30 Ağustos 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

30 Ağustos 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

30 Ağustos 1941 CUMHUFÎYET Sovyetlere ve Çinlilere yardımdan doğan meseleler ovyet Alman harbi başlad başlıyah İneiltere ve Amerikadan yükselen sesler, Sov yetlere muhtac oldukları her yardım yapmak lüzumundan bahsediyor. yardım hesabına şimdiye kadar neler yapıldıgına dair yapılan ifşaat, Amerikan avcı tayyarelerinin Sovyet Rus yaya varmış olduğu, bundan başk: benzin taşıyan bir kaç Amerikan ge misinin de VTâdivostok'a gitmek üzere yola çıktığıdır. Benzin taşıyan bu çe milerin yola çıkması Japonyayı fenı halde sinirlendirmiş ve Japonya ken disinden esirgenen bu kıymetli madde nin Sovyet Rusyaya ibzal edilmesine ittraz etmiştir. Bu itirazlar, Moskovada Sovyet makamatile Japon mümessilleri arasmda bir takun konuşmalann yapılmasma sebeb olduğu gibi bütün U zakşark ve Pasifik meseleleri dahil ol mak üzere bu mesele yüzünden de Va şingtonda bizzat Mister Ruzveltle Ja nonya büyük elçisi Amiral Namura a > rasında mühim müzakerelerin açılmasına sebeb olmuştur. Amerikanın bir taraftan Sovyetlere, Diger taraftan Çinlilere yardım hususunda takib etti|i siyaset. söz götürmez bir sarahati haizdir. Amerika, diktatbrlüklerle mücadele eden devletlere yardım edecegini ve bunlann muhtac olduklan maddeleri elinden geldigi kadar temine ugraşacagım ilân etmiştir. Fakat bu işin iki ucu da Japonyaya dakunuyor. Japonya, Çinle sonu ne zaman geleceji belü olmıyan bir harbe girmiştir ve bu harb beşinci yılına basmıştır. Çine yardım etmek ise Japonyamn burada yaptığı harbi uzatarak yıpranmasına ve Çinin mukavemetini besliyerek bu jnukavemetin idamesine sebeb oluyor. Diger taraftan Sovyet Rusyaya yardım etmek, Sovyetlerin Uzakşarktaki kuvvetlerini de beslemege medar olacagı için Japonlar bu yarduna yan gözle bakmakta ve bu yardımın tahakkuk etmemesinl tercih ettiklerini göstermektedirler. Vaziyetin bn mahiyetl Ihraı etmiş olduğu sırada biızat Mister Ruzvelt'in Vzakşark ve Pasifik işlerine vaııyed cderek bu meselelerle meşçul olması ve Japonya Başvekili Prens Konayenin gön derdigi bir mesajı alarak işe başlaması, yakın istikbalin alacaftı istikamet bakımından, büyük bir ehemmiyet kazanmakta, hatta ban mehafil, bu yeni hareketl Japonyanın mihverden aynlmasma imkân veren bir anlaşma ile netlcelenmesinl nerpiş edecek derecede miibalâgrah tahminlerde bulunmaktadır. tş henüz başlangıcda olduğu İçin bu yeni görüşmelerin nasıl neticelenecefcini tahmlne henüz imkân yoktur. Fakat Amerika, yardım siyasetine devam ettlkçe onun Japonya ile anlaşmasına ihtimal görmemek, nispeten Kabetli bir tahmin olarak Ueri sürülebilir. Yeniden tayin ve nakiller yapıldı, bir kaymakam da Vekâlet emrine alındı Alman matbuatı, 27 sene evvelki muhaAnkara 29 (Telefonla) Kaymakam det Malazkirde, Malazkirdden Cemil lar arasında bazı tayinler yapıldı. Sorşuna, Karhovadan Sadık Demirciye, rebe ile bugünkünü Akşehir Kaymakamı Necmeddin Öner Kiğldan Mes'ud Kadınhana, Urtaiandan Simava, Beyşehir Kaymakamı Adnan Edib Tos>aya, Sorgundan Ekrem Şatamukayese ediyor Ponçağ Saimbeyliye, Ilgından Fahreddin ğn. Geyveden Namık Ahlata, Bordan Başer Fekeye, Kadmhanı Kaymakamı Halid Ergene Finikeye, Fekeden Kadri Gürüne, Finikeden Muammer Kurtay Cizreye, Gündoğmuş Kaymakamı Muhlis Ilgına, Cihanbeyliden Cevdet Akşehre, Maden Kaymakamı Ali Rıza Ulusman Mutkiye, Mutkiden Tevfik Madene, Tutaktan Adil Kağızmana, Kağızmandan Hasan Orğun Cihanbeyüye, Surucdan Ali Fehmi Beyşehre. Pervariden Nafi Akmay Suruca, Cizreden Tevfik Yener Pervariye, Simavdan Esad Orat Hendeğe, Güründen Cemil Çalı Havzaya, S:ndırgıdan Şahab İpsa'.aya, Havzadan Sadi Süer Tutağa. Memurlar Sicil ve Muamelât Umum Müdürlüğü büro şeflerinden Mahmud Şahin Sındırgıya. Şataktan NcrTurgud Gürpmara, Gürpınardan Mümtaz Bora, Ahlattan Sadık Çatalcaya, Bandırmadan Abdullah Tarla Kiğıya, Demirciden Şefik Geyve Kaymakamhğına. Çatalca Kaymakamı Ihsan Sakızh Kastamonu Vali muavinliğine, mülkiye müfettişlerinden Zeki Vekâlet Hukuk Müşavirliğine tayin edilditer. Mektubcular arasmda da bazı tayin ve değişiklikler yapıldı. Berlin 29 (a.a.) Tanenberg meydan muharebesinin 27 nci yıidönümü münasebetile, Berlin matbuatı o zamanki ve bu günkü vaziyet arasında bir mukayese yapmakta ve rakamlar 7İkretmek suretile bu harbte Alman ordusu tarafından elde edilen muvaffakiyetlerin ehemmiyetini tebarüz ettirmektedirler. Vöîkischer Beobahter gazetesi şöyle j azıyor: «Bu rakamlar Bolşeviklerin ümidsiz bir vaziyette bulunduklarını ispat edecek mahiyettedir.» Berliner Börsen Zeitung, ezcümle diyor ki: c Geçen Büyük Harbde milyonîarca insandan müteşekkil orduların karsıisşmış olmalarına rağmen bu günkü harbde büyük milletlerin yaptığı stratejık hareket İmkânı bundan evvelki harbde mevcud değildi. Geçen haıpte tam muvaffakiyetle neticelenen imha meydan muharebesinin yeâgne misali Kindenburg ve Ludendorf tarafından Tanenberg civarmda kazanılan çevirme meydan muharebesi olmuştur. Bu günkü vaziyetin hilâfım, geçen harpten evvelki Almanya, bü\ ük kitlclerin hareketi meselesini ve diğer askerî meseleleri halledememiş bulunu yor. NasyonalSosyalist düşüncesinin stratejik sahadaki tarihî müessirüğini de tebarüz ettirmek lâzım geür.ı Kaymakamlar arasında Tannenberg meydan muharebesi Hamdi Efendiye hürmet ! 2 ki gün oluyor, Ankaradaki dostla. II rımdan birinden şu mektubu aldım: U •EUirhancığım, •Birkaç gün evvelki İstanbul gazetelerinin birinde merhum Abdiye dair ÇJkan bir yazıda Hamdi merhum hakkrn» da ithamlar mevcuddu. Refik Halid b u n . lara, kesip gdnderdiğim bir yazısında cevab veriyor. İthamlan okurken müteesslr olmuşrum. Refik Halidi okurken de ferahladım. Kendisine yetişenlerin hepsi tasdik eder ki Hamdi Efendi nezih, asil, başka bir adam, başka bir Cumhur Reisimiz Ismet Inönünün, Türk Hava Kurumunun Eti âleradi. Hiç şüphem yok ki bu y a a manzurun olmadı da cevab vermediıı. mesuddaki tesisatını tetkik ettiklerini dün bildirmiştik. Yukarıki reloksa onu tenzihte kafile sâlâr olacasım, Millî Şefimizi Hava Kurumunun tesisatını gözden geçirirken gös ğına şüphe etmiyenlerdenim. Başını ağtermektedir. ntmıyayuu. Üsttarafı gazetecice sana duşer. İştiyakla.... Bir kaymakam ve bir mektubcu Vekâlet emrine alındı Ankarü 29 (Telefonla) Görüien ıdari lüzuma binaen Saimbeyli Kaymakamı Kadri Eroğan ve Bingöl Mektubcusu Nedim Sozel Vekâlet emrine alındı'ar. Atman harb tebliği (Baştarafı 1 inci sahifede') Finlandiya körfezinde Alman hava kuvvetleri ceman 13.000 tonluk üç Sovyel naküye gemisi batırmıs ve bir Sovyet muhribinde tam isabetler kaydedilmiştir. Cephenin diğer bölgelerinde harekât ıyi inkişaf etmektedir. Alman savaş tayyareleri İngiltere sahilleri açıklarmda Pembroke nin gar bında bir gemi kafilesine mensub 19.000 tonluk iki büyük ticaret gemisini tahrib etmişlerdir. Bu gemilerden biri büyük bir petrol gemisi idi. Bursa İktısad Müdürii azledildi Hakkında ayrıca cezaî takibat da yapılıyor Dostumun bu mektubunu ve ona melfuf olarak gönderdiği Refik Halidin makalesini okuyunca işin farkına vardım; çünkü bu ithamdan haberim yoktu. Hâdise şudur: Hâlâ kim olduğunu ve nerede yazdığını araştırmadığım bir muhaırir Hamdi merhum için .Hamdi ortada uluorta iıayli hayasızca konuştuğu için unululmağa mahkumdur» demiş. ^ nıııııılllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll'llhnnıımm Alman casus teşkilâtı iş başında îngiltere ile Amerika arasında bir haftalık posta kayboldu Nevyork 29 (a.a.) Associated •Press'e gore, Britanya posta, telgraf, elefon nezareti 3 temmuz ve 10 temmuz arasında düşmanın laalıyeti neticesinde Birleşik devletlerle Londra arasındaki bütün postanm kaybolduğunu bildirmiştir. HitlerMussolini şark cephesinde goruştuler Askerî ve siyasî vaziyet»gözden geçirildi Finler Viborgu zaptettiler Stokholm 29 (a.a.) Stokholma gelen malumata göre Fin kıt'aUrı alevler İçinde yanan Vibora şehrına girrrış'er ve Fin bayrağını şehrîmaneü binasına çekmişlerdir. Deutsche Allgemeine Zeitung, şöyle Bununla beraber bu haber Fin ıremYüksek bir teberru yazıyor: baları tarafından teyid edümemistir. SoAnkara 29 (a.a.) Haber aldığımıza «Bolşeviklerin ölü ve esir olarak ver ksk muharebelerinin devaın etmekte olgöre merhum doktor hydrobiolog Kemal dikleri zayiat muazzamdır. Bu vpziyetin duğu tahmin edilmektedir. Bayrakçının çok kıymetli 210 cildMk kiyeni insan kitleleri ile telâfisine Imkân Bütün Kareli cephesinde Sovyet kıttabdan müteşekkil kutübhanesi ile çakaimamıştır. Fasılasız imha meydın mu aları tarafından tahliye edi'en şehırleışmalarını yaptığı ufak laboratuarı müharebelerile şarkta devam eden mu rin, kasabalann ve ormanlann yangmeveffanın ailesi tarafından bugün yükazzam seferi büyük mikyasta bir Tanen dan harab olmasma rağmen Vibor^un ek ziraat enstitüsüne tevdi olunrnuşBerlin 29 (a.a ) Resmî tebliğ: berg meydan muharebesi olarak telâkkı zaptı Finlandiyada memnuniyet uyanur. Führer, Duçe 25 ağustostan 29 ağus etmek yanlış olmasa gerektir. Düşman dırmıştır. Bayrakçı ailesinin bu ilimseverlik ha tosa kadar Führer'in umumî karargâlarımız bunu teslim etmekten çekıniyorRic'atleri esnasmda Sovyet kıt'fları reketini şükranla karşılayan enstıtü hında buluşmuşlardır. larsa, anlamak istiyen herkes için vazi Vlborgun şimali garbisinie bulunan s u umumî kütübhanesinde bu kitab'ara aŞimal ve cenub karargâhlarında ya yet vazıhtır.» bendlerini ve Saima kanahnı tahrib etıracağı yere Kemal Bayrakçı koşesi pılan bu görüşmelerde harbin inkişsfı mişlerdif. Bununla beraber Fin kıt'aladmı verecektir. davasile alâkadar bulunan askerî ve sirınm seri ileri hareketleri bireok malAmerika mühimmat imalâ yasî meseleler bahis mevzuu edilmiştir. zemenin tahrib edilmesme bakit bırakBu meseleler iki mihver devîeti aramamış ve Finlilerin elinde mühim mikLondra 29 (a.a.) Hava Nezaretinın tını tesri ediyor sındaki münasebetlerin bariz vaziyetini arda harb ganimetleri kalır.ıştır. Vaşington 29 (a.a) Ruzvelt. yedi teşkil eden arkadaşlık ve mukaddfrat teblıği: Ruslar Finlandiya körfezinin merkekişiden mürekkeb bir ofıs ıhdas etmek bırliği zihniyeti dairesinde, yakından Perşembe günü geç vakit bombardı zir.de kâin Hoeland adasını tahliye etsuretile hükümeün mudafaa progra te'kik olunmuştur. man servisinin Blenheim tayyareleri. tr.iş'erdir. Rus'.ar gecen seıTî bu adayı mının icrasına memur idari bir mekaGörüşmelere iki milletin ve sefler'nin avcı tayyarelerinin refakatinde, Roterrptettikten sonra iyice tahkim etmışnizma teşkilini emretmıştır. Ousın ba harbe, zaferin hatimesine kadar devam oam havuzları üzerine bir akuı yrıpmıştı'cr. ;ına Wallace getırilmiştır. etmek hususundaki sarsılmaz azmi hâ tır. Baltıkta bir limanla Ta'linin zaptı neOfis. askerî ve sivil her nevi malzeme kim olmuştur. Hava dafi toplarımn şiddetli iteşi al ticesinde Estnnya mın^kasında Ruslaırasmda tercih yapma hakkına malık Bolşevik tehlikesinin ve plutokrasi it tında hücum eden bombardıman tsyya rın elinde Dagoe ve Osel adalaıından Sovyetlere yardım meselesine eelince, ılmak suretile umumî bir otoriteye satihadının ortadan kalkması, bütün Av relerimiz, gemilere, rıhtıma ve rıhtım başka bir şey kalmamışhT. Bu mmtabunun VlâdivoBtok yolile yapılabüeceği lib olacaktır. rupa kıt'ası milletlerine, r p rek siyasî lımanlanna tam ısabetler kaydetmişler kada bulunan Alman kuvvetlermin bügünler aaten sayılıdır. Kışın buralan sahada. gerek ekonomi ve kültür sa dir. Lavali yaralıyan adam jük bir kısmı şimdi Leninpraia doğru dondu^u için yardımın bu yolla yetişhalarında. suihperver, ahenk*ar ve müstirilmesine imkân kalmıyor. tnçMere Gündüz avcı tayyarelerimiz şimali scvkedilebilecektır. A'.man'.ann bu sehkimdir? mir bir işbirliği yapması imkâmnı vereile Rusyanm daha başka bir yol temini Fransa üzerine bir kaç taarruzî keşiüer rln muhdsarasına hazulandıklan zanneCaen 29 (a.a.) Laval ve Deafva cektir. dilmektedir. lcin gösterdikleri tehalükün bir sebebi yapmıştır. f karşı suıkasdda bulunan Ccllette ın eBn zivaret müna?elıo ile Führer f.ude budur. Yedi bombardıman ve beş avcı tayya Moskova Leningrad hattı kesîldi ,inde araştırmalar vapılmış ise de ele çe ile sark cepheşinin esash nokta'arını Belki, Uzaksark" yolu emln olsaydı. Londra 29 (a a.) Almnn radypsuremiz kayıbdır. ııç bir vesika geçmemiştır. Müfrit sağ gezmişler ve ezcümle bolevizma karşı oaha başka bir yol bulmak icin Rösteenahçı oian CoKette 18 yaşında iken •;avaşa i«ti'ak eden İtalypn fırkalarından Dün gece Büyük Britanya üzerinde nun bildirdiğine göre Alman kıt'aları rilen tehalük ayni dereceyi bulmaz ve ;ahriyeye gönüllü olarak girmiş ve birini teftiş eylemis!?rdir. az çok hava faaliyeti olmuştur. Şarki birçok noktalarda Moskjva Leninayni çekli almazdı. Japonlann Vlâdirad şimendiler hattım geçmisler ve bu Belgradda bir harb kabinesi îünkerk muharebesine iştirak etmiş. Cenub cephesini ziyaret'erindo Führ( r İngilterenin bazı yerlerine bombalar » iki şehir arasındaki münakalâtı kosvostok yolu hakkında ileri sürdükleri ;ır müddet için İngiltereye gümiş, ve Duçe. Mareşal vr>n Rundslegt tara tılmıştır. Bu mahallerin bırmde az mikkuruluyor itirazlann pek de canlı olmamasının mişlerdir. onra geri dönmüştür. tarda nüfusça zayiat vardır. fından selâmlanmışlardır. sebebi budur. Cünkü bu yardımı daha Belgrad 29 (a.a.) Alman orduları Ruslann yaptığı şaşırtma Mütarekeden sonra Collette «Massibaska t>ir yoldan yapmak mümkündür. Bundan ba?ka Alm'in Pei":î Mare^sl lngilizlerin kaybettiği tayyareler kumandanı Dankılman, General Nella» vapuruna tayfa olarak girmiş, scntaarruzları püskürtüldü Fakat Cin meselesi böyle defcildir. Ve Göringin ve Ordu Başkumandanı Madiç'ı bir harb kabmesi kurmağa me:a «Surville» gemisinde ateşçilik etBerlin 29 (a.a.) D. N. B. nin bildirBerlin 29 (a.a.) D N.C ye bıîdhil mur etmiş ve General Nedıç'in kurduÇine vuku bularak yardımlar. Janonlesal von Brauchich'in umumî kararmişti. Fakat 28 temmuzda bu gemiden diğıne göre, İngiliz hava kuvvetleri diğıne göre. balşevikler, 27 ağustojta. ğu kabine tasvib edilmiştir. yayı daha yakından alâkadar edcr. Belgâhları da ziyaret edilmimştir. [e ayrılmıştı. Mnnş sahiline yaptıkları hücum esna şark cephesinin merkez bö'aesintie maki Jaoonya.. Cine yardım edilmemesi Ducenin refnkatinde İtalysnın Berlin Nıhayet evvelki gün sabahleyin erKemaliye kazasında yeni smda Spitfire tipinde 9 tayyare kaybet hallî şaşırtma hücumlanna teşebbüs etmukabilinde Rıısvava yapılacak yardıhiiyük elçisi Alfieri Bruna, İtaVan ormişlerdir. Şiddetli bir topçu ateşinden ma göz yummak ister, bu da onunla cenden bol miktarda münebbih madde duları Genelkurmav Bi"kanı General mişlerdir. bir köprü Dün öğleden sonra takriben 25 ilâ 30 sonra tanklarm da muzaheretile yapımihverin arasını açmaga zemin hazır er istimal ettiktvn sonra Caendan ha Cavellero, rahatsızlıtjı dolayısiî? ziyareleket etmişti. Erzincan 29 (a.a.) Kemalive kaza sn bütün bu hücumlar. Almiııların lar. te iştirak eden Kont Cianoy.t temsilen Spitfire garbî Fransa sahili üzerinde uçolan koprünun Bn volda bîr anlaşmava varılmadıtı Laval'in sıhhî vaziyeti vahametini hususî kalem şefi Anfnso, bundan baş mağa teşebbüs etmiştir. Muhim Alman kahramanca müdafaası karşısmda mu merkezinde yapılacak temel atma merasimi dün vapılmıstır. muhafaza ediyor tskdirdp i«in harbe müntehi oiaca&ını av tayyare kuvvetleri derhal Britanya vaffakiyetsizliğe uğrarr.ıştır. Bir noktaka General Marras. Gcnerıl Gandin ve Versailles 29 (a.a.) Laval'in sıhhî d i v a bazı İtalyan Genelkıırr.ıay ve yük tayyarelerini takibe koyulmuşlardır. Bir da, Sovyetler, Alman piyada mevzüeıi Valinin de hazır bulunduğu bu merasövicmek her halde bir mübalâga teşkil sim halkımızm Mıllî Şefe ve Cumhuriaziyeti vahametini muhafaza eimekte sek sı.bayları bulunmuştnr. etmez.' Alman filosu lngilizlerin adedce üstün ne karşı üç süvari bölüği'n i hücuma yet hükumetine karşı duyduğu minnet r kaldırmıslardır. Bu hücum da. Alman lir ve öğleden sonr hararet derecesi 39 Ömer Rıza DOĞRUL Al'nanyanın Roma büvük elçisi Kopt lüğüne rağmen düşman tayyarelerini ve şükran duygularmın bir defa daha di. İhtilâtlardan korkulmakta^ır. Öğ Matkenzien ve Roma at=»=»n>iliterı Ge muharebeye icbar etmiştir. Çetin hava piyade ve topçusunun mü'omerkiz ateşi tezahürüne vesile obnuştur. eden sonra Laval'in radyografisi alm nerr.l VOP Rintelen de Dvcenin bu se muharebelerinden sonra Aînıan avcıları karşısmda kırılmıştır. Bu üç Sovyet süvari bölüğü, tamamile imha edilmişt"r. Nafıa Vekili Bursada mıştır. Vdhc'tjne iştirak erm'ş'erdır. sekiz Spitfire düşürmüştür. Alman piyadesi, 27 agi.tsi.os şafakla derhal haberdar edilen Alman bataryaDeat'nm sıhhî vaziyeti iss nonrıaldir. Bursa 29 (a.a.) Nafıa Vekili GeAlmorTsr tarafın'.lan bu sivasî ve apMesserschmit filosu hiç zayiata uğra beraber. aşağı Dnieperde, Sovyet İstih lan, Sovyet askerî tahaşşiıdieıi üzerine neral Ali Fuad Cebesoy, dün. Yalova Doktorlar yaralınm daha iyice olduğu ktrî görüşmelere Alrn^rya Haricive Namadan üssüne dönmüştür. âm askerlerinin ve piyade teşekkül'e müessir bir ateş açmış ve Alman obüsdan Bursaya gelmiştir. Burada Nafıa kanaatindedirler. zırı \ on Ribbentrop VP Almnıı ordulaıı Öğleye doğru bir Spitfire, Fransanın rinin nehri geçmeğe hazTİandıklarım leri. nehri geçrr.eğe hazır Sovyet p»yaVersailles hastanesine ziyaretçi akını işleri etrafında tetkiklerde b^unacak ^kurnandanlığ Dairr.ü şefi Marcçnl şimal sahili üzerinde uçmuş va Alman görmüştür. Muhtemel olarak. Sovyetler. de bölüklerine kanlı zayiat verdirnişevam etmektedir. olan Nafıa Vekilimizin şerefine dün ak•it^ı irtirak eylemi=;tir. av tayyareleri tarafından düşürülmüş dubalar ve kauçuk sandallarl.ı nehri tir. Dubalar, tam isabetlerle berhava Sorgu hâkimi, hapishanede bulunan şam belediye tarafından bir ziyafet vetür. ;eçmeğe niyetleniyorlardı. Vaziyetten edilmiştir. Collete'i isticvabla meşguldür. rilmiştir. Rus harbi biltiklen sonra Avrupaya verüecek nizam takarrür etti Hava harbi Mesele bu isnadı reddetmektedir. 1 E canım! Ne olur demişse? Kıyamet kopmadı ya! Ankara 29 (a.a.) Başvekâletten Diyenlerden değilim. Zira bu adam teblig edilmiştir: ucv'i şahsına münhasır müstesna bir Pamuk iplıgi tevziatı işlerinde yolkabiliyet ve müstesna bir Türk kabisuzluğu gorulen ve yapılan tahkıkat Iıyeriydi. Bılir bilmez sözlerle daha neticesinde, vazıfedar olmadığı halde hatırası silinmeden sdamuı şemaiHni iplik tevziatına müdahalede bulunduğu değiştirmiye kalkmıyalıra. ve 95 sayıb Koordinasyon heyeti karanna Hamdi Efendiyi ben faayli yakın muhalif olarak pamuk iplıği işlemiyen ipek fabnkalanna dahi iplik te\zi et tanırım. Evvelâ küçük yaşımdan İtibatiği ve İktısad Vekâletının iplik işleri ren her cuma günü Göztepedeki (Mahakkındaki tamımlerıni gizlediği ve ma) ya bisikletle gider; muntazaman hakkında şüphe hasıl olan fabrıkaları oyunlarını takib ederdim. Daha sonra ve eşhası vaktinde \niksek makamlara kısa fakat yakın bir aşinalık merhumu bildirmedigi tahakkuk eyliyen Bursa daha iyi tanımak fırsatını verdi. Hammıntakası İktısad müdürü Enver Aka di Efendinin gayet mahcub, mütevan, Eon derece terbiyeli bir adam olduğufırat milli korunma kanununun altıncı nu bu aşinalık dolayısile müşahede etmaddesinin 9 uncu fıkrası hükmüne ti m. \ tevfikan memuriyetten ihrac edilmiş ve Hamdi Efendinin bu nezaheti mütahakkında ayrıca cezaî takibat yapılması ve yalsuz olarak pamuk ipligi alan lea edilirken unutulmamak lâzım gelen ipek fabrikatörlerile aldıklan iplikleri iki nokta vardır: Birincisi; ortaoyunusatan fabrikatörler hakkında dahi ta nun, belki de diğer komedilerden daha kibata eecilmesi hususu İktısad Vekâ fazla üstüaçık lâflara müsaid oluşudur. Zaten hemen hemen bütün komediler lftine bildirilmiştir. hep Âdem ve Havvâ münasebetlerinin ebedî cilveleri üzerine kuruhnuş şeyAmiral Darlan Isviçreyi ler olduğu için biraz dikkat edilmeyince hemen hayasızlığa kaçarlar. İşte Hamparçalamak istemiyormuş di Efendinin emsalsiz hüneri de buraBerne 29 (a.a.) Gazette de Lauda idi ki; esasını cinas teşkil eden or< sanne'ın Vişi muhabiri, Amiral Dartaoyununda edebi rencide edecek bir ian'la bir mülâkat yapmıştır. kelime kullanmaz ve kullanılmasına müDarlan, Fransız İsviçresinin Alsas saade etmezdi. Bazı amalorleri bu yüzLoren'e bir karşılık teşkil edeceği hak den tersleyerek ortadan kovduğuna da kındaki şayialann tamamile manasız şahid oldum. olduğunu temın etmiş ve «Isvicreye İkinci kuvveti de adamın okur yazar suikasdda bulunmak, çok büyük bir olmamasıydı. Dikkat ediüyor mu? Hampsıkolojık ve politik hata o'.acnktır. di Efendi, okur yazar değildi; ümmî idi. Bir gün Hitleı'e de söylediğim gibi, aLâkin son derecede nazik ve terbiyeü razi taksimleri üzerine yapılacak bit bir adamdı. sulh, mukadder surette bir harb geBu münasebetle Burada bir mühim tırecek bir s#ulh olacaktır. Faaliveüm, mesele üzerine parmak basacağım: I n memleketımin tamamiyetinin İdamesini istihdaf etmektedir. Bu sebeble pek ko sanlan yetiştirmek için iki muamele yalavca anhyabilirsiniz ki başka memle pılıyor: Birisi terbiye, diğeri talısil. (.Bu ketleri ve bilhassa İsviçreyi parçalamağı iki kelimenin frenkçelerini de yazayım düşündüğümü iddia eden şavialar an da ayırd edilmesi kolay olsun: Birincisi education, bteki de instruction.) cak manasız şeylerdir» demiştır. Biz bir şeyde alabildiğine aldanıjorııı ve sanıyoruz ki; tahsil insanı terbiye eder... Yanlış mülâhaza... Tahsil sdamı terbiye etmez. Onun içindir ki bir sürü tahsil görmüs kimselerden en iptidaî terbiye, insanlık terbiyesi esaslarına uymıyacak haller ve sözler sadır olduğunu görüyoruz Bunuıı aksi de var: Hamdi Efendi gibi; (hatta eskiden büyük konaklarda vetişnıiş ağalar, kalfalar gibi okuması yazması olmıyan son derece terbiyeli adamlar.) İnçilizler mekteblerinde tahsilden zi« yade terbiyeye ehemmiyet veriyoriarmış. Onun için Ingiilz mekteblerinin progranıları bizimkilere nazaran daha ı*\\ ıfmış. Hamdi merhumu yâdederken bu esasll noktayı da ortaya atmak ve terbi>eye tahsilden fazla ehemmiyet verilmesi lüzumunu tebarüz ettinnek fırsaiını buldum. Bu vesile ile Hamdi Efendiye biı daha Allahın rahmetini diler, dostuma da bir hakikati müdafaada iinajak oluşundan dolayı teşekkür ederim. B. FELEK O zaman, aklına bir şey geldi. Acaba mektubun sahibi, mahalle korr.şularından biri mivdi? KendisinL ötedenberi tanıyan komşulardan çapkın bir erkek, kendisi farkına varmadan çoktaaberi peşinde dolaşmıs, yanına vaklaşmağa cesaret edememiş. bu takibleri esnasmda, onun Mukbille başlayan müna•sebetini sezip bunu fırsat bilerek bu alçakça teşebbüse girişmiş olabilirdi. Posta kutusunun numarasını, postaneye gittiği günlerden birinde. gene peşinden gelerek kutuyu aç^rken görmüş olması akla en yakın geîen ihtimpldi. Kararmı verdi, çıkmıyacaktı. Ertesi güne kadar biraz daha düşünecek, sabahleyin tekrar postaneye uğrıyacaktı. Kutuda. ikinci bir imzasız mektub daha bulacak olursa, o zaman ;.ynca bir şey düşünürdü. Öğleden sonravı. biraz daha sakin seçirdi. Ertesi sabah, bir gün evvelki hâdisenin nasıl bir netice veıeceğini merak ederek, saat on bire dogru postaneye gitmek üzere yola çıktığı zsman, kendisine henüz bir hattı hareket çizmiş değildi. Kutuyu boş buldu. İkinci bir tehdid Ferhunde. komşu evleıin pencerele mektubu alsaydı, daha memnun o'acaktı. rinden birinde bir erkek başı görebil Meçhul âşıkının bu sükutu, gizli:e bir mek ümidile pencereve yaklaştı. Per şeyler hazırladığına delil gibiydi. İm7adenin kenarından dışarıyı eözetledi. sız mektubunda, bumın ilk ve son rrürakimseyi göremedi. Sokağa bir göz gez caati olduğunu, teklifine muvafakat cedirdi. Kendi evlerinin kaoısı ör.üne bir vabı almadığı takdirde, isin fena netice iskemle atıp oturan Nedimden başka vereceğini yazıyordu. Şu dakikada. hiç kimse voktu. Bu, Nadimin bütün •Mukbille olan münesebetini kocasma ısrarlara. bütun tekdirlere rağmen bir bildiren bir imzasız mektub, belki de türlü vazgecemediği kötü bir huvu idi.Adapazarına doğru yola çıkmış bulunuMahallede olan biten şevleri ccrüp i yordu. v şitmek merakına müptelâ olduğu için, Ferhunde. bütün çirkinliğine rağmen kapı önünü en müsaid tarassud mev bu ihtimali bir emrivaki gibi dü^ününce kii olarak kullanırdı. gayriihtiyarî ürperdi. Ferhunde; Nedimin. kapı önünde oturmasma, ilk defa olarak o gün memnun oldu. Onun orada bulunması. içinde bocaladığı kararsızlığı birden bire gidermişti. Kapıdan çıkmasını bekliyen ve onu gözetliyen birisi varsa. on ıkide evden çıkmasma, Nedimin oradaki mevcudiveti mâni olduğunu düşünecekti. Bu sayede hiç obnazsa bir gün daha vakit kazanmış oluyordu. Ekremin huyunu bilirdi. Etrafınîa cereyan eden her hâdiseye karşı. istisnasız, son derece lâkayd, ne için olursa olsun harekete geçmekte gayet ağır olan bu adam. aile işlerinde fazla hassas ve kıskanc davranırdı. Ferhunde, Fkremın, bir imzasız mektubla haberdar edileceği bu mesele karşısmda. birdenbiıc parlayacağuu, en sonra yapıiacak işi en evvel yapacağını pek iyi bilij >ıdu. "Cumhuriyet,, in edebî tefrikası: 20 Koca=ile aralarmda geçecek olan ilk ırünakaşsnın neücesi, hiç şüphe yok. ayrılık olacaktı. Ekremden ayrı'.mak. daha iyi bir hayata kavuşmak ü'Tiidi olmasa b:le, yıllardanberi özlediği bir kurtulus, bir cehennem hayatmdan s;yrılıştı. Fakat. Mukbilin. uzaktan hayalini gösterdiği mes'ud yaşayıştan tnahrum kslacak olduktan sonra, bu kurtuluşun ne kıymeti vardı? ; Eve dönerken. zihninde. ikinci ihtfmali bir çok defa dolaştırdı. Lâkin, kendi kendine bile, bin bir tereddüdle düşünmeğe cesaret edebildiği bu hal çaresini. ktese de tatbika artık İmkân kalmamıştı. Olan olmuştu. İşi oluruna bırakmaktan başka hiç bir şey yapılamazdı. Aradan iki gün geçti, Bu iki günü dolduran kırk sekiz saatin her biri ayrı bir azab oldu. Ferhunde, imzasız mektub yazan adamdan hiç ses çıkmndığını çörünce, tehdidin yerine getirild'ğine hiç çüphesi kalmamıştı. Kocasının, birdcnbire karşısına dikilip. ihanetini yüliıne vuımasına ber dakıka int>z.ir edıyor, bir felâket hl«cıVs>lıl<"l.n'tıt>i'iİ3n dsmek istiyorum?.. yeltenmişti: Sustu. Söyleyeceğini bir kere daha Baba, daha karnım doymadı, Müunutmuş gibiydi. Sonra, tekrar: saade edin de... Ne mi demek istiyorum? diye de Çok söyleme. Çek arabanı. Annenvam etti. Şunu... Aldanıyormuşum. Sen, le konuşacağım... Ferhunde, yaklaştığını hissettiği fırtı namussuz bir kadmsın! Ferhunde, birdenbire yerinden kalktı, nayı biraz daha olsun geciktirmek ümidile Nedimin bile mevcudiyetine razı, Başını şiddetle geriye doğru atarak, isyanla haykırdı: müdahale etti: Bana bu şekilde hitab ermene mü Konuşacağımız şeyi Nedim dinleyesaade edemem. mez mi? Ekrem. sert bir cevab verdi: Ekrem de yerinden kalkmıştı. Şimdi, larksız mütcmadî bir yürek halecanı dörıüşü, Ferhundeye çıkışmağa hazır'an Hayır, dinleyemez! dığını sanki sezinlemiş, biraz sonra patkarşılıklı, soluk soluğa, birbirine diş biIçinde çırpınıp duruyordu. Nedim, babasını, ömründe ilk defa leyen, kanh bıçaklı iki düşman tavrı taBu azaba, tahammülünü lıüsbütün lak verecek kavganın müstakbel zevjıkan bir başka işkence katılmıştı Ne kile, şimdiden neş'eienmeğe başlamıştı. clarak ofkeli görüyordu. İkinci bir itara kınmışlardı. Ekrem. bir adım iierledi Fakat, karı koca arasında, yemek za cesaret edemedi, kalktı, odadan çıktı. Yumruklarını ve dislerim sıktı: öfkedim, İki gündenberi evden ayrılmıyor; Ekrem Bev. başı eğik. gozleri sofra den kısılan bir sesle, homurdandı: felâket habercisi bir baykuş gibi, adeta vaktine kadar, havadan sudan başka lâkırdı edilmedi. Ferhunde, miras işini örtüsünün gayrimuayyen bir noktasına Sus! Sus, yoksa fena olur. Nomusetrafında dönüyordu. Sofrada knrşısına oturup lokmalarım boğazına dizmesi ne sekilde hallettlğini Ekreme sorm.".mış, takıh, eli, mütemadiyen kurciladığı suzluğunun. elimde delili varken inkâra jetmiyormuş gibi, günün diğer saatle o da bu mesele hakkında hiç bir şey yemek bıçağında, bir müddet daha sus kalkma. Dün gece sabahı nasıl ettiğimi, rinde de. onu adeta göz hapsine alıyor; soyiememişti. tu. Uzun bir mesafeden koşarak geimiş Adapazarından buraya nasıl geldiğimi bozuk sinirlerini büsbü'ün gevşeti Yemekte, Ekremin somurtkan vüzü gibi. nefes nefese idi. Mütercddid tavrı, bilmiyorum. yordu. Gözlerinin hain pırıltısı daha mütemadiyen tabağına eğık, gozlerl. lâkırdıya nereden başlayacağına karar Ekrem. sarfettiği fazla gsvretten yoçoğalmış gibiydi. Feıhundenin yüzünden başka taraflar verememiş olduğunu gösteriyordu. Ni rulmuş gibi, tekrar iskemlesine çöktü. Üçüncü gün, Ferhunde, hem posta daydı. Acı bir söz söylememek için ceb hayet, kelimeler ağzından zorla döküle Başmı ellerinin arasına aldı. Bü+ün vücudü sarsılıyor. alışmadığı bu heyacanl'.utusunu yoklamak, hem Nedimin, büs rinefs ettiği anlaşılıyordu. Arasıra. ha rek: Ferhunde. diye başladı, seni. na dan, tıkanma halleri geçiriyordu. bütün boğucu hale getirdiği evin ha fifçe burnundan soluvor, varım öksüFerhunde, bu manzarayı, hiç scs çıvasından kurtulmak için iki saat kadar rükierle, sanki zaptedemediği bir öfke murlu bir kadın dıye tamrdım... Ferhunde. göğüs gereceği fırtınayı kaımadan bir müddet seyretti. dışaııda dolaşıp döndüğü zaman, Ek yi avutmağa çahşıyordu. Ekreme: «Devam et! Ne dveçeksen ıem Beyi evde buldu. Bir aralak, başını kaldırıp, Nedimin daha iik adımda cesaretle karsı.amaktan başka çare olmadığını görmuştü. de. Artık bitsin bu azab!> deyip bu ifi Nedimle beraberdiler. Ferhunde, Ek yüzüne baktı. Birdenbire: Yemeğini bitirdinse, karşımda otu Çehresine, mümkün olduğu kadar sert bıtırmoyi, saniye kısalığında bir Khza remin, kara haber almış bir insanı :çin aklından geçirdi. Fakat, sonra. tekandıran meyus halindeki manayı, ilk rup arsız arsız suratıma bakacağma, bir ifade vermeğe çalıştı. Kaşlarmı kalrar kendini topladı. Sonuna kadnr ayak odana çekil de derslerine çahş. ded:. dırdı. Gözlerini açtı: bakışta kavradı. O, odaya girer grrınez, Nedim, demindenberi devam eden öf Ne demek istiyorsun? diye srrdu. diremeğe karar verdi. Davayı kaybetNedım, babasının açık yüzile taban tatiğıni büe bile, mücadele azmindeydi. ke halinin kendi aleyhine bu şekilde Ekrem. sesini biraz daha yükselttibana zıd, arsız bir sırıüşîa, üvey annesi(Arkası var) Ne mi demek istiyorum? Ne mi nin \Ü7Üne baktı. Babasının, Adapazan neticelenmesine hayret etmiş, itiraza < ••^*> • •

Bu sayıdan diğer sayfalar: