10 Ağustos 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

10 Ağustos 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURfYET 10 Ağustos 1940 HADISELER ARASINDA Son ayıbımız arzcdinlz ki bir gün kapımzı kuruş alır. makbuz vermez. Kimi cvbir poli* çalıjor ve sizc şun den 20, kitnisinden 30, kimisinden 59 lan söylüyor: koparır. A'le bütçelerlne güre değil, Biz bu aydan itibaren ındaşımızı tııtrural'ild'ğine. devlet bütçesindeu değil, ahaliden d!aMemleket asa>işinde bekçiııin çok cağız. Hesabmı yaptık. Siziıı payıni7a lüzıımlu bir unsur olduğunu kabul ayda bir lira düşüyor. Veriniz. ederiz. Emniyet bakımuıdan hu ndamŞasımsıaız. Yiruıinci asrın herhangi larm kullanılmaları vakıasına karşı h'ç bir memleketinde asayiş meıınırlarıııın j sözümüz yoktıır. Fakat bu çirkiıı, ıpümaaşlarım devlet bütçe«.inden dejjîl. daî ve tanıamile gayrikanuni haıaca ahaliden almaları size ortaçağın deıe kesme şekline derhal bir nihayet vebeylik rejimlerini bile aratan kejfi b'.r rilmelidir. idaıenin korkunc düzensizlik vak'ası Ahaliden ayhk alan. tutturabildiğine gihi görüniir. İııanmazsınız. ve dilediği kadar alan, Kızıltopıak Gene de inanmayınız. Tüıkiyede biiysemtinde olduğu gibi (adres ve isim le bir vak'a olmaınışlır ve oianıaz. Fabende saklıdır) makbuz verip vernıekat şeklinden ziyade e^ası bakımıiidan mekte muhtar olarak alan bekçi, yirbuna çok benze\en bir hâdise. her ay. minci asrın ortasında, Türkiye Cumhuher evin kapısında oluyor: Bekçi ayriyetinin ortasında ve elâlenıin nrta lığı. sında medeniyet mefhumuna, kanıın Bekçi bir emniyet memurıı değıl, fa mefhumuna, devlet mefhumuna y«nkat onun yardımcısıdır. Asayiş ciba çizen bir gerilik, bir usulsü/Kık, bir zına dahil. polisin emrinde vazife j,ö düzensizlik tipidir. Üstüne geçirilen elren bir... nıemur deçil; bir... hadcme bise onu eski devrin bir mustehasesi değil: bir... kavas değil; bir... bir... pö olmaktan kurtaramaz. rüyorsunıız ki «bekçi» den başka adı Bekçi davası, her ay her evin verbile yok bir bekçidir. Kapınm çalar, bazı semtlerde bazı tesekküllerce mü diği yirmi, otuz veya elli kııruş davusı nasib görülen. bazı semtlerde de kon değildir: medeniyel, kanun ve devlet disinin münasib gördüğü bir ayhk is nıefhumlarına göre halledilmesi yart ter. Kimi yerde ınakbuz verir, kinıi bir memleket davasıdır. Daha rtoğrusu yerde vermez. Pek yakından <anıdı£ım bu günkü organizasyon halile b<*kçi, birisi gibi Harbiye semtinde oturduğu bizim geri imparatorluğumuzdan kaltıuz vakit 25 kuruş alır, makbuz verir; ma son ayıbımızdır. Kızıltoprakta oturmağa başlaısamz 50 PEYAMİ SAFA Suadiyedeki hâdisenin neticesi Dün Vilâyette yapılan içtimada kazino için on gün sed kararı verildi Usulsüz olarak müşterilerden el'i kuruş duhulıye alındığı iddiasile Suadıye kazinosu hakkında Belediye tarafından zabıt tutulduğundan Defterdarlıkia Belediye arasında bir ihtilâf çıkmıştı. Dün, Vali Lutfi Kırdarm riyasetinJe Belediye reis muavini, İktısad tnüdüru ve Defetrdarın iştirakile bir toplantı yapılmış, kazino meselesi tetkik edilmiştir. Toplantıda, Defterdar, maliye kanunlarına göre. Belediye İktısad müdürü de Belediye kanunlarına göre vaziyeti iznh etmiş. neticede her iki tarafın noktai nazarına göre Suadiye kazinosunun yolsuzluğu sabit olmuştur. Evvelce, kazinonun, bu hareketinden dolayı üç gün seddine karar verilmişti. Bu müddet az görüldüğünden on güne çıkarılmışıır. Ayrıca kazino sahibi, halkı iğfalden dolpyı dün mahkemeye verilmiştir. Belediye reis muavini Lutfi Aksoy, dün Kadıköy. Kalamış. Moda ve Fener kazinolarını teftiş etmiştir. TARİH TETKİKLERİ Somalinin mazisi Burası, bir ara Osmanhlarm idaresine de geçen çok sarp bir Müslüman memleketidir /|P/I BISTAN NALINA IHEM MIHINA! Umumî bir dilek İstanbul Valisi ve Belediye Reisi Dr. Lutfi Kırdara T İ NGİLİZ 5OMALISI ve Havaüs i* fngavo •jar RA Gu&Anoo ıJOurtlan* lAfGEU İKTISAD Lisans verecek bürolar Tiftik ve yapağı ihracat birliğinde Dün yapılan toplantıda, Dış Ticaret dairesi reisi izahat verdi, Birlik reisi istifasını geri aldı Dünkü içtimada bulunanlardan bazıları Rumanyaya ihrac olunacak tiftik ve rini tabiî bulduğunu ilâve etmistir. Buüzerine bu vaziyette olup da he yapağılara ,aid ileıi sürülen iddipları nun aydınlatmak üzere şehrimize gelmiş yeti umumiyede hazır bulunanlar vebulunan Ticaret Vekâleti Dış Ticaret rilen 86 ton tiftik ve yapağı payını kadairesi reisi Servet Berkin, bu husus bul etmiyeceklerini bildirnvşlerdir. Servet Berkin, sözlerine devamla birtaki tetkiklerıni ikmal ettiğınden dün Tiftik ve Yapağı Birliği heyeti urau lik içinde ikilik görmekten müteessir miyesi önünde izahat vermiş, bu top olacağını, bu dedikodulan olduğundan fazla büyütenlerin de müteessir ol lantıda gazetecüer de bulunmuştur. Servet Berkin, Rumanyaya kısmen duklanndan emin bulunduğunu ilâve ihrac olunmuş ve kısmen de ihrac o etmiştir. lunmak üzere hazırlanmış buîunan tifDış Ticaret dairesi reisınden sonra tik ve yapağı üzerinde matbuata ka (tüccarlardan Ahmed, Faik Ustar ve dar akseden dedikodulan birer bi Emin söz alarak ihracatçılann tahlil ederek bunlardan bazı kimselere çalışmak azminde olduklanm tebarüz ihracatçı vasfını haiz olmadıklan halde ettirmişlerdir. pay verildiği iddiasmm yapılan tah Birlik reisi istifasını geri aldı kikatla kısmen sabit olduğunu, bir tücTiftik ve Yapağt Birliği heyeti idare carın, anlaşma esaslarma muttali olarak bundan istifade ettiği iddiasmm riyasetinden ve azahğından istifa et birlik doğru çıkmadığmı, pay tevziatında u miş olan Şerefeddin Alemdar mumiyetle iyi hareket edilmiş olduğu idare heyetinin ısrarı ve alâkadar manun görüldüğünü söylemiş ve ihra kamlar bu istifayı kabul etmediklerindolayı dün istifasını geri almış ve catçı vasfım haiz olmadıklan halde den birlik tarafından pay verilenlerin bu tekrar idare heyeti riyasetine dönmüşhatalı vaziyetten istifade etmiyecekle i tür. ŞEHİR İŞLERt Pis lokanta ve kazinolar Belediyeye vaki şıkâyetler üzerine yapılan teftişlerde bir çok kazino ve lokantalarda bulaşık dairelerinin gnyrifennî olduğu görülmüştür. Bulaşık dairelerinin tanzim edilmesi ve müşterilere verilecek bardak ve saire gibi takımlarm behemehal sıcak suda yıkan ması hususunda alâkadarlara emir ve rilmiştir. Kumar oynandığı sabit olmadı Cihangirde Havyar sokağında 24 numaralı evde kumar oynandığı haber alınmıs. evde arama yapılmıştı ve Niyazi Keskin, Osman Nuri, Ahmed. Osman, Cevdet isimli beş kişi hakkında tahkikat icrasına girişilmişti. Tahkikat neticelenmiş, bu evde kumar oynan madığı ve isimleri geçenlerin kumar oynatmak veya oynamakla biıguna alâkalan bulunmadığı öğrenılmiştir. Bu Karısırn yaraladı neticeye vanlınca, yürüye'i takibat Süleymaniyede Şahden caddesintîe durmuştur. 6 numarada oturan arabacı 50 yaşlarında Avni Küçüker, bir müddettenberi <= KüçUk hikâye ayrı yaşamakta olan ve Çarşambada Mevludağa medresesinde oturan karısı 40 yaşlarında Masumeyi bıçakla göğ sıinden ve kolundan ağırca yarala mıştır. Vak'ayı müteakıb Avni yakalanmış, Gönül işlerinden daha karışık, daha Masume Haseki hastanesinde tedavi alesrarlı bir şey tasavvur oıunur mu tına alınmıştır. bu dünyada.. Onun için değıl mi ki. hikâyeler. romanlar hep mevzularmı aşktan alır.. Fakat sevgi maceraiarımn çoğu kökünü saf bir masumiyet puıannın berrak sularile beslemez. Bazan büyük ihtiraslann dal budak salıversonsuz ( Bu günkü progTam ) mesine yeis ve hayal inkisariarınm, şiddetli kederlerin sebebiyet verdikleri görülür. 7.30 Program ve memleket saat ayarı, Cevdet, pek eski bir dostumdur. Fa7.35 Müzik: (Pl.), 8 Ajans haberleri, 8.10 Ev kadmı Yemek listesi, 8,20/8,30 Mü kat gezinti, kazino ve oyun dostum.. zik: (PL). Ne o benirtı evime sık sık gelir, ne de 13,30 Program, 13,35 Müzik: (Pl.), ben onu yuvasında muntazam ziyaret 13,50 Ajans haberleri, 14,05 Müzik: Plâk ederim. Ben, zevcesi diye biliyordum. lar, 14,20 Müzik: (Pl.), 15/15,30 Müzik: lâkin bazılan nikâhsız olduklanm söylüyorlardı, kendi yaşma yakm bir ka(Pl). dmla, Mevhibe ile oturuyordu. Beni, 18,00 Program, 18,05 Müziki (pl.), 18.40 Müzik: Radyo caz orkestrası, 19,15 refikasile tesadüfen gene dışarıda taMüzik: Fasıl heyeti, 19,45 Ajans haber nıştırdı. Her ikisinin de yaşlarınm elliaşağı olmadığı muhakkaktır. Fa"1 Türk musikisi. 20,30 Konuşma: den tneseleleri), 2050 Türk musi kat ne yalan söyliyeyim, Mevhibe, tT '•"•^k: »iyen gitar, 21,30 Cevdetten epeyce gene göruııüyordu. Geçen kış, bir cumartesi günü, bilîtesi). 21,45 Mü4 nasıl oldıi, a^" 3sım beni evıne ısı, 22,30 Ajans mem : " * vazik: Radyo çaya davet etti. Mev'k dalgâ. ile. kından ve sade giyinidum. Ekseri kadınla r mevsimine erdikler t ^den fazla yağ ve r ktu. Yüzü bir p; if Ticaret Vekâleti dış ticaretimizde li»ııis ™. sans işlerinin daha süratle yapılması ve n.ahalli tetkike ihtiyac gösteren maddeler üzerinde hemen tetkikat yapılabil » ıe a d • Dr d v •*«••••«• mesini temin için İstanbul ve Izmir MınJERİBAH^ taka Ticaret müdürlüklerinde, birer huEUSÎ büro kurulmasına ve bu bürolara Avas lisans verme salâhiyetinin verilmesine kadar vermiştir. Bu biırolar ayın onunIngüiz Somalisini bütün tafsilâtile gösterir harita dan itibaren faaliyete geçecektir. İstanAvrupa karasındaki muharebe, ni tan halkına yakm olan Soraalleri müsbuldaki büroya Mıntaka Ticaret müdür lüman etmislerdir. Maahaza Somali muavini Necmeddin Mete memur edil hayet Afrikanın karasına da sirayet etti. büyük islâm devletleri idaresine girmemiştir. yip tesis ettikleri küçük prenslikler Şimalî Afrikadaki Fransanın idare Rumen ticaret heyeti halinde müstakillen yaşamışlardır. yahud himayesi altında bulunan Ce zair. Fas ve Tunustaki Fransız kuv Fakat toplu bir devlet te^kil etmesalıya geliyor cenubdaki İtalyan Somalisinden daha vetleri Mareşal Petain hükumetine itadikleruıden kuvvetli devletlerin AfriRumanya ile aramızdaki ticaret anküçüktür. at edip Alman Fransız ve İtalyan laşmasının daha ziyade tevsii için mü İngiliz Somalisinin mesabası 176.000 kada yayılmaları karşısında kendilerini Fransız mütarekepamelerinm aleni ve zakerelere memur Rumen heyeti salı kilometre murabbaı olup nüfusu 347,000 müdafaa edememişlerdir. gizli ahkâmını kabul etmislerdir. AfriEvvelâ Portekizliler denizden Somali günü şehrimize gelecek ve o akşam kişidir. Başlıca merkezleri Aden kör kanın şarkındaki tek Fransız müsterrsevahiline gelerek limanlan isgal et Ankaraya hareket edecektir. fezi sahilinde bulunan Zili ile Bcrbelekesi olup buradaki yeni İtalyan müsmişlerdir. Portekizlilerden bu yerleri radır. Diğer taraftan Türk Macar ticaret temleke imparatorluğu yegâne muva£,nlaşmasından istifade olunarak iki Fransız Somalisinin mesahası 22,000 Hind Okyanusuna çıkan Osmanlı dosala hattı demiryolunun müntehası bumemleket arasında yeni bir mukavele lunan Fransız Somalisi dahi Marcşa kilometre murabbaı olup nüiusu 70,000 nanması zaptetmiştir. Fakat Osmanlı hakimiyeti çok devam eimeyip eski imzası için müzakerelere başlnmıstır. la itaat ederek mütereke ahkâmını tat kişidir. Merkezi Cibutidir. küçük beylikler ıstiklâl bulmuştur. İtalyâVı Somalisi mesahası 506,573 MÜTEFERRtK bik etmektedir. Bu ahkâm italyanlan kilometre muraobaı olup sekenesı Geçen asrın sonunda teessüs eden Fransız Somalisindeki yollardan ve liiki mühim islâm devleti Somaayi payİnhisarlar Vekili şehrimizde manlardan askerî ve iktısadi maksad 1021572 kişidir. Afrikanın şarkında A laştılar. Zengibar Sultanhğı SomaUnin Somali yurdu Gümrük ve İnhisarlar Vekili Raif Ka larla istifade etmekte serbest bırak körfezine ve Hind Okyanusuna cenubunu yani şimdiki İtalyan Somanıaktadır. Binaenaleyh Afrikada lıarb den rrdeniz dün Ankaradan şehrimizo geldoğru uzamtş bir yarımadadır. Aden lisini ilhak etti. Mısıra hâkim olan miştir. Raif Karadeniz, bir kaç gıin şeh yalnız İngilizler ve İngiliz idaresı veya korfezi sevahili gayet dık olup İngiliz Mehmed Ali Paşa ve evlâdı da simdiki rimizde kalacak ve tetkikler yapacaktır. himaye ve nüfuzu ve yahud işgalı al Somalisi dağlık araziden müteşekkıl Eritre, Fransız Somalisile birlikte bütındaki yerler üzerinde devam etmekingiliz Somalisini Mısırın hakimidir. Bazı tepeleri denizin sathmdan tün GÜMRÜKLERDE tedir. yeti altma almışlardır. Mısır Babıalue 3000 metre irtifadadır. Muhafaza Genel Komutanı İngilterenin Afrikadaki sıyasî, aske Bu yarımada Hind Okyanusuna doğ tâbi olduğundan Fransız ve İngiliz Sori. iktısadî ve bir kelime ile bü ru kademe kademe alçalır. Asıl Ha malileri Osmanlı hükümranlık hukuşehrimize geldi tiın İngiliz İmparatorluğu sevkulceyş beşistandan derin bir münhat arazı ile kuna tâbi bulunmuşlardı. Bu idare 1892 Gumrük Muhafaza teşkilâtı genel ko ve diğer menfaatleri ve alâkaları bu ayrılmıştır. Yalnız cenubda Şarkî Af senesinde nihayet buldu. İngiüzler Mısırı mutanı General İbrahim Lutfi Karapı kıt'anın şimali şarkisinde ve anasıl 3İ rıka yaylasına tabiî bir hudud teşkil işgal ettikten sonra İtalyanlarla Fransıznar Istanbula gelmiş, muhafaza teşki yahiler yurdunun Asya kıt'asile bir etmek^izin ittisal kesbeder. Oriası çöl lar da Mısırın Bahriahmer ve Aden körfezi sahillerini ellerine geçirdiler İn lâtını teftiş etmiştir, Komutan, Kars, leştiği ve buna yaklaştığı ysrlerinde dür. Yalnız İtalyan Somalısmde Ebi Cİlizler de Mısırın raüstemlekelerijıe Van ve Trabzon mıntaJcalarındaki tes teınerkür ttmiçtir. Şebell ve Cuba dlye iki nehir vaıdır. ortak .çıkarak, Berbera ve Zili'i işpal kilâtı da teftiş etmek üzere bu ganierde Bu yerler Almanyanm Şarkî Afri Diğer sular yazın kurur. Deve, de\e ettiler. 1887 de İngiltere ile Fransa SoKaardeniz yolile hareket edecektir. kadaki müstemlekeleri İngiltere tara kuşu. at ve emsali hayvan beslemeğe malideki yerlerinin hududları hakkınLtMANDA fından zaptedilerek manda namı allın müsaiddir. da bir muahede akdetmişlçrdir. 1S91 da idaresi altma alındığındanberi bu İtalyan imparatorkığu kuruluncaya de de İngiliz ve İtalyan Somalilcrınin blok teşkil ediyordu. Parçaları ara=ın kadar Somali sahilleri şimalden cenu hududu çizilmiştir. İstanbul Iskenderun da kendi nüfuzu altında bulunan Ha ba doğru Fransız. İngiliz ve İtalyan seferleri Lâkin Somaller ecnebi bo>unduru beşistan Imparatorluğile tecrid ediîmiş müstemlekelerine ve dahilî Habeşistana Yeni ihdas olunması takarıür eden bir vaziyette bulunan Fransız ve İtalğuna girmeğe razı olmadıklarından gcaid olarak dort kısma bölünmüşlü. İstanbul İskenderun şilep seferlerine yan Somalileri ve bir de Bahriahmerin rek Habeşlilere, gerek İngiliz, İtalyan En cenub kısmı Cuba arazisi İngiliz pazartesi gününden itibaren başîana garb sahili boyundaki Eritre müstemve Fransız müstemlekecilerine karşı Kenya müstemlekesine aıd olmakla mütemadiyen mukavemet ettiler. caktır. İlk seferi Dumlupınar vapuru lekesi bulunuyordu. Fakat Habeşıstan beraber Umumî Harbden gayrimemnun yapacaktır. Bundan sonraki sefrılerir. İtalya tarafından zeptedildiklen sonra Sudanda Mehdi bütün kuvvetleri cıkan İtalyayı tatmin için ingiltere tatarihleri muayyen değildir. İhtiyaca gö bu memlekefe Eritre ve İtalyan Sotopladığı gibi. 1899 senesinde Mehmed rafından kendisine Habeş harbinden re yeni şilepler tahrik olunacaktır. Si malisi birleştirilip Afrikanın şarkında Bin Abdullah ismindeki oır Sona'li daha evvel teıkedilmişti. Bu arazi şeyh bütün Somalli mücahidleri ku lepler yük olan limanlara uğrıyacaktır. teessüs eden İtalyan müstemleke im 200.000 kilometre murabbaıdır. mandası altında toplayarak dört dev I | paratorluğu İngiliz müstemloke impaHabeşistanla beraber dahilî Somali lete karşı harb açmıştır. Her bırinin ratorluğunun ortasma girmişü. memleketi İtalyaya ilhak edilmiştir. kuvvetlerini birer birer mağlub ettiğuıİtalyan imparatorluğu İngiliz ülkâ den 1904 senesinde İngiltere, İtaİ3'a ve Somaller kimdir? ları ortasma girmiş olduktan başka MıSomali yahud Somaller Afrikanın Habeşistan ittifak ederek İngılizlerin I I * Beyoğlunda Macar caddesinde otu sırla Tunus arasında olup 1512 de Os şarkında yaşayan ve Hâmi ırkına men Deli Molla dedikleri Abdullaha karşı sevketmişlerdir. ran 35 yaşlarında Sofiye, dün Meşruti manh devletinden zaptederek Umumî sub bir halktır. Habeşistan yaylasında müşterek bir ordu yet caddesinde Leon pastanesinde bir Harbin sonunda muhtelif anlaşmaiarla yasayan müslüman Gollalara benzeven Somalliler bu orduyu da üstüste mağnamı "ordik'eri bir halktır. Cümlesi müslümandır. Li lub etmislerdir. Ancak 1905 scnrsinde müşteriye para mukabılinde iskambil tevsi ederek Libya Trablusgarb. Bingazi ve tevabü U7e sanlarm zamir ekleri arabca ve sair Abdullah sulh akdederek merkezini falı bakarken suç üstünde yakalanmıştır. İngiliz Somalisinden İtalyan Somalisıne sfs Bükreş büyük elçimiz Suphı Tanrı rinden aynı zamanda İngiliz nufuz mın Samî dillere benzer. takasını ve bahusus bunun en mühim Yüksek alın'ı. in boylu. koyu yahud nakletti. 1913 senesinde Abdullah teköver şehrimize gelmiştir. İngiliz Somalisi üzerine yürüdü, * İthalât ve ihracat birliklerinin he noktası Süveyş kanalını yandan tehdid açık esmer tenli. seyrek saçlı ve kavi rar etmektedirler. Ingilizlerle Somaller arasında sekız sevüculu bir halktır. sablarının tetkikine devam olunmak Zenciler gibi çıplak değildirler. Göm ne harb devam etti. Ortaya Umumî Harb tadır. Yalnız manifatura ithalât biıliğiCoğrafî vaziyet girdiğinden İngilizler Abdullaha karşı iek. manto ve sandal giyerıer. nin defterleri mühürlü bulunmaktadır. kuvvetler sevkedememiş'erdi. Şimdiye kadar İtalyanlar Sudan ve Silâhları cirid, mızrak, deri kal büyük Diğer birliklerin defterleri üzerinde Kenya hududu üzerinde birer nok.ada kan ve hançerdir. Hayvan jreliştirmek Ancak 1920 senesinde büyük bir İn nıevcud vaziyetle tetkikat yapılmaktave pek az ilerlemişlerdir. Fakat ingiliz le yaşarlar. Kabile reisleri ve aile baş giliz ordusu Abdullahı mağlub ede dır. kuvvetler'e ları bâkimi mutlaktır. Son derecede bilmiş ve bu suretle ingiliz Somalısin* Mıntaka liman reisi Refik Ayentur Somalisi üzerine büyük de ingiliz hakimiyeti yerleşmışti. Şimd: tetkiklerde bulunmak üzere dün Ban yüklendiklerinden Hind Okyanusile Kı muharibdirler. bu yerler Ingilizlerle İtalyanlar ara zıldeniz arasında bulunan Aden korfedırmaya gitmiştir. Tarihi sında kanlı boğuşmalara sahne olrrak=s Denizyollan umum müdürü, yan zine kadar sarktılar. { Arablar on üçüncü asırd.ı Somali tadır. İngiliz Somalisi, daha şimalde bulu yurduna ticaret ve diğer vesılelerle girdan çarklı vapurların araba vapuru hanan Fransız Somalisinden daha büvük. I misler ve dilleri ve seciyelen Arabıs'.ine getirilmesini tetkik etmektedir. M. F. T. i z fAl YİHfu anıdığım muhterem ve münevver bir zat anlattı: „ 500 küsur kuruş fazla tarh ve tahsil edilmiş olan t>ir bina vergisinin iadesi için, 1940 senesi şubatında Taksim Belediye Tahiil şubesine bir istida ile müracaat etfim. Aıadan beş ay geçtikten sonra, işin ne olduğunu anlamak istedim. Bir gün evvel; Tahakkıık şubesine göndeıildiği cevabını verdiler. Talısil şubest alt katta, Tahakkıık şubesi onun üstündedir. Bizim kâğıd. bu, bir katın merdıvenini çıkmak için. bes ay beklenıişti. Arkasınrian ben de merdiveni çıktım. An iadım ki kâğıdım, henüz Tahakkuk şubesinin evrak defterine b'de kaydedilnemiş: aramağa başladım Mcmuılar, millî pijango biletleria birbırlerine göstermekle ve ikramiye çıktı mı. çıkmadı mı dije tetkikle meşguldüler. Ben, bu mühim meşgulbetleri arasında, onları rahatsız etmefe cesaret edemiyor, bojnu bükük kjrşılarmda bekleyoıdum. Sabırsızlanıp sesimi yükseltsem ve işime bakmalaruıı istcscm. tecrübemle bilirim, kızar.ar; fena muamcle ederler ve inadlanna işi uzatırlar. Dört tahsil şubcsinde işım vardır. Kumkapıdaki musUsna diğerlerine çekine çekine gideriaı; çünkü r,e zaman işimin görülmesir» istesera, terslerler. Yalnız Kumkapı şubesinde bir bildiğim vardır; onua için oraya cesareıle • giderim. Burada da, piyango biletlerinin tetkiki bitsin d^ye çekingen ve nıütevekkilâne beklerken karşıki odadan bir büyük memur çıktı; vazifedar olanlara işimi tacil etmeleri için tavassut lutfunda bulundn; yoksa kimbiiir, nekadar bekleyecektim. Niıayet, pazartesi (yani beş gün sonra) geliniz; dediler.» Bn, bir şikâyet olank değil; bir hasbıhal olarak söylenmiştir ve iş sahibinin yazılacağından aîla haberi yoktur; o da, muhterem okuyucularımla beraber bu yazımı göıüp oku>acak. ^aşa cak ve yazıldığına belki de memnun olmıyacaktır; çünkü, Taksim Belediıe Tahsil ve Tahakkıık şubesindeki işlerinin sürüncemede kalması ihtimab \ok değildir. Ben, sık sık dinlediğim sikâyetlerden umumî bir dilek çıkarıyo rum. Bir odadan ötekine, bir kattan üstekine beş ayda gidebilen bu kâğıd üzerinde daha japılacak bir hayli mua mele vardır ki onlar normal olar.ık bir ay sürermis. Bir günlük iş. beş ay sürünce bir aylık muamelenin kaç ay süreceğini he>abı kuvvetli o'anlara bırakıyorum. Halbuki muntazam çalışan bir daircde işlerin hem süıatie. hem de kendi kendine yürümesi ve neticesi nin, iş sahibinin adresine biluirilmesi iazimı £elir. Bir mukcllcfuı. keıulis.nd«n }B"i<ilıHa ve haksıı yere aluıai'. jbimermlcTh kendi sun'utaksıri obnı yan bîr isi, mütemadiyen Ve' *ylarra takibe mecbur edilmesi doğru muduı? Bir istidanın veya, evrakın beş ay bir yerde kalması ne demektir? İhmal, lâkaydî, teseyyüb, iş bilmeme7İik. vazife ve mes"uliyet dujgusuzluğu: ne isterseniz diyiniz. İstanbul Valiliğiııe ve Beledı> e Reisliğine tajin edildikten sonra. Belediye varidatını, sadece tahsil işlerini yoluna koymak suretile bir milyon lıradan fazla artıran muhterem doktor Lutfi Kırdardan muhtelif dairelerdeki bazı memurların uyuşukluğunıı bıis'ıü.ün ortadan kaldırmasmı istemek hakkımızdır. Bunun için sıkı bir teftiş ve murakabe lâzımdır. Mükellef, vergi ve resimleri vermekten asla çekinmiyor; fakat yanlış muameleler. aylarca uzayıp giden çapraşıklıklar, bir kısun memurların haşin hareketlerine maı uz kalarak iş takibi onları yıldırıyor. Mukellef. basit ve seri muamelelerle verdiğinin >üzde 50 fazlasmı verm^ğo menınuniyetle razıdır. Halkın. mükellcfin işlerini çekine çekine takib ctnıesini, memurların hıızu rııııa ezile büzüle cıkmasım, Cumhuriyet rejımi asla tec\"iz etmez. Bu çeşid muameleleri düze'.tmek için halkın şikâjet ermesini bektemek de doğru değildir. Halk, işini şücünü bırakıp bir de şikâ\etle meşşul olanrjz. Zaten. herkes. şikâyete de cesaret erfemez; çünkü şikâyetinin yan yo'da haksız çıkarılması ihtimali olduğu g\b\, bundan sonra her işi düştükçe daha uzun muamelelere maruz kalmaktan da korkar: sesini yükseltmektrnse, boynunu bükmeği tercih eder; mes>ele çıkarmaz. Dairelerde halkın işlerinin süratle ve muntazam görülmesi. çok sıkı bir teftiş ve murakabe ile kabildir; fakat bu murakabe, teftiş ettiği isin bü'.ürı inceliklerini bilen müfettişîcrle yapıl t mak gerektir. Vali ve Belediye Reisi doktor Lutfi • ' Kırdar. halkı. devlet daireleriııe çekine çekine gitmekten ve işleri. aylarca sürüncemede kalmaktan kurtarırsa. bu şehirde. baska hiç bir iş görmese dahi, ismi İstanbullulann hafızaMiıa sevgi ve hürmetle hâkkedilecekHr. Kendisinden yalnız şehrin imarım değil: gundelik işlerin tanzim ve ıslahını da bekleyo ruz. Y azan : M. F. T. Kısa Haberler Rekabet dudaklarını süsleyen mütemadi tebessümlerle onları gölgelemek imkâmnı buluyordu. Herhalde yaşını itirafla silâhını teslim etmiş tiplerden değildi İyi hatırlıyorum, büfenin üzerindekı vazoda beş on tane kırmızı gül vardı. Solmuş kadm tenlerinin ysrıına yaklastırılması pek tehlikeli olan bu çiçek Mevhibenin kapaklan, çekmecelerı açıp kapadığı müddetçe baktım, gururlu vaziyetlerini çok fazla muhafaza edemiyorlardı. Halbuki Cevdet ihtiyarlık merdı\eninin basamaklarını epeyce çıkmıştı. Öğle ve akşam yemeklerinden sonra geniş ve rahat koltuğunda hafıf bir sekerleme yaptığını gülerek anlatıyordu. Başının derisini parlatabi'mek için saçlarından haylisini feda etmek mecburiyetinde kabnıştı. Göbek dışarı fırlamış, böğürler löpür löpür olmuştu. Toptan ve telefonla ticaret yaptığı, emrinde güzel bir arabası olduğu için yürümek, hareket etmek imkâmnı bulamıyordu. Bir aralık karısına. Rica ederim, dedi. şu kubjdan bana bir. sigara ver.. Kibriti de uzat!.. Gorüyorsunuz ya. evde de pek kımıldamaya taraftar değildi. O gun en ziyade nazarı dikkafimi celbeden şey. şoför Necminin de, bizimle birlikte çay içmesi oldu. Necmi yirmi beş. yirmi altı yaştarın Nuri Refik l RADYO da kadar görünen bir delikanlı.. Yuzü fena değil.. Elleri ayakları iri. Vücudü çamyarması dedikleri hamal ve oduncu tipi.. Evvelâ masaya hizmet etti. Sonra karşımdaki sandalyaya oturdu. Cevdet de Mevhibe de ona daima: Oğlum! Diye hitab ediyorlardı. *** Aradan bir hafta geçti. geçmedi. bir gün Cevdet evde beni erkenden uyandırdı. Benliğinde bir kaç ruhî haıetin birden hâkim olduğu yüzünden okunuyordu: Hiddetliydi, şaşkındı ve bitkindi. Telâşla sordum: Ne var, ne oldu dostum.. Başma bir felâket mi geldi? Bir kanapeye çöktü. Soluk soluğa anlattı. Mevhibe Necmi ile kaçmış, Cev'det, sığındıkları yeri bulmuş, tabiî kapıyı açmamışlar.. Bağırmış, çağır mış.. Müthiş rezalet! dedikoduyu seyredin şimdi.. Teselli vermek istedim: Canım, dedim, o gün ben d : kkat ettim, Mevhibe ile pek fazla alâkadar görünmüyordun! Neredeyse ağlayacaktı: İmkânı mı var, diye cevab verdi sen bizim herkes yamndaki vaziyetlmize bakma.. Yalnız kaldığımız za manlar o kadar neş'eli, o kadar se vimli olurdu ki sorma.. Ah. bilmiyorum. onsuz ne yapacağım?. Fazla Aaşayacağımı zannetmiyorum. Herhalde bir gün beynime bir kurşun sıkar. gıderim. Sözlerinin samimî olduğuna, içinden geldiğine şüphem yokru.. Fakat ou veıs ve bitkinlik Mevhibeyi sonsuz bir aşkla sevdiği için miydi? Yoksa kirlenmiş. çamurlanmış izzetinefsinin doğ\!rduğu bir reüksiyonun mubalâgalı tezahürleri miydi? Ne ise, hâdise fazla gürültü, patırti olmadan kapanıp bastmldı Fakat Cevdetin yarası bir türlü kapanmnk bilmiyordu. Bana tesadüf etlikçe: Görürsun, diyordu, bir gün dönüp gelecek.. Aralannda yiımı yirmi beş yaş fark var.. Delikanlı bütün gencliğini onunla geçirmeye razı olacak kadar budala mı?. Necmiye hergün mektublar yazdığını söylüyordu. O mektublarda daima kadının kendisini sevdiğinden balısediyör. lâkin, aynı zamanda en açık ve en mahrem kusurlarını ortaya koymaktan çekınmiyormuş. Tek adam kızsın da kadmı koğsun diye!. Sonra bütün ümidlerinin boşa çıktiğını da gene bizzat ilâve ediyordu. Peki bu vaziyet karşısında siz neye hükmedersiniz? Hiç şüphesiz Necminin Mevhibeyi sevdiğine.. Ben, buna kail değilim.. Ama, kadının biraz parası var, diyeceksiniz Çünkü Cevdel son yaptırdığı apartımanın tapusunu da Mevhibenin üzerine çıkartmıştı! Evet, aşkta, nekadar inkâr edilirse edilsin, servetin tesiri büyüktür. Fa';at asıl delikanlıyı gitgide yaşlı sevgilıye rapeteden muhakakk ki oskı ihtiyar âşıkın mektubları olmuştur Nîtekim Necmi elinden kadınla beraber tak side iş'etmeğe başlattığı otomobiller de eitrnesin diye, bir de nikâh kıymamış mı? Ama. siz gelin Cevdete meram an!abakayım.. İmkânı yok. dıvo'". uzun zaman bersber otursunlar vakırıja ayrıhp mahkemeye düşecekler ve boşanacaklardır!. tın *** Garib tesadüf.. Bir gün Necminin arabasına binmişim.. İçine yerleştikten sonra direksiyonda onun olduğunun farkına vardım. Cevdetlc aralannda geçen hâdise yüzünden sanki ona dargmmışım gibi bir vaziyet hasıl olmaması için konuşmak mecburiy<;tinde kaldım. Tabiî mahud mevzu açıldı. Baktım, hiç de mss'ud görünmüyor ve Mevhibeden, yeni kuıclııkları yuvpdan pek öyle hararet ve neş'e ile bahsetmivor. Şu anda biri ortaya girip kadını tekmil ser\'et)le birlikte eski sahibine iade e'mek imkâmnı bulsa adeta sevinecek l>âkin, izzetinefis. kendımize bir çok lyilikleri dokunacak şeyleri vapmamıza mâni olan yok olası kara kuvvet, tnbi: oııda da var.. VeröFeı lözden dönmcsı imkânsız.. Bu imkânı buİ!.a bıle K'in* düştüğü uçurıiTrsn tırmanıp vuîarı ç'khbilmesi tıem çoic giiç.. Hem de artlk pek gec! CUMHURİYET öüone serafti { Senelik Altı aylık Üç aylık Bir avlık Nüshan 5 tnıruşroı. rürkiye IÇlD Hartc 270(1 Sz 1430 • 800 . Yoktur 1400 Kr 750 . 400 • 150 > Dîkkat Gazetemıze gönderilen evrak 7e vazılat nesredilsin edilmesın iade edilraeı ve nyaından mesuliyet kabn) olunmat Nuri REFİK

Bu sayıdan diğer sayfalar: