14 Mayıs 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

14 Mayıs 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURlYET 14 Mayis 1941 Ruh sıhhati Türk milleti bugüne kadar bütün dünyaya ruh sıhhatinin en parlak nümımelerini vermiştir bir kısım psikopat1939 Cihan HarbiYazan: lar en basit telkinle. Bin en tehlikeli ve re karşı bile şuur müthiş silâhı olan (sinir harbinde) | Dr. Rıkneddin Felhi cümlelerinin bütün muvaffakiyet âmili l 1 .D 'arını ardlarına kadar açık bulundu rurlar ve böyle manevî bu hücuma karşı derhal teslim olurlar. İşte bir mılletın veya ordunun içinde marazî ruhiyatın çerçevesıne dahil olan bu ruh malulleri nekadar çok olursa o orduyu veya milleti, sistematik bir sinir harbile mağlub etmek o kadar kolay olur. Uzun sulh veya hazar yıllarında sinsi bir gayretle çahşan teikin ve zihnî sirayet silâhları, modern manada Polonya harbinde muvaffakiyetle ateşli silâhların yanında cephede vazife aUü. Fransa cephesınde yıldızı daha çok parladı. Rumanya ve Bulgaristanı ateşli silâhlann yardımına muhtac olmadan fethetti . Harb esnasmda Polonyada, Norveçte ve Fransada gizli radyo istasyon.an ana lısanile orduya bozguncu haber'.er neşretti durdu. «Filân cephe sukut etti. Bütün mukavemetıne rağmen askerlerımız azametli Alman ordulan karşısında eriverek çekihyor. Mukavemet beyhudedir. Boşkumandan kactı veva yesınden inuhar etti. Artık teslim o!mak şerefsızlik değıldir.» gibi haberjerle mu^Le'ek ruh bağlarıru kestiler, kop ırdılar, darmtJağın ettiler. *** Irkî ve ruhî sıhhat ve hususiyetimizi nazarı itıbara alarak soyüyebüiriz kı bir sinir harbi tecrübesi bugün en kötü notunu bizde alacaktır. Bugüne kadar siyasî manada vapılan denemeler mutlak bir iflâ'a mahkum olmuştur. Ancak hepimize düşen mukaddes vazife atadan evlâda miras kaIan bu harikulâde ruh ve inrnma disiplinini azarni nispette konımaktır. Zira teikin ve zihnî sirayet oyle müthiş bir düşmandır ki kurşuna dizilmez, idam edilemez. bıçakla ve satırla kesilmez. süngüyle deşilmez. Pasaportsu.2 hududları aşar. Türk milleti bugüne kadar bütün dünyaya ruh sıhhatinin en parlak nümunelerini vermiştir. Bundan böyle de vereeektir. Manevî cephede | Doğru değil mi? İmzasız mektublar Son günlerde gazeteler, Fiat Murakabe komisyonuna muhtelif müesseselerde ihtıbâr yapıldığından şlkâyeti havi imzasız mektublar gönderilmekte olduğundan bahsedıyorlar. Her hangi bir memlekette kanun ve nızaTiın tatbikında sade hükumet kuvvetlerinin sarfedeceği gayret kâfi gelmez. Vatandaşların resmî teşekküllere bu hususta ellerinden gelen yardımı yapmalan ve onlan irşad etmeleri icab eder. Pakat bu yardım ve irşad ciddiyet ve istikamet dairesinde o işi sonuna kadar yorulmadan takib edebüecek kimseler tarafınrian yapılırsa semere verir ve faydalı olur. Kendi hüviyetini mey dana vermekten çekinen ve mektublannın altına adreslerini, imzalannı koymaktan korkan kimselerdeki medenî cesaret yokluğu, müspet lş görmek Istiyen memurlann vuku bulan şikâyetlere ehemmiyet vermemelerine sebebiyet verir. Zihlnlerinde bu teşebbüsün bir kin ve garaz neticesi başkalarını kirletmek ve lekelemek gayesine matuf oldugu şüphesini uyandınr, memleketin ve umumun menfaati hilâfına bir vaziyet meydana getirir. Binaenaleyh, vatandaşlar, hakikaten dileklennin yerlenne getirilmesıni istıvorlarsa, resmî teşekküllere gerek şifahen. gerekse tahrıren açık alın ve vâzıh hüviyetlle müracaat ederek sikâyette bulunmalı ve imzasız mektublarla jurnalcı mevkiine düsmekten hazer etmelıdirler, diyoruz, Ç Şehir ve Memleket Haberleri ) Zincirleme ihtikâr Fiat Murakabe Komîsyonu^ kalay fiatlarını 750 kuruşa 3aikse!ten bir ihtikâr hâdisesini tahkik ediyor Fiat Murakabe komisyonu zincirleme ihtikâr hâdisesine el koymuştur. Bu ihtikâr hâdisesinin kahramanı Mene Hay.m Isminde bir vatandaştır. İstanbuldan külliyetli bir parti kalay, ayni kimseler tarafmdan tertib edilen bir plânla elden ele dolaşarak Mersine satılmış gibi gösterilerek oraya gön derilmiş ve oradan da gene fıatı yukseltilerek İstanbula satümıştır. Yapılan tetkiklere göre bu suretle bu parti kalayın fiatl 750 kuruşa kadar yükseltilmiştir. Halbuki kalavın normal pıyasa fiatı 350 kuruştur. Dün bu işten dolayı bu kalay partisi üzerinde iş yapan muhtelif fırmalann defterleri kontrol edılmiş ve zabıtlar tutulmuştur Tetkikler henüz İkmal edilmemıştir. İkmal olunur olunmaz suc>ulann hepsi Cumhuriyet Müddeıumumiliğine veri lecektir. kasablık hayvan mevcudu ve fıatlan hakkında istenen malumat da gelmiştir. Komisyon, yarmki içtimaında bılhassa kuzu fiatları üzerinde duracak ve kuzuya da narh konulacaktır. Kuzu fiatı üzerinde yapılan tetkıkler pek şayani dıkkat bir netıce vermiştir. Pay yerinde canlı kuzu kılosu 15 17 kuruş arasmda satılmaktadır. Kesılmış kuzunun kılosu resimlerile beraber 32 34 kuruşa mezbaha kanaralarında satılmaktadır. Bu vazıvete gore kuzunun azaml 70 kuruşa satılması lâzım gelmektedır. Fakat şehrin bir çok yerlerinde kuzu 80 kuruşa kadar saülmaktadır Trakya vüâyetlerinden gelen t«zke rede. orada kuzunun boZ oldugu, tanesinin 125 kuruşa kadar satıldığı, fakat İstanbuldan her nedense taleb olma4ıgı yazılmaktadır. H E M MIHINA Baykuş! D nsanlık belki karada jiirümeğe, deII nizde yüzmeğe basladığı ilk devirU lerdenberi havada uçırayı da istemis, bunun için çahşmıştı. Bu ihtiras, 20 nci asırda tahakkuk etti; insan zekâsı, belki en güzel icadı olan tayyare ile ııçmağa basladı; fakat, medeniyetin bu icadı, medeniyete hizmetten ziyade onu tahribe başladı. Tayyare, baba katilı bir mel'un evlâddır. Harbin başmdanberi, tayyare. insanlar ve milletler için, onların asırdide medenî eserleri için. yurdlan, mallan, canları İrin bir belâyı asümani» olmuştur. Tayyare maziyi, hali ve istikbali tahrib ediyor. O, insanlığa şeref \eren hiç bir maddî ve manesi kıyraeti korumaksızın sadece jaknor, yıkıyor, öldürüyor ve bundan Romayı yakan Neron'u utandıracak vahşi bh zevk duyuyor. Her bombasından fırlayan kızıl alev karşısmda o, yalnız se^nc ve iftihar duymaktadır. Londra yanıyor, Berlin yanıyor; Liverpul yıkıbyor, Hamburg yıkılıyor. Doklar. tersaneler, saraylar, hastaneler, müzeler, kihseler, abideler çöküyor. Hakikatte yanan. yıkılan. ölen bir tarih. bütün bir mcdeniyettir. Tayyare, bir yangın, harabi ve ölüm ilâhı gibi, geee karanlıklannda, motörlorinin kahkahasını saçarak işlediği cinayetlerin üstünde çılgın bir zevkle dolaşıyor, şafak sökerken ertesi gece daha zalim, daha tahribkâr olarak tekrar gelmek için inine dönüyor Tayyare bir güvercin olmaktan çıkmış; bir baykns olmuştur. Uğursuz hırıltısınm isitildiği her yer, kan ve ateş içinde kalmıs bir harabedir. Bu medeniyet ktışu, artık leşlerle geçinen ytrhcı kuşlar gibi insanlığın ve medeniyetin nâşı üstüne çullanmıştır. Muha» ribler, zaferi artık süngülerinrten değil; tayyarelerinin pervanelerinden bekleyorlar; orduların knvveti taburlarının değil; tayyarelerinin miktarile blçülüyor. Her iki taraf da, tayyare bombalarile zafer perisini kendisine çekeceğini hesablayor. Senede 30.000 tayyare yapabilen ve geceli gündüzlü hava hücumlarile, hasmm köy, kasaba ve şehirlerinde taş taş üstüne bırakmamağa muvaffak olan taraf, çan ve şeref dolu bir zafer kazanacağını umuyor. Tayyare hücumlan harbi bitirecek ml, bilmem amma medeniyeti bitireceği muhakkaktır. NALINA olan iki mevzuun; teikin ve zihnî sirayetin kısaca tahlilini yapalım. Zıhnî sirayet contagion mentale ve teikin suggetion kütle ve ordu ruhiyatı mevzuunda hususî bir ehemmıyetle tetkik edilmesi lâzım gelen bahislerdir. Korkular, kinler, hücum ve taarruz heyecanlan, panikler, kiitlelere çok çabuk yayılan ruhi fonksiyonlardır. Zihnî sirayette; telâkkinin fevkalâde ehemmiyeti vardır. O kadar ki teikin, ruhi mukaveraeti zayıf insanlarda, kendi canına kıydıracak kadar ehemmiyetli bir unsur olabilir. Ruhi salgınlarda telkinin oynadığı rol üzerine mühim bir misal Napolyonun Moskova seferinde orduda çıkan intihar salgını gösterılebilir. Gerek subaylar ve gerekse erler arasında sür'atle salgın bir hale geçen bu keyfiyet üzerine İmparator bir emriyevmî ile kendi canma kıyanlann hukukî manada vatan haini addedileceğini ilân zaruretinde kalmıştı. Keza Göte, Verteri neşrettiği zamanlarda Almanyada intiharlar birdenbire çoğalmıştı. Türk kanunlan intihar haberlerinin gazetelere yazılmasını menetmiştir. Bunun tek maksadı zihnî sirayet dolayısile başkalarının da kendi canlanna kıymalarını önlemektir. Teikin ve zihni sirayetin, ordularda tevlid edeceği zararlan önlemek için aîınan acıklı fakat kiyasetli bir tedbire de kendi tarihimizden şu misali vereceğım. Vıyana muha*arasının son zamanlarıniayız. Frenklerin (Muhteşem Süleyman) dedikleri koca imparator Kanunî hastalanmıs ve kısa bir müddet içinde cephede Paraligiden vefat etmişti. İmparatorun ölüm haberi yayılırsa ordunun taarruz kudreü sarsılacak; belki daha ağırı olacak bir bozgun başlayacaktı, Tedbirli Veziriazam Sokullu, gizli bir işaretle dilsiz bir zenciye emir veriyor. İmparatorun ölümünün yegâne şahidi Hekimbaşının boynuna hakan otağında bir kemend geçiriyor. Böylece hekimler Viyana önlerinde Osmanh ordusunun ruhî sıhhati yüzü hürmetine bir kurban veriyorlar. • *• Rumanyadan gelecek Sahte pasapcrtla tramvay bandâiı şehrimize gelenler İlk partinin bu hafta Maznunlardan biri limanımıza gelmesine Adliveden kaçarken intizar ediliyor yakayı ele verdi İstanbul ıkınci Agırceza mahkemesmde, sahte pasaport kullanmak ve sahte sterlin bulundurmak mevzulu muhakemeye, dün öğleden sonra devam olunmuştur. Muhakeme edilenler, Alfred Hayım ve dığer bazı ecnebılerdir. Bu, Slovak>a ve Polonya Musevileri, Alman istilâsı uzerıne oralardan uzaklaşarak, muhtelif memleketleri dolaştıktan sonra, İstanbula gelmışlerdir. Bir kısmının sahte pasaportla geldlkleri ve üzerlerınde sahte sterlin ele geçtiği, bahis mevzuudur. Bir kısmı da yalnız bu sahte sterlln işinden dolayı mahkemeye verümişlerdır. Alfred Hayım ve diğer bir kaç kişi, mevkuftur. Maznunlar Rumanyadaki bandajlar da gelince arasında kadınlar da vardır. bütün arabalan çalıştırmak kabil olaİlk celsede, çogu sorguya çekllmişti. caktır. Dunkü celsede de, Anton Bap, Josef Tünel kayıslan Vays ve Ahs Vaysin sorgulan yapılmışİstanbul Tramvay ve Tünel idaresi tır. Muhakemenın devamı, şahıdler çatarafından Amerikaya sipanş edılmiş gırılmak Uzere bırakılmıştır. olan tünel kayışının haziranda yola çıMevkuflar. Adliye dairesinin üst kakarılacagı anlaşılmıştır. Kayış geldiktmdan alt kattaki jandarma nezaret ten sonra. Tünel fasılasız işlemeğe dehaneslne indirildikleri sırada, bir hâvam edecektir. dıse olmuştur. Bunlardan Alfred HaBir Amerikan finnasmdan 350,000 lira yım, kalabalığa kanşmış, arkadaşlarımukabilinde mubayaası t?karrur etnış nın yanından uzaklaşmıştır. Fakat, neclan 25 otobüse aid mukavele de bu zarethaneye getırenleri gözden geçuen günlerde imzalanacaktır. jandarma karakol kumandanı Kamber Akın onbaşı, mevkuflardan bınsının eksık oldugunun hemen farkına var mıştır. Bunun üzerine, derhal arama hareketine geçmış ve kalabalığa karışıp uzaklaşan mevkufu, daha büyük kapıdan dışarıya çıkmadan, bir kaç dakika Maarif haya içerisınde tekrar ele geçırmıştır. Mevtında 33 senelik bir kuf, kaçmak maksadile hareket etmeemeği olan riyadığini, kalabalıkta yolunu şaşırdığını ziyeci muallim Neve götürüleceği yerin yolunu bulamacib Nadir Maçkan, dığı ıçm, kapı onünde durup etrafına birdenbire hayata bakındıgını soylemiştir. gözlerini kapamış tır. 53 yaşında olan Necib Nadir Maçkan, en son Haydarpaşa lısesi riyaziye muallun Cemal adlnda bir genc, Voyvoda cadlığınde bulunuyor desinden geçerken şofor Nureddının idu. Bu mektebdeki Necib Nadir dalesındekı 2486 numaralı otomobilın imtihanlannı bltiMaçkan çarpmasına maruz kalarak muhtelif rince evine dönmuş ve biraz sonra üyerlerinden agırca yaralanmış, tedavi zerine fenalık gelerek düşmüş, öhnüş altına alınmıştır. Şoför yakalanmıştır. T tür. Yapılan mua5 enesinde, kalb durmasından öldüğü anlaşılmıştır. Hayİr Taksımde işkembeci dukkânında darpaşa lisesi müdürü, muallimleri ve çahşan Kânıyı Galatadan geçerken talebesinin lştirakile Haydarpaşa Nü Mehmed Ali adında tanımadıgı bir mune hastanesinden kaldınlan cena genc,' bılâsebeb çakı ile omzundan yazesi. Karacaahmed şehıdüglne gömül ralamışür. Mehnied All yakalanmıştır. müştür. İf Bevazıdda Çadırcılar caddesi 153 Merhum; Haydarpaşa liseslnden ev numarada kahvecilik yapan Ali Kahvel İstanbul lisesinde çalısmış. daha raman, Karagümrükte oturan ve Çaevvel Bursada lıse ve Çanakkalede dırcılarda seyyar koltukçuluk yapan Maarif müdürlüğü yapmıştır. Gerek Muharrem Suzerı aralarında çıkan kavidareci, gerek muallim olarak baska ga esnasmda demirle basından agırca muhtelif yerlerde de faalıyeünden ıs yaralamışür. All Kahraman yakalantifade edilen, şahsiyetine karsı sevgi mış, Muharrem Cerrahpaşa hastaneslVP saygı beslenllen bu kıymetli riya ne kaldınlmıştır. ziyecinin anl ölümü, bütün kendisinl if Küçükmustafapaşada Yeniyol sotanıyanlar arasında derin teessür uyandırmıştır. Merhuma mağfıret te kağmda oturan Fatmanuı bahçede camaşır Içm yaktığı ateşten sıçnyan kımenni. ailesine taziyet beyan ederiz. \ilcım, bitişik evin duvar tahtalannı tutuşturmuş ve ateş evin içine sirayet etmiştir. Ev sakinleri işin farkına vaUmumî pasif korunma rarak ateşi, genişlemesine meydan verBu pazar günü saat 11 de Beyoğlu meden söndürmüşlerdir. kazasında pasif korunma denemesi yaif Çemberlitaşta oturan ve Beşikpılacaktır. Bu suretle şehir hududları dahilindeki bütün kazalarda mevziî de taşta Kızılay kutu fabrikasında çahşan nemeler ikmal edilmiş olacaktır. Bir İsmail, fabrikada çalışırken makine kamüddet; sonra şehir dahilinde umumî yışının kopması neticesi ellerinden yabir pasif korunma tecrübesi yapıla ralanmış, Beyoğlu hastanesinde tedavi aîtına alınmıştır. caktır. Kuzu fiatlarına konulacak nark değil mi? Talebe pasolan tatilde de kullamlacak Mekteblerde bu sene tatile erken başlanması dolayısile talebe pasolannın haziran ayına aid hanesl mühürlene medıfınden ne suretle hareket edile ceği Münakalât Vekaletinden sorulmustu. Vekâlet, alâkadar dairelere gonderdıği izahnamelerde 15 martta tasdüt edilen pasolann gelecek ders senesi başına kadar muteber tutulmasmı ve talebelerin paso ile tatil aylannda her iskeleye gece ve gündüz seyahat edebıleceklerini bildirmiştir. Fiat Murakabe komisyonu ete narh koymak üzere yann toplanacaktır. Dün bu maksadla kontrolorler Mezbahaya, pay mahalline ve Hayvan Borsasıle Tramvay ve Elektrık idaresi, Devlet şehrin muhtelif yerleruıdeki kasablar Demırsolları ldaresının bazı sıparışleri da tetkikler yapmışlardır. Ayni zaman arasında Rumanvaya 800 bandaj ıs da muhtelif vilâyetlerden oralardakl marlamıştı. Devlet Demıryolları umum müdürluğ^ü bu malzemeyi tesellüm etmek için Rumanyaya memur gönder mlştir Bu hafta bu malzemeden ilk partinin gelmesi beklenılmektedır. Bu işler hakkında Münakalât Vekâletıle temasta bulunmak üzere Tramvay idaresinin teknik dairesi reisi Civanşır, Ankaraya gitmiştir. Beyrut tramvaylan namma transit olarak gelmiş iken mez kur idarenin muvafakatile bir kısmı îstanbul tramvaylan İçin gümrükten çekilen elli bandaj da mevcud tramvaylardan bir kısmına takılmıştır. Hayırsevenler Cemiyetinde İçtimaî vazifeler hakkında konfe ranslar verilecek fkmal imtihanları İlk mekteblerde ikmal imtihanlanna dün başlanmıjtır. İmtlhanlar yann akşama kadar devam edecek ve ertesi gun sabahtan itibaren de tatile başlanacaktır. Kandıralılar, Belediyeden faaliyet istiyorlar Herhangi bir hâdise karşısında şuur sistemimiz iyi çalışırsa manasız bir teikin şüphesiz ki neticesiz kalır. Zira o hâdisenin bitaraf bir gözlükle muhakemesini yapabiliriz. Doğrudur, yanlıştır veya şüphelidir diyebiliriz. Fakat şuur Eistemı iyi çalışmıyorsa teemmül, tefehhus ve muhakeme kabiliyetlerirniz birınci plândaki hâkim vazifelerini yapamıyacaklardır. Artık cümlei ruhiyemize, iradi hareketlerimizin nâzımı olan kışn dimağ değil, gayriiradî aksülâmellerimizi sevk ve tanzim eden (seriri baearî) hâkimdir. İşte teikin metodile zihnî sirayeti temıne çahşan şebeke maşerî iradeyi felce uğratabilmek için kütle şuurunu uyuşturmak ve müşterek bağları koparmak ister. Zıra artık bundan sonra böyle bir tarlaya hangi yalan ve manasız haberi veya fıkri atarsanız atınız sür'atle yeşerir. fihzlenir, ve en kısa bir zamanda meyva verir. Askeri ve siyasi seflerin bütün kudretleri bu teikin kabıliyetlerlnin üstünlüğündedir. Sinir harbinde de kullanılan metod aynidir. Kısaca takib ediJen yol sudur: Mütemadi bir teikin ve propaganda ıle duşman cephesini veya cephe gerısini tesir altında bulundurmak, ordunun müşterek şuur ve iradesini gevşetmek ve ruh kalelerinin buıclarınm aşındığını, temellerinin sarsıldığını görünce istenilen taarruzu yapmak. Fransız hududunda Almanlar, geniş bir oparlör tesisatı kurmuşlar ve günün hemen her saatinde Fransız lisanile neşriyat yapmışlardır. Almanlar bu neşriyatlarında, FtanBizlardan hiçbir istekleri olmadığım, harbetmek istemediklerini, herkesin sıcacık yuvasında aile saadetinin ılık havası içinde mes'ud ve müreffeh yaşaması dururken hududlarda niçin sefalet çektiklerine şaştıklanru, söyliyerek cephe imanını ve düşman ordusunun ruhî Eihhatini teikin ve zihnî sirayet metodile sarsmağa ve bozmağa çahşmışlardır. Osmanh tarihinde teikin ve zihnî sirayet metodunu Tiryaki Hasan Paşa Knijede fevkalâde muvaffak bir surette tatblk etmiş ve emsalsiz bir zafer kazannuştır. İçinde bulunduğumuz Avrupa harbinde Alman ajanlan, telkine o kadar mühim bir kıymet verdiler ki; değil yalnız ruhî bünyeleri inkişaf etmemiş halk kütleîerine, bu metodlarını; millet . lerin temayüz etmiş birinci sınıf devlet adamlarının ruhî bunyeleri üzerine de Byni ısrarla tatbik ettiler. *** Mütereddiler, isterik mizach insanlar, Kandıra (Hususî) Kandıra, Kocaeli vilâyetinin zengin bir kaza merkezidir. Halkı çok çalışkandu:. Kandırada keten mahsulü ve ketenden mamul maddeler bütün yurdda pek meşhurdur. İstanbulun odun ve kömür ihtiyacmın mühim bir kısmını da Kandıra temin etmektedir. Bu güzel kaza merkezinin en mühim derdlerinden biri, faal bir belediyeye malik olmamasıdır. Gönderdiğim resim, bu hususta tekzib ve tavziha mahal bı rakmıyacak en iyi vesikadır. Birinci resim Kandıra belediye dairesidir. Belediyenin yambaşmda görüien süprüntü bu kasabanın her tarafında bol bol mevcud olan gübrelerdir. İkiııci resim ise bir kasab dükkâmna merbahadan getirilen et nakliyatmı gösterDikiş kısmı için de Halkevlerinde kamektedır. Araba manda arabasıdır. yıd defterleri açılmıştır. Müracaat e. cemiyet Kandıra halkı bu vaziyetlere kat'î o denlerin adresleri, şimdilik larak bir nihayet verilmesini çok arzu nıerkezinde mahfuz tutulacak, ileride ihtiyac zuhurunda vazifeye çağırılacaketmektedir. lardır. İstanbul Hayırsevenler Cemiyeti ne§riyat kolu dün profesör Halide Edibin başkanlığı altmda toplanmıştır. Neşriyat kolu bu haftaki mesaisini hastabakıcılık mevzuu etrafında teksif etmiştir. Dün verilen kararlara gore, bu mevzua ve kadmların görecekleri diğer içtimai vazifelere dair konferanslar verilecektir. Hastabakıc» ohnak istiyen kadınlar için Halkevlerinde kayıd defterleri açılmıştır. Kayıdlara her gün akşama kadar devam olunacaktır. Müracaat edenler nüfus cüzdanları ve tahsil derecelerini gös. terir birer vesika geüreceklerdir. Kayıdlar ayın 27 nci günü akşamı bite cektir. Hastabakıcılık için amelî ve nazari tahsil müddeti 4 . 6 hafta sürecektir. Orta tahsilden aşağı bulunanlar için kurs müddeti on hafta olacaktır. Bayaniar dersleri, kendılerine en yakın resmî ve hususi hastanelerde göreceklerdir. Cemiyetin bu hayırlı hareketine karşı mülhakatta da derın alâka görülmü;, bir çok müracaatler vâki olmuştur. Kazalarda yazılan kadınlar nazarî ders. leri bulundukları yerlerde görecekler, tatbikatlarım İ?tanbulda yapacaklardır. Bıınların kalacakları yerleri Cemiyet temin edecektir. Gülhane hastanesinde Profesör Mim Kemal için merasim yapılacak Gülhane hasta 1 nesı birinci harlciye profesorü ope | ratdr doktor Mim Kemal Öke, tahdıdi sin dolayısile ordudan ayrılmaktadu. Kıymetli pro fesörümüz, otuz bu I Eenedenberi orduda hizmet etmiş ve Gülhane hastane sinde 22 sene ho Prof. Mim Kemal calık yaparak memlekete yüzlerce doktor yetistirmiştir. Profesörin ordudan aynlması dolayısile cuma günü Gülhane hastanesinde merasim yapılacaktır. Profesör Mim Kemal, ordudan aynlması dolavısüe şunlan soylemiştir: < Ordudan aynlmaklığım maddetendir, fakat manen her zaman orduya bağlı kalacagım. En tatlı ve en heyecanlı zamanlarımı ordunun sinesinde geçirdim ve icab ederse ordu ve memleket hizmetin<*e tekrar çahşabüeqek kuv%ete malik bulunuyorum.» Memleketin lrfan ve tababet hayatına %re uzun yıllar büyük hizmetleri g8rülen sayın Mim Kemale bu vesile ile blz de samiml hürmet duygulanmıa sunar ve kendisine bundan sonra vatan lşlerinde başarılar dıleriz. Gülhane Tatblkat Mektebi ve hastanesi 1 inct hariciye seririyatı profesorü Tbb. Alb. Mim Kemal Öke tahdıdi sm dolavısile müddetini ikmal ederek ordudan ajTilmaktadır. Profesör, arkadaşlan tarafmdan 16'5/941 cuma günü saat 17 de Gülhanede bir aynlık töreni yapüacaktır. Arzu eden meslektaşlann teşrifleri rica olunur. Emektar bir muallim vefat etti Zabıta vak'aları Süleymaniye civarını gösteren maket ı Kısa Haberler İf Belediye muhasebe memurlan için Belediyede açılmış olan kurs ikmal edılmiştir. Devam edenlerin untihanJarı 20 mayısta yapılacaktır. İf Unkapanında 11 dükkân, Eminönü Beyaadda 4. Kadıköy Altıyol agzında 7 binanın istimlâkleri tamamlanmıştır. Sultanahmeddeki İkinci okulun yanındaki bahçeli ev istimlâk edilerek mektebe ilâve edilecektir. İf Kızılay Hastabakıcı Hemşlreler mektebi 2 haziranda bir gönüllü hastabakıcı kursu açmağa karar vermiştir. 15 yaşından 45 yaşına kadar en az ilk tahsili olan hanımlar bu kursa alınacaklardır. İf Berber dükkânlanndaki ondülâsyon makinelerinin teftiştne yanndan ŞehirciUk mütehassısı Prosrun çizdiği plâna göre Süleymaniye camii ve itibaren başlanacaktır. havalisinin müstakbel şeklini gösterir bir maket hazırlandığını yazmıştık. Müteif 1 temmuzda yapılacak kabotaj hassıs, şimdi bu maketi esas tutarak Eminönünden Süleymaniyeye kadar olan bayramı için şlmdiden hazırlıklara başsahada inşa edilecek binaların irtifalannı tayin edecektir. lanılması takarrür etmiştir. (Baş tarafı dünkü sayımızda) Kendisine düşman olduğumu onun da bildiğine emindim. Fakat buna ehemmiyet vermediği de muhakkaktı. Ben onun İçin terbiyesiz, bir mahalle çocuğu :dim. Bana hakaretle fakat sakin, pervasız bakıyordu. Bu bakışları gördükçe lıırstan, hiddetten kaîbim çatlar gibi oluyordu. Onu küçültecek, ağlatacak birseyler yapmak, intıkam almak icitı çıldırıyordun. Nihayet bir fırsat bulur gibi oldum. Bu Hç beklemediğim bir zamanda, çok basit bir şekilde oîdu. Bir akşam üzeri idi. Kapmuı eşiğine Eaklanmıştım. Babamm dönmesi yakındı ve annem içeri girmem için bağırı yordu. O da kapısmm önündeydi. Babasmı bekliyordu. Beni görmüyordu. Gizlenmiştim, pusuda bir düşman gibi onu rözetîiyordum. Beyaz elbisesinin ucu alaca karanlıkta hafif hafif dalgalanıyordu. Sokağm başmda bir gölge göründü. Evvelâ babam zannederek ürktüm, içeri kaçmaya dcvrandım, fakat birdenbire bu gelenin uzunboylu yabancı bir adam olduğunu farkettim. Oldu ğum yerde kaldım. Gölge yaklaştı. Oldukça gencdi. San saçlan vardı. Kızın hizasma gelince birdenbire durdu. Te Gülhane hastanesinin teblisi MÜTEFERR1K Maarif Vekili Maarif Vekili Hasan Âli YUcel dün sabah Maarif müdürlüğune gelmiş, burada Vekâlet umum müfettişlerile konusarak teftiş neticeleri hakkında izahat almıştır. Vekil, bundan sonra Ayasofya müzesınde tetkikatta bulunmuş, yıkılan ve yerine Adliye sarayı yapılmasma karar verilen İbrahimpasa sarayına aid araziyi gözden geçjnnistir. KUçük hlkâye Uyanış sinsi sinsi düşünüyordum. Birşeyler, bir fenalık yapmak istemekle beraber daha ne yapacağımı bilmiyordum. Nihayet bir gece yatağımda yapacağım şey aklıma geldi. Bir hırsız gibi kalktığımı, küçük gaz lâmbasını yaktığımı hatırhyorum. Gürültü yapmamaya çahşarak çantamın bulunduğu köşeye ilerledim. Odanın duvarlannda göîgeler oynaşıyor, simsiyah pencereler, derin sessizlik, küçük kalbimi korku ile dolduruyordu. Buna rağmen kararımdan vazgeçmedim. Çantamdan bir kâğıd çıkardım. Bir kalem aldım ve yatağıma döndüm. İşte o zaman birdenbire kapı açıldı. Annem eşikte hayretle durmuş, bana bakıyordu. Telâştan kısılmış bir sesle: tNe oluyor, diye, fısıldadı. Gece vakti orada ne yapıyorsun!» Ben dişlerim birbirine vurarak hareketsiz ona bakıyordum. Annem koş)u, omuzlarımı tuthı. Niçin uyumadığımı, kalemle kâğidı ne yapacağımı soruyordu. O urarla üzerime igildikçe vü Perıde Celâl cudümün tltremesi artıyor, gözlerim büyümüş, susuyordum. Sonra nasıl oldu bilmiyorum. Birdenbire dudaklarım titriyerek açıldı, cŞu kız, şu kız..» diye kekeledim ve herşeyi ona anlattım. Annem şaşkınlık içinde <peki sana ne oluyor, sana ne oluyor!» diyordu. O zaman coştum, bana mı ne oluyordu? Şu pis kızdan fırsat varken niçin intikam almamalı, niçin babasına yazmamah? Annem hayret içinde <Yazmak mı, sen mi!» diye kekeliyordu. Sonra birdenbire, «zavallı yavrum!» diye, beni bağrma basü. «Sen yazamazsın diyordu. Yann ben babasına giderim. Kızı o yabancıdan kurtarmak lâzım Yoksa gunah olur çocuğa..» Bu vaid beni deli gibi sevindirdi, çünkü yazamıyacağımı, yazsam bile bunun okunabilecek bir şey olamıyacağını ve o ciddî yüzlü adama, babasına vermeğe cesaret edemiyeceğimi biliyordum. O gece anr.em beni uyutuncaya kadar başundan ayrümadı. Ertesi gün 1KTISAD Almanyaya ihrac edilen tiftikler Almanyaya ihrac olunacak tiftiklerin son partisi de teslim olunduğundan dün ihracatçılara bu malların bedeli olan 200,000 lira verilmıştir. Dün şehrimizden 311,000 liralık ihracat yapılmıştır. Bu meyanda Rumanyaya tütün, Almanyaya zeytinyağı gltmlştir. bir şey oldu. Klz kapının çerçevesinden sıynlıp çıktı. Ellerini yüzüne örtmüştü. Omuzları sarsılıyordu. Ağlayor, yahud gülüyor muydu, bilmiyorum. Sonra ellerini yüzünden çekti. Adama doğru uzattı. Bir an elele kaldılar ve alçak sesle konuştular. Kalbim kopar gibi çarparak onları gözleyordum. Pek çabuk ayrıldıiar ve genr adam sarı saçlan karanlıkla parlayarak koşar gibi uzaklaştı, kaçtı. Gece yatağımm bir köşesine büzüldüm. Vücudüm buz gibi idi. Gördüğüm sahne bir an gözlerimden gitmiyor, kalbim fena fena çarpıyordu.. Ertesi akşam, daha ertesi akşam hep" kapmuı eşiğine gizlenerek bekledim. Nihayet dördüncü gün gene o sarışm adam telâş İçinde geldi Gene oyle elele koAltın fiatları nuştular, gitü. Bu üç hafta devam etti Kız artık pencerelerde görünmüyordu. Altm flatlan dün blraz yükselmiştir. Dün bir Reşadiye altını 2710, külçe alYüzüne de ciddî bir mana gelmlşti. Gütının gramı 333 kuruştu. Beşibirarada lümseyen dalgın yüzünü bir an gördülâşh bir hareket yaptı. O zaman garlb ğumuz zamanlar oluyordu, Bana gelince 118 liraya kadar yükselmlstir. de kızın evine gittiğini ve babasile konuştuğunu anladun. Çünkü biraz sonra yanakları kızarmış dondü ve bana hiddetli gözlerle bakarak: Sen fena bir çocuksun, dedi. O yabancı adam, kızın erkek kardeşidir. Babasile arası açık, glzlice kızkardeşini görmeğe geliyormuş. Fakat bundan sonra birbirlerini göremiyecekler ve bu senin yüzünden oldu. Nasıl böyle işlere karışmaya. kalktın?. Hem de bu yaşta Allahım, bu yaşta!.» Ve birdenbire ciddileşerek sustu. Uzun uzun yüzüme baktıktan sonra yanımdan gitti. Ertesi gün beni bir akraba evine uzaklaştırdılar. Evden ağlayarak aynldım. Onun penceresinin önünden geçerken bana kinle bakan solgun, mustarib bir yüz gördüm. Hıçkınklar büsbütün boğazımı ükadı. Beni o sene leylî bir mektebe verdiler İlk hafta tatilinde döndüğüm zaman kızcağmn evinin pencerelerini boş buldum. Mahalleden taşınmışlardı. Bu boş pencerelerin karşısında bir müddet eski neşemi, kaygısızbğımı bulamadım ve zannediyorum ki o günlerden sonra, o eski yaramaz, haylâz çocuk durgunlaşmaya ve hakikî surette büyümeye başladı. Bu ilk uyanış, kin, nefret, intikam ve gözyaşlarile tezahür eden ilk aşktan sonra» Trakyadan Anadoluya gidecekler Trakya halkından beyanname ile Anadoluya gıtmek istiyenlerin verdikleri beyannamelerin tstanbul Vilâyetlnde tasnif edilmekte olduğunu yazmıştık. Bunlann biletlerinin hazırlanmaa işi bugün ikmal edilecektir. Bunlar gidecekleri mıntakalara hareket için Tekirdağ lskelesinden vapurlara bineceklerdir. İstanbuldan trenle gidenlerden üçüncü kafile de dün Adapazarına hareket etmiştir. Devlet Dermryollan ldaresl bunlar için tahsis ettiği tren tarlfe lerinde tadilât yapacaktır. CÜMHURİYET Nüshası 5 kurustur. Türkive Haric icin için 1400 K r . 2700 Kr. 1450 » 750 » 800 > 400 > Yoktur. 150 » Abone şeraili Senelik Alb avlık Üc avhk Bir avhk Gazetemize gSnderilen evrak ve yazüar nesredilsin edilmesin iade edilmez ve nyamdan mes'uliyet kabul olunmaz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: