiî yavrum!. anlatmaya başladı, ben de işin içyüzülerden birine mensub olduğu anlaşıh biraz zahmetli ve masraflı olacak, de küçük bir meydan.. Geride renk'.eri şmda tahta geçen bu hükümdar, benüz Fikretteki sevinci görmeliydi. Ote nü pek iyi bilmiyorum ya.. Bu kalın yordu. Arkadaşım ressamdı. Kadınm di, ben yalnız nerede olursa kalıvım.. solmuş tahta parmaklıklar.. Bahçe ka Ben gece kendi kendime biraz fazla çocuk sayılacak bir sinde idi. Hüku renkli başmdan. biçimli vücudünden Halbuki birlikte ya bir ev, yahud da pısını geçince iki yanı tabiatten çimenli cturup iskambil falı açmayı çok seve denberi paket ve mektub açmayı, es kafamm anladığı, kaba dilimin döndümetin idaresi. saray kadınlarile, bazı bir otel dairesi tutmak lâzım Şu sıra uzun bir yol.. Senelerce evvel gül ku rim. Sabahlan da geç kalkarım.. Onun ki dolabları karıştırmayı severdL Gün ğü kadar sana deyivermeğe çalışaca'nüfuzlu şahısların ellerine geçmişti. ziyade kolunu beğendi: rusuna boyanmış tahtalan simsiyah ol icin öğleden evTellerini istediğin gibi lerce o sandıkların başmdan aynbna ğım.. Hani bir zamanlar, bundan çok Modeller arasında böyle bir kol da buna da pek takatim yok yavrum.. Müneccimbaşı Hüseyin Efendi ise, hem gelince dı. Türkçe, fransızca, almanca, ingiüz evvel bir muharebe olmuştu. büyük bir Fakat hiç şüphesiz koca evde hizmetçi muş ahşab bir ev.. Galibe hala, Fikre kullanabilirsin.. Ev işlerine Valide Sultanı ve hem de genc padi nadirdir, dedi, omuzdan aşağı diri bir lerle de kalamazsm. İçerenköyünde tin son gördüğü zamandanberi biraz cnlan benim emektar Habibe kadın ce eski bir çok edebî, içtimaî eserler muharebe.. Şimdi de bir muharebe lâşahı tamamile elde ettiği için o devrın yumuşaklıkla inişi Yunan heykellerini daha zayıflamış. Basma entarisinin üze pekâlâ beceriyor.. Kendini zahmete arasından hangisini seçeceğini şaşırdı, kırdısı var.. Kim kiminle ediyor farandırıyor. Yanımda blokum olsaydı, halanın yanına bırakırun.. Orada bir en nufuzlu şahsiyeti addedilebilirdi. müddet hem açık hava hayatı yaşar, nnde yiHden bir ceket.. Yeğenine karşı sokmaya hiç lüzum yok.. Haydi, odana kaldı. En çok hoşuna gıdenleri bir ta kında değilim.. Neyse işte o harbde Hüseyin Efendi; devletin yalnız da çaktırmadan bu kolun, yalnız bu ko hem de gelecek seneJd üniversite ün pekâlâ mültefit.. Zoraki bir nezaket de çık da azıcık dinlen.. Sonra daha uzun rafa ayırıyordu. hanımefendi henüz yirmi beş yaşında hilî işlerine kanşmak, Valide Sultan ve lun desenini çizerdim. Bir sabah beşinci sandığın içinde ü bir kızdı.. Burada büyük annesile betihanlarına hazırlanmak için sakin bir ğil, içten gelen bir muhabbet gösteri görüşürüz. Arkadaşım kadınm koluna hayran yer bulmuş olursun!. diğer saray kadınlan namına rüşvetler Fikret. elbiselerini eski aynalı dola zerine yapıstırıldığı yor. Hafiften esen rüzgâr üç renk saçmukavTası kam raber otunıyordu. Genc bir zabitle nialmakla kalmıyor, hükumetin haricî hayran bakıyordu. burlaşmış soluk renkli bir fotoğraf şanlanmıştı. Beni arasıra bir köşeye çeFikretin şirin yüzü birden buru>tu larında dalgalar ve buruşuk yüzünde ba yerleştirirken duşünüyordu: Onu uyandırmağa mecbur oldum: işlerine de müdahale ediyordu. Buna kımıldanmalar hasıl ediyor. Kalbi zannettiğımden çok iyi ka buldu. Bu. güzel bir genc kız resmiydi. ker: «Habibe. derdi, şimdi o cephede Dikkat et! dedim, kendini o ka Yeşil ve parlak gözlerine endişe gölgebinaen, Kralm elçisi olduğunu iddia Hoş geldin sevgili Fikretçiğim, ci dınmıs bu ihtiyar Galibe hala.. Fakat Sacları zamanın modasına göre topla çarpışıyor, fakat bir gün elbette döneleri doldu: eden Sör Bandiş ile. parlamentonun se dar kaptırma! Belki de beşinci koldur! Halamla bütün hayatımda ancak ci yavrum, diyor, sakın burada kendi ne tuhaf bir yüzü var.. Sanki füsunkâr nıp topuz yapılmıstı. Gözleri saadet cek. evleneceğiz, mes'ud olacagız!..» r firi olduğunu ileri süren Sör Şakvil aBayantn manikür kuhısu beş on defa görüştüm. İhtiyar, titiz, ni yabancı gibi tutayım deme.. Ev. se bir kudret ondan hayat ku\ vetini ya doluydu. Uzun yüzünde hiç bir keder Harb bitti, fakat hanımefendinin nişanrasında çıkan ihtilâfın nihayet kendisiGöç mevsimindeyiz. aksi bir kadın.. O, bana arkadaş ola nindir.. Koş, bağır, haykır.. Beni kat vaş yavaş çekmiş de balmumundan ve hüzünden eser yoktu. Fikret, bir lısı gelmedi. Sonradan işittik ki Arane aksetmesinden memnun oldu. Bu taraftan fotoğrafm tozlarmı dizine si bistanda şehid olmuş.. İşte o gün bugün Dün. eşya taşıyan bir arabayı gene madığı kadar belki ben de onu rahat iyyen rahatsız etmezsin.. Sessizhkten o cansız bir heykele döndürmüş! iki zatın taleb ve iddialarını, derhal hüzünle seyrettim: Kübik bir büfenin *** lerken diğer taraftan kendini zaptede hanımefendi sessiz bir gölge gibi dc~ kadar sıkıldım ki etrafımda biraz güsız ederim.. nr'Wayedeye koydu. laşmaya başladı. Onu kabil değil, unuyanına bir küp bağlamışlar, önünde Bir gün öğle yemeğinde Fikret, Ga miyerek haykırmıştı: Çok yanlış düşünüyorsun Fikret.. rültü işitmeğe ve hareket görmeğe ihtamadı.. Geceleri iskpmbil felına bakar Sör Bandiş'in Hüseyin Efendiye tak kirli turuncu bir örtüye sarılı, kena Halan göründüğü kadar huysuz, tatsız tiyacım var.. İlk günlerden derse çalış libe Hanımı her zamankinden daha ne Bu, muhakkak Galiba halanın dim ettiği para ve rüşvet. Sör Şakvii'in rından görünen şilteler, bir ucu dışa değildir. Hem seni o kadar seviyor ki maya başlamana lüzum yok.. Biraz din şeli bu'duğu için ekseriya gayet kısa penclik resmi.. Zavallı o vakitler hiç gibi görünür ama, hep düşündüğü nifanlısıdır.. Zavallmın derdi işte bu, iddialarma galebe etti. Bandiş, (İngil nya fırlamış bir yastık, yanmda. ara sorma.. Geçen gün babasmdan kalan len, muhitine alış, belki etrafta kendi ve havaî geçen mükâlemeyi derinleş de böyle değilmiş! küçük hanımcığım! ba sarsıldıkça kıyametler koparan bir maaşın yoklamasmı yaptırmak için İs yaşında arkadaşlar da bulursun.. Ben, tirmek fırsatını bulmuştu. Birden: tere hükumetinin yeni elçisi) sıfartle Arkasmdan gelen sesi evvelâ aksi saFikret boğulacakmış gibi bir ses çıpadişahın huzuruna kabul edi'di. Böy çanak çömlek sandığı, yatak denginin tanbula indiği vakit uğranuştı. Ben biliyorsun, uzun zamandır kimse ile Halacağım, dedi. geçenlerde tesa da zannetti. Lâkin, başını çevirip bakınca üstünde çarliston oynayan kırık san böyle bir ihtimalden bahsedince fevka göruşmediğim için komşularımızın ço düfen tavanarasına çıkmıştım. Orada lece, Sör Şakvii'in vazifesine fi'en hikapıda Habibe kadını gördü. Emektar kardı: lukları çocukları var mı, yok mu, pek bir çok sandıklar gördüm. Zannede hizmetçi Ya!.. tam verildi. Artık Şakvil içın yapıla dalyeler.. Arkasından gene böyle bir lâde memnun oldu. *** cak bir şey kalmadı. Çoluğunu. çoeu arada, bir araba daha... Belçikadan rim. içlerinde kitablar var.. Acaba oku Babacığım, mademki huysuz ve farkında değilim doğrusu.. Küçük hanımcığım, her gün bu ğunu toplayarak bir gemiye bindi. îz Fransaya muhacir akını var sandım. İlâhi halacağım benim için bu ka mak için onlardan bazılaruu seçmeme kasvebtli yere çjıkıp saatlerce oturmanız tatsız bir kadın değildi. Niçin bir hayat Oğle yemeğinde Galibe Hanım yeğe« En arkadaki arabadan yere büyücek. arkadaşı bulup evlenmedi, mes'ud bir dar üzülmeğe lüzum yok.. Biraz ev iş müsaade eder misiniz. mire gitti. Bir müddet orada kaldık bana merak oldu. Ne yapıyorsunuz, di nine sordu: yassı bir kutu düştü. Bir kahvenin 6 yuva kurmadı da bu yaşma kadar be lerine yardım eder, biraz okurum.. tan sonra, memleket'ne avdet etti. Ey yavrum, bugün gene tavanGaliba Hanım gözlerini uzak mazi ye bakmaya geldim.. İsterseniz tozları nünde oturanlar bağırdılar. Arabacı kâr kaldı. Havalar rrüsaid olduğu zaman da bir nin derinliklerine kadar çevirmeğe ce almak için size yardım edeyim.. arasında neler kesfettin bakalım.. Elçinin ahıra hapsedilmesi, yorgun hayvanlan durdurarak yere at Orası kendi şahsına taalluk eden parça gezer dolaşırım.. Vakitler geçer saret edemiyormuş gibi önüne bakaGenc kız gözleri tabağmda: Fikret hemen yerinden fırladı. ElinYeniçerileri isyana sevketti Iadı. Katunun kapağı açılmış, bayanın bir mesele.. Kardeşim olmakla beraber gider. Şimdilik yağmurdan göz artığı rak cevab verdi: Hiç, diyebildi, kitab. kitab.. Büdeki resmi Habibe kadınm burnuna Aradan çok geçmeden, Münercimba manikür takımı dağılmıştı. Arabacı, ne bu husustaki düşüncelerine kat'iyyen mız yok.. Bu sene gene bahar görenutıin sandıklar kitab dalu halacığım! Ha evet.. Merhum büyük baban kadar yaklaştırarak: çı Hüseyin Efendi, seyyiatırun cezasınii ife yaradiğını belki de hiç anlımadiğı, kanşmadım.. Şimdi sen beyhude geve yeceğiz galiba.. Onun için galıba dam dan kalma kitablar,. Lâkin bilmem, sen Bu halam değil mi? diye sordu. Hadiye lclâl Vali Ankaradan geldi Lutfi Kırdar, bu sene 7 milyonluk imar işi yapacağız diyor Turizm ve harb Güzel bir kol Yayalar çoğaldı Karagözün heykeli Tavan arasında

Bu sayıdan diğer sayfalar: