28 Temmuz 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

28 Temmuz 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 28 Temmüz 1940 Hava Akınları Fransadaki üs ve depolar da bombardıman edildi Evvelki gece yapılan akınlar Sulh imkânı Hakikaten yok mu? Sevres'i ilk defa biz Türklerin yıkmış olduğumuz malumdur: O zamanın guya galib devletleri imparatorluğu tasfiye etmekle beraber mütebaki topraklarımız üzerinde dahi Türk milletine hür ve müstakil bir hayat hakkı vermiycn ve bu bakımdan Türk milleti için adeta bir idam fermanı hükmünde bir sulh muahedesini tanzim etmişler ve bunu icabında cebirle, zorla tatbik ettirebileceklerini sanmışlardı. Türk milleti dört yıllık yıpratıcı bir harbden daha henüz çıkmış olmasına ve bütün silâhları elinden alınmış bulunmasına karşı bu açık ve çok zalimane haksızlık önünde isyan ederek ayaklandı, ve kendi haklarını millî hududları dahilinde temine zafer buldu. Diğer mağlub ve mağdur milletler kendilerine aid sulh muahedeleri tatbikatının ıstırabları içinde intikam hislerile dolu olarak zuhur edecek ilk fırsatlara intizaren hazırlanmakla vakit geçirdiler. Versailles bu muahedelerin başında idi. Ve işte nihayet harb yeniden patlak verdi. Dünkü sulhların fena tarafları şunlardı: 1. Tamirat unvanı altında milletlerin tahammül edemiyecekleri derecede harb tazminatı. 2. Mağlub milletlerin memleketleri üzerinde gelişigüzel tasarruflar. 3. Mağlub milletleri diğer tnilletlere nispetle müsavat haklarından mahrum eden tahdidler. Hulâsa geçen Umumî Harb sulhunun eski zaman fütuhat harblerinden farksız intikamcı bir zihniyetle tanzimi, o harbin dört yıllık felâketinden sonra sulha susamış milletleri bu nimetin huzur ve rahatından mahrum etti. Şimdi içinde bulunduğumuz yeni harbin sulhunu düşünürken dünkü hatalara düşmemek icab edeceği çok açık bir zarurettir. Diyorlar ki Almanyaya o zaman az yapılmış. Eğer 1919 sulhunda bu memleket paramparça edilerek küçük memleketlere taksim edilmiş olsaydı bu günkü felâket vukua gelmezdi. Bu düşüncenin yanlış olduğunu hemen söylemeliyiz. Öyle yapılsaydı bu günkü harbin belki birkaç yıl daha geç, fakat daha büyük bir kuvvetle infilâk etmesinin önüne gene geçilemezdi. Çünkü sulh meselesi mütalea edilirken milletleri ve onları terkib eden insanları daima canlı ve hisli mevcudiyetler olarak gözönünde bulundurmak lâzımdır. Yeni sulhta eski sulhun hatalarmı tekrar etmemekle beraber artık hiç olmazsa bundan sonra Avrupada yeni harbler zuhuruna imkân bırakmamayı baş prensip ittihaz etmeğe en kat'î bir ihtiyac vardır. Bu maksadla silâhların tahdidi ve ihtilâfların mecburî hakem usullerile halli müstakbel sulhun en kuvvetli temellerini teşkil edeceğine şüphe yoktur. Avrupada bir federasyon, belki henüz erkendir. Fakat Avrupa milletlerini bundan sonra olsun kendi aralarında harbe sürüklenmekten alıkoyacak usulleri ve esaslan bulmak müşkül değildir, hele asla muhal değildir. Bu olmazsa cebir ve zorla sulh kurmak umudu cidden hayaldir. O ancak yeni bir Versailles olur, ve belki daha fena bir Versailles. Milletlerin ıstırablarından ve sefaletle yakapaça uğraşan insanların feveranından korkmak lâzımdır. lyi sulh yapamıvan Avrupanm daima korkunc bir ibtilâl arifesinde bulunacağı unutulmamalıdır. Binnefis harb kadar dehşetli olan bu meseleleri düşünerek ve onlan her tarafın takdir etmekte olacağını sürjhesiz sayarak biz başlığımızdaki suale müspet cevab vermekte tereddüd etrnıVonız. YUNUS NADÎ [Başmakaleden devam] Berhtesgaden'de [Baş tarafı 1 inci sahifede] Berchtesgaden 27 (a.a.) D. N. B. bildiriyor: Fühxer öğleden sonra saat 16 da von Ribbentrop'un huzurile Bulgar Başvekili Pr. Filoff la Hariciye Nazırı Popoff u kabul etmiştir. Protokol şe£i Baron von £dernberg ve Sofya Alman sefirı Baron von Richthofen, Ûesterreichischer oteline giderek Pr. Filoff la Popoff'u almışlat ve Berghofa kadar kendilerine refakat etmişlerdir. Bulgar nazırları Berghofun avlusunda von Ribbentrop'la Führer'in yaverleri tarafından karşüanmışlardır. Führer, Bulgar devlet adamlarmı Berghof büyük holünde selâmlamıştır. Führer'in Pr. Filoff ve Popoff un arasındaki görüşmeye von Ribbentrop tan nıaada Bulgaristanın Berlin sefiri Dıa ganef ve Almanyanın Sofya sefiri Baron Kichthofen iştirak etmişlerdir. Deniz Harb okulunda yapılan merasim Deniz Harb okulu bu yıl mezunları, donanmaya iltihaklan dolayısile dün okulda bir veda merasimi yapmışlardır. Merasimde donanma mensubîarı, talebe velileri ve şehrimizin bir çok tanınmış zevatı davetli olarak bulunmuştur. Merasime deniz bandosunun çaldığı ve talebenin hep bir ağızdan söylediği İstiklâl marşile başlanmıştır. Marşı müteakıb Okul Komutam yarbay Zeki kısa bir hitabede bulunmuş ve bu şerefli günde hazır bulunanları selâmlamış tır. Bundan sonra talebeler, okulun spor sahasmda muhtelif spor gösterileri yapmışlardır. Gencler bütün hareketlerde, gösterdikleri muvaffakiyetten dolayı, davetliler tarafından sürekli olarak alkışlanmışlardır. Mezun subay namzedlerinin diplomaları tasdik*en gelmediği için tevzi edilememiştir. Dioloma tevzii ve kılıç takma mera?imi önümüzdeki hafta içinde yapılacaktır. Izmitte bir komedi Kendilerine «Matbuat takımı» süsü veren çocuklar bir maç yapmışlar, sonunda da kavga çıkarmışlar! Izmit (Hususî muhabirimizden) Şehrimizdeki spor kulüblerinden Akyeşil kulübüne İstanbuldan şöyle bir telgraf gelmiştir: «Suinle bir maç yapmak isteyoruz, kabul edip etmhjeceğinizi btldirtnir.» İstanbiıl Matbuat Takımı Akyeşil spor kulübü bu telgrafa muvafakat cevabı vermiş ve Matbuat takımı da şehrimize gelmiştir. İzmit halkı ve sporculan, çok şöhreti olan bu takımı karşılamak üzere lâzım gelen her türlü hazırlığı yaomış ve sporculan izaz etmek üzere seferber olmuştur. Maç başlarken. yeni yapılan stadvom mahserî bir kalabalıkla dolmuş ve herkes Matbuat tskımını alkışlamıştır. Ovun devam ederken Akyeşil spor takımı hâkim ve eüzel bir ovun harareti gÖstermeğe ve fmk oynamağa baslamış. Matbuat takımı buna kızmıs. asabileş miş ve vakısık almıyacak hâ'iiseler ol mşu. ncticede 2 ye karşı 4 sayı ile mağlub oimustur. Sonradan vartılan tahkikatta bu sr>or takımının İ=tanbul Matbuat takımı ol madığı ve derme catma. şuradan buradan toDİama inssnlarla burava aelerek kendisine Matbuat takımı süsünü verdiği anlaşılmıştır. Bu coluk cocnŞun kimler olduğu tahkik edilmektedir. ayrı ayn heyecanlı ve güzel olmuştur. Müsabakaya saat 17 de Büyükdereden başlanmıştır. Sıkı bir çekişme ile geçen iki çifteler arasındpki müsabakaya yalnız Galatasarayla Beykoz ekipleri iştirak etmiştir. 42 dakika süren bir mücadeleden sonra Galatasaray ekipi birinci olmuştur. Dört tekler arasındaki müsabakaya üç ekip girmiştir. Daha büyük bir heyecan içinde gecen bu yanşta ise Galatasaray 40 30 dakikahk bir zamandan sonra birinci. Beykoz ikinci, Fenerbahçe üçüncü olmuştur. • Derece alanlara güzel hediyeler verilmiştir. İki yarışta da muvaffakiyet gösteren Gplatasaravlıları tebrik ederiz. [Baştarafı 1 inci sahifcde] •*' Londra 27 (a.a.) Hava Nezaretinin tebliği: Dün akşam İngiliz tayyareleri geniş bölgeler üzerinde büyük mikyasta harekâtta bulunmuşlardır. Evvelkilerde ol duğu gibi bu harekâtm da hedefi, benzin depolarını, tayyare fabrikalarmı ve hava meydanlarını bombardıman etmek suretile Alman hava kuvvetlerinin ta arruz kabiliyetini azaltmaktır. Bu suretlc Bremen, Sterkrado. Bottrop. Cas trop. Aauxel. Dortmund ve Kanen'de benzin depolarmda yangın çıkarılmış, Assel, Eschwege ve Gotha tayyare fabrikalarile Holanda ve Almanyada 14 tayyare meydanı bombardıman edilmiştir. Bu esas hedeflerden baska Dortmun Ems kanalı. Hamburg dokları ve Ruhrda yüksek fırmlar ve marşandiz garlan dahil olmak üzere diğer bazı askerî hedefler de bombardıman edilmiştir. Bombardıman tayyarelerimize hücum ermeğe tesebbüs eden bir düşman avcısı düsürülmüştür. Beş tayvaremi? üslerine Hnnmemiştir. Hitler'le 2 saat süren samimî hasbihal ve çay ziyafeti \ r tngiitere üzerine hürum Londra 27 (a.a.) Hava Nezaretinin bi'dirdiğine göre. dü?man tayyareleri dün gece İngiltere «ahillerinm etrafında faaliyette bulunmuşlardır. İnsilterenin cenubu şarkisinde bazı noktslara bomfealar atılmıştır. Bir ev vıkılmış. bir kaç ev hasara ıığramıştır. Bir ölü, bir kaç yaralı vardır. Incilterenin cenubu garbisinde Gal evaletinde ve İ?kocyamn cenubu şar kisinde bazı noktalara da bombalar atılmıştır. Hasarat ehemmiyetsizdir. Bir kisi yaralanmiftır. Geceyarısından biraz sonra cenubu çarkî sahili acığında düşmanm bir bombardiTian tayyaresi düşürülmüstür. Şehîrlere düşen bombalar Londra 27 (a.a.) Röyter: İngilterenin bir çok kısımları üzerinde dün sabah ve öğleden sonra düşman tayyareleri haber verilmiştir. Sabah cenubu şarkide bir şehir ü?erine ve sehrin hemen Civarına bombalar düşmüştür. Cenubu garbide bir düşman tayvaresi düşürülmüş. pilot bir çiftçi tarafından e«ir edilmiştir. Tavyare mürettebatmdan diğer üçü ölmüştür. Bir naklive kafilcine hücum Londra 27 (a.a.) Haber alındığma göre, Alman tayyareleri şimalî İrlanda jahilleri acıklannda bir nakliye gemisi kafilesine hücum etmiştir. Hava müdafaa topları derhal harekete eecmistir. İneiliz avcılarımn bu musaderr^ve i=tirak ettikleri zannedilmektedir. F.ir düşman tayyaresinin düşürüldüğü tahmin ediHvor. Düi'ürülen Alman t^vyare'eri Londra 27 (a.a.) Hava Nezareti tebliği: İngiliz hava kuvvetlerine mensub avcı tawarelerin' I en mürekkeb bir ke^if kolu bu eün Manş denizi üzerinde öğleye doŞru bir düşman avcı tayyaresi düşürmüslerdir. Avcı tayvarelerimiz öğleden sonra da cenubu şarkî sahilleri açıktarında bir ikinci düşman avcı tayyaresi düşürmüşlerdir. Londra 27 (a.a.) Hava Nezareti tebliği: İngiliz avcı tayyareleri bu sabah iki düşman tayyaresi düşürmüşlerdir. Avustralyada hava kuvvetleri için 125 bin ffönüHü Londra 27 (a.a.) Röyter: Sydney radyosunun verdiği habere göre, 125,000 gönüllü Avustralya hava kuvvetlerine girmek arzusunu izhar etmişlerdir. Alman tebliği Berlin 27 (a.a.) Alman orduları başkumandanlığı tebliğ ediyor: Denizaltı gemilerimiz mühim muvsffakiyetler elde etmişlerdir. Bir denizaltı gemisi ceman 33,700 tona baliğ olan altı ticaret gemisi batırmıştır. Diğer bir denizaltı, 26,338 tonluk gemi batırmıştır. Imha edildiği evvelce bildirilmiş oian Whirhmind İngiliz destroyerinden başka, üçüncü bir denizaltı gemimiz, 5260 tonluk İngiliz Sambre tüccar gemisini baLırmıştır. Bu gemi kuvvetli bir nakliye kafilesi meyanında bulunmakta idi. Evvelce bildirilmiş olduğu gibi, AJ man hücumbotlarınm İngiliz cenub sahillerine yapmış oldukları bir akın esnasında, ceman 32.000 ton gelen dört g«mi ile iki bin tonluk diğer bir tüccar gemisi torpillenmiştir. Çok fena olan havaya rağmen, Alman bava kuvvetleri, Shetand adaları, İngiltere ve İskoçyarun bütün şark sahilleri üzerinde keşif uçuşları yapmışlardır. Alman muharebe tayyareleri, Kardif, Aberdthow ve Hastings limanîarı tesisatı üzerine hücum ederek bir çok yangmlar husule getirmişlerdir. Tunbridge Wells iltisak hattı ve Thameshaven petrol tankları üzerine sair hücumlar icra edilmiştir. 26/27 gecesi. ingiliz tayyareleri Almanyanın şarkî ve cenubu garbisi üzerinde uçuşlar yapmışlardır. Atılmış olan bir Bir Macar heyeti Moskovaya gidiyor Budapeşte 27 (a.a.) 15 mütehassıstan mürekkeb bir Macar sanayi heyeti, yarın Moskovaya hareket edecektir. kaç bomba hasarat yapmamıştır. Bir hava muharebesi esnasmda bir düşman tayyaresi ve hava müdafaa toplarile de bir diğeri düşürülmüştür. Manş denizi üstünde cereyan eden bir hava muharebesi esnasmda bir Alman tayyaresi düşmüş ve bir diğeri de dönmemiştir. fBaştarafı 1 inci sahifede] vaziyette kalması endişesi şimdi zail olmuştur. Filhakika. ingiliz filosu İtalyan filosunun ortasmdan geçerek İngiliz ticaret seyrüsefainine yolu açmıştır. Akdeniz kafilelere açılmıştır ve bu kafilelerden bir çoğu askerî mühimmat ve diğer malzeme ile salimen İskenderiyeye varrmş bulunmaktadır. İneiliz filosu Şap denizinde denizaltıları batırmak suretile İngilterenin Kap burnu üzerinden Süveyşe de yolunu açmıştır. Diğer taraftan Libya ve Habeşistan yarı yarıya tecrid edilmiş vaziyettedir. Muharebenin cereyan edeceği yer henüz belli olmadığı için, İngiliz İtalyan harbi, iz'aç stratejisine dayanmakta berdevamdır. Bu stratejide ilk mülâhaza malzemenin korunmasıdır. Bu hususta İneiliz kuvvetleri vazivetc çok daha ziyade hâkim bulunmaktadır. Sudanda, kahir bir surette faik İtal yan kuvvetlerinin çok zayıf bir surette müdafaa edilen karakolları zaptetmek Nazırlar Salzburga hareket ettiler suretile elde ettikleri sözde muvaffakiSalzburg 27 (a.a.) D. N. B. bildiri yetler, İtalyan pronagandası tarafından Habeşistanda tecrid edilmiş vaziyetteki yor: Bulgar nazırları bu akşam Bulgaristana İtalvan cecub ordusile İtalyadaki sivil dönmüşlerdir. Alman Hariciye Nazın ahalivi teşçi için izam edilmektedir. Hiç bir zaman şimdiki kadar sıkı olSalzburg garına kadr misafirlerine remamış olan İngiliz Mısır dostluğu ile. fakat etmiş ve ordan kendilerini selâmlamıştır. Bulgar devlet adamlarmı hâmil Mısır milleti İngilterenin nihaî zaferine hususî tren saat 19 30 da Salzburg'u ter kuvvetle inanmaktadır. İskenderiyeye dünkü hücüm ketmiştir. Kahire 27 (a.a.) Bahriye Nezareti Bulgar Başvekilinin ayağına tebliği: su dökmüşler Bu spbah erkenden İskenderiye mınSofya 27 (a.a.) «Reuter» Bir an'ane takası üzerine bir hava hücumu yapılve uğur temennisi olarak, Dobruca köy mıştır. Hücum yarım saat sürmüştür. iüsü kıyafetine girmiş genc kızlar hava Eir kaç bomba atılmışsa da hasar ve teyolu ile Hitler'e mülâki olmak üzere bu lofat olduğuna dair bir haber alınamagün hareket eden Bulgar murahhasları mıştır. nın önüne toprağa su dökmüştür. Vi>aAfrikadan yeni kıtalar geldi nadan sonra Salzburg'a doğru yollarına Londra 27 (a.a.) Röyter: Harbiye trenle devam edecek olan murahhaslar Nezareti, Cote d'Or ve Riviera'dan gelen hareketleri esnasmda İtalya, Yugoslav kıtaatın bir kaç gün evvel şark^A^jfi,ya sefirleri, saraya mensub zevat ve kaya vardıklarmı bildirmektedir. yüksek hükumet erkânı tarafından se Afrikada hava taarruzlan ^ lâmlanmışlardır. Rumanya ve Sovyetler Kahire 27 (a.a.) İngiliz Hava Neteşyi merasiminde temsil edilmemekte zareti tebliği: idiler. Gece hücuma uğrayan Trablusgarbda Derne tayyare meydanı üzerinde yapılan bir istikşaf uçuşunda 4 düşman tayteyid |Baş tarafı 1 inci sahifede] yaresinin ciddî hasara uğradığı edilmiştir. hid olmuşlardır. Blenheim tavyareleri tayyare meydaSaat sekizden birkaç dakika ev\'el, çok neş'eli olan Duçe, Hanovre şehrinin nı üzerine yeni bir hücum yapmışlardır. kendisine hediye etmiş olduğu en sevgili Düşman tayyareleri üzerlerine bombaatı olan «Le Tiene» ile birlikte manej lar düşmüştür. Bu ucuş sırasında alıyerine gelmistir. Mussolini, tırıs ve dört nan fotograflar beş veya altı tayvareye nalla birkaç tur yaptıktan sonra, bir tam isabet olduğunu teyid etmektedir. metre elli beş santim irtifaında maııi Tayyarelerimizin hepsi salimen üslerine dönmüşlerdir. alar atlamıştır. Gladiator tavyareîeri bombardıman Bilâhare matbuat mümessillrine hitaben: «Hasta mıyım? Yorgun muyum?» tayyarelerimizi setir maksadile uçmuşdiye sormuştur. Bütün gazeteciler, bir lar ve hiç bir düşman avcı tayyaresine sesle, kanaat getirmiş bir adam sesile rastlamamışlardır. Eritre'de Assab'da bahriye depnîarma «Hayır» cevabını vermişlerdir. Duçe, at gezintisinden sonra ,işe baş Rahvveita'da askerî hedeflere hava hülamak üzere Venedik sarayına gilmiş cumları yapılmıştır. Mille'de tayyareletir. Saat 14 te villâsına avdet ederek. rimiz yerdeki bombardıman tayyarelebeynelmilel matbuat mümessilleri huzu rini bombalamışlardır. Bombardıman runda her günkü tenis partisini yap tayyarelerimiz dönerken düşman bombardıman tayyarelerinden duman yükmıstır. seldiğini görmüslerdir. Dün üç düşman Barken tiyatro olan bahçe tayyare filosu Malta üzerinde uçmus'.arGazetemize müîeaddid kariler tara dır. Derhal havalanan avcı tayyareierifmdan yazılan mektublarda Suadiyede miz düşmanı püskürtmüşlerdir. Hiç bir Çmardibinde, mahaHe iv,inde açılan bir bom^a atılmamıstır. barm geç vakte kadar etraftaki evler İtalyanlar bir tayyare daha halkını iz'aç ettiği, fazla olarak gene imha ettiler orta yere yapılan hali ve mutfağın da İtalyada bir mahal 27 (a.a.) İtalyan civar sıhhat ve nezahetini ihlâl ettiği ordulan umumî karargâhırun 48 numabildirilmişti. Biz de halkın dileğini a ralı tebliği: lâkadarların gözü önüne koymuştuk. Gece zarfında Malta üssü bahrisi şid Buket ismini taşıyan bu yerin sahibesi detle bombardıman edilmiştir. Dün düolduğu anlaşılan Seniha Ergün imzasile şürüldüğünü bildirmiş olduğumuz Gloualdığımız mektubda, burasının bir kacester tipindeki tayvareden maada ayni zino ve tiyatro olduğu, bmaenaleyh tipte bir tayyare daha imha edilmiştir. cazın da kaldırıldığı bildirildikten sonDiğer cephelerde mühim bir sev voktur ra «şikâyeti yapan bir muallimdir. O da bahçesinin önüne mutfak ve halâ Bir kuduz köpek 7 kişiyi yaptırdığımızdan bizo muğberdir. deısırdı nilerek şikâyetlerin ikinci sebebi itiraf olunmaktadır. İzmir (Hususî) Menemenin Ke?e Gazetemize, şikâyet bir değil, mü^e köyünden Sarı Mustafaya aid bir köaddiddi. Müessese, cazını lâğvederek pek kudurmuş ve kazaya doğru sal mahalle içinde «bar» o'maktan çıktığı dırmış, yollarda bazı köpek ve dananı iddia, orta yere halâ yaptığm; ka larla yedi şahsı ısırmıştır. Kuduz köbul ettiğine göre vaziyetin koııtrolu pek, etrafı telâşa vermiş ve uzun bir mahallî memurlara niddir. takibden sonra öldürülmiiştür. Berchtesgaden 27 (a.a.) D. N. B. bildiriyor: Führer'in Bulgar Başvekili Pr. Filoff ve Hariciye Nazırı Popoff'la yaptığı mülâkat saat 18 de bitmiştir. İki saat süıtn mülâkatın, Umumi Harbdeki silâh arkadaşlığı ve iki millet arasmda o zamandanberi hiç bir değişikliğe uğramıyan an'anevi dostluğun samimî tezahüratı içinde vuku bulduğu öğrenilnüştir. Müiâkatı müteakıb Bulgar devlet adamiarı Führer'in davetlisi olarak onunla biriikte çay içmişierdir. Führer'in köşkünü terketmeden evvel Bulgar Başvekili Pr. Filoff maiyetinde kileri Führer'e takdim etmiştir. Bu merasimden sonra Hitler Bulgar misatirierinden müsaade almıştır. Bulgar nazırları Alman Hariciye Nazın Ribbentrop tarafından arabalarma kadar götürUÎ müşlerdir. Bulgar Başvekili ve Hariciye Nazın kendilerine refakat eden protokol şefi Baron von Doernberg ve Sofya Alman sefiri Baron von Richthofen'le binikte Salzburgda indikleri Oesterrieichischenhof oteline gitmişlerdir. Von Ribbentrop buradan kendilerini alarak Salzburg garrna refakat etmiştir. Bulgar devlet adamları saat 19 30 da Viyana tarıkile Bulgaristana avdet etmişlerdir. İngiliz donanması Bursa Dap'cılık kulübünün kongresi Bursa (Hususî) Bursa Dağcılık kulübünün kongresi Vali Refik Ku raltanm da huzurilo ve azadan Parti vilâyet reisi Nureddin Öğüncün reislieinde toplanarak mesaisini bitirdi. Eski idare heyeti raporu kabul. hesabatı ibra edildi. Uludağ oteli işletmesinin mukavele sonunda kulübün devretmesi kararlaştınldı. Müstakbel dağcılık faaliveti hakkuıdaki dilekler. bu me yanda kulüb azasından Halkevi reisi Tevfik Aycanm mütaleaları mesai proeramına almdı. Yeni heyete işarî reyle şu zevat seçildi. Kski Belediye reisi ve Urfa meb'uru Muhiddin Dinçsov. gaze'eci Musa Ataş. Adapazarı Emniyet Bankası müdürü Fkrem Yöntem. Felsmenk Tütün şir keti Bursa mümessili Fazıl Erman. Parti Sekreteri Saim Altıok. Dün yapılan kürek yanşları Dün Büyükdere ile Bebekteki Galatasaray denizcilik lokali arasmdaki mesafede kürek mukavemet yarışı yapılmıştır. Galatasaray. Fenerbahçe, Beykoz kürekçilerinin iştirak ettiği iki yarış da Amerikadan totaliterlere bir darbe daha TBaş tarafı 1 inci sahifede] Swing, şu mütaleayı serdetmiştir: Ruzvelt, bu kontrolu koyarken, Japonyaya karşı birguna tenkid yapmadığı gibi, bu memlekete karşı açıkça bir haeım vaziyeti almaktan da içtinab etmiştir. Binaenaleyh, Japonyanın izzeti nefsini kurtarmak için bir vaziyet almaşa hiçbir mecburiyeü kalmamıştır. Maa mafih, bu ambargo, Japonyanın askerî kuvvetini zayıflatmaktadır. Mezkur kontrol, Çine doğrudan doğruya bir yardım teşkil etmez. Ancak bir mania yolunun kapanmasına bir telâfl gibi telâkki olunabilir. Bu karar, Birleşik Amerikanın haricî siyasetinde yepyeni bir haleti ruhiyeye işaret etmektedir. Diğer bir radyo münekkidi, bu kararın yeni Japon hükumeti üzerine tesir icra etmeğe maruf bulunduğunu tahmin etmektedir. Roma ziyareti ı. Ziyafetler ve Mussolini'nin kabulü [Baş taratı 1 inci sahifede] Öğle üzeri Rumen devlet adamiarı Hariciye Nezaretine gitmişlerdir. * Roma 27 (a.a.) Roma Başvekili ile Hariciye Nazırı, öğle üzeri Chigi sarayında Kont Ciano tarafından kabul edildikten sonra saat 13,30 da İtalya Hariciy? Nazırı tarafından şereflerine verilecek olan öğle yemeğinde hazır bulunmak üzere Villa Mamada'ya gideceklerdir. ' Saat 16.40 ta Rumen misafirler, meçhul asker abidesini ve faşist ölüleri mezarlığmı ziyaret edecekler ve saat 18 de Mussolini tarafından kabul olunacaklardır. Mussolini'nin nezdinde ve avde Mussolini sıhhatte Ambargo değil, Millî müdafa meselesi! Vaşington 27 (a.a.) cReuter. Japnn Rumen milletine mukavemet sefiri Kensuke Honinouchi, bugün Hatavsiye ediliyor riciye Nezareti müsteşarı Sumner WelBükreş 27 (a.a.) «Reuter» Rumen les'i ziyaret etmiştir. Petrol ve demir ihracınuı hususî müsaadeye tâbi olması matbuatı dün millete ve hükumete bir na mütedair Ruzvelt'in karan etrafında hitabe neşrederek memleketin vahdet, vakar ve toprak bütünlüğünün muhafaza konuşulduğu zannedilmektedir. edilmesini istemiştir. Rumenlerin mücaGazeteciler toplanüsında bugün Ruz dele iradelerinin kuvvetlendiği görülvelt bu meselede bir ambargonun bahis mektedii'. Gazeteler, son harb esnasınc.i mevzuu olduğunu inkâr etmiş ve «bu, müteveffa Kral Ferdinand'ın hattı haresadece bir milli müdafaa meselesidir» ketini misal olarak zikretmektedırler. demiştir. Sovyetler «hudud tedbirleri» mi Roma 27 (a.a.) D. N. B. bildiriyoı Duçe, Rumen nazırlarını, daha evvel kendisile bir buçuk saat görüşen Hariciye Nazırı Kont Ciano hzır bulunduğu halde saat 18 de kabul etmiştir. Rumen devlet adamlarının Duçe ile yaptıklnn mülâkat saat 19 40 ta bitmiştir. Bu akşam Rumanya sefareünde Kont Ciano şerefine bir akşam ziyafeti verilmiş ve bu ziyafette Rumen nazırlan ve Rumen sefirinden başka bazı İtalyan ve Ruroen erkânı hazır bulunmuşlardır. Saat 13 te Başvekil Gigurtu ve Hariciye Nazırı Manoilesco Bükreşe avdet etmişlerdir. Japon matbuatının hücümü alacaklar ? Tetnka : 21 Yasemiıt Dalları Yazan : SERVER BEDİ Semih hemen geldi ve Nezahetin elini öptü. Salihanın bakışlarından cesaret alan Suad de gelip onun elini öpmüştü. Nezahet Suadle ve Saliha da Semihle tamştı. Nezahet Semihi Salihaya göstererek diyordu ki: Buna işte tam «komşunun çocuğu» derler. Biz Sarıyerde otururken bunların bahçesi bizimkine bitişikti. O zaman ben on üç, on dört yaşımdaydım. Ailem benim Semihle konuşmamı istemezdi tabiî. Çünkü bu on sekiz, yirmi yaşında koskoca oğlandı. İki bahçenin arası tellerle ayrılmıştı. Bizim evde hizmetçilerden başka kimse olmadığı zaman bu telin iki tarafında Semihle konuşurduk biz. Bu benden daha korkaktı. İçimden ona <miskin> derdim. Sonra evlendi bir gü zel kızla. Büyükadada tekrar komşu olduk. Ben de Muhlisle yeni evliydim. Ona da anlattım bu çocukluk arkadaşhğını... Orada hemen her gece buluşur, iki aile eğlenirdik... Sonra ortadan kayboldu bunlar... Galiba Ankaraya gittiniz, değil mi? Nezaheti gülümseyerek dinleyen Semih cevab verdi: Adanaya... Hiç değişmemişsiniz. Siz de. Yalnız mısınız bu akşam? Sabiha yok mu? Adanada kaldı o... Biz Suadle beraber geldik. Çok eski dostumdur benim Suad. Saliha da, Suad da, onlarm konuşmasmı önlerine bakarak ve gülümseyerek dinleyorlardı. Nezahet Salihaya döndü: Ne hoş tesadüf! dedi, siz Suad Beyi nereden tanırsınız? Saliha hep önüne bakarak mmldandı: Eski dostumuz... dedi. Ve kısa bir tereddüdden sonra ilâve etti: Aile dostu... Salihanın biraz kızardığını ve Eikıldığını hisseden Suad onun sözünü tamamladı: Efendim, pederleri benim çocukluk arkadaşımdır. Semih birdenbire bahsi değiştirerek Nezahete sordu: Bu gece dansa ne zaman başlayacaksınız? Kimseye söz verdiniz mi? Hayır... İlk dansı size vadediyorum. Haydi, öyleyse, buyurunuz. Şimdi değil. Biz masamıza gidelim. Sonra siz de gelirsiniz Muhlisle de görüşürsünüz, ondan sonra. Beyefendi de buyursun. İki kadın ayrıldılar. Nezahet Salihanın koluna ilişerek sordu: Fena mı ettim davet ettiğime? Siz ' ce bir mahzur var mı? Saliha mırıldandı: Bilmem ki... Aziz Bey... bu... neydi adı? Suad. Suad Beyi tanımıyor mu? Hayır. Ne zararı var? Tanır. Saliha sesini çıkarmadı. Neş'e, korku ve kederle karışık bir heyecan içindeydi. Masalarma geldikleri zaman iki erkeği ve Halevi biraz daha neş'eli buldular. Muhlis bir seyahat hikâyesi anlatıyordu. Hale, gözleri daha parlak ve canlı, onu küçük kahkahalarla dinleyor, Aziz gülümseyordu. Önlerinde bir şampanya şişesi vardı. Nezahet bağırdı: Sizi gidi hainler... Şampanya içecektiniz de bizi niçin gönderdiniz? Hale başını hafifçe yana çevirdi. Muhlis de karısının söylediğini hiç duymamış gibi. kısa bir fasıladan sonra hikâyesine devam ediyordu. Nezahete Aziz cevab verdi: Ne yapalım? dedi, siz sabırsızlık ettiniz. Bükreşte resmî tebliğ eline geçirdiği küçük lir teneke barut Bükreş 27 (a.a.) Burada neşredilen kutusunun içine kızgm kül kovarak oynamaya başlamıştır. 3u sırada barut yarıresmî bir deklarasyonda şöyle denateş alarak parlamış ve çocuğun yü mektedir: Başvekil Gigurtu ile Hariciye Nazırı zünü gözünü yakmıştır. Yarali Neca'i Manoilesco'nun Almanya ve İtalyaya sehastaneye kaldırılmıştır. yahatleri Rumanyanın Tuna ve Balkan devletlerinin müşterek hayatma ve Av Hararetten yanıyordum. İsabet olrupanın doğu cenubunda barışın muhadu ama. Orada iki ahpaba rasgeldik. fazasına filî bir surette hâdim olmak arBiri benim, biri de hanımefendinin. Hoş zusunu göstermektedir. Rumen devlet tesadüf değil mi? adamiarı bu istikamette lüzumu olan anKocasının masanm üstünde duran ko laşmalaruı husulüne, millî mirastan hiç lunu çekti: bir surette vazgeçmeksizin hâdim oia Semih burada, dedi, şimdi eelecek. caklardır. Muhlis gözünün ucile karısma baktı. Rumanyanın fedakârlıklara amade bubu sözüne de ehemmiyet vermedi ve lunduğu intıbaını veren her türlü neşriyalnız Haleye hitab ederek hikâyosine yat asılsızdır. Müsalemetperver bir si devam etti. Saliha. kızmın biraz canıan yaset takib eden Rumanya, komşulariie dığını görüyor ve çok memnun oluyor olan iyi münasebtlerinin daha ziyade sadu. Üzüntüsü kalmadı. Viski de tesirir.i lâh bulacağına itimadı vardır. Memleketyapmağa başlamıştı. Kocasına dedi ki: te millî menfaatlere dokunulmasına mü Ben de bir kavalye buldum. Eski saade etmemek ve icabında bu mentaatleri silâhla müdafaa eylemek azmi tanıdıklardan biri. Şimdi gelecek. mevcuddur. Rumen hükumeti müsale Nezahetin etrafı süzen gözleri parlametperver vazifesi birleşmiş bir milletin yordu. Salihaya dönerek dedi ki: ve birleşmiş bir ordunun muzaheretile Bu bizim efendiler dans etmeyi ifa etmektedir.» sevmezler. Muhlis biraz ama. Aziz Beyin dans ettiğini hiç görmedim. Yugoslav prensleri Lizbonda Saliha mırıldandı: Lizbon 27 (a.a.) Prens AleXandre Eskiden biraz oynardı. ve Yugoslavya Naibi Prens Paul'un oğAziz başını salladı: lu Nicolas, Londradan buraya gelmis J (Arkas) var) J lerdir. Tokyo 27 (a.a.) <Stefani» Japon Bükreş 27 (a.a.) Reuter Ajansı bilmatbuatı müttefikan Ruzvelt'i ve Ame diriyor: ı Kief radyosunun thudud tedbirlerine» rika Cumhur Reisi tarafından petrol ihracı için konulan takyidatı tenkid et işaret eden bir neşriyatı Rumen hüku mekte ve bu tedbirlerin yalnız mihve.'i met mahüllerinde endişe Ue karşuanmışdeğil, Japonyayı da istihdaf ettiğini tır. Sovyet radyosuun spikeri hergün Rumanyadan binlerce mülteci geldiğini iddia eylemektedir. ve bunların Rumen rejiminin mezaliminNişinişi gazetesi, Uzakşarkta bir «kaden şikâyet ettiklerini bildirdikten sonra: palı kapı» siyaseti tatbik etmek suretile «Bu muamelenin ıslahı iyi olur, aksi mukabelebilmisil tedbirleri alınmasın: takdirde Sovyet hükumeti chudud tedtyavsiye etmektedir. birleri. almağa mecbur kalacaktır.« de Sovyetler için müsaade var miştir. Nevyork 27 (a.a.) Deniz komisyonu Rumanya, Macaristanla dost da Amerikan petrol gemisi Miller'e Kalüorolmak isteyor niyadan Vladivostok'a petrol götürmesiBükreş 27 (a.a.) Rumen matbuatıne müsaade ettiğini bildirmiştir. Komis nın bildirdiğine göre Bachler Nachrichyon, Ispanyol ve Japon kumpanyalarına ten gazetesinin Bükreş muhabirine bebu müsaadeyi vermemişti. yanatta bulunan Rumanya Başvekili Gigurtu, ezcümle Rumanya ile Macaristan Barutla oynanmaz arasmda yalnız muslihane bir komşuluk Bursa (Hususî) Ahmedbey ma değil, aynı zamanda bir dostluk tesisihallesinde Kullukçu sokağında arzu nin de mümkün olduğunu beyan etmiş< halci Nazmi oğlu 10 yaşında Necati tir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: