18 Temmuz 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

18 Temmuz 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURlYET 18 Temmuz 1941 Ziya Günün cenazesi Merhum doktor dün büyiik merasimle defnolundu { Şehir ve Memleket Haberlerl ) Boluda Bayram r Odun, kömür fiatları kabıları ve kadın ayakkabıları olmak üzere bunlara ayn ayrı yüzde bir kâr nisbeti tesbitini komisyondan istemişlerdir. Komisyon, ayakkabıcılara tahrirî müracaatte bulunmalarını söylemiştir. Bunlann yapacakları tah Fiat Murakabe Komisyonu, dün oduna bir lira zam yaparak yeniden nark koydu rirî müracaat üzerine komisyon pazartesi günü toplanarak yüzde kâr nisbetini tesbit edecektir. Fiat Murakabe Komisyonu yarın öğleden sonra da fevkalâde bir toplantı yaparak bazı ihtikâr işlerini tetkik edecektir. Ebedî Şefin teşrif yıldonumu dun büyük merasimle kutlulandı Bolu 17 (a a.) Ebedî Şef Atatürkün Boluya şeref verdiklerinin yedinci yıldonümü bu gün köylü ve şehirli binlerce halkın iştirakile ve candan tezahüratla kutlulanmıştır. Törende Vali. Bolu meb'uslan, askerî ve mülkî erkân, Parti mensubları ve bilumum teşekküller hazır bulunmuslardır. Parti, Halkevi ve Belediye namma irad edilen birer hitabe ile Ebedî Şefin aziz hatırası anılmıştır. Fiat Murakabe Komisyonu dün öğleden sonra Vali muavini Ahmed Kınığın reisliğinde toplanmıştır. Bu toplantıda odun fiatlan tetkik edilerek yeniden nark konmuştur. Odun tüccarları evvelce bir müracaatte bulunarak fiatlann fazlalaştınlmasını istemişlerdi. Fakat komisyon bu itirazı yerinde görmiyerek narkı aynen bırakmıştı. Dünkü toplantıda, odun tüccarlarının yeniden yaptıkları itirazlar muvafık görülerek fiatlara çekisine bir lira kadar zam yapılmıştır. Bu suretle kuru meşe ve gürgen toptan 435, perakende 560 kuruş olarak tesbit edilmiştir. Arabalarla mahalle aralannda yapılan satışlar da toptan addedilecektir. Bu toplantıda kömür fiatları da tesbit edilmiştir. Bu suretle kömür de toptan beş buçuk ve perakende yedi kuruşa satılacaktır. Komisyonun dünkü toplantısınMerhum profesöriin tabutu, gencliğin elleri üstünde Üniversiteden çıkarılırken... da ayakkabıcılar da şifahî bir müProfesör doktor Ziya Günün cenazesi tirak buyuran kıymetli Valimiz sayın bulunan Üniversite ve Darüşşafaka tale racaatte bulunarak lâstik ve kaloş8ün büyük merasimle kaldırılmıştır. Dr. Lutfi Kırdara ve Üniversite bina belerile mızıka heyeti ve polis müfre lar, terlik, çocuk ve erkek ayakMerasimde Vali ve Belediye Reisi doktor Lutfi Kırdar, Rektör Cemil Bilsel, .Üniversite profesörleri, merhumun meslekdaşları, ailesi efradı, Üniversite ve Darüşşafaka Lisesi talebeleri bulunmuştur. Merhumun cenazesi saat 11,30 da Cerrahpaşa hastanesinden kaldırılarak otomobüle Beyazıda getirilmiştir. Beyaeıd camiinde kılınan öğle namazından Bonra merhumun cenaze namazı kılınrnıştır. Bundan sonra tabut yüksek taheil gencliğinin elleri üzerinde ÜniverBite merkez blnasına getirilmiş ve holda hazırlanan mevkiine konmuştur. Burada Rektör Cemil Bilsel, Profesörün yüksek ve necib meziyetlerini tebarüz ettiren bir hitabede bulunmuştur. Rektör duygularıru şu suretle ifade etmiştir: « Büyük, küçük herkesi bekliyen akıbet bugün seni aramızdan almış bulunuyor. Eğer bu akıbeti değiştirmek, yahud daha geciktirmek mümkün olsa idi. mensub olduğun mesleğin salâhiyetli arkadaşların, evlâdların, bunu mutlaka temin ederlerdi. Ben seni tam bir hafta evvel, tam bugün gördüm. O saman, mukadder akıbetin çok yaklaşınış olduğunu anladım. Yanmdan endişe ile ayrıldım. Bugün tabutunun önünde, yüksek flim müessesesinin teessürlerine tercüman olarak eğiliyorum. Yakın, uzak ailene ve en büyük ilim ailesine taziyetlerimi sunuyorum. Saym Ziya Gün, herkesi bekliyen mukadder akıbete sen herkesin özliyebileceği bir huzur ve ikbal ile erdin. Bütün tedris ve meslek hayatında namuskârlığın ve sıkı tutumlulukla biriktirerek temin ettiğin serveti, yetiştiğin müesseseye tahsis ettin. Hayır yapmak bu memleketin tarihinde eski bir an'anedir. Varlık sahıbi bütün büyük atalarımız mutlaka bir iyilık yapmışlardır. Hayrm çoğu da okuma ve okutma yoluna ayrılmıştır. Çünkü bu, hayırların en büyüğüdür.» Bundan sonra söz alan Profesör Fahreddin Kerim, Tıb Fakültesi Dekanı namma irad ettiği hitabede <senin büyüklüğünü terennüm eden bir taleben, tedris hayatında arkadaşlık eden bir arkadaşımm» diye söze başlamış, merhumun tedris hayatında şahid olduğu büyük gayretini sltayişle yadetmiştir. Gülhane hastanesi müdür vekili ve göz tnütehassısı Albay Dr. Ismet Gözcü de gerek hocası olması ve gerekse Gülhane göz kliniğini kurması hasebile merhumun tabutu önünde hürmetle eğilmiştir. Muhtelif doktorların hitabelerinden Bonra Üniversite talebeleri de söz almışlar ve hocalarını daima hürmetle anacaklarına bir kere daha söz vermişlerdir. Merasimden sonra merhumun tabutu gene talebenin elleri üzerinde önde şehir bandosu olduğu halde Üniversiteden çıkanlmış, Beyazıd nahiye merkezinin önüne kadar götürülerek orada cenaze otomobiline yerleştirilmiştir Başta Vali Lutfi Kırdar olduğu halde Rektör. profesörler, talebeler otomobil ve otobüslerle merhumu Eyübdeki aile mezarlığına kadar takib etmişler ve orada ebedî istirahatgâhına tevdi etmislerdir Ziya Günün kabrine. Maarif Vekili Hasan Âli Yücel. Vali Lutfi Kırdar. Belediye, Üniversite ve meslekdaşlan tarafından gönderilen müteaddid çelenkler konmuştur. sında merhumun manevî huzurundaki hitabelerile herkes üzerinde cidden pek ulvî bir tesir ve ailemiz için şerefli ve unutulmaz bir hatıra bırakan Üniversitenin sayın Rektörü Cemil Bilsel ve hatırasmı kıymetli hitabelerile taziz buyuran ve tedavisine candan ihümamlarını esirgemiyen Tıb Fakültesi ve Cerrahpaşa hastanesindeki kıymetli arkadaşlarına ve hemşirelere ve kezalik kıymetli meslekdaşlanna, merasimde zesine vesaireye, cenazeye ayrıca çelenk göndermek lutfunda bulunan vilâyet, belediye yüksek makamlarına, Tıb Fakültesine, Gülhane hastanesi tatbikat mektebine, Optalmoloji cemiyetine, Emniyet Sandığına, ailemiz namma minnettarhk hislerimizi ve teşekkürlerimizi sunarız. Yeğenleri namma İstanbul Ziraat Bankası kontrolörü Salâhaddin Şakarcan Bir cesed bulundu Eğlence yerleri Bunun cinayet mi, kaza Badema saat 1 e kadar açık bulunabilecek mı olduğu araştırılıyor Evvelki gün Ahırkapı ile Çatladıkapı arasında genc bir eıkek cesedi bulunmuş ve üzerinde bulunan evraktan bunun Mehmed oğlu Necib admda biri olduğu anlaşılmıştır. Vak'aya müddeiumumilik el koymuş cesedi muayene eden adliye doktoru Enver Karan, cesedin üzerindeki bazı ufak tefek yaraları gözönünde tutarak ölüm hâdisesinin boğulmak suretile mi. yoksa başka bir şekilde mi vukua geldiğinin tespiti için Morga kaldırılmasına lüzum göstermiştir. Askerî vaziyet MÜTEFERRÎK Maarif Vekilinin tetkikleri ŞEH1R İŞLERI Kazalara kahve Bir kaç gündenberi şehrimizde bulunan Maarif Vekili Hasan Âli Yücel Kazalarda kahve tevziatına dün tek dün Validebağındaki prevantoryoma glrar başlanmıştır. Vilâyet kazalara 10 ile derek tetkikatta bulunmuştur. 15 çuval arasında kahve vermiştir. Bunlar şimdiye kadar hiç kahve alma Orta tedrisat muallimlerinîn mış olanlara tevzi edilecektir. terfileri Adliyede hâdisc Mevkuf bir suçlu kardeşini öldürmeğe kalktı Dün akşamüstü, İstanbul Birinci Ağırceza mahkemesi salonunda bir hâdise olmuştur. Mevkuf bir suçlu, gayrımevkuf maznun olan kardeşini, sustalı çakı ile oldurmeğe teşebbüs etmıştir. Tecavüzü yapan; bir kaç sene evvel Kuruçeşmede babası Şevketi ve kardeşi Radiyi öldürmekten suçlu Zekidir. Tahkikata ve muhakemenin cereyaruna nazaran, bu cinayet bir miras meselesinden dolayı işlenmiştir. Zeki, mutıakeme safhalarındla, vak'a günü kardeşi Radiyi öldürdüğünü inkâr etmemişse de, babası Şevketi öldürmedığini ileri sürmüştür. Babası Şevketi, diğer kardeşi Sıddığın öldürdüğünü musırran iddia ettiğinden, bu cihetten Sıddık aleyhine dava açılıp kendisi gayrimevkuf olmak üzere takibat icrasına geçilmiştir. Sonuna yaklaşan nıuhakemenin evvelki celsesinde, müddeiumuml, esastan mütaleasını söylemiş, Zekinin babasını ve kardeşini öldürmekten cezalandı nlmasını istemişti. tstemlen ceza, idam cezasıdır. Müddeiumumi, diğer kardeş Sıddığın cinayetle hiç bir alâkası görülmediği içln, beraeti isteğlnde bu lunmuştu. Bundan sonra da, muhakemenin devamı müdafaaya bırakılmıştı. Ve dünkü celsede mahkemece müdafaalar dinlenilmiştir. deiumumilik kürsüsünün arkasına a ğınmıştır. Dunkü celsede, müddeiumumiliği temsilen Feridun Bağana hazırdı. Mahkeme heyeti, Bürhaneddin Öğenin riyaseti altında azadan Salim Başol ve Saadet Targu ile kurulmuştu. Reis, hâdisenin cereyanı esnasında, mahkeme salonunda intizamın muhafazası ve mütecavizin tecavüz edemez hale getirilmesi için lâzım gelen emirleri, büyük bir soğukkanlıhkla vermiştir. Salonda muhakeme dinleyenlerden bir kısmı, telâşla dışanya çıkmışsa da, çoğu sükunetle yerinde kalmıştır. Mahkeme, baba ve kardeş öldürmek davasındaki karannı ağustosun 20 nci günü saat 15 te bildirecektir. Suçlu Zeki, mahkemeden çıkarıhp da salonun dışındaki merdiven basamaklannı inerken, birdenbire tekrar geri dönmüş. bu aralık salon kapısmda duran kardeşi Sıddığın üzerine bir nöbet daha, bu sefer eli silâhsız, yürümüştiir. Fakat, kıskıvrak tutulduğun dan, bütün debelenmesine, çarpmmasına rağmen, ancak bir kaç adım ileri atabümiştir. Zeki, bundan sonra adliyenin nezarethanesine indirilerek, jandarma karakol kumandanı Kamber Akın onbaşıya teslim olunmuştur. Diğer taraftan, mahkeme salonunda olan biten hâdiseye dair zabıt tutul muş, meşhud suç nöbetçisi olan müddeiumumî muavini Zati tahkikata el koymuştur. Kardeşi Sıddığı mahkeme salonunda öldürmeğe tam teşebbüs eden, polise silâh çeken ve, bu arada mahkemenin mehabetini ihlâl eden suçlu Zekinin, bu hadiseden dolayı da aleyhine dava açılmıştır. Muhakeme sine, bu sabah İstanbul İkincl Ağırceza mahkemesinde başlanacaktır. Fazla fiat isteyen manavlar Belediye iktısad müfettişleri meyva satan dükkânlan sıkı bir kontrola tabi tutmakta ve haldeki satıs fiatından nispetsiz fazla fiat taleb eden manavları cezalandınnaktadır. Dünkü teftişler neticesınde Beyoglunda Takızafer caddesinde Moiz ile Mehmed Sedoğlu ve ortağı İbrahim hakkında zabıt varakası tutulmuştur. Orta tedrisat muallimlerinin terfUeri hakkında Maarif Vekâleti tarafından yapılan tetkikler bltmiştir. Bu sene terfıe hak kazanan muallimlerin sayısı 400 dür. Terfi listeleri, tasdik edilmek üzere yakında, şehrimizde bulunan Maarif Vekillne gönderilecektir. Ticaret Vekili geliyor Ticaret VekiU Mümtaz Ökmen'in cumartesi günü şehrimize gelmesi beklenmektedir. Francala istihlâki Raporla francala istihlâk edenlerin İktısad Vekili gitti sayısı gittikçe artmaktadır. Bu itıbarla Belediye şehre verılmekte olan francaTedavi için bir kaç gündenberi şehrila unu sayısmın otuzdan kırka çıkanl mizde bulunan İktısad Vekili Hüsnü ması için teşebbüslere girişmıştir. Çakır, Ankaraya dönmüştür. Bakkallar da Belediyeye müracaatle Adliye Vekili İmralıya kendilerine un verilmesini istemişlerse de buna müsaade edilmemiştir. gidiyor Adliye VekUi Hasan Safiyüddin Me nemencioglu; dün İstanbul adliye dairesine gelerek bir müddet meşgul olBelediye, Cihangirde Güneşli sokakla muştur. Sonra, Sirkecide Liman hanınAşağı sokak arasındaki büyuk sahada da bulunan Baroya gitmiş, tetkikatta mevcudlannın en geniş ve en büyüğü bulunmuştur. olmak üzere bir çocuk bahçeşi tesi Vekıl, bu akşam saat on altıda «Trak> sine karar vermiştir. Bu bahçede yal vapurile İmrah adasına hareket edenız yaz için değil ayni zamanda kış için cektir. Bu gece orada kalacaktır. Yade tesisat vücude getirilecektir. nn İstanbula dönecektir. Bütün bir çocuk bahçesi yapıhyor Çubukluda büyük köşk Belediye Emlâk, inşaat ve muhasebe müdürleri dün Çubukluda Hidiv'in köşküne giderek Belediyeye devredılmiş olan bu köşk ve müştemilâtı hakkında tetkiklerde üulunmuşlardır. Bu tetkikat neticesi Valıye arzedilecektir. Köşkün muazzam korusu halka açılacak Tünel, ay sonunda tatil ediliyor Tünel İçin sipariş edilmiş olan ka>aşın getırtılmesi kabil olamadığmdan ancak muayyen saatlerde işlemekte olan Tünelin ay sonunda tamamlie tatili faaliyet edeceğl haber alınmıştır. tır. İKTISAD Beş bin ton şeker Ticaret Ofisi namına İskenderuna gelen beş bin ton şeker, Şeker Şirketine devredümiştir. Aynca beş bin ton şeker de İskenderuna gelmek üzere yola çıkarılmıştır. Gazi bulvarının ihalesi yapıldı İ İlk olarak, Zekl, sonra da Sıddık, müdafaalannı yapmışlardır. Saat on altıda. Sıddık müdafaasını bitirince, ön sırada oturan Zeki, parmaklarını ya vaşça boyunbağısına götürmüştür. Boyunbağısını düzeltir gibi elini kımıldatırken, yerinden fırlamış, bölme içer sinde, kendisinin berisinde ve geri tarafta duran Sıddığın üzerine saldır mıştır. Bu sırada elinde madenl bir şeyin parladığı görülmüştür. Bir yandan bölme dışmda arkada duran jandarma Atıf, tüfeğini mütecavize çevirerek vaziyet almış, bir yandan da salonda bulunan adlıye dairesi polisi Sadeddin, yetişerek Zekiyi bileklerinden kavramıştır. Bölmeden dışanya sıçrayan Zekl, kendisini tutan polis Sadeddini göğüslemiştir. Bir an evvel kardeşine çektiği silâhı, polise kaldırmıştır. Zekl, bir hayh uğraşmasına rağmen. sonradan sustalı bir çakı olduğu öğrenilen silâhını polise saplayamamıştır. Bileği burkularak. çakı parmakları arasın dan yere düşmüştür. Bu aralık yardıma gelen jandarma onbaşısı Ahmedin ve Ziya Gün ailesinin teşekkürü adliye dairesinin sivil polisi Salihin de Dayımız, amcamız. Profesör merhum yardımile, mütecaviz Zeki kıskıvrak yaZiya Günün cenazesine güzel bir çelenk kalanmıştır. gönderen kıymetli ve kadirşinas Maarif Vekili saym Hasan Âli Yücel ile Hftdise olurken, Zekinin kardeşi Sıdcenaze törenine Evübe kadar bizzat iş dık, bölmeden dışanya atlajarak, müd TTnkapanmda Gazi köprüsünü takiben Yenikapıya kadar imtidad etmekte olan Gazi bulvannın tesviyei turabiyesi 34 186 liraya ihale edilmiştir. Bu yol 51 metre genişliğinde ve dört kısımdan Otomobil lâstiği geliyor mürekkeb olacaktır. Bunlardan ikisi giIraktan üd bin ve Mısırdan da üç bin dip gelme, üçüncüsü bisiklet. dördüncüsü de araba ve otomobil yolu ola otomobil lâstiği gelmek üzeredir. Aynca bir şirket de beş bin otomobil caktır. Tesviyei turabiyeden sonra yolâstiği sipariş etmiştir. lun esas inşaatı ihaleye konacaktır. Bina irtifaları Şehir dahilinde inşa edilecek binalann irtifalannın tespiti ve bühassa caddelerdeki bina irtifalannın yeknesak lığını temin edecek tedbirler alınmasını Veli ve Belediye reisi Lutfi Kırdar alâkadarlara emretmiştir. Belediye imar müdürlüğü bu hususta tetkiklere başlamıştır. Bilhassa imar tatbikat plân lannm ihzannda bina irtifaları da tespit edilecektir. LİMANDA Karadeniz seferleri Karadenize yapılan vapur seferleri nin gündüze tahvili için lâzım gelen program dün hazırlanarak alâkadarlara tebliğ edilmiştir. Program mucibince perşembe günt) hareket eden vapurlar 17 günde, pa zartesi hareket eden vapurlar da 16 günde seferlerini ikmal edeceklerdir. Tehlikeli bir çifte İçerenköyünde Kıryolu sokağında oturan Yahya evinin yanmdaki tarlada çift sürerken beygirlerinin birinin çif teslne maruz kalarak yüzünden ağırca yaralanmış, baygın bir halde Nümune hastanesine kaldınlmıştır. Geceleri saat yirmi dörde kadar açık (Baştarafı 1 inci sahifede) bulucmaları Örfî İdare Komutanlığmca ve betonarmeli son istihkâmlarını daha tayın edilmiş olan eğlence mahalleri ile pazartesi günü zaptetmiş olmalarına pastane, hamam, fırın vesaire gibi mü gore Smolensk'in düşmesi bekleniyordu. esseselerin sahibleri mevsimin yaz ol Çünkü Moskovaya buradan yalnız 300 ması münasebetile bir saat daha fazlasile kusur Km. lik bir mesafe vardır. yani saat bire kadar açık bulunmalaDaha şimalde, Piskov bölgesinde, rına müsaade edilmesini Örfî İdare Ko Almanlar bu mevkiin 70 Km. cenub domutanlığından rica etmişlerdi. Bu taleb ğusuna doğru ilerliyerek Porchow mevmuvafık görülerek keyfiyet İstanbul kii civannda şiddetli muharebelere gi* vılâyeti vasıtasüe emniyet müdürlüğüne rişmişlerdi. O halde Almanlar, Ru9 bildirilmiştir. Bunun harici kahvehane cephesinin merkezini Moskova istikamevesaire gibi mahaller gene eski saatler tinde yarmak ve şimal cenahını Leninde kapatılacaktır. grad Uzerinden çevirmek yolundaki plânlanna hiç şaşmadan, muvaffakiyetle POL1STE devam ediyorlar demektir. Sovyet ordularmm mukavemetleri ve mukabil taarruzlan Almanlan hedef ve maksadKilosu noksan ekmekler laruıdan çeviremiyerek sadece biraz geri Dünkü Belediye kontrolu esnasmdft bırakmaktadırlar. Üsküdarda şüphell görülen 8 ekmekten Leningrad mı, yoksa Moskova mı daalman nümuneler tahlilhaneye gönde ha evvel düşecektir? meselesine gelince rilmls. 131 kilo tartısı eksik ekmek bunu evvelden kestinnek güçtür. Çünkü musadere edilmiştir. Moskovanın veya Leningradın daha evYenimahalle ve Rumelikavagı semt vel dü^mesinde müessir olabilecek bir lerinde de 152 kilo tartısı noksan ekmek takım amiller vardır ki bunlan şimditoplanmıştır. den ve bu kadar uzaktan kestirip tahmin Mecldlyeköyünde bir fınnın ekmek mümkün değildir. Ancak Moskovanın leri matluba muvafık şekilde pişirilme sür'aUe düşmesi halinde, bütün Sovyet diğl görülerek fınncı hakkında cezal cephcsi ve Sovyet ordulan ikiye bölüzabıt tanzim edilmiştir. neıek umumiyetle Leningrad bölgesinde bulunan şimal Sovyet ordulannı cenubBir ihtiyar araba altında dan, doğudan ve Finlandiya hududlanndan aşağıya inecek olan ordulan vasıtasikaldı le de şimalden çe\irmek kabil olabile3090 numaralı yük arabası Beyoglun ceği gibi kezalik Dinyester ve Dinyeper da Kuloğlu sokaguıdan geçerken 80 üzerinde bulunan cenub Sovyet ordulayaşlannda İstepan adında bir ihtiyara nnı da şimalden ve doğudan ihata etmek çarparak muhtelif yerlerinden yara kolaylaşacaktır. Bu harekât muvaffakilanmasına sebebiyet vermiştir. yetle neticelendiği takdirde Sovyetler İstepan Beyoğlu hastanesine kaldınl Birliğinin şimal ve cenub ordulan ayn mış, arabacı Habil yakalanmıştır. ayrı çember içine alınarak imha edilebılccekleıinden bu ordulann artık Volİki otobüsçü birbirine ga nehri ve Ural dağlan üzerine geri gitnıeleri bahis mevzuu olamaz. İşte Smogirmişler lenskin sukuru, bu derece büyük ve Clhanglr . Edimekapı arasında isle kat'i hareketlere başlangic teşkil edebiyen 3140 numaralı otobüs biletçisl 8a lecek bir mahiyerte olduğundan ehemlih ile otobüs kontrolu Neşet arasında miyetlidir. yanlıs bir bilet işinden kavga çıkmıştır. Son Alman tebliğine ve Ruslann da Kavga esnasında fazla sinirlenen Salih eline geçirdiği bir demir parçası ile bildirdiklerine göre Stalin hattı Witebsk Neşeti yüzünden, Neşet de yumrukla ile Gomel arasında takriben 300 Km. lik bir cephcde yanlmıs ve Smolensk, Stalin Salihl alnmdan yaralamıştır. müdafaa hattmın 90 Km. şarkuıda buOtobüs içinde olan bu vak'aya po lunduğundan yarma bu kadar derin yani Usler müdahale ederek her iki kavgakat'î olmuştur. cıyı yakalamışlardır. Bundan sonra askerî harekât istihCerhle neticelenen kavga kumlar haricinde yAi açık sahrada baslıca Moskova ve Leningrad istikametleTahtakalede Mahkeme sokağında 11 riııde cereyan edecekse de Ruslann numarada oturan ve o semtte bir çu Almanlann da haber verdikleri gibivalcı mağazasında çahşan Abdülkadir son ihriyatlannı sarfederek eski ve yeni ile gene ayni yerde çahşan Cevad arahükumet merkezlerini müdafaa ve musında iş yüzünden kavga çıkmıştır. hafazaya gayret edeceklerinden vukua Kavga esnasında Cevad, Abdülkadlri gelecek muharebelerin pek çetin ve kanbıcakla iki yerinden yaralamıştır. h olmalan beklenebilir. Fakat AlmanHâdisevi müteakıb Cevad yakalartmış, lar, gitgide Sovyet kıt'alannda maneviAbdülkadir tedavi altına alınmıştır. yatın ve dolayısile intizam ve disiplinin 7ayıfladığını bildirmeleri dolayısile neticede gerek Moskovanın ve gerek LeDört ekmek fabrikası Belediye şehirde dört ekmek fabri ningradın düşmeleri herhalde gecikmikası tesisi için evvelce teşebbüslere gi yecek ve Sovyet ordularının ondan sonrismiş. fakat dünya vaziyetinin aldığı da intizamla geri cekilmeleri pek mümson şekil üzerine bu teşebbüsler muvak kün olmıyacakhr. Şimdiki halde görekaten geri bırakılmıştı. Aldığımız ma bildiklerimiz bunlardır. lümata nazaran bu fabrikaların tesisi H. E. ERKllET için Belediyeye tekrar tekliflerde bu lunulduğundan bu hususta müzakere lcre girisilmiştir. Bu insaat için yanm milyon lira sarfedilecektir. Nüshası 5 kuruştur. [ Türkiye Haric için için Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Altı ayhk 750 1450 » Üç avhk 400 800 > Bir avhk 150 Yoktur. İT Vilâyet muhasebei hususiyesi bu sene Beyoglunda 62. 24, 21. 29 ve 28 inci ilk okullarla İstanbulda 17, 46, 16 nci ve Çatalcada birinci ilkokulu tamir et Gazetemize sönderilen evrak ve yazılar neşredilsin edilmesin iade edilmez ve tirecektir. yivamdan mes'nlivet kabul olunmaz. CUNHURIYET Abone seraiti Ktsa Haberler Dikkat f Karaman Biçki Yurdunun mezunları J aat on. Mahkeme salonunun kapısı açıldı. İki jandarmanın ortasında; bir günde on yıl ihtiyarlamış, bir saatte binbir tel saçı ağarmış, bir anda ıstırabın kırışıkları yüzünü doldurmuş, boğmuş sanılan bir adamcağız içeri girdi. Halsiz ilerledi ve maznun sandalyesinin önünde ayakta durdu, bekledi. Hâkimler de yerlerine gelmişlerdi. Celse açıldı. Müdafaasını yapması ihtiyara söylendi. Maznun cebinden bir çok defalar okunduğu beili olan hırpalanmış bir tomar kâğıd çıkardı. Bir daha bunları gözden geçirerek sıraladı. Fersiz gözlerini yavaş yavaş hakimin yüzüne kaldırdı. Okumağa başladı. Ben öldürdüm onu... dedi. Dudaklan titriyordu. Bir iki yutkundu. Istırablarını sanki dişler gibi çiğnedi. Devam etti. Günlerdenberi neden? Niçin? diye soruyorsunuz. Bunu söylemezdim, susardım. Fakat can evimden, gönül yurdumdan, sevinc kaynağımdan vuruldum artık. Senelerce beraber güldüğümüz, acılarımızı paylaştığımız kadınım da dün öldü. Hayat yoldaşım, bel bağlaşım, ıstırab ortağım, oğlunu babasının öldürdüğünü hissedemiyecek. Onun için işte söylüyorum. Onu, oğlumu ben ölKaraman (Hususî) Üç senedenberi kızlarımıza şapka, çiçek, biçki ve dikiş dürdüm. ve nakış öğreten «Moda Biçki ve Dıkiş Yurdu» Halkevi salonunda güzel bir Maznun başını yukarı kaldırdı. Önün•ergi açmıştır. Sergide teşhir edilen eserler çok beğenilmiştir. deki tahta kürsünün kenarını kavraGönderdiğim resim, Yurdun bu seneki mezunlannı göstennektedir. yan parmaklarını sıktı. Çok uzaklardan S f= KUçük hikâye Baba günahı tüm. Aradan geçen seneler bu yuvada derd ve hicrandan ağ kurmuştu. Ekmeksiz yatılan geceler yumuşak vücudleri kemikleştirmiş, ıstırab gülüşü unutturmuştu. Odanın bir köşesindeki örtüsüz ot minder üzerine dizçökmüş bir kız çocuğu vardı. Renksiz yüzünde yarım kalmış arzularm acıları okunuyordu. Bu kızı yardıma gelmiş bir komşu çocuğu sandım. Mahalle bekçisini çağırmasmı söyledim. Çocuk dışarı çıkar çıkmaz önümdeki yan ölü dirüiverdi: İşte, dedi. Kızımız. Onu daima senden uzak tuttum. Baba sevgisine hasret bıraktım. Aç yattığımız geceler dizlerimin dibine sokulur: <Arme benim de babam olsaydı aç kalmazdık değil mi?> diye sorardı. Hele bayram sabahlarmın ıstırabı. Artık onu sana veriyorum. Benden hayır kalmadı. Öleceğim. Yavrumuzu koru. Bu sırada mahalle bekçisi gelmişti. Bir otomobil getirttim. En yakın bir hastaneye kaldırdım. Kızı da annesinin yanına yerleştirdim. İki gün sonra duyulan bir sesle fısıldadı: Reis Bey. Yirmi beş sene önceydi. Cana yakın ve ele avca sığmaz bir afacandım. Babamın ısrarile evlendim ve bir sene sonra ağlum dünyaya geldi. Yirmi yaşmdaki bir babanm sevgisi ne ise ben de öyle bir sevgi taşıyordum. Evlendiğimin ikinci yılmda bana, yuvamın kuşundan daha hırçın ve daha şakrak görünen, daha sıcak bir kucak açıldığım sezdim. Ona bir hırsız gibi sokuldum. İki yıl süren bu maceraya canlı bir şahidin karışabileceğini ummamıştım. Aradan sekiz sene geçti. Bir gün yazıhaneme gelen mektublar arasında, defterden koparılmış bir kâğıd parçasına yazılmış bir tanesine rastladım. Bu acemice satırlar gözlerimden beynime, beynimden bütün varhğıma zehirlerin en beterini, acılarm en dayanılmazını doldurdu. Metresim beni çağırıyordu. Yoksuzdu ve ölüm döşeğinde idi. Bir vakitler göğsünde dinlendiğim, yuvasına yarasalar gibi gece karanhklarında sokulduğum, gencliğini harcadığım kadını ihmal edemezdim. Evini elimle koymuş gibi buldum, başucuna bir kedi yavrusu kadar uysal çök Kimsesi yok. Anadoluda bir akrabası tarafından yardım görüyor. BirdenHre, olmaz! diye bağırdım. Ben razı değilim buna. Fakat oğlum gene z kadının öldüğünü öğrendim. Kızımı gö beni susturdu. türerek kolleje yazdırdım. Kendimi bir Olacak baba!.. dedi. Her şey oldu akraba olarak tanıttım. Anadoluda iş bitti bile. Son sözünü bekliyorum. yaptığımı söyledim. Bir anda kararımı vermiştim. Razı olİşte Reis Bey. Ben iki yüzlü bir ha dum. Evlenin, mes'ud olun, dedim. yat yaşıyordum. Karımm bundan haReis Bey, o geceyarısı eve geldiğim beri yoktu. Seneler geçti. Nihayet bir zaman kapıyı açan hizmetçi kadından gün karım hastalanarak yatağa düştü. oğlumun odasında uyuduğunu öğrendim. Onu da hastanye yatırdım. Doktorlar Yatak odama uğradım, duvardan ttıbanümid kestikleri bir sırada, bir akşam camı aldım, gürültüsüzce oğlumun ooğlum eve düşünceli geldi. Bunu anne dasına geçtim. Namluyu şakağına dasinin ağırlaştığını duyduğundan san yadım. Gözlerimi kapadım ve tetiği mıştım. Halbuki yanlış düşünmüşüm. çektim. Bir ses, günahlarımı yüzüme Sebebini sorunca anladım. Bir kızı sev karşı haykırdı. Hepsi o kadar. Yalnız diğini söyledi. Onüme de bir fotograf Reis Bey, bir şeye yamyorum. Oğlukoydu. Ben şaşırdım. Bu kardeşinin mun çok sevdiğim yeşil benekli elâ gözresmi idi. Belli etmemeğe çalıştım. Oğ lerini son bir defa olsun göremedim. lum, dedim. Mademki fikrimi soruyor Sadece soğuyan yanaklannı öpebildim. sun, bu kız senin dengin değil. Oğlum Maznun kendini daha fazla ayakta birdenbire atıldı: tutamadı. Bir et yığını halinde çöktü. Ve Fakat baba!.. Resim fena. O gör bir kaç kelime mırıldandı: düğunden çok güzel. Sizden yalvanrım. Kızıma soysuz Hakikat de öyle idi. İki facia karşı olduğunu duyurmayın. Ve bir de ve" sında idim. Biri hasta kadınımın ölü receğiniz karara yazın, deyin ki, bu münü çabuklaştıracak bir suç itirafı, i babanm cünahı bir yuvayı yıktı. Cekincisi de oğlumun hayatını baltalaya zası ölümdür. Ben buna hazırım artık. cak bir red cevabı. İşi başka taraftan kurcalamak istedim. Ailesini soruşturaLeman Ahıskal Leman Ahıskal 1 hm. dedim. Oğlum bunun da cevabını verdi:

Bu sayıdan diğer sayfalar: