CUMHURIYET 21 1940 Soldan sağa: 1 Çabuk yapılması lâzım. 2 ASKERLİK İŞLERİ "i'ediklerimızden, yurume hareketlerinden. 3 Eski resmî unvan ve dereceEminönü Askerlik şubesinden: leıden, bir işi yapmaklık. 4 Bır m;lŞubemizin 4 1345 sırasında kayıdlı lct 5 Yok etmeklik, sıfat edatı. 6 Lv. asteğmen Abdülfettah oğlu Ahmed Aydınlatma vasıtalarından, bir çok baYusuf 317 İstanbul (39144) ün çok ağışlama (cemi). 7 Anadoluda yapılan cele şubemize müracaati. bir cins makarna. nota. 8 Tamamen *** inanmış. işaret sıfatı. 9 Soru edatı. Sarıyer Askerlik şubesinden: Yukarıdan aşağıya: 1 Askerliklerine karar verilmiş ol1 Kuru sebzelerden. 2 Elbise cîuğu halde muhtelif sebeblerle Yedek düzeltme vasıtalarından, istek. 3 Bir Eubay okuluna sevkedilmemiş olan çeşid zannetme. 4 Eskiden bazı esyüksek tam ve orta ehliyetnamelilerle nafın başında taşıdığı, namus lekesi. gene kısa hizmet hakkıru haiz olduğu 5 Yokluk, bir hayvan. 6 Sıfat eha!de kamplara iştirak etmemiş olan datı, hikâyesi meşhur keçinin sahibi. eMiyetnamesizler 1 mayıs 941 de Ye 7 İtimada lâyık. akıl. 8 Lâkırdıdek Subay okuluna sevkedileceklerdir. 9 Ayırıp himaye eden. Bu sebeden, Evvelld bulmacanm halledilmi? şekli A 940 yılında lise ve muadili mek 7 8 9 1 2 3 4 6 teblerle daha yüksek mekteblerden mezun olduğu halde tahsile devam et1 miyecek olanların, B Yoklamasım yaptırdığı ve Ye 2 idek Subay okuluna sevkedildiği halde 8 mektebe geç gıttiğinden ve yahut sıhhî i Eebeden dolayı mektebin bu devresine yetişememiş olanların, 6 C Sıhhî mazereti dolayısile ertesi 6 seneye bırakılanların hemen şubeye müracaatleri ilân oîunur. 1 *** 8 Fatih Askerlik şubesinden: ^ Dişçi asteğmen Said oğlu Şefi Elâzığ 9 "(3350 645), eczacı asteğmen Ali Haydar oğlu Fuad (2642 148), eczacı asteğmen Hasan Tahsin oğlu M. Nec meddin (2795 301), sivli eczacı Ab dullah oğlu İhsan 2842 8 in acele §ubeye müracatleri. 8 00 Program, 8.03 Muzik, 8,15 Haberler, 8.30 Müzik (PL), 8.45 Ev kadını. 12,30 Prograra, 12.33 Müzik, 12,50 Haberler, 13.05 Muhtelif türküler, 13.20 Muzık (PL). 18,00 Program. 18.03 Radyo caz orkestrası, 18.40 İncesaz, 19,15 Müzik (Pl.) 19.30 Haberler, 19.45 Fasıl heyeti, 20.15 Padyo gazetesi. 20.45 Müzik: (PL), 21,00 Dinleyici istekleri. 21 30 Konuşma, 21.45 Eadyo orkestrası, 22.30 Haberler, borsa, 22.45 Müzik: (Pl.), 23,25 Program ve kapanış. RADVO C Gönun BnİMacası 1 1 2 8 i 5 6 3 4 b Bu günkü program j • • • • • • • 1 6 T 8 9 • • • • • FOSFARSOL En birincl S E NI SEVİYORUM diye mırıldandı BAŞ; DİŞ; NEZLE; GRİP; ROMATİZMA Nevralji, Kırıklık ve biitiin ağrılarımzı derhal keser. Icabmda gunde 3 kaşe alınabilir. Taklidlerinden sakınınız. HER YERDE PULLU KUTULARI ISRARLA İSTEYİNİZ. Kan, Kuvvet ve İştiha şurubudur. Her eczanede bulunur. 7 8 9 •1 • a • İstanbul Deiterdarlığı Nerkez Tahsil Şefliğinden: Galata Kalafat yeri 10 numaralı yerde 400 aded çini taş 22 11 940 cuma günü saat onda mahalli mezkurda satılacağmdan talib olanların mahallinde bulunmaları. (11034) KUŞ TUYUNDEN \ Ortnan Untuıtı Müdüriüğünden: 5 6 Muhasebeci ve Muhasib Muavini Alınacak Orman Umum MudürKiğune bağh Devle) Orman İşletmelerınde «kaza veya vılâyet merkezlerinde> çahştırılmak uzere irtihanla 6 muhasebeci ve 5 muhasıb muavini alınacaktır. 1 Taliblerin memurin kanununun 4 üncü maddesi evsafını haiz olmaları. Askerliğini bitirmiş bulunmâları. 3 Muhasebeciler için lise veya yüksek mekteb mezunu, muavinlerin de orta mekteb veya lise mezunu olmaları. 4 Musabaka imtihanma muhasebe bılenler iştirak edecektir. 5 Musavi derecede not alanlar arasında Yüksek İktısad ve Ticaret mektebi ve Ticaret liscsi mezunları tercih edilecektir. 6 Muvaffak olanlar ışletmelerde bir muddet staj gordükten sonra muhasebeci olarak gönderileceklerdir. 7 İmtihanda muvaffak olanlara <3656» sayılı barem kanunu hükümleri dairesinde muhasiblere 170 ve muhasib muavinlerine de 100 liraya kadar ücret verilecektir. 8 İmtihan 2 12 940 pazartesi günü saat 14.30 da Ankarada Orman Umum Müdurlüğünde ve İstanbulda Çevirge Müdürlüğünde yapılacağmdan taliblerin aşağıdaki vesaikle Orman Umum Müdürlüğüne müracaat etmeleri lâzımdır. A Nüfus cüzdanı ve askerlik terhis vesikası veya suretleri. B Hüsnühal ilmühaberi. C Mekteb diploması veya sureti. D Varsa şimdiye kadar çahştığı yerkrden aldığı hüsnü hizmet vesikası. .7844. (10976) Yastık, Yorgan, Yatak kullaıımak kese ve sıhhatinize faydalıdır. BİR KUŞ TÜYÜ YASTIK I ÜRADIR Yatak yorganları da pek ucuzdur. Adres: İstanbul Çakmakçılar Kuş Tüyü Fabrikası. Telefon : 23027 Afyonkarahisar Belediyesinden: M UIH T ETK İ R U N 1 B Z|E K A Z • |S|A|M T B Z T A|B R E B S İ N|A ŞİİİDİB P E B A R 1 z B|B|U|S|E N İİYİA BİEİTİBIŞ E|B|A|B|İ|L|BM İ • •İN|EİZ|A|HİE|T • H A İ Şehri «60» lira ücretle Afyon Belediyesinin Zabıta Komiserliği münhaldir. Talib olanların aşağıdaki vesikalarile birhkte 940 ikinciteşrin nihajetıne kadar güzellik tedbirlerini kulla. Afyon Belediye Riyasetine müracaatleri. nırsanız size de ayni sözü 1 Türk olmak, söyîiyeceklerdir. 2 İyi ahlâk sahibi olmak. 3 Bulaşıcı hastalıklara müptelâ olmampk. Her eenc kız. bu kelimelerin ahen4 Veya vazifesini muntazam ifaya mani olabilecek bedenî ve akli arıza gini duymak hulyasındadır. Buna da ve hastahklarla malul bulunmamak. (10983) pek vakında nail olabilirsiniz. Keşfedilen bu pek basit güzellik reçetesi sayeŞeker. Lokıım \e Şekerlenıelerinin nefasetile dünyaya nam veren sinde ve yalnız bir kaç gün zarfmda sevimiiliğinizi yükseltebılir ve cazibenizi arttırabilirsiniz. En esmer ve en sert biıj cildi beva7İatıp vumuşatacak ve perestişe lâvık bir hale ifrağ edecektir. Keza, solmuş ve sivah benlerle dolu bir ten tazeleşecek ve saf bir hal alacaktır. Merkezi : Bahçekapı, Subeleri : Beyoğlu. Karaköy, Kadıköy Şayet bu kolay ve cazib A L İ M U H İ D D İ N GÜNLERİ AÇIKTIR. H A CI PAZAR B E K İR Fatih Askerlik şubesindenr On bir krat tek taş gavet kıymetli bir Veteriner asteğmen Abdullah Vehbi oğlu Fuad (176) nın acele şubeye gel pırlanta Sandal Bedesteninde teşhir mesi. edilmektedir. Avın 25 inci pazartesi günü saat 14 te satılacaktır. Kıymettar Pırlanta Dr. Hafız Cemal Nazarı Dikkate Gelibolu G. Müddeiumumiliğinden: Gelibolunun Büyükcami mahallesinden hırdavatçı Mehmed oğlu 1319 değumlu Hüseyin An yüksek fiatla çivi satmak ve .80. kilo çiviyi evinde saklıyarak müracaat edene çivi olmadığını söylemek suretile Millî Korunma karununun 32 nci maddesi hükümlerine muhalif harekette bulunduğu yapılan inruşması neticesinde subut bularak mumaileyhin bu kanunun 59 uncu madiesi mucibince «2« sene muddetle Edremide sürgun edilmesine ve >500» lira ağır para cezası odemesine ve çivilerin müsaderesine dair verilen karar Yüksek t«myiz mahkemesınce tasdik buyurulmuş olduğundan hükmün infazma başlannıstır. Mezkur kanunun 63 üncü maddesi mucibince keyfiyet ilân olunur. '11036^ Bu babdaki mütehassısın bu nasihatini okuvunuz : «Tasfiye edilmiş, taze kaymak ve zeytinyağınm cild üzerinde fevkalâde yumuşatıcı bir tesiri vardır. Bu iki unsur, halihazırda diğer kuvvetlendirici, besleyici ve bevazlatıcı unsurlarla beraber beyaz (yağsız) Tokalon kremi terkibine karıştırılmıştır. 3 gün zarfında Tokalon kremi cildinizi, hiç beklemediğiniz bir dereçgde güzelleştirecek ve yumuşatacaktır.. Tarkiye Cudmriyeti ZİRAAT B\\K\SI Kuruluş tarihl: 1888. Sermayesi: 100,000,000 Türb lirası. Şube ve ajan^ adedi: 265. Zlrat ve ticart her nevi banka muameleleri. Para biriktireniere 28,800 lira ikramiye veriyor. ŞEHIR TİYATROSU Yapma Çiçekler Vazo, şapka, tuvalet çiçeklerinin nasıl yapılacağmı patronlarile öğreten Şükrü Canalın bu eseri 150 kuruştur. Bedeli posta ile Beşiktaş, Akaretler Dibek sokak No. 1/2 Şükrü Canal adresine gönderildiğinde derhal gönderilir. Posta ücreti alınmaz. Aynca İstanbulda Ankara caddesinde Inkılâb kütübhanesinde, Ankarada Akbada bulunur. TEPEBAŞI DRAM KISMINDA Bu akşam saat 20,30 da AYAK TAKIMI ARASINDA Her tarafa otobüs vardır. Bevoğlu İstiklâl caddesinde KOMEDİ KISMINDA Bu akşam saat 20 3 n da D A D I *** Üsküdar H Â L E sineması Türkçe sözlü B E Y A Z G Ü L LOKMAN HEKİM DAHİLİYE MÜTEHASSIS1 Divanyolu 104 Muayene saatleri: 2.5 6. Tel: 22398 | TÜRK DİŞ TABİBLERİ GEMİYETINDEN: Prof. Kâzım Esad jübilesi münasebetile .23 ikinciteşrin cumartes günü akşamı Parkotelde msaile akşam vemeği yeneceğinden gelmek isteyen mesiekdaşların cuma aksamına kadar şu numaralara (20327 ve J1699) a telcfnn etmeleri rica olunur. •••MHHM DIŞ HEKİMİ Ratib Türkoğlu Sirkeci Viyana oteli sırasında 26 No. da ikinci kat. Öğleden sonra saat 14 ten 20 ye kadar Ordu Vilâyetinden: 1 8 11 940 tarihir.de ihalesi yapılmak üzere kapalı zarf usulile eksiltmeye çıkarılan 23359 lira 50 kuruş bedeli keşifıi Ordu Vılâyeti Hukumet konağı kalörifer tesisatına ibtekli çıkmadığından 8 11 940 tarıhmden itıbaren bir ay zarfmda pazarlık suretile ihalesi yapılmak üzere askıya çkanlrruştır. 2 Muvakkat teminat 1751 lira 96 kuruştur. 3 İsteklılerin Nafıa Dairesi İnşaat Komisyonuna müracaatlerl (10968) Üç lisana vâkıf Isviçreli. tecrUbcli. diplomalı BİR MÜREBBİYE İş arıyor. (İsvicreli) rumuzile İstiklâl caddesi Budui apartımanmda İ klübüne müracaat edilmesi. BAYILANLAR, "I I Depo aranıyor ÇEKENLER Harbiye, Şişli ve Kurtuluş civarında sağlâm rütubetsiz bir mahzen depo olaHukmü teşrinisani 940 sonunda bitecek olan muskirat rııhsat tezkerelerini rak kullanılmak üzere aranmaktadır. yenilemek hteyenlerin 2511940 tarihinden 5 12940 günü akfamına kadar kunBbyle deposu olanların posta kutusu turatlarıle bırlikte Başmudürlüğe müracaat etmeleri ilân olunur. (11068) 1410 adrssine mektubla müracaatleri. İstanbul İnhisarlar Başmüdürlüğünden: Mobilyalı ve banyolu Bir apartıman yahud iyi bir Türk ailesi nezdinde gene banyolu bir ıki oda arıyorum. Teklifler yalnız tahriren istanbul Amerikan hastanesmde Percy R. Clark adresine gönderilmelidir. Sahib ve BaşmuharriH: YTJNUS NADİ Umumi nejriyotı tdare eden Yazı i^Ien tnüdürü: HİKMET MÜNİF ÜLGEN Cum.hu.nyet Motbaasv ÇARPINTI ve SİN'İR BURRANI NEVROL CEMAL 1 İstanbul Belediyeti ilânları DEN 20 DAMLA ALIRLARSA SİNİRLERİ YATIŞIR DERBAL FERAHLARLAR. EVİNİZDE MUTLAKA BULUNDURUmJZ. Mükellef oldukları otuz saatlik itfaiye kursunu gören ekiplerin yoklamaları yapılmak üzere 26 11 940 tarihinden 30 11 940 ncı gund aksamına kadar talim gördükleri mıntaka itfaiye gruplarına müracaatleri ilân olunur. (11041) Zlraat Bankasmda kumbaralı ve lhbarsız tasarrul tıesablarında en az 50 lirası buulnanlara senede 4 dela çekilecek kur'a İle aşağıdaKi plâna göre İkramiye dağıtılacaktır: 100 aded 50 liralık 5.000 Ura 4 aded 1,000 liralık 4,000 lira 120 > 40 > 4,800 » 4 > 500 2,000 » 4 > 250 > 1,000 > 160 » 20 > 3,200 » 40 » 100 > 4,000 » DİKKAT: Hesablarındak! paralar bir sene içlnde 50 llradan aşağı düşmiyenlere ikramlye çıktığı taüdirde % 20 fazlasile verilecektir. Kur'alar senede 4 defa, 1 eylul, 1 birincikânun, 1 mart ve 1 haziran tarihlerinde çekilecektir. Yazan: Stefan Ztveig Türkçeye çeviren: Hamdi Varoğlu lerden daha fazla bir hürmetle aldı. (Biz fakırlerin. her kıymetli mala karşı duyduğumuz hürmet şaşılacak şeydır) muayene etti. yokladı, üzerindeki yakuta vurdu ve yerinden sıçradı: Ay! Bir yazı var! Dinleyin. dinleyin! «Sevğili arkadaşımız Anton Hof miller'e yıldbnumü hatırası. İlona. Edit.» Şimdi. hepsi sabit nazarlarla bana bakıyorlardı. Nihayet, Ferencz, yavaş sesle: Vay canına! dedi. Arkadaş secince böylesini seçmeli! Tebrık edcnm! Ben olsa olsa. sana tombak madenınden bir kutu verebilirdim. Birdenbire, boğazım kısılır gibi oldu. Ertesi gün, bütün alay karareâhı bu tabaka ve yazı hikâyesini zıkredecekti. Ferencz, yemekhanede: Göstersene şu güzel tabakanı bakalım! Diyecekti ve ben, tabakayı yüzbasıya. sonra kumandana, hattâ belki albaya göstermeğe mecbur olacaktım. Herkes onu elile tartacak, kıymet biçecek. yazısını müstehzî bir tebessümle okuyacak, arkasından sualler ve alaylar gelecekti. Ve ben bunlara tahammül edecektim. «Kötü pilsenlerini içsinler. pis yahniyi bunu, bilmiyonım nereden haber al yiyip boğazları kavruladursun'» diye mışlardı. Tabaka, derhal Ferencz in naza düşünüyorsun. Ne güzel arkadaşlık! rı dikkatini celbetmisti. Daracık muhiHep kendine yont, başkalarma bir şey timizde, en kuçuk şey bir hâdise oluveayırma! Hiç olmazsa bana iyi bir yaprak rir. sigarası, bir upmann getirdin mi? Ge Dur bakalım! Bu ne bu? dedi. Yeni tirdinse, bu günlük gene aifederiz. bir avadanlık!... Üçü de, böylece benimle alay ediyorlardı. Fakat birdenbire, kulakiarıma kadar kızardığımı hissettim. Eyvahlar olsun! Her akşam, veda ettiğim sırada. Kekesfalva'nın, benim cebime kendi yaprak sigaralarından bir tane koyduğunu, bu kâfir Jozci nereden keşfetmiştı? Yoksa, sigaranm ucu. ceketimin cebinden dışarı mı çıkmıştı? Bari goımüş olsalar! Şaşkınlığımdan, onlarla beraber alay etmeğe yelteniyordum. Tabakayı elimden aldı. Mâni olamazdım. Elile yokladı. muayene etti, tartü. Binbaşıya donerek: Sahiciye benziyor, dedi. Şuna yakmdan bak bakalım'. Peder bey bu gıbi şeylerle meşguldür Senın de bir parça aklm erse gerek. Babası Drohobycz de kuyumculuk eden bınbaşı Goldbaum, irice burnuna gdzlüğünü oturttu. tabakayı aldı, tartü, evire çevıre dıkkatle baktı, parmağını, Tabiî bir upmann olacak! Yalnız erbab bir vurusla tebakaya dokundurbu şartla değil mi? Maamafih, a'eîâde duktan sonra, nihayet: bir sigara, bu işi görür mütaleasındayım. Sahici, dedi. Damgalı, halis altın, Bunu soylerken. bir yandan da tabakayı uzattım. Lâkin, o anda elim tit hem de müthiş surette ağır. İçinde, büredi. Evvelki gün, Kekesfalvaların e tun alayın dişlerini kaplayacak kadar vindeki akşam yemeğinde, bu tabakayı altın var. Tutarı: Yedi, sekiz yüz koron. pencerenin altmda bulmuştum. Yıldö Tabakayı kaplama zannodiyordum. nümu hediyesi! Hakıkaten, o gün yır Bu huküm beni de şaşııttı. Binbaşı, tami beş yaşına basmıştım. Gene kızlar, bakayı Jozcı'ye uzattı. O, bunu, öteki ğin insanlarm teveccühünü kazanmak, şey olmaz!» ve ihtiyann, kolumu okşa hazır bulurdum. Müstesna olarak bir her gün bir övün yemek parası tasarruf dığı sıradaki teessürü, ben eve girer gir çeyrek saat geçiksem, kızlar mutlaka: etmek. hediyeler almak içm girmiştim mez yüzünün nasıl aydınlandığı gözü «Bugün ne oldu böyle?» diye sorarlardı. Hoş. bu hareketime soyleyecek söz bula mün önüne geliyor. Sofrada, belki bir Onlar da, her halde şimdi, benım kadar mıyorlardı. Bilâkis, çocukfağızlar, ken kadeh fazla içıp içmedığime her halde endişe ile saate bakıyorlar ve niçin geldime iyi bir köşecik buidufum için dikkat etmiyen, bunun farkana varıyor mediğimi düşünüyorlardı.. Gitmiyeceğımi haber vermek için hiç memnun oluyorlardı. Bu da, bana karşı, larsa bile, evlerinde kendımı rahat hisonlara hurmet telkin ediyoriu. Ketıdı settiğim için sadece memnun olan iki olmazsa telefon etmek muvafık olmaz hakkımda ne düşüneceğimi bilemez ol gene kızla aramızdaki samimî arkadaş mıydı? Belki, emirberimi göndersem damuştum. Acaba yaptığım iş hakikaten lığı hatırlıyorum. Gene, «Saçma, mana lıa iyi ederdim. muahazeye lâyık değıl miydi? Müdovı sız! diyorum. Ihtiyar, beni, babamdan Jozci, öfke ile yüzüme bakıp haykırmı olduğum evin kızma kendimi bu şe fazla sevıyor.» dı: kilde besletmeğe, zabit sıfatile, erkek Eeey, Toni, bu ne rezalet! Bugün Fakat, insan dabilî muvazenesini kaysıfatile hakkım var mıydı? Meselâ o ta betmeğe başlaymca, butün bu mülâha amma da dalgmsın! Bir parça daha dikbakayı kabul etmemeliydim; geçen ak zalar neye yarar? Arkadaşlarımın is katli ojTiasana! şam, veda edip gideceğim sırada boynu tihzaları, tesirini göstermişti. Bu zenDaha dıkkatli oynamağa çalışırım. ma doladıkları ipek boyun atkısını, ke ğin adamlarm evine, hakikaten merha Yerlerimizi değiştirebüir mıyız? diza. Benım yaşımda bir insan, evden çı met. sempati saikasile mi guüğımi, ken ye sordum. karken, cebine yaprak sigaraları konul di kendime mütemadiyen sorujordum. Sen bilirsin ama sebebi ne? masına müsamaha etmez. Bunu. yarın Hareketimde bir parça gurur ve bir neb Bilmem. Galiba gürültuden sinir dan tezi yok Kekesfalfa'ya söylevecek ze telezzuz arzusu yok muydu? Her hal leniyorum. tim. Beyğir meselesini de. Evvelki gün, de bu işi aydınlatmak lâzımdı Ve ilk iş Halbuki. duvar saatini ve yelkovanlakır ulah atımın (parasım tabiî aydan a olarak, bundan sonraki ziyaret'.erimi ya ödediğim bir hayvan) yürüyüşü iyi seyrekleştirmeğe karar verdım. Ertesi rın o amansız ilerleyişini gormek istemiyorum. Telefonu açıp itizar etmek lâzım olmadığını söylemişti. Bunda haklı. Fa gün öğleden sonra Kekesfalva'lara gıtgeldiği. her dakika aklımda. Hakikî bir kat, kendi harasından bana iğreti olarak miyecektim. sempatinin, istenildiği zaman açıbp kaüç yasında bir kısralt, yüzumiı ağartaErtesi gün, bu kararımı tatbik ettım. panan bir elektrik cereyanıle hiç bır cak bir yarış atı vermeğe kalkışması Muhakkak ki kötü maksadla haıeket hiç de hoşuma gıtmiyor. «İğreti» nin ne Vazife saatinden hemen sonra. Ferencz benzerliği olmadığını ve başkasımn haetmediler. Neylersiniz ki, Kekesfilva • demek olduğunu ben bilirım! Biçare E ve Jozci ile birlikte kahveye gittim. Ga yatile alâkadar olmanın hurriyetimizdeo larla olan munasebetimın garib bir şe dit'e hastabakıcılığı yapması için İlona zetelerımizi okuduk, partimizi oynadık. bir parçasını alıp göturdüğunu yavaş yakılde arttığı nefsime itimadı, istıhzala ya nasıl çeyiz vadetmişse, beni de satm Fakat son derece fena oynuyordum. vaş anlamağa başhyorum. rıle. tamır kabul etmez sekılde zedele almak. merhametimin, lâtifelerimin, zi Çünkü, tam başımın üstünde. duvarın Nihayet kalktık. Ferencz, bulvarda udıler. Şimdı, başkalarının, bu münase yaretlerimin bedelini peşin ödemek ni tahta kaplamasma gömülü bir saat var fak bir gezinti yapmamızı teklif etti betleri nasıl telâkki ettiklerini anlayor yetınde ve ben bir tufeylî haline gel dı. Dördü yirmi geçiyor, dördü otuz pe Fakat, ıki arkadaşımın peşis'ra kahvenın dum. Bir kara sevda gibi yakalandığım diğimi farketmeden, budala gibi az daha çiyor, kırk, elli geçiyor. İskambli kâ kapısından dışarı henüz adınumı atmışmerhametin o ince zevkini anlayamıyorğıdlarıma bakacağım yerde saate bakı tım ki. onümden bir kadın silüeti gecti tuzağa düşüyordum. lardı. Onların indinde, hiç çüphe yoktu Sonra, «Yok canım, diyorum, böyle yordum. Her zaman oraya =aat dört bu ve pek iyi tanıdıjjım bir göz, bana seri ki ben bu müdebdeb kâşaneye, sırf zen(.Arkası vaıl çukta gider ve çay masasuu tamamen bir nazar atfettu Mafevklerimin karşısında nezaketsizlik edemezdim. Üzüntümün arasında ve bu muhavereye bir nihayet vermek srzusile: Bır parti iskambil oynasak? d^dim. Fakat. arkadaşların müstehzi tebessümu derhal şiddetli bir kahkahaya irkılâb etti. Jozci: Hiç böyle şey işittin mi Ferencz? dedi. Saat on iki buçuk olmuş. dükkân lapanacak, simdi kalkmış kâğıd oynamak istiyor. Binbaşı: Bahtiyarlar için saat yoktur. dedi! ' Biraz daha gülüp alav ettilpr. Fakat kahvehane sahibi yanımıza yaklastı: Baylar, dükkân kappnıyor! dedi. Kalktık. Yağmur dinmişti. Hep birlikte kışlaya geldik. El sıkıp ayrılacağımız sırada Ferencz omuzile vurdu: Geldiğin iyi oldu, dedi. Bu sözü soylerken samimî olduğıınu hissettim. Onlara niçin bu kadar öfkelenmiştim? Kıskanclığın zerresini duymayan. iyi çocuklar, iyi arkadaslardı. Benimle bir parça alay ettilerse hunu kötü bir maksadla yapmış değillerdi.