7 Mayıs 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

7 Mayıs 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 7 Mayi» 194t f İhtiyactartmtz \ |Dogrudeğiim!?| ( Ş e h i r v e M e m l e k e t Haberleri J Aylık tramvay kartları Aylık tramvay kartlan nisamn dordünden itibaren kullamlmaya başlandığma göre 4 mayısta bunlann müddeti hitama ermiş bulun maktadır. İkinci tertib, acaba birincisinden fazla rağbet mi gördü, yoksa talib azaldı mı, henüz kafi surette bilmiyoruz, fakat karüerimizden bir çoğu böyle aylık karta ihtiyaclan olduğu halde pahalüığından dolayı alamadıklannı bize bildiriyorlar. Evet aylık tramvay kartlan cidden pahalıdır. Basit bir hesab yapalım: Bu karta alanlann sabah. akşam bir de öğleyin eve yemeğe gidip gelmek üzere günde dört sefer yaptıklannı esas tutalım. Pazarlar haric ayda yirmi altı gün eder. Cumartesileri de yanm sayarsak iki de o, yirmi sekiz gün eder. Birinci mevki günde dSrt sefer 28 kuruş tutar, yîrmi sekiz kere yirmi sekiz de ^84 eder. İnkinci mevki günde dört sofer 20 kuruş, yirmi kere yirmi sekiz 560 eder. Bütün memleketlerde pef.n para ile alman karne ve paso'ann bede!lerinde büyuk nisi^tte tenzilât yapılmak mutaddır. Bız bunu mülâynı bir miktar olarak yüzde yirmi kabul edelim. O zaman kart bedelleri birinci mevkide 628, ikinci mevkide 455 kurus olmak lâzım gelir. Halbukı Tramvay idaresi bunlan 762 ve 525 kuruş olarak tespit etmiştir. Pazar günleri dahi tramvaya binileceği ve yahud diğer günler dörtten fazla sefer yapılabileceği mevzuu bahsolsa bile bunlar o kadar ender vâkıa'.ardır ki, hesaba alınmaya değmez Onun için fiat ucuzlatılırsa, aylık kartlara yavaş yavas rağbet ziyadeleşir, Tramvay idaresirtfn bilet satışlan ve hesablan ile meşgul olan serrfsleri, büetçiler, kontrolörler fazla aahmetterf kurtulurlar, bu suretle yolculara küçük bir menfaat temin etmesine mukabil Tramvay idaresi de mühim kolaylıklar elde etmiş olur. diyoruz, Parklarda ve bahçelerde kütübhaneler vücude getirmeliyiz Sayın İttanbul Va!»i ve Belediye reisi Lutfi Kırdara oçtfc mefctub Avrupalı şair (Dünyada Istanbulun bir eşi olduğunu iddia edenler hilkate iitira etmis olurlarjdediği gibi hakikaten güzellik itibarile dünyada emsaii o»mıyan İstanbul şehrinin ımarı ve bütün mılletin bedenen, ruhan, ilmen istifadeBinin temını ıçin park,ar, meydanlar, geniş yollar ve okuma evleri açmak huBusuna himmet buyurmaları şayanı şükrandır. Yaradılışın sebeb ve hikmeti bilgi olduğundan ve Cumhuriyet hükumeti de bilgiyi en büyuk fazilet tanıdığından herkesin bilhassa genclerin okumaları hususunu millî bir vazife tanımıştır. İlmin vatanı olmadığı gibi okumanın da çağı zamanı da yalnız mekteb hayatma inünhasır değüdir. Gıdasız cisim yaşıyamadığı gibi ilimBİz de ruh yaşıyamaz. Binaenaleyh ilim ve irfan sahibi olmıyanlar maddî hayatlarından hakikî zevk alaınazlar ve inBanların şerefi, kıymeü, fazlı, bilgilerile ölçülür. Binaenaleyh mülete bilhassa genclere okumak zevkini aşılamak için memleketin ihtiyacatile mütenasib ve cazib okuma evierini parklarda açmak muvafık olur. Mevcud okuma evleri pek az olduğu gibi kitabları da pek mahduddur. Ben 1330 haziranında Basrada maarif müdüru iken meb'us seçildiğim vakit bir Hinâvtan aeyahati yapmıştım. HindistaniB en yeni ve mamur sehri olan Karacinin kütübhanelerl hayretimi celbet Bu kütübhaneler şehrin müteaddid parklannda açümı». Yedi yaşına kadar olan çocuklann okuma evleri çocuklan cezbedecek bir surette reston tablolarile tezyin edilmiş ve dünyanın her tarafından reslmli mecmualar getirilmis, bahçede biraz oynayan çocuklar bu okuma Ealonlarına girip edeb ve intizamla ve eaatlerce mecmualan gözden geçiriyorlar, meşgul oluyor ve okumak zevkini duyuyorlar. Yedi yaşından on sekiz yaşına kadar olan mekteb çocuklarının okuma salonu da çocuklann ihtiyac ve arzulanm tatmin edecek bir surette tanzim edilmiş, umuTna mahsus da bir mütalea salonu kurulmuş olduğunu ve üçünün de dolu bulunduğunu gördüm. Bunlarda 34686 cild kitab vardı. Londra kütübhanesinde 7 milyon ve Paris kütübhanesinde 5 milyon cild kitab vardır. Türkiyede takriben 1800 okuma evi açılmıştır. Bunların en muntazam ve zengini de Eminönü H^lkevi okuma salonudur. İstanbul kütübhanelerinde nefis ve çok kıymptli 419,056 cild kitab vardır ve bunlarm bir kısmı yazma ve müzehhebdir. Bu kütübhanelerin ekserisi tenha yerlerde ve camii şerif içlerinde bulunduklarmdan hakkjle lstifade edilemiyor ve müze vazifesini görüyorlar. En çok istifade edllen kütübhane Beyazıd kütübhanesidir. Salonunda 118 sandalyesi vardır. Günde bir kaç kere dolar bosalır. Kıymetli kütübhanelerimizden birisi de 17 kutübhanenin birleştiği Süleymaniye kütübhanesi ise de devam edenler pek azdır ve salonunda 18 sandalyesi vardır. Serbest okuma evlerinden en çok istifade edenler Bulgarlar olmuştur. 3877 de 130 okuma evi mevcud iken 1933 yılında okuma evleri 2464 e iblâğ edilmiştir ve kitablann sayısı da 1,269,049 cilde çıkmıştır. 1931 yılında bu okuma evlerine devam edenlerin ededl 2,613,367 dir. Ve bir senede okumak üzere evlere verılip iade o!unan kitablar da 592,219 cilddir. Ve bir sene de 10,551 konferans da verilmiştir. Talim ve terbiyenin temell ana ve ilk mektebler olduğundan bunlara çok ehemmiyet vermek lâzım olduğu halde henüz ana mektebieri açılamadığından yedi yaşına kadar o!an çocuklann mahalle aralarında, sokaklarda başıboş gezmeleri terbiyelerini bozduğu ve ilk mektebe gittiklpri vakit de dlsipline alışamadıklan görülüyor. Sovyet Rusyada 6 milyon ana mektebi açılmıştır. Bızde 1.380 237 cild kitab vardır. Sovyet Rusyada 105,295,000 cild kitab vardır. Bize gelince, bana kalırsa Halkevîeri kütübhane ve yayın şubeleri (okuma evleri blrliği) adında birleştirilip geniş bir teşkilâtla valilerin riyaseti altında idare olunmalı ve maarifi seven zatlar da bu kuruma aza olarak kaydedilmeli, bu kurumun kazalarda, nahiyelerde, köylerde şubeleri bulunmalı ve her sene muayyen zamanlarda kongreleri açılarak faaliyetlerini gösteren istatistikleri de neşrolunup bütün okuma evlerine ve kütübhanelere tevzi olunmalıdır. Hemen açılması lâzım olan okuma evsusu: j 1 Taksim bahçesi, 2 Sultanah . med parkı, 3 Sarayburnu parkıdır. j Diğerleri de tedricen açılmalıdır. I Karışık kahve satanlar dettenberi gümrüklerdeki manifatura eşyası çıkmıyordu Bu mallara fiat venlmeğe başlanmış ve kıymetleri bir milyon liralığa ypklasan manifatura eşyasile yünlü kumaşlar satışa çıkarılmağa başlamıştır. Bu yünlü ve pamuklu kumaşlann çıkışı piyasada oldukça ferahhk temin etmiştir. NALINA IHEM MIHINA Uzayan harbin bilânçosu lman devlet reisinin son nutku, bn n^nrsnz harbin cok nzayaca|ı hakkındakl mülihazalan teyid ediyor. Daha işin başında Çemberlayn, harbin 1942 yo kadar sürecefini söylemişti; bnna rankabil Hitler, geçen yaı, Alman milletine, artık ikinci bir narb kışı pöstermivecefini vadetmişti. İkinci bir kıs da çeçti. Bn arada Çörçil, harbin 4 5 sene sürecefinden bahsetti. Alman Führeri de, uznn bir harbe hanr oldnfımu sörîemekle beraber, çeçenlerde 1941 In kat'î lafer yıü olacağını sövlemekten çekfannedi tnrüterenin sabık Hariciye Nann ve lâhik Vaşington •efiri Lord HaUfaks ise, Amerikamn yardımmı temin etmiş olan İngilterenin, tcab ettiği takdirde, 20 »ene harbedecetbıi «öyledi. Fiat Murakabs Bürosu, karışık kahveyi halis kahve diye satan bir dükkâncıyı Müddeiumumiliğe verdi Fiat murakabe bürosu kanşık kahveyi halis kahve fiatına satan bazı kahvecüerj meydana çıkarmıştır. Bunlardan Eminönünde Tahmis sokağında 20 numarada Sarıcıyan yüzde 42 yabancı madde karışık kahveyi halis kahve fiatına satarken yakalanmış ve müddeiumumiliğe verilmiştir. Gene Eminönünde kahvesi olmadığı nı ilân eden bir dükkânda araştırma yapı^mış ve iki çuval kahve bulunmuştur. Bu kahveler hakkında muamele yapüdığı sırada dükkân sahibi elçabukluğu ile bunlan kavurmuş ve nohudia karıştırmıştır. Ayrıca bu kahvenin içine karıştırılmak üzere hazırlanan kavrulmuş arpa ve fındık kabuğu da bulunmuştur. Bunlarm nüımıneleri alınarak çuvallar mühürlenmiş ve dün kimyahaneye gönderilmiştir. A Gümrüklerde bulun an ithalât eşyası Fiat murakabe bürosu, Lamanlar umum müdürlüğünden liman antrepolannda mevcud ithalât eşyasınm kimlere aid olduğunu ve hangi antrepolarda olup miktarlan hakkında malumat istemiştir. Limanlar umum müdürlüğünden alınacak bu malumat üzerine ambarlarda bulunan malların elden ele geçmemesi için tertibat almacaktır. İthalât birlikleri tarafmdan ithali yapılan maddelerin kontrolu kolaylıkla yapılmaktadır. Fakat, birliği bulunmı yan ithalât maddelerinin kontrolu kabil olmadığmdan bu nevi mallar Limanlar umum müdürlüğü kayıdlarına göre kontrol edilecektir. Doğrn deçil mi? Lise imtihanları Mezuniyet imtihanları dün sona erdi Lise son sınıf talebelerinin mezuniyet imtihanlan dün akşam sona ermiştir. Kazananlarm isimleri bugün mekteblerde ilân edilecektir. Talebeler, hangi grupdan olgunluk imtihanına gireceklerini yann akşama kadar mekteb müdürlüklerine bildireceklerdir. lise devlet olgunluk imtihanlan 9 mayıs cuma günü başlayacaktır. İmti han sualleri. bu sene de Maarif Vekâleti tnrafından gönderilecektir. Cuma günü ilk olarak edebiyat VB fen kollan kompozisyondan imtihan olacaklardır. Avın onunda edebiyat kolu: Edebiyat, fen kolu: Matematik derslerinden imtihana girecektir. 12 mayıs pazartesi edebiyat kolu: Felsefe veya tarihten, fen kolu: Tabiiye veya fizikien: 14 çarşamba günü edebiyat kolu: Tabiiye veya matematikten, fen kolu: Felsefe veya tarihten îmtihan >edileceklerdir. İmtihankr saat 9 dan 13.15 e kadar devam edecektir. Manifatura eşyan Fiat verme muamelesi ikmal olunmadığından dolayı iki ay kadar bir müd susus: Okuma evlerine kitab toplamak hu I 1 Tabı ve neşrolunan eserlerden yüzde üçünün bu kuruma meccanen verilmesinin kanunla temini. 2 Mevcud kütübhanelerdeki müteaddid eserlerin mükerrer nüshalarını bir kararname lle toplamak. 3 Maarifi seven hayır sahiblerinin ve kurum azalarınm teberrü ve hediyeleri. 4 Vilâyet ve belediye bütçelerinden tahsis olunan para ile haricden satın alınan eserlerdir. Sayın valimizin himmetlerile yeniden açılacak ve ıslah olunacak okuma evlerinden herkes bilhassa gencler çok istifade edecekler ve okuma zevkini duyacaklar ve bu sayede ahlâk, fazilet ve irfanlannı yükseltip vatan ve millete hayırlı olacaklardu. Saym valimizin isimleri de daima hürmetle anılacaktır. Eski Basra meh'usn Bir günde 4 yanğın başlanğıcı Muhtelif yerlerde çıkan yangınlar sür^atle bastırıldı Hilmi ALGÜN Gıda maddelerinin muhafazası Hıfzıssıhha kanununa göre. gıda rrad delerini ihzar veya imal veya muhafaza eden mahallerle bunlan nakteden vasıtalann gayrteıhhl şartlan haiz olmaması lâzım gelmektedir. Halbuki nak liyat ambannda büyülc bir kısım gıda maddelerinin kabili nüfuz veya açık ambalâjlar içerisinde derl. yapag». tiftif ve paçavra gibi maddelerle bir arada bulundurulduğu yapılan teftişîerde görülmüştür. Belediye riyaset makamı bunun önüne gecılmesi için alâkadarlara tebligat yapmıştır. Gerek liselerde ve gerekse ortamekteblerde imtihanlar ayın 14 üncü günü kadar bitirilmi? olacaktır. Beyoglunda Asmalımesçidde Minare sokafında oturan Çek tebaasından Herman kızı 30 yaşlannda Angeüki, Bir kadm kccasını yaraladı geceyansmdan sonra sarhoş bir halrîe Fatihte Hisarbey mahallesinde Karaapartımanına dönmüştür. Biraz hava asman sokağında oturan Kemal Üşenalmak üzere oturdugu birinci katm bal mez ismmde birisi karısı Meliha tarakonuna çıkarak parmakhğa yaslanmış fmdan çakı ile muhtelif yerlerinden tır. Bu sırada sarhoşluk neticesi başı yaralanmıştır. Bu kan koca kavgasma dönen Angeüki balkondan sokağa diiş sebeb, bir para meselesidir. Kadın. hidmüş, agır surette yaralanmıştır. Ançe detine mîğlub olarak, eline geçirdıği liki, hâdiseyi müteakıb Beyoğlu hasta bir çakı ile kocasını yaralamıştır. Menesine kaldınlmıstır. liha Adliyeye teslim edilmiştir. Sarhoş bir kadm pencereden diiçerek yaralandı Cibalide Odun iskelesi sokağında üç katlı bir evin taraçasında ev sahibi tarafından yakılan mangaldan sıçrıyan kmlcımlar bir yangın başlanğıcı na sebebiyet vermiştir. Vaktinde yetişen İtfaiye, ateşi genişlemesine meydan vermeden söndürmüştur. Bu müddet zarfında evin üst katı kısmen yanmıştır. * Küçükpaearda Zeyrek caddesinde Zeyrek camii vakfı olan 159 numa'alı kahvenin ocagında bırakılan ateşten kaplamalar tutuşmuş, dükkânın iç tarafı kısmen yandıktan sonra İtfaiye tarafından söndürülmüştür. * Alemdarda Hüseyinağa mahallesi Cami sokağında 18 numaralı evin bacası biriken kurumlann tesirile tutuşmuşsa da yetişen İtfaiye tarafmdan süratle söndürülmüstür. ic Galatada Arabcamiinde Otlak sokağında Daniş Başogluna aid hurda demir deposunda borulan boyamak için yakılan ateş, civarda bulunan kapalı katran tenekelerinin patlamasına sebebiyet vermiş ve bir yangın başlanğıcı vukua gelmlştir. Depo kısmen >andıktan eonra ateş, İtfaiye tarafmdan rinde mühim rol oynayan Kuruınun mesaisi ta'idir edilmiş ve alman mühim etrafa sirayete meydan bırakılmadan alâkalı yüksek makamlan büyük maddi kararlan müteakıb büyıiklerlmize tazim söndürülmüştür. yardımlannı temin etmek suret'ie son teleraflan çekılmiştir. Ticaretle Iktısad, Hukuk fakülteleri, Mıjlkiye mektebi. Ticaret lisesi mezunları arasmdan seçilecektir. 140 lıradan 210 liraya kadar ücret verilecek olan bu gencler Istanbulda bir kursa tâbi tutulacak ve kurstan sonra mıntakalara taksimi yapılacaktır. Talftler ve aileleri hakkında gayet sıkı tahkikat yapılacak ve vazifeye ancak Fiat Murakabe teşkilâtı için üç muteber zatın kefaletile ahnacaklaralınacak memurlar Şimdi Hitler de, harbi bir yıl daha Ticaret Vekâleti, bütün mem'eket da dır. Şimdilik 65 ref ve kontrolörün alınuzatıyor: Son nntknnda Alman ordusuhilinde vilâyet merkezlerinde fiat mu T?SI mukarrerdlr. Şehrimizdeki kursta okutulacak ders nun felecek sene, daha mükemmel »irakabe teşkilâü yapmakta olduğundan bu teşkilât için şef ve kontrolör ahna ler hakkında müfredat programı hazır lâhlarla teçhiz edUecegini söylüyor. Bu, harbin 1942 de de devam edeeeğbd caktır. Bu şef ve kontrolörler Yuksek lanmıştır. nmnen tkabul etmek de£ü midlr? O İKTISAD halde, Almanlann «kısa yıldınm harSEHİR ISLERİ bi» yerine tnpliılerin «nznn yjpratma harbi» kaim oluyor, demektir. Gerçl, Muayene edilen esnaf Altm fiatları Almanya, hangi cephede harbederse, Belediye sıhhî muayene komisyonu Aîtm fiatlan düşmektedir. Dün blr yıldınm harbi yapıyor ve çok fyi hason bir ay içinde muayeneye tâbi 360 Reşadiye altını 2750, ve altımn ırramı zırlanmış oldufn icin, bir kaç hafta kişiyi muayene etmiştir. Bunlardan 345 kuruştu. Beşibirarada 124 125 liiçinde muıaffer olnyor amma, bütün 160 l şoför, 35 i kaptan, 48 i sandalcı radan muamele görmüştür. bn laferlerin hiç bfri, Almanyanm nidiğerleri kapıcı, hamal, biletçi ve sahaî caferi kazanabilmek iein renmek Dünkü ihracat iredir. Bunlardan bir kısmı hasta'ıklı Dün şehrimizden 511.000 liralık hra merbnriyetinde oldntn İnçUtereTe kargörülerelc faaliyetten merjolunmuşlar cat yapılmıştır. Amerikaya av densi, şı dr^ildir. dır. Almanyaya tütün, küspe, deri, hah ve Harbin basladı|i gündenberl şhndlYapılan yollar Fransaya fındık gönderilmiştir. ye kadar >nrasi!e mafiub ve ramedilen Nafıa Vekâleti tarafmdan yaptınlPolonya. Norveç, Danimarka, Holanda, 76 ton çivi makta olan Küçükçekmece • Florya aBelcika, Fransa. Rnmanya, Ynçoslavya, İsveçten gümrüge gelen 76 ton çivi ve Yunanîstan, hep sevriseri üe yere serası Makadam şosesinin Küçük köyle Alibey köyü arasmdaki kısmı ve Da galvanize telin serbest dövizle ithallne rilmislcrse de bnnlann hiç biri asrl vudpaşa Metres çiftliği yolu inşaatı müsaade edilmiştir. Uzun müddet çe harbi idame ettiren tnjrilt«re değildir. kilen çivi darlığı artık tamamen zail ötekfler birer birer majlub orarken tamamlanmıştır. Kâğıdhane, Ayasaga yolu da yakın olmuş bulunmaktadır. tngütere, layıflaraak çöyle dnrsnn hada bitecektir. nl hani kuvvrtlenmektedir. Bn arada, 500 çuval kahve Haydarpaşa gümrüğünde bulunan kaybettigi müttefiklerin topyekun hepÜNIVERSITEDE 500 çuval kahve, Ticaret Ofisi tarafm sinden çok daha kovretli olan Amerlüniversitede eleme dan devralınmıştır. Bu kahveler Ofisçe kayı kazanmıştır. Amerika, harb hanrlıklannı bitirince. tngilterenin Tanında tevzi olunacaktır. imtihanlan harbe girmete karar vermiş olan bir Hukuk ve İktısad Fakültelerinde eleADL1YEDE müttefiktir. me imtihanlanna aid kâgıdlann tetkiki Mihverin lkl rüknünden knvvetlislne bugün akşama kadar bitirilmlş ve not Paîto hırsızı mahkum oldu kar^ı müdafaa, zayıfma karşı taamıı lar dekanhklara verilmiş bulunacaktır. Gülhane parkı arkasında Mustafaya tariyetİTide bnlnnan tnsiltere, şimdiyo Neticeler, imtihan günlerile beraber aid ahırdan palto aşırdıgı İddia edilen kadar, Mlhverden çok daha a* însa» derhal talebeye ilân edilecektir. Sözlü Turgud, Sultanahmed birinci sulh ceza «ayl ftmiş. harbrn eereyam ürerrnde imtihanlara yanndan İtibaren başla mahkemesinde 9 ay hapse mahkum e miiessn, serknlceT?! krymeti haiı mevnacaktır. dilerek tevkif olunmuştur. eflerinden lıie birhıi kaybetmemişHf. tnpflh adalan. Fransanm farb kıyılam n çok yakm olan iki kfiçficök ada miittc^na olmak üzere, durayor: tnpiliı tmparatorlngunnn hle blr noktası da döşrnan rltnde deJHiair. tnçiH* «rdnlanmn müdafaa ettifti Mısınn (r«rb çölöne. Mlhver, yalnı» 8 1 0 Mlometre derinli^inde girmişttr. Buna mnkabü, ttalyan şarkî Afrika tmparatoriufıı. sarp Habe? yaylasınm ırUtikçe küçiilen bir parçast müstesna obnak fisere, kâ« mtien tngîlterenin ellne reçm'çttr. Harbin 20 ayı Alman «aferlerile doIndnr amma, İnyiltere maSlub edilmek »öyle dnrsnn. o da şarkî Afrikada ttalyan Imparatorluinnu yıkmıştır. Demek kl tnpiliz Alman harbi daha ba«ilanficındadır. Bn harb. şimdi ttç büyük meydan mnharebesi halinde rereyan etmektedlr. 1 tnsütere Almanya hava meydan mnharebesi, î Atlantik meydan mnharehesl, 3 Akdeniz meydan mnharebesi. Edirnede toplanan Eski Eserleri Sevenler Kunımu azası bir arada Harbi bir an evvel bltirmek fctryen Edırne (Hususî) cTrakya Eski E iki yıl içinde Rüstempaşa hanı, Ek . ve menfa*ti bnnda olan Almanya. taarmıda, tnçfltere müdafaadadrr. önüserleri Sevenler Kurumu» dün lkl se mekçioğlu Ahmedpaşa kârvansarayı, mözdeki yaı ve gonbahar avlannda nelık kongresinl umumî müfettişlik sa. Havzada Sinan eseri Sökullu camü M sert çarpışmalara şahid olacafjı*. BJro lonunda yaptı. gibi daha bir çok eserlerin kurtanlma en yakın oldngn lcin, tablatile en cok Umumî müfettişlik baş müsaviri ta. smda da önayak olduğu anlaşılmiş ve alâkamm eeken Akdenh tneydan mnrafından açılan kongreye şehrin bir çok okunan faaliyet raporu bu mevzu üze harebesi bakalım nasıl bir şekil alamünevverleri iştirak etmiş bulunuyordu. Tarihî ve mimari bakımdan başh rinde uzun boylu konuşmalara vesile cak ve Balkanlanla Jştnl bitb«n Almanya, bundan sonra, bakahm, nereye başına birer kıymet olan yüzlerce esp olmuştur. rin asıllanna uygun bir tarzda tami . Neticede Kurumun geçen yülara aid yaklenecek? ( Eski Eserleri Sevenler Kurumu ) Bazı işler, beni, akşamm dokuzuna kadar, Chancery Lane'da alıkoymuştu; Belediye makine şubesi müdürlüğü başım ağnmağa başladığı için, ne çabu ayın on beşinden itibaren berber lışmağa, ne de eğlenmeğe iştiham kallerdeki permanant makinelerinin kon mışü. Bu daracık ticaret mahallesinin troluna başlıyacaktır. Sinemalann kon yüksek duvarları arasından görebilditrolu tamamlanmış, eksikleri göriilen ğim sema parçası, gecenin çok güzel sinemalara iki ay mühlet verilmi^tir. olacağuıı müjdeleyordu. Rıhtıma kadar Bunlar iki ay zarfında noksanlan ta inmeğe, ışıklarm sudaki akislerini seymamlıyacaklar, aksi halde çalıştınlmı rederek gözlerimi dinlendirmeğe, dimağımı tazelemeğe karar verdim. Burayı yacaklardır. görmek içüı en münasib zaman, hiç şüphesiz, gecedir. Müsamahakâr bir kaBir kadına tecavüz eden ranlık. nehrin pisliğıni gözden saklaadam tevkif edildi yor; alacakaranlığm, kızıl, turuncu, saSultanhamamrnda yün ipligi taciri rt, beyaz havagazi veya elektrik ışıkbir genc kadıca sarkıntılık ettigi İddia ları, loş havada, griden koyu erguvaedilen Mehmed Sabit isimll bir genc, niye kadar, akla gelen bütün renklerAdliyeye gönderilmiştir. Sultanahmed den, silik huzmeler çiziyordu. Waterloo tiçüncü sulh ceza mahkemesi, muha köprüsünün ayaklarmdan ötetarafta, zikemeyi bitirmiş, neticede bir ay hapis yadar yüz nokta, rıhtımın dönemecini karan vermiş ve maznun hakkında tcv gösteriyordu. Köprünün parmak'ıkları kif müzekkeresi kesmiştir. üstünde. Westminster'in kuleleri, yıldızlann parlaklığile tezad teşkil eden, Çocuk Esirgeme kurumu kül rengi bir yumuşakhk içinde yükseliyor; siyah nehir akıyor, sükutu, yalkongresi Çocuk Esirgeme kurumu İstarıbul nız onun tektük ürpertileri ihlâl ediyor, suları üzerinde koşusan aydınhkmerkezinden: lar, bu ürpertiler içinde titreşiyordu. Vilâyetimiz yılhk kongresi 24 mayıs Yanıbaşımda, bir ses: 941 cumartesi günü saat 14 te merke Bu ekşam hava epey sıcak, dedi. zimiz salonunda yapılacaktır. Şube'eriBaşımı çevirdim, köprünün parmakmiz murahhasHnnın teşrtfleri rica olığma abanmış bir adamm profilini görlunur. düm. Freni kırılan otobüs Mariz, haylı solgun olmakla beraber, Edirnekapı Cıhangir hattmda iş hiç de çirkin olmıyan, narin bir yüzü liyen şoför Mehmed Cevadın idaresin vardı. Yukarı kaldırdığı ve boynuna dekl otobüsün Şişhane yokuşunda bir doladığı paltosunun yakası, içtimaî vadenbire freni kınlmıştır. Bu sırada sür ziyerini, bir üniforma kadar sarahatle ati artan otobüs, önündeki tramvaya gösteriyordu. Lâkırdısına mukabeie eçarpmı; ve tramvayın tamponunun kı dersem, bu bana, muhakkak ki, bir aknlmasına sebebiyet vermiştir. Yofcuş şam yemeği ve bir yatak parasına mal aşağı inen otobüsün freninin kmlması olacaktı. büyük bir kazaya sebebiyet verebileceAdama, merakla baktım. Acaba para ginden. tehlike, bu suretle yalnız tram mı İsteyecekti? Yoksa, kendi derdini vayın hasara uğramasile önlenmis, in bile anlatmaktan âciz, bayağı bir sereanca zayıat olmamıştır. seri miydi? Alnında ve gözlerindeki zekâ, alt dudağında gördüğüm bir titreBir yankesici yakalandı me, fikrimi deği^Ürdi. Beşiktastan tramvaya binen Mehmpd Hakikaten epey sıcak. Fakat, buIsimli biri, yolculardan Nevzadın çsn rası o kadar değil. tasını çarparken, yakalanmıştır Snl Adam, gözleri hep nehirde: tanahmed ikinci sulh ceza mahkeme Hayır, dedi, burası iyice... Şimdi6inc« tevkif edilmiştir. • lik. Makinelerin kontrolu Seçme Hfkaveler. Elmas delisi JMAKLEDEN:HAMDİ VAPOGLU Bir lâhza sustu, ilâve etti: Londrada. burası kadar asude bir yer bulmak hoşa gidiyor. Bütün gün İşle uğraşüktan, koşup yorulduktan, taahhüdlerini yerine getirdikten, çeşid çeşid tehlikelere göğüs gerdikten sonra, dinlenmek için böyle sakin köşeler de olmasa insan ne yapar, bilmem... Cümleleri arasma uzun fasıla'ar koyarak, devam etti: Sizin de bu dünya işlerile alâkanız olsa gerek; aksi takdirde. burada bulunmazdınız. Amma, ne de oha, beyniniz ve bacaklarınız benimki kadar yorgun değildir... Zaman oluyor, attığım taş, ürküttüğüm kurbağaya değer mi diye düşünüyorum. Ismimi, servetimi, mevkiimi, her şeyimi defedip, ufak bir zanaata atılmayı düşünüyorum; fakat, biliyorum ki. emelimden, bana çok ıstırab vermesine rağmen, vazgececek olsam, geri kalan ömrümü vicdan azabı içinde geçireceğim. Sustu. Hayretle yüzüne bakıyordum. Onun kadar müşkül ve ümidsiz vjziyette insan, asla görmemiştim. Esvabları paçavra gibiydi, pisti, tıraşı uzamış. saçı taranmamıştı. Bütün bir hafta, çöplükte oturmuşa benzeyordu. Halbuki, bana, geniş bir tesebbüs için yaptığı beyhude didişmelerden bahsediyordu.' Haline, adeta açıktan açığa gülüyordum. Ya deliydi; yahud da fakirliğini örtmek için, hazin bir komedi oynayordu. Yüksek emeller, büyük işler mukabilinde, vakıâ yorgunluk ve üzüntü vardır amma, bunlan. nüfuz gibi, iyilik etmek gibi, kendimizden daha zayıf ve daha fakir olanların yardımma koşmak gibi şeylerle telâfi etmek mümkündür. Ssrfettiğimiz faaliyet mukabilinde kazandığımız bir mükâfat mevcuddur ki... Bu vaziyet karşısında, istihzam bir parça soğuk düşüyordu. Sebebl, bu adamm haricî manzarasile sözleri arasmdaki tezaddı; fakat, konuşurken bir eza duyuyor, sözlerime nadim oluyordum. Adam bana döndü. Yüzünde vahşi bir ifade, fakat aynı zamanda büyük bir sükun vardı. Düşünmeden söylüyorum, dedi; doğrudur, anlayamazsınız. Bir müddet beni süzdü, sonra ilâve etti: Evet, saçma şey. Söylesem bile sözüme İnanmıyacaksınız. Onun için, söylememde mahzur yok. Hem de bunu birisine söylemiş olmak bana teselli verecek. Büyük bir işe, gayet büyük bir işe girişmiş olduğum, doğrudur. Fakat şu sırada bir takım müşkülât karşısmdayım. Hâdise şu: Elmas yapıyorum. Zannederim, işlerin kesad zamanındasımz. Adam, sabırsızlandığını gösteren bir hareketle: Sözümü riddiye almamanız fenama gidiyor, dedi. Ve birdenbire, pejmürde esvabmm düğmelerini çözerek, boynuna bir sicimle asılı, bezden bir kese çıkardı. Bu keseden, koyu renkli bir taş parçası aldı. Şunun ne olduğunu bilecek kadar malumat sahibi iseniz, şaşanm. Dedi ve taşı bana uzattı. Bundan bir sene veya takriben o kadar zaman evvel, Londrada boş zamanlarımı, bir fen şubesinden derece almak için çalışmağa hasretmiştim. Bu itibarla, fizik ve madeniyat bahiü'erinde üstünkörü bir şeyler biliyordum. Adamın bana uzattığı nesne, en siyah cinsten, yontulmamış bir elmasa benzeyordu; fakat çok daha iriydi, başparmağımın ucu kadar vardı. Elime aldım, en kıymetli madenlere mahsus münhani satıhlı, sekiz köşeli bir taş olduğunu gdrdüm. Çakımı çıkardım, taşı çizmeğe uğraştım, nafile. Havagazi fenerine dönüp, taşı, saatimin camma sürdüm; kolayca, beyaz bir çizgi hasıl oldu. Gitgide artan bir merakla, muhatabıma baktım. Elmasa benzeyor, dedim, fakat, eğer öyleyse, elmaslann ağababası olacak. Nerede buldunuz? Ben yapüm, diyorum size. Verin onu bana. • Taşı elimden aldı, kesesine soktu, ceketini tekrar ilikledi. Sonra birdenbire, telâşla: Yüz İngiüz lirası verirseniz size satarım, dedi Bu söz, beni tekrar şüphelendirdL Taş, netice itibarile, hemen hemen elmas kadar sert olan corundura adındaki madenden bir parça olabilirdi: şekli de, elmasa benzeyebiUrdL Yahud, hakikaten elmas ise, bu adam onu nereden ele geçirmişti ve niçin yüz liraya satıyordu? Gözgöze bakıştık. Adam, haris fakat namuskâr gözüküyordu. O anda, satmağa çahşüğı elmasm hakikî elmas olması ihtimalini düşündüm. Fakat zengin bir adam değildim; yüz lira, kesemde, büyücek bir rahne açardı; esasen, aklıbaşmda hiç bir kimse, bir havagazi fenerinin ışığında muayene edip de, paçavralar giymiş bir dilenciden, sırf onun şahsî teminatına güvenerek, elmas satınalmazdı. Bununla beraber, o irilikte blr elmas, binlerce lira olmak lâzımdı. îlğer, diye düşünüyordum, bu kadar İri bir taş dünyada mevcud ol, Milll Piyangonun altıncı tertib birinci çeküişi bugün Ankarada Sergievinde yapılacaktır. Çekiliş 16,50 de başhyacak ve 17,30 da nihayet bulacaktır. Çekilişin bütün safahatı Sergievlnden naklen Ankara radyosu vasıtasüe neşrolunacaktır. Büyük ikramiye 20.000 IIMoissan'dan bahsedildiğini işitmiştim, radır. Tevzi edilecek ikramiye yekunu fakat sun'î elmaslarm çok küçük oldu360.000 liraya baliğ olmaktadır. ğunu da biliyordum. Başımı salladun. Bu mesele hakkında malumat saParti müfettişi Ankaraya hibi gözüküyorsunuz. Size biraz kengıttı dimden bahsedeyim. Size teklif ettiğim Parti İstanbul Vilâyet idare heyeti bu alım satun hakkında, belki fikriniz reisi Reşad Mimaroğlu, Parti genel başkalanır. merkezile temas etmek üzere Ankaraya Sırtını nehre döndü, ellerini cebine gitmiştir. soktu. Sonra, içini çekerek: Asker ailelerine yapılan Inanmıyacağmızı biliyorum, dedi. Konuştukça, sesindeki halsiz serseri yardım ahengi kayboluyor, okumuş bir adam Asker ailelerine yapılan yardımda serbestisi alıyordu. evvelce yalnız öz çocuklann yardımdan Elmas, diye devam etti, münasib istifadesi kararlaştınlmışta. Belediye bir pota İçine, nisbetli bir tazyik sl Daimî Encümenince askere gidenlerin tında karbon püskürtülerek imal edilir. zevcesinin evvelkl kocasından olan vo Karbon, kurşun madeni veya kömür to mahkeme kararile aile nüfusuna ev zu halinde değil, ufacık elmaslar şck lâdhk olarak tesçil edilen çocuklara da linde billurlaşır. Kimyagerlerce, bu, se öz çocuklar gibi yardım yapılması kanelerdenberi malumdur. Fakat, karbo rarlaştınlmıstır. nun, içinde muamele göreceği oritıci maddeyi ve en mükemmel neticeyi Boyalı «ekerler verecek olan tazyikı, henüz hiç kimse, Bazı şekerlemecilerin gayrisıhhıl bokat'iyetle tesbit etmemiştir. Bu itibar yalar kullandıklan görülmüştür. Belela, kimyagerlerin yaptıklan elmaslar kü diye aldıgı nümuneleri tahlil ettirereı çük, esmer renkli olur, mücevher ola boyalı şekerleme satan dükkân sahib rak da hiç bir kıymeti yoktur. İşte ben, lerini cezalandırmıştır. dinleyor musunuz, hayatımı, bu meseleye vakfettim. Evet, bütün hayatunı vakfettim. Elmas imali şeraitini tetkike başlaNüshası 5 knrnstnr. dığım zaman on yedi yaşındaydım; bugün otuz ikisindeyim, bu araştırmalara, bir rnsanın, bütün fikrini, bütün ener1400 Kr. 2700 Kr Seneük jisini on sene, yirmi sene müddetle 750 » 1450 » Alo avhk hasretmesi lâzım geldiği kanaatindeyim; 400 . 800 . Üc avlık fakat, böyle de olsa, iş, bu zahmete 150 » Yoktur. Bir avlık değerdi. Hakikî usulün nihayet bulunduğunu bir tasavvur ediniz. İmal SUTI etrafa yayıhp elmas, maden kömürü kadar müptezel oluncaya kadar, insan Gazetemize eönderileu evrak ve razılar milyonlar kazanabilir, milyonlar! oesredilsin edilmesin iade edilmez ve (Sonu yann) ayaından mes'uliyet kabol olunmaz. saydı, kıymetli taşlardan bahseden her kitabda, mutlaka adı geçerdi. Ve kaçakçıhk vak'alannı hatırlayor, Kap yerlilerinin elçabukluğuna dair anlatılan hikâyeleri düşünüyordum. Elmas sat'nalma meselesini bir tarafa bırakarak: Nasıl ve nerede buldunuz? diye sordum. Kendim yaptım. MÜTEFERRtK Millî Piyango CUMHURIYET Abone seraiti Dikkat

Bu sayıdan diğer sayfalar: