3 Mart 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

3 Marf T94T CUMHURlYET *Yol oldu Üsküdâra bin otuzda bendcniz geçtim» Diyen şaire bakıp yolu kolay kolay olur bir şey sanmajın! Çünkü mal meydanda! Binlerle lira sarfedildiği halde İstanbulun asfalt yollan hâlâ olaraadl evatür derecesine varan, ya ve fen erbabına göre olamıyacak da. hud vardınlmast istenen ri İstanbulda yeni yapılan asfalt yo!!avayetlere göre Bulgaristan, Gündüzleri düşman hedeflerine ta tın bozukluklan üzerinde yapıian in•üçler» paktını imza ettiği andan itibaren arruz edebilmek için her türlü mal celemeler, bunlann demir tekerlekli araAlman kuvvetleri tarafından işgal olunbalar tarafından bozulduğu noticesina Bu suretle bir tehlikeden bir tehlikeye zeme zayiatmı göze almanın tek mamakta ve Bulgaristanın tayyare meynası, artık İngiliz hava kuvvetlerinin rarmış. Hatta resınî bir rivayete gore baş vura vura gündüz akını iş başardanlanna Alman tayyareleri ycrlc>mekEminonünden günde 3000 yük arabası mağa çalışır. Bu sebebledü1 ki gün tayyarelerini kıskanarak harcamak vatedir. ziyetinden kurtulmuş olduğunu ve kâf geçermiş. Londrada Çerink Kros dedüzleri yapılan akınlar fazla zayiat veBu isgal, bir emrivaki ise hedef nedir? derecede ileri hat ve ihtiyat vasıtala nilen bir dörtyolağzı vardır. Buradan rirler. Mersin (Kususî) Vilâyetimiz Encümen azalannı intihabla mesa Diğer Balkan memloketlerini de tazyik rına malik bulunduğunu işaret eder. günde küçük büyük 49 bin nakil vaGece taarruzlan ise bundan çok farkederek onları da üçler paktını imzala Uruumî Meclisı. Vali Sahib Orgenin isine nihayet vermiştir. Düşman avcılanna karşı tutuşabile sıtası geçtiği tespit edilmiştir. Enıiiiölıdır. Uçuş ve müdafaa için her şeyrivasetinde toplanarak İçel Vilâyeti mağa mecbıır etmek mi? cek kudrette silâhlarla teçhiz edilmiş nünden 3000 yük arabası geçtiğini işiBursada den önce görüş kabiliyeti şarttır. Bir Yunanistan İtalya harbini durdur 1941 malî yılı bütçesini müzakere Bursa 2 (a.a.) Vilâyet Umuıri tayyareci aradığı hedefi bulmadan ve olduklarına ve yer müdafaasını sustu tince aklıma o geldi. Lâkin orada yove kabul eylemiştir. İngiliz havacılarına bakarsak, harbin mak için askerî bir nümayiş yapmak racak kabiliyet ve çapta bombardıman lun çıplak kaldığı bir an yoktur ve ge1 Ysr.i bütçe 563,378 lira varidat ve Meclisi dün öğleden sonra Valimi ilk günlerindeki mukabil taarruzların nişanını almadan nasıl bombasmı a yapabileceklerine kanaat getirilmistir. çenler de yük arabası değildir. mı? Yoksa İtalyanYunan harbine mütamazsa, yer müdafsası da hasım tayzin riyaseti altında son toplantısın 563,378 lira masraf olarak tezvin edahale ederek İtalyanin başaramadığ da gözü kör olan geceyi seçtiler. GeBen bu 3004 rakamında biraz tevaEn son olarak ta ana vatan müdayarelerini ışıldaklarile aydınlatmadan dilmis, ilk okul öğretmenlerinin yapmıştır. isi başarmak mı? ce uçuslannın gündüz yapılanlarından ve görmeden mukabeleye geçemezler. faasına lüzumu olan av tayyarelerinin, tür seziyorum. Zira gece gündüz durMeclis yenl sene varidatı ve fev çok daha farkh olduklan muhakkakBulgaristanın işgali bir emrivaki isc terfi maaslarının verilmesi meclisçe dakikada iki Hava hâkimiyetini tam manasile bu^üne kadar olduğu gibi sadece Bü madan işlediklerini ve bu ihtimallerin hepsi de variddir ve o kabul edildiğinden varidatm 251,107 kalâde masraf bütçesini bir milyon tır. Çünkü iyi hazırlanmış meydanlalcuramamış ve çok müessir müdafaa yük Britanya toprakları üzerinde değil yük arabası geçtiğini farzetsek 3000 aranun için bu ibtimalleri tetkik etmek tâ lirası maarife tahsis olunmuştur. 377,064 lira olarak kabul etmiştir. rın ışık çerçevelerinin ve her türlü silâhı olan bir hasım karşısında kalan ayni zamanda himayesine aldığı bom banın Eminonünden geçmesi için 24 sa511,833 Yol ve köprü inşaat ve tamiratı 1 Bütçede 50,644 lira nafıa, nmdır. vaziyetlerde meydanı işaretliyecek nitaraf gecenin körlügüne gizlenmek bardımancıların uzanacağı herhangi bir atte 25 saat araba geçmesi lâzım. Zamaarif, 27,454 ziraat, 117,924 lira da Bulgaristanın işgalinden sonra Bal çin de 86,100 lira tefrik edilmiştir. rengilerin aksaksız çalışmaları mecbumecburiyetindedir. Bilhassa düşman memleket topraSı üstünde de emni ler uzun hesaba ne hacet! Şehirde o sıhhat işlerine tahsis edilmiştir. Trabzonda kanlarda mihverin filen hulul ederiyeti karşısında ve gece görüşünü tah avcılarının faaliyetten geri kaldıkları yetle ve cesaretle hâkimiyet kurabile kadar yük arabası da yok. Acaba döValimizin bir nutku ile sona eren did eden şartlara r?5men Büyük BriTrabzon 2 (a.a.) Vilâyet Umuuediği iki memleket kalıyor. Bunlann zamanı secrr.ek zarureti vardır. Bu za cek savı ve ehliyette olduklarım gös nüp dönüp oradan mı geçiyorlar? Gerçi biri Yunanistandır ve mihverin bir kolu mî MecUsi dün sabah Vali Naci Kı Vilâyet Umumi Meclisüe Belediye tanya ana vatan filoları gece baskınbizim yük arabalarının tekerlekleri de manda kendi ışıldak ve topçularmın termektedir. olan İtalya ile harb halindedir. Diğeri c'manın riyasetinde toplanarak meclisi azaları şerefine dün akşam larını neden tercih etti?. Teknik müSöyle bir toparlarsak görürüz ki; İn hakikaten keskindir amma, bunlann C. H. PartLsi tarafından Çelik Pa kemmeliyet ve mütehassıs uçucu iste müdafaası çerçevesi içine girmek avYugoslavyadır ve mihverin iki kol'i ile varidat ve masraf bütçesini 519 438 cılar icin tehlikelidir. Bu halde avcı giliz imparatorluk hava kuvvetlerinin çokça geçtiği bazı yerler var ki; asfaltl sulh içinde yaşamaktadır. Her Hitler, lira olarak kabul etmiş ve Daimî lasta bir akşam yemeği verilmistir. yen ve hattâ gündüz akınlarına nazalar ucuş yapamazlar. Ancak kuvvetli gece baskınlarmda verdikleri zayiatı Eminönü kadar bozulmadı. Topkapı yoYugoslavya Almanya hududunun ebeıı nııııııııııntllllHllllllllinnillllllllllllillllllllinnilHHiııııııı ran ahnacak hasılanm kısırhğı yanın ay ışığı ve havanın berrak mevsimi. göze alarak malzemeden fedakârlık lu gibi. di olduğunu söylemiş, Sinyor Mussolini da böyle bir yük altına girmenin ma taarruz saatinin uygun olusları halinde Nasrcddin Hocanm eşeği kaybolmuf. yapacak aded üstünlüğü elde etmiştir. de Yugoslavyanın bitaraflığını tnuhafanası ne olabilirdi?. av tayyareleri de müdafaaya iştirak Bombardımancılar kendilerini av tay Herkes Hocaya çıkışmaya başlamış: za etmesi şartilc hududuna saygı gösteriİşte bunlann cevabmı Alman zayia etmpk fırsatma malik olurlar. Yahu! Ahırm kapısını iyi kapamab vareciliklerinin himavesinde daha fazla leceğini temin etmişti. tının günde yüz seksene kadar yükemniyette görmektedirler. Ve bu sa değil miydin? Taarruz eden bombardımancıların d > = Fakat Bulgaristanın işgalinden sonra selmiş olması verebilir. Günün gözü sörüş güçlükleri ve bombardıman isa yede hedeflerini körlemeden değil, fa Hoca! Mahna neden mukayyed olYugoslavya, aşağı yukarı her tarafından açıktır. Yer müdafaası, ışıldaklanndan beti bakımmdan mecburivetleri vardır kat mutlak surette tahrib etmek ve madın? çember içine alınmıştır. Onun mihver meded ummak sıkıntısından kurrul Yapılan işin kısırhğı, müdafaa karşı kat'î isabetler kaydetmek azmile bom İnsan hayvanı sıkıca bağlamaz mı? tarafından kuşatılmıyan biricik serhadmuştur. Nişancmın gözü düsmanı çok sında verilen zayiatla ölçüve vurulursa balamağa başlamışlardır. Bu da hasım Hoca cevab vermiş: di Yunanistanla bitiştiği köşeye münhauzaklardan görür, seçer ve tevcihini bp'ki bir kıvmet ifade edebiür. kaynaklarını. sanayiini ve ihtiyatlarını Hepsi âlâ: Lâkin şu hayvanı alanr kahnıştır. yapar. Makinelitüfekler durmadan işSon zamanlarda hava müdafaasında kısa zamanda muhtac vaziyete düşecek nın da hiç kusuru yok mu? Yugoslavya, şimdiki harb çıktı çıkah, ler. Av tayyareciliği mukabele imkân geceleri iki kisilik av tavyarelerinin şeMe sokmak istediklerini gösterir. Evet! Yük arabalan çok, tekerleklcrl mihvere münıaşatkâr bir siyaset takib elarma tam olarak maliktir. Çok uzak kullanılması ve taarruz eden filonun Kat'î hâkimivet ve mutlak tahrib yo keskin, falan filân, amma şu bizim asdiyor, Almanyanın Yugoslavya dahilinlardan düşman bombardımancılannı ışıklı bir mıntika ifinde hapsedilerek lunda başvurulan gündüz akmlannm faltın cinsi bakımından da hiç kusuru deki Alman ekalliyeti, Macaristanın Londra 2 (a.a.) Amerika BirleTokyo 1 (a.a.) Japon hükume karşılar, topçunun ateş sahası icine avcıların karanlık sahada dolasıp gövtesiri. gece taarruzlarının bugüne ka jok mu? Haydi Eminonünden yük araMacar ekalliyeti meselelerini ortaya at şik devletlerinin yeni Londra büyük tinin istihbarat ofisinden büdirü kadar hırpalayarak getirir ve bırakır. de tüfeklerile müdafaaya iştirakleri dar aldığı hasıladan çok dah üstün o bası geçiyor dedik; Taksim Harbimamalan, İtalyanların katolik Hırvatları elçisi John Winant, dün tayyare ile diğine göre, Pransız büyük elçisi Topçu, avcılannm hedeflerini kendi gece taarruzlarmda da zayiatı ço5alt lacaktır. Çünkü dünün dar çerçevesi ye yolunda yeni yapılan asfaltı da jük tahrik etmek hususunda ileri gitmemeLondraya gelmistir. Büyük elci, Croy Arsene Heury bugün öğleyin Japon lerine bıraktıklarına kanaat getirdik maga başlamıştı. Hasmın her türlü içinden kurtulmuş olan bu havacılık. arabalan mı bozdu? leri için bu siyasetten aynlmamağa edon tayyare meydarunda İngiliz Kralı Hariciye Nazırı Matsuoka'yı ziya ten sonra ateşe başlar. Düşman tay müdafaa vasıtalarını kullanarak mü Ceniş hududlu bir taarruz sistemi ile Şimdi gelelim, asfalt olmalı mı, olbemmiyet veriyordu. tarafından karşılanmıştır. Kral, Ameri ret ederek Japon hükumetince ya yareleri ateş mıntakasından çıkar çık eaarrız tarafı yıpratması ve buna mu işe başlamış bulunmsktadır. manıalı mı? bahsine. Ben asfalt jolun Mihverin evvelâ Macaristanı tatmin ka Birleşik devletlerinin mümessiline pılan sulh tavassutuna Fransız hü maz gene avcılar ensesine yapışırlar. csbi! körlemeden bombardıman müşA. AHISKAL âşığı değilim! Zaten asfalt yol, yollaederek onu üçler paktına alması ve Makfimetinin cevabmı tevdl etmiştir. rın ideali, yani en kusursuzu değildir. car ararisini asker geçirmek için kul samimî surette hoş geldiniz demiştir. Bir İngiliz Kralınm bir yabancı bü Fransız nota^ının muhteviyatı hakHele bizinı asfaltlar gibi sıcağı görünlanması, sonra Rumanyayı işgal etmesi, ce mahallebiciye donen yollarda yürürtafsilât verilmemektedirdaha sonra Bulgaristana karşı da ayni /ük elçiyi karşılaması, İngiltere tarihin kında ;en, yazın içim gıcıklanıyor. siyaseti tatbik etmesi, Yugoslavyayı da de ilk defa olarak vukua gelmektedir. Fransız büyük elçisinin Matsuoka Yolun güzeli tahta yollardır. Gürülttt mihvere mümaşat edici bitaraflık siya Hatırlardadır ki Lord Halifax, Amerika ile bir saatten fazla görüşmüş olyok, çamur yok, kayıp düşmck yuk! Betinden ayırmayı istihdaf ediyorsa mih Birleşik devletlerine vardığı zaman, Pe masını mahallî siyasî mahfiller Bizim gibi ormanı bol memleketlerde verin Bulgaristam işgal etmekle bu si isicumhur Roosevelt tarafından karşı Tokyo sulh konferansını alâkadar neden yapılmaz da dışarı malı olan asyasetini tatbika çok müsaid bir vaziyet kmmıştı. eden meselelerin bu mülâkatta etfalta rağbet ederiz? Orasını bilmcm. Elaldığı şüphe götürmez. Mihverin YuKral dün, Winant'ı, Kraliçe ve kendi rafile tetkik edildi&inin alâmetl ogoslavyaya verdiği teminat ise, onun bette fen erbabı ve hendese uleması bn;ile beraber çay içmek üzere Bucking larak k^bul ediyorlar. bilfiil vücude getirdiği vaziyetin bütiin nu da düşünmüşlerdir. Benim istediam sarayına davet etmiştir. Fransa mukavemet imkânlarından istifade etmesine ve Yuğim, önüne gelenin eline bir kazma agoslavyanın siyasetini kendi menfaatle Yardım lâyihasının müzakeresi bir gösterrniyecekmiş lıp caddeyi açmaması ve sokak sathlhaftaya kadar bitiyor rine daha fazla uygunlaştırmasını i.stenın iniş çıkışlı olmamasıdır. Yoksa asSaint Etienne 1 (a.a.) Dün çereNevyork 2 (a.a.) Pertinax yazımesine mâni teşkil etmez. Mihverin bu Vasington 2 (a.a.) Partinax yazı yor: tıne verilen bir öğle yemeğinden sonra falt ohnus, taş olmuş, çimento olmu» vadide nekadar ileri gideceğini flnıdiden or: müsavi. Çamur ve çipil olmasın da! Vi;hy hükumetl, Japonya İle ge Mareşal Petain, Saint Etienne Belediye tayine lüzum yokrur. Bizim sokaldarımızın artık dünyada İngiltereye yardım layihası hakkında cirilen buhran günlerlnde Amerika dairesi balkonundan müstakbel içtimaî acajibden sayılmasına sebeb, herkesin ienatoda cereyan etmekte olan müza Haricive Nezareti nezdinde hiç bir münasebetler hakkında bir nutuk söyen küçük vesile ile sokağı kazmak hakBulgaristanın işgali bîr emrivaki ise ere tahminlere tamamen uygun değil teşebbüs yapmaması, ne ifikir, ne emiştLr. kını kendinde görmesidir. İşin garibi Almanyanın Yunanistana karşı alacağı dir. Fakat bu hal lâyihanın tehlikede Mareşal, sımflar arasındaki mücadesudur ki; Belediyelerimiz de sokak kazvaziyet, herhalde mihverin prestijini alduğu manasını tazammun etmemek yardım istemesi ne de yapacaklan ıye niçin nihayet vermek lâzım geldihakkında Amerika Hariciye Nezakurtarmayı istihdaf edecektir. mak için muayyen bir para mukabilintedir. Hükumete muhalif olan ve yatış retine malumat vermiştir. Binaen »ıni, işsizlik tehlikesini, sefaleti, eğlende müsaade verir. Bu para kaldırım taBunun Wn iki hattı hareketin takibi tırma siyasetine taraftar olan salâhiyetli alevh Siyamm ve Japonyanm şid :esiz mesaiyi, işçilerin sıhhî hayat şartmir ücretidir. Sırasına göre haftalarca tmıhtemeldir. bir müşahid bana, projenin gelecek haf detll taleblerine karşı Hindiçininin arına tâbi olmalan zaruretini tebarüz hatta aylarca kapanmıyan bu delikler Birincisi: Bulgaristam işgal etınpnin Mekteb talebeleri kendileri tarafından dikilen kostümlerle temin ettiği askerî vaziyctten istifade ta nihaî karar verildiği zaman 12 ilâ ciddî bir mukavemet göstermiyeceği ıttirmiş ve demiştir ki: tamir edildikten sonra da aynı tazyika 15 ekseriyet bu'acağmı bildirmiştir. « Sınıflar arasındaki mücadeleyi iederek İtalya ile Yunanistan arasında zp.nnedilmektedir. Beyoğlu Kız San'at mektebinde diki halde 120 talebesi vardır. Bun maruz kalmadığı için ya sokak sathmtavassut etmek ve harbe son vcımekSenede 54 bin tayyare terzilik, dan yüksek veyahud alçak olur. BöyHindiçininin İngiltere ve Amerika zale için Fransız işçisinin tecrid edil talebenin, bir senelik el işleri me lardan mühim bir kısmı tır. etmek şapkacüık, giyim işleri ve diğer tu lece o sokak hapı yutar. En büyük Vaşington 2 (a.a.) Partinax yan iç!n kavbedilmiş bir mıntaka oldu miş vazıyetini ıslah etmek, işçin'n be saisinin örneklerini, teşhir Ikincisi harbe müdahale etmek ve Yu yor: ıaber yaşadığı cemaat arasında lâyık ol üzere bir defile tertib edilmiştir. valet ve ev eşyası imal eden atölye caddelerimiz de böylece açılmış delikleğu aşikârdır. nanistanı ild cephede harbe mecbur etrin yaralan yüzünden geçilmeı hale :uğu hayat şartlarını, yaşamak ve ümid Vali ve Belediye reisi Lutfi Kır lerde çalışmaktadırlar. Vaşingtonda salâhiyettar şahsiyetler Ceza kesilen şehirler mektir. tmek imkânlarıra temin etmek lâzım darla sabık Ticaret Vekili Nazmi Defileyi müteakıb, davetlüere gelir. bana Amerikan sanayii istihsalâtmın Fskat bu hattı hareket, mihverin pres artması hakkında en müsaid malul.ondra 2 (a.a.) Londraya ge dır. Zaten bizde üç şey vardır ki; sahibTopçoğlunun, ^ehrimizde bulunan mektebin pastacıhk kismmda tatijini yükseltmek değil, belki de foüsbülen haberlere göre, bazı Almanların Fransız işçileri; hitabımı dinlemenizi bazı meb'usların ve gazetecilerin lebe tarafından yapılan pasta ve sizdir, yahud herkesin malıdır: matı vermişlerdir. tün bozmak gibi bir netice doğurur. Sokak. Tükürür, çöp döker, kazans. teyorum. İçtimaî ıslah mesaisıne heye davetli olarak hazır bulundukları şekerlemeler lkram edilmiştir. Geçen hafta, eylulde ayda 2,000 tay öldürülmüs olduğu son lsyan haYunanistan gibi küçük bir devletin İtalDuvar dibi. En tabiî bir hakla en reketlerl üzerine, Holandadaki Al :anla iltihak etmezseniz bu yolda hiç bu defile cidden muvaffakiyetli olyayı âciz bırakan kahramanlığım yık yare imali mümkün olacağını yazmışküçük sıkınömın defederiz. man işgal makamları, üç şehre pa dr şey yapılması mümkün olamaz. muş, yirmi kadar canlı manken, Ankara • Istanbul yolu mak için iki büyük devletin elele vere tım. Bu neticenin hazirandan sonraya Ağac. Her eline balta alan cağım İşçiıer, dostlarım, demagoji yapanları mektebin terzilîlc kısmında imal erek ona yüklenmeleri, herhalde mihver kalmıyacağı ümid edilmektedir. Sınaî ra cezalan kesmiştir. Amsterdam İstanbulla Ankara arasında bü rastgeldiği ağacda dener. hesabına şerefli bir muvaffakiyet teşkil seferberliğin başarılmasındaki sür'at iti şehri, iki milyon lira, HUversum rtık dinlemeyiniz. Onların size çok fe dilen robları, mantoları, pardesü yük bir şosenin inşası mukarrerdi. Gerçi bu bir nevi hürriyettir ve böyermiyecek, belki insanlık vicdanının barile Reisicumhurun geçen yaz tespit 250 bin lira, diğer bir şehir de 75 nalığı dokundu. Onlar sizi hayalle bes leri, tayyörleri giymiş oldukları hal Bu şose iki şehir arasındaki vilâ )e hürriyetler Senegalde de bundan elli Yunan kahramanlığım büsbütün tebcil ettiği ve senede 36,000 tayyare imalini bin lira verecektir. ediler, size her şeyi vadettiler. Onların de, davetlilerin önünden birer birer yetlerin bütçelerine pe3>derpey tah sene evvel varmış. Lâkin medeniyet deetmesine sebeb olacaktır. Almaj.yanın. merpiş eden mahdud programın pek az şu düsturunu unutmayıruz: Ekmek, sulh geçmişlerdir. siiat koymakla yapılacaktır. İstan nileu rahatsızhk artık bu hümyetP nihaGenerel Franko askerî Yunan'stanla siyasî münasebetlerini ida zamanda 54,000 e yani ayda 4,500 tayDefile münasebetile davetli bul Vilâyeti, şehrimizi hükumet yet vermiştir. Bence şehirde iyi sokaklara ve hürriyet. Halbuki siz sefaletle, harbme etti?ine bakılırsa onun daha fazla yare>e iblâğ edilmiş olması hayreti muler, Beyoğlu Kız San'at mektebi merkezine bağlıyacak olan bu mü malik olmak için yapılacak şey, asfalt erkânla görüştü e ve hezimetle karşılaştmız.» İtalya ile înrisnistan arasınrfa evvelâ çay him şosenin bir kısmmı geçen se döşeemkten ziyade sokağı şehirlinin vecib olmalıdır. Mareşal, patronlara hitabederek de talebesinin bizzat işledikleri Madrid 2 (aa.) Devlet reisi bir sulh ioin tavassut etmesi daha çok takımlarmı, sofra örtülerini, eski neler yaptırmıştı. Bu seneki prog ya şehir hizmetlerinin kazmasından kurGeneral Franko, cumartesi günü miştir ki: muhtemeldir. Amerikadan Fransaya < Patronlar; smıflar arasındaki mü Türk desenlerini taklid etmek su ramma dr. tahsisat koyarak 12 ki tarmaktır. Bu olmadıkça asfalt değil ya bir çok general ve yüksek rütbeli Fakat bütiin bn ihtimallerin mesncii. daha gönderilecek ğıda subayları kabul etmiştir. General, adeleden aranızda birçoklarının mes retile asıllanndan belki de lometrelik kısmınm daha ikmalile pırlantadan olsa para etmez. Bulgaristan işgalinin bir emrivaki olgüzel olarak vücude getirilen muhYolsuzluktan şikâyet eden evvelâ Başvekil âli mahkeme reisini ve uliyet hissesi vardır. Hodbinliğiniz ve Kocaeli vilâyeti hududuna kadar omaddeleri masıdır. millî müşavirlerden bazılarını da işçilerin hayat şartlarını anlamamaklı telif el işlemelerini hayranlıkla tet Jan yolu tamamile ikmal etmiş ol kendisi yolsuzluk yapmamahdır! Vaşington 2 (a.a.) Fransız bü\ük ömer Rıza kabul etmiştir. ğın*z çok defa komünizmin en iyi yar kik etmişlerdir. Bilhassa, takımı yüz maktadır Diğer vilâyetler de kenB. FELEK elçisi Henry Haye Amerikadan işgal alelli liraya mal olan gümüsle işlendımcısı olmuştur. Işinizde çahşmanızan dilcrine isabet eden kısımlan lkAlmanlar İsveçin Norveçe tında bulunmıyan Fransaya sevkedılecek Yugoslav Hariciye Nazırı miş çay ve sofra takımları çok bemeşru kârlarından müstefid olmamanırrai e^tikten sonra bu büyük yol tayiyecek maddeleri hakkında, Amerika ğenilmiştir. • ' yardımına mânî Belgrada döndü suden taleb etmiyorum. Yalnız inmamlanmış olacaktır. Hsriciye müsteşan Welles'le görüşmüşMektebin terzili'k kısmı, günden Belgrad 2 (a.a.) Yugoslav Hariciye ranlık ve Fransızlık vazifelerinızi her. oluyorlarmıs İstanbul Ankara yolunun Kocatür. Nazırı Markoviç bu sabah Budape&te :esten evvel müdrik olmanızı isteyo güne tekemmül etmekte ve her taeline kadar olan kısmı Kısıklıdan Londra 2 (a.a.) Norveç telgraf araftan siparişler alınmaktadır. Mek den Belgrada dönmüştür. rum.» Sıvasta zelzele jansına göre. Almanlar İsveçin Norveçe baslamakta ve Kurd köyünde nihaBudapeşteden döner dönmez derhal Mareşal nutkunu bitirirken, herkesin tebde imal ediîen kadın tuvaletErzurum 2 (a.a.) Bugün burayaptığı yardımlara mâni olmakta devam Kral Naibi Prens Paul tarafından kabul evgı ve neş'e ile müstakar ve sulhper leri, en mahir terziler elinden çık yet bulmaktadır. Şimdilik şose olada saat 7,10 da orta şiddette ve 6 edivorlar. r er bir cemiyetin ferdi olmasını taleb mış olan tuvaletlerle rekabet ede rak inşa edilecek olan bu yol ileriİki Skandinav milleti arasmdaki mü saniye devam eden bir zelzele ol edilmiş ve uzun müddet Prensin yaronda îalmıştır. k bir sevivededir. Mektebin şim de asfalta tahvil edüecektir. muştur. Hasar yoktur. tmiştir. nasebetleri boznmk maksadmı güden (Baş tarafı 1 inri sahifede) bu sivasetin son misali, İsveç Kızılhanu öldürmekle azab çektiğin muhakOnu ölüme mahkum etrr.işlerdi. Ve Alman tayyareleri mi? çmın Norveçlilere hediye etmek istediâi kaktır. İşte ben sana her şeyi anlatRüştü Bey bunu bana açıkça söylüBelgrad 2 (a.a.) «Röyter» İyi haber bîr miktar şekerin gönderilmesine Almakla bu azabı hafifletmek, onu öl alan kaynaklardan buraya gelen haberyordu. Halbuki ben içimden «olamaz, manlar tarafından müsaade verilmemedürmekle günah değil belki sevab iş lere göre dün gündüz 250 Alman taybu olamaz!» diyordum. Evet o zamana sViir. lediğini böylece hepimizin intikannnı yaresi mütemadiyen Sofya üzerinde uçkadar titreyerek bu ihtimali düşünNorveç ajan«a. İsveç parlamentosu almış olduğunu anlatmak istiyorum. muştur. Bu tayyarelerin çoğu bombar müştüm. Fakat bunun kat'î olduğunu a73sından bir z=ıtın bu meselenin tahEvet sen dedenin, babanın, hepimizin dıman tayyareleridir. Avcı tayyareleri anladığım anda bana imkânsız görünkik edilmesini. Hariciye Nazırmdan taintikamını aldın. Bir canavarı ortadan de Bombardıman tayyarelerine refakat dü. Onun öleceğini, yukanda henüz leb ertiğini bildirmektedir. kaldırdm. etmiştir. nefes almakta, ıztırab çekmekte olan Norveç muhsrebesi esnasında AlmanSon cümleyi söylerken gözleri garib Buraya gelen haberlere göre, cenubî insanın, aramızdan çıkıp gideceğini, o laT terafından tahnb edilen ev'erin yebir şekilde parlamıştı. Du^aklarında a Bulgaristanda bulunan tayyare mey bana şefkatle, muhabbetle bakan gözrine ba=kalarmı inşa etmek üzere İscayib bir tebessüm belirdi. danları Almanların işgali altındadır. Ve lerin kapanıp, biraz evvel «zavallı yavvejliler Norveçe t?bta evler de gönderSonra yorulmuş gibi birdenbire sustu. bir miktar Stuka pike bombardıman rum» diyen dudakların susacağını akDıek istemişlerdir. İsveçliierin bu arzu Çok daha iyiyim. Sabahki ıztıri geniş bir nefes aldı. tayyaresi şimdiden bu tayyare meydanlım almıyordu. Yüzüm ne hal aldı bil ğini unutma. Gene iğne yaptık. Kensu Norveç milletinden gizlenmiş "p Norbım yok. Zaten uzun şeyler ankıtmıdisi oldukça rahatlaştığını söylüyordu. Yorulacaksın, dedim. Bütün bun larmda bulunmaktadır. miyorum. Hüîevin yaklaştı Destek olveç matbuatmın bu haberi neşreylemesi yacağım. Yaklaş Azize... Alman kıt'alarının Sofyaya girer girAkşama tekrar uğrayacağını, fevkaları sonra konuşuruz. Bak nasıl neîes mak ister gibi aPkamda durdu. Yamenedilmistir. Elini uzatmıştı. Bu buruşmuş, küçül alıyorsun. mez Alman elçiliği önünde bir resmigelâde bir vaziyet karşısında kahrsak oturdum. vaşça: müş zavallı eli avuclarımın arasma alkendisine telefon etmemizi söyledi. ÇıMacaristan . Slovakya ticarî Başını güçlükle bana doğru çevirdi. çid yaptıkları söylenmektedir. Kendimi daha iyi hissediyorum, dım ve koklar gibi onu uzun uzun Olamaz, bu olamaz, diye, mırılSofyadaki Alman elçisi kıp gitti. Azimkâr bir tavırla: diye ilâve etti. dandım. öptüm. aniaşması Kralla görüştü Hüseyin koluma girdi. Yukan çık Hayır anlatacağım, dedi. Beni Oda bir an sükut içinde kaldı. GözRÜEtü Bey gözlerini yere indirdi. Bir Başımı kaldırdığım Mman mavi gözBudapeşte 2 (a.a) 28 şubatta Sofya 2 (a a.) D. N. B. bildiriyor: tık. Merdivenleri çıkarken nefesim ke lerini örtmüştü. Sonra tekrar açtı. Du lerinin nemlenmiş olduğunu gördüm. susturamazsm. Unutma ki her olecek an düsündü. Sonra başını kaldırarak b)t°n anlasmanm yerine yeni bir Alman elçisi Baron von Richtbofen siliyor, Hüseyne dayanmaya .mecbur daklarınm üzerinden gülümsemeye bana baktı. Zavallı yavrum, dedi. Sen de çok insanın son bir arzusu vardır. anlasma yapmak üzere Macaris bugün saat 17 de Kral Boris tarafından oluyordum. Fakat hastanın kapısı ö benzer bir ürperti gelip geçti. Yavaşça: eziyet çektin. Ne felâketler!. Ona mâni olamıyacağımı anlaılım. Bütün bu geçen şeylerden sonra tanla Slovakya arasmda cereyan ekabul edilmiştir. Kral Bulgaristanın üçlu nünde doktorun sözleri aklıma geldi. Seninle konuşmak istiyorum, diye, Sustu. Bir an bana dikkatle baktı. Bir zamanlar susmak için inad etmişti. pakta iltihakından dolayı elçiye memden iktısadi görüsmeler nihayet senden hâlâ cesaret, tahammül istemek Kendimi biraz topladım içeri girdim. Şimdi ise konuşmak için inad ediyormırıldandı. , Mavi gözlerinin kıvılcımlandığını, alnıbıılmuştur. Anlasma cuma günü haksızlık biliyorum, dedi, çünkü ne nuniyetini bildirmiştir. Kapının açıldığını duyar duymaz niÜzerine eğildim: halde olduğunu görüyorum. Sen de bir nın adeta gerilerek garib bir şekilde du. Yapacağı itirafın beni vicdan azaparafe edilmiştir. Bunu müteakıb Kral, İtalyan elçisi nem başını çevirdi. Yaklaşmamı işaret bmdan kurtaracağına öyle emindi ki buhran geçiriyorsun ve yarım hasta Hastasın, dedim. Sonra konuşuruz. parlad'ğmı gördüm. Fazla heyccanlı Kont Magistrate'yi kabul eylemiştir. ölüm yatağında o büyük yemininı, oğDonavan LizbonrJa bir haldesin. Bununla beraber son da etti. Daha iyileştiğin zaman... görünüyordu. Yavaşça: Londra 2 (a.a.) Bulgaristanın LonYüzü sakin görünüyordu. Gözlerin Hayır konuşmahyım, diye tekrar Sana her şeyi anlatacağım. dedi. !una verdiği sözü bozmaya karar ve dra elçisi Monçilof, Bulgaristanın mihlizbon 2 (a.a.) Ruzvelt'in Avrupa kikaya kadar metin olman lâzım yavde o kederli, ümidsiz mana yoktu. Da etti Sonra pek gec olabilir. Babana yemin ettim. Allah atfetsin riyrdu. da bulunan hususî mümessili albay rum, vere iltihakı üzerine istifa etmiştir. ha rahat nefes aldığına d'kkat ettim Donmuş gibi hareketsiz kaldım. Ö yeminimi bozuyorum. Sana bunları Yavaşça: Bir an durdu ve yavaşça: Donavan Madridden buraya gelmistir. İki buçuk senedenberi Lordrada bu Bir iskemle al, otur, dedi. leceğini biliyordu. benden başka kimsenin anlatamıyaca Seni dinliyorum, dedim. Şirrdi onun yanına git dedi. seni Yakmda tekrar Madride döneceği bildilunmakta olan Mançilof daha evvel Yavas yavaş devam etti: İskemleyi karyolasına yaklaşUrdım, ğını biliyorum. Bir adam öldürdün. Oistiyor. Çok sakin olman lâzımgeldirilmektedir. (Arkan var) Bulgaristanın Berne elçisi idi. Bulgaristanın işgali ? Toplanan Vilâyet Umumî Meclisleri Havacıhh bahisteri Sadece malzemesinin yeterliğine güvenen bir memleket havacıhğı değil ayni zamanda hasım müdafaasına karşı mukabele edebilecek güveni kendinde bulan taraflar gündüz taarruzlarını yapmaktan çekinmezler... Londraya akınların başladığı ilk günler zarfmda Alman havacılarının gündüz taarruzları ve hedeflerini göz göre bombardımanları, sadece malzeme üstünlüğü ile ifade edilebilirdi Hakikatte de öyle idi. Bu arada Alman havacılarının hasım avcıları karşısında kendilerini müdafaa edecek evsafta ve silâhta taj' yareîeri bulunduklarma da inanlan vardı. Fakat işte burada aldanmıştılar Aded üstünlüğü önünde evsaf ve silâh faikiyeti tasarlandığı gibi çıkmadı Meydandaki hesab havaya uymadı ve büyük zayiata uğrayarak akmlann Secelere hasretmek mecburiyetini duydular... ingiltere tayyareciliğinin T Mersîn, Trabzon ve Bursa Vilâyet Meclisleri bütçeleri kabul ederek mesailerini bitirdiler faikiyeti Yazan: " A. Ahtshal külâtına ilâve olarak düşman avcılarına mukabele edemeyişin mahzurları, bombardıman akınlarının gündüz gözile yapılmasmda faydalar aramağa lüzum gösterdi. Mademki zayiat veri liyordu, o halde görerek hedef üzerinde kati neticeyi almak ve müdafaaya mukabele ederek hasmı da yıpratmak imkânlarını ele geçirmek bir avantaj olacaktır. Bu düşünceler altında gündüz taarruzlarına geçilmiş oldu. Yol! Yeni Âıtterika sef iri Londrada Hindiçini Siyam ihtilâh John Winant'ı. bizzat Tokyodaki Fransız elçisi Vişinin cevabıIngiltere Kralı nı Japonyaya bildirdi karsıladı Nareşal Peteıtin ( bir nutku Fransız Devlet Reisi işçilere ve patronlara hitab etti Beyoğlu Akşam Kız San'at mektebinde j Alman askeri Bulgaristana girdi CUMHURİYET » İN EDEBÎ ROMANI: Yazan: Peride Celâl