March 3, 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

March 3, 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 3 Mart 1941 jPogrn değil Fakirlik ilmühaberi yerine hüviyeti tespit vesikası ( Şehir ve Memleket Haberlerl ) Bugün Ankarada Vekilin riyasetinde toplantı yapacaklar Maarif Vekâleti İstanbul, İzmir ve Ankara mıntakalarında çahşan orta tedrisat umumî müfettişlerini Ankaraya çağırmıştır. Umumî müfettişler, uzun zamandanberi bu mmtakalarda vazife gordüklerinden, Vekâlet bunlarm yerlerini değiştirmeğe karar vermiştır. Istanbulda bulunan müfettişler dün Ankaraya hareket etmişlerdir. Şehrimİ7de yalnız Salih Zeki kalmıştır. Heyeti teftişiye reisi Cevadın da ijtirakile bu^ün Ankarada Maarif Vekili Hasan Ali Yücelin riyasetinde bir toplantı yapılacaktır. Bu toplantıda, müfettislerden bugüne kadar yaptıkları teftışlere dair izahat alınacak ve yeni teftiş mıntakaları tayin edilecektir. Nerhum Ali Nazima Kıymetli muallimin 6 ncı ölüm Yazan: W. Chttrchİll tngiltere Başvekili Modern Ingiliz poiitika âleminde; George Nathaniel Curzon'nn hajaü ve mesleği kadar şayanı dikkat ve tetkike değer bir mevzu daha nıevcnd olmadığı kanaatindeyim. Onun bizlere bıraktığı miras, yani eserleri ve icraatı, kadar da nümuBO imtisal olacak faaîiyetler tek bir insanm hajatında az bulunur. Evvelâ; bu insan vasabn çok iistünde bir varlıkU. Allah onu bir takun evsaf ve kıymetlerle beraber yaratmışiı. Zekâ&ı olduğu kadar karakterce de en biiyük hasletlere malikti. Serveti de vardı. Cesnr, yılmaz, son derece çahşkan bir insandı. Talih de ona her zaman gülümsüyordn. Uznn zamanı iş başmda kalmıs olmak itibarile de, muvaffakiyet şanslan artnuş oluyordu. Fakat bütiin bunlara rağmen Lord Cnrzon, hayatının esas maksad ve gayesine erişemeinişb. Acaba niçin ve hangi esbab ve avamil onun muvaffakiyetine engel olmuştu? Acaba hangi hakiki ve zahiri sebeblerle muvaffakiyetsizliğe uğramıştı? Hayatınm en biiyük mükâfatuu idrakten onu hangi gizH knvvet menetmişti? Bunu letkik etmek ve bu esbab ve avamili bularak atî neslinin dikkat nazanna koymak her seyden evvel millî bir vazifedin Lord Curzon, asil bir atlenin, servet içinde doğmus bir evlâdıdır. Muhteşem bir aile ocağı, muhteşem bahçaler ve parklarla muhat bir kâsane; her türlii naz ve naira içinde geçen bir genclik! Fakat hususî mürebbileri olan Miss Paraman nanundaki kadınla Mr. Canıpbell adındaki erkek hoca, Curzon'a daha çocuklukta çok sıkı ve dar disiplinli bir terbiye vennişlerdir. Bu terbiye, daha ziyade eski bir dünyanm mefhum ve kavrayışlannı ihtiva etmektedir. Adeta, dünya ile alâkası olmıyan, bu muhteşem muhitin haricindeki âlemle •ttibatı bulunmıyan bir terbiye! Curzon böyle bir âlemden çıkarak on yedı yaşında iken kendini Eton kolejinde bulmuştur. İngiliz asilzadelerinin meşhur ilim ve terbiye ocağı olan bu kolejde ve bilâhare Oxford Üniversitesinde tam on sene okumuştur. Hatıraünda Eton'daki Uk alü sencyi, hajatının en mes'ud günleri olarak tasvir eden Curzon, mekteb hayatında arkadaşlan arasında her bakundan temajuz etmiştir. Öyle ki, onun mektebde hemen her şubede birinciliği ahnası bir zaman sonra tabii görülmeğe başlamıştar. Lâtince, fransızca, italyanca ile ta Geçen bir hafta, dış ticaretimiz için vaktinde alınan tedbirler ile bu mmrih ve edebiyat dersleri Curzon için de (am manasile bir zafer haftası olmuş takanın tütün satışları görülmemiş bir ğil; Curzon'un muallinılcri için korku tur. Bu bfr hafta zarfında ihracatımız, sür'atle yapılmış ve ikmal olunmuştu. jaratan dersler halini almıştı. Çünkii, hiç bir devirde görülmemiş ve istatis Ayni sür'atin Marmara ve Karadeniz vasatm çok fevkindeki zekâsile Cur tiklerimizde şimdiye kadar kaydolun mıntakalarında da temini kabil olamaz zon, Eton kolejinin ihtiyar âiinılerini mamış bir rakama vâsıl olmuş, ve yal mı? Şimdi bu sual ileri sürülüyor. Tiliralık ihra caret Vekâletinin, lüzum hasıl olursa sarsacak kadar bu şubelerde ilerleyor nız İstanbuldan 3,600 000 ve adeta hocalannı imtihana çekıjor cat yapılmıştır. Bu ihracatm kısmı a bu yolda bir tedbir almakta gecikmidu. Btitün bunlar arasında badid ve zamının serbest dövizle yapılan ihra yeceği mu'iakkak görülmektedir. olduğunu da gözönünde tutarsak şedid mizacile, hem arkadaşlarını kor cat Tevziat listeleri kutuyor, hem de kendine karşı bir hür elde edilen neticenin memleket iktısaMmtaka ticaret müdürlüğü teneke met kazanıyordu. Çaüşkanlığı vc ze diyatı için ehemmiyeti bir defa daha tevziatı listesini nihayet hazırlayarak kâsı sayesinde ve sırf bunlara dayana tebarüz etmiş olur. Avrupa harbinin iTicaret Vekâletine göndermiştir. Muhrak o derece bir muvaffakiyet gösteri çinde ve dışmda bulunan memleketler iktısadiyatına yapmış olduğu öldü telif san'at ve ticaret şubelerinin yayordu ki onu mektebini korkutmuş bir kından alâkadar olduğu teneke tevzitalebe addetmekte asla mübalâğa jok rücü tesir ve beynelmilel nakliyatm bir atının bir hayli gecikmiş olduğunu çok müşküller ve hattâ imkânsızlıklar tat. arzettiği bir zamanda böyle bir netice söylemeliyiz. Fakat bunlara rağmen, gerek talebe, alınışı, hükumetimizin aldığı basiretli Ham kauçuk tevziatı da henüz yagerekse tedris heyeti arasında onu seviktısad! tedbirlerin parlak bir netice pılmış değildir. Fakat artık bu tevzimiyen de yok gibiydi. Yüzünün güzel sidir. Bunun yanıbaşmda ihracat taat işinin son safhasma geldiği anlaşılliği, tabiat ve mizacının şenliği ve ni cirlerimizin gösterdikleri muvaffakiyeti maktadır. Faik GÜNERİ hayet hoşgörürlüğile tab'mın huşuneü de zikretmek lâzımdır. ci örtmeğe muvaffak oluyordu. Fahire, her zamanki gibi bugün Geçen hafta ihrac olunan maddelerin de kocası doktor Behlcin derin bir Cociord Üniversitesinde de Curzon aynı şekılde muvaffak ohtıuştu. Burada cn başında tütün gelmektedir. Ticarî mü telâs ve sonsuz bir neş'e içinde kligiyade ileride bir poiitika adamı ola nasebatta bulunduğumuz hemen bütün niğe koşup gittiğini görünce büsbürak yetişeceğini düşünerek çalışiyordu. memleketlere, İngiltereye, Amerikaya, tün bitkin ve harab bir hale gelHatta bir sene zarfında talebe ceıni Almanyaya, İsveçe, Finlândiyaya geçen mişti. Genc adamın, yemeklerini yetlerinm ba.şına geçerek ileride bir hafta iyi fiatlarla yaprak tütün satışı yanda bırakmasına, akşamları hep idare adamı olacağını daha o zanıan yapılmıştır. Bundan sonra tiftik ihra geç gelmesine, telefonu daima hadan belli etmeğe başlamıştı. Ve daha o catı gelmektedir. Bilhassa îngiltere ve lecan ve heyecan lçerisinde açmazamanlar çok güzel yaa yanyordu. Öy Almanyaya ehemmiyetli partiler pit sma sade hastalarınm bir sebeb le ki, 21 yaşında iken onun «istikbalin miştir. Taze balık ihracatımız da bütün teşkü etm6diğini artık tamamile adamı» olacağı hakkındaki kanaat Üni hararetile devam etmiştir. Bu arada anlamış gibiydi. versite sınırlannı aşarak haricde ve bil rakı ve likör ihracatı da çoğalmıştır. Küçük, fakat t«miz hususî has hassa siyasî mahfillerde söylenmeğe baş Irakın aldığı rakı ve likörü Almanya tanede sahibi kadar, hatta ondan takib etmiştir. lanmıştı. nüfuzlü bir şahsiyet vardı: Asistan O zamanlar böyle bir gencin, bu ka İthalât itibarile geçen hafta, hafif Semiha .. dar müsaid şartlar altında tahsilini bi geçmiştir. Muhtelif yollarla bazı ithal Hiç süphe yok ki, bu kız işinin ehli tirdikten sonra Avam Kamarası azalı maddeleri gelmiş ise de bunlar biiyük olduğu kadar güzel ve hassas bir ğına seçilmesi kadar kolay ve tabiî bir bir yekun tutmamakta ve ehemmiyeti mahluktu. Minimini burnu, ince dudakları, kıvrak kıyafeti cazibesini şey olamazdı. Yeter ki insanın tahsili haiz bulunrr''maktadır. Yeni temaslar arttırıyor, keskin ve kat'î bakısları ne ilâveten ailece tanmmış ve niıfuz Basra yolu üzerinden haricî ticare teshis ve tedavi meselelerinde patsahibi bulunsun. Fakat gene garib bir tesadüf eseridir ki, Curzon'u, Avam timizin şarka doğru inkisaflar göster ronu derecesinde iktidar ve mehagöseterebileceğini herkese anKamarası pek o kadar birdenbire be diği müşahede olunmaktadır. Bu yolla ret ğenmemişti. Halbuki tek tek tahül edil transit ticareti kurulurken ev\elâ Irak latıyordu. Hastaneye gittiği ekseri defalar diğ: zaman, tahsil, içtimaî seciye, zekâ. göze çarpmıştı. Şimdiye kadar ticarî lhakat, çalışmak ve iş başarmak kud temaslanmız çok az olan Irakla müna koeasile Semihanm ayni hastanın sebatı ticariyemizde bir inkişaf görül üzerine kafa kafaya, hatta yanak reti; bütün bunlar Curzon'un dağarcımeğe baslamıştır. Bu sırada Amerika yanağa eğilip uzun uzun o vaziyetğında mebzulen bulunan evsafü. Fakat ticaret yolu üstüne düşen cenubî Af te kaldıklanna şahid olmuştu Bu butün bunlar tamam olmakla beraber, Hka ve diğer taraftan Hindistan ve iki vücud ve dimağın yekdiğerile bu onu itmam edecek bir eksiklik vardı Japonya ile ticarî mübadelât sıklaşma kadar anlasmış ve birbirini tamamk) onu buimak giiçtü. ğa b&slamıştı. Simdi saha daha »enişEsasen bizde Avam Kamarası öjle bır lemis trulunuyor. Gecen hafta içinde lar bir vaziyete girmis bulunma muhakkak ki. saadeti icin kahmehenkt aşıdır ki, insanın ka'itelerile Avustralyaya ilk siparMer yapılmış, 'an redici bir tehlike şeklini alıyor. Sebirlikte eksik ve noksan taraflaımı bnl miıhim bir parti deri için akreditif amiha, Behiçir, hayatında kendisinmak ve keşfctmekte asla gecikmcj. Hat çılmıştır. 8000 otomobU lâstiği için de den çok daha mühim bir mevki işta bunları herkesten çok daha kolay çene akreditif açılmak üzeredir. Diğer gal ediyordu lıHa bulur. taraftan Avustralvadan bazı ihracat Bu endiseler onun gec vakit heCurzon için de böyle oldu. Çok metalanmıza talebler vardır. Malazya hastaneye yollanmasına sebegüzel söylenmiş, tarü ve ölçıisıi tam ile de ticrî temas temin edilmiş bu men biyet verdiği halde orada alelâde nutuklaruıa, hal ve etvarının ne/ake lunmaktac'T. bir ziyaretcî ^ibi muameleye maruz tine ve her türlii hasletlerine mukabil, Tütün piyasalan kalması sinirliliŞini bütün bütün Avam Kamarası Curzon'a karsı ne bir Evvelki hafta açılan Karadeniz tü arttırmıstı. Arasıra acılıp kapanan fazla muhabbet, ne de fazla bir neftün piyasasını Marmara mmtakası tü kapınm aralığmdan Behicln uztm ret duymuyordu. Belki onu takdir eden tün piyaFasmın açılışı takib etmis*ir boyunu, sert çizgili yüzünü ancak ler, yahud kıskananlar oluyordu. Fa Her iki piya^ada da fiatlar şimdiki hava' meyal görüyor, zaman zaman kat bütün bunlar alelâde haller fevki halde ividir Fakat bu iki piyasarm telefonda V'onusan sesinin ancak ne eıkmıyordu. Ona nazaran çok daha pek asır gidisi sikâyet mevzuu olduvarlara çarpıp gelen akislerini basit ve çok daha az kültür sahibi in maVtadır. Bu, bittabi mnstab«Uin za isitebilivoı fakat b'r türlü yamna sanlar, muvaffak oluyordu da, araba rarma bir vaziyet olarak tebarüz etŞ muvaffak olamıyordu. İhCurzon nirin ker"Msine müvesser olması icab eden şohreti bir türlii kaza . F.ge tutün piyasasına bu sene Ticae''erek be^^mpsini sövlenamıyordu? ret Vekâletinin yaptığı müdahale ve diğl gibi kocasını da onu derhal •Lord Curzon Avam kanarasından ayrılmak istemiyen adam Birçok meziyetİere maiik o an Curzonnun muvaffakiyetsizlik sebebleri Son günlerde gazetelerde şehir hastanelerinde gerek yatarak, gerekse ayakta meccanen • tedavi edilmek üzere müracaat eden hastalardan taleb edilen fakirlik ilmühaberinin çıkarılması husuİş başmda kalsunda tesadüf edilen müşkülât dığı beş sene mev3uu bahsoldu. Başlarına gezarfında, muhalenler bllir, hakikaten bu güç bir fazakâr parti, aistir. Fakat kabahat o formalitezasından olan yi yapan rr.emurlarda da değil Curzon'a ancak dir. Çür.kü tahkikatı icra edecek beş senenin soemniyet ınemurlarının Lstenilen nunda, o da bir malumatı alacakları zatları dernezaret değil, an hal bulmaları mümkün olmadığı cak bir müsteicin muamele uzamaktadır. İlmüşarlık tekiif ethaberin karakoldan nahiyeye mişti. Kalbuki veya kazaya götürüiup tasdik et1892 de Lord Satirilmesi d? ikinci bir muameleyi lisbury'nin ınağicab ettirdiğinden getne ayrıca lubiyeti, ona hiç zamana mütevakkıf bulunmaic şüphesiz, muhatadır. Halbuki bunun yerine, salefet partisi liderde hastanelerde meccanen tedaliği mevkiini avi olımmak meselesinde değil, her çık bulunduruhangi bir vatandaşın muzayakada oulp olmadığınm anlaşılması yordu. Fakdt ne Îâ2am gelen bütün işlerde tatbik bundan, ne de tdilebilnıek üzere bir «malî hükendi partisinin ona verebileceği başka viyeti tespit» vesikası pekâlâ emevkilerden istifade etmesini bir türlii sas ittihaz olunabilir. Curzon beceremiyordu.. Işte bu iübarla, şu hükmü vermek caizdir ki, bütün Memurlar çalıstıklan dairelergayret ve muntazam mesaisine, bütün den, müstahdemler mensub buemellerine ve iyi hazırlanmış mıtuklalundukları müesseselerden, esnaf nna rağmen Curzon Avam Kamarasında dahil oldukları cemiyetlerden aybir türlü kendine bütün zahiri cmarelık kazanclan ve bundan maada Iere göre, mev'ud mevkii elde edemegelirleri olup olmadıklannı ispat miştir. Hatta devamlı olan bu hiikümedecek sağlam bir vesikayı «faden de hiç bir zaman tamamile kurtukirlik ilmühaberi» ile ölçülemiyelamamaştır. cek derecede kolay ve kısa bir zamanda alabilirler. Karakol tahMaamafih bu muvaffakiyetsizlik, onu kikatı ise, ancak böyle bir yerle asla jnldırmamıştır. Hatta bir asilrade alâkası olrmyanlara hasredilir ve olarak, babasının vefatında, onun unvanma mirasçı olup olmamak ve böy bu suretle vâtandaşlara büyük bir teshilât gösterilmlş olıır. lece asilzadeler meyanma girmekle, Avam Kamarasındaki mevkiini kaybetmemek üzere, isteyenlerin asalet unvanlaruu reddedebilmeleri için bir kanun lâyihası dahi tekiif etmiştir. lea olununca, onun bpkı Disraeli gibi Hindîstan umumî valiliğine tayin o sonunda muvaffak olacağından şüphe bir işe bu kadar lunduğu zaman bile Avam Kamarasının edilemezdi. İnsan lcapısuu, »vdetinde kendine açık bul bağlanmak doğru mudur, doğra değil mak için İngilterede değil, İrlandada midir, bilinemez. Fakat Curzon, bir gün kendine bir unvan alarak bütün gay gelip Avam Kamarası azalığindan suretini bu Avam Kamarasındaki müs kut ederse, her şejan, bütün bir istiktakbel muvaffakiyet uğrunda sarftan balin mahvolacağuıdan, adeta hastalık Arkası var • geri durmamıştır. Bu bakundan müta halinde korkardL Orta tedrisat Tahdire layih bir mesai müfettişleri ı V ı • ı • r> • ı* Uskudar Cezaevı bır fabrika halini aldı Muhtelif san'at şubeleri için kurulan atelyelerde 225 mahkum çalışıyor ve hayatlarını kazanıyor Merhum Muallin» Ali Nazim» Bugün Ali Nazimâ merhumun altuıcı ölüm yıldönümüdür. Türk irfan hayatınm 1935 te kaybettiği Ali Nazimâ yarım asn geçen ve her 'Tcula nasib olmıyan uzun bir tedris hayatı müddetince hem sayısız talebe yetiştirmiş, hem de bir çok eser vermiştir. Bu ilibarla millet ve maarifimiz, merhuma iki cepheden de minnettardır. Bugün Blümünün yıldönümünde onu, Allahtân rahmet dileyerek anarken, büyük hianetlerini de şükranla hatırlayoruz. Doğra değil mi! Piyasa hareketlerı Haricî ticaretimizde yeni inkisaflar Basra transit yolunun açılması bize meçhul olan yeni piyasaları meydana çıkardı Bahar tatili Geçen sene olduğu gibi bu sene de ilk ve orta tedrisat müesseselerine, ikinci kanaat notlannı müteakıb bir dinlenmç tatili verilecektir. Orta tedrisat muesseseleri 21 marttan itibaren, ilk mektebler ise 2 nisandan sonra birer hafta tatil yapacaklardır. Bu ayni zamanda bahar tatili olacaktır. Üsküdar' Cezaevinde dokumacılık atölyesi Geçen sene ecnebi ve ekalliyet mekÜsküdar Cezaevi, diğer cezaevlerimize zuları, cezaevinde bir matbaa kurabilteblerinden bir kısmı tatile iştirak etmemişti. Tatilin, bu yıl bütün bu mek nümune olabilecek esaslı bir programla mektir. teblere de teşmil edilmesi muhtemeldir. mahkumlan çalışürmağa baslamıştır. Üsküdar Hapisanesinde bir kısmı kaCezaevinin yeni müdürü Kemal Kes dm ve çocuk olmak üzere 255 kadar MÜTEFERRİK kinoğlu, her mahkuma kendi saha ve mahkum ve mevkuf vardır. Bunlardan mesleği dahilinde iş vermek suretile ekserisi ıslahı hal etmiş kimselerdir. .Kozan (Hususî) Kozanın GeMimar Sedad Çetintaşın faaliyete geçmis ve cezaevinde hiç yok Cezaevi sakinleri eroin, esrar gibi iptan iki dokuma tezgâhı, bir kundura tilâlardan tamamile kurtulmuslardır. A dikli köyünden Kara Hamza adınverdiği konferans Andil atelyesi, bir terzilik şubesi, bir ma sayiş, diğer hapisanelerimize njmunei da birisi köylerine mücavir dağında kurt bulunduğunu haber Mimar Sedad Çetintaş, • Beyoğlu rangozhane ve bir sabun imalâthanesi imtisal olacak bir derecededir. Bilhassa alarak bir akşam mezkur dağa giHalkevinde kalabalık bir dinleyici vücude getirmişür. çalışmağa alışan mahkumlar, aıalarınderek blr kurt kapanı kurmuş, yekütlesi huzurunda mühim bir konÜsküdar Müddeiumumisi İzzet Ak da sanümî bir aile hayatı kurmuşlar rmi iyîce tcyin ve tahkim ettikten. ferans vermiştir. Sedad Çetintaş, sonra köyüne dönmüştür. Sabahleevvelâ umuml bir surette, mimarî salın teşviki ve cezaevi madürü dır. tarihinden tasnifler yapmış, bunu nün ' mütemadi faaliyeti neücesin sailerinin semeresinden elde ettikleri yin vak'a mahalline gittiği zaman kurt müteakıb şark mimarisinin mensub de, dokumacılık şubesinde 12, çorab a kazancla, yemeklerini tabldot usulile daha yaklaşmadan kapana olduğu Arab, İran, Çin medenlyet telyesinde 30, terzilik şubesinde 2, ma yemekte ve hatta para artırarak muh düştüğünü görerek bir sevinc ve telerl başmda ve hepsine hâklm bir rangozluk atelyesinde 2, sabunhanede 5 tac evlerine yardım bile etmektedirler. lâşla kapandakl kurdu yakalamak sahslyette Türk mimarisinin geldi kadar mahkum çahştınlmaktadır. BilCezaevi idaresi, çalışmak isteyen mah üzere yaklaşmış, fakat anî bir hügini söyliyerek Istanbulda mimari hassa Üsküdar Cezaevinin sabunhane kumlara mümkün olan kolaylıkları gös cunıa maruz kalmıştır. Meğer kanin san'at ve teknik yoUarından sinde gayet temiz malzeme ile piyasa teriyor ve onlara bir baba şefkatile mu pana düşen bir kurt değil, erkek yükselisini izah etmiştir. Daha son da satılan çamaşır sabunlarınm en ne amele ediyor. Üsküdar Cezaevinde, ya bir pars olduğunun mücadele sırara abidelere geçerek, bu meyanda fısleri istihsal edılmekte ve bunlar nis kmda bır kese kâğıdı imalâthanesi de sıı:da farkma varmıştır. tarihî mühim sarayları zikretmiş, peten ucuz fiatlarla satılmaktadır. Si açılacaktu. Pa.3, Kara'Hamzamn evvelâ baSultanahmeddeki İbrahimpaşa sa parişler arttığı takdirde sabunhanede Mahkumlara sabahlan muayyen saat şını, sonra da sağ kolunu dlşîeri araymın tarihî kıymetine dair kat'î haftada bin kilo ve hatta daha ziyade lerde beden hareketleri yaptırılmaktadır. ra^ana alarak bir hamlede Hamzavesikalar göstererek bu saraym ha sabun çıkarmak mümkün olacaktır. kolunu ve kemlklerini ^ırmağa Bayrak merasimine istirak mecburidir. nuı rem dairesinin Mimar Sinan ekleÇorab imalâthanesinin işleri gün gun ba^lamıştır. Bu yırtıcı canavardan Dokuma tezgâhlarında, abani, yorgan melerile birlikte yıktırılmış olma kurtulamıyacağmı hisseden Hamza sına Türk kültür tarihi namına te ve yatak çarşafları, karyola örtüleri den çoğaldığından yeniden birkaç maav aramakla uzaklara gitmlş buluessürlerini izhar etmiştir. Bundan gibi şeyler dokunraaktadır. Yakında kine daha satın ahnacaktır. Ellerinde köpekleri de hatırına gelerek gömleklik ve pijamahk poplinlerin de çorab makinesi bulunan kimselerin Üs nan sonra Avrupa müelliflerinin Süleybunları ferma etmiştir. Köpeklerln manle ve benzerl camilerdeki te dokunmasına başlanacakür. Cezaevine küdar Cezaevine müracaatleri rica esaldırışını gören pars, Hamzayı bıkâmül şeklirıin Ayasofyanm taklidi yeni bir tezgâh daha konulmak üzere dilmektedir. rakarak ayağmdakl kapanla blrllkoldu&u haktendakl iddialan redde dir. Tezgâhların çıkardığı dokumaların Mahkumlar, vaziyetlerinden son de te köpeklere saldırmış. Bu kurtu • derek bunlarm Türk eiile' vücude piyasada aynı fiatla tedarik edılmesuıe recede memnundurlar. Şimdiki halde luştan istifade eden Hamza can getirilcn eserjjçr olduğunu İspat ve imkân olmadığı için toptancılar bunları tek arzulan, çalıştıkları günlerin, İmhavlile derhal köye kosmustur. Türk binalarının renesans eserleri büyük bir tehalükle satın almaktadır. rah Hapisanesinde olduğu gibi mahkuHamza kendi tüfeğile beraber bir ne fa'.k evsafmı zikrederek sözüne miyet müddetlerine mahsub edilmesidir. iki avcı da yanına alarak vak'a yeÇorab imalâthanesinde de müteaddid İstanbulun tarihî şahsiyeti üzerinCezaevi müdürü, ıslahı hal ettikleri rir.e "gelmis, fakat köpeklerin her de hassasiyet lüzumu ve inkılâb makineler faaliyete geçirilmiştir. Mahne kanaat getirdiği mahkumlarm bir ikisinin de parçalandığını görmüşmimarisinin doğumuna hükumet ve kumlan, en fena nâsıh olan işsizlikten listesini hazulatmaktadır. Bu listeye lerdir. Canları fazla yanan avcılar hallnn yardımı temennisile nihayet kurtarmak ve hapisaneden çıktıkları Hamza dahil olanlarm bir kısım ceza'armın parsı öldürüvermislerdir. vermiştir. zaman, hayatlarnıı kazanacak bir maiaf* için Adliye Vekâletine müracaat parsın derisini 50 liraya satarak şet vasıtası eJde etmelerini mümkün tedavi için Adanaya gitmiştir. edilecektir. MAARİFTE kılmak için, girişilen bu teşebbüs, alâkadar makamlarca lâyık olduğu alâka İki zehirlenme vak'ası Sömestr tatili bitti ile karşılanmıştır. Üsküdar Cezaevi kunRessamların dünkü içtimaı Eyübde oturan Osman oğlu MehSömestr tatili münasebetile ka dura atelyesinde en az iki üç lira nokBütün ressamlarm iştirakile b!r palı bulunan Üniversitede bu sa eanına gerek metanet ve gerek zsrafet medin altı aylık çocuğu yediği müs birlik kurulması hakkmda ressam tahzar çocuk mamasmdan sonra bahtan itibaren normal tedrisata itibarile piyasada satılan erkek ve kaMahmud tarafmdan yapılan teklil başlanacaktır. Bu tatilden istifade dın kunduralaruıa çok dafa faik ayak zehirlenmt slâimi göstermiştir. Fil üzsrine dün saat 15 te Eminönü hakika çocuk, doktor tarafmdan ederek memleketin muhtelif mın kabılar imal edilmektedir. ÜsküdarularHalkevinde bir toplantı yapümıs takalarmda seyahate çıkan profe dan pek çok kimseler, bu ayakkabılan muayene edilince, z«hlrlendiği an tır. Toplantıda mevcud gruplara laşılmış ve derhal Cerrahpaşa hassörler ve taîebeler avdet etmişlerdlr. memnuniyetle kullanmakta ve sıpariş mensub 17 ressam hazır bulunmuştanesine kaldırlarak tedaviye başmiktan her gün bir miktar artmaktadır. tur. Tekiif sahibi, teşebbüsünün galanmıştır. Yangın başlangıcı Atelye ve imalâthanelerin ileride imkân yesinl İzah etmiş, şimdiye kadar Bundan başka Alemdarda bir ze ayrı ayrı zümrelerde çalışan arkaGalatada Okçumusa caddesinde bulundukça tevsi edilmeleri mukarrerhirlenme vak'ası olmuştur. Bu daşlarının bir blrlik etrafında çaİstikamet apartımanmda oturan dir. spmtte oturan İsmailin 13 yaşmda lışmamaları yüzünden san'atta eŞementonuıı dalresindeki bacanın Marangoz imalâthanesinde de, maran ki kızı yemekten sonra sancılan saslı bir hareket yaratüamadığım kurumlan tutuşarak yangm çıkmış, gozluk ve doğramacılıkla alâkadar her mağa baslamıştır. Çocuk tedavi eve gene bv âmilln tesirile arzu ediateş etrafa sirayet etmeden İtfalye nevi eşya imal edilmektedir. San'at sadilmek üzeıe hastaneye kaldırıl tarafmdan söndürülmüstür. len himayeye mazhar olunamadı bibi mahkumlarm şimdi en büyük ar mıştır. ğını söylemiştir. Uzun süren münaKUçUk hlkâye Semiha asık bir çehre ve sert ha kaşalardan sonra, teşebbüs yerinde görülmüş, bütün san'atkârlarm reketlerle içeriye girmişti: Bu sefer çağırduıız zannede davetile umumî blr toplantı yapılmasına karar verilmiştir. rim, doktor... Kozanda bir avcmm başına gelenler Iyi ki geldin! içeri almamaya teşvik etmişti. tin mevcudiyetinde yarattığı heyeNihayet sedyeye halsiz uzanmış, can ve sinirlikle: benzi sapsan kadm da muayene o Pardon doktor, diye kekeledi, dasından çıkarılınca Behiç eşikt€ şu geçen gün kefrıjisine pnömogöründü. Yüzünü zoraki bir tebes toraks yapılmasına karar verdiği sümle süslemeğe çalışarak: miz hasta geldi de... Fahireciğim, dedi, şu anda buBehiç, kaıasını tam sükunete karaya gelmeğe bir mana veremedi vuşturmak üzere o'duğu bir sırada ğim için dcğrusu merak ettim... Semihanm yaptığı bu ihtiyatsız haMaamafih. cok mesçulüm, şördün... rekete hiddetlen.'i. Asistanma ilk Onun için kusura bakma, biraz bek defa sert bir sesle: lettim... Hayrola... Ne var?. Biraz müsaade ediniz, diye Genc kadm Mçük. lâkin seri a haykırdı, çok rica ederim, ben çadımlarla muayene odasından içeri ğjmadan da gelmeviniz! ye girdi. Kapıyı hızla kapadıktan Kadm doktor kırgm ve sinirli mısonra birden kocasınm bovnuna a rıldanarak dısarı cıktı. An«ızın hıçt'.'dı. Ona söyliyeceği lâkırdıları ev kırıkîarına nihavet veren Fahire velden hazırlayıp sıraya kovmustu nin yüzü gülmüş, gözleri parla Faka" boğazma tıkanan hıçkırıklar mıştı: serbestçe sö?e ba'îlamas'na mâni o Behiç, dedi, yanılmışım, büyük luyorlardı. Onun için yalnız nefes bir hataya düşmüşüm, senin benl nefese: esklsl kadar sevmpdiğini zannet Behiç... Behiç!. mekle... Ah bllsen, kaç gündür, kaç Demekle iktifa etti. Doktor, ka hpftadır bu endişe, bu korku beni rısmı kolları arasmda küçük bir yiyip bitiriyordu. çccuk gibi sallıyarak sordu: Ne İse sekerim. bütün bunlarm Yavrum, ne var, ne oluyorsun? ss'lsız ve esassız o'cîngnna kanaat Fahire, artık göz yaşlarmı tuta getirdin ya .. Havdi bakayım, simmamıştı. Acıktan ağlıyordu. Lâkin, di yavas yavaş. tımş tıpış eve dön... biraz evvel ebediyen kaybettiğine İs+>;rsen araba İle glt diyece&im kail olduğu geaiş göğsü. iri elleri ve ama, yaya yürümen daha lyldir, yumuşak sacları ve bilhassa onla biraz hava alırsın. Boş yere sık'lrm temsil ettiği tatlı şefkatle yeni dın, üzüldün Ben de hemen arden karşılaştığı için birden teselli kandan gelmeğe çalısırım. bulmustu. Az kaldı: Befr • bunları sövlerken kansmın Beni affet Behic. diyecekti, ben iki elini almıs, dudaklarma götürüsinirli, çılgır bir kadmım. Hiç yok yor, onlan sıra ile öpüyordu. Fahire tan senden şünhelendlm. Senl ra k^oıva yaklaştığı zaman geriye döhat^ız ettim Belki bu densizlikle nerek: rimle sükunet içinde cereyan et Bana darılmadın değil mi? mesi lâzım gelen meslekî faaliyetiDiye sordu Doktor saçlarını ve ne de engel oluyorum. Ne yapayım. beyaz servls gömleğinin yakasmı e!ımde değil. seni kiskamvorum! düzeltmeğe çalısırken cevab verdi: Birden kapı vuruldu ve cevab Büâkis yavrum, ka!bindek ; beklenmeden kanad ardına kadar şüphenin bu suretle silinmesine çok açıldı. Semiha, karsılaştığı yazlye memnun oldum. İyi ki geldin! Nuri Refik Evet Semiha Hanım... O hasta ya pnömotoraks icin yarm gel Asker ailelerine yardım mesini söyleyiniı. Çünkü hemen eşekli ve gideceğim. Ancak çok âcil bir vak'a olursa bana haber veriniz. Asker ailelerine yapılacak yardım Alelâde isleri sormaya lüzum yok. içm vazedilen muayyen nispetler, Ha, bakın iyi ki hatırıma geldi. Ge dahilinde tahsilâta devam edilmekçen gün benden serelik mezuniye tedir. Fakat bu şekilde pek müspet tinlze mahsuben iki haftalık bir bir tahsil şekli görülmemektedlr. istirahat istemiştiniz. Yerinize he Hükumet bu iş hakkmda umumî bir men birini buimak mümkün olamı karar vermek üzeredir ve bunun iyacağmı bildiğim için kat'î bir mu çin de bir kanun lâyihası hazırlanvafakat cevabı vermemistim; Fakat maktadır. Banun bilvasıta bazı verşimdi genc arkadaslardan birile gilere yapılacak zamlarla tahsil egörüstüm. Ysrından itibaren o ba düeceği zannedilmektedir. na yardıma gelecek. Demirle kafasını yarmış Semiha kıpkırmızı kesildi. Cevab verirken dudakları titriyordu: Taksimde, ayni evde ikamet et Pekâlâ doktor,, dedi, iki hafta mekte olan Anfos oğlu Canyara asorra da buraya dönemezsem be dmda bir İtalyanla Koço adında bini mazur görmenizi rica eüerim. risi dün gece bir meseleden dolayı Çünkü hastaneniz için faydalı bir münakaşaya tutuşmuşlar, gittikçe unsur olduğuma kaniim ama, huşiddetlenen münakaşa biraz sonra susî havatınizidaki saadetiniz için kavga halini almıştır. Bu esnada bir mâni teşkil ettiğlml de anla Koço eline geçirdiği bir demir pardım. çasını Canyaranın kafasma vurarak Behiç ayağa kalkmıştı. Eller veda yaralamıştır. Yaralı kanlar İçinde için birleşirken gözler de karçüaştı. karakola koşarak hâdlseyi haber İki meslektaşm yekdiğerine bir çok vermiştir. Canyara tedavi altına asövîivecekleri bulundugu manalı ve lınmış, Koço polis tarafmdan yakaatesli bakışlann^an anlaşılıyordu. lanarak hakkmda takibata başlanHer ikisi de böyle bir münalrasaya mıştır. eirlşmekten çekindiîer. Çünkü bu hesablasmanm i"7un süreceğinl ve tath blr netice vermlyeceğini biliyorlardı. Semiha, başı önünde ağır adımNüshası 5 kurustnr. larla kapıvı kaosvm cıkrnıstı. Behir bası 1 : elleri arasında bir müddet 11 Türkive Haric için için kızın ince siiüetiiHn k^vbolduğu 1400 Kr. 2700 Kr. Senelik beyaz boyalı kanadlara, olduğu yer750 > 1450 » Altı avlık de hic kıpırdamadan bakafcaldı. 400 > 800 » Üc avhk Kerdme ge'ınce, birden çekmece150 > Yoktur. Bir avhk don çikardığ bir fotoğrafı uzun uzun avucunun iceılsinde dalgın ve rat hazin sevıp'H P^nra onn narmaklarıiî'n a r a " < J ' : ı ' " " ^ •<"> v..n,^ ^ r Gazetemize gönderilen evrak ve va'/ılar çalara ayırıp yır^^o' gpnete attı. neşredilsin edilmesin iade cdilmez ve NURİ REFİK mes'uliyet kftbtil olunnıaz* CUNHURİYET Abone şeraiti

Bu sayıdan diğer sayfalar: