3 Nisan 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

3 Nisan 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 3 Nisan 194f \ Doğru değil mi? \Yedi senedir halledilemiyen bir mesele Matbaamız cıvarındaki Yeşildirek mahallesinde açılan etüv müesseselerile boyahanelerin bacalarından etrafa saçılan kirli ve zehirli duman ve kurumlardan bizar olan halk 1934 senesinde Eminönü KajTnakamlığma müracaat ederek şikâyette bulun . muşlardı. Verilen istidalara, doktor ların münferid ve müşterek raporla. rına, tutulan zabıtlara, komisyon kararlanna, hıfzıssıhha mütehassısla rının mütalealarına, Belediye fen işleri heyetinin mukarreratına rağmen yedi senedir bu müracaatten hiç bir müspet netiee elde edilemedi. Arada, mevcud bacalardan dağılan kıvılcım. lar yüzünden üstüste üç yangın zu. hur etti. On, on beş evle üç fabrika yandı. Bu halerağmen diğer iki fabrika başka tarafa kaldınlmak jöyle dursun bundan iki ay evvel yanmış çorab fabrikasmm yerinde bir bacanm daha yükseldiğini mahal. leli hayretle gördü. Şehir ve Memleket Haberlerl Kira bedelleri Âlemdar hâdisesi Yazan: SALÂHADD1N GÜNGÖR İkınci Mahmud, Alemdara ilk emirlerini veriyor Tuna Serdarı, Sultan Mustafanm homurtulannı duyunca haber gönderdi: «Çekilsin yoksa beni kıyamete kadar lânetleme edecek bir iş yaptırır!» 10 Bu etnada Şehzade Mahmud, a n odajı önüne kadar gelmişti. Lala Mehmed Bey, Şehzadenin koltuğunda Idl. Alemdar, bu bası «rgılı delikanhyı tanıyamamısü: Kimdir? diye sords. Imam Ahmed Efendl llerleyip Alemdar ın karşısında boyun fctrdı: Sultan Mahmud Efendimizdlr Novbeü hilafet kendllerinindir. Ben lste biat eyledim. Maslahattn itmemı tize kalmıştır. Alemdar küçük bir şaşkınlık devresi geçirdi. Padişahlara nasıl biat edilmesi lâzım geleceğini bilraiyordu. Yanmda duran Ramiz Efendinin kulağına eğilerek bir şeyler fısıldadı ve gene fısıltile aldığl ceveb üzerine hemen ilerleyip İkinci Mahmudun eteğine sanldı. 'Alemdar, burada bir acemllik daha yapmıs: A be efendim... Ben, amcanı tahta çıkaracaktım. Ve lâkin talih yfir olnıadı. Kısmet seninmiş. Barl sen Padişah oldun a Demişti. Bu samimî sözlerln tkinci Mahmud üzerinde iyi tesdr yapmadığı yiizünü ekşitmesinden belliydl. Suikasdin tertibinde ayn ayn metha'dar gördüğü Enderun adamlannı, AVmdar bir türlü affedemiyordu. Yeni Padisahın htızurunda da bir ar?lık: Bu işi yapan Enderun haikıdır. Hepsini geberteccğim! diye bağırroaktan kendini alamamıştı. İkinci Mabmud, o zamana kadar sesini çıkarmadığı halde ilk defa olarak 6Öze karışü ve kaşlarını çatarak Alemdara hitaben: Paşa. Peşa... dedi, o halnleri sonra buldurup teslim ederim. Sen şimdi tez askerinl dağıt, silâhlanıu çıkanp benimle bile (birlikte) gellİkinci Mahmud, çok muhtemeldir ki, kazak erkeklerin evlendikleri gece sözleri üstün olsun diye karılan öniinde kedi paralamalan kabilinden Alemdara bir gözdağı vermek istemişti. Tuna Seraskeri, bütün silâhlarım çıkardı. Yalnız belindeki hançeri alıkoyarak, Padişaha: İzin ver de bu hançer yannnda dursun, dedl, amcanın yadigârıdırl Padişah başile muvafakatini bildiren bir işaret yaparak arz odasına doğru yürüdü. Alemdar, beş on adım geriden onu takib ediyordu. Bağdad köşkü sofasının önünden geçerken. kulağma bir gürültü geldi. Sultan Mustafa Avaz avaz bağınyordu: Ben tahttan inmedün. Mahmudu kim çıkardı?.. Alemdar, Selimin şehadetinden başlıca me»'ul tuttugu adamı karşısında görünce müthiş surette sinirlendi: A be bu kim?. Sultan Mustafa mı?. Söyleyin ona... Bucağına çekilsin! Yoksa elimden kıyanıete kadar beni lânetleme edecek bir iş çıkacak.. diye haykırdı. Mustafa, İktaci Mahmudun tahta çıkarıldığını az evvel duymuştu. İki haremağası, gizlice gelmiş, olup bitenleri kendisine haber verdikten sonra bırer taraia savuşmuşlardı. İmam Ahmed Efendi, Bağdad köşkü sofasuıa, koştu. Sultan Mustafa, elleri entarisinin cebin<3e aşağı yukan dolaşıyordu. Ahmed Efendi, mahlu padişahın yanına yaklaştı ve sesinl mümkün mertebe tatlılaştırmağa çalışarak, elile arkasına hafifçe dokundu: SultanımJ Tahtta kısmetiniz bu kadermış... Şimden geri istirahat buyursaoız münaslb olur! " • Mustafa, önce bu nasihati dinlemek" istemedi. Hatta biraz da serkeşlik etmeğe kalkışö. Fakat Alemdarm sekbanjaFinı görünce korkusundan içeri kaçtı. Bu gaile de böylece ortadan kaldırılmış oluyordu. Hırkai Şerif dairesinde fkinci Mahmudla Alemdarın mülâkatlan epeyce uzun sürmüştü. Alemdann «Mührü Hümayun» u elde edeceğinde kimsenin şüphesi yoktu. Müjde haberi dakikadan dakikaya bekleniyordu. Fakat. nedense iş uzamıştı. Alemdann sadaret mevkiinde g5zü yokttı. Fakat, devletin bu gaileli günlerinde kime emniyet edilebilirdi?. Kendisi, bir gün başını alıp Tuna kıyılanna dönünce, İstanbul gene başsız kalacak de*'l miydi?.. Maamafih. Alemdar o gün mührü kabul etmekte tereddüd gösterVakit akşama yaklaşıyordu. Sultan Selimin kuru bir hasıra serili cenazesinin yanıbaşında şimdi bir altın taht vardı ve bu altın taht üzerinde İkinci Mahmud, serviler arkasında «Âli Osman» saltanatmın ışığı gibi perde perde . söııen akşam günesine karşı bendegâ. nının biat ve ubudiyetini kabul edyordu. Sadnazamlar saraya geldiklerinde maeun ikram etmek ötedenberi âdetti Sa. ray kahvecisi buldurulamadığı için, Tay. yar Efendi isminde bir emektar, bu va. ikinci Mahmud Fakat, Alemdar, ne getirilen kahveyi içti, ne de ikram edilen tatlıya el sürdü. Alemdann hakkı yok değildi. Saray larda, böyle nice başı tuğlu vezirler bir kaşık reçel, içinde kalıbı dinlendirmişlerdi. Tayyar Efendi, Alemdar Paşanın macuna niçin rağbet etmediğini anla. mıştı. Hokkadan tatlı ile doldurduğu kaşığı evvlâ kendi ağzına attı, sonra da tülbendle kaşığı kurulayarak ikinci de. fa uzattı. Alemdar, muhatabmm emniyet veren bu hareketinden memnun olmuştu: Aferin be ihtiyar! A be sen akılh adammışsın ba'.. Seni silâhtar etmeli... diye iltifatta bulundu. Selimin cenazesi, ertesi gfinfi saraydan çıkarılarak Lâleli türbesine gönderilmiş, güzergâhta halkın toplanma3ina meydan verilmeden habersizce gömülmüştü. Dört gün sonra 8 cemaziyelâhır Alemdar tekrar saraya çağırıhyor, devletin en büyük payesine erişerek (Mührü Hümayun) a nail oluyor, beraberinde Rumeliden gelen fiyan ve erkân da hizmetleri ve yararlıklan nispetinde birer mühim makama geçiyorlardı. (Arkası var) Bursada tütün satışlan Bursa (Hususi) Tütün piyasamızda satıslar pek o kadar hararetli değildlr. 8 mtlyon kllo tütünden henüz blr buçuk milyonun satıldığı tahmln edilmektedir. Umumiyet itibarile tütüncüleri miz flatlan normal bulmakla beraber diğer eşya ve mahsul fiatlanmn müşahede olunan yükselmesine mu kabil tütün fiatlannın geçen senekl haddl muhafaza etmesl müstahslll pek de memnun etmemektedir. Tütün Umited ve Yerll Ürünler şirketlerlnin de mübayaata iştirak etrnelerl beklenmektedlr. İnhisarlar idaresi müstahslldeki görmezleri en yuksek fiatla almaktadır. Meselâ, tüccarın 10 15 kuruşa aldığı görmezi İnhisarlar idaresi 25 kuruşa almaktadır. İhrac malı olmıyan görmezi şimdi müstahsiller İdareye satmaktadırlâr. Umumiyet itibarile mahsul fiatları 61 le 65 kurus arasındadır. Hükümetin müdahale mübavaatı yapacağı söylenmektedir. Valimlz, tütün satışlarlle yakından alâkadar olmakta, İnhisarlar ldaresine giderek vaziyetl tetkik etmektedir. makamlara yeni bir tamim ^öndeŞekere on kuruş zam yapılması hakrilmişitr. Buna nazaran: kındaki karar üzerine dun sabahtan 1 Yeniden inşa olunan veya itibaren şeker tacirleri ellerindeki jeker müstecir tarafından tahliye edil miktannı gösterir beyannameleri vidikten sonra tadil olunarak kullan lâyete vermeğe traşlamışlardır Dün vema tarza değiştirilen gayrimenkul rilen beyannamelerin miktarı 600 ü ler için bina vergisl kanunun a göre geçmiştir. Diğer taraftan vilâyet kaçaktadilât komLsyonlarınca takdir o çılık bürosu vasıtasile ellerinde şeker lunan gayrisafi iradların, bulunduğu halde beyanname vermek 2 Bu gayrimenkullerin aslî he üzere vilâyete müracaat etmiyenleri yetini tevsi veya tebdil edecek ma tespit ettirmiştir. Bu suretle hareket ethiyette vaki olan tadiller dolayısile tikleri anlaşılan bir kaç tüccar ile elgayrimenkul klralarmın artmasmı lerindeki şekeri on kuru; fazlasile satmucib hallerde gene tadilât komls tıkları halde aradaki fijt farkını hayonlarmca yeniden takdir olunacak zineye yatırmıyan bazı dükkâncılar gayrisafi iradların kira olarak ka hakkında da takibata girisilmişür. Medenî Kanunun 661 inci ve hıf. bul edileceği ve binanm aslî heye Şeker şirketi ellerindeki şeker mikzıssıhha kanununun 282 nci maddele^ tini tevsi veya tebdil edecek mahi tarmı gösterir beyannameyi vüâyete rinin sarahatle menetmiş olduğu bu yette genişletilmesini veya kulla vermemis olan şeker tacirlerine şeker vaziyetin bari bundan böyle devam nılma taranı değiştirmesinl mucib tevziinl kesmiştir. Bunlar beyannameetmemesinin, ya bu fabrikalann bü. olmıyacak şekllde dahill taksimatta lerini ibraz ettikten sonra yeniden şetün faaliyetlerinin elektrik kuvvetile veya haricl kısımlarda vaki olacak ker alacaklardır. Bu suretle zam karayapılmasmm, yahud da onlarm başka tahviller, tamir ve tezyinlerin tadll rmdan kısa bir zaman evvel şeker albir tarafa naklinin alâkadar makam. sayümıyacağı, mış olanların ellerindeki bu şekerleri larca derhal temini icab eder, diyo. 3 Tadilât komlsyonlannın zik satıp satmadıklan anlaşılacaktır. ruz, rolunan gayrimenkullerin gavrisafi iradlarını nihayet on beş gün zar Şeker şirketine sahş için henüa DOCTU deeil mi! fında takdir etmek ve itiraz komlsemir gebnedi yonlannm itiraznamelerl kendlleri Evvelki akşam verilen bir emirle şeMÜTEFERR1K ne tevdl tarihlnden itibaren' niha ker şirketi depolannda satış tamamen yet bir ay lçlnde karara baglamajc durdurulmuştu. Dün yeni bir emir geltktısad Vekiii şehrimizde mecburiyetinde olduklan biMlril mediğinden satışa başlanmamıştır. Vilâyetten kendilerine şeker verilmesi iİktısad Vekiii Hüsnü Çakır dün mistir. Ankaradan şehrimize gelmlştir. VeMaliye Vekâleti bu kararm sürkil, bir müddet şehrimizde kalacak atle tatbiki icin maliye şubelerile ve bazı tetkikler yapacaktır. hususî muhasebe çubderinin İcab eden kayıd ve muamelfttı vaktü » Darülâcezede dün bir manmda alâkalılara blldirmesini toplantı yapıldı istemiştir. Vali ve Belediye reisi Lutfl Kır darın daveti üzerine dün DarülâceADL1YEDE zede blr toplantı yapümıştır. Bu toplantıda Şehir Mecllsi azaların7 ay Kapse mahkum oldu dan bazı zevatla malî müessese dlSirkecide bir yerde İM ton demir rektörleri ve tanınmıs tüccarlardan çubuk aşırdıgı iddia olunan hamal bazıları hazır bulunmuslardır. Ken Halil İbrahim, Sultanahmed blrinci 13 sene evvel fen yoluna hayatlannı dllerine müessesenin koğuşları, a sulh cesa mahkemesinde tevkif «tölyeleri, mektebi ve diğer tesisatı dilmişti. Dün yedi ay hapse mah feda eden. Askerf Veteriner TatUkat ckulu bakteriyoloji muallimi binbaşı gösterilmiş. İki bine yakın aceze ve kum olmuştur. Ahmeöüe muavini yüzbası Hüdaintn 5bedbaht yavrunun himayesini deruhde etmiş olan bu sefkat yurduEyüblü Halid hakkındaki lüm yıldönümlerl münasebetile dün hazin bir ihtifal yapılmıştır. nun ihtivaclarmın temini etrafınkarar da görüşmeler yapümıştn". Binbaşı Ahmed, muavinile birlikte, o«Kadın avcısı> diye tanınmıs E kul laboratuannda ruam (Malbus) ıeYakmda Darülâceze menfaatine bir balo veriîecek ve bir çok mües yüblü Halid KesJnnin İstanbul bi romunu bulmağa çalışırken hastahÇı Bİs&seler bu balo dolayısile bu vurda rincl Ağırceza mahkemesindekl mu mışlar ve ikişer gün fasıla ile ölmüşhakemesi, dün bitmiştir. Halidin, lerdir. Yüzbaşı Kemal Cemil ise, onlateberruda bulunarak onun lhtlvac Biranusun Beşiktastaki evine «Mı rm mezarlan başında, tuttuklan yoldan larmı karşılıyacaklardır. sırlı prensim» diye misafir olarak dönmemek için and içmiş ve kendi arEcnebi şirketlerin heyeti gittiği, evden Siranuşun kıza Anje zusile Paris Pastör enstitüsünde çahsle aid pırlanta broşla 10 lira asırumumiyeieri dığı sabit görülmüstür. Bu sebeble malanna devam ebniştir. Bu hastalıHissedarlan başka memleketler dört ay, 19 gün hapsine karar ve ğın seromunu tam bulacağı sıralarda de ve ecnebi olan şirketlerin heveti rilmiştir. Halid, Hafize lsmindekl kendisi de aynı hastalığa yakalanıp 61umumiyeleri bu sene bir türlü yapı kadını 'Rpyo&lnnd»" 7.lncirlikuyuva müştür. lamamaktadır. Harb vaziyeti dola esrarlı sigara içlrerek otomobille Bu üç ilim fedaisinin hatıralarını anyısile bu şirketlerin hissedarlarına kaçırmaktan, orada tabanca ile kor mak üzere, bakteriyologlar, veterinerler, tebligat yapüamadığından, yapüsa kutarak bin lirasını gasıbdan ve merhumlann arkadaşlan, okulun muda gelmelerine imkân olmadıgın diğer bir iddiadan beraet etmiştir. allim ve talebeleri, evvelâ çalıstıkları dan ekserlyet temin edilememekte Mahkum olduğu müddeti mevku laboratuarda toplanmışlar; haüralanna dir. Yabancı şirketlerin ekserisi bu fen tekmiUediğinden, aerbest bıra hürmeten bir dakika sükut etmişlerdh*. gün tasfiye halindedir. Bu meyan kılmıstır. Bundan sonra, merasime iştirak edenler da eski Rejinin heveti umumlves! ONtVERSITEDE binbaşı Ahmedle yüzbaşı Hüdainm Kayapılamamış ve bilâmüddet tehir racaahmed mezarlığmdaki kabirlerini ziedilmiştir. Tasfiye halinde Şark Deyaret ederek bir çelenk koymuşlardır. miryolları heyeti umumiyesi de ilk Oniversitede eleme Burada okulun bakteriyoloji muallimi toplantıda ekseriyet bulunamadı imtihanlan îbranim Erses kısa bir hitabe irad edeğmdan geri kalmıştır. Telefon, TerHukuk Fakülteslnde, medeni hu rek fen kurbanlannın, hayatlarile ödekos gibi şirketlerin vaziyeti de aykuktan gayri eleme dersini tespit dikleri» mesailerinin ehemmiyetini v* nldir. etmek üzere, dün bütün sımflarda buluşlarının kıymetni izah etmiştir. Istanbul Polis müdürlüğü kur'alar çekilmiştlr. Birlnci smıflar Teğmen Mehmed Afşin ile Kemal Çorum Valiligine tayin olunan Roma hukukundan, ikinci sınıflar Tüzün de meslek arkadaşlannın İstanbul Emniyet müdürü Muzaf idare hukukundan, üçüncü smıflar tahassüslerine tercüman olmuşlardır. fer Akalın, nisan ortasında Çoru ceza usulü muhakemelerinden, dör Teğmen Kemal Tüzün, büyük ölüma gidecektir. Müdür muavini Sa düncü smıflar ise icra, iflâs ve ti lere hitab ederek. aynı yolda çahşalâhaddin Aslan Korkud, İstanbul caret hukukundan elemeye girecek caklennı söylemtş ve sözlerini föyle Kmniyet müdürlüğü işlerini vekâ lerdir. bitirmiştir: • leten idareye memuB» edilmişür. SEHtR 1ŞLER1 « Yaşayan ölüler; tuttuğunuz ve Kendisinin bu vazifeye asaleten tafakat yanm bıraküğınız çalışma yoluyini de ihtimal dahüindedir. Araba sürücüsü Maliye Vekâleti bu Danyal Keklik hakhususta yeni bir Ellerjnde şeker bulunanlar dün beyanname verdüer, bir bakkal da ihtikâr kında ceza istendi tamim gönderdi Birlikte yaşadığı Santuhi isminde bir cürmünden Adliyeye verildi kadını öldürmekten maznun araba s.üKira bedelleri hakkında alâkadar Şeker fiatlarına yapılan zam Bir cinayet davası son safhasına geldi Fen şehidleri için Adliye tebligat yapılan ihtifal işlerindeki suiistimal Merhum veterinerle Muhakeme edilenrin hatıraları dün Ierd**n bir kısmı hürmetle anıldı oldular rücüsü Danyal Kekliğin muhakemesi, çm müsaade alanlar da bu emir gelin İstanbul birinci ağırceza mahkemesmde ceye kadar bekliyeceklerdir. son safhasına gelmiştir. Santuhiden daha gene yaşta olan PasU ve mahallebilere zam Danyalın, bu kadınla nikâhsız olarak yapılmıymcak Şeker fiatlarına bundan evvel yapılan senelerce yaşadığı, kadının aşırı kıszamda pasta ve mahallebilere de zam kanclık kavgalarına göğüs gerdiği, fayapılmış olduğundan Belediye bunlara kat günün birinde bir kızla evlenmek tekrar zam yapılmasına müsaade efeni istediği, Santuhinin bu nişanı bozması üzerine artık ondan kurtulmak çaresiyecektir. ni aradığı ve bir gece ahırda başına katı Bir bakkal «eker ihtflcânndan bir cisimle vurarak öldürdüğü, iddia adliyeye verildi edilmektedir. Tahkikata göre, SantuhiŞehzadebaşında Kemalpaşa mahalle nin aşırı kıskanclığı, Danyal araba süsinde 161 numarada bakkal Gani, dük rerken bile yanından ayrılmamak, arakânında 50 kilo kesme, 76 kilo toz şe bada yanına oturmak, hulâsa gene koker bulunduğu halde, bunları satışa cası nereye giderse. birlikte gitmek dearzetmediği, bu suretle millî korunma recesine varmıştır. Ve Danyal Keklik, kanununa muhalif hareket ettiği id bu kadını öldürdükten sonra cesedini diasile, dün akşam adliyeye gönderil üç gün ahırda saklamış, cesed kokmamiştir İddiaya göre, kendisi şekere ko ğa başlayınca bir gece komşusunun ordinasyon heyeti kararile kilo başına bahçesine gömmüş, soranlara «beni bı10 kuruş zammedildifinl öğrenince, raktı, Beyoğlunda zengin bir aile yanıdükkânındaki şekerl saklayıp, karar tat na hizmetçiliğe girdi» demiştir. Lâkin, bik mevkiine geçer geçmez fazla kâr komşu, bir gün bahçesile meşgul oluretmek hevesine kapılmıştır. Kendisi, ken. kazıbnış ve tekrar kapatılmış topihtikfir kasdile hareket etmediğini, müs rak şüphesini uyandıımış, orası biraz teriler» «şeker bitti» demediğinl ve eseleninee, bir ayak görünmüş ve iş sadece, evvelki akşam dükkânı kapar meydana çıkmıştır. Müddeiumumî Feridun Bagana, aşın ken gelen müşterilere ertesi sabah gelmeleri lâzımgeldiğinden bahsettiğini kıskanclığı, kavgalan ve üstelik nişan söylemektedir. Dosyası, İstanbul ikinci bozması tesirile maznunun tehevvüre asliye ceza mahkemesine yollanmıştır. kapıldığmı ve ne olduğu anlaşılamıyan katı bir cisimle başına vurarak Santuhiyi öldürdüğünü sabit görmüştür. Ancak, Santuhinin hareketlerinin maznun hakkında cezayı azaltıcı sebeb mahiyetinde kabulünü istemiştir. Maznun vekiii; müdafaasını yapmış, bu sırada, mahkemeye getirdiği sekiz çiviü atnaluu göstererek, şöyle söyle mistir: « Morg müdürü Rahmi tarafından cesed üzerındeki otopsi neticesinde verilen rapor ve kendisinin bu husustaki mütemmim izahatı, ahırda bağlı atin tstanbul Adliyesi mülga tebligrt me çifte atmasile kafatasının çatlamış ve murlugu ialerindeki suiistimal davası, ölümü intac etmiş olabileceği, yolundaİstanbul birinci ağırceza mphkemesinde dır. Bu darbe izinden başka, başm etdün neticelenmlstir. Bu birkaç senelik rafında dairenmadar yara, bere izlerinin de bulunmasına gelince, kadın bir çifte raeseleden dolayı, sabıR tebligat başile yere düşünce, başı beygirin iki arka memuru Mustafa ile veznedan Osman, ayağı arasında ve altında kalmıs ve at Sultanahm°d sulh mahkemeleri irtjbat da, çiftelerini rasgele tekrar etmiştir. Bu memuru Hamdi ve vezne mukayyidi ihtimal, akla en yakmdır. Ve şu ıftla Kema!, muhakeme edilenlerdir. bakılmca, görülür ki bir çifte atmada Tebligat işlerindeki nıiistimalde, da bile, ölüme sebeb olacak derecede ağır va mevruu. fstanbulda vapılacak tebli ve katı bir cisimdir. Müekkiîimin cesegat için mübaşiriye olarak tasradan pos di saklaması, gömmesi, kadının öldü ta ile gönderilen pullardan bir kısmı ğünü söylememesi de, «kıskanclığından nin ahkonulduğu, iş sahiblerinden fazla bıkarak öldürmüştür» diye kendisinden para alındığı*ve saire seklirıdedlr. Mah şüphe edilebileceğini düşünerek, kork keme. tasradan gönderilen pullardan b'r masından ileri gelmiş bir ihtiyatî tedbir kumının dairede biriktirildiğini ve mu ve korku tesirile işledlği blr hatadır ama, •yyen miktardan ziyade paranm böyle katll Ikama sübut delili olamaz.» Vekil, müekkilinin beraeti isteğinde likle »lıkonulduğunu, bunun da adliye encümeni taümatnamesine muhaKf ol bulunmuş. Danyal Keklik de «Bıkh duğunu sablt görmüştür. Bu suçu, me ğımdan öldürecek olsaydım, senelerce muriyet vazifesini suiistimal mahiye beklemez, daha evvel harekete geçer tinde kabul etmiştr. Diğer taraftan, 203 dim» diye, beraet isteğini tekrarlamıştır. Gelecek celsede, mahkeme, karannı lira 25 kuruş tutan paranm sonradan bildirecektir. ceste ceste adliye mehakim veznesine yatınlıp zimmette para kalmamış olmaİKTISAD sı. cezayı hafifletici sebeb sayıimıştır. Maznunlardan tebligat basmemuru Arpa kahveler Mustafa. veznedar Osmsn, irtibat meDahiliye Vekâleti piyasada arpa muru Hamdi, ceza kanununun 240ıncı maddesine göre ve bir maddenin defe kahvesi namile satılan kahvelerin m atla ihlâli gözSnünde tutulup, birer ay muhteviyatı ve bunlann sıhhati u beşer gün hapse, otuz beser lira para mumlveye olan tesiri hakkında alft* cezasma, ücer ay on beşer gün memu kadarlardan malumat riyetten mahrumiyete mahkum olmuşDünkü ihracat lardır. Ancak bu cezalan tecil edilmişDün senrimlzden 360,000 llralA tir. Tebligat vezne mukayyidi Kemal, ihracat yapılmıştır. Bilhassa Dani* hâdisede hiç bir alâkası olmadığından. marka, Almanya ve Mısıra tütün, beraet kazanmıştır. İsviçreye fındık, afyon ve Amerika Hava kurumuna yardım Şehrimiz tüccarlarmdan Hava kurumuna yardım edenler: Jak de Kalo 3040 hırdavatçı, David Levi ve Rifat Keribar zücaclyeci 1250, Leon Semerclyan 1000 manifaturacı, Yafet ecza deposu 350, Bitar ve Atavi halı tüccan 200, Mustafa Rıfkı Ecved keresteci 150, Ohannes Glritliyan halı tüccan 150, Yusuf Ziya Başak. keresteci 100, Faik Bektaç keresteci 100, Vahan Abacıoğlu halı tüccan 100, Artin HicUioğlu Hayik Çamuroğlu halı tüccan 100, Murtaza halı tüccan 100, Agob Araklıyan hah tüccan 100, Vitali Karhi halı tüccan 100, İtlmad ecza deposu 100. ya av derisi gitmistlr. Yazma ve dokumacılar Memba suları hakkında Bursada çocuk kütübhanesi Bursa (Hususî) Halkevimizde çocuklara mahsus bir çocuk kütübhanesi açılmıştır. Açılma merasi minde Vali muavinimiz Hiimi Balcı, Parti reisimlz Nureddin Ögünc ve Saadet, otuz yaşmda bir kadındı. Her Halkevi reisi Tevfik Avcanla davetgönülde yer edecek kadar güzeldi. Kenli jnektebliler ve muallimleri hazır disini, ömrünün sonuna kadar kimseye bulunmuslardır. Yazma ve dokuma kooperatifinin heyeti umumiye içtimaından evvelki gün geri kalan reylerin tasnifi muamelesile fevkalâde heyeti umumiyesi dün yapılmıştır. Ticaret Odası salonu hemen hemen bir gün evvelki kadar kalabalıktı. Reylerin tasnifi neticesinde Yahya Yılmaztürk, Halil Yükselin Osman Çeliksiz, Mehmed Işlak, Tevfik İşnıan, Ardasar ve Hasan Poy razm kazandıkları anlasılmıştır. Reylerin neticesl anlaşıldıktan sonra fevkalâde heyeti umumiyeye baslanmış, fakat ruznamenin en mühim maddesini teşkil eden kooperatif nizamnamesindeki tadilât için Ticaret Vekâletinden emir gelmediğinden bu maddenin müzakeresi yapılamamış, eski idare hevetini teşki leden azanın kooperatiften çıkanlması teklifinden sarfı nazar edilmiştir. Kapalı şiselerdeki memba veya maden sularmın kanştınlmaması için bunların kapaklarınm müste rek bir kurşunlama usulüne tftbi tutulması kararlaşmış ve bu hususta Belediyece tetkikat icrasına başlanümıştır. nun ne kadar doğru bir yol oldugunu pekfilâ takdir ediyoruz. Anlayan ve icabında yapmasını bildiğini de gösterecek olan gene meslekdaşlarmız aynı yolda, aynı adımlarla, aynı hızla ve hatta zaman müsaade ettiği takdirde daha büyük hatvelerle yürüyeceklerdir. Ayağı kırıldı Kurtuluşta oturan Niko, Bezidoros isminde bir genci, bisikletinin arka kısmma oturtmuş, bu suretle Hacı Osmanbayırma dogru süratle giderken, bi&iklet agaca çarpmış. ıkisi de yere yuvarlanmıştır. Bezidorosun ayağı kınlmıstır. Niko yakalanmış, ayağı kırüan gene. has taneye kaldırılmıştır. Hastaneler için alınacak ilâç Belediye hastaneleri için 40,000 liralık ilâç satm alınması münakasaya konulmuştur. Bir çocuk kayboldu Kasımpasada Hacı Hüsrev mahallesinde Arablar sokağında 37 No. Kimsesiz yavrular milletin da oturan Münirin oğlu 10 yaşmda çefkat sinesind« barınır! Yusuf pazartesi günündenberi kaybolmustur. Çocuk o gün saat beşte Ulusun yardım ve şefkatine muhevden çıfcmıs, bir daha gelmemiştir. tac çocukları 23 nisan çocuk bav Çocuğun bulunduğu yeri bilenlerin ramı ve haftasmda sevindlrmek için yukarıki adrese haber vermelerl ri Çocuk Esirgeme kurumunu. var ca edilmektedir. dımlarınızla kuvvetlendiriniz. Yaşayan ölüler: ufuklanmızda bayrağımız dalgalandıkça, içimizde vatan mefkuresi durdukça. damarlanmızda asil Türk kam dolaştıkça sizleri unutmıyacağız ve sizleri hürmetle anaca&ız. Mezarlannızda rahat uyuyunuz. Ne mutlu vazife için ölenlere, ne mutlu sizlere...» CUMHURİYET Nüshası S Aboneşeraiti Senelik Alü avlık Üç avlık Bir avlık İlâç yerine tuzruhu içmiş Karagümrükte oturan Abdi isminde birinin kızı Saniye, ilâç yerine yanlışlıkla tuzruhu içmiş, kıvranma|a başlamış, Hasekl hastanesine kaldırılmıştır. Orada ölmüştür. Gazetemize trönderilen evrak ve yanlar Adliye hekimi Enver Karan, cesedin nesredilsin edilmeshı iade edihneı ve rfvamdan tnes'iıKvet kabnl ohınma». defnine ruhsat vermiştir. 1400 Kr. 2700 Kr. 1450 » 750 » 800 * 400 » Yoktur. 150 > Dikkat KUçUk hlkâye zifeyi üzerine almıstı. muhtac olnjadan rahat yaşatacak derecede geliri vardı. Şimdiye kadar hiç İzmit (Hususî) Şehir telefo evlenmemişti. nunun otomatik olmasına karar ve Onun hakkında, iyi veya fena diye rUmiştir. Bu maksadla Pazar verin ileri bir takım fikirler sürülüyordu. Fadeki yazlık sinema sahası tstimlâk edilerek burada telefon binası in kat; o, bütün bunlara kulaklannı tıkasası fiil sahasına girmistir. Yakın mışü. Zaten ,bütün söylenilenler, bir da üısaat başhyacaktır. Gölcükte de türlü koca beğenmiyen ve kız kalmağa veni bir postane binası yapılmak mahkum, az çok şımarık bir şey gibi görülmesinden ibaretti. Daha fazlasma tadır. dil uzatan olmuyordu. Çünkü, Saadetin Bursada ipek fiatları hiç bir uygunsuzluğunu gören, işiten Bursa (Hususî) 14 martta In olmamışü. tişar eden koza ve teferrüatının liOna, birçok talibler çıkıyordu. Her sansa tâbi tutulması hakkındaki soydan, her boydan. Nedense, evli kakarar, fabrikatorlanmız tarafm.ian memnuniyetle karsılanmıştır. Şim dmlara karşı bir istihfaf gösteriyor, kendiki halde elde mevcud eski koza dine izdivac teklifinde bulunanlan da. lann. mahsulün döküm zamanına gene az istihfafkâr olmıyan bir bas işakadar kâfi gelmiyecegl fcanaati pi retile reddediyordu. yasadaki satışlar üzerinde hara% Her halde, kimseyi beğenmiyen bu retlendirlcl tesir vapmıştır. B > s'u yaşlı kızın, kendine göre tahayyül ettiği retle. yükselmiş olan ipek fiatları bir koca olacakü. Fakat, bu kocaya ne normal vazfvete gelm^ ve bupün vakit tesadüf edecekti? Yahud etmişti lerde ipek 18 le 18.5 lira afiamda d° bunu kendi«inden baska bilen yoktu! muamele görmöstür. İfte, herkeı bunu merak «diyordu. Jzmitte otomatik telefon Bir kadının esrarıl Hemen üç senedenberi, her hafta böyle devam ediyor. Hizmetçi, bundan başka, artık söyleyeceği olmadığuu bildirdi. Çekilip gitti. Ev sahibi kadm, yalnız kalınca, hemen diğer iki arkadaşına telefon etti. Kendilerini beklediğini, iyi haberler vereceğini söyledi. İki arkadaşı beraber gelmişti. Onları muzaffer bir vaziyette karşıladı. Fakat, gelenler daha kapıdan girinee; Ne haberler var? Diye sordular. Ev sahibi; Buyurun oruralım da anlatayım! Dedi. Ama, arkadaşlan sabırsızlanıyorlardı. Ev sahibi, şu malumatı gururla verdi: Saadet, cumartesi günleri gidip, pazar günleri öğleden sonra dönüyormuş. Nereye gitüğini öğrenmek kalıyor ki, bunu da öjreniriz. Asıl şayanı dikkat olan cihet ise, bu yaşlı kızın yalnızlıktan hiç de şikâyetçi olmadığıydı. Bu nasıl olurdu? Gencdi, güzeldi. Seviliyordu. Sevnıemesine imkân var mıydı? Muhakkak o da seviyordu. Yalnız, bunu gizlemekte bir fayda görüyordu. Bilhassa, devam ettiği aileler arasında, bulunduğu muhitte üç kadın, onun gizlî bir s ı m olduğunu sanıyorlardı. Nihayet, bunu öğrenmeğe karar verdiler. Bunun için de, Saadetin hizmetçisini, ne mukabilinde olursa olsun elde etmeğe çalıştılar. Gerçi, bu çirkin bir hareketti. Fakat, ondan birçok şeyler öğrenebilirlerdL Onu elde etöler. Bir gün, hizmetçi, bu kadınlardan birinin evine geldi. Eline bir beş liralık sıkışınca, bir haylı şey anlattı. Ama, bunlarda hiç bir fevkalâdelik yoktu. rarı yrrtamıyordu. Hizmetçi kadın başka bir bildiği olmadığmı söyleyerek gitmeğe hanrlandı. Ev sahibi kadın; Hiç kimseye görünmek istemeden sokağa çıküğı zamanlar oluyor mu? Diye sordu. Hizmetçi kadın; Her zaman sokağa çıkıyor. Fakat gittiği yerler meçhuL Yalnız™ Yahıız?! Hizmetçi kadın tereddüd etti. Her halde, hanımına ihanet etmenin ajırh" ğını hissediyordu. Fakat, eline, veniden sıkıştnılan bir iki buçukluk, onu yumuşattı. Bunları alınca; Yalnız haftada bir gün, cumartesi günleri öğleden sonra gider, pazar günü aşağı yukan aynı zamanda avdet eder! dedi. Ne vakittenberi? Her vakit böyle Çünkü, Saadetin hususî hayatındaki es mi? Gelenler, bu habere memnun g5xündüler. Lâkin, bu sevinc çok sürmeden kadınlardan birini, bir düşüncedir aldı, Hatta. bir tuhaf oldu. Cumartesi günü gidip pazar günft öğleden sonra avdet ediyormuş öyle nıi? Diye sordu. Aldığı tasdik cevabı üzerine, hıçkıra hıçkıra ağlamağa başladL Yaptığımız fenalığı biliyor musunuz? dedi, bir kadının esrannı haksızoa elde ettik. Fakat; bunu öğrenince, be* nim saadetim kaybolmus bulunuyor. Diğer iki kadın şaşırdılar. Sonra; Sen de öğrenmek istedin! Sen de bizimle aynı merakı duyuyordun! Evet. Ama, keşke sizinle beraber olmasaydım. Saadetim mahvoldu. Ben mahvoldum. Neden? Neden senin saadetin mahvolmuş oluyor? O, ağlamasına daha şiddetle devam ederek, şöyle dedi: Benim kocam da, kaç senedenberi, her cumartesi iş çıku bahanesile eva gelmiyor, pazar günü öğleden sonra dönüyor. SEYFEDDİN ORHAI«J

Bu sayıdan diğer sayfalar: