28 Temmuz 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

28 Temmuz 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 CUMHURİYET 28 Temmuz 1940 Sağlık notları Soruyoruz? Zelzele felâketine uğrıyan muallimlerin maaşları Zelzele felâketine uğramış mıntakadaki bazı kazalarda, bilhassa Resadiye, Erbaa ve Niksarda çalışan ilk mekteb muallimlerinden mektublar aldık. 3773 numaralı kanun mucıbince oralardaki memurlara iki maaş nispetinde verilmesi icab eden avansı hâlâ alamadıklarmdan şikâyet ediyorlar. Halbuki aylıklan umumi muvazeneden verilen memurlara, bahsedilen avans altı ay evvel tediye edilmiştir. Bu vaziyet karsısında hususî muvazeneye tâbi memurlar ve muallimlerin diğerlerinden farkı nedir, bu zavallıların yemeğe. içmeğe ve uğradıkları zivanları hafifleterek hayatlarmı tanzim etmeğe hakları yok mudur? dive Şilede yapılan elektrik fabrikası dün açıldı Üç bin lira sarfile vücude getirilen tesisatın küşad resmi şehrimizden giden davetlilerin huzurile yapıldı Şile kazasında tesis edilen eiektrık fabrıkasımn küşad merasimi İstanbuldan davet edilen bir çok zevatın huzurunda dun yapılmıştır. Davetliler arasında Beyoğlu. Kartal kaymakamlarile vilâyet r.üfus, hukuk, İstanbul inhisar müdürleri bulunuyordu. Fabrikanm tesisi hakkında Şıle kaymakamı İhsan bir nutuk söylıyerek şehrin yanıbaşmda manzarasınm güzellığıle maruf bulunan Şılenin lektrıksiz kalması caiz olamıyacağı düşunülerek bir fabrika tesisi için faaliyete peçildiğini. fakat maddî imkânların müsaadesizhği yüzünden buna muvaffakiyet elvermediği, bu esnada bir Macpr şirketinin Aksehirdeki bir çiftlik için getirttiği traktörlerin satılığa çıkarıldığı ha ber alınınca derhal tesebbüslere gir'ş'lerek 1500 lira gibi pek az bir parava bunun tedarik ve diğer tesisatile birlikte 23 bın lira sarfedilmek suretile Şileye güzel bir elektrik fabrikası terrin edildiğini soylemiş, bu husustaki yardımlarından doiayı mahallî belediya azasına tesekkür ve Şilenin Cumhuriyet idaresi zamanında kendi değerine lâyık inkişafına mazhar olacağı ümidini izhar etmıştir. Belediye meclisi namına verilen cevabî nutuktan sonra İstanbul Şehir Meclisinde Şile azası olarak bulunan Fuad Faziı tarafından kordelâ kesilmiş ve makıne içlemeğe başlamıştır. Bundan sonra davetliler Şile plâj kazinosunda yemek yemişler ve dünyanın bellibaşlı deniz fenerlerinin en büyuklerinden biri olan Şile deniz feneri yanındaki otel kazinosunu da ziyaretten sonra Istanbula avdtt etmişlerdir. Siyasî icmal Avrupanın iktısadî sistemi ngiltere ile deniz ve hava harbi henuz ciddî olarak başlamamış olduğu halde Almanya bütün Avrupa için kurnıak istediği jeni iktısadî sistem için şimdiden hazırlanıyor. Askerî müdafaa ile sıkı alâkası bulunduğundan memleketin bütün iktısadî işlerine nezaret eden Mareşal Göring İngiltere iie harbin sonunda tatbik edilecck ve Almanyanın ve bütün Avrupanın iktısadî bünyesini yeni baştan kuracak bir plânın hazırlanmasına Ahnanyanın iktısadî işler nazırı Funk'u memur ettniştir. Plânın esaslan çoktanberi düşünülnıüş olup şimdi de teferruatı tayin edileceğinden nazır Avrupanın müstakbel iktısadî vaziyetini gazetecilere izah etıniştir. Almanya>a gore Avrupanın müstakbel iktısadî sistemi bir kaç senedenbcri Almanja ve İtalya ve ilk gündenberi Sovvet Rusya müstesna olarak bu kıt'ada ve bütün dünyada cari olan serbest rekabet usulünün temelinden yıkılması surelinde olacaktır. Şu kadar var ki bugün İtalya ve bir derece Almanyada tatbik edilen (autarchie) yani herseji memleket dahilinde yetiştirmek suretile kendi yağile kavrulmak usulü de kabul edilecek değildir. Yalnız Avrupa kıt'ası iktısadî cihetten hayatî ehemmiyeti haiz maddelere ve bahusus ham olanlara muhtac kalmamak için herşeyi bu ülkânın karasında temin edecektir. Aynı zamanda sanayi mamulâtı için de başlıca piyasayı gene bu kıt'a ve buna mUcavir yerler teşkil edecektir. Meselâ nazır Funk Avrupanın yeni iktısadî nizamında Sovyetler Birliği ülkâsının oynayecağı rolü şu suretle izah etmiştir: « Sovyetler Birliği daha ziyade ham madde vericisi ve işlennıiş Alman eşyasının alıcısı sıfatile inkişaf edecektir.» Yani Amerikadan sonra dünyanuı en büyük pamıık müstahsili bulunan Sovyet Cumhuriyetlerinden Özbekistan, Türkmenistan. Tacikistan ve Azerbaycan ve gene Müttchid Amerika Hükumetieri cumhuriyetinden sonra dünyanın en bü>ük petrol müstahsili Kafkasya ülkâsl ve Ural Emba havzası bütün Avrupanın ve bahusus Almanyanın snayii için baslıca ham madde kaynağı olacaktır. Rusya daha ziyade ziraat memleketı olacak demcktir. Balkanlara, Fransaya ve İspanyaya da ayni rol düşeccktir. Avrupa kıt'ası kendi başına müstakil bir iktısadî sistem olmasına karşı Ameıika Müttehid Hükumetleri Cumhurivetinin de isbirliği yapıp yapmıyacağı kendi bileceği bir iş olduğunu tasrih eden Alman nazırı son on sene bütün dünyayı sıkıntı ve ıstıraba dusüren cihan iktıssdi buhranının Rusyada siyasî rejimle birlikte iktısadî sistemin değişmesi ve Versay sulh muahedesile sun'î bir vazijet ihdas cdilmesi neticesi olduğunu kaydetmis ve yeni nizamda Rusyanuı en mühim bir rolü oynayacağı ve Versay sisteminin yıkılmasile Avrupada normal vaziyetin a\'det edeceği cihetle cihan buhranının devamına bir sebeb kalmıjacağına isarct etmiştir. D O Insanlar kendi ellerile açtıkları yaraları gene kendi ellerile tımar etmeğe uğraşıyorlar Kimya, zehirli gazleri yaptı dıye katılın bıçagmctan ctana cam saynmaz. Yalruz sorabüırsinız, nasü bir oalâıeıe duştu, sapıtu aa kımyagerıer bu korkunc zehirlerı metodik bır tarzda ha/ırladılar, muhteşem Lâ Hey ahıdnamesı bunalrın yapümasını yasak etmışken.. Varakı mıhrı vejayı kım o'vtır, kım dıııler. Iperıt cinajetınde suçluları DuimaK zor aegüdır. ı^ümnel ve J,euıKopf. buuur d etıl dıklore oteaenberı buınıyordu. isu İKı Alman kımyagerı bunun canlılar uzerındekı tesırını uerınden derıne ınce.edıler, sava$ gazı olarak hazırlamak ıstedıier. Elde eoılen neüceler umdukljıını geçu. Hazırıanıp oıta>a çıkması ıçın bayiı zaman bekledııer. îsıhavet 11 temmuz 916 da ılk deta oiaıak Aimaıuar bununJa doldurulmuş oDusıerie bombardıtnanlar yaptılar. Ilk bombardıman Iprs çıjunusını muaataa eden ır.utıefnuer cephesıne >a>ılmıştı. Iperıt aüi ondan kaldı. Almanıar Lust derler; Ingıluler gaz hardal adını verdıler, hardalın keskın kokusunu andırdığı ıçın. Verdun savaşında bu savaş elemanının önerru anlaşıldı. Iperıt bombaraımanı 10 agustos 1917 de 4,436 Franaiz aikermı sa\aş dışı bırakmıştı. 1 eylulde 135U, 24 eylulde 4134 kışı zehirlendı. Verdıği şaşkınlık tesırıle Iperıt mutteiık orüuları ıçın savaş gazıerının en muessırı olmuştu. Gazlerın tesırıle savaş dışı kalaniarır. yuzde 70,75 ı Iperıttendı. *** ..>, Şimdıuk taarruz vasıtalan içınde İperit en sınsı ve en muessırdır. Aiudaiaası o , nıspette ıncedır. Hele sıvü halk ona karçı ıyıce hazırlanmah ve onu lâyıkıle bili'ızık bassaları içınde en onemlibi şu. Her sert cısım onu çeker, emer, hubusüe mesamatu cısıraler, dokundu^u yerJere oyle yapışır kalır kı Ipeıale bulaşmış cısımler bır haftadan faz^a Lır muddet zartında tehlıkeıı oiuı.ar. Hele kuru ıseler. Su sülfur d'etıl dıklore'jı yavaş yavaş tahlil eder. Bundan doiayı Iperıt bombardımanı altında kalmış topraklarda uzun muddet dolaşmamak lazım gelır, bulaşık toprakları yagmuriar yıkamadıkça ve ruzgarlar supurmedıkı,e. yahud üeride söylıyeceğım şunık dezenfeksıyon yapılmadan... *** Bu de Iperitle kılli barut yaptılar, bunu uçaklardan istenılen yerlere atıyorlar. Bu mayı Iperıt serpmekten ve yahud zehırlı mayı dolduıulmuş kaplar atmaktan hem daha muessır, hem daha pratık. Henuz bılınmıyor, bu projeler tatbıkolunacak mı? Herhalde bu belâlar geçıd resmıne karşı hazır bulunmak lâzım. Tabıî bır zaruret bu... İpent onu ıçen, emen şeyin yüzüııden derınlığıne doğru yürür. Hele yaglı maddelerın içmde hızla gider, ve erır. Elbise nekadar sıkı ve kalın olursa olsun, hatta meşınden bıle olsa ınsanı İpent tesırınden koruyamaz; yavaş yavaş bunlardan geçer ve derıyle temasa gelır. Derının de her yeri bırdüziye muteessır olmaz. Kıllarm dıblerındekı yağlar bedenın bazı yerlerını daha ziyade nazıkleştirır. Gozler Iperit mayııne ve buğusuna karşı çok hassasuı. Mıkâb ütresmde yarım gram Iperit bulunan bir atmosferde bır kaç dakıka kalmak gozkapaklarıtıı İltıhablandırmak ıçın kâfı gehı; heraen konyonktivit peyda olur. Vaktııe çaresine bakılmazsa muthiş surette azar. İperıl bu fızıkoşımik hassaları uzeımde nekadar ısrar edilse değer. Gerek buhar. gerek mayı halınde tesir eder. Buhar haiinde iken en şıddetlı tesırı teneifus yollarile gozleredır. Ingihzlerm tabııııe gaz hardal nefes borularında bırbırı aroınca, yahud hep birden kan oturmalar, odem ve nekroz yapar; ve bazı vak'alarda ciğerin iç orgulerıne kadar sokularak ınsanı boğar. Iperitli muhitlerde bulunanlar ıçın maskenin nekadar lâzım olduğa bu soylediklerımde anlaşılır. En ıyısı oraiardan kaçmaktır. Iperitin mayiken tesiri korkuncdur. Bu halde iken ona ölum jalesı deıler; bir adı da yakı krahçesi.. Obus patlayınca damlacıklar hahnde etrafa saçılır. Doğrudan doğruya, yahud elbıseden şeçerek deriye gelir, yapışır. Temas ılkin acısızdır. Bir kaç dakika, bir kaç saat sonra sathî veya genış birinci derece bir yanık ve yahud devam müddetine ve yayıhşma göre derın bir ısırık arızaları halini ahr. Bu yaralar iyileşse bıle geç ve guç iyileşir.. *** Şimdi geçiyoruz tedavi sahasma. İyilikçi bir ilim, cani bir kimyanın açtığı yaralara merhem vuracak.. Bu, uzun surer. Yalnız şurasını not edivereyim: En muessır usul, İperiti oksidan ajaniarla harab etmektir. Permangat dö'potas, bahusus hipokloritler gibi.. Gayet suyu Kloriir döşo gibi bunlıı ucuzca her yerde bulabilirsiniz. Bdylece kukürt terkıbinden ayrılır, bir atom oksijenle. Kalan tortunun tesirsizhğinden, tesirin kükürtte olduğu anlaşıhr. Yakı açmak hassası kükürtte. Hardal esansında olduğu gibi. Hazin değil mi? Insanlar kendi ellerile açtıkları yaraları gene kendi ellerile tımar etmeğe çalışıyorlar. Boyle gelmiş. böyle gider bu, ta Pandonın kutusu zamanmdanberi. Bilirsiniz bir eski Yunan efsanesi, Jupiter bütün beîâları bir kutuya doldurmuş; Pandor kutuyu açar, on'arı dünyaya saçardı, cam istedikçe. Teselli veren yalnız birşey var, ümid de varmış kutunun dibinde... Hazin •^» tecelli! ^ Soruyoruz? Deıtıir hırsızları mezarlık parmaklıklarını çalanlar yakalandılar J Son zamanlarda Fatih kazası dahılindeki Merkezefendi ve Bahklı mezarhklarının demir parmakhklarının çahndığı hakkında zabıtaya bir ihbar vâki olmuştur. Derhal takibata başlayan ?abıta, demirin çok kıymetli olduâu bu zamanda kendilerine epeyce bir kazanc teminine kalkışan bu şebekeyi dün suç üstünde yakalamıştır. Şebeke, s^bıkah hırsızlardan Unkapanında oturan Tekirdağh Hüseyin, Şükrü ve Niyazi Rdlarında üç kişidir. Hırsızlar, çimdiye kadar çalmış oldukları 410 kilo dcmiri Unkapanında Eşref ve Arabcamiinde Remzi adlarında iki kişiye sattıklarını itiraf etmişlerdir. Mesruk malı satın alan bu iki kişi de yakalanmış ve hepsi haklarında tanzim edilen evrakla birlikte Adliveve teslim edilmişlerdır. Manifatura tacirlerine verilecek kâr İç Ticaret Umum müdürü dün şehrimize geldi Ticaret Vekâleti için Ticaret umum muduru Cahid Zamangil dün Ankarada bulunan Mıntaka Ticaret mudürü Avni Sakmanla beraber şehrimize gelmiş ve nanifatura ithalât tacirleri birliğıne giderek tetkiklerine başlamıştır. Öğrendiğimize göre Cahid Zamangil, şehrimizde bir kaç gün kalarak etrafmda bir hayli dedikodu olan ve itirazlar yapılan manifatura fiatlan meselesile meşgul olacak ve tetkikatı neticesinde doğrudan doğruya Ticaret Vekiline bildirecektir. Demir şilepi tevkif edildi îtalyanlar gemivi bir limana götürdüler Dr. Ruscuklu HAKKI ADLÎYEDE ŞEHİR 1SLER1 Floryadaki harab yerler temizleniyor Florva civanndaki bazı harab yerlerin tpmizlpnme isine başlanmıştır. Bu su retle çirkin manzara arzeden kısımlar knldırıHrak nlâi ve civarı tamamen tenizipnmis olacaktır. Bir hâkim şahid olarak dinlendi Bahkesirde görülen bir davadan do!a yı, İstanbul ikinci ağırceza mahkemesinde dün sabah bir hâkim istinabe sur'.tile ve şahid sıfatile dinlenilmiştir. Şahid. evvelce Bahkesir ağırceza mahkemesi reisi olan şimdiki İstanbul yedinci asliye ceza mahkemesi hâkimi İsmail Hakkıdır Hâkim İsmail Hakkı, bildiklerini anlatmı<=tır. Diğer iki şahid. hâkim Kemalle müfettiş Rahminin de malumatlarma müracaat olunacak ve ondan sonra, istinabe dosyası Balıkesre yollanacaktır. Belediye de elektrik malzemesi için teşebbüse geçti Türk Alman tıcaret mııaheded mııcibince Alma^vadan simendifer ve elektrik malzemesi de ahnacaktır. Bpledive, bu vaziveti Gr>''<>ruinde tutarak bir müddet evvpl Vetâlete gönderdiği iki milyon liralik elpktrik ve tramvav malzeme ihtivacı liste^ini tpkid ve bu malzemenin temini icin Vekâletle temasa j «eeecektir. ^ Fransaya kömür götürdüğü sırada Fransız ordusunun bozuluşu üzerine Barselon limanına iltica eden Demir şilepi, verilen emir üzerine Barselondan yola çıkmış. fakat Sicilya adası civarından geçerken İtalyan kontrol gemileri tarafından çevri'prek bir İtalyan limanına götürülmüştür. Demir şilepi süvarisinde geminin ai divetini gösteren bir vesika bulunma dığından şimdilik el konulmasına lüzum görüldüğü dün, sosyete şilepe İtalyan makamlan tarafından bildirilmiş, fakat Söylendiğine göre, Vekâlet, şimdiye şilepin hangi limanda bulunduğu tasrih kadar yapılan listelerin tamamen yeni olunmamıştır. Sosyete şilep bu hususta den tanzim veya manifatura satışını alâkadar makamlara müracaat etmiş ve serbest rekabet sahasında bırakmak şık lâzım gelen vesikalar verilmiştir. ları üzerinde durmaktadır. Bunların bangisinin tercih edileceğini tetkikat neMÜTEFERR1K ücesinin göstereceği anlaşılmaktadır. İç Ticaret umum müdürü dün manifaŞehrimizde yapılacak turacılar birliğinin bazı dosya ve defterparaşüt kulesi lerini fıata esas tutulan vesaikı tetkik Hava Kurumu, şehrimizde parasüt etmiş ve birlik reisile umumî kâtib musvininden izahat almıştır. Bu meyanda çülüğun inkisafı için bir paraşut kulesi birlik muamelât memuru Malik Kevkeb yaptıracaktı. Bu hususta Belediyenin müzaheretini de temin etmiş olan kuden de izahat alınmıştır. rum, gösterilecek yerde bir paraşüt kuPazartesi gunü İç Ticaret müdürünün lesi yapacakttr. ikinci el manifaturacıları dinleyeceği anlasılmaktadır. Şirketi Hayriyenin hafta Beraet ettiler Bir easu^Iuk davasma aid muhakeme istanbul ikinci aihr ceza mahkemesinde bitiriimistir. Mevkııfen ve kapah cel^ede muhakeme edilen Aloi1;. Otto Erihs haklarında verilen karar, dün acık celsede bildirilmistir. Bu karara göre. bunların ecnebi bir devlet hesabına ve Elektrik. Tramvav ve Tünpl idaresi Türkive alevhine casusluk yaptıklan siumum müdürü Mustafa Htılki bir iki vasî ve askerî gizli kalması lâzım pel trüne kadar A' > ~;<va çidecek ve Valibazı hususları öğrer>me§e uğraştıkları nin talimatı dahilinde elektrik ve tramşeklindeki iddia. usulü dairesinde savav malzemesi temini etrafmda Vekâbit görülmemistir. Her üçünün de bele'lç temaslar yapacaktır. raetleri ve derhal sahverilmeleri kaıariki milvon liralık malzemenin bir kıs laştınlmıştır. mını elektrik majzemeîi ve mütebakiBir sahtekâr yakalandı siri de tramvav malzemesi teşkil edecektir. Zabıta. şehrimizde Ticaret Vekâleti namına kendi^ine müfettiş veya kontrol süsü veren kontrollar, teftişler yapprak Konyada halk türküleri "abıtlar hıtan ve rüşvet alan bir sahtetoplandı kârı takibe ba=lamıstır. Bu sahtekârın Konya (Hıı^usî muhabirimizden) tuttuğu bir zabıt bazı kademelerden geçAnkaradan vilâyetimiz mmtakasına gel tikten sonra ele geçmiş ve şüphe üzerîmiş olan müzik folklör derleme heyeti ne tahkikat yapılarak zaptın altında imnesaisini ve tetkikatmı bitirerek An zası olan A. Bilenin Ticaret Vekâleti teşkaraya avdet eylemek üzere Aksehire kılâtmda bir vazifesi olmaHığı anla^ılmış eitti. Konva, Karapmar, Karsman. E tır. Bunun, fiat murakabe komisvonu tareğli. Cumra, Bo^kîr ve kövlerindp tet rafmdan vazedilen fiatlan kontrola mek'katını bitiren hevet. bu sevahatinden mnr süsünü takınan bir şahıs oîduğu ancpk memnun kalmı^tır Konva ve mu laşılmaktadır. Htinrte tamamiie ypkqigerinden a\Ti evBir hırsız tevkif edildi =af ve karakterde 381 parca derlenmistir. Bu derlenen parcalar simrlive kadar Samatyada bir yazmacı dükkânma pite'jpit olunmaiına imkân bıılunamamış revek bir çok yazma aşırdığı iddia olun^n olan tinlerdendir. Aksehirde de veni ka Mehmed, adliveve getirilmis. Sultan raVterde ve tipte bazı parçalar buluna ahmed birinci sulh ceza rmhkemesinde cp&ı ümid olunuvor. sorsuva ceki'erek tevkif edilmi^tir Dün 2400 ton buğday verildi Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından dün şehrimize 2400 ton buğday verilmlştır. Bu suretle alınan tedbirler sayesinde anzi olan bir buğday sıkıntısı önlenmiştir. Memlekette buğday stoku ihtiyacdan çok fazla olduğu için her hangi bir sıkıntı mevzuubahs değildir. arası tarifesi Şirketi Hayriye, pazar günleri olduğu pîbi hafta arasında da halkm geç vakte kadar Boğazda kalabilmelerini temin için Yeni.nahnlleden saat 21 de olan son postaya ilâveten saat 22.20 de bir posta kovmustur. Bu son vapur Boğazm her iki sahilindeki baslıca iskelelere uğrayarak Koprüye gelecektir. Muharrem Feyzi TOGAY '^ Bir Yugoslav Ticaret heyeti geldi J Deniz nakil vasıtalarının tarifeleri Liman tarife komisvonu dün, Mıntaka Liman riyasetinde liman nakil vasıtalarının altı aylık yük ve volcu tarife lerini hazırlamak üzere ilk toplantısını yapmıstır. Komisyonun içtimaında evvelâ Şirketi Havriye yolcu ve yük bilet ücretleri, palamar ücreti tarifeleri tetkik olunmuş, şirketin esasen komisyonca evvelce tespit edilmiş olan tarifeden de aşağı ten7İlâth biletler ihdas ettiği nazan dik kate almarak eski tarife avnen ipka olunmustur. Bundan sonra Halic İdaresinin bilet ücretleri tetkik edilmis, Halie vaDurlannm yük ve yolcu adedi nazarı dikkate almarak eski tarifenin gene devamı lüzumlu görülmüştür. Komisvon. en sonra motörlerin ücret tarifesini tetkik etmiş ve benzin fiatlarma zam olduğundan bunların ücretlerine bir miktar zam yapılmasmın Vekâlete t"Vlîfi takarrür etmistir. Dün sabahki semplon ekspreslle şehrimize bır Yugoslav ticaret heyeti gelmistir. Heyet, Dr. D. Mihailoviç'in riyaseti altında Ticaret müdürü Corceviç. Toprak Ofisi müdürü Dr. Çinemeç ve sekreter Radojiveç'ten mürekkebdir. Hejet, buradan Ankaraya giderek müzakere ve temaslara başlayacaktır. Bir evin çatısı çöktü Beşiktaşta İlhan soka§rnda kırtasiye deposunda çalısan Bürhan ve arkadaşı Mehmedin ntıırduklan iki katlı kârgir evin catısı büvük bir gürültü ile tamamen cökmüstür. Cökme hâdiseçi esna•îinda bir ta'ih eseri olarak evde kimse bulnnmadıemdan nüfusça her hangi bir zaviat olmamisrır. = KUçUk hikâye Harb, siyaset ve çocuk tamır edıyor, çocuklarla meşgul oluyor. akşam bir misafır geldıği zaman da onun karşısma muntazam giyinmış, makiyajını yapmış bir vaziyette dudaklarmı, hayatından memnun olanlara mahsus geniş bir tebessümle susleyerek çıkıyordu. *** Bu sabah Şehime on gündenberi tamamen unuttuğu bir işin tadsız neticesıle karşılaştı. Elektrik saatının okunulup beyaz puslanın bırakıldığı on beş, kırmı7i puslanın kapının arasına sokulduğu da bir hsfii oluyordu. Saat onda iki işçi eve aydmuk taşıyan incecık tele makas vurmaya geldiler. Gene kadın, onları evvelâ tatlıhkla savmak istedi. Ertesi gun erken erken parayı gotürup kendi eiıle gışelerden birine teslim edeceğini vadetti. ameleler: Hanımefendi, diyorlardı, değil yarm, şu dakıkada bile borcunu vermek istesen gene nafile.. Bız aldığımız emri yerine getirmek mecburiyetindeyiz!. O zaman sinirlendi. Bu hâdıse onun derdli ruhunda ağzma kadar dolu bir kâseyi taşıran damlanın hain rolunü oynamıştı. Bağırdı, çağırdı, haykırdı, tepindi, nihayet yuvasını ışıktan mahnım bırakmamaya muvaffak oldu. Ama, bunun için Tünel meydamndaki merke^.e kadar gitmek icab etmişti. Oradan Balıkpazarma uğradı. Sekiz pirzola ile biraz sebzeyi paket yaptırıp eline aldı. Tramvaya binmek için çantasında para kalmamıştı Ta, Nişantaşmdaki Muradiye mahallesine kadar yaya yürüdü. Âsabı püruzlenip kopmaya yüz tutmuş eski ve cürük iplikleri andırıyordu. Yorgunîuktan ayakları şişmişti. Iradesine hâkim clmasaydı, yolda düşüp bayılacakü. Güçhalle bır buçuk odalık apartımana kendini attı, orada karşısına çıkan manzaradan bırdenbire ürkup nasıl çıldırmadı. Hayret edıyordu. Bin bir tenbihe ve tatlı sözle okşayarak evde bırakmak mecburiyetinde kaldığı yalçmla hırçm her tarafı altüst etmişlerdi. Hiç bir şey kırılmaktan. bozulmaktan ve kirlenmekten kurtulamamıştı. Kaplamaları dökülüp ustü lime lime yemek masasmı süsleyen ve vazo vazifesi gören toprak çanak bin bir parça yerde yatıyordu. Mecdi kaç kere bunun kıymetter bir antika olduğunu soylemiş, başları çok sıkıldığı zamr.n satacak olurlarsa kırk elli lira edebileceğini ilâve eylemisti. Yataklaıın, yastıkların hali birer facia idi. Yüzleri soyuhnuş, her biri birer tarafa fırlatılmıştı. Şehime dışarıdaki harab edici didisme ve cenkleşmeden sonra bir de bu felâkete uğrayacağmı hiç aklına getirmemişti. Aman yarabbi, azkaldı kuduracaktı? Tıb âlemine, hiç bir azgın hayvana ısırılmadan bu hastalığa tutu'arak ı^tisnaî ve tsbiatin fevkinde bir nümune teskıl edecekti. Dişlerini sıktı. Bir an çocukları drivmek arzusunu, zaptedilmez hırsını yenmek ıçm bir teselli gibi telâkki etti. Hayır.. Henüz iyiyi kötuyü tefrik edemiyen masumlaruı tıynetleri icabı yaptıklan bir kabahatten doiayı mes'ul tutulmalan imkânı var mıydı? Bazı büyük hâdiseler karşısmda ekseriya yaptığı gibi elini yanağma dayadı. gozyaşlarma cereyan verdi. O sırada kilidin içinde anahtar döndü.. Mecdi, heyecanh ve halecanlı nefes nefese içeriye girdi: Şu sırada beslemp buyutulmeleri çok guç ama, çocuk sahibi olmak gene pek zevklı şey! Ikız bır çıft tasavvur edin, altışar yaşmda... Saçlarımn sanlığı, gözlerinin maviliği, yüzlerinin pembeliği, baştanaşağıya bütün mevcudiI yetlerinin ifadeleri yekdiğerinin aynı... Ikisi birbirinden ancak majino ceketlennin sol goğüsleri uzerındeki markaların baskahğı ile ayırd edılebıliyorlar: Biri yalçm. oteki hırçm... Zaman zaman, sanki, ebediyetin kucağmda bırbirlerıle sozleşmışler gibi bırlikte ağlayorlar; birlikte gulüyorlar ve neşelenıyorlar, birUkte şirinleşiyor ve gene birlikte çekılmez, tahammül olunmaz bır hale gelıyorlar. Fakat yekdığerıle kavga ettikleri hemen hemen hıç vaki değıl.. Ne yazık ki vaziyeti müşkül, bütçesi dar, sıkıntı içinde yaşayan bir ailemn çocukları.. Mecdı, henüz stajmı bitirmiş, yeni işe başlamış gene bir avukat.. Varidatımn ayda yıiz lirayı geçtiği pek nadir.. Şehıme, servetsiz bir ailenin kızı.. Bu şekilde iki mevcudun birleşmesi, velevki sonsuz bir a=k ve sevgi neticesi de olsa, gene sefalet demektir. Yalnız onlar çok mes'ud insanlardır ki bu yoksuzluğun içinde bahtiyar yaşarlar.. Bu içtimaî savaşda erkekten ziyade kadının rolü mühimdir. Mecdi Şehime ittihadında da en ağır yük Şehimenin sırtına yüklenmistir. Gene adam, adliye koridorlannda kan ter içinde koşup dururken, kadın da evi silıp supürüyor, çarşıya ahşverişe çıkıyor, bulaşıkları yıkıyor, bütün aile erkârunın elbiselerini ve çamaşırlarını Ahmed Hidayet İşler gene kanşıyor, dedi, dunya birbırıne girdı!. Hey Alkhım, şahsî, ailevî endişelerden sonra bir de umumî ıstırab mı? Karı koca birlikte ortalığı düzelttiler. Eşyayı toplayıp yerleştırdıler. Yaramaziarın yanaklarına haiıi birer şamaı vurdular. Şehime muttağa gırdı. Çabucak oğle yemeğını hazırladı ve s,ofra başmda kocasına sordu: Hakıkaten vaziyet tehlikeli mı? Baksana hâlâ harb bıtmedi. Alraanya, mutlaka Ingıltereyi yıkacağım, dıyor, Büyük Brıtanya cevab verıyor: Zafere kadar çarpışacağız! Ikızler, tabakiarına bakarak us'u uslu etlerıni yer gıbı gorunüyorlardı. Bırden Hırçın, masanm altından Yalçına kuv"eth bır yumruk indirdi. Hiddet ve asabıyetten küçuk yüzunde, pençe pençe kan dalgalar belirmışü. Ayağıma dokunma, diyordu, yoksa sonu fena olur!.. Yalçm cevab veriyordu: Sen benim ayağıma dokundun.. Ben sana hiç bir şey yapmamıştım. Anne ile babanın yerlerinden kalkıp aralarma gırmelerine meydan kalmadan iki küçük iskemlelerinden fırlamış,lar, ringde karşılaşan boksörler gibi yumruklarını birbirlerine kaldırmışlardı. Yalçın: Bana bak, diyordu, sen Alman ya isen ben de Ingiltereyim.. Sen vururken ben öyle duracak mıyım sanıyorsun.. Elim ayağım armud devşirmiyor ya, elbette yumruğuna karşı yumruk, tekmene karşı tekme atacağım! Mahkum oldu Beşiktasta Suadparkta sarhoşlukla gürültü patırdı çıkardığı. gelen polise: • Bana Beşiktaş Alkaponu derler» diye kafa *urtugu. söğup savdığı iddia olunan İlhami, Sultanahmed üçüncü sulh ceza mahkemesine gönderilmiş, bir ay on sekiz gün hapse mahkum edilerek b=kkmda tevkif müzekkeresi kesilmiştir. Eski bir cinayetin failleri bulundu İzmir (Hususî) Bundan üç ?ene evvel Kusadasında bulunan t i r cesedin hüviyetile katilleri ev\Telki gün meydana çıkarılmıstır. Maktulün, Torba hnın AVımedli kövünden arab Mustsfa nammda bir şahıs olduğu ve Hü seyin çavuşla oğulları tarafından «havvanlarını çalacağı korkusüe» öldürülriii&ü anlasılmı?tır. CUMIı^iRiyıPT Nüsh ^<n 5 burusrut u 1 Haric 2700 Ki 1450 . 600 . Yoktur. flÜOIIP JBfBİt Senelik A!b avlık Üç avlık Btr avlık f l rürkive IÇİD 1400 Kr. 750 . 400 . 150 » Dikkat AHMED HİDAYET Gn7etemıze gondenlen evrab ve yazılaı neşredilsin edilmesin lade edilmez ve nvHindan mes'ulivet kahul olunmaz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: