13 Haziran 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Haziran 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 13 Hazîran 1941 Şelırin içinden Doğru değil mi? \Bisiklet belâsı Taş yerinde ağırdır, derler, çok doğrudur. Dünya üzerinde de eski ve yeni icadlardan bir çok şeyler vardır ki, bazı mmtakalarda pek hayırlı ve istifadeli işlere yaradıkları halde diğer mmtakalarda muzır olurlar ve hatta baş belâsı kesilirler. Muhakkak ki, bisiklet de bunlardan biridir. Avrupamn şimal memleketlerin deki geniş caddelerde, asfalt sokaklarda kadm, erkek işçilerin sabah, öğle ve akşam evlerile fabrikalar arasında diğer umumî nakliye vasıtalarına muhtac olmadan gidip gelmelerini tenıin eden bu iki tekerlekli araba, İstanbulda son zamanlarda kaldınmlarda yayaların ayaklarına dolaşan, en işlek umumi yollarda motörlü ve atlı arabalan şaşırtıp süvarilerini de, diğer şehir halkını da tehlikelere maruz bırakan müz'iç birer çocuk oyuncağı şekline girmiştir. Talimhane sokaklan, Nişantaşı havalisi, Şişhaneden Beyoğluna uzanan asfalt cadde bu iddiamızı ispat edecek birer küçük misal olabilirler. Şehrimiz civanndaki sanayi işlerinde çalışan amele, gündelik seyahatlerinde henüz bu vasıtadan Istifadeye başlamadıklanna göra, sırf zevk ve keyif aleti olarak kullamlan ve yukarıda saydığımız ciddî mahzurları doğuran bisikletle İstanbul içinde deli gibi dolaşmak menedil meli. bunlarla ancak şehir haricindeki yollarda seyrüsefer ve geniş sahalarda ekzersis yapmaya müsaade olunmalıdr, diyoruz, ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Katkılı ekmeğin değerli hassaları Birçok hastalıkların köylülerde az olması sebeblerini onların kepekli ekmek vemelerinde bulabiliriz Et fiatları ucuzlayor İHEM NALINAI MIHINAİ Çıban başları on günlerde, ajans haberleri, Alnıanya ile Amerikanın arasını büsbütün açacak, bazı hâdiseler oldıığunu bildirdiler. Bu haberlere göre, bir Alman denizaltı gemisi Groenland açıklannda bir İngiliz vapurunu batırdığı sırada bir Amerikan muhribi, bu Alman denizaltısma su bombalarile hücum etmiş ve belki de bu gemiyi batırmıştır. Fakat bu haber, henüz teeyyüd etmemiştir. Diğer taraftan, bir Alman denizaltısı da Amerikaya gitmekte olan Robin Moor adında bir Amerika vapurunu batırmıştır. Bu gemide bulunanlardan, üçü kadın ve bin çocuk olmak üzere 35 kişi kayıbdır. Amerikan bahriyesinden bir zat, bunun «vahim bir bâdise teşkil etmekte» olduğunu söyledikten sonra, «normal bir ticaret yolu üzerinde aşikâr bir Amerikan gemisinin torpillenmesi Amerikaya meydan okumakhr.» demiştir. Almanlar, şimdiye kadar Amerika ile bir hâdise çıkarmamak için Amerikan bandırab gemilcri batırmıyorlardı. Bu defa, coşkun bir denizaltı kumandanuun fazla gayretkeşliği mi, yoksa Amerikanın sinirlerini denemek için yapılmış bir yoklama mı olduğu henüz anlaşılamıyan bir hücum karşısındayız. Üçüncü bir ihtimal de, rüyet şartlarının fenalığı yüzünden geminin hüviyetini ve milliyetini tayin edemijerek bir yanlışhk yapılmış olmasıdır. Fiat Murakabe komisyonu dünkü içtimada fiatlardan beşer kuruş tenzilât yaptı, kuzuya da nark kondu İstanbul fiat murakabe komisyonu ları üzerinde Yerli Mallar Pazarları İsdün Vali muavini Ahmed Kınığm ri tanbul şubesi müdürü Sadiyi ve çay yaseti altında toplanmış ve bazı karar fiatları için çaycıları dinlemiştir. lar vermiştir. Komisyon, yeni halk tipi ayakkabılar Komisyon, bazı tuhafiyecileri diııle için 660 kuruş fiat koymuştu. Fakat dikten sonra Kasablar Cemiyeti umumî şimdi yapılan tetkikler deri fi^tlarının kâtibi Ömer Koçun et fiatları hakkında yaptığı teklifi tetkik etmiş ve yapılan teklif veçhile karamanın kilomnun perakende 60 kuruştan 55 kuruşa, kıvırcık ve dağlıcm 65 kuruştan 60 kuruşa indirümesini kabul etmiştir. Kuzu etine de ayni teklif mucibince 65 kuruş nark konulmuştur. Bu yeni fintlar ayın 15 inden itibaren mer'i olacaktır. Komisyon, bundan sonra basrna fiatyükselmesi dolayısile bu fiatla ayakkabıların satıhnasına imkân görülemediğinden bu fiata yüzde 15 ilâve edilmesine karar verilmiştir. Bu suretle halk ayakkabılarının fiatı 760 kuruş olacaktır. göl de ayni bah Tırhan vapurile se temas etmişti. İneboluya kadar f Yazaiît Siyah ekmek has. yaptığım seyahat esnasında idi. Bir salarını anlata anfcrının önünden ge. ^ ^ ^ ^ ^ lata bitiremiyor çiyordum. Baktım: du. Raflarda sıra sıra dizilmiş koyu esmer Bu yazı, benim de cesaretini art renkli köy ekmekleri... Oyle mis gibi tırdı: Evet, niçin kepekli siyah köylü kokuyorlardı ki canım çekti. Kâğıda ekmeğini yemiyoruz sanki?.. Malısui sardırdım, eve getirdim. Çoluk çocuk toplandığı zaman, ekmeklerimizdeki etrafımı aldılar: buğday miktarı belki de yüzde yet. Ne var, o pakeün içinde? mişe, hatta seksene çıkarılacak. Yani Söylemem. Siz keşfedin! şimdikinden bir numara beyaz ekmek Paketi açıp da içinden kabukları yiyeceğiz. Peki ama, bunun faydası?.. çatlamış iki kocaman ekmek çıkınca Kendi payıma vitamini bol, lezzeti hepsi de sukutu hayale uğradılar: fazla. üstelik, ötekilerden daha sıhhî ve A.. Ekmekmiş.. Hem de ne siyah faydalı olan kırma ekmeğini, Rumanya' unundan yapılmış birinci sınıf franca. ekmek! İneboludan, biae bundan başka laya tercih ederim. Has ekm"ğm tiryakisi olanlar bile, muhakkak ki kırma getirecek şey bulamadm mı? ekmeğin bir kere tadım aldıktan sonra İstanbulda ekmek kıtlığı varmış ondan vaz geçemiyeceklerdir. gibi Eskidenberi biliriz: Beyazın adı var, Ses çıkarmadım. Çünkü sonunda bahesmerin tadı var, derler. Fakat bu. sade Bİ kazanacağımı biliyordum. bir tad meselesi de değil, işte en salâAkşam, sofrada onlar kendi ekmekhiyetli ağızlar tekrar ediyorlar, ayni lerini yerken, ben de İnebolu yadigârı zamanda bir millî sıhhat meselesi'.. kara somonumu ince Ince dilimlemeğe başladım: Siz de birer parça tadmaz mısınız? İstemeye istemeye uzandılar. Fakat 'daha ilk lokmayı alır almaz bir ağızdan çığlığı bastılar: Aman, ne tatlı ekmekmiş bu! Güldüm: Ben, boş yere mi, onu tâ... îneboludan buraya kadar getirdim. Bol kepekli, az hamurumsu, fakat gerçekten özlü ve lezzetli olan bu si. yah ekmek, bir anda ehemmiyet peyda etti. Nadide bir yemiş gibi elden ele geziyor, konu komşu arasında adeta kapışılıyordu. O gündenberi bir görüp bir kaybedîlen sevgililer gibi kendi payıma hasretini çektiğim esmer ekmek şimdl hepimizin soframızın baş azığı oldu. Francalanın papucu dama atıldıktan En pahalı silâh tayyaredir sonra her yerde, hatta en lüks lokan Cenubî Amerikanın üç hükumeti taîarda bile, gelsin arpa ve çavdar katTayyare, hiç şüpİngiltereden arazi isteyor ulı memleket ekmeği... hesiz, bütün yeni siCenubî Amerika lâhların en karışığı Henüz ekmeklerimize arpa ve çavdaT nm Arjantin, Guave en pahahsıdır. Bir îanştırmak kimsenin aklından geçme temala ve Venezuotomobil motörü, iiği devirde bundan galiba dört sene ela hükumetleri, In1800 muhtelif kı kadar evvel tanınmış bir verem mü gilterenin harb gaisımdan mürekkeb tehassısımızla, kurbanlarından pek a. lesinden istifade etbulunurken bir zını affeden o zalim hastalığm tahri. mek istiyorlar. bombardıman taybatına dair konuşuyorduk. yaresinin motörü 11 Arjantin, Pata Sayın doktor, bir aralık mevzula hiç bin kısma ihtiyac göstermekte ve ku gonya sahillerinden münasebeti yok gibi görünen bir bahsi rulması da beş misli fazla zaman kayüç bin mil uzakta, ortaya attı: bettirmektedir. Macellan boğazına Halkımıza sert buğdaydan yapılhâkim bulunan Bir avcı tayyaresinin 70,000 parçasını nuş bol kepekli ekmek yedirmeliyiz!... Falkiand adalamı istiyor. tamamlamak için 6 ilâ 8 bin resim kroHem daha ucuza malolur.. Hem çok Bu adalar, bir müddet, İspanyollarla kisine lüzum vardır. Bu parçaların birdaha fazla besleyicidir. İngilizler arasında bir münazaa mevzuu leşmesi büyük bir işdir; çünkü 120,000 Sordum: olmuş, bir kaç defa birinden ötekine defa pençinlemekle iş bitmektedir. Buna mutlaka lüzum var mı dokgeçmiş, nihayet Arjantinin de dahil buBir topun her kilogramı, Türk parasile tor? lunduğu € Cenubî Amerika Birleşik yirmi beş liraya yakın bir masrafa mal İzah etti: eyaletleri» ne intikal etmişti. Gel gele olduğu halde, bir bombardıman tayya Lüzum var, çünkü yüksek ran. lim, Ingiltere bu adalardan gözünü ayırresinin kilogramı 75 lirayı bulmaktadır. dımanlı undan yapılmış kırma dedi. mamış, bir gün de onları istilâ ederek ğimiz ekmek, gıda bakımından beyaz kendisine ilhak eylemişti ve binnetice Pirene dağlarının altında renkli francaladan çok üstün kıymette bundan da mühim bir muvaffakiyet elde büyük bir tünel olduğu artık her tarafta teslim edü eylemişti: Biliyoruz ki, İngilizler, bu adaSon zamanlara miştir. ları ellerinde bulundurmak sayesinde, Meşhur Köroğlu tabancayı ima ede 1915 senesinde (geçen Umumî Harbde), kadar, İspanyamn Val d'Aran ciheti, rek: Alman Amiralı Von Spee'nin kruvazör«Delikli demlr çıktı, merdlik bozul lerile yaptığı Falkiand deniz muharebe Iberya yarımadasmdan ayrı gibi idi; du!» dermiş. Şimdi ben de iddia ede sini kazanmıştı. çünkü oradan Madceğim ki: «Asrî değirmenler peyda olArjantin, Uzakşarkta mühim bir İngiliz rid'e, yazrn esterlerdu, umumî sıhhat bozuldu!» Vitaminlerin keşfi, esmer ekmeğin deniz üssü olan bu adaları istemektedir. le gitmek güçlükle Guatemalaya gelince: kabil idiyse de, kıkıymetini bir kat daha arttırmıştır. TuO, İngiliz Hondurasını istemektedir. şın Pirene dağlarına tulan istatistikler gösteriyor ki, bir şeBurası, muz, ananas ve şeker kamışı kar yağdığı zaman yol bulmak imkânsızhir ve kasabanın has ekmek ^arfiyatile o şehir ve kasabadaki bünyevî hasta. diyarıdır. Ahalisi, 200 İngilize mukabil dı. Bu yüzden, hükumet memurları lıklar arasında ciddî bir münasebet 56,000 melez zenci ve Suriyeliden mü Fransadan geçmek mecburiyetinde bulunurlardı. rekkebdir. v»rdır. Guatemalanın istediği bu yerin, hiç Diğer bir çok hastahklar mı de İspanya, bu diyarın anavatandan ayseslni çıkarmıyan üçüncü bir müşterisi rıhğını gidermek için, 1927 senesinde, diniz? Evet... Bir çok hastahklar... Me daha vardır: Birleşik Devletler Ame Pirene dağlarının altından bir tünel açrikası... Çünkü, bu devletin çok kuvvetli mağa başlamıştı. Araya dahilî harbler Mİâ kanser! bir şirketi olan United Fnıit Co. mües girdi; işler bırakıldı, General Franko, Kanser ha!.. Size vaktim olsa da siyah ekır.ek sesesi bu meyva diyarında sermaye hâüzerinde ihtisas sahibi hekimlerin yap kimiyetini tesis etmiştir. Münazaa ne Yemekten sonra karı koca masantn tıkları etüdleri birer birer anîatsam ticesinde, son sözü onun söylemesi icab başına geçtiler. Önlerine bir kâğıd çektiler. Erkek kalemi eline aldı. Bir sehayret edersiniz. O beğenmediğiniz ke. edecektir. yahat plânı çizdi; bir köşesine de takpek yokmu?.. Hazım filinin en tabii Venezuela ise... yardımcısıdır. Bir çok kimseler kepekBir avuç İngiliz askerinin muhafaza ribî bir şekilde bir hesab listesi yaptı. li ekmek yemek sayesinde, en şiddetli sında bulunan, çorak bir kayalığı, kü On beş günlük birer halk ticaret bileü mide sancılarından, en muannid inkı çücük bir adayı istemektedir; fakat bu alarak bir memleket gezisi yapmak istibazlardan kurtulup rahata kavuşmuş hükumet, burasıru isterken İngilizlere yorlardı. Asuman: «Denizli bir yer ol. lardır. bir cemile de yapmaktadır; çünkü, İngi sun da neresi olursa olsun. İster SamKöylüler arasında kanser vak'alarına lizlerin harb gailesini arttırmamak için, sundan Karadenize çıkahm; ister bir ne kadar az rastlanır! Sebebi gayet ba bu meselenin hallini harbin sonuna bı köşeden Marmaraya inelim. Ama İstanbula da uğrayalım..» diyordu. sit: Kepekli ekmek!» raktığını bildirmektedir. ' Meşhur verem hekimimizin; aradan Nejad araya İstanbul girince bu seyahatin epey pahahya mal olacağını zaman geçtiği ve bir yere not etmedı . Cankurtaran şamandıralar düşünerek karısının fikrine yanaşmı ğim için teferrüatile hatırlayamadığım Şimal denizinde, yor; lâkin ihtiyatlı bir dil kullanarak sözleri, beni ta o zaman İkaz etmemiş Dünkerk'den Şer maksadım sezdirmemeğe çalışıyordu. değildi. burg'a kadar sahii Masa başına gayet tatlı bir şe . Fakat hem itiyadların kolay ko'ay de. boyunca, karadan kilde oturdukları halde her geçen dakiğiştirilemiyeceğini düşündüm. Hem de on mil mesafede bir ka İle mesele rengini değiştirmeğe durup durup bir de ortaya atacağım bu sürü şamandra sı başladı. Önce hafif bir münakaşaya tusiyah ekmek davasile has francala taralanmıştır. Bunlar, tuştular. Arkasmdan da oldukça hatın raftarlarmı kızdırmaktan korktum. ~^~ "* 4 metre uzunluğun sayılır bir kavga koptu. Nihayet Ne. Halbuki şimdi sırası geldi iştc!.. Ye,> da, 2 metre 20 san jad: diğimiz ekmek. dünkünden ne daha az tim genişliğinde taklezzetli, ne daha az gıdalı!.. Evet, diye bağrrdı. Niçin açık ko. Arada sadece küçük bir renk farkı viye edilmiş çelikten bir saha üzerinde nuşmamalı. Bu zamanda boş yere avuç var. Geçen günkü «Cumhuriyet. de 1 metre 90 santim irtifamda ve üzerinde dolusu parayı sokağa atmak istemiyomaruf ziraat mütehassısımız Mirza Gök. telsiz telgraf anteni ve işaret filâmalan rum. İkimiz de yorgunuz. Bir seyahate direği bulunan birer çelik kuleden iba ihtiyacımız var. Esasen bunu ıtiyad e rettir. Üzerleri, koyu sarı boyahdır. Ku dinmiş bulunuyoruz. Kabul. Lâkin bu lelerin iki tarafında ve beyaz zemin üze yıl da İstanbulu araya karıştırmayalım. Türk Basın Birliği İstanbul mınta rinde İki kjzıl haçla «tayyarecileri tah Çünkü bütçemizi lüzumsuz yere sars kası reisliğinden: lis samandrası» yazısı vardır. İçerlerin mış olacağız. Hem sen bu şehre ya'.nız Mıntaka kongresinin 13 haziran 941 de, dört yatak, ihtiyat elbiseler, erzak, hasret duyduğun için gitmek istemiyor. cuma günü (bugün) saat 14 te Eminö oyun kâğıdları, ilâçlar. bir tenvir taban sun ki.. Maksadın vitrin kemirmek» nü Halkevi salonunda toplanacağını. cası, bir ağac tokmakla mitralyöz kurAsuman ellerile kulaklaıını kapadı: hesah ve muamele, bütçe, dilekler en şunİErından açılacak deliklerini kapa Aman bu kaba hesab lâflarını dincümenlerinin raporlarını müzakere ile mak için ağac tıkaçlar vardır. lemeğe tahammülüm yok! diye feryad idare heyeti. haysiyet divanı azasile uAlmanların vücude getirdikleri bu de etti. mumî kongre murahhaslan ve yedek niz tahlisiyelerini İngilizler de tahrib etKocasmın cevab vermediğini görüıılerini seçeceğini sayın arkadaşlanmıza memektedirler; çünkü onların düşen hatırlatır, hazır bulunmalanııı rica e tayyarecileri de bu sayede kurtulmakta ce istihfafla dudaklqrını büktü. Son de. rece müstehzî bir sesle: deria. dır. Kadm ister, erkek bu isteği tera Salâhaddin Güngör Camide cinayet Satic davası Bir adarn, babasınm Müddeiumumî dündüşmanını tabanca kü celsede iddiasını ile öldürdü serdetti Hastaneyi soyan karı koca Haseki hastanesinden mütemadiyen çamaşır çalıyormuş Kısa fasılalarla bir müddettenberi Haseki hastanesinde vukua gelen hırsızhklar alınan tedbirle meydana çıkarılmıştır. Bu hırsızlıkların suçlusu Mehmed ve Rebia adlarmda bir karı kocadır. İki aydır hastanede yatan Rebianın bazı hareketleri şüpheli görülmüş ve sıkı bir surette göz hapsine alınrr.ıştır. Evvelki gün karısım ziyarete geldiği zaman Rebianm kendisine bazı şeyler verdiği görülmüş ve Mehmedin üzerinde yapılan araştırmada hastaneye aid yatak çarşafları ve yastık yüzleri bulunmuştur. Mehmedin Cibalideki evinde de gene hastaneye aid muhtelif eşya meydana çıkarılmıştır. Bu hırsız karı koca hakkında kanunî takibata başlanmıştır. Doğrn değil mi? SUNDAN BUNDAN İngiltereden arazi istiyor! 3 Amerika hükumeti Can kurtaran şamandıralar En pahalı silâh tayyaredir Pirene dağlarının altında büyük bir tünel ŞEHİR İŞLERI Belediye vergileri hangi aylarda alınacak? Belediye, tahsil şubelerine gönderdiği bir tamimde, bina ve buhran vergisinin temmuz, eylul, ikinciteşrin, ikincikâ nun aylannda olmak üzere 4 taksitte, arazi vergisinin ağustos ve teşrinievvel, yol vergisinin haziran ve teşrinievvelde, tanzifat, tenvirat rüsumunun haziran, teşrinievvel aylannda olmak üzere ikişer taksitte, kara nakil vasıtaları resminin haziran, eylul, kânunuevvel, mart aylannda olmak üzere 4 taksitte, deniz nakil vasıtalan temmüz, ikmcikânunda, sandallara aid resim ağus tos nihayetinde istifa olunacağmı bildirmiştir. Mükellefler bu müddet zarfmda vergilerini vermezlerse haczen tahsil olunacaktır. Şibinkarahisar vilâyetinin Gicure köyü camiinde namaz kılmakta o'an İsmail isminde bir adamcağız ayni köyden Mehmed adında bir hamal tarafından, başına dokuz el ateş edilerek feci bir surette öldürülmüştür. Veli adında bir ihtiyar, katil suçundan 15 sene hapig yattıktan sonra mahkumiyetini ikmal ederek köyüne dönmüştür. Çok geçimsiz olan Veli, köyde gencleri daima kavgaya dövüşe teşvık etmekte imiş. Velinin bu şekildeki hareketi köy ileri gelenlerinden İsmailin nazarı dikkatini celbetmiş ve Vchye böyle manasız hareketlerda bulunarak köyde bir faciaya sebebiyet vermemesini söylemiştir. Bu ikazdan bir çok manalar çıkaran Veli, İstanbulda Galata gümrüğünde hamallık yapan oğlu Mehmede bir mektub yazarak İsmailin kendisini tehdid ettiğini ve öldürec^ğini bildirmiş ve yardıma gelmesini istemiştir. Babası gibi haşin olan Mehmed de derhal köyüne gitmiş ve orada babası tarafından bir hayli doldurulınuştur. Nihayet bir cuma günü İsmailin camide bulunduğunu haber alan Mehmed, yavaşça İsmailin yanına sokulmuş ve tabancasını çekerek zavallı adamın başına dokuz el ateş etmiştir. İsmail aldığı yaraların tesirile derhal ölmüştür. Katil cami halkı tarafından yakalanarak jandarmaya teslim edilmiştir. Yardımsevenler Cemiyetinde faaliyet Yardımsevenler Cemiyetinin açtığı deftere kaydolunmak suretile hastabakıcı kurslarına devam eden kadmların birinci devresi tedrisata devam etmektedirler. Cemiyet bu aym on altısından itibaren ikinci devre için müracaatleri kayda başlayacaktır. Kadmlarımızın bunu memleket vazifesi telâkki ederek çokça müracaate başladıkları görülmektedir. Dünkü nüshamızda Yardımsevenler Cemiyetinin Ankara merkez heyetinin mühim kararlarmı kaydetmiştik. Bunda bilhassa çocuk düşürme işinin önüne geçme, çocuklan himaye gibi hususat vardı. İstanbul Yardımsevenler CemiBozuk gıda maddeleri yeti bu işleri çocuklan himaye kolu vaBelediye kimyahanesinde bu ay zar sıtasile ifa edecektir. Bu kol babaları fmda yapılan tahliller neticesinde satış askere giden 2000 çocuğu ayın 31 inde yerlerinden alman nümunelerden bir açılacak maarif kamplarına sevkederek kısmı bozuk çıkmıştır. himayesi altına alacaktır. Her yerde buz bulunamıyor Şehrin bazı yerlerinde buz bulmak imkânı yoktur. Bayi sıkıştınlmış ve mevcudüne üâveten 25 yerde daha buz satış bayiliği ihdası takarrür etmiştir. 1KT1SAD Dünkü ihracat Dün şehrimizden 300,000 liralık ihracat yapılmıştır. Bu meyanda Macaristana tütün, Almanyaya yumurta ve İtalyaya deri gönderilmiştir. Çağlayan köşkii tamir edilemiyor Maarif Vekâleti, Çağlayan kasnnın tamirini istemekte idi. Yapılan keşfinde bu ahşab binanın tamiri için 300,000 liraya lüzum olduğu anlasılmıştır. Belediye, esasen istifade imkânı olmıyan ahşab binanm hedmedilerek havuz, şadırvan kısmınm muhafazasını ve binamn yerinde sark tarzında bir kahve inşasını teklif etmiştir. Altın fiatları Altm fiatlan biraz yükselmiştir. Reşadiye alfını 2669, külçe 340 kuruş, beşibirarada 121 liradan muamele gör mektedir. Dün birinci ağırcezada, temyiz mahkemesi tarafından nakzedilen Satie davasma devem edilmiş ve dünkü celsede iddia makamını işgal eden Ziya Yazgan mütaleasım serdetmiştir. Ziya Yazgan, hâdiseyi uzun uzun tahlil ederek neticede Yusuf Ziya Öniş, Tahir Kevkeb ve Neşet Kasımgilin mahkumiyetlerini ve İsmail İsa ile Sadun Galib hakkındaki talebîere de iştirak etmiş ve Deniz Bank meclisi idaİşin asıl mühim tarafı şudur ki Atlas re azalarından bulunan Cemal Şahingi Okyanusunda, Amerika ile Almanya aray, Sedad ve Ziyanm beraetlerine ka rasında, harbin resmen de patlamasına, rar verilmesini taleb etmiştir. sebebiyet verccek hâdiseler başlamış Mütaleayı müteakıb müdafaa vekil bulunuyor. leri, müdafaalarını hazırlamak için rıeRurvelt de, Vilson gibi, «denizlerin hil istemişlerdir. Bu arada Yusuf Ziya scrbestisi» prensipi üzerinde ısrar etsöz alarak alım satım hâdisesi etrafın mektedir. Bir Amerikan vapurunun, da bazı izahatta bulunmuştur. harb mıntakası haricinde ve normal tiNeticede muhakeme karar için baş caret yolları üzerinde, Amerika istikaka bir güne talik edilmiştir. nıetinde scyrederken torpillenmesi denizlerin serbestisi prensipine karşı, mal MÜTEFERRIK ve can zıyaı ile neticelenmiş bir tecavüzdür. Bitaraflık kanununa tevfikan, Münakalât Vekili Amerikan gemileri, harb mıntakası içine Münakalât Vekili Cevdet Kerim In girmedikleri için, Robin Moor vapuru cedayınm pazar günü Ankaradan şeh bu mıntaka dışında batınlmış olmak lârimize gelmesi beklenmektedir. zım gelir. Böylece, Amerika bahriyesinden bir zatın söylediği gibi bu tecavüz Galata rıhtım bölgesinin vahim bir hâdisedir ve Almanya tarafınplânı yapıldı dan Amerikaya bir meydan okuma teşîstanbul Liman mıntakasının en mü kil eder. him kısmı olan Galata Rıhtım bölgesiAmerika, bu harbe iştirake karar verne aid kat'i şekli takarrür etmiş ve diyse, bunu kendisi mütecaviz vaziyetine mimar Prost bu bölgenin plânını ha girmeden yapmak istiyecektir. Alman zırlamıştır. denizaltılarının Amerikan ticaret gemiBu plâna göre. halen Ziraat Banka lerini batırıp Amerikah vatandaşlann smdan başlayıp Liman riyasetile nh ölümüne sebebiyet vermeleri pekâlâ bir tıma müvazi ada, Belediyece istimlâk tecavüz ve harb vesilesi telâkki edilebiedilerek kaldırılacaktır. Yalnız Ziraat Ur. Bankası şehrin ziynetini teşkil eden Geçen Büyük Harbde Vilson'un ortaya binalardan olduŞundan bu bina kalacaktır. Ziraat Bankasından itibaren attığı denizlerin serbestisi prensipine, tam nhtımın yanından geçen büyük Alnıanların kulak asmaması, Amerikaya, bir cadde açılacak ve bu cadde Li harbe müdahale fırsatını vermişti. O zamânlar umum müdürlüğü binası ya man, Amerika hükumeti, Alman denında Tophaneye kadar hattı müsta nizaltılarmın yalnız Amerikan gemilerikim üzere uzayan cadde ile birleşecek ni değil, hatta içinde Amerikah yoicular tir. Rıhtımın bu suretle genişlemesin bulunan Lüzitanya gibi İngiliz vapurladen sonra Marmara hattı yolculan rını torpilleyip batırmağa haklan olmayolcu teşyl ve istikbaline gelen halk dığuıı iddia etmişti. Almanlar, Ameriiçin bekleme yerleri yapılacaktır. kayı kızdırıp harbe girmesine vesile vermemek için yolcu vapurlanm batırmaİstanbul İaşe müdürlüğü maği kabul cttikleri halde, 1917 şubatınAnkara, İstanbul ve İzmirde kuru da kayıdsız ve şartsız denizaltı harbini lacak iaşe müdürlüklerine aid hazır ilân ettiler ve önlerine gelen muharib lıklar ikmal edilmek üzeredir. tstanbul ve bitaraf ticaret vapurunu, ister yolcu İaşe müdürlüğüne şehrimizde iktısadî götüren posta, ister yük taşıyan şilep sahada tanınmış bir zatın tayini ta olsun, batırmağa başladılar. Bunun üzekarrür etmiştir. Tayin emri bugünler rine Amerika, Almanya ile harbe tutuşde çıkacak ve tase müdürlüğü hafta ru. basında faaliyete geçecektir. Son hâdiseler, işin gene ayni istikameİstanbul İaşe müdürlüğünün iki te ve ayni neticeye doğru gitmeğe başmuavin ve iki raportörü bulunacaktır İaşe müdürlüğü Vilâyete bağlı olacak ladığını gösteriyor. Bir Amerikan vaputır. Bilhassa stoklara aid tedbirler. tev runun batmlması, münferid bir vak'a ziat, stoklann yerlerini tespit ve Vila olarak kalırsa bundan harb çıkmaz; fayetin bütün iaşe işlerile meşgul ola kat tekerrür ettiği takdirde, Ruzvelt'in son adımı atacağma ve Amerikanın bücaktır. İstanbul Piat Murakabe bürosu da tün kuvvetlerile Almanyanın karşısına dikileceğine şüphe yoktur. Atlas Okyaİaşe müdürlüğüne bağlanacaktır. nusunda yeni çıban başlan karşısındayıc. Ticaret müdürü eeldi Ankarada bulunan Mıntaka Ticaret Kahve tevziatı müdürü Said Rauf Sarper dün şehriİstanbul gümrüklerinde bulunan 1500 mize dönmüştür. çuval kahvenin İstanbul vilâyeti emrine verilerek tevzli takarrür etmiştir. Fakat bu tevsdat gelecek haftadan ev Ayağını makineye kaptırdı İspanyayı birleştirdikten sonra bu tü vel yapılamıyacaktır. Bu hususta heKaradenizden gelen Şahini Bahri nelin açılmasına ehemmiyet verdi ve nüz kat'l emir gelmemiştir. motörü, Kabataş önlerine geldiği sırabüyük bir gayretle 14 ayda tüne'i ikmal Yeni kahve tevziatı teşkilâtı bugün larda motör kaptanı Ömer, kazaen aettirdi. Tünelin uzunluğu 6,000 metredir. lerde kurulacak olan İaşe müdürlüğü yağını makineye kaptırarak ağır suretM. Rasim ÖZGEN te yaralanmış, tedavi altına alınmıştır. tarafından yapılacaktır. 4 yaşmdaki çocuğu yaraladı Topkapıda oturan araba sürücüsÜ Yakub, idaresindeki araba ile Küçük pazardan geçerken 4 yaşlannda İsmail adlı çocuğa çarparak yaralanmasına sebebiyet vermiştir. İsmail tedavi alüna almmış, Yakub yakalanmıştır. başladı. iki dakika kalmıştı. İçinden blr arzu yükseldi. Ayni katara atlamak ve İstanbulda birdenbire karısının karşısı na çıkıvermek isteği ile titredi. Bu bir sürpriz olacaktı. Derhal banşacaklar ve yollarına neş'elerle devam edecekler. di. Fakat şekil bakımrndan bu hoş bir şey olsa da tahlil edilince mahiyeti değişecekti. Asuman bu hareketini ken disine olan müthiş zâfına verecek, bilhassa kavga ettikleri zamandaki hâdiseyi diline dolayarak onu tazib etmekten geri kalmıyacaktı. Bu düşünce ile tekrar sinirleri gerildi. Bu saçma karan ortaya atan o İdi. Şu halde tamir etmek de ona düserdi. Öfkeyle döndü. Ne olursa olsun peşinden koşmayacağını ona ispat etmesi lâzımdı. Bu manasız yolculuğun sonuna kadar bu şekilde devamı zarurî bir hal almıştı. Makinist uyuyan şehri çılgın bir sesle selâmladı. Lokomotif homuıtularla ileriye atıldı. Nejad sırtı vagon'.ara dönük olduğu halde peronda duruyor • » du. Trenin gardan çıktığını an'adıktan sonra başını çevirdi.. Birdenbire iki neş'eli ses yükseldi: Asuman! Nejad! Ay senin burada ne işin var? Ya senin? Gene kadın kollannı açarak koca. sının boynuna atıldı. Oyle ki, saatler» ce devam edecek bir konuşmanın yaratamıyacağı samimî havayı bir anda yaratan bir tatlılıkla.... Valizleri ellerinde arabalara doğru yürürlerken sıkmtılı bir rüyadan u janmış insanlar gibi biraz şaşkın ve bir hayü sevincli idiler. ç=z Küçük hikâye Sonuna kadar.,. ziye vurmadan yerine getirmeğe çalışır, diye hücum etti, ama duygulu ve kibarsa tabiî.... Demek ben duygusuz bir adamım? Zannederim. Adiyim? Bu şekilde konuşmağa kalkışınca evet. Şu halde?! Gayet sade. Bu seyahati ayn ayrı yapanz. Ben memleketin neresinden olursa olsun denize çıkayım, diye uğ. raşmam. Doğru İstanbula giderim. Ca. nım şehir! Suyu, havası, denizi, rüz . gârları, her şeyi, her şeyi başka... Sen de dilediğin yerlerde dolaşırsın. Ya ben senin yalnız seyahat yapmanı arzu etmiyorsam? Sebeb beyefendi? tv.Ukerrem Kâmil Su rerek karşılarmda çocuklar gibi şenlik yaptığuu görmek bile zevkti, saadetti Gizli bir bakışla karısma baktı. Ne kadar durgundu. Gözlerini yarı yarıya kapamıştı. Onu ne zaman bu halde görse içinin, aşkın bile üstünde kabul ettiği, bambaşka bir duygu ile doldu. gunu hissederdi. Kompartımanda yalnız olsalardı zâfmı gizlemesine imkân olmıyacaktı. İsabet ki, karşısında oruran sivri burunlu kadm kendilerinı göz hapsinde bulunduruyordu. Tren Eskişehire girer girmez Nejad çantasını alarak ayağa kalkü. Asuman uyuyor görünmek istemesine rağmen rolünde muvaffak olamadı. Göz göze geldiler. Bu, kalbleri yekdiğerine çe ken, düğümleyen, her türlü fcötü duyguyu söküp atan bir bakıştı. Titredi . ler. Bu seyahati ayrı ayn tamamlamayı kat'iyyen arzulamadıklan halde bin ricaü diğerinden bekleyerek ve İkisi de yenilmeyi kabul edemiyerek aynldılar. Uğurlu yolculuklar Asuman! Sana da... Nejad peronda bir aşağı bir yukan dolaştı. Balıkesir treni hazırdı. Lâkin yoluna devam etmek cesaretini kendinde bulamıyordu. İçinde huzur yoktu. Bu aynlığa ebedî imiş gibi bir facia rengi vermekten kendini alamıyordu. Bir kere onun treni hareket etsin de sonra hangi istikamette gideceğimi kararlaştırırım, diye karısının içinde bu. lunduğu komparümane doğru yürümeğe Basın Birliği azalarına: hizmetçi bile İşin farkma varmamıştı. Kimse ayni taksi ile istasyona inen ve ayni kompartımana giren karı kocanın yollanna ayrı ayn devam edeceklerini aklma bile getirmedi. Tren hareket eder etmez Nejad gazetesini açtı. Asuman makyajını taze ledi ve eline küçük bir roman aldı. İkisi de okuduklarını anlamıyacak halde idiler. Eskişehire yaklaştıkça öfkeleri dağılmağa ve bu asabiyetin yerirü derin bir sıkmtı almağa başladı. Asuman yalnız başına yapacağı bu seyahatten hiç bir tad almıyacağını iç. ten içe itiraf ediyordu. Nereye gitse, gazinoda. plâjda, lokantalarda yanuıda kocasını arayacağı muhakkaktı. Lâkin bir kere ok yaydan fırlamıştı. İçinden bir ses: «Sonuna kadar!» diye onu teşci ediyordu. Mademki, bu fikri ileriye Tabiî verilecek cevabm olamaz. süren kendisi idi. Şu halde geri döneÇocuk değilim ki kaybolmaktan korka. mezdi. caksın. Beceriksiz olmadığımı bilirsin. Nejad da münakaşayı ileriye vardırdığı Hem uzatmağa ne lüzum var a canım? na şimdi pişmandı. Karısı bir kaç parça Bu suretle senin manasız istibdadını da şey âlacak diye ayaklanması, bir takım kırmış olacağım. İkimize de yol'.ar açık... hesablara kalkışması şüphesiz saçma idi Nejad: Nihayet onun duygulu, ince zevkli, kal Olamaz! diye haykırdı. binin doğrusuna giden bir kadm olduAsuman: ğunu kabul etmesi lâzımdı. Bir çanta, Olacak! diye şiddetle ayağa kalktı. bir eldiven. şu ve bu, bir sürü ufak te. Bir çok dargınlıklarında olduğu gibi fek, fakat kadm kalbinde hâkim yerler yatak odasına girerek kapıyı kilid'edi alan bu şeyleri seçecek, alacak diye bu ve kocası divanın üstünde sabahladı seyahati onun burnundan getirmeğe *** hakkı yoktu. Onun paketlerle otele döHâlâ dargınlılar. Fakat bunu etrafa nüşünü, ipleri kesişini ve her birini yasezdiı memeğe dikkat ediyorlardı. Evde tağın, komidinin, masaların üstlerine se

Bu sayıdan diğer sayfalar: