20 Mayıs 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

20 Mayıs 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Mayıs 1941 CUMHURIYET Boksit cevherleri Habeş harbi ve neticeleri abeşistantn şimalüe cenubu arasındaki muvasalaya hâkim bir mevki olan AmbaAlaginin bugiin teslîm olmasile buradaki harb son bulmak yolunda miihim bir adım daha atmış olacaktır. AmbaAlagi mevkii, İtalyanın Habesistandaki ordusumra haşkunıandanı ve İtalya Kralınıa Habeş Naibi Dük d'Aosta tarafından müdafaa olunduğu için bu İtalyan prensile maiyetindeki askerlerin teslim olması üzcrine, Habeşistamn bilhassa Gondar ve Cimma havalisinde devara eden İtalyan müdafaasının da kolaylıkla, hatta kendiliğinden yıkılması bekleniyor. Fakat bu intizar lahakkuk etınese de, İngilizlerin Habeş işini sür'alle neticelendirmek ve buradaki ordularuu başka sahalara nakledebilmek için en büyük gayreti göstermeleri umuhuaktadır. AmbaAlagi'nm sukutile İngîlizlerin elindeki İtalyan esiri rakamı bir hayli kabaracak, belki mevcud esirlcrin sayısına sekiz on bin daha kaülacaktır. Fakat bu mevkün zaptındaki asıl kıymet, Habeşistaıun şimalini cenubuna bağlayan yola hâkim olmasındadır. Bu çok miihim ve çok müstahkem mevkii zaptetmek şarkî, bilhassa cenubî Afrikalı ve Hindli askerlere racidir ve bunlar burada gösterdikieri cesarctle stratejik kıymoü çok büyük olan bir mevkü zaptettikten başka Habeş harbioin kısaltılmasına ve İngilterenin diğer cephelerde kuvvetlenjnesine yardun etmislerdir. H Tayyare imalinde ehemmiyeti olan bu madenden memleketin pek çok yerlerinde damarlar bulundu Ankara 19 (Telefonla) Tayyare imalinde büyük ehemmiyeti haiz aluminyomun ham maddesi olan Boksit'in memleketitnizde yalruz Bandırma civannda değil, başka yerlerde de oldukça zengin yatakları mevcud olduğu tespit edilmiştir. Bu arada Zonguldakta Kokaksuda, Antalyada Zeylân köyde, Alanyada Kızüalanda, İçelde Sebil köyde Boksit zuhuraü keşfedilmiştir. «.ın.mııııııtıııınuiltlllinillHHIKIiniUI!U!!IWHUHUmnıııuı»»m.ıı«u Avostralya, Felemenk Hindistanı hazır Hırvat Krallığı tesis edilirken Her iki memleket de ltalya, bütün Yugoskendilerini müdafaa lav topraklarına kendi için bütün tedbirleri emrinde idare şekli aldılar veriyor Bidney 19 ia.a.) Avustralya Hari. ciye Naîin Stevart dün btr nutuk söyIsyerek iemlştlr kl: « Pasifikte yapılacak hiç bir tehdid AvustralyajT korkutamaz. Biz sulh is. tiyoruz. Fskat başka yerlerde meşgul cimanuz dolayısile her hangı bir miilet bur.clan Istifade etmegl duşünürse Avustralyanın kendini rafldafaaya nazır ciduğunu ve buna kadir bulunduğunu söyleyebilirim. Çok sıkı bir surette Almanya fle Iç. tirliği niyelinde olduğunu bildiren Mat suoka'nm bu beyanatını kabol edemiye. Roma 19 (a.n.) Yeni Hırvat Kralının tac giyme merasiminin yakmda Bauia Luca da yapılacap zannedilmektedir. İtalyan makamları bu hususta biçbır maiumat vermemektedir. Hırvatistandaki ttalyan kıtaah «dost memleketlerde âram eden» kıtaat oUcakmış! Koma 13 (a.s.) Etefani ajansmdan: Romada İlalya ile Hırvatistan arasında akdedilen siya^î itilâflardan sonra, Duçe, ikincj ordu kun\£r.danlığına hitaben bir emriyevnıî neşretmiştir. Bunda şimdiye kadar İtalyan askerî işgaline tâbi olmuş olan Hırval araıisîndeki sivil kuvvetlerin yarından itibaren Hırvat memurlanna terkedılmesi emredilmektedir. HaUhazırda müstakll Hıtvat devleti arazisnde bulunan müseüâh İtalyan kuvvetieri yarındap itibaren işgal kıtaatı telâkki edilmiyecek, belki dost ve müttefik bir pıemleket arazisinde âram eden kı*3at mahiyetini iktisab edecektir. Felemenk Nazunnm beyanati İngiltere. bu zaferden sonra Habeş Wellington 19 (a.a.) Holanda na. harekâtıra siir'atle bitirecek ohırsa Ha ıırlarmdan M. Van Klef f ens'l? M. Wal beşisfandaki ordusunu şimale göndere ter Sydney'den Auckland'a gelmişlerdir. ceği için Yakm ye Ortaşarktaki v»riM. Van Kleffens beyanatta bulunarak yetini de siir'atle ditzeltmeğe irnkân ceıniştir ki: bnlur. « Holarda Hindistanı hücvuna ma, ÇHnkü bnçfin açıkça görülen bir nok ını kalırsa muhakkak surette harb ede. ta, Mihverin İngiltereyi zâfa uğratmak cektir. Hot&nda Hindistam kendini müiçin Basnchnı Mısıra, Mısırdan Libyaya dafaa etımğe hazırdır.» uzanan ve gün geçtikçe daha iazla uzatıbnasma ehemmiyet verilen bir cephe knrmakta oldağudar. Balkan harbînde kaıanilaıı mııvalfakiyet ve bu harbi müteakıb Yurum adalarının işgaKle neticelenen hatekât, Mihverin bu geniş cepheyi açmasına yardun ermiş. ve bn yintden İngiltere Suriye ve Irakta yeai gailelerle karşılaşraıstır. Bu gaiielerin icadından makead, İngiltereyi knvvrtlerhri toğıtmağa tnecbnr etmek ve boylece asıl hedei olan Süveyşi ıapt ve İngUtereyi şarkî Akdenizden eekihneğe mecbur etmektir. İngiltere, ka hatta barekete Mısırdaki ordusunn takviye ile, Habej harbini siir'atle netieelendirerek, Habeşistandaki ordnyu serbest birakmak için harekâtı tatille mnknbele etti. Ve Habesistandaki Britanya ordusnnun »erb«st kaltnası ve Yakm ve Ortaşark eephesini takviye etmesi, buradaki variyetin ingiltere lehinde salâh hulmasına hayliden hayliye yanlım edecektir. Sobranya Reisi niçin atılmış? YugotUv topraklarmda ttalyan idaresi Roma 19 (a.a.) D. N. B. ajansı bildiriyor: Mussolini'nin bir emirnamesi ile italyan ordusu tarafmdan işgsl edihniş olan eski Yugoslav topraklan baskumandanhgmın emrinde sivfl komiserîer marifetile idare edilecektir. İşgal altmdaki mıntakalarda bulunan memurlar vazifeleri başmda kalacaklarfır. Ancak komi?erler askerî ve siyasî sebebler dolayisile mahTurlu gördükleri takdirde bunlar vazifelerinden çıkanlabileceklerdir. SonsalL Scbenico. Spalato, Ragusa ve Cattaro vilâyetlerinde İtalyanca resm! lisan olarak ktınamiacaktrr. Beîgraddaki temyiz mahkemesi yerine Podgoriçada ve Spalatoda birer istinaf mahkumlarpkbr. Meğer Arnavudluğun da Bulgaristana verilmesini istiy ormuş Londra 19 (ı.a.) Sofyadan bildirüdiğine göre, Sobranya reisi Logofotoftm istifasında, Sdanflc de dahil olır>?k üzere Makedonya ve Arnavudlun bir kısmının Bulgaristana verdmesini istiyen Bulgar Maksimalistleri sebeb olmuştur. Logofotof üç gün evvel İtalva ve Almanyayı, Bul^aristenm eraellerini azamî derecede tatmin etmedikleri için yan kapaü bir jekilde tenkid etroişti. Bunvm üzerine Logofotof mihverin emrile istifaya mecbıır kalAmbaAlaginin sukutu, ba ordıumn mıstır. yeni bir sahaya nakmn kslaylaştıracağı ve çabnklaştıraeağı içra de büyük bir krymeti haizdir. Halbnki Mihverin anusu, Habesistandaki İtalyan kuvvetlerinin müdafaayı Hanya 19 (aA.) Eğe ajansı blldlranmkün mertebe uzatması ve burarlyor: daki İngiliz ordusunun ayrılmasına imDiişman propagandasi Giridde guya kân vermemesiydL Hatta Almanların cnarşi olduğu hakkında bir takım ma. şimalî Afıikada girisükleri harekâtın sallar uynurmaktadır. Bu propaganda. ve yaptıklan ilerlemelerin bir hedeG lara göra Giridde askerl eryından biri de, Habesistandaki İtalyan müdaftleribldürülmüş ve omm imdadına koşan bir nra maneviyatım yükseltmek ve bu sara«trapolıdi de yaralanmıştır. Bu iddi. yede müdafaayı uzatmakta. alar son derece gültinc birer yalandan Nitekim, şimalî Afrikadaki Alman llvarettir. Giridde asayi* hıç bir «aman Iferlemesi, Dok d'Aosta'nın müdafaayı ba günkii kadar mükemmel olmamış. uzatmasına yardnn etmis ve İtalyan tır. Giridlüerle dtger Ynnan. vatanper başkmnandam, Alman İtalyan kuv\erlerinin kuvvei maneviyesi yüksek ol. vetlerinm Süveyse sür'aüe vaıarak kenCwğu gibi azimkârlıklan da »rre kadar disile temas tess edeceklerini sanmışşarsümaaıı%tır. tı. Fakat Alnıan taarruzu, Mısır huNafia Vekili îzmitte dudu üzerinde durduğu gibi İngffizler de bu cepheyi sür'atle takviye etmişlerİzmit 19 (Hususî) Nafia Vekili bu dir. Ve bu yüzden Habeşisrandald ital akşam şehrimîze geldi. Vekil yarm tetyan başknmandanı da ümid kesmek kiklerde bulunacaktır. mecburiyetinde kalmıştır. Aziz Elmısrî Paşa Meğer vaktile Trablustan Türk ordusunun parasım ve mühimmatını alıp kaçan zatmış! Mihver taraftarı olarak Mısır hükumeti tarahndan aranılmakta olan l l ı sırm sabık Erkâruharbiye Reisi Aziz Elmısri Paşa Trablus harbinde Enver Paşaıun maiyetinde bulunmuştur. Enver Paşa, Balkan harbi dolayısile Trabrastan ayrıhrken Aziz Paşayı Bingazide kendisine vekil bırkaroıştı. Türkiyenin fena dururaundan istifade eden Aziz Paşa, oradaki muhimmat ve parayı alarak Mısıra kaçmıstı. Bir müddet sonİstanhula dönünce, Aziz Pa§a divanıharbe verilmiş ve idama mahkum edümişti, fakat bazı tazyikler neticesinde Osmanlı hükumeti idam hükmünü affetmek mecburiyetinde kalmıştı. Aziz Paşa; Trablusta bulunduğu sırada iyi bir intıba bırakmamıştı. (Ankara radyo gazetesi) Giridde anarşi haberlermin aslı yok rofesör doktor Ziyanın İstanbul ÜMİversitesine bir milyoMoral kitablannm beşeriyeti sakın kilde maneviyetten istundad Volter'in Herşey kaybedilip de ümidsiz kaiının na yakın bir servet vasiyet dırdıkları nekadar menfur vahsilikler, memleketiııcie oluyordu. Filozofun ölü ca harb bir âr olur sulh bir vazife. ettiğini işirticim zaman iki bakundan ahlâksıziıL.lar varsa harb zamanında münden tEmam 163 yıl sonra. Bu imanFilozofun b ^ u tehzili Fransanm bugün memııun oldum. Birisi bir Türk {ocuğuîıepsinin düşman aleyhine tatbikı mu sızın küıübhane mflarmı dolduran pa kü haline nakadar uygun düşüyor, şaş nun alnıniü terile bir miljon lira kazanbahlaşıyor. lıtikâbları sevab yerine ge pazlarla mücadele eserleri radyolaşarak tım! mış olmasL, diğcri bu büyük servetini çiyor. Ahlâk tepetaklak uçuruma yuvar şöyle bir hitabeye girişiyorlar gibi geldi *** bir hajirlı işe bağışlaması. latuyor. Kanunen cürum sayılaniar ma bana: Muasırlar hakkında «Hatıra» adlı eseDoğrusuuu böylemek lâzım geh'rse kus birer kıymet alıyor. Evvelden cenk Ke yapıyorsunuz? Ben toprağa rinde Sultnn İbrahime dair Racin'den bunların ikisi de bizde cnderdir. Onun te barışta namuslu yiirekler için ahlâkî gömüleli b;r buçuk asn geçti. Eserleri pek haklı bularak naklettiği aşağıld: için bu zata hem zengiıı oiugundan, hem bir haysiyet düsturu vardı. Düşman düş min aranızda yaşadığını sanıyordum. L'imbeeile IbrohİTn. san3 crcindre sa de büjük bir serveti ilinı uğruna vakmana merdce saldınr, merdce öldürür, Sizi uyandırmak için saçtığom fikirler naissance fetmekinden dolayı jopia ettim. Dansı merdce ölürdü. Eski şövalyelerin şiarı bu kafalara ateşli fıtiller salmıs, ihülâller Traiîie exem.pt de peril, une eternelle başımrza! idi, hasmı sessizce arkadan vurmak bu tutuşturmuştu. Yaktınız, yıktınız, öldürenfanee Şimdi bu fjr*atian i&tifade ederek izadüsturün hilâh bir alçaklık sayılır, müte dünüz, B'ransız kanını tasfiye için sonuBudala İbrahim asaletinden korkmak lesi lâzım bfr huysnzluğtunuzdan bahsecasirlori nefretle ayıblanırdı. Bu kaide na kadar hacamatladıruz. Geçmişi ne ça sızm deceğim. Tehlikeden masubeşerî necabetin, öHer kaidenin LstisnaM vardır. Sözüm niyetle ebedî bir ço onlara değil; fakat bizim bugünkü zihğünebileceğî bir âlicukluk sürüklüyor. niyetimlı, servete karşı kıskanc ve zeacenablıktı Harb zaBu iki mısrauı ar gine karşı işkUlidir. Dostumuz dahi ols» manma mahsus adınca şu kaydı yü zeuginin malı daima çenemizi yorar; rızi bir vahşet sanırütüyor: lan bu baj^anî suon» karşı için için hırs nuyar ve bu paBiraderi Muıadın ölünaünden sonra ranın gelirj hakkındaki eu küçük fena kut alı^lunlık seyyiesile bir hayli zaman buk unuttunuz? Her yetmiş yılda bir sa] daha aramızda yerleşip kalırsa sosyete yısız genc kurbanlar verdikten sonra mahbesinv. en çıkanlarak tahta geçiril tahmine en böyük bir büsnü kabul lerin lıalı ne olur? Medeniyette asırlarca vagon doluları harb tazminab öderse di. Bütün bu budalalığüe beraber Türk gösteririz. Bir adajmn abunın terile para yol aldıklan sonra ilk çağlara doğru bu niz bu kan ve para israfına, ne ırkınız, ıer onun hükumeti zamanında (Giridi) karanmrç obnası ihümalini bir türlü ne meş'uıa bir sağdan geridir? ne de hazineniz davsnabilir. Harbe baş fethetülcr. Vi9 da boğularak öldürül hazmedemez ve bu gibilerin servetlerini ya hırsızhk. >a dolandırıcuık veya herInsan kısrrı çabuk azar, güç ualanrr. larken arada bir muvazene kurmak için dü. *** kuvvetini hangi bir haram joldan elde edibniş Kuvvetinc güvenerek şunardığı zaman düşmamn azirnkâr hazırhk İnsan kânile besienen harb ejderi Av sayaru. Böyle olduğusa inanmasak bile bütün insanî kaıdeleri çiğniyerek yırtıci tahkik değil, kendi kendinizden bile rupada açhğa ancak bir rubu asır kadar âleme böyle inıis gibi yayanz. Bu itiyad iığa döner. Tâ ki azgınhğına bir gem vu haberiniz yokmuş. İbret alınacak bütün dayanabiliyor. Nihayet keskin dişlerini yürunden şimdi dört buçuk kuruşn olan ruiuncaya kadar yakar, yıkar. Arasıra tarihi tecrübeleri unutmuş görünüyorgıcırdatıyor, yırtıcı pençelerini uzatıyor, bir vatandas ba servetini adeta bir karaületler »rasında beliren bu felâketle sunuz. Bu sefer maneviyetine güvendihomur, honur gıdasmı İstiyor. Bu yirmi bahat imiş fih' gizlemekte ve ammenin ğiniz mukaddes suyun makus tesirini de rin tarihte çok emsalini görürüz... beş sene milletlerin damarlarında biri kendistni bıuıdan dolayı suçlu gibi gördenediniz. Goktekı kuvvet bu mikrosTerbıveciler insanı insan etmek için mümkün kopik arz zerresinin sefaletlerile, harb ken kanı taşırmaya kâfi geliyor. Biri, memesi için malî vaziyeüni uğraşıyoılar. Sarfedilen bunca gayretleikisi arasm<?a bir hudud meselesl, her mertebe fena gastermeğc çahşmtktadır. lerüe me?)?ul olmaya tenezzül etmiyor re rağmen ulaşmağa koştuğumuz ahlâkî hangl bir ihtilâf parlamak üzeredir. işte.. Bu bedaheti anlamak için pek deÇünkü yürüne karşı föylemeseler bimüspet neüceye henüz erisllememiştir. Kuvvetlisi huEumet ilânı için bahaneler rin düşünmeye bile hacet yok.. Hâdiste arka«ından: Bir gün tamamile erişileceği ümidini bulmuştur. lerin zuhuruna sebeb olan tabiî kanunla Etendiro! FaUn mndürlükte iken beslemek de fazla nikbmlik olur. GündeTarihin idrak; kaç bin yıllık geriyi çok para Turdu!.. Yahud: rı biraz iııcelemek kâfi. Onun nazarında lik hay^t sahamız türlü çeşid katil, cibu harblerin karuıca kavgalan kadar seçebiliyor? On bin. yirmi bin daha zi Keçibornurn ihtikân yürunden nayet vak'alarile doludur. Medeniyet ehemmiyeti yok. Mahluklaruıa öyle bir yade koyunuz. O zamanların insanlan zengin oldu!.. pbî servetinin naterbiyesi ahlâkımız üzerine sathî bir tenasül berekcti vermiş ki milyonlarla j'aşayışça kurtlardan ayudsız gibiydiler. meşnı bir yoMan grldiçini iddia ve işaa yaldız çekiyorsa di hayvarüyetten gelen öıdür, iki cins arasıcdaki aşk ateşi mil Bugün içyüzümüz gene öyledir. Anı ederler. iç tıyneümizi değişüremiyor. Ahlâkî »agelince bugünün medenî insani tıyneten yarlarcasuu yetiştırsin... Semavî büyük Du kötü ve kıskanc huy maalesef bir lâbette biraz yol alırken bir harb gelip kurtlaşıveriyor. Allahın idaresinden mahrum kalan dünayak takımı zlh*ıiyetfdir ki; eskidcn, çattyor. Pek güç edinUen ruhî terbiye **• hatta bu zümrede bile, nadir tesadüf yanız şimdi ycryüzü küçük allahlarımn alışıkhğı ilk adamlann vahşetine dönüİki hayvan bjribirine raslayınca kav edilirdi. Şimdi jilet nstnrası gibi herkeihtiraslarile nizam göniypr. yor. gaya tutuşmszdan önce burun buruna sin eline geçıniş olan ve hased, iftira ve Rabbln huzuruna çıkardığınz o dinî koklaşırlar. Bu bir musafaha değil, biri ıçgözlülüğün elele vernıelerinden doğan Harb nediı? Bütün insani hislerin, bütün hukuki kıyTnetlerin, sıfıra indiği bir karnava) alayı nedir? Dantelli, sırmalı, birlnin kuvvetini denemektir. Biri öte ba köiu huyu mutlakp tepelemek lâhengâm?. Öîdürmezsen öldürüleceksin. İpekli înyafeUere, j'aldızh haçlara alda kini dişine kestirdi mi iş bitti. Insan da zımdır. & dünyada aldattığı tıpkı böyledir. Üstünlüğüne güvendi mi Bu ölüş vatanın istilâsını görmekten çok nır mı o?... Alîahı d Bir cemiystte zengin, müreffeh ve haehven çereüi bir felâkettir. İstilâ âieün nız insanlar kadar saf sanıyorsunuz. arük i\n yok, Allah yok, ahlâk yok. i vakti yerinde adam nekadar çoğalırsa karıştığma hırsmı dcyurmak için açıbnı* bir canaden sonra yaşayan sen artık sen değil Maneviyetin böyle işlere cemiyet, o ır.i!let o derece kuvvetli, rasin. Yuvasun kartalların dağıttığı garib inanmış olaydım papaz vekâletile ken var ağzı var.. hat ve müstakil olur. Efradı fakir bir Luthcr demiş ki: «Âkil msanlar ol millet için kuvvetli ve zengin olmak ubir serçcsin.. Dogduğun büyüdüğün cen dinden istitafta bulunduğunuza kızarak netten sürlrpüş bir hakirsin. Annen seni sizi bu hale geürdiğine hükmederdim. mayaydı Allah var olamazdı.» ık bir hayaldir. Niçe cevab veriyor: «Luther guzel Eskiden d«delerimir. cmzirirken gözlerinin dolaştığı tavanı, Daha dün kurşun attığınız siyah sutan Zengine sürün de geç, fıkaraya saodayı, yurt! çatısın arayacaksın. Evin, lılann bugün size uzattıkları haça sarı föylüyor ama sersem insanlar olmayaykın da (»eç! demişler, nekadar doğru mektebın, bağın bahçen herşeyln, bütün lıyor, mukaddes sudan papaz neiesinden dı Allpti daha az v?r olurdu > Huseyin Rahmi GÜRPINAR söyleırdşler. varlığın, bütün manazır, dimağının bü imdad umuyorsunuz. Ve gene daha dün Zengin arahasmı dağdan aşmnıs, tün bu sevimli intıbaları, heyecanlarile kurulan Türkiye Cumhuriyetinden ibret ıkara dSzde yolnro şaşırmiî! sörn < * e yüreğinı çarptııan bütün bu yasanmıs alsanıza... Memleketinde üfürükçülüğü :akirligin tepelenmesi lâzım gelen b»r lıakikatler artık hayal olmuştur. Bir ke şiddetle menetti. Sikkeyi, sarığı, araklastahk plduğunn göstermez mi? Ha!k re görülmüş mes'ud bir rüya Bu hatı yeyi, Imameyi, cübbeyi, kemeri, teberi zengin oldnkça memleket mamnr olur, raların t»se'li kab»ıl etmez yesile sıcak muzeye kaldırdı. Çünkü bunlar sultanher çeşld ticaret ve sarfat harekrri artar. yaşlar döketeksin. Artık bu yaşamak ar zamanmda sizin papazlannki gibi taEn mütevan karanc smrflan bile refadeğil. ebedî bir hasretin cehenneminde pssubu temsil eden kıyafetlerdi. Mülî ha kavuşur'ar. İşte Amerika meydanda. varhğıruzın tclılikeye düştüğü böyle bir yanmaktır. Amelesinin ahmda otomobil var. günde sizin bu yaptığınız düpedüz üfü**» Bizde erid*şe edilecek kadar tabiî bir rükçülük değil dc ya nedir? Halkı ve Medeniyette sabit bir karakter yok. iekil alan servi'te karşı bu söphelenme. kendinizi böyle dibsiz maneviyaüa oyaKarb haUne gelince hemen vahşete dölatta bir kısnn ecnebl mösahidieTİn binüyor. Asırlardır ahlâk diye dillerde do layarak vatan topraklarının yarısını B. FELEK Şiraali shnsiyah laşan keümcnin hükmünden medenî ka dragona kapnrdmız. (Lutfen sahijeyi çeviriniz') falarda bizi canavarlardan ayuacak hiç kararmış haritayı gözlerim görmesin.. de mi bir zerrecık teressüb edememiştir? Böyle şülünc etsane akidelerinin iğfaVahşi harb ihtiraslarile yanan gözler on line kapılarak • yaşanacak bir zamanda Zonauldak kömür havzasırun tamadan öteye geçilemiyecek hiç bir mes'uli defiliz. Bu dinî nıetafiziktcn ilmî müs men devletleştirilmesi hakkındaki kamahvolduğunuz nunun tatbikatı için ocaklarda tesellüm yet smırı önünde karar mıyacak mı? pete dönünüz... Yoksa şile meşgul olan heyietler bu işe ve Bu dönük gczlerden kanlı perdeyi ancak gündür.. Harb ve ahlâk Yazan: Musahabe 'fseltr/Jnsındd Servete gıpta etmeUyiz! Hased değU Hüseyin Rahmi Gürpınar Zoneuldak kömür havzasında Ocaklarda tesellüm isile meşgul olan heyetlerin çalışmaları biiiyor Velhasıl Kopenha? 19 Ca.a.1 Stefani ajan. sından: Aalborg'dan bildirilcliğine göre. orada yapılan hatriyat esnasmda Milâdı İsai«m 10.000 sene ewe' yaşamış Parti Grupu toplantuı bir insa'iın tamamıle tnahluz kalmış Ankara 19 (Telrfonla) Büyük Mil clsn iskçleti bulunmuştur. İskelet. Ko. Ankara 19 (Telefonla) Ankara taapilst Meclisi Partl Grupu yanıı 15 te mu. penhag müli müzestne nakledilmis olup t3d topUntısını yapacaktir. MecUs çar. arkeologlar tarafmdan şimalî Avrupa sanesinln matbaa ve diğer kısımlarmda çamba günti toplanacaktur. mn en esîcl Insan tlplne mensnb adde. çauşmak»a olan mahkumlardan bir kaf;le bayram dolayısile bugün şehirde ge. d:lmektedir. Edirnede kapalı *por zintiye çıkanlmışlardır. Başlannda hiç Sovyet elçisi Berline döndu bir muhafız olmadan yeknasak elbise. salonu açıldı Beriin 19 (a.a.) Sovyetier Birliği lerle ve Içcı kişil',^ srralar halmde mun Edirne 19 (Telefonla) Edirnede 40 nin Berlin büyük elçisi Vladimir Deka tjzam bir çekilde muhtelif yerleri do. bin. liraya yapılmış olan kapalı spor sa zanot Bevline dör.erek vazifesine tek laçtıktan ronra, mahkumlar söz verd:kleri saatte ceza evine dönraüşlerdir. lonu bugün merasimle açılmıştır. Elhasıl Habeş meseVesinde yanşı ingilterenin kazamnış olduğu görünüyor. Bunu müteakıb yapılacak U, Yalon ve Ortasarkta basaruacaktnr. Milâddaı 10 bin sene evvele aid bir iskeîe! bufundn Ömer Rıxa DOĞRUL Ankarada mahkurrlar serbest olarak şehri dolaştıar aid çalışmalarını ikmal etdaha üstün bir kuvvet sıyırabilir. HakBir daha dirilip de dünyaya gelirsem asfryelerine 1 tan, ahlâktan isthndadın beyhudeliği bu âhiret âleminin hiç de size anlattık rae ; üzeredirler. Hükumet, senelerdenberi kömür isönünde iman kalmıyor göğüslerde.^ ları gibi ohnadığmı ispat edeceğim..» tihsalâtını ferdî teşebbüslerile devam *¥* ettiren ocak sahiblerinin bu işte mağFransayı yendiren amillerin tafsilâtını Volter'in ruhunu çamlığın yeşil sü dur olamamalarını da gözönunde bulungazetelerde okuyoruz. Fransızların yeni kutu içinde dinledim. Bu, onun arz üzedurmuş ve tasfiye heyetlerine işlerin kceklerini daha harb başlangıcında rinde eserleıiie bıraktığı psychique kud sür'atie bitirihnesi için direktif verilkafiyetle söylemiştim. Şahidlerim var. retinin beniın sinirlerimden taşan bir miştir. Bunu müteakıb alâkadarlara Falcı değilim. İstikbali keşif için manevi tezahüridi. Külîiyatınm 46 cildi kütüb derhal istihkaklan tevdi olunacaktır. Uühraclara da a!;hm ermez. Ben ancak hanemin üst rafında dizilidir. Ne zaman Eşasen tasfiye muamelâtınm mühim gözle göıüiür, elle tutulur delillere da zihnî bir buhrana tutulsam bu sahifeleri bir kısmını haUetmis olan hcyetler büyanarak düşünürüm. açar, filozofun ince istihzalarile oyalanı tün işleri mayıs sonuna kadar bitirmeğe çalışscaktır. Bu suretle yeni mali Fransız gazeteieriude bir resim gör rıro. seneye girilirken kömür havzasınm tadüm. Süpüi'ge sakah göğsünü kaplayan Merope trajisinden harb hakkındaki marnen devletleştirilmesi işi ikmal eİhtiyar bir papaz âyinlere mahsus rüh şu iki mısraı hatırıadım: dil:nis olacak ve bütün ocaklarda yeni banî formasını giymiş, belden aşağı anfaaliyet tarzı tatbik olunacaktır Quand on n'a tmıt perdu on n'o plus cak genc kızlara yaraşır ince dantelden d'espoir bir fistan.. njhaniyeti gözlere temsil için islemeli, ipekli, sırmalı, haçh neka La vie egt vn opprobre et la mart «n Bir neşriyat davası decoir dar cicibicisi vcrsa onlarla tepeden tırÇevrlltnişi: nağa dorıanmış, etrafında genc çömezleri, ellerinde (ostansoir) yıldızı haçlaHer fty kaybedilip de ümidstî koltnmca rüe adeta seyyar bn kiüse... Mukaddes Hayat bir âr olur öliim bir vasife su ile orduyu takrüs ediyorlar. Papaz okujnıp serpiyor. Müellif, ikinci perdenin son mısralannda tehzilen şbyle bir takdim tehir Bu nıanzarayı gorünce yanımdakilere yapmışlır; haykırdnn: Başkü deli'. istemez, Fransa tantuna gidiyor. Öyle nazik zamanda papazın sakahndan, okunmuş sudan, yaldızlı haçtan keramet bpklemek Bu garib şeQuand on n'a tout perdv qvand on n'a pfu* d'espcir La auerre est un opprobre et la pmx ıın Aevoir. Çamları devirmemeli Ankara 19 (Telefonla) Geredede E'tentepe'ieki Kayakevinin yanması hâ. disesi dolayısile yapılan neşriyat müna. sebetile Stad mecnıuasile di&er btr gazete aleynine Beden Terbiyest Genel Di. törlüta tmamî kâtibi Cemal Gokdag ve Genel Direktörlük müfettişlerinden iya Ates ve Celâl Dincer tarafından açılan darsya Ankara Oçiincü Ceza Bir taraftan memleketi ağaclandımahkemesinde başlanmış, boa tebligat i.«leri için muhakemenin devamı ayın nrken, diğer taraftan mcvcudun kunnnasına güz yumsmayız değil mi? 27 sine bırakılmıştır. de seslerini çıkarmadan tahammül ediyorlardı. Fikrinin, bu sıcak odadan, artık içı soğumuştu: Günler geçiyor, diyordu. Günler geçiyor.. Baharı tutsam, kefeni yırttık eayıurız Marika, o günden sonra cdünya ve ahiret kardeşliği» teklifini ne açıkça tekrarlamış, ne de ıma ile hatırlatrruştı. Fikri, buna, seviniyordu: Kan da tozdan çekiyor galiba? Oalga geçmiş olmalı. Cumartesi ak|amı, eve, erken dönmuştü. Sofada, yaşlı kadımn gölgesile karşılaştı. Merhaba Madamcığun. Marika, parmağıru ağzına götürdü. gözalt de kapıyı işaret etti: Şakir ağabey, içeride Erken Pek de keyifli... Onun <pek de keyifli» olması, Fikrinin keyfini kaçırmıştı: Demek yengemiz geldi... Bir iki saate kadar gelecek. Fikri, ne içini çekti, ne boynunu büktü, s?dece: Bize yol göründü, dedi. Kadn, sıçrarmştı: O nasıl söz, Fikri ağabey? Sinirlerinin dizginlerini hemen kas İstanbulun Anadolu yakası, bilhassa Marmara sahih çamhktır. Birkae senedenberi ba çamlara ve ususile köknar fasilesinden ağadara âns olan, mücadele edilmezse ağacları kurutan bir mantar hastalığı zit teskilâtımızın fen memurları vasıtasile tepelcnmckte ve ağaclar kurtarılmakta idi. Bu yıl Vekâletten gelen bir emirle JU iş ziraat nıüdür ve memurluklarından alınıp orman teşkilâtma verilmis. Ziraat Vekâîeönin şu veya bn valifeyi kendi şnhelerinden hangisine tevdi edeceğim tayin etmek bize düşmez. Fakat İstanbul Orman Müdürlüğü teşkilâtı bu pti hastahklarla mücadele edebilecek vasıtalarla müeehhez olmadığı gibi halk da çam ağaelannı ilâclayacak fennî cihazfara malik olmadıpndau, hasta çamlan tedavi i c n yapılan müracaatleri araat memnrian «Bize aid vazife değiklir» diye reddederken onnancılaT da zi>'net kabitinden olan bn ağaelan aahibkrinin tedavi etmelerini tavsiye ediyorlar. Ve bn arada bütün Anadolu yakasının çamlan devrilmek tehikesine nıaruı bıüunuyor. Fikri, elini yüzünü boi s:cak su ile ykadiktan sonra kahvalnmn başına geçti, yemeğe başladı. ihtiyar kaduı çayı hazırlıyordu: Tam zamanında kalktınıa. Iyi dçmlendi. Şakirin gittiğini de duymadım. Marika, parnıak ısırıyordu: Yarı geceye kadar içti, Sabahleyin kalkamıyacak saudım. Şafakla beraber krlktı, gi'.ti. Acele bir iş,i vara benziyordu. ÇOK dayanıkh, çok yaman adam. Fikri, gayriihtiyarî: Sen de yaman kadınsm. Dedi ve kad*nın rcnyinin soluşunu görimce pişman oldu. Marika, uzun bir göğüs geçirişle cevab verdi: Ben yaman değilim, Fikri ağabey. Yıkılmış bir kadımm Bunda, benim k.bshatim yok. Beni yıktılar. Fikri, buna inanmamıştı: Sen yıkılrr.azsın Kadın, artık ellerini bşuşrurmuyor, hâkim bir tavıiia dikilmişti: Benden korkuyo»nmtJE deŞil mi, Fikri ağabey? Fikri, açık kalbli Aivrandı: Azıcık koıkuyorıım Yaşlı kadımn sesinde bir ıztırab ağırhğı vardı: Şakır ağabey kimbîlir, benim için. size, neler söy'.edi? Yarısı doğru ise, yarısı yaıandır. Size hayaümı anlatsam... Gazeteler basaoak bir romandır... Fikri, fazla diülemedi sözünü kesti: Ferahlı bL zamunımda anlatırsm. Benim dcrdim, bana yeüyor. Kadın, biraz içılmak islemişti, hemen kendini topladı: Peki Fikri ağabey... Yalnız, şunu biliniz ki, ben korkulacak bir kadın değilim. Şakir ağabeyin sözlerine bakmaym. O da şaka söyluyor. Seni seviyor. ihtiyar kadın, yorgttn yorgun güldü: Beni, kimse sevmez. Bana muhtac olduklan zaman beni arar, yüzüme gülerler. Başka zaman, soran olmaz. Bir küçük adım Ueriemişti, sesi titriyordu: Fikri ağabey, size, bir şey söyliyeceğim. Beni, bir dakika dinler misiniz? Peki. söyle! Şakir ağabeyin ağzı durmaz söyler. Onu da muhakkak söylemiştir Benim, kıyıda köşede biraz param, biraz cevahirim vardır. Dünyada kimsem yok. Sen, dünya ve ahiret benim kar•iesim olur musun? Fikri, birden kavrıyamamıştı. Evvelâ, Bir UCURUMU roman 4 9 Mahmııd Yesari kadın, arkasından bir gölge gibi yurüdü: Sizin düşündüklerinizi anlamıyor değilim. Çok hakkımz var. Ama, ben. Eizi düşüneceğim. Meri, sözü, bir kere söyler. 12 Bir hafta hâdisesiz geçmişti. Kar fırtınası durmuş, rüzgâr kesilmiş, soğuk da kırılmıştı. Soluk kı? güneşi, Fikrinin yüzüne gülüyordu. Şakirin aftosunun geleceği yoktu. Karıyı iyice darıltnnş olmalı İdi ki ısrarlarına, çağırmalarına rağmen gelmiyordu. Şakir, sinir buhranları geçiriyordu. Çekilmez hale gelmişti. Marika da, Fikri parası, malı olduğunu söylemiş, sor>ra biiiyor musun? «dünya ve ahiret kardeşlJğini. teklif etYaşlı kadın, gözlerini kapayıp açtı: mişti Bu bir nevi pazarlığa benziyordu. Biliyorum. Fikrinîn dili rutulmuştu. Kadmın kal Yeter. Ne yiyip içtiklerini de bibiııi farmaktan çekbımese küfür eder, lirsin. Vazgeç. Olacak iş değiL çıkar giderdi. Yalvaran yüze haykırFikri. ayağa kalkmıştı, boyun atkımak, insanhk değildL İhtiyar kadın, o 6im aidı, paltosunu giydi Marika, dünu cevab düşünmek yükünden kurtar şünceli duruyordu: dı: Gidiyor musunuz Fikri ağabey? Sövleyişim biraz tuhaf oldu. Sanki Bunda: Otur, beni dinle! diye ısrar alış veriş gibu Para pul, mal mülk, eden titiz, bir titreyiş vardı. Fikri, palhepsi boş, geçici şeyler... Biri gözümde tosunun önünü acele ilikledi: yok. Ama bulunmuş. Bir hayra yarasın Bir arkadaşa söz verdim. Başka Nifanlın da benim kardeşim olur. gün konuşuruz. Fikri, Eemziyelerin ya§adığı muhiti Kadın, gerilemişti: düşündiı, gülümsedi: Siz bilirsiniz Fikri ağabey. Sen, nİ£.anhnun nerede oturduğunu Fikri, şapkasıru giydi, çıkıyordu. Ya§lı mıştı: Benim odada yatarsınız. Ben, açağıda bos bir oda var, orada yatacağım. Hazırladnn bile Boşuna zahmet etmişsin. DiUnin ucuna gelmişken, Fikri, bunu, diyemedi. Kadtn. kısık sesle devam etti: Zaten çok kalmıyacak... Belki gene kavga ederler, bu gece bile durmaz. kaçar. Yamız. siz, şimdi, Şakirin keyfini bozmaym. Sizin üzüldüğünüzü • görürse, o da üziilür. Yaşlı kadın. devam etti: İçeride masa hazırlıyor. Sizin için hira aldırttı. Bu gecelik hatırını kırmayın. Fikri, basını salladı: Anhyorum. Hatır için, çiy tavuk yiyeceğiz. Dedi ve kapıyı tıkırdatmadan odaya girdi. Galatah Şakir, ceketini çıkarıp, kol" lannı srvamış, majamn üstündeki irili ufaklı tabaklan «nizamma» koyuyordu; Fikrinm girdiğini gorünce, neş'e ile bağırdı: Gel be, Fikri Can! *Gözümüz yollarda kaldı. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: