26 Mayıs 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

26 Mayıs 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

r CUMHURİYET 26 Mayis 1941 dokuzunda başlayan çarpışmalar devam etmektedır. Gerek Ingilizler ve gerekse Mihyverciler bu harekât hakkında verdikleri haberlerde müspet ve esaslı bir şey söylememektedirler.. Her iki tarafın da vaziyete hâkim bulunduklarını iddia ettikleri meydandadır.. Büyük Britanya av tayyareciliğinin Gıridden çekibneğe karar vermiş olması muharebenin İngütere donanraasile Mihver havacılığı arasmda devam edeceği kanaatini vermiştir.. Girid adasının esasen mahdud ve sayılan bir kaçı geçmiyen tayyare meydanına inhisar eden hava harekâtında Britanya havacılannın sıkınü çektİkJeri zannedilmektedir. Daha geniş mikyasta tayyare kullanmak imkânına ve üslerine malik bulunan Mihver havacılığı, mesafe itibarile uzaklardan gelmesine rağmen Girid üzerinde bir de Malemi hava üssünü ele geçirmiş bulunmaktadırlar. Britanya av tayyareciliğinin, Mihver pikecdleri tarafından taciz edilerek tayyare meydanlarının kullanılmasında güçlüklere ve emniyetsizliklere düştiiklerlni tahmin edebiliriz. İki yüz elli tayyarelik bir kuvveti nakliye işine tahsis eden Mihver havacıhğının Giriddeki bellibash hava meydanlanndan, istifade edemiyeceklerini hasım tayyareciliğine Içe yarar bir halde terketmemek azmile taarruza geçmiş olması beklenen bir bâdlsedir. Bu arada havadan nakletmek bnkâm görülemiyen diğer vasıta ve silâhlar denizden harekete geçirllmiş ve fakat İngiliz donanması bu harekete tert olarak mukabele etmiştir Sefaret heyetimiz, Varnadan bir Sovyet vapurile geldiler Âda üzerindeki muharebenin lehde veya sefirimiz Tevfik Kâmil Kiperaleyhde inkişafında. Irak mukadderatının ler, Belgrad maiyetinde başkâtib Firuzan Selçuk, kâüb Şemseddin Mardin, üçüncü alâkadar bulunduğu muhakkak gibidir ikinci kâtib Mustafa Kayagil ve ataşemiliter Girid adası üzeyardımlara mâni kurmay binbaşı Kâni Gürtandan başka Yazan: • olabilecek vaziyeti Belgradda bulunan 20 kişiden mürekkeb rinde mayısın on { Girid harekâtı ve Irak Arif Ahıshal HAVACILIK Belgrad sefirimiz avdet etti f Şehir ve Memleket Haberleri j Ziraî faaliyet NAUNA IHEM MIHINA Bağdadda dökülen Türk kanı eni Sabahın Ankara muhabiri, dün, feci bir haber verdi: Bağdadda, halk, bir polis memurunun gözleri önünde, bir Türk vatandaşını parçalamış. Bu kardeşimiz, sanşın olduğu için kendisini İngiliz sanmışlar, yahud da, Türk olduğuna bilcîikleri halde İngiliz casusu olduğu zehabıııa düşmüşler. Arkadaşunızın verdiği izahata göre, bir Irak polisi mazlum jurddaşımıza «İngiliz tayyarecilerine işaret vererek hedef güsteriyorsun. demiş, halk arasmdan bir tahrikçi de, «Bu casus Türkü, yakalayın, parçalayın, öldürün» diye bağırmış. Demek ki Iraklı zabıta metnuru, bu müthiş cinayetin iflenmesinde en mühim amil obnuştu/. Evvelâ, bir hâdise çıkmasma sebebiyet vermiş, sonra da, gözlerinin önünde bir insanın parçalanrnasma seyirci kalmışür. İstanbul Ziraat Müdürlüğü, geçen sene vîlâyet hududları dahilinde mühim işler gördü îstanbul Ziraat mfldürlütü geçen bir yıl içinde vüâyetimizde şu ziraat işleri ni yapmıştır: 1 Çiftçilerin elindeki tohumluk senelerdenberi tebdil ve ıslah edilmemiş olduğundan zayıf ve cılız kaimış çlftçı mesaisinden tamamen istifade edememekte bulunduğu dikkat gözüne almarak bir kaç senedenberi çiftçinin elindeki tohumlukların ıslahı ve tohum ıslah istasyonlarında yapılan tecrübelerle iklimimize ve toprağımıza uygiin geldiği anlaşılan çok verimli tohum larla tedricen tebdıline çalışılmıştır. Bu cümleden olmak üzere; A çiftçinin elınde mevcud yerJi tohumlann ıslahı için vilâyetçe rr.ubayaa edilen ve geçen sene tedarik olunan yerlerde muvakkaten faaliyete geçirilmis. selektör makineleri için Çatalca ve Silivri kazalarında ikişer; Bakırköy, Kartal kazalarında birer tohum temizleme evleri yaptırılmış, makineler oraya nakledilerek faaliyete geçirumiş ve çiftçilerin getirdiği tohumlar m^kinelerden geçlrilerek yabancı madde!erden ve cılız tanelerden tefrik ettirilmekte bulunmuştur. B Evvelce mübayaa edilerek kazalara gönderümiş olan 13 maro kalbur makinesi ayni suret ve maksadla çalıştırılmasına devam edilmiştir. C Mevcud tohumlulclann tebdili için geçen yıllarda tohum ıslah istasyon'anndan mübayaa edilerek vilâyetimiz çiftçilerine tavizen tevzi edilmlş ve bu sene harmanda ayni cinsten olarak geri alınmış ve miktan takriben 100 bin kiloya baliğ olan iyi cins ve çok verimli bln tane, karakılmık ve san başafc buğday tohumlarile ıslah edilmiş. mısır tohumları Daiml Encümenin kararile zer'iyat mevslmlerinde asker ailelerine ve muhtac çiftçilere meccanen tevzi ve îerettirilmiş ve bundan başka vilftyetçe Silivriden mübayaa olunan 10,000 kilo bin tane Cumhuriyet buğdayı tohumu Yalova kazasına gönderilmiş ve Adapazan Tohum istasyonundan mübayaa olunan 8000 kilo ıslah edilmiş mısır tohumu da bütün kazalara tevzi olunmuştur. Yeşilköy Tohum Islah istasyonunda yetiştlrilen, ıslah edilmiş tohumlar, civardaki çiftçilere dagıtılmı? ve traktörlerle çiftçilerin tarlalarının sürdü rülmesine yardım edilmiştir. D Çiftçilerin harmanlannı savurmak için rüzgâr beklemek suretile vakitlerini kaybetmemele üzere 17 aded tınaz savurma makinesi mübayaa edilerek kazalara g6nderilmlştir. 2 Vilâyetin iklim ve topraginm müsaadesinden istifade edilerek meyvacılıgın ıslah ve terakkisine, istihsalâtm arttırılmasına ve ihraca elverişli tipler arasmda standardlze vücude getirmek üzere gerek dahilden ve gerekse yabancı memleketlerden getirtilen en makbul ve mergub damızlık meyva fidanlarile tesis edilmiş olan Büyükdere Meyva Islah istasyonu çalışmasına muvaffakiyetle devam etmektedir. Bu seneki muhtelif meyva fidanı tevziatı mart 941 gayesine kadar 54,502 adede baliğ olmuştur. Diğer vilâyetlprdekl fidanlıklar damıelıklannın mühim kısmını Büyükdereden tedarik etmekte olduklanndan istasyonun faydası umum memleketi mize şamil bulunmaktadır. 3 Agae dikim. bakımı ve budaması bilgive tevakkuf eden bir iştir. Kövlerde bu işleri bilir eleraanlar yetiştiril tnek üzere Biivükdere Mey\a Islah istasyonunda kövlü çocuklanndan miirekkeb bir (amell meyva bahclvanı yetistirme vuTdıı) namı altında bir yıırd tesis edilerek mpvva a&acı bakım re diklm usulleri amelî ve nazari surette talim edilmekte bulunmuş ve yurd. simdive kadar bir kac devre mezun vermiş ve bu mezunlan derhal yurdıın her tarafında faalivete Recmislerdir. 4 KSyierde nr'yvscılıŞın bir an evvel temimini temin icin bu sene fköy meyvscılık tesis ve ıslahı) tPskilâtı yamlarak tesnit ediîen proçram dairesindp !se baslanmıs Silenin Ohpvii YavTüiı Ksramsri''er(». Türk kolonisi bir Sovyet vapurile Varkalmıyacaktır. Irak hükumetj nadan şehrimize gelmişlerdir. Yugoslavyada işleri Üsküb konsolosu İngiliz kuvvetleri karşısında . bugün idare etmeğe memur edilmiştir. tutunmaktadu. Britanya ka Atina sefirinaizi getirecek vapurun ıçm ra ordusu da Iraktaki harekâü her hazırlığı ikmal edildi nedense mutlak surette ve kısa zaAtina sefirimiz Enis Akaygenle sefamanda sona erdirecek bir şiddette ele retiraiz erkânmı ve sefirimizin tensib ealmamıstır. Harekât ufak çarpışmalar deceği kimseleri, şehrimize getirmek ühalinde geçmektedir .Bugün İçin Irak zere, Pire limanma gidecek olan Ankakuvvetleri Girid üzerindeki muharebevapuru, hazırlığını ikmal etmiştir. nin neticesine bağiı olacak yardım vadi Vapur, önümüzdeki perşembe gunü lıni beklemektedirler. Eğer bu yardım ya manımızdan hareket edecek ve curaa pılabilirse Irak harekâtmın da inkişaf günü akşamı Pireye varacaktır. Ankara \ şansı dönebilir.. Libya, ve henüz bitmevapuru, Atina ve Yunanistanın diğer şemiş olan Habeşistan ve yeni başlamış hirlerinde bulunan birkaç yüz Tark tebulunan Irak karşısında bir Girid cep baasıru da şehrimize getirecektir. hesi gaile olabilir.. İngiliz kara kuvvetlerinin Giride doğAraba altmda kalan kadın ru gelmekte olduklarım gözönüne alırsak bu cepheye gittikçe artan bir ehemKirkor oğlu Parkirin idaresindeki miyet verilmeğe başlandığma da inana yük arabası Cumhuriyet caddesinden biliriz.. geçerken Elmadağmda oturan Hasibe Girid üzerindeki harekâtın lehte veya adında bir kadına çarpmış ve muhtelii aleyhte inkişafında Irak mukadderatının yerlerinden yaralanmıştır. Hasibe tealâkadar bulunduğu muhakkak gibidir. davl altına alınmış, arabacı yakalanA. AHISKAL mıştır. Şehrin içinden Allah razı olsun! YoklamaJarın kaldırılması karşısında binlerce vatandaş şükranlarını böyle hulâsa ediyorlar! Maaş sahibesi r Yazan: ^ benim!. Girid harekâtile Alman havacılan daha ziyade İngiliz donanmasını Girid önlerine çekerek hırpalamak fırsatıru da ele geçirmektedir. Ajanslarda verildiği gibi İngiliz avcıları Giridden çekilerek mukabeleyi ve donanma himayesini uzaklardan yapacak olurlarsa Mihver haMaaş yoklamaları va akıncılanna meydan vermiş olurlar Bu ve donanmanm hava ile olan mücadele kalkıyormuş. okuduğum sine biraz da uzaktan seyirci kalmış bu haberi zaman, alâkadarkr lunurlar.. hesabına sırtındaki Bütün bu harekfit önünde Irakın vazi ağır yükü, sahibine jf»ti alâka kazanmaktadır. Çünkü Mih teslim eden yorgun bir hamalın ferahvercilerin Iraka yardımları mutlak su lığını duydum. rette beklenmekte idi.. Havadan olan Bizde yoklama denilen şey, yatalak ilk yardım elli tayyarelik bir kuvvete haminneleri, iki büklüm ağababaları, bir inhisar etmişti. Mihvercilerin gerek de kelime ile bütün devlet düşkünlerini alnizden ve gerekse havadan yardımı daha tı ayda bir yoklayan gizli bir sıtma idi. geniş mikyasta yapabilmek için ingiliz Mahailemizde bazı zavallı kadmlar kuvvetlerinl, Afrika cephesinden daha bilirim ki, yoklama günü yaklaştıkça, başka taraflarda, hayatî kıymeti olan İmtihan sırası gelen bir ilkmekteb çosahalarda Işgal etmek ve Iraka yardım cuğu gibi heyecanlara düşer, buhran. kati'yet kazanacağı zamana kadar Irak !ar geçirirlerdi. Farkında değil misiniz? Haftalarca cephesini zayıflatarak vakdt kazandırmak düşüncesinde olacaklan ümid edi evveünden gazeteler ilân ederdi: cMaaş yoklamaları başhyor!..» lir.. Evde yoklanacak kimse varsa, daha Giridin Akdenizin şark bölgesi üzeo geceden yapılacak işleri düşüne düşürindeki kilid vaziyeti ve bunun yanında ne zavallının muhakkak uykusu kaele geçirildiği takdirde Kıbns da bu kiçardı: lidin anahtan mahiyetindedir. Girid ve Malmüdürlüğüne gidilerek ilmühaber Kıbrıs adalan, öteki on İki İtalyan adasının ve hergün yeni bir tanesi işgal edi alınacak, yanlışlığa meydan bırakmalerek ele geçirilen Yunan adalan heyeti mak için nüfus kâğıdına bakıla bakıla itina ile doldurulacak. Sonra bu kâğıdla umumiyesile şarkî Akdenizin kat'î hapolis karakoluna gidilecek, yoklama işile kimiyetini teşkil eder. Girid ve Kıbns meşgul olan memur gelmemişse, yarım Mihverciler eline geçecek olurlarsa Irasaat mı olur, bir saat mi olur, merdika yardımm mahiyetl çok değişecek, ven basamaklannda, kapı diplerinde İngiliz donanmasının denizden olacak bekienecek. Salâhaddin Gfingoıj Şiipheli bir olum Kasımpaçada oturan Mustafa oğlu Ramazan isminde birlsi, yangına sebebiyet Termek suçundan dolayı dün Kasımpa^a karakoluna davet edilmlştir. Fakat Ramazanın suuru muhtel oldugundan karakolda bagınp çağırmağa başlamış ve kendini yerden yere atmıştır. Bunun üzerlne Beyoğlu Zükur hastanesine kaldırılmıs ve orada ölmüştür. Adliye tabibi Enver Karan cescdl İtiraf etmeli ki o gün için, kim bilir muayene etmiş. ölümü şüpheli gördü daha böyle kaç işi üzerine almış olan ğünden cesedin Morga nakline lüzum bir tek memurun, bir kaç saat zarfıngöstenniştir. da her hangi bir şahsın hususî hayatını . böyle en ince teferruatına kadar Mevlevî tekkesinin tamiri tahkik edebilmesine imkân yoktu. Mevlevihane kapısındaki eski MevleŞu halde yapılan şey; basit bir forvi tekkesinin tamir edilerek müze hali malitenin ifasından ibaret kalıyor, me. ne konulması kararlaştığıru ve Müzeler mur, ya muhatabının şahsına bakarak, idaresinden bir memurun tekkedeki e rnuameleyi bir çırpıda çıkarıyor, yaserleri tasnif ile meşgul olduğunu bazı hud da, İşi sürüncemede bırakmağa gazete'.er yazmıştı. mecbur oluyordu. Pün bir muharririmiz Müzeler müMemur, ne kadar hüsnüniyet sahibi dürü Aziz Oganla bu mevzu etrafında olsa, gene de mes'uliyeti altında ceregörüşmüştür. Aziz Ogan, muharririmize yan eden bir işde, müsaraaha göster demiştir ki: memek vaziyetinde idi! Bu yüzden ma. « Mevlevihane kapısındaki tekkenin hud ilmühaberin komiserden polise, pomüze haline ifrağ edileceğinden habe listen nahiye müdürüne, gidip gelmesi. rim yoktur. Müzeler idaresinden bir ne, üzerine nal gibi mühürler basılıp, memurun bu tekkedeki eserleri tasnif altma satır satır şerhler verilmesine etmekte olduğu haberine gelince, benira zaruret vardı. Fakat bu, muamelenin bildiğime göre, Yenikapı tekkesinde tas normal şekli idi. Bir de sık sık çıkan nif edilecek her hangi bir eser yoktur aksilikleri düşünün: Küçük bir harf Tekkenin semâhanesi de tamamen met yan'ışlığı.. Meselâ (L), (M) olmuş! Yaruk bir halde bulunmaktadır. Müzeler zj okunakh değilmiş. İlmühaberde baidaresine bu tekkede bir müze tesisi ıçin basının adı unutulmuş... Başka yerden resmî mahiyette her hangi bir arzu \z maaş almadığı tasrih edilmemiş!.. har edilmemiştir. Bununla beraber, geHaydi yeni baştan muamele... rek Mevlevihane kapısındaki tekkenin Bir gün, hiç unutmam, o zaman Fa. ve gerekse Galatadaki Mevlevihanenm tih taraflarında oturuyorduk. anne tarihî kıymetleri büyüktür. Bilhassa, min maaş yoklamasuu yaptırmağa gitGalata Mevlevihanesi mezarlığı. son asmiştim. rın en kuvvetli şöhretlerinin haüralaMahalle muhtarım ara ki bulasın. rile doludur. Bu iki tekekyi,' İstanbulun blrer hususiyeti olmak itibarile mu Fatih kazan. biz kepçe... Nihayet Hacıhafaza etmek ve hatta mümkünse müze nın sora sora Kâbeyi bulması kabilinhaline koymak, fikrimce muvafık ola den bir kahve köşesinde, muhtar efendiyi ele giçirebildik caktır. Fotograflı nüfus kâğıdı, resmî maaş senedi, usulüne muvafık tanzim edil . Motöre çarpfı miş ilmühaber.. Hepsi tamam!.. Maaş İzmlt iskelesine kayıdh Ali kaptanın sahibi de bizzat orada hazır.. Fakat Haresindeki yük motörü, Galata köp nargilesi başından ayırdığımız İçin mi, rüstinün gözünden geçerken Şirketi yoksa başka birine canı sıkıldı da öfHayriyenin 56 numaralı vapurile kar kesini bizden almağa karar verdiğin şılaşmış, vapur motöre çarparak baş den mi, bilmem, muhtarda surat bir taraflnı parçalamıştır. Motör sahile karış: çekilmis ve batmaktan kurtanlmıs.tar. Maas sahibed kendi gelsin!.. Müraeaat sahlbi, bakalım mahallede tanınmış bir kimse midir? Eğer değilse, polis hakkında tahkikat yapacak, gös . terdiği ikametgâhta oturup oturmadı ğını tespit edecek, dul mudur, yoksa gizlice biri ile evlenmiş midir, resmî veya hususî bir müesseseden aylık alıyor mu, almıyor mu? bunları sorup araştıracak... Ve eğer bütün bu sual • lerin hepsine müspet cevab alacak olursa, ilmühaber muhteviyatının doğru ol. duğunu tasdik ederek sahibine İade e. decek!... Pekâlâ, öyleyse!. Kâğıdları bize bı. rakın. Tahkikaünı yaptırahm.... Ertesi günü, muhtarın gene saatler. ce peşinden koşmak lâzım geldi: İlmühaber yapıldı mı?. Hayır!.. Neden bu kadar uzatıyorsunuz?. diyecek oldum. Hemen beteldi: Kolay mı efendim, resmî muamele bu... Fakat siz şuna ne derslniz ki, ayni muhtar, ağzımın biraz lâf yaptığını görünce, polis tahkiksundan falan vazge. çerek, şıpınişi işimizi görüp, Umühaberi elimize teslim etînişli. Daha buna benzer ne güçlükler... Ne güçlükler... Geçende bir arkadaşım anlattı: 62 yaşmda malul bir annem var. Her nasılsa dul olduğunu ilmühaber deki .hanei mahsusa» sına işaret etme. yi unutmuşum. Derhal nüfus kâğidını çıkanp gös terdim: Öyle ya, evlenmiş olsaydı, elbette burada kaydı bulunacaktı!. Fakat dinletemedim blr türlü... Hayır! Mutlaka yeniden ilmühaber yaptıracaksınız! Yeni ilmühaber yapürmak için hasta kadını, yatağından çıkarıp tekrar karakollarda, mal müdürlüklerinde dolaştıracağız. Ne yapalım, buna da kat landık. Şimdi, ilmühaberde bir başka noksanhk bulacaklar, diye ödüm ko . puyor.. Hükumetimiz, şimdi tekaüd kanununun bir maddesini değiştirmek suretile . her yoklamada olduğu gibi, bu yokiamada da nüfus kaydını esas tutarak . dul, yetim ve emekli vatandaşlara alt: ayda bir çektirilen bu faydasız eziyete nihayet veriyor, demektir. Bugün, bu şekilde maaş alan bütün vatandaşlar âdil ve müşfik hükumetimize karşı hislerini şöy!e izah ve hulâsa ediyorlar: « Allah razı olsun!» nin Ortaköy ve Selimpaşa, Çatalcanın ıiin arazisinde Vilâyetçe tesis edilmiş tzzeddin, Ovayenice, Mimar Sinan, Üs olan tavukçuluk müessesesi bu sene de küdarın Umraniye, Bakırköyünün Ye mesaisine muvaffakiyetle devam edeni Bosna, Avcılar ve Firiz köy, Yalova rek geçen sene elde edilen pilıçler danın Gökcedere köylerinde köy meyva mızlık olarak köylere dağıtılmış ve bu cılık şpfliğinıu nezaretinde ve aiac di sene de iki bine yakın piliç çıkarümış kim ve bakım ustalarının idaresinde ve köylüye ve meraklı tavuk yetiştiriyerleri intihab olunan ve krokileri ki cilere kuluçkalık cins yumurta dagıtılriznıeleri ve sair hazırlıkları yapılan mıştır. Kanlan bozulan damızlıklar, tedarik köy örr.ck meyvalıklanna 1605 aded muhtelif meyva fidanı ve etrafınm mu edilen saf kan damızlıklarla tebdil ehafazası için 2400 aded çit fidanı ve 30 dilmiştir. 8 Bu yıl içinde muhtllif tnuzır tezyinat fidanı dikilmış ve budama ve bakım işlerinin köy meyvacılık şefmin hayvanat, haşerat ve tufeylâta ve nekontrolu ve ağac dikim ve bakım usta bati hastalıklara karşı mücadele yapıllarırun nezaret ve idaresi altında yap mıştır Başlıcalan: Bu hâdise iki şeye delâlet ediyor: Bitın'ması mukarrer bulunmuştur. Çekirge mücadelesi Bakırköy saÖnümüzdeki yılda, diğer münasib zasındla 58 hektar, Şüede 12,5 hektar, rincisi, Bağdad halkının «casus korkusu» böylerde de birer örnek meyva bahçe Çatalcada 40 hektar, Sılivride 6 hek denilen hastalığa tutubnuş olması, ikintar, Yalovada 160 hektar arazlde çekir cisi de Iraklılaım bir kısmı aıasında bir leri tesıs'ne çalışılacaktır. 5 Büyütdere Meyva fidanhgınm ge zuhur ederek derhal kanunu mahsusu Türk düşmanlığının kök salmış bulunistıhsalâtını arttırmak için civannda mucibınce mükellef usulle ve hükumet masıdır. Biz, Irakhlan kardeş telâkki bazı arazi istiralâk edilerek Hdanlık a çe temin edilen zehirli ilâclarla müca ederken onlardan bazılan bızi düşman dele yapılmış, Bakırköyde 11.200 kilo, addetmeselerdi ne bu polis bozuntusu, ra7isine ilhak olunmuştur. 6 Vilâyetin boş sahalannm tezyini Silede 1974 kilo, Çatalcada 1050 kilo, yataklı vagon memuru bir Türkü İngiIcin muktazi orman ve tezyinat fidan Silivride 9.600 kilo. Yalovada 85,833 kilo liz casusu sanır, ne de halk, bu kadar lpnnı vetistirmek üzere tesis edilmiş o çekirge sürfesi öldürülmüştür. kanlı ve azgın bir hamle ile masom bir lan Beykoz Ağaclama fidanhğında bu Muzır hayvan müccöelesi Bu se TUrk vatandaşını parçalardı. Bu noktaya sene tevzi ve ağaclama sahalarına nakil ne bütün kazalirda yapılan muzır hay bir mim koymak lâzımdır. Türtdye ile için kjsın yapraklannı döken ve dök van müeadelesinde 904 yaban domuzıı, Irak arasmda Sadâbâd paktile bir ittifak mıyen muhtelif çam ve sair fidanlar 10.104 karga, 47 kurri, 14 yabani kedi, ve dostluk mevcud bulunmasına rağdan yüz bin fidan yetiştirilerek hazır 89 sansar, 23 porsuk, 304 tilkı, 369 çamen, halkın bir Türkü parçalayacak kaIanmış ve şimdiye kadar muhtelif mü i kal öldürülmüştür. esseselsre ve sahalara meccanen 25.000 Muhtelif mücadeleler Bu sene Kar dar kin ve adavet duygusüe yuğrulmuî ve bazı bahçe meraklılanna da tali tal ve Adalar kazalan bağlarında öde olması, neden ileri geliyor? Acaba Başid matnamesi mucib'.nce cüz'i bedelle mü mis, Üsküdar ve Şile kazalannda mey ÂH hükumcti, İngiltereye olduğu gibi him miktarda fidan tevzi edilmlştir. va ağaclannda ökse otu. Yalovada kar Türkiyeye de mi düşmandır ve halk, 7 Et ve yumurta itibarile memle pokap mücadeleleri yapılmış ve Yalova Türk düşmanlığını hükumetten mi ahketin mühim blr ihtiyacını karşılamak ve Bakırköy kazalannda zuhur eden yor? ta olan kümes hayvanlan neslinin ıs tarla faresine karşı mücadeleye devam Hükumctimizin, bu kanh badlseyi şîdlahı için Halkalıda tstanbul mektebi edilmekte bulunulmuştur. detle protesto ederek Irak hükumetinden tarziye ve tazminat istiyeceğine şüphe yoktur. Bu teşebbfisler yapıhrken halk arasındaki Türk düşmanlığının neden İleri geldiğini de Bağdaddaki zevatlan sormak lâzımdır. Eğer, İngiliılcre oynanan oyun gibi Türkiyeye kursı da bir hareket hazırlanıyor ve Irak halkına bu maksadla Türk düşmaniığı aşılamyorsa, bunu bilmeli ve icab eden tedbirleri almalıyu. Etrafınuzda bir çember çevrildiği şu sırada dosru, düşmanı tanımak Ankaradan bildirildiğine göre, asker? Bir kaç gündenberi Trakyada tetkik ve ayırmak vazifemizdir. ve mülkî tekaüd kanununun 61 inci seyahatinde bulunan Nafıa Vekili AIİ Irak hükumeÜ, belki dc hâdisenin maddesinin tadiline ve bu kanuna bazı Fuad Cebesoy dün aksamki ekspresle fıkralar ilâvesine dair olan kanun lâyi Ankaraya hareket etmişür. Vekil, Hay Türkiye Irak dostluğunu bo/mak için, İngiliz ajanlan tarafından tertib edlldihası Meclise sevkolunmuştur. darpaşa istasyonunda Vekâlet mensub. Tekaüd kanununun 61 ınci maddesine ları ve dostları tarafından uğurlanmış ğini söyliyecektir: böyle bir masala göre, zat maaşları sahibleri, senede iki tır. Ali Fuad Cebesoy, bir arkadaşımıza inanacak kadar gafil olmadığunm şimdi. defa, yoklamaya tâbi bulunmakta idiler. seyahati hakkında şunları söylemiştir: den hatırlatalım. Çoğu malul ve ihtiyar kimseler olan bu Bu kadar vahşiyane bir şekilde Türk « Pazartesi günü otomobiUe Anka. emekli, dul ve yetimlerin her altı ayda radan hareket ettim; akşamı Izmite gel. kanı dökülmüş olması karşısında duybir kere, yoklamalarını yaptırmak yüdim. Ertesi günü de İstanbula hareket duğumuz hiddet ve nefrete bunun dost zünden uğradıklan müşkülâtı gözönünettim. Burada bir gün istirahat ettik sandığımu Irakın merkea Bağdadda yade tutan hükumetimiz, yoklamadan taten sonra otomobiUe Hadımköyünden pılmış olmasından doğan teessiir ve mekib edilen maksadın. daha salim usullergeçerek Tekirdağına ve Geliboluya git rareti de ilâve etmekten kendimizi alale teminini düşünmektedir. Yoklamadan tim. Buralarda tetkikatımı bitirerek dün mıyomz. maksad, maaş ashabınm bu maaşa istihkaklarını muhafaza edip etmedikleri istanbula döndüm. Bu müddet Tarfında ni anlamak olduğuna göre, her maaş sa Nafıaya aid çalışmaları gözden geçfrdim. hibinin nüfus cüzdanına maaş sahibi o İşler normal olarak devam etmektedir. lup olmadığının kaydı ve evlenme vak seyahatimden memnun olarak dönüyo Yaptırılacak asrî sığınaklar alarının mal müdürlüklerine haber ve rum.» İstanbul ve Ankara başta olmak üzerilmesi mecburiyetinin konulması hare on bes. vilâyetimizde modem sıgılinde, vaziyetlerinin tespiti mümkün oYardımscvenler ordu için naklar yaptınlması karar altma ahnlacaktn. mıştır. Zat maaşları Nafıa Vekili Altı ayda bir yapılan yoklamalar kaldırılacak Fuad Cebesoy dün akşam Ankaraya gitti Mütekaidlerin yeniden hizmete alınması, tekaüd maaşlarına müessir olduğundan mütekaid memur kullanan de>;let ve belediye daire ve müesseseleri, aldıkları memurların maaş vaziyetini tetkik ve mal sandığına ihbara mecbur tutulacaklardır. Maaş vaziyetlerini gizieyen hak sahiblerile alâkadar memuılar hakkında da kanuna cezaî hükümler konulmuştur. peksimet torbası dikiyorlar Yardımsevenler cemiyeti tstan bul şubesinin faal komitesi. Eminönü Halkevinde bir toplantı yapmıştır. Toplantıda, milll müdafaa için istenen peksimet torbalarının derhal dikilmesine karar verilmiş ve kumaşlan gönderilmiş. olan bu torbalar, toplantıda haar bulunan kız san'at mektebi müdürleri aralannda taksim edilmiştlr Bu sığmaklann dahilinde, her türlfl korunma tertibatı ve bu meyanda soyunma odalan, banyolar, anl surette hastalananlan tedavi İçin revir odalan bulunacak ve her taraf vantllatörlerle havalandırılacaktır. Diğer vilâyetlerde de sığınaklar taşası için faaliyete geçilmek üzere hazırlıklara baslanmıştır. Salâhaddin GÜNGÖR Mahmure Hanım için eski kocası Şakir Beyi, kapısı kilidsiz bir hazine gibi boşaltıp tamtakır bıraktıktan, şimdi ele geçmez bir hilkat nadiresi şekline girmi? sarı tombalak bir limonvari gıkıp posaya çevirdikten sonra başuıdan attı, derler, belki yalan.. belki sahi. Malum ya, iki kişi arasmda geçmiş hâdiseler için dedikodu karşılıklı çift cepheden devam eder. Her birinin ahpabı, dostları, kendisine mensub tarafı korur, müdafaa eder. Macerayı ona göre evirir, çevirir, hatta bazan altüst eder. Mahmure Hanımla Şakir BejTn ayrılmaları da evvelâ kulaktan kulağa fiskos halinde konuşulurken hiç de karışık ve hallolunmaz bir muamma değildi. Fakat fesad ve yalan ordulan seferber oiup da yekdiğerlerine saldırınca ortaya öyle acayib rivayetler çıktı ki bizzat vak'anm kahramanlan bile şaştı, kaldılar. Neyse, işi o kadar ince eleyip sık dokumaya ne lüzum var? Yalnız geçimsizliğin en baş sebebinin para ve menfaat meselesi olduğu anlaşılıyor, bu badireden kârlı olarak çıkanın da Mahmure Hanım olduğu aşikâr.. Eski debdebesi, şatafatı eksilmek şöyle dursun, bilâkis bir misli daha arttı. Maçkadaki apartımanı, her ay tıkır tıkır beş altı yüz lira getiriyor, parmağında yüzükleri, boynunda gerdanhğı pırıl pırıl parlıyor.. Elbiselerini, biri oturup sabahtan akşama kadar saysa muhakkak bitiremez. Halbuki, zavallı Şakir karısmdan ayrıldığı gündenberi şunu bunu vurarak geçiniyor, eski halini bilenler de böyle bir fedakârhğa, memnuniyetle katlanıyor lar. İfte, bu Mahmure Hanım bir sene var Torbalann bugün dikilmesine baslanaZat maaşları sahibleri, aylık almak caktır. : hakkını muhafaza edip etmediklerin n Nüshası 5 kurustur. Salı günü yapılacak toplanh tespiti için bir defaya mahsus olmak üRarlo Türkive Yardımsevenler cemiyeti İstanbul izere mal müdürlüklerine müracaatle nüicin icin fus kâğıdlarına zat maaşı aldıklarını dare heyeti, önümüzdeki salı günü, beSeneük 1400 Kr. 2700 Sı den terbiyesi binasmdaki hususî dairekaydettireceklerdir. Aln avlık 750 > 1450 > sinde ilk toplantısını yapacaktır. Üc avhk 400 > 800 » Hastanede öldü Cemiyete, sargı sarma ve diklş işBir avhk 150 > Yoktur. lerinde yardım etmek üzere, bir çok Ervelki gün Eyübde Tahir fınnında ıat sabıkalı İbrahim tarafından yaralanan müracaatler vaki olmaktadır. İdare hepişirici çıragı 16 yaşmda Mahir aldığı yeti toplantısmda bunlardan ne suyaranın tesirıle kaldırıldıgı Cerrahpa retle istifade edileceği meselesi de gö Gazetemize trönderilen evrak ve yazılaı nesredilsin edilmesin iade edilmez ve şa hastanesinde ölmüştür. rüşülecektir. nvaırtrlaTi mps'ıılivet kahul ohınmaı. CUMHURİYET Abone şeraiii Hîlrl KüçUk hlkâye Fedakârlık ki askıda.. Taliblerinin, âşıklarırun had yordu: yeşillenmiş sırtlannı, güneşin altında bidi hesabı yok.. Ama, o hiç birine fazla Hocam, dedi, herşey mahvoldu. rer yakut parıltısile yanan kırmızı kayayüz vermiyor.. Sade genc sporcu Naşidle Bir an durdu. Dudaklarında tezyif larını dalgın ve hayran seyrediyorduk. müteahhid Ekrem Bey gözdeleri.. Mu kâr bir tebessümle İlâve etti: Ufukta garib bir intizamla toplanmış hakkak ki Mahmure Hanım birinin Ben de işin aslmı faslını tamamile bulutlar, sihirli bir kudretin, takımile gencliği, gürbüzlüğü, ötekinin pişkinliği biliyormuşsunuz gibi size felâketimi bu alıp havaya kaldırdığı bir rüya şehrlni ve zenginliği arasmda mütereddid.. beylik cümle ile anlatmak istedim. andırıyordu. Sarp ve derin bir uçuruHangisini tercih edeceğini kestiremiyor. Mahmure.. muA yanında idik. İnsan ,ansızın ayağı İki taraf da bütün kudret ve kuv\'etle Ha, diye sözünü kestim, o mesele kayıp düşse derhal parça parça olurdu. rini, zekâ ve dirayetlerini kamçılamış den herkes gibi ben de haberdanm.. Hiç konuşmuyorduk. Birden «çat!» diye lar, yekdiğerini atlatmaya çalışıyor, şen Ya.. Öyle İse, feci sergüzeştimin hafif bir gürültü, demindenberi tabiatte dulun bir an bile peşini bırakmıyorlar, başından başlamaya lüzum yok.. Mah ve aramızda hâkim olan sükutu yırttı. her davete üçü birlikte icabet ediyorlar, mure Ekrem Beyi tercih etti, bir haftaya Arkasından Mahmurenin sesi yükselher gezintiye üçü beraber çıkıyorlar. kadar onunla evleniyor.. di: Bütün tamdıklar da merak ve heyecan Peki Naşidciğim, o kadar müteesslr Eyvah çantam!. içerisinde.. Acaba, Tunus gediği kiminle olma.. Belki bir yolunu bulur, kandırır, Baküm, ağırca bir cisim san tozlara evlenecek? fikrinden caydırınz!. bulana bulana aşağıya doğru yuvarlanı*** Mümkün değil.. Kat'î karannı ver yordu. Hemen koşacaktım. Fakat ortada Naşid, eski bir talebemdir, nazik ve di. Hem de pek acı bir şekilde.. Ben, bu daracık bir keçi yolu bile yoktu. Ekrem sevimli delikanhdır. Fakat gergin ve so kadını, yalnız güzelliği, nezaketi ve za Bey hiç aldırmıyordu. Kendi kendime kulgan değildir. 0nun için birbirimize rafeti İçin seviyordum. Vallahi serveti düşündüm: «Tam, dedim, Mahmureye tesadüf ettiğimiz zaman yalnız selâm ve içüı değil.. Meğer, o fildişi göğsün altın fedakârhğımı gösterecek zaman!» rip geçer, pek hal hatır sormazdı. da kaya parçası bir kalb taşıyormuş.. Ceketimi çıkardım. Ta ucdaki çamın Bir aydanberi Kadıköyünden ayni va İyi ama, Naşidciğim, bu uzayıp gi dalına tutundum. Vücudümü varkuvvepurla gidip geliyoruz. Orta kat salonda den tetkik ve tereddüd devresini böyle tile boşluğa sallandırdım. Dal birdenbiyerlerimiz bazari yanyana, karşı karşıya an! bir kararla kesip atmasma sebeb ne? re kırılmaz mı? Eğer üç metre kadar adüşüyor, havadan, sudan konuşuyoruz. Sebeb mi? Sebeb hem gülünc, hem şağıda topraktan fırlamış kökü yakaMahmure Hanıma dair tek lâkırdı yok. acı.. Bugün ne? Çarşamba değil mi? lamasaydım, tuzlabuz olmuştum. Bu öBen de neme lâzım, kendisi söylemezse, Cumartesi günü erkenden hep beraber lüm tehükesini geçirdikten sonra daha başkasmm sırnnı zorla öğrenmek iste Büyükadaya gitmiştik. Hep beraber, ya ihtiyatkâr, yarım saatlik bir mücadelemem. Fakat, bugün Naşidin halinde bir ni üçümüz birlikte... Öğle yemeğini ye ye giriştim. Kan ter içinde, avuclanm fevkalâdelik var.. Yüzü allakbullak.. dikten sonra bir arabaya atlayıp Dile ka patlamış, üstüm başun yırtık, perişan Bakışları ümidsiz.. Beni hususî mevkide dar uzandık. Sağ sahildeki yamaçlann çantayı getirip Mahmureye verdim. Güköşedeki masaya davet etti. Sesi titri kenarında dolaşıyor, Heybelinln yeni lerken beyaz dişlerinl gösterdi. Gözleri Ahmed Hidayet memnuniyet ve minnettarlıkla doluydu. Kanayan elimi iki avcunun içerisine alıp sıktı. Teşekkür etti. Peki, ayol, iş tam tıkınna girmiş işte!. = Dinle hocam.. Meselenin sonu flraklı.. Ben de sizin gibi aldandım. Ümidim yüzde yüz ziyadeleşmişti. Ekrem Beyin ayağıru kaydırdığıma kanidim. Dün vakitsiz telefon edip akşama beni evine çağırmca büsbütün emin oldum. Halbuki tahminimin tamamile zıddı çok acı haberle karşılaştım. Beni fazla teselliye bile lüzum görmeden yakında Ekrem Beyle evleneceğini söyledi ve bu sözünü şöyle izah etti. Size kelimeleri ve tabirleri aynen naklediyorum: t Cumartesi günkü çanta macerasından sonra kendimi senin karm olmuş telâkki ediyordum. Çünkü gördüm ki değil benim için, bana aid küçük bir şey için göz göre ölüme koştun. Beni çılgmca sevdiğin muhakkaktı. O hisle yattım. Rüyalarımda hep seninle uğraştım. Fakat ertesi günü hakikat kafama dank dedi. Senin ve benim hayal içinde yaşayan birer zavallı olduğumuzu anladım. Dünyanın en pratik adamlarmdan biri o mıymmtı ve budala zannettiğimiz Ekrem Bey imiş.. Sen, canm pahasına bana eski çantamı iade edebilmiştin. O, yerinden kıpırdamadan bana Beyoğlunun en şık mağazasından yarım düzine enfes çantalar gönderdi. Şimdi Naşidci " ğim, sen kendini benim yerime koy. Böyle bir hiç için hayatını tehlikeye atan bir aceleci ve gösterişçi ile mi evlenirdin, yoksa her müşkülü parası ve mantığile halleden soğukkanlı adamla mı?..»

Bu sayıdan diğer sayfalar: