1 Haziran 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

1 Haziran 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET I Haziran 1941 Fazla işlek olan bir iki tanesi istisna edilmek şartile «Şirketi Hayüyuk Millet Mcclisi, millj riye» idaresinin Boğaziçini sağh sollu müdafaa bütçcsini, an'anesine boydan boya kapiayan iskelelerine uygun olarak münakaşa etçok fena bakılıyor. Daha doğrusu meksizin alkışlarla kabul etti. Söylenen hiç bak)'.mıyor. Ekseri bekleme sasözler ve okunan takrirler, kahraman lon ve odalarının süpürülüp temizorduya MecUsin ve milletin güvenini, lenmediğüü, havalarıdırılmadığmı, dasevgisini, hürmetini ifade eden heyecanb ha kapısından içeriye i'k adımını atan ve samimi birer tezahür oldu. yolcular burunlarma çarpan berbad Büyük MiUet MecUsi, her sene olduğn kokudan, etrafta gözl^ıne görünen toz gibi, bu yıl da, ordıı için istenilen patopraktan anlıyorlar. Blr çoklanndakı rayı, memnunij etle vPrmiştir. Çünkü, tarifeler, camekânlı levhalara konmak İçel meb'usu doktor Muhtar Berkanm şöyle dursun, altlarına bir mukavva bütün Mec'isin ve bütün milletin düşünFransa Krah Onveya bez geçirilmeden duvara gelişi rette zindan vazifecelerine tercüman olarak söylediği gibi beşlnci Louis, ölügüzel asılıverdikleri için yırtık pırV si görmedi. Arasıra, «Biz, ona, bugün verdiğimizden daha münden bir kaç sene pek serkeş mahkumtıktır, üzarleri kirlenmiş ve karalanfazlasuıı, eok fazlasını. herşeyimizi verevvel, işkence aletları uslandırmak mıştır, okunmaz haldedirler. meğe amadeyiz.» leri imalinde pek ^ ^ ^ ^ ^ ^ için, muvakkaten Dış kapıya veya iskeîeye giden Büyük Millet Meclisinin bu ulvî, ba usta olan Hans FerGeçen ay zarfında şehrimizdeki fca gibi hususlara alıştırılması cemin olu meksizlikle, uzun müddet elektriksizlik kullanılıyordu; 1770 sokakların başına vapurların hareket müheyyic celsesi bana, Osmank MecUsi dagent isminde bir Aknana, bir takım senesinden itibaren de, seyyahlara ve zalarda mevzii olarak hava tehlıkesinnacaktır. ve susuzluğa karşı hazırlıklı bulunma zamanlannı göstermek üzere asılmış kafesler yaptırmıştı. Fransanın muhte ziyaretçilere, para mukabilinde göbteriden korunma ve paraşütçülerle mücaYapılacak tecrübeler arasınc'a. köp sıdır. Bu meyanda meselâ herkesin e Meb'usanında, orduya aid tahsisatı kaolan «endikatör tahta saat» lara lif yerlerindeki hapisanelerde birer t a . len meraklı bir parça haline geldi. dele denemeleri yapılmıştı. Bu deneme rünün bir veya iki gün açık bulundu vınde daimî surette devrediıebilecek bul ettirmek için, merhum Mahmud aylardanberi el vurulmamıştır. Kir, ne bulundurulan bu kaiesler, ekseriya ler mümkün olduğu kadar matlub ne rulması, sevahıli mütecavire vapurları miktarda peksimet veya kurı ekmok Şevket Paşanın kürsüde sariettiği büyük 1785 senesi iptidalarında, o zaman hepas içinde akreb ve yelkovanları bizzat Kral tarafından verılen emirle, nüz Veliahd bulunan, müstakbel Krsl ticeleri vermiştir. Fakat İstanbıü Vilâ nın birdenbire azaltılması gibi husus bulundurması, elektrik yerıne petrol gayretleri hatırlattı. Aradan otuz küsur vaktile bırakılmış oldukları yerde bazı mahpuslar için işkence aleti olarak LouisPhilippe manastın ziyarete gel. yeti asıl bundan sonra mühim deneme lar da vardır. Yapılacak bu esaslı tec veya nuım hazır bulundunılması iü sene ve bir çok harbler geçmiş olmasına «eshabı kehif. uykusuna dalmış dukullanıhyordu. Kâh demlrden, kâh ma mişti. Kafesi kendisine gösterip, ne işe lere başlıyacaktır. Yakında tatbikına rübelerden maksad. halkın 24 saat ek zumlu ve âcil tedbirlerdendir. rağmen, bir kısmı hâlâ ordumuzda kulruyorlar. Bir zamanlar Boğazı şendenî kaplamah kalın, tahta parmaklık . yaradığına dair izahat verdikleri zaman, geçilecek bu denemelere nazaran melanılmakta olan silâh ve teçhizatm telendirme ve güzellestirme teşebbü lardan yapılan kafesin eb'adı içine kapa Prens, iki parmak ara ile yanyana dizil. selâ İstanbulda daiml surette sekiz sa mini için, o muhterem şehid saatlerce süne girişmiş olan «Şirketi Hayriye» tılacak ölan bedbahta veriimek istenilen miş gayet kalın tahtalardan yapılma bu at elektrik cereyanı kesilecek, sekiz uğraşırdı. Mahmuzları şakırdar, damarnin o şirin yerlerin harikulâde manvaziyete göre değişirdi. Bazısı öyle dar korkunc işkence vasıtası karşısmda ür veya daha zıyade saat müddetle terlan şi?er, sakaü titrer. ter içinde kalır, zaralarile sonsu? bir tezad teşkil eve o derece basıktı ki, mahpus, içinde, permekten kendini alamadı. Kafe^in kos suyu verilmiyecek, 24 saat fırınlarağzı kurur ve nihayet bütün muhalifleden, yerli ve ecnebi yolcularm inya kıvrılarak, yahud iki büklüm, diz parçalanmasını istedi. Manastır başralıibî da ekmek imal edilmiyecek ve buna rini kuv\etli mantığile birer birer mağtizam ve temizlik hıslerine dokunan gökerek oturmağa mecbıır oluyordu. benzer tecrübeler yapılarak balkın bu bu arzuyu memnuniytrtle kabul edince, lub ve iskât ederek istcdiklerinin büyük bu vaziyete bir nihayet vermesi ve İşkence kafeslerinin bu hesablı darlığı Prens, eline blr balta almış, Ilk darbeyi bir kısmını adeta zorla ahrdı. Cumhuriiskelelerini perişanlıktan kurtarması indirmişti. Buz meselesi bazan kâfi gelmez, İçine kapatılacak yetin Millî Müdafaa Vekillerine ise, islâzımdır, diyoruz, mahpusun daha azab çekmesi için, kaManastır mensublannm da, ziyaretçi' Buz bayiligi yeni bir müteahhide ihatenilenden daha fazlasını zorla vermek fes, zindanın tavanına, bir zincirle asıhr, lerin de tasvib ettikleri bu hareket, bir le edıldıği halde bu müteahhid dün akistiyen Büyük Millet Meclisine teşekkür yahud bir direk üstüne oturtulurdu. tek kişinin canmı sıkıyordu. O da, ka. şama kadar işe başlamamıştır. Beledıye, etmekten başka sbz düşmüyor. Hiç bir Bu takdirde, kafes,, mahpusun en ufak fesi, seyyahlara ve ziyaretçilere göstekeyfiyeti alâkadarlardan sormuş, müMillî Müdafaa Vekili, istediğim tahsisaa hareketile sarsıhr, o daracık yerde esa. rerek haylıca yüklü bahşışlar toplayan teahhidin teminat akçesini dün akşam vermediniz, diyecek vaziyette değildir. Otomobil altında kalan Ekmek işlerinde tasarruf için hükuTopkapı haricinde bir dut bahcesinsen hayaündan bezen biçareyi büsbütun ve bu sayede, emin bir kazanc membaı yatırdığı ve tâli bazı müteahhidlerle de Bu arada, motörü de dahil olmak üzere çileden çıkartacak hareketlerle salla temin etmiş olan manastır muhafızıydı. ihtiyar hastanede öldü anlaşmış bulunduğu bildirilmıştir. Be metin bazı tedbirler almakta oîduğunu de çalışan 20 yaşında Rasim oglu Sü yüzde yüz Türk tayyaresi yapacak bir nırdı. Kafesin tavana asılı veya direk Adamcağızın zararını telâfi için, kenEvvelki sabah Beyazıdda olan fecl o lediye dün yaptığı tebligatta birdenbire ve bu meyanda ekmeğin 24 saat fırın leyman Gürardanın, evvelki gün dut havacılık sanayii kurulamamışsa, bunun üstüne oturtulmuş vaziyeti, başüida ıuü disine, on Louis altını verdiler. Ve ba tomobil kazasında, başmdan ağır su sıcakların bastığını, bazı yerlerde buz larda bekletilerek bayatlamış olarak ağacı altında uyuyan 5 yaşında Zeyneb mes'uliyeti, elbette her fedakârbğı setemadiyen nöbet bekleyen gardiyanla . dema, kafesi görmeğe gelen ziyaretçilere, rette yaralanan 90 yaşında Rsceb oğlu bulunmadığını bildirerek müteahhidin satılmasının tasarruf noktasmdan fay ismindeki bir kıza tecavüz teşebbüsün vincle ve alkışlarla kabul eden Mecfise dalı görülerek tetkikat yapıldı;inı yaz de bulunduğu iddia olunmuştur. rm, içeriyi görmelerini kolaylaştırdığın kafesin vaktile durduğu yeri gösterme. Hacı Halil, kaldırüdığı Cerrahpaşa has hemen faaliyete geçmesini ıstemiştir. ve millete aid olmamak lâzım geür. mıştık. Vekâletin sordugu suaUere Vidan, mahpus, uykuya da'mağa hazırla sini, vereceği bu izahat sayesinde gtne tanesinde dün sabah ölmüştür. Adliye Yakalanan delikanlı, €ben, dut silkelâyetin cevabı alâkadarlara gönderil liyordum. Yere dökülen dutlan kargaTecziye edilenler nınca kafesi sarsarlar, mevcud işkenceyi, para kazanılacağını söylediler. hekimi Enver Karan, cesedin gömül Türk ordusu, Büyük Millet MecHsînin azabların en büyüğü olan uykusuzlukla, Dünkü teftiş esnasında Eminönü ka miştir. Belediye, bunlardan tatbikı ko lar yemesinîer diye, ağacın dahndan Filhakika, Mont Saint Michel ma mesine ruhsat vermiştir. lay olanlarla tatbikı bazı şartlara bağh sevgisine, güveııine, inanına lâyıktır. arttırırlardı. Kazaya sebeb olan 2650 plâka nu zası dahillnde muhtelif beledl suçlarnastırında, o tarihten sonra, kafesin eski atladıra, uyayan kızın yanında buluolanlar hakkında Vekâlete icab eden Ordumuzu seviyoruz; çünkü, ordu, milnan bir taşa el attım. Bu taşla karKraluı ısmarlayıp yaptırdığı bu ka yerini göstermek usul ittihaz edildi. Üç maralı otomobilin şoförU Yusuf oğlu dan 36 esnaf cezalandmlmıştır malumatı göndermiştir. letin ta kendisidir; onun sancaklan alSeyrüsefer kontrolu esnasında da feslerden bir tanesini, kendisine göster sene müddetle, bu korkunc işkence ale Süleyman Aday hakkında, Adliyece, gaları kovaoaktım. Dutlukta bulunan Ekmeğin gluten miktannda bazı detında, bu milletin en güzide evlâdlannsehrin muhtelif semtlerinde 45 şoför, tedbirsizlik ve dikkatsizlik, seyrüsefer tinin işgal ettiği nokta, hatta onu tavana mek üzere, içindeki mahpusile birlikte, Nuri adh bir arkada?, ya kızun yanınğişiklikler yapılması ihtimali vardır. dan olan muvazzaf ve yedek subaylar, bir arabaya yükleyip, Verdun'dan Tour asılı tutan iri çengel, manasür bekçile. nizamlarına riayetsizlikle ölüme sebeb seyrüsefer talimatnamesine aykın hadaki taşa eğildiğimi anlamıyarak. fena Hükumetin tstanbula verilen fran bu milletin en fedakâr kütlesini teşkil reketlerinden dolayı tecziye edilmiş olmak suçundan kanuni takibat icra rinin bahşışını, eskisi gibi temine kâfi Ea getirmişlerdi Mahpus, gece gündüz, cala unu 20 çuval olmak üzere tahdid bir şey düşünmüş, ya da bana bir ga eden erbaşlar ve eıler, parmak tetikte lerdir. sına ba^lanmıştır. iki askerle iki zindancının nezarcti al • geldi. etmişti. Bunun on çuvalı hastanelerin rezi var, böyle bir şey uydurup aleyhi yurdu bekliyorlar. Büyük Başbuğun bir tında bulunuyordu. Kafesin tavam çok ihtiyacma kifayet etmektedir. Dlğer on me yüriimüş. Ben, bir damlacık yavTU emrile gözlerini kırpmadan canlannı basık olduğu için, adam, ayakta dura çuvalı da hastalara tahsis edilecektir. cağa göz koyacak adam değiUm> de vermeğe hazırdırlar. mıyor, iki büklüm oturuyordu; fazla oHastalardan francala bulamadıklanna tniştir. larak, vücudü, kaluı zincirlerle bağlıydı. Ordumuza güveniyoruz; çünkü ordn, dair her hangi bir müracaat vaki olmuş Süleyman Gürarda, dün sabah Adlimukaddes vazifesini başarmak için geKral, bu kafesi, bir oyuncak gibi, üç değüdir. Böyle bir şikâyet vaki olursa, yeye getirümiştir. Küçük kızla anası, gün alakoydu. Etrafında dolaştı, karşı. Beyoğlunda francala imal eden fırın babası da gelmişlerdi. Tahkikata el ko celi gündiizlü, çalışıjor; yazin kan ter sına geçip oturdu, her tarafını muayeiçinde, kışın sırsıklam talim ve manevra mecburen doktor vesikasını haiz has yan Müddeiumunıî muavini Orhan Kö yapıyor; terhis edilmedikçe, tekaüd olneden geçirdi, hulâsa bol bol seyretti, talara francala bulmak mecburiyetin eğlendi. Üçüncü gün, bu yeni eğlenceden ni, Süleyman Gürardayı sorgıı için madıkça bir an isürahat ehniyor, bir de kalacaktır. bıktı ve kafes, tekrar arabaya yÜKİenip mahkemeye göndermiştir. Sultanahmed gece rahat uyumuyor. Pu çalışmalar neBelediye, lokantalara, sütçlilere frangonderildi. lesi ne olacak? Nasıl, nece, ne biçlm cala verilmesini menetmiştir. Prancala Uçüncü sulh ceza mahkemesi hâkimi ticesinde, ordu keskin bir silâh halinde, Kapalı kapılar Bu kafeslerin en meşhuru, Mont konuşacağız? imal etmek üzere aynlan fınnlar ken Münlb Bayraktar, sorgusunu yaptığı harbe hazırdır. Ben de öyle idim. Saint . Michel zindanındaki kafesti. TcaEskiden bir Babıâli lehçesi, bir halk di mıntakalarmda şubeler tesis etmek delikanlı hakkında tevkif mUzekkeresi Ordumuza inanıyoruz; çünkü onun Eskiden gözüme bancı bir devlet hesabına casusluk et lehçesi vardı. yurdu, istiklâli, cumhuriyeti, namus ve kesmiştir. mecburiyetindedirler. çarpan kapalı k a . mekle ve hiyaneti vataniye ile suçlu o. şerefi müdafaa etmek için kanının son Şimdi bir dil encümeni lehçesi, bir pılar sinirime dokularak hapse mahkum edilen Kardinal damlasım dökmekten kaçınmadığuu biMeded! Bunu kim verecek.... Birisi e resmî lehçe, bir hususî lehçe, bir gazete nurdu. Lâkin sonra. La Balue, bu kafesin ılk misaüri sıfalehçesi, bir mekteb kitabları lehçesi var. lini cebine atıyor. Öteki: liyonız. Bunu, Çanakkalede, İnönünde, dan bu titizlikten vaz tile, uzun zaman zindanda kalmıştı. Ka Yoo! Olmaz... Vallahl bırakmam... Hele bir de yeni şairlerin mânaları kenSakaryada, Dumlupınarda, binbir mahgeçtim. Benim gibi fese, son defa kapatılan da,Dubourg isBen vereceğim... diye arkadaşmın elini di karmlarında olarak yazdıkları şiirrumiyet içinde, göğsile, tırnağile, ünanile bir takım okuyucu. minde bir muharrir oldu. Fransa Kralı ler lehçesi var ki; anlayabilene aşkol tutuyor. dövüşerek ispat etmiştir. Orduya inanılar da şurada, bualeyhinde bazı eserler neşretmek töh. sun! Üçüncüsü en kurnazı imiş rada kapalı duran yoruz; çünkü o inanılmağa değer bir ormetile tevkif edilerek, 22 ağustos 1745 Durun çocuklar! Ben de sizin verBütün bu himmetler, gayretler, asabikapılara sinirleni . du dur. tarihinde bu meşhur kafese kapatıidığı menize razı değilim! Geliniz şunu gar yet ve heyecanlar, Türkçemizi mümkün yormuş. Birisi mek. Millet Meclisinin Türk ordusuna selâzaman, Mont Saint . Michel keşişlcri, son tayin etsin!... olduğu kadar çok kimsenin anlaması tubla soruyor: mı tam yerinde bir selâmdır. Bu ordu, oraya, pek acmacak bir hnlde gelen On beşini henüz geçmiş körpe bir pi için değil mi? Âlâ! «Bu kapılar neden böyle kapalı duyalnız selâm göndermeğe değil; huzuDubourg'a merhamet ettiler, onu kafese rnnda selâm durulmağa lâyık bir kahraOyleyse o tarafa doğru gidelim. Lâkapatmadan evvel sırtına hüyük bir es rur? Halkı yabıız bir kapıdan geçmeğe yazcı çırağı olan garsona: man ordudur. Gel oğlum bakayım! Senln adm ne? kin unutmıyalım ki; mücerred mefhumvab giydirdiler, orada kaldığı müddet mecbur bırakmak doğru mudur?» Önceden haklı gibi görünen bu şikâlar dediğimiz elle tutulmıyan, gözle göçe de, yiyeceğine, içeceğine İtina gös Cafer!. yet yerinde değildir. rünmiyen mânalan ihmal etmedikçe, me terdiler. Hah! Aferim Cafer! Şimdi sen göz. Bir kere her kapının açılmasına ne lerini kapayacaksın! Biz de etrafında caz, istiare ve teşbihleri feda etmedikçe Dubourg'un zindanda geçen hayatı, bir lüzum vardır? Sonra kapı kapalı dur dolaşacağız! Hangimizi tutarsan paraları daima yüzde yüz Türkçe kelimeleri koefsaneye yol açmıştır. Tarihî bir hakikat mak için yapılmış bir şeydir. Adı üstün o verecek!. Senin anlayacağın körebe!.. nuşmağa imkân yoktur. Ya biri, ya Eski yıldan yeni yıla diye anılan bu efsane, mahpusun, kafes. öteki. Meselâ: de. Eğer açık duracak şey olsaydı adma te 23 sene yaşadığını, karısına ve çocuk. Teklif çocuğun da hoşuna gidiyor... geçerken «Yine zevrekî derunum» larma, oradan yürekler paralayıcı mek «açı» denirdi. Lâkin içlerinden biri işi sağlama bağlaDün 940 941 mali yılırun son günü Üstelik bir kapı ohnuş, beş kapı olYerİne:Niye içmek kayğı: dediniz mi tublar yazdığını, elleri ve ayakları kötümak için: idi. Bu münasebetle resml daireier ve karşınızdaki . Deli mi olmuş acaba? rüm olduğu için, üstüne hücum eden fa muş, girip çıkanlar ayni olduktan sonra.. Yoo! Gözünü yummak olmaz. Belki diye adama dik dik bakar. bühassa malî daireler dün kasalannı Ne ehemmiyeti var. relere karşı kendini müdafaa edemeaçar da içimizden birini görür... Şu pe Bana sorarsanız her şeyden evvel şu heyetler huzurunda tadad ederek 941 diğüıi ve onlar tarafından kemirilerek Yalnız kapıların hepsini kapamak doğru çete ile bağlarız. Katil Molla Bektaş, hakkında verilen karan dinleyor 942 yılma devretmişler ve yeni hesab değildir. Daima açık bir kapı bırakmak (sentetik) yani yapma kelimeleri sü öldüğünü söyler. Diyor ve öylece çocuğun gözü bağlan. pürsek, hele arabca kelimelere fransızca ihtiyatkârhk eseridir. Gerçi Allah; Geçen sene marbnuı 15 inci gecesi, gece Sabri ile buluşan Hacı Abdülka defterleri açmışlardır. Bu efsanenin ihtiva ettiği dehşetli tafdıktan sonra yavaşça merdivenden inip lâhika getırmek gibi gülünc gayretlere Şehzadebaşında «Bir kapuyî bendiderse bin kapu Memurların haziran aylıklan yann Veznecilerde tatlıcı diri, aralannda çıkan kavga ve boğuşsilât, Dubourg'un maruz bırakıldığı bu sıvışıyorlar. Yukarıdaki müşteriler İndi bir son versek. Meseâ bildiğimiz (cebir Şamh Hacı Abdülkadiri, dükkânında mada iterek yere düşürdüğünü, sonra verilecektir. Maamafih dün akşama eyler küşad zalim işkenceye ne kadar yakışırsa yaği halde çırağm hâlâ inmediğini görerek ilmtae aid) manasına (cebrik) (cihanşü iple boğmaktan araba sürücüsü Hacı da Üstüne çullanarak iple bogduğunu kadar yeni kadro Defterdarlığa tebiiğ Lâkin işimizi Allaha bırakmadansa merak eden dükkân sahibi yukarı çıkıp kışsuı, hakikat büsbütun başka türlü mul) makamında (evrensel) gibi acaib Molla Bektaşoğlunun muhakemesi, dün sabit görmüştür. Suçun, tehsvvüren ve edilmemişti. Bununla beraber yeni kendimiz yapmamız evlâ olur. dür. salona ayak basarken gözü bağh çırak liklerden vaz geçsek. Çünkü cebir arab sabah karara bağlanmıştır. Davaya ba kasden işlendiği neticesine varmış, bütçenin Büyük Millet Meclisinden çıkBu böyle olmakla beraber kapıya kar. da ses gelen tarafa yürüyüp ustasını ca (ique) lâhikası fransızcadır. (El) lâMahpus, evli olmadığı için, zindandan, kan İstanbul ikinci Ağırceza mahkeme maznun Hacı Mollanın ceza kanunu mış olduğuna göre, tebligatın yann saçı halktaki bu alâkayı tabiî görmeliyiz.. yakalıyor. karısına ve çocuklarma mektub yaza hikası da öyle.. (Univers) den (Univer si, bu ikisi arasında, müştereken sev nun 448 ftıçi maddesi mucibince 18 se baha kadax yapılarak aylıklann da Zira iş bulmağa «kapılanmak» adını mazdı. Mahpusiyet müddeti yirmi üç sesel) olduğu gİbi.M ittifafcla tevziine başlanacağı ümid edilmektedikleri Sabri İsminde blr gencden do ne ağır hapse konulmasını İşte bre! Tuttum. Kim verecek pane sürmemiş, bir sene devam etmişti. vererek kapıyı maişetimize giden yol rayı! diyince ustası: B. FELEK layı rekabet çıktığını, Hacı Mollanın, o karar altına almıştır. dir. Bu itibarla, kötürümlük hikâyesi varid diye kabul etmiş, onun arkasından da Bre köpek! Körolasın! Ner'ede para olamıyacağına göre, fareler tarafmdan kapı yoldaşı, kapı kâhyası, kapı çuhaBakteriyolog, mikroskopun altına bir ğim, diye fısıldadı. verecek adam? kemirilerek ölmesi de, kendi kendiııe darı, kapı ağası, kapıcıbaşı, Paşakapısı cam sürerek: Bakteriyolog, tekrar lâboratuara geldiye rütbeler, makamlar ihdas eylemişiz. Diye çocuğu tokatlıyor. ortadan kalkan bir masal oluyor. Bu da, dedi, meşhur kolera basili, diği zaman, ziyaretçi) saatine bakmakla Hattâ eskiden İstanbula Dersaadet yani Bu vak'a karakolda ifadeler almırken Dubourg'un kafesteki mahpus hayaü saadet kapısı demez miydik? Ya (Babu koleranın tohumu. meşgnldü. çırağuı ağzından işitilmiş ve işlenmiştir. pek hazin geçti. Pek halim ve melül âli) ye ne diyeum? Size bir saat vakit kaybettirmişim, Solgun yüzlü ziyaretçi, merakla, mikbir adam olan Dubourg, kafese kapatıihiç farkmda değilim, dedi. Saat dörde Dil meselesi roskopa doğru eğildi. Besbeili, bu gibi Bütün bunları gördükçe kapının hayadığı günden itibaren, büsbütun mpz'üm on iki var, halbuki saat üç buçukta şeylerle işi yoktu; beyaz ve yumuşak Maarif bütçesinin NAKLEOEHiHAMDİ VAROGLUı tımızdaki mühim rolünü İnkâra artık bir hal almış, bir tek defa ağzını açıp, gitmem lâzımdı. Fakat bana gösterdie.'ıle, serbest olan gözünü kapadı. müzakeresi sırasında • s mecal kalır mı? duran ağzı mühürlü tüblerden bir ta giz ölüm, ele avuca sümıyan, seri ve ğiniz şey, hakikaten çok meraklı... Hahalinden şikâyet etmemiştı. Manastır r a . bir çok saylavlan \ O Çok bulanık görüyorum, dedi. nesini aldı. müthiş ölüm, işkenceli, iğrenc ölüm, yır, bir dakika fazla kaimama imkân hibleri bazan yanma gelip kendisile koKörebe mız dil meselesi ü Bakteriyolog: nuştukları zaman bile, seçtiği mevzular İşte canlı basiî, dedi. Bu, halen bütün şehre yayılacak, orada burada yok. Saat dörtte bir randevum var. Üç züğürdün ma. zerinde durdular. Vidayı çeviriniz, diye cevab ver hüküm süren salgın mikrobunun bir kendisine kurbanlar aramağa çıkacakya İlmî, ya suya sabuna dokunmayar salmı dinleyiniz. Tekrar tekrar teşekkür ederek, odaDılimizin temizlen . tır. Şu tarafta, kadır.ın elmden koca dan çıktı. di. Her halde, mikroskopun ayarı, gö~ kültürü. Tabir caizse, kolera şişesi. neviden şeylerdi. Hafta ortasında ümesi, dilimizin bazünüze göre değiL İnsan gözleri o ka Yabancı adamm solgun yüzünde, belli smı, yahud anasının eiuıaen çocuğunu Bakteriyolog, onu kapıya kadar teşyi Dubourg, bu kafes hayatına. bir sene çünde de mangır sitleştirilmesi, dili dar başka başkadır k l Vidayı bu tarafa belirsiz bir memnuniyct ifadesi görün alacak; beride. devlet adamını vazife ettikten sonra, düşiine düşüne, koritahammül edebildi. Günün birinde, ke yok. Akşam olmuş. mizden karışıklığın giderilmesi hak yahud aksi tarafa bir fazla veya bir dü, kayboldu. Ufacık tübe, gözlerile, sinden, işçiyi tezgâhı başından kaldırıp dordan geçerek laboratuarına döndü. çişlerin verdikleri yemekieri yemez oldu. İşten çıkmışkr, Şöykında temennilerde bulundular. götürecektir. Su boru'anndan yürüye Misafirinin ne milletten oîduğunu dünoksan çevirdiniz m:ydi. yiyecek gibi bakarak: Açlık grevine başlamış, ıçinden çıkıp le biraz kolaçan etBu görüşmelerde sevinecek cihet hercek, yollar boyunca süzüJecek, içilecek Ziyaretçi: kurtulamıyacağma kanaat getirdiği bu tikten sonra yolları Sirkeciye düşmüş. kesin bu dileklerde müttefik oluşuydu. Öldürücü bir zehırı elde tutmak suyu kaynatmıyan evleri seçip ceza şünüyordu. Bu adam, hç şüphe yok, Hah! Şimdi göriıyoıum, diye hayne Sakson tipi idi, ne de bildiğimiz zalim kafes hayatına nüıayet venııeğe Rakı İçmeğe iştiha var ama para yok... Yoksa orada bu iş için bir karar veril. gibi bh şey, bu. Iandıracak, yıkanan salataya bulaşacak. Lâtin tipi. Kendi kendine: azmetmişti. Yemek yiyecek yer var, mali iktidar mesini ne kimse istiyor, ne kimse bek kırdı. Zaten görülecek fazla bir şey Bakteriyolog, misafhınin yüzünde, yiyecek, içecek soğutmağa mahsus buz de yok. Ufacık elyaf, pembe renkli Her halde kanşık bir şey, diye liyordu. Haline acıyan keşişler, bir huni İle, yok.. çöpler... Halbuki, bu ufacık hayvanlar, muzır bir sevinc ifadesi sezdi. Eski oarçasının içinde uyukîiydcaktır. Atla söylendi, bu adamdan korklum. Bu hasNihayet caddede Üsküb lokantasına Vesile olduğu için bu müzakerelerden atomdan ibaret bu cisimler, çoğalıp bir dostunun verdiği tav«iye mektubu rın yalaklardan, çocukların umumî çeşgırtlagından et suyu boşaitarak onu beslemeğe, açlıktan ölmesine mâni ol girip birinci kattaki salona yerleşiyor cesaret alarak ben de dil bahsinde dü koca bir şehri mahvedebıliyorlar! Kor üzerine o gün ziyaretini kabul ettiği melerden içmesi için hazır, bekliye tahk tohumu kültürlerme nasıl da yişündüm: mağa çalıştılar. Fakat Dubourg, bu yar ıar. bu adam, onu, alışık olmadığı tavırla cektir. Toprağa gömülecek, akla gelme yecek gibi bakıyordu! kunc! O zaman, aklma miıthiş bir şey geldi. çorba içmek. dımı da şiddetle reddetti. Nihayet, on iki rüe alâkadar ediyordu Siyah ve dümdüz dik binbir noktada, kaynaklardan, kuNiyetleri birer hafif Doğrusunu söylemek lâzım gelirse bu Doğruldu ve camı mikroskopun algün, aç, susuz, can çekiştikten sonra, üs Çünkü ücünün mevcudü elli kuruş otuz dil işi umulduğu, samldığı kadar kolay saçlan, derin gri gözleri, dalgın haü, yulardan çıkacaktır. Hareket noktası o Etüvün yanmdaki rafa doğru yürüdü, tından çekerek parmakları arasında tünü, başını paralayarak. öldü. Keci^Ier, para. Lâkin gozü körolası mide İle kese bir iş değildir. Dile kolay efendim! Dil asabî jestleri ve fasüalı, huınmalı dikkat larak bir su hazinesi intihab edin, onu oradan, hızla, kendi çalışma masasına tuttu, pencereye doğru çevirdi. Üzerinarasında hiç bir zaman itilâf olamaz ki. Kralın emrile kafese tapatıLnış biı anlarile, bu ziyaretçi. onun, daima arala yakalayıp zincire vuracak vakit bulma koştu; ellerini cebine soktu ve derhal deyip geçiyoruz. Bu mübarek şeyin Dil deki maddeyi tetkik etti: kapıya koştu. mahpusu, oradan çıkartmağa snlâhlyet Dikkat ediniz! Çok defa kesesi dolu ola iskelesinden dil peynirine kadar tür rında bulunduğu, münakaşalarına daima mıza kalmaz, şehri kökürden biçpr. Belli belirsiz bir şey görülüyor. İhtimal, sofadaki ms.saya bırakmının iştihası yoktur; iştihası olanın kese. leri olmadığı için, Dubourg'u hastareye iştirak ettiği soğuk kanlı Uim adamlalüsü var. Hangi birisile uğraşscağız?! Bakteriyolog birdenbire sustu. Tum mıştır, diye söy'endi, sonra, aralıktan Tereddüd etti. sonra sordu: de kaldıramamışlar, göz göre göre ölme si boştur. rından büsbütun başka bir insandı. Bu Arabkr «insanın selâmeti dilini tut Ganlı mı bunlar? Bu vaziyette basilin dehşetile çok tesir altında kal turaklı sözlere meraklı oîduğunu, zaten kısık bir sesle haykırdi' Bizim üç ahpab masanın başına cöküp masmdadır» derler. Haklı lâf. Bu sözün sine katlanmışlardı. kendisine söylerler, kabahatini yüzüne tehlikeli midirler? Minnie! çorbalan ısmarladıktan sonra içlerinden doğruluğunu pek çok tecrübeler gös dığı besbelli olan bir kimse karşısında, Dubourg'dan sonra, kafes, devamlı suUzaktan gelen bir ses cevab verdi. Hayır, bunlar boyanmış ve öldü meseleyi bir nebze facialaodırmak, belki vururlardı. biri ne olursa olsun, diye. bir porsiyon termiştir. Lâkin dil denilen şey kolay Fakat, diye ilâve etti. taun burada Geliyorum! kuzu fırını ısmarlıyor.. Onu gören diğer tutulur bir şey midir bakalım! Öyle olsa lülmüştür. Bütün dünyadd mevcud ko tabiî olurdu. İNHISARLARDA ikisi sıkı bir muhafaza alcındadır. emin olu Demin konuştuŞumuz zaman elimde ayni yoldan yürüyor. Dedik ya! lera mikroplarmın bu şekilde boyanıp herkes tutar, rahat ederdi. Tübü, düşünceli bir tavırla eline alız. de bir şey yok muydu. karıcığım? İştihaları açılmış.. Birer bardak da şarab! öldürülebilmeleri mümkün olsaydı, keşdı: Solgun yüzlü yabancı, tasvib maka Bir sükut oldu İnhisarların yeni teşkilâtı Arkadan birer tabak zeytinyağlı engi . Ben geçende, kendi kendime «şu di ki. Evet, dedi, taun, burada mahpus. mında başım salladı Gö/.leri parhyorİnhisarlar umum müdürlüğünün ye nar.. Birer de revani.. Şöyle böyle be limi tutmayı bir denesem» dedim. Ayna Havır, hiç bir şey <yoktu, çünkü Solgun yüzlü adam, hafif bir tebesBöyle bir tübü, bir içilecek su depo du. Öksürdü. ni teşkilât kanununa göre kuruı.nakta herinin yediği, İçtiği liraya yaklaşıyor. nm önüne geçtim. Dilimi sıkıca tuttum. sümden sonra: hatırlıycrum... Şu sefil anarşis+ler. dedi, elleri alsuna boşaltıveriniz; vücudlerini seçebilolan yeni teşkilâtı yarından itibaren Halbuki . dedik ya topunun tutan elli Fakat mübaret «et. e ufak bir hareket Bakteriyolog: Zannedersem, bu hayvanları, canlı mek için en kuvvet.i cihazlarla bak tında bövle şeyler vırken, bomba kulfaaliyete geçecektir. Bu yeni teşkilât kuruş. Kahveleri içip, sigaralan tellen . verir vermez bahk gibi elimden kur Hav Allah belâsım versin! diye veya zararlı devrelerinde etrafınızda dolayısile dün İnhisarlarda ürnum tnü dırdikten sonra birbirine bakmağa baş. tuldu. Tekrar ağzımm İçinde dönmeğe mak mecburiyetinde olduğumuz, hiç lanırlar. Ne budala ş°yıer... Düşüiürürr havkırdı. görmemeği tercih edersinız. başladı. Onun için dil tutmada muvafcürün riyaseti altmda bir toplantı ya yorlar. kimsenin, ne temasmı, ne tadmı duyabı de... Ve bir sanive kavhetıneden sokaV '*tfak olanlan takdir etmemek ve onlara Bilâkis. böyle görmeğe mecburuz leceği bu incecik mahiakçuklara: «Haypılmış ve kadronun tatbikatı uzerinde Kapı, hafifçe vurulmu^tuu. Bakteripısına koştu. merdivenıer: ikişer ikışer O sırada garson da hesab getirmiş... prenmemek kabil değildir. fselâ, bakınız... di, çoğahn, bereket bıılun. Sularda kay yolog. açtı. Karısıyd'. atlayarak, sokağa fırladı. 285 kuruş.. Bu böyle oladursun, bizim dil mese. Odanın öte başına kadar gitti, orada naşuı» diyiniz; o zaman, ö'iüm, esraren i Bir dakikacık bir şey söyliyece 1 (Sonu yann) Meraklı sahifeler Kafes iskencesi Toplıyan • Garb tarihinden • | Doğru değil mi? |«Şirketi Hayriye» iskelelerinin perişan hali Şehrimizde biiyiik bir tecrübe yapılacak Şehlr ve Memleket Haberleri j IHEM NALINA MIHINA! Orduya selâm 15 inci Louis'nin yaptırdığı bu korkunc vasıta, nihayet Prens Louis Philippe tarafından parçalanmıştı Hamdi I Ha Yaroğlu I Pasif korımma tecrübesi esnasında elektrik, terkosun kesilmesi, fırınlarda 24 saat ekmek çıkarılmaması gibi hususlar da tatbik olunacak Ekmek işinde tasarruf tedbirleri 5 yasında bir kıza tecavüz nü etmîş? 20 yaşında bir bahçıvan dün tevkif edildi Doğru değil mi? Francala sarfiyatı. hastanelere ve hastalara tahsîs edildi Kapalı kapılar Körebe Dil meselesi r Yazan BURHAN FELEK f Şehzadebaşı cinayelinin muhakemesi bitti ı Seçme Hfkaveler. Nikrob hırsızı

Bu sayıdan diğer sayfalar: